CHP’den İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararının iptali için Danıştay’a başvuru

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı daha önce kadın örgütleriyle yaptıkları başvuruyu bugün de tüm CHP grubu adına yaptıklarını duyurdu. Türkiye, Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmıştı.

Haber Merkezi / CHP, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’a başvurdu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ile Grup Başkanvekili Özgür Özel, başvurunun ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundular.

Açıklamasında “Danıştay’a bu kararın yok sayılması, iptali ve yürütmesinin durdurulması yönünde üç talepli başvurumuzu az önce yaptık” diyen Özel,  özetle şunları söyledi;

“İlk olarak usul yönünden bu kararın yok olduğunu iddia ediyoruz ve bu yokluğun tespitini istiyoruz. İkincisi yapılan işlemin tamamen anayasaya aykırı olduğunu tüm yönleriyle delillendiriyor ve anayasaya aykırılık yönünden iptal etmesini istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilindi onun yarattığı olumsuz iklimin hem şiddeti uygulayanlarda hem de kanunları uygulama yükümlülüğü olanlarda yarattığı, kadınlar aleyhine olumsuz etkiyi de hepimiz görüyoruz. Yılın ilk üç ayında 88 kadının katledildiği bir ülkede, AKP İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye çalışıyor. Bu yüzden de Danıştay’dan ivedilikle bu Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın yürütmesinin durdurmasını istiyoruz. AKP’nin yaptığı tek iyi iş ne diye sorsanız İstanbul Sözleşmesi’ni söylerdik. 19 yıldır yaptıkları en iyi işten geri dönüyorlar. Coğrafi ev sahibi, ilk kabul eden ülke olduğumuz, üzerine titrediğimiz bu önemli meseleden AK Parti’nin bu şekilde çekiliyor olması elbette sadece kadınların meselesi değildir. Bu Türkiye’yi seven tüm yurttaşların meselesidir. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak hayatı savunmaktır. Bu savunmaya hep birlikte, omuz omuza, gururla, inatla devam edeceğiz. Bir aydır partimizin hukukçularının yürüttüğü titiz çalışma sonucunda CHP Grubu olarak, bu sözleşmeye istisnasız tüm milletvekillerinin oy verdiği bir grup olarak, sözleşmeden çekilme yetkisinin TBMM’de olduğunu bir kez daha vurgulayarak, Danıştay’a bu kararın yok sayılması, iptali ve yürütmesinin durdurulması yönünde üç talepli başvurumuzu az önce yaptık.”

“İstanbul Sözleşmesi hala yürürlüktedir”

Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla “Kadın beyanı esastır” ilkesine uyulmadığını belirterek şöyle konuştu:

“Bugün, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılması sonrasında CHP örgütleri olarak başlattığımız mücadelenin bir başka aşamasındayız. Bu sadece bir kadın meselesi olmayıp, toplumun kadın erkek tüm bireylerini ilgilendiren bir mesele olduğu mesajını da vermek istedik. İstanbul Sözleşmesi hala yürürlüktedir. İstanbul Sözleşmesi, TBMM’de yürürlüğe girmiştir. Bu kanun yürürlükte olduğu sürece Cumhurbaşkanının bir kararname ile sözleşmeden çekiliyorum demesi hukuk literatüründe yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi 18 yaşından küçük çocuklarımızın zorla evlendirilmesinin önüne geçen bir sözleşmedir.”

İstanbul Sözleşmesi

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan uluslararası insan hakları sözleşmesidir.

Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından desteklenmektedir ve taraf devletleri hukukî olarak bağlar. Sözleşmenin dört temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir. Tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar grubu GREVIO tarafından izlenmektedir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir