CHP Lideri Özel: En Kısa Zamanda Seçimi, Sandığı Getireceğiz

Ayvalık’ta yurttaşlara seslenen CHP Lideri Özgür Özel, “Yoksulluk konuşulmasın diye kavga icat edenler, işsizlik konuşulmasın diye polemik üretenler, güvencesizliğin üstünü siyasi kavgayla örtenlere inat, bu milletin gerçek sorunları dışında hiçbir sorunu konuşmayacağız, hiçbir şekilde suni gündemlere teslim olmayacağız” dedi.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Ayvalık İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti.

Burada yurttaşlara seslenen Özgür Özel, “Biz yerel seçimin akşamı şunu söyledik; bu bir zafer değil, bu bir başarı ama çok önemli bir görevi sırtımıza yükleyen bir başarı. Biz bundan sonra kimseyi ötekileştirmeden, kimseyi ayırmadan, adil, düzgün bir şekilde görev yapacak belediye başkanlarımızla beraber bize verilen krediyi en iyi şekilde kullanacağız ve esas büyük başarıyı hep beraber yapılacak ilk genel seçimlerde yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

“Kurultayda, kongrede verdiğim sözlerden ilkini tuttum” diyen Özel, şöyle devam etti: “Bu partinin genel merkezinin de ilçe binalarının da il binalarının da ışıkları erkenden sönmeyecek. Seçim gecesi o ışıklar sabaha kadar yanacak. Cumhuriyet Halk Partili kadınlar akşam saatinde tülbentini sirkeli suya basıp başına bağlayıp ışıkları kapatıp oturmayacak. O gece ışıklar sabaha kadar yanacak, o tülbentler sallanacak ve hep birlikte başaracağız. İlkini 31 Mart’ta yaptık.”

Gelecek genel seçimler için mesaj veren Özel, “Bundan sonra da CHP’den kaybetmiyoruz, kaybettik ama üzülmüyoruz mesajları değil, hep iyi haberler alacaksınız. Verdiğimiz sözü yerel seçimlerde tuttuk, genel seçimlerde de göreceksiniz Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk seçimlerinde hepimizin partisi iktidar olacak” ifadelerini kullandı.

İzmir’deki sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu ve nya Diş Hekimliği Kongresi’nde görev almak için yaptığı başvuru başörtüsü nedeniyle reddedilen Dilara Çiçek için mesaj veren Özel, şunları söyledi:

“Dilruba ve Dilara… Dilruba bir sokak röportajında, söylediği sözlerin hepsine katılmayabilirsiniz ama genç bir kadın düşüncülerini ifade ediyor. Onu aldılar, tutukladılar ve Eylül ayının 3’ünde mahkemeye çıkaracaklar. Yarın sabah Dilruba’yı hepiniz adına ziyaret edeceğim ve partimizin 9 Eylül’deki partimizin kuruluş yıldönümü törenlerine davet edeceğim.

İkinci bir isim Dilara… Dilara, diş hekimliği fakültesi öğrencisi. Dünya Diş Hekimliği Kongresi, İstanbul’da yapılacak. Kongre için görev almak isteyen öğrenciler gelsin dediler, Dilara da gitti. Demişler ki ‘Seni istemiyorlar.’ Niye? Başörtüsü var! Bu sabah Dilara’yı aradım, kızım İpek’le yaşıt, daha sonra da kızımla görüştüler. Böyle bir uygulamayı tasvip etmediğimizi söyledim. Telefon görüşmemizde 9 Eylül’deki partimizin kuruluş yıldönümüne davet ettim. Bir zorluğu olmazsa kızım İpek’le birlikte İstanbul’dan Ankara’ya gelecekler ve babaevine misafir olacaklar.”

“Suni gündemlere teslim olmayacağız”

“Birileri istiyor diye kutuplaşmayacağız” diyen Özel, şunları kaydetti: “Yoksulluk konuşulmasın diye kavga icat edenler, işsizlik konuşulmasın diye polemik üretenler, güvencesizliğin üstünü siyasi kavgayla örtenlere inat, bu milletin gerçek sorunları dışında hiçbir sorunu konuşmayacağız, hiçbir şekilde suni gündemlere teslim olmayacağız.”

“En kısa zamanda seçimi, sandığı getireceğiz”

CHP Lideri Özgür Özel, Gömeç Belediye Başkanlığı’nı da ziyaret etti. Özel, ziyaretinin ardından Gömeç Belediye Başkanlığı binasının önünde kendisini karşılayanlara hitap etti. Özel, şunları söyledi:

“Onlar iyi yönetecekler, güzel yönetecekler. Örgütümüzle uyum halinde çalışacaklar. Vatandaşın beklentilerini karşılayacaklar. Şeffaflıktan, dürüstlükten asla taviz vermeyecekler. Sonunda CHP’nin geneldeki iktidarının da kapısını aralayan, nasıl geçen sefer bir söz vermiştim. Nasıl Ecevit 1970’lerde sorunu doğru görmüş, dünyada esen rüzgarları doğru okumuş, Türkiye’ye bu işi en doğru siyasi söylemle taşımış, yapılan ikisi yerel, ikisi genel dört seçimden de birinci parti olarak partisini çıkarmışsa, biz ilk yerel seçimlerde verdiğimiz sözü tuttuk.

Yerel seçim öncesi dediler ki Anadolu Ajansı sizi vermiyor. Atatürk’ün cepheden haber versin diye kurduğu ajans, bizim haberlerimizi çok kısıtlı ve fevkalade maksatlı kısaltarak çok içeriksiz veriyor. Canları sağ olsun dedik. Efendim TRT, AKP’nin kanalı olmuş. Onlara 31 Mart akşamı sürprizim var dedim.

Öbürü bize saldırdı, canın sağ olsun dedim. Bir diğeri hakaret etti, seninle kavga etmeye niyetim yok, milletin derdi ile dertleneceğim, seninle meşgul olmamam dedim. Sonunda 31 Mart akşamı oldu. 31 Mart akşamı büyük bir zafer kazanacağımız, doğru belirlediğimiz adaylarla, anketlerle, sahadaki takiplerimizle görünüyordu. Son 10 gün daha da büyük bir coşkuya dönüştü. Partiler, kriz anlarını yönetmek için önceden tedbir alırlar.”

Eskiden şöyle tedbirler alıyorduk. Çünkü Anadolu Ajansı farkı 25 puan gösteriyor. Öbürü şöyle oldu diyor. Moraller bozulacak. Seçimin sonucunun da birazcık sıkıntılı olacağı anketlerde de görülüyor. Partide şöyle SMS’ler hazırlanıyordu. Gelecek haberler ne olursa olsun, seçimi açık farkla kaybettiğimiz iddia edilse de bunlara inanmayın. Moralinizi bozmayın, sandıkların başından ayrılmayın. Bu sefer de bir hazırlık yapıyoruz akşama.

Nasıl bir SMS hazırlayalım, kaçta gitsin dediler. Dedim ki sandıklar batıda da kapanıp, üstünden bir yarım saat, bir saat geçtikten sonra sandık görevlilerine şu mesaj gitsin. Sandık görevlilerini göreyim, kimler var? Sandık görevlilerine bu sefer ne mesaj geldi? Birazdan çok iyi haberler alacaksınız. Sakın sandıkların başını bırakmayın. Son imzalı tutanağı teslim edene kadar görevinizin başında olun. Sizler bizim demokrasi kahramanlarımızsınız.

Artık, yeterince kaybetmeyi öğrendik. Her yenilgiden ders çıkardık. Ama yenilmekten bıktık. Artık kazanmayı öğrenmenin zamanıdır. 31 Mart bu özgüven ve kararlılığın, hep birlikte ortaya koyduğumuz büyük mücadelenin sonucudur. Bundan sonra yenilgilerden ders almak değil başarıyı, zaferi olgunlukla taşıma sınavıdır. Biz geçen 31 Mart’ta bunu hep birlikte yaptık. Bundan sonra da hep birlikte bunu sürdüreceğiz.

Gömeç Belediyesi’nin elbette sorunları var. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi yıllarca AKP’deydi. BASKİ, suda, kanalizasyonda çok eksiği var. Enkaz devrettiler, borç devrettiler. Faiz devrettiler. Bir de onun üstüne üstümüze gelerek çalıştırmamaya çalışıyorlar. Ama bu Körfez’in arıtma sorunlarını da kentlerin kanalizasyon sorunlarını da su sorunlarını da çözeceğiz. Tayyip Bey orada burada diyordu ya CHP çöptür, çukurdur.

Vallahi AKP’den Balıkesir Belediyesini devraldık. Büyükşehrin yetkisinde olan Körfez’in arıtması yok. Hani diyor ya, şudur, budur. Şimdi ben de tutup AKP şudur, budur deyip o pislikleri sıralamayacağım. Ama hani deyim yerindeyse, ekonomik olarak da proje olarak da vizyon olarak da bir enkaz devraldık. Yönetemeyen, yönetme kabiliyeti olmayan, kamu varlıklarını bölüşülecek ganimet sayan, halka hizmet etmek yerine kendi yakın çevrelerine hizmet eden anlayıştan Balıkesir bıkmıştı. Bıçak kemiğe dayanmıştı, Balıkesir gereğini yaptı.

Şu anda komşu iliniz memleketim Manisa’da da burada da nüfusun yüzde 95’ine yakınını CHP’li belediyeler yönetiyor. Eksik olur, kusur olur ama çalışkan, dürüst, genç, dinamik ve aklı fikri kente hizmet olan belediye başkanlarımız var. Biz ve siz bu güzel kentleri onlara emanet ettiniz. Ben de bu güzel belediye başkanımı size emanet ediyorum. Sahip çıkacağız. Destek olacağız. Eksikleri kulağına söyleyeceğiz. Güzellikleri hep birlikte anlatacağız. Çünkü çok yakında biz bu ülkeyi yöneteceğiz. O günler geliyor.

CHP’de herhangi bir noktada bir uyuşmazlık, bir sorun, çekişme, tartışma, vallahi de yok billahi de yok. Ama kim istiyor bunu? İktidar medyası istiyor bunu. Her gece CHP konuşmak istiyorlar. Varsın konuşsunlar. Bazıları çok az sayıda, şimdi partili olduğunu öğrendiğimiz, sosyal medyadan bizlere hakaret eden, iftira eden, güya parti içinde bir hizbi temsil eden, kardeşim 47 yıl sonra parti birinci parti olmuş.

Parti 47 yıl sonra öyle bir zafer kazanmış ki Avrupa ve dünyanın yerel yönetimlerde en güçlü partisi ve Avrupa’nın en yüksek oy alan sosyal demokrat partisi olmuş, efendim kavga edecekmişiz. Biz bu şartlarda birbirimizle uğraşırsak, millet der ki bunlar iktidar bile olsa içerideki tartışma bitmeyecek. Ama şu kadar net ki partide 81 il başkanı tüzük çalışıyor. Tam bir mutabakat ve muhteşem bir uyum. Bütün delegelerimizle, bütün ilçelerimizle, bütün belediye başkanlarımızla etle tırnak gibiyiz. Biriz ve beraberiz. En çok gözettiğim şey, bu iki arkadaşın uyumu. Bütün Türkiye’de örgüt belediye başkanına sahip çıkacak, belediye başkanı örgütüne sahip çıkacak.

Bu noktada hepimizin üzerindeki vazife, iktidara yürürken kararlılıkla, güvenle, birlik ve beraberlik içinde davranmak. Çünkü insanlar bize bu ülkeyi bu arkadaşlar iyi yönetir mi gözüyle bakıyorlar. Bize bu krediyi verdiler. Bu krediyi belediye başkanlarımız en iyi şekilde kullanacaklar. Biz hep beraber ümit ediyorum Türkiye’yi yönetmeye hazır olduğumuzu, Türkiye’deki bütün vatandaşlarımıza anlatıp, çok çok büyük bir zaferle Cumhuriyetin yüzüncü yılının ilk genel seçimlerinde yine partimizin ışıklarını sabaha kadar açacağız. Yine hep birlikte başarıyı yaşayacağız.

Son sözüm şudur. Burada ‘Karanlık gider, Gezi kalır’ diyor. Can Atalay’ın fotoğrafını gösteriyorlar. Gezi’deki herkes, Tayfun başta olmak üzere Çiğdem Mater, Mine Özerden, Tayfun, Sayın Kavala ve Can Atalay. Beşi de orada bizim yerimize yatıyorlar. Neden bizim yerimize yatıyorlar? O günlerde ağaçlar kesiliyordu. Ağaçlar kesilmesin dediler. Yerine 31 Mart vakasına rövanş, o döneme atıf. Topçu kışlası yapacak, yapılmasın dediler.

Atatürk Kültür Merkezi’ni yıkıp AVM yapacaklardı, bu olmasın dediler. Gaz fişeği ile kör ediyorlardı gençleri, bunu yapmayın dediler. Varıp da bu arkadaşlar, gelip de Cumhurbaşkanı istifa etsin. Başbakan yurda dönmesin. Bakanlar Kurulu görevi bize devretsin demediler. Bunu deseler darbe girişimi olurdu. Ama onlar ağaç dediler, kent dediler, çevre dediler. Şimdi birileri tarafından efendim Gezi de darbe girişimiydi filan içeride duruyorlar… Hangimiz olsak onu söylerdik. Her birimiz onu söyledik. Şunu bilin ki Gezi’de yatan herkes Özgür Özel’in yerine yatıyor.

Hepimizin yerine yatıyor. Bunun için üzerimize ne düşüyorsa yapmaya, mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Tayfun Kahraman partimizin üyesidir. Evladı Vera, hepimizin evladıdır. Bu sene ilkokula başlayacak. Babası onu hiç kreşe götüremedi. Babası benim yerime hapis yattığı için babasının yerine mezuniyetine gittim. Ama Vera’nın ilkokulu babasız okumasına izin vermeyeceğiz. Son sözüm şudur. Bu güzel yaz gününde, sıcak günde buraya geldiniz. Bizi dinlediniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.

Sizi bir arada tutan şey rant değil, çıkar değil. Sizi bir arada tutan şey. Şüphesiz bu ülkeyi var eden değerlere, bu ülkenin kurucu değerlerine, kurucu kadrolarına, kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığınız. Para için birlikte duranlar, rant için birlikte duranlar, çıkar ilişkileri ile birlikte duranlar o çıkar ortadan kalkınca tuzla buz olurlar. Yıllardır, 47 yıldır birinci parti olmamışız, şimdi olduk. Uzun yıllardır ağız tadıyla iktidar hiç olmadık.

Ama bir yere gitmediniz. Bir arada durdunuz. Bugünleri getirdiniz. Biz sizin bu bağlılığınız, Cumhuriyete bağlılığınız. Devrimlere bağlılığınız. Aydınlanmaya bağlılığınız. Bizi var eden ilkelerimize bağlılığınızdan aldığımız güçle, üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Size inanıyoruz, güveniyoruz, söz veriyorum bundan sonra seçim akşamlarında CHP’nin ve Türkiye ittifakının zaferine sevineceğiz. Kötü günler geride kaldı. Mutlaka geliyor. En kısa zamanda seçimi, sandığı getireceğiz. Bu iktidarı değiştireceğiz. Hepinize teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir