Gümüşhane: Artabel Gölleri Tabiat Parkı

Artabel Gölleri Tabiat Parkı; Gümüşhane İli, Torul İlçesi sınırları içerisinde yer almakta olup, 58.590 dekar alana sahiptir.

Alan, 22.12.1998 tarih ve 271 sayılı Bakanlık Makamının olurlarıyla ilan edilmiştir. Gelişme Planı 2013 yılında DKMP Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmıştır. Alan, yörenin en yüksek zirvesine sahip olup (Abdal Musa Tepesi) 3.331 rakıma sahiptir. Bu tepe üç ilçe sınırının kesiştiği noktasıdır.

Tabiat Parkı’nın ana kaynak değerini jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlar, V tipi vadiler, keskin sırtlar ve 18 adet buzul krater gölü oluşturmaktadır

Bunun yanı sıra endemik bitkilerin de bulunduğu Tabiat Parkı alanı, yaban hayatı (Anadolu Yaban Keçisi, Ayı, Kurt, Ur Keklik v.b.) bakımından da oldukça zengindir.

Flora olarak Ayı pençesi, Akçaağaç, Sumak,  Hırhındilik, İncirop, Çakşır, Kışkış, Halvan, Cezayir menekşesi, Eğrelti Otu,  Duvar baldırıkarisi, Civanperçemi, Papatya, Boğa dikeni, Peygamber Çiçeği, Köygöçüren, Kör kenger, Arı çiçeği, Ölmez çiçek, Andız otu Dede gülü, kanarya otu Tosbağa otu, Boncuk otu Karamuk Bal Çiçeği, Germişek, Hanımeli Karanfil Çöven, Gıcıgıcı, Givişgan, Kır pazısı, İt üzümü, Adi ardıç, Sabin ardıcı ve topuz gibi bitkiler bulunmaktadır.

Kafkas Semenderi, Uludağ Kurbağası, Ova kurbağası, Tosbağa, cüce kertenkele, Kırmızı yılan, Sarı yılan, Uysal yılan, Kirpi, Yabani Tavşan, Sincap, Cüce Avurtlak, Kar faresi, Arı türleri, Kelebek türleri, Kurt Çakal Tilki, Ayı, Gelincik, Kaya Sansarı, Porsuk, Yaban Keçisi, Kara Tavuk, Leş kargası, Kanarya , Saka vb.

 

 

Paylaşın

Balıkesir: Ayvalık Adaları Tabİat Parkı

Ayvalık Adaları Tabİat Parkı; Balıkesir İli, Ayvalık ilçesi, Ege Denizi kıyı bölgesinin kuzeyinde yer alan emsalsiz bir doğa harikasıdır. Bozulmamış doğası ve tarihi yapılarıyla Kuzey Ege’nin en değerli bölgesidir.

İrili ufaklı 19 ada ve denizin bir bölümü de içine alacak şekilde toplam 19.624 hektar alandan oluşmaktadır. Bu alanın 1.930 hektarı orman, 1.179 hektarı hazine arazisi, 872 hektarı özel mülkiyet ve 15.643 hektarı denizdir. Bakanlar Kurulu Kararı ile 21 Nisan 1995 tarih 22265 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir. Uzun Devreli Gelişme Planı 2004 yılında onaylanmıştır. Tabiat Parkı içinde yer alan zeytinlik alanları,  geleneksel yapı tarzı ile biçimlenen karakteristik yapı dokusu ve tarihi alanlar bölgenin kültürel peyzaj zenginliğini göstermektedir

Adaların çevrelediği körfezin oluşturduğu görsel peyzaj ile tarihi kilise ve manastırları, geleneksel mimarinin oluşturduğu eski kent dokuları ve geleneksel yaşam biçimini oluşturan taş evleriyle birinci derece doğal sit alanı. Deniz canlıları ve doğal çeşitlilik kadar doğal, kültürel ve arkeolojik değerler bakımından da Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nı eşsiz kılıyor.

Bölge florasının 615 takson, 596 tür, 10 alttür ve 9 varyete’den oluşmaktadır. 615 takson’ un 236’ sı Akdeniz, 16’ sı Avrupa-Sibirya ve 3 tanesi ise İran-Turan fitocoğrafik bölge elementidir.

Tabiat Parkı alanı içinde bölgenin ana ağaç türü olan Kızılçam (Pinus brutia) yanında, dikimle getirilmiş fıstıkçamı genç meşcereleri,  zeytin ve meşeler maki vejetasyonunun elemanları ile karışık ormanlar oluşturmaktadırlar.

Park sınırları içerisinde toplam 2 adet endemik, 6 adet tehlike kategorisinde ve 4 adet de  yurdumuzda sadece bu bölgede bulunan tür yer almaktadır. Romulea columnae Seb. & Mauri ssp.rollii (Parl.) Marais, Phleum exaratum Hoschst. ex Griseb. ssp. aegeum (Vier.) M.Doğan, Galium recurvum Req. ex DC. ve Carduncellus caeruleus (L.) C.Pers var. incisus DC. türleri yurdumuzda sadece bu bölgede yer alır.

Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, berrak denizi ve canlı sualtı yaşamı ve kırmızı mercanlarıyla dünyada tek mercan dalış bölgesi olarak gösterilen Kızıldeniz’e rakip durumdadır. Deli Mehmet, Kerbela ve Ezerbey sığlıkları zengin dip yapısı ve çok renkli mercan resifleriyle su altı fotoğrafçılarına eşsiz güzellikler sunmaktadır. ‘Corallium Rubrum’ olarak bilinen kırmızı mercanlar, Türkiye’ de sadece Ayvalık’ta görülebilmektedir.

Ayvalık Adaları Tabiat Parkı çalışmasının sonucunda oluşturulan “Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Denizel Biyolojik Çeşitlilik Çalışması Final Raporu kapsamında yapılan gözlemler ve incelemeler sonucunda 18 taksonomik gruba ait toplam 671 tür tespit edilmiştir.

Bahsi geçen raporda Bern ve Barcelona Sözleşmeleri ile UICN kriterlerine göre koruma altında olan 16 türe rastlanmıştır.

Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sınırları içerisinde 59 memeli türü bulunmaktadır.  Yaban domuzu, tilki, çakal, sincap, yarasa, tavşan gibi memeli hayvanlar vardır. Yoğunlukla görülen sincap ve tilkiler parka gelen ziyaretçilerin ilgi odağıdır.

Ayrıca Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sınırları içerisinde 86 civarında kuş türü bulunmaktadır.  Adalarda ve sığ kıyılarda martı, güvercin, angıt, flamingo, karabatak gibi çeşitli balıkçıl kuşlar bulunmakta ve göçler sırasında çeşitli türden su kuşları sürüler halinde adalara uğramaktadır.

Denizsel alanda 142 balık türü tespit edilmiş olup, yılan balığı, lüfer, palamut, sardalye, kolyoz ve uskumru  gibi ekonomik değeri olan balıklar bulunur.

Bern SözleşmesiListelerine göre yapılan değerlendirme sonucuna göre; 56 kuş türü  mutlak koruma altındaki türler listesinde; 24 kuş türü koruma altındaki türler listesinde bulunmakta, kalan 6 tür ise her iki listede de bulunmamaktadır.

Ayvalık Adaları Tabiat Parkı; Peyzaj çeşitliliği olarak adlandırılan, çeşitli iç ve dış güçlerin etkisiyle arazi formunun farklılaşması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan fizyografik çeşitliliğin en özgün örneklerinden birisine sahiptir.

Ayvalık Adaları Tabiat Parkı taşımış olduğu doğal kültürel ve arkeolojik değerler eşsiz nitelikte olup, özellikle sahip olduğu adalar Tabiat Parkının en önemli kaynak değerlerini oluşturmaktadır. Adalar ile birlikte adaların çevrelediği körfezin oluşturduğu görsel peyzaj Tabiat Parkı için ayrı bir önem taşımaktadır.

Özgün kaynak değerlerine sahip Tabiat Parkında İdare-Ziyaretçi ve Tanıtım Merkezi yapılmamıştır.

Cunda adası; Ayvalık’ın gözbebeği, renkli kültürü, sarımsak taşı tarihi evleri, tarihi dokusunu oluşturan Taksiyarhis, Agios Yannis ve Panaya Kiliseleri, incecik kumlu mavi bayraklı cennet plajları, sahil boyu Ege’nin en leziz tatlarını sunan restoranları, doğal güzellikleri ve masmavi deniziyle cennetten bir köşe.

Kuzey Ege’de görülmesi gereken, en güzel tatil beldelerinden biri olan Cunda, hem doğal ve tarihi güzellikleri, hem de zengin mutfak kültürü ve deniz, güneş turizmiyle Ege’nin incisi.

Şeytan sofrası; Ayvalık merkeze 8 km uzaklıktaki bir tepedir. Yüksek kayalık tepelerin üzerinde bulunur.  Aslında burası, eski bir lav birikintisidir. Tepenin yuvarlak bir sofrayı andırdığı söylenebilir. Dört bir yanı görebilen bir konumu vardır.

Öyle bir seyir terasıdır ki, yirmiden fazla ada ve adacığı, doğallığını koruyan koyları, tertemiz denizi panoramik olarak seyretme şansınız vardır. Hele ki günbatımında giderseniz, harika bir günbatımını seyredebilirsiniz. Denizden günün batışı sırasında harika bir ambians oluşmaktadır.

Tabiat Parkının; çıplak toprak yüzeyleri, yer yer çam ormanları, çalı formundaki bitki örtüsü ve bölgenin simgesi haline gelmiş zeytinlikler ile kaplı adalar, tek düze yükseklik olarak algılanan ancak körfezin algılandığı noktalarda denizin oluşturduğu mavi fonda üç boyutlu, her yönde değişebilen özgün görüntülere sahip olması, doğal peyzaj değerlerinin belli başlı öğeleridir.

Tabiat Parkı jeolojik yapısı ile biçimlenen arazi yapısının doğada meydana getirdiği biçimler, küçüklü büyüklü adaların hatları, renkleri ve dokularının uygun bir harmoni içinde sıralanışları yörenin peyzaj karakteristiklerini yaratır. Adaların değişken karakteri, doğal peyzajın görsel etkisini artırmaktadır.

Bulunduğu bölge itibarı ile birçok avantajı bulunan Ayvalık her dönem ilgi merkezi olmuş, kuruluşundan günümüze kadar hem parlak hem de çalkantılı evrelerden geçmiş köklü bir Ege kentidir. Antik çağda Küçük Asya’nın Mysia bölgesine dahil olan kent Kydonia olarak anılıyordu (Sevin, 2001). Ayvalık adaları ise Alibey adasının o zamanki ismi olan Nesos ile antik kentin baş tanrısı olan Hekatos’un (Apollo) isimlerinin birleşimi olan “Hekatonnesos” (Hekatos’un adaları) olarak biliniyordu. Nesos adasında, adayla aynı adı taşıyan bu antik yerleşim dışında Chalkis, Pordoselene ve Kydonia kentleri bulunmaktaydı. Chalkis ve Pordoselene şehirleri hakkında Antik Çağ yazarlarının aktardıkları pek çok bilgi varken Kydonia’dan sadece Plinius bahsetmiştir (Uğuroğlu, A., 1984).

Tabiat Parkı içinde yer alan zeytinlik alanları, geleneksel yapı tarzı ile biçimlenen karakteristik yapı dokusu, tarihi alanlar bölgenin kültürel peyzaj zenginliğini göstermektedir.

Tarihi özellikler açısından değerlendirildiğinde, tarihi yapıların günümüz yapılarına nazaran doğal peyzaj elemanları ile ölçü, biçim, doku, malzeme, renk ve estetik yönden özgün bir tarz oluşturarak (Ayvalık evleri tanımı) görsel kaliteyi artırmaktadır.

Tarihi kiliseler, manastırlar, geleneksel mimarinin oluşturduğu eski kent dokuları ve geleneksel yaşam biçimini oluşturan taş evler (bugün genelde pansiyon ağırlıklı turizm amaçlı kullanılmakla birlikte) başlıca kültürel kaynak değerlerini oluşturmaktadır.

Ayvalık adaları tabiat parkı trekking aktivitesine çok ideal. Tabiat yürüyüşleri, yaban hayatı gözlemi, fotosafari, tekne turları ve su sporları gibi faaliyetler için eşsiz güzellikte.

Adaların çokluğu dalış sporu için elverişli bir ortam sağlıyor. Adaların çevresinde her dereceden bröveli dalgıçların dalabileceği derinlikte yerler vardır; fakat açık sular profesyonel dalıcılar için uygundur.

 

Paylaşın

Bafa Gölü Tabİat Parkı

Bafa Gölü Tabİat Parkı; Muğla ve Aydın il sınırlarının kesiştiği bölgede yer almaktadır. Bafa Gölü, Ege Bölgesi’nin en büyük gölüdür.

Antik Dönemde Ege Denizi’nin bir körfeziyken, Büyük Menderes Nehri’nin taşıdığı alivyonlarla denizle bağlantısı kesilip, göl şekline dönüşen Bafa Gölü, zengin doğal ve kültürel kaynak değerleri nedeniyle 08.07.1994 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile 12.281 hektarlık alanı kapsayacak şekilde Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir.

80 familyaya ait 237 cins, 325 tür, 22 alttür ve 7 varyete tespit edilmiştir. Çalışma alanından tespit edilen bitkilerin fitocoğrafik bölgelere dağılımı ise; Iran-Turan 5, Avrupa-Sibirya 7, ve Akdeniz 134 şeklindedir. 180 tür birden fazla fitocoğrafik bölgeye ait ya da fitocoğrafik bölgesi bilinmeyenler grubundadır. Bafa Gölü Tabiat Parkı sınırlarında 16 endemik bitki türü tespit edilmiştir.

261 kuş türü, 22 sürüngen ve 19 memeli türü tespit edilmiştir. Su kuşları potansiyeli açısından, yakın gelecekte, Türkiye’nin resmi anlamda, önemli Ramsar Alanları’ndan biri olması muhtemeldir.

Bafa Gölü Tabiat Parkı’nın asıl kaynak değeri Bafa Gölü’dür. Bafa Gölü ise oluşum şekli itibari ile alüvyon set gölü özelliğindedir. Büyük Menderes Nehri’nin alüvyonları Bafa Gölü ile Ege Denizi’ni birbirinden ayırarak bir göl ekosistemi oluşmuştur. Bu oluşum şeklinden sonra Bafa Gölü’nün suları çevresindeki küçük dereler ve asıl olarak Büyük menderes Nehri’nin suları nedeniyle tuzluluğu azalmış olup acısu özelliğinde bir göl habitatı oluşmuştur.

Muğla ve Aydın yörelerinin, geçmişten bugüne süregelen kültürel değerleri, Tabiat Parkı sınırları içerisinde yer alan Kapıkırı Köyü ve çevre yerleşmelerde de gözlemlenebilmektedir. Antik çağlardan başlayarak, Roma  ve Bizans dönemlerine uzanan ve günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bulunan yörede, geniş kültürel zenginlikler, ortaya  geleneksel bir yaşam biçimi koymuştur. Bu geleneksel yaşam biçimini, hayatın safhaları ile ilgili geleneklerde, inanışlarda, yöresel giysilerde, düğünlerde ve bayram geleneklerinde görmek mümkündür.

Bafa Gölü Tabiat Parkı’nın sahip olduğu en önemli kültürel değerler, Park içerisindeki ve yakın çevresindeki arkeolojik ve tarihi değerlerdir. Bu değerler, İzmir II No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 20.12.1989 tarih ve 1055 sayılı kararı ile arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiştir.

Paylaşın

Antalya: Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı

Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı; Antalya şehir merkezine 20 km. uzaklıktadır. Antalya-Isparta karayolunun 24. km’nden sola dönülerek 7 km. devam edildiğinde ulaşılır.

Büyüklüğü 5960 dekar olan Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, doğal özelliklerini koruyabilmiş nadir alanlardandır.

Tabiat Parkı, som kızılçam ormanlarından ve maki elemanlarından oluşmaktadır. Alanda büyük memeli hayvanlar bulunmamaktadır. Bunun yanında korunan bir alan olması nedeni ile diğer fauna türleri açısından oldukça zengindir.

Günü birlik kullanım alanı içerisinde piknik üniteleri, oyun alanları, yürüyüş yolları ve tur güzergahları, manzara seyir noktası, deve işletmeciliği yapılmaktadır.

Paylaşın

Konya: Akşehir Gölü

Akşehir Gölü; Konya ve Afyonkarahisar illeri sınırları içerisinde yer almaktadır. Gölün büyük kısmı Konya sınırları içerisindedir.

Akşehir Gölünün kapalı bir göl olması ve buharlaşmanın etkisi sebebiyle tuzlu bir özellik göstermektedir. Kıyılardan göle karışan tatlı su kaynaklarının bolluğu, kıyılarda suyun tatlılaşmasını sağlar. Tuzluluk orta kesimlerde ve kuzeydoğuda daha belirginleşir.

Göl, Sultan dağlarından inen mevsimlik ve sürekli akarsular, göl çevresindeki akiferlerin yer altı suyu akımı ile göl alanına düşen yağışlarla beslenmektedir. Boşalımı ise, göl yüzeyinden buharlaşma ve sulama amacıyla alınan sularla olmaktadır.

Gölün geçmişte Taşköprü çayı vasıtasıyla Eber Gölü ile olan bağlantısı, Eber gölü çıkışına DSİ’nce inşa edilen regülatör ve sulama kanalları ile kesilmiştir. Göldeki su seviyesi ve göl alanı yıllara ve mevsimlere göre büyük değişiklikler göstermektedir.

Paylaşın

Konya: Ilgın (Çavuşçu) Gölü

Konya’nın kuzey batısında yer alan Ilgın (Çavuşçu) Gölü, Battal ve Çebişçi dereleri tarafından beslenmektedir.

Tektonik bir oluşuma sahip olan Ilgın (Çavuşçu) Gölü’nün suları tatlıdır. Bu nedenle su ürünleri açısından önemlidir.

Gölden su çıkışı Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından kontrol altına alınarak sulak alan bir baraj gölüne dönüştürülmüştür. Güneydeki gidenek ve batı kıyısındaki pompa istasyonu yoluyla su seviyesi kontrol edilmektedir.

Paylaşın

Konya: Beyşehir Gölü

Türkiye’nin dördüncü büyük gölü olan Beyşehir Gölü, Konya-Isparta sınırı üzerinde yer almaktadır.

Göl, aynı zamanda Türkiye’nin en büyük tatlı su gölüdür. Tektonik-Karstik olaylarla meydana gelmiştir.

Aynı zamanda Türkiye’nin en önemli milli parklarından biridir. Milli park alanı içerisinde aynı anda su depoları,dağ sporları ve av sporları yapmak imkânı vardır.

Su ürünleri açısından ekonomik değeri yüksektir. Gölün iki plajı,22 adası ve pek çok kayalığı bulunmaktadır.

Göl Ornitolojik bakımdan önemli bir kuş üreme, barınma,beslenme ve konaklama merkezidir. Bu yönü ile turizm açısından önem taşımaktadır.

Paylaşın

Kocaeli: Suadiye Tabiat Parkı

Suadiye Tabiat Parkı; Kocaeli’nin Kartepe İlçesi ile Suadiye Beldesi karayolu üzerinde, Kartepe’nin eteklerinde yer almaktadır. Tabiat Parkı, 39,98 hektarlık alana sahiptir.

Suadiye Tabiat Parkı, zengin doğal bitki örtüsü, iklimi, ulaşım kolaylığı, günübirlik piknik ve konaklama olanakları ile zengin bir rekreasyon potansiyele sahiptir. Ayrıca Kartepe turizm merkezine yakın olması nedeni ile doğa turizmi açısından daha da önemli hale gelmiştir.

Tabiat Parkı’nda, doğanın cazibesi ile günübirlik piknik amaçlı kullanımlar ve yürüyüş, bisiklet gibi spor aktivitelerinin yapıldığı görülmektedir.

Saf kayın ormanı mevcut olduğu Tabiat Parkı’nda karaçam, göknar, kayın, kestane, gürgen, meşe, çınar, titrek kavak, eğrelti otu, sakız ağacı, orman sarmaşığı, ormangülü, ayı üzümü, çayırotları, akçakesme, böğürtlen, defne florası dikkat çekmektedir.

2 adet iki yaşamlı tür tespit edilen alanda, sürüngen türlerde bulunmaktadır. 45 kuş türünün olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, sahada memeli türlerde gözlemlenmiştir.

Paylaşın

Konya: Suğla Gölü

Suğla Gölü; Konya’nın güneybatı kesiminde Seydişehir İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Tektonik oluşuma sahip olan Suğla Gölü’nün suyu tatlıdır. Göl, su ürünleri ve sulama açısından önemlidir.

Yağışlı yıllarda alanı iyice genişlemekte kurak yıllarda ise göl kurumakta ve alüvyonlu göl tabanı ortaya çıkarak iyi bir tarım alanı oluşturmaktadır.

Paylaşın

Konya: Meke Krater Gölü

Meke Krater Gölü; Konya’nın Karapınar İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Karapınar-Ereğli yolunun 7. km’sindeki sapaktan 2 km içeridedir.

Sönmüş bir volkan kraterinin suyla dolmasıyla oluşmuş olan Meke Krater Gölü’nün ortasında adacıklar bulunmaktadır. Göl ve birincil krater çukurunun uzunluğu 800 metre, genişliği 500 metredir. Göl 12 metre derinliğindedir.

4-5 milyon yıl önce (Pleistosen çağda) volkanik patlama sonucu oluşan bu krater (piroklastik koni), zamanla suyla dolarak göle dönüşmüş ve daha sonra, günümüzden 9000 yıl önce ikinci bir volkanik patlama ile gölün ortasındaki ikinci volkan konisi oluşmuş, zamanla o da suyla dolarak ikinci bir göle dönüşmüştür.

Meke Krater Gölü, deniz seviyesinden 981 m yüksekliktedir. Ana Meke’nin ortasında bulunan ve su seviyesinden 50 m yükseklikte olan volkan konisindeki göl 25 m derinliktedir ve suyu tuzludur.

Paylaşın