DEM Parti’den “Ekrem İmamoğlu” Açıklaması: Sivil Darbe

DEM Parti, Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 100’den fazla kişinin gözaltına alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye gittikçe daha belirgin hale gelen ve bütün siyasal ve toplumsal muhalefeti hedefleyen açık bir ‘yargı ve iktidar ortak yapımı’ sivil darbe sürecini yaşıyor” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Açıklamada, “Gözaltı operasyonunda ileri sürülen gerekçelerin tamamı bu darbeyi ve hukuksuzluğu örtemeyecek bahanelerdir. Kent uzlaşısını, demokratik siyaseti ve siyasi ortaklaşmayı hedef almak yerel seçimlerde alınan yenilginin hazımsızlığı ve intikamıdır. Dünkü kayyım uygulamaları da bugünkü operasyon da halk iradesine saldırıdır. Geleceğe dönük olarak da siyaseten rakibini saf dışı bırakma, iktidarını sürdürme girişimidir” denildi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 100’den fazla kişinin gözaltına alınmasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. DEM Parti MYK imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu sabah saatlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, belediye yöneticileri ve gazetecilerin de aralarında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi bu uygulamaların tamamı darbe uygulamasıdır. Türkiye gittikçe daha belirgin hale gelen ve bütün siyasal ve toplumsal muhalefeti hedefleyen açık bir “yargı ve iktidar ortak yapımı” sivil darbe sürecini yaşıyor.

Partimize ve siyasetimize yönelik yıllardır sürdürülen hukuksuz, keyfi ve antidemokratik uygulamalar ne yazık ki gelinen aşamada Türkiye’nin tamamını esir almış durumdadır. Kayyımcı ve darbeci bu zihniyet, Türkiye’nin ve toplumun geleceğine kurulmuş en büyük komplodur.

Gözaltı operasyonunda ileri sürülen gerekçelerin tamamı bu darbeyi ve hukuksuzluğu örtemeyecek bahanelerdir. Kent uzlaşısını, demokratik siyaseti ve siyasi ortaklaşmayı hedef almak yerel seçimlerde alınan yenilginin hazımsızlığı ve intikamıdır. Dünkü kayyım uygulamaları da bugünkü operasyon da halk iradesine saldırıdır. Geleceğe dönük olarak da siyaseten rakibini saf dışı bırakma, iktidarını sürdürme girişimidir.

Bugün yaşananlar Türkiye halklarının barış ve demokrasi umutlarını kırmaya yönelik de bir saldırılardır. Türkiye’den başlayıp Ortadoğu’ya yayılacak değişim girişimini sabote etme çabasıdır. Asla kabul etmiyoruz. Bu uygulamaların ne Türkiye’ye ne de buna onay verenlere asla faydası olmayacaktır. Dün olduğu gibi bugün de toplum vicdanında bu uygulamaların tamamı ters tepecektir.

Partimiz, her şart ve koşulda demokratik siyaset alanının genişletilmesi için mücadelesini büyüterek sürdürecektir. Kimden gelirse gelsin hukuksuzluğun, darbenin ve keyfiliğin karşısında yer alacaktır. Kent uzlaşısını, ortak mücadeleyi, demokrasiyi, barışı ve özgürlüğü her zamankinden daha büyük bir kararlılıkla savunacaktır. İktidara açık çağrı yapıyoruz: Bu uygulamalardan derhal vazgeçin. Yargıyı araçsallaştırmaya son verin. Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere bugün gözaltına alınanları derhal serbest bırakın.”

“Siyasi bir operasyon”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncay Bakırhan, gözaltıları “demokrasiye, halk iradesine yönelik açık bir saldırı” olarak nitelendirdi ve gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısında bulundu. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da “Bu operasyon hukuk sınırlarını tanımayan, siyasi bir operasyondur. Sandık, oy, makam uğruna Türkiye’deki toplumsal gerilim ve kutuplaşmayı onarılmaz bir yere doğru götürmektir” ifadelerini kullandı.

Soruşturmalar hakkında neler biliniyor?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 100’den fazla kişi gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan ilk açıklamada İmamoğlu ile birlikte 100 şüpheli hakkında “suç örgütü liderliği’ suçlamasında bulunulurken, “suç örgütü irtikap, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlardan gözaltı kararı verildiği kaydedildi.

Soruşturmalardan ilki “belediye iştiraklerinde usulsüz ihaleler, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, rüşvet eylemlerini örgütlü bir şekilde işleme” gibi iddialarla ilgili. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil 100 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada soruşturmanın kamuoyunda “CHP’de para sayma görüntüleri” olarak bilinen olayın ardından başlatıldığı vurgulandı. İmamoğlu hakkında “çıkar amaçlı suç örgütü lideri” ifadesi kullanılan açıklamada iddiaların Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine dayandığı kaydedildi.

Başsavcılık, büyükşehir belediyesinin iştirakleri olan MEDYA A.Ş, KÜLTÜR AŞ., KİPTAŞ ve İSFALT firmalarının da bu eylemlerde kullanıldığını iddia etti.

İkinci soruşturma 31 Mart yerel seçimlerinde hayata geçirilen “kent uzlaşısı” kapsamında terör soruşturması. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil yedi kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İkisinin ismi açıklanmadı.

DEM Parti’nin 31 Mart 2024 seçimlerinde gündeme getirdiği bir yerel seçim stratejisi olan kent uzlaşısı, “kentin tüm dinamiklerinin üzerinde uzlaştığı adaylarla seçimlere katılmayı” ifade ediyor.

Bu strateji çerçevesinde DEM Parti, Batı’daki bazı seçim noktalarında aday çıkarmayarak işbirliği temelinde CHP adaylarını destekledi. Başsavcılık bu faaliyetlerin PKK’nın metropollerdeki etkinliğini artırma amacı taşıdığını iddia etti.

Savcılık, CHP kontenjanından seçilen bazı belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarının terörle bağlantılı olduğunu ve İBB iştiraki olan İPA ve BİMTAŞ bünyesinde de terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının işe alındığını iddia etti.

Açıklamada İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde belediye meclis üyesi listelerini şahsen onayladığı vurgulandı, bu nedenle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri iddia edildi.

Üçüncü soruşturma 2013 yılında düzenlenen Gezi Parkı protestoları ile ilgili. Gazeteci İsmail Saymaz bu soruşturma kapsamında sabah saatlerinde gözaltına alındı. Saymaz, Taksim Dayanışması içinde görev almak ve eylemlerin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla faaliyette bulunmakla suçlandı.

Başsavcılığın açıklamasında ayrıca Osman Kavala’nın internet sitesinin hazırlanmasında rol aldığı, Gezi davasında tutuklu diğer kişilerle yoğun irtibatı olduğu, sosyal medya hesaplarında Gezi Parkı olayları ile ilgili çok sayıda paylaşımda bulunduğu suçlamaları yer aldı.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir