“Değişim” Tartışmaları: CHP Genel Merkezinde Neler Konuşuluyor?
14 ve 28 Mayıs’ta yapılan seçimler sonrası “değişim” tartışmalarının yaşandığı Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nın yakın çevresi de tüm bu eleştiri ve açıklamaları yakından izliyor.
Mevcut yönetiminde CHP’yi yerel seçimlere Kılıçdaroğlu’nun götürmesi gerektiği fikri hakim. Bu çevrede “Kılıçdaroğlu önderliğindeki yenilenmenin” yeni bir sinerji yaratacağı düşünülüyor. Kılıçdaroğlu, şimdiye kadar her ne kadar “Ben adayım demem” demese de kurultayda aday gösterilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem de Kılıçdaroğlu’nun aday olması için imza toplayacaklarını açıklamıştı. Bu nedenle özellikle il kongrelerinde seçilecek yeni kurultay delegelerinin önemine dikkat çekiliyor. Kurultayda, illerden toplam bin 200 delege seçilecek.
Her il toplam milletvekili sayısının iki katı sayıda delege seçebiliyor. Toplama 98 milletvekili olan İstanbul 196 delege, 36 milletvekili olan Ankara 72 delege seçiyor. Bu nedenle büyükşehirlerde belirlenecek delege seçimlerinde genel merkez ile muhalif isimlerin yarışa girmesi bekleniyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “değişim” çağrıları sonrası CHP’deki tartışmaların bu hafta sonu başlayacak ilçe kongreleri ile daha derinleşmesi bekleniyor. İmamoğlu ayrıca önümüzdeki hafta bir “değişim manifestosu” açıklayacak. Bu manifestonun da parti içindeki cepheleri keskinleştireceği tahmin ediliyor.
İmamoğlu’nun şimdiye kadarki çıkışlarında bir genel başkan değişikliğini mi, yoksa parti ideolojisi veya söylem değişikliğini mi kast ettiği konusunda net bir çerçeve yok. Ancak İmamoğlu geçen hafta Gazete Oksijen’e yazdığı yazıda bir lider tarifi vermiş ve “Demokratik lider beklentilerin gerisinde kaldığında görevi bırakmayı bilir” ifadelerini kullanmıştı.
“Değişim tartışmasına ilişkin açıklama yapacağım”
İki hafta önce partinin üst düzey isimleriyle gerçekleştirdiği Zoom toplantısıyla gündeme gelen İmamoğlu, son olarak CHP’nin eski genel başkanları Altan Öymen ile Hikmet Çetin ve eski Sosyaldemokrat Halkçı Parti’nin (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın’la bir araya geldi. Pazartesi akşamı gerçekleşen bu buluşmaya ilişkin soruları yanıtlayan Murat Karayalçın, Beylikdüzü Belediyesi’nin etkinliğine katıldıklarını ve ardından da İmamoğlu ile görüştüklerini söyledi.
Karayalçın, “CHP’liler bir araya gelince konu elbette CHP’ye gelir. Ben son dönemde yapılan tartışmaların doğru olduğunu düşünüyorum. Tartışarak doğru yol bulunur. 2023 yenilgisini tartışarak, eleştirerek, konuşarak çözümleriz. Ekrem Bey’in Oksijen Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmeyi de okudum. Her eleştiri her değerlendirme çok önemli. Bunları konuştuk” dedi. Eleştirilerin parti hukuku ve saygınlığı içerisinde olması gerektiğini belirten Karayalçın, “Her konuda açık olmalıyız. Genel başkanların saygınlığını da zedelememeliyiz” şeklinde konuştu.
Görüşmede İmamoğlu’nun beklenen çıkışına ilişkin kendilerine bir değerlendirme yapılmadığını ifade eden Karayalçın, önümüzdeki günlerde kendisinin değişim ve dönüşüm tartışmalarına ilişkin bir açıklama yapacağını söyledi.
İmamoğlu genel başkanlığa aday olacak mı?
DW Türkçe’den Kıvanç El‘in İmamoğlu’na yakın isimlerden edindiği bilgilere göre, önümüzdeki hafta yapılması beklenen açıklama İmamoğlu’nun süreçteki en önemli adımlarından biri olacak. Açıklamanın tarihinin 10 Ağustos olacağı söyleniyor. 5 Ağustos tarihinde başlayacak ilçe kongrelerini izleyecek olan İmamoğlu’nun genel başkanlığa adaylığını ilan etmesi beklenmiyor, ama “genel başkan değişiminin neden olması gerektiğini” anlatacağı ifade ediliyor.
İmamoğlu’nun ilçe kongrelerinin ardından 16 Eylül’de başlayacak olan il kongrelerine kadar girişimlerini sürdüreceği, il kongrelerinin ardından da genel başkan değişimini “isim” üzerinden konuşmaya başlayacağı tahmin ediliyor.
İmamoğlu’na yakın isimlerin verdiği bilgiye göre İmamoğlu’nun atacağı adımlarda yapılan bir saha çalışması dikkate alınıyor. Söz konusu çalışmada, “Genel başkan değişikliği olmaması halinde İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler kaybedilebilir” tespitinin yapıldığı belirtiliyor. Mayıs seçimlerde yaşanan yenilginin belli bir kesimde yılgınlık ve öfkeye neden olduğu sonucunun elde edildiği çalışmaya göre CHP’de değişim olmaması halinde bu seçmen kitlesi sandığa gitmeyebilir.
Bu verileri değerlendiren İmamoğlu’nun önünde ise farklı ve zorlu yollar var. İmamoğlu’nun CHP genel başkanlığına aday olmaya karar vermesi halinde İBB’yi bırakması gerekecek. İBB’nin AKP’ye kaybedilmesi durumunda ise tepkilerin İmamoğlu’na yönelmesi söz konusu. CHP’nin bir kesiminde “İmamoğlu’nun halkta karşılığı olsa da CHP delegelerinde olmadığı” düşünülüyor. Bu da olası adaylıkta İmamoğlu’nu yıpratabilecek bir süreç olabilir. Bu nedenle en riskli seçenek olarak genel başkan adaylığı görülüyor. İmamoğlu’nun yakın çevresinde bu riski alması gerektiğini düşünenler de azınlıkta değil.
İmamoğlu için diğer bir yol ise İBB adaylığı. Aday olup bir kez daha kazanması durumunda “gücüne güç katacağı” değerlendiriliyor. İmamoğlu’nun tekrarlanan seçimle birlikte ikisi 2019’da olmak üzere İBB’yi kazanıp üç kez AKP’yi yenmiş olmasının oldukça güçlü bir siyasi argüman olacağı ifade ediliyor. Ancak bu o kadar kolay değil. İmamoğlu çevresi yapılan saha çalışmasını da dikkate alarak “Genel başkan değişikliği olmazsa İBB’yi kazanmak zor” yorumu yapıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıkta kalması halinde ise ittifakın genişletilmesinin daha zor olacağı ve partilerin kendi adayları ile yarışmasının AKP’ye yarayacağı düşünülüyor.
“Özgür Özel formülü” olur mu?
Tüm bu olasılıklara paralel bir de “Özgür Özel genel başkan adayı olsun” formülü tartışılıyor. CHP Grup Başkanı Özgür Özel ile yapılacak bir ittifakın “kazan-kazan” modeli olabileceği değerlendiriliyor. Değişim çağrısı yapan isimlerden biri olan Özel, Cumhuriyet Gazetesi’ne yaptığı bir açıklamada “parti içerisinde reform ve devrimlerin yapılmasının” şart olduğunu ifade etmişti. Özel’in İstanbul seçimlerinde CHP adına en fazla oyu alabilecek siyasinin İmamoğlu olduğunu sözlerine eklemesi ise “İmamoğlu’nun İBB’de kalmasından yana” yorumlarına yol açmıştı.
Bu muhtemel işbirliğine ilişkin “İmamoğlu destek verirse Özgür Özel emanetçi olarak algılanır” şeklinde çekinceler de var. Ancak bu yoruma İmamoğlu çevresi katılmıyor. İmamoğlu’na yakın isimlerden biri DW Türkçe’ye “Özgür Özel genel başkan seçilirse Ekrem İmamoğlu kendisi ile sadece uyumlu çalışır. ‘Emanetçi’ gibi bir algı yaratılmasını herkesten önce Ekrem Bey istemez” yorumunu yaptı.
Kılıçdaroğlu’nın yakın çevresi de tüm bu eleştiri ve açıklamaları yakından izliyor. Mevcut yönetiminde CHP’yi yerel seçimlere Kılıçdaroğlu’nun götürmesi gerektiği fikri hakim. Bu çevrede “Kılıçdaroğlu önderliğindeki yenilenmenin” yeni bir sinerji yaratacağı düşünülüyor.
Kılıçdaroğlu, şimdiye kadar her ne kadar “Ben adayım demem” demese de kurultayda aday gösterilmesine kesin gözüyle bakılıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem de Kılıçdaroğlu’nun aday olması için imza toplayacaklarını açıklamıştı. Bu nedenle özellikle il kongrelerinde seçilecek yeni kurultay delegelerinin önemine dikkat çekiliyor. Kurultayda, illerden toplam bin 200 delege seçilecek. Her il toplam milletvekili sayısının iki katı sayıda delege seçebiliyor. Toplama 98 milletvekili olan İstanbul 196 delege, 36 milletvekili olan Ankara 72 delege seçiyor. Bu nedenle büyükşehirlerde belirlenecek delege seçimlerinde genel merkez ile muhalif isimlerin yarışa girmesi bekleniyor.
Kurultayda genel başkanlığı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde İmamoğlu’nun nasıl bir yol izleyeceğine dair sorunun yanıtı ise şu aşamada yok. “Ekrem İmamoğlu İBB’ye aday olmama seçeneğini masaya koyar mı?” sorusuna İmamoğlu’na yakın isimler, “bunun bugünden konuşulamayacağı” karşılığını veriyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda İmamoğlu’nun kenara çekilerek bir süre beklemesi gerektiğini düşünen kurmayları da var.