Demirtaş’tan Dikkat Çeken ‘Kandil’ açıklaması
Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Gazeteci Sedat Bozkurt’un Demirtaş’la ilgili yazdığı, “Dışarıda olsam Kandil’e gider, ‘ya beni burada öldürün ya da silah bırakın’ derdim’ cümlesini bile kurmuş” cümlesine ilişkin açıklamada bulundu.
Demirtaş, açıklamasında, barış için sarf edeceği çabanın bilindiğini ancak yazıdaki cümlenin kendisine ait olmadığını ayrıca HDP yönetimi ile arasında gerginlik bulunmadığını ifade etti.
Kısa Dalga yazarı Sedat Bozkurt, ‘Masa altından el üstüne HDP’ başlıklı yazısında seçimlerde kilit parti durumunda bulunan HDP’ye açılan kapatma davası ve Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’ın konumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bozkurt yazısında, “Demirtaş, kendisine ziyarete gelen ve çok önemsediği isimlere ilginç açıklamalarda bulunuyor. Ona göre ‘amasız, fakatsız’ PKK silah bırakarak sivil siyasetin önünü açmalı. Daha ileri giderek, ‘Dışarıda olsam Kandil’e gider, ‘ya beni burada öldürün ya da silah bırakın’ derdim’ cümlesini bile kurmuş.
HDP’den de bu görüşleri önemseyen bir grup Kandil’e gitme fikrini tartışmaya açmış. Ama çok fazla destek görmemiş” ifadelerini kullandı.
Demirtaş’tan yanıt
Sedat Bozkurt’un gündem yaratan yazısının ardından Demirtaş kanadından yanıt geldi. Sosyal medyadan mesajı aktaran Bozkurt şunları yazdı:
“Selahattin Demirtaş avukatları aracılığıyla bana özel olarak çok kısa bir bilgi notu iletti. Yazımdaki 2 unsura ilişkin bir düzeltme notu içeriyor. Barış için sarf edeceği çabanın bilindiğini ancak yazıdaki cümlenin kendisine ait olmadığını ayrıca yazımın bir karar haline dönüşmemiş olsa da HDP’nin kendisini aday olarak düşünmediği kısmına da; ortaklaşarak karar alınacağını belirterek, HDP yönetimi ile arasında gerginlik bulunmadığını da söyleyerek itiraz ediyor. Bana özel olarak gönderilmiş olmasına karşın yazımın çok yaygınlaşması nedeniyle Demirtaş’ın şahane üsluplu ve bol samimi selamlı bilgi notunu sizlerle paylaşmak istedim. Umarım tez zamanda bunları uzun uzun tartışabilmek için aramızda olur…”