Çiftçilerin Bankalara Borcu Yüzde 77 Arttı

Haziran ayı itibarıyla, çiftçilerin bankalara borcu, geçen yıla oranla yüzde 77 artarak, 38 milyar 179 milyon liraya yükseldi. Devletin çiftçilere üretim için verdiği destek ise sadece yüzde 30,8 artırıldı.

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, tarımsal desteklerinin enflasyon ve tarımsal girdi fiyatları endeksinde de daha düşük oranda artırıldığına dikkat çekti.

Üretim sezonuna borçlanarak başlayan çiftçiler, her yıl hasat zamanı aynı sorunu yaşamaya başladı. Üreticilerin haziran ayı itibarıyla 38 milyar 179 milyon TL bankalara olan borcu bulunuyor. Borç tutarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 77,02 oranında arttı.

Çiftçi eylemleri ile gündeme gelen tarımı gelecek yıl da zor bir dönem bekliyor. 2023 yılına ait destek ödemeleri için bu yılın Ocak-Temmuz döneminde tarımsal destekler için bütçeden 59,3 milyar lira aktarıldı.

2025’te ödenecek 2024 destekleri ise hâlâ açıklanmadı. Bir yıl geriden gelen ve 2023’te 63,4 milyar lira olan destek, bu yıl 91,6 milyar lira oldu ve artış enflasyonun altında kaldı. Çiftçilerin 2024 üretimi için bankalara borcu yüzde 77 artarken önceki yılın üretimi için verilen destekler sadece yüzde 30,8 artırıldı.

Yetersiz kalan destekler, artan girdi fiyatları, alım gücündeki kayıp nedeniyle azalan talep gibi nedenler çiftçilerin üretim yapmalarının önündeki en büyük engeller olarak sıralanıyor. Üreticiler hasat yapsa bile zarar ediyor. Gelinen son noktada ise çiftçiler ürettiklerinin maliyetlerini karışılamıyor, tüketiciler ise pahalıya erişiyor.

Ülke üreticileri fakirleşirken yurtdışındaki üreticiler zenginleşiyor. Altı aylık dış ticaret verilerine göre tarımsal ürün ithalatının faturası 11 milyar 367 milyon doları buldu. İthal edilen ürünlerin başında ise soya fasulyesi, buğday ve ayçiçeği yağı geldi.

Birgün’den Havva Gümüşkaya‘ya konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, tarımsal desteklerinin enflasyon ve tarımsal girdi fiyatları endeksinde de daha düşük oranda artırıldığına dikkat çekti.

TÜİK’e göre Tüketici fiyat endeksinin Temmuz ayında yıllık yüzde 61,78, Tarımsal girdi fiyat endeksinin ise Haziran ayında yıllık yüzde 47,56 oranında arttığını hatırlatan Suiçmez, şunları söyledi:

“Toplam desteklerin yıllardır Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesine uygun verilmemesi, yetersiz desteklerin bir yıl sonra ödenmesi, girdi maliyetlerinde somut indirimlere gidilmemesi, bitkisel ve hayvansal ürünlerde açıklanan alım fiyatlarının maliyetin altında açıklanması ve kamunun yetersiz alım ödemelerinin 45 gün vadeli yapılması, maliyetler artarken ürün satış fiyatının baskılanması ve üreticilerin serbest piyasanın insafına terk edilmesi, çiftçilerin hasat sonrası banka ve tarım kredi kooperatiflerine olan özellikle kısa vadeli borç ödemelerin yaklaştığı güz aylarında ipotek üzerinden yeni icra ve haciz vakalarının artacak olması, bu yıl tüm illerde ve tüm ürünlerde çiftçiyi isyan etme noktasına getirdi.”

Kamucu müdahaleler ile çiftçinin kâr etmesinin sağlanması yerine ithalata dayalı politikalara devam edilmesinin beka sorunu olduğuna dikkat çeken Suiçmez, şu ifadeleri kullandı:

“Kuraklığın olumsuz etkilerini en aza indirerek ve tarıma kamucu müdahalelerle çiftçinin kâr ederek üretimdeki devamlılığını sağlayacak somut tarımsal önlemleri ivedilikle almak yerine, girdilerde ve temel ürünlerde ithalata bağımlı politikalara devam edilmesi ülkemizdeki şu anki en büyük beka sorunudur.

Ülkemizde etkileri artarak yaşanan tarım ve gıda krizi sorununu çözebilmek için; yüksek enflasyonun nedeninin üretici olmadığı görülmeli, kemer sıkma politikasının bedeli üreticiye ödettirilmemeli, enflasyonla mücadele için üretim ekonomisine geçilmeli, kamu yönetimi düzenleyici ve destekleyici rolünü anımsayarak yerli üretimi ve üreticiyi gecikmeden somut olarak desteklenmelidir.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir