Konya: Yazır Huzur Bahçeleri

Yazır Huzur Bahçeleri; Konya’nın Selçuklu İlçesi, Yazır Mahallesi içerisinde yer almaktaddırlar. Bahçelerin toplam alanı; 231.942 m² dir.

Yazır Huzur Bahçeleri, 7.000 m² lik bir regreaktif alandan ve 942 adet parselden oluşmaktadır. Ayrıca parsellerin yanında 6 adet toplam alanı 31.151,99 m² olan yeşil alanlar mevcuttur.

2006 yılı içerisinde aydınlatma sistemi ve sesli anons sistemi kurulmuştur. Ortalama olarak parsellerin büyüklüğü (15×10 m) 150 m² dir. Parsellerde bağımsız su şebekesi ve ahşap kulübeler bulunmaktadır.

Tahsis edilen huzur bahçelerinde sebze, meyve yetiştiriciliği vb. tarımsal faaliyetlerde sadece organik tarım metotlarına uygun üretim yaptırılacaktır.

Paylaşın

Konya: Hayvanat Bahçesi

Hayvanat Bahçesi; Konya’nın Karatay İlçesi, Fetih Mahallesi, Saadet Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Konya’nın ilk ve tek Hayvanat Bahçesi ve İç Anadolu Tedavi Rehabilitasyon Merkezi’dir.

Konya’nın en büyük parkı olan Karatay Şehir Parkı’nın yanında yer alan Hayvanat Bahçesi 72 türde 500’e yakın hayvana ev sahipliği yapıyor.

Her gün yüzlerce kişinin ziyaret ettiği, çocuklara hayvan sevgisini aşılayarak, hayvanları yakından tanımalarına imkan sağlamaktadır.

Hayvanat bahçesi, hayvan severlerin doğada buldukları yaralı hayvanların tedavi edilmesi ve rehabilite olmaları için de hizmet veriyor. Tedavileri tamamlanan hayvanlar tekrar doğaya bırakılıyor.

Paylaşın

Kars: Kuyucuk Kuş Cenneti

Kuyucuk Kuş Cenneti; Kars’ın Arpaçay İlçesi, Kuyucuk Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Kars İl Merkezi’ne 37 km uzaklıktadır.

Toplam 217 hektar yüzey alanına salip Kuyucuk Gölü, 1617 metre yükseklikte bulunan sığ bir göldür. Önemli Kuş Alanı ise 389 hektar büyüklüğündedir. Gölün en derin yerinin 13 m olduğu tahmin edilmektedir. Tatlı Su gölü olmasına rağmen gölde balık bulunmamaktadır. Göl kenarında Kuyucuk, Duraklı ve Carcıoğlu Köyleri yer alır.

Göl, konumu itibariyle dünyadaki 34 biyolojik çeşitlilik noktasında Kafkasya ve İran – Anadolu biyolojik çeşitlilik noktalarının kesiştiği bir noktada bulunur. Ayrıca sığ bir göl olduğundan ve Afrika – Avrasya göç yolu üzerinde bulunduğundan yükse kuş çeşitliliğine sahiptir. Bölge bugüne kadar Küzey Doğa Derneği ekibi tarafından yapılan çalışmalarda en az 207 kuş türünün alanı kullandığı tespit edilmiştir.

Kuş göç güzergahları göz önüne alındğında, bu sayının 250 türü geçmesi muhtemeldir. Bu türler alanı konaklama, beslenme, barınam ve üreme amaçlı kullanmaktadır. İlkbahar ve sonrbalar aylarında yüksek kuş çeşitliliğine sahip göl kışın donduğu için bu dönemde alanda hemen hemen hiç su kuşu bulunmaz.

Alanda görülen kuş türleriden Dik Kuyruk Ördeği (Oxyura leucocephala), Sibirya Kazı (Branta ruficollis) ve Küçük Akbaba (Neophron repcnopteruz) Dünya Koruma Örgütü (IUCN) kırmızı listesine göre dünya çapında Nesli Tehlikede (Endangered), Tepeli Pelikan (Pelecanus crispus), Küçük Kernez (Falco naumanni) ve Şah Kartal (Aquila heliaca) Hassa (Vulnerable), Pasbaş Patka ördeği (Aythya nyroca), Bozkır Delicesi (Circus macrourus), Büyük Suçulluğu (Gallinago media), Çamurçullugu (Limosa limosa) ve Kara Kanatlır, Bataklık Kırlangıcı (Glareola nordmanni) ise Tehlikeye Açık (Near Threatened) kategorisindedir. Angıtın (Tadorno ferruginea) dünya popülasyonunun % 10 – 12’si göç mevsimlerinde bu gölde konaklamaktadır. Ayrıca göl çevresinde bulunan Elymus sosnowskyi bitkisinin de nesli tehlike altındadır. Alan önemli kuş alanı (TR089), Önemli Doğa Alanı (DOG025) ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahası statülerinde sahiptir.

Kuyucuk Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Kuzey Doğa Derneği’nin 2004’den bu yana süren çabaları sonucunda, 20 Haziran 2009 tarihinde, Türkiye’nin 13. ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun ilk Ramsar Alanı olarak ilan edilmiştir.

Paylaşın

Konya: Körükini Mağarası

Körükini Mağarası; Konya’nın Beyşehir İlçesi, Çamlık Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Toplam uzunluğu 1250 metredir.

Körükini Mağarasının içinden Uzunsu Deresi geçmektedir. Mağaradan çıkan su değirmen vadisine daha sonra da Değirmenini Mağarasına girmektedir.

Tamamıyla aktif olan mağarada bot kullanımı hatta büyük kaya blokları arasından şelaleler yapan suyu geçmek ayrıca bir deneyim gerektirmektedir.

Mağaraya giriş için yaz ve sonbahar ayları en uygun zamanlarıdır. Bahar ayları aşırı su, sifonlar, şelaleler nedeniyle tehlikeli olabilir.

Paylaşın

Konya: Büyük Düden Mağarası

Büyük Düden Mağarası; Konya’nın Derebucak İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Kembos Ovası batı kıyısında yer almaktadır.

Genişliği 1 km. uzunluğu 15 km. olan Kembos Ovası, bahar aylarında eriyen kar suları ve özellikle Uzunsu Deresi ile gelip toplanan suları bir başka düden olan Feyzullah Düdeni ile birlikte drene etmektedir.

Bu düdenlerden batan su Altınbeşik Düdensuyu Mağarasından geçerek Manavgat Çayına karışmaktadır.

Mağaranın turistik bir önemi olmamakla birlikte, speleolojik açıdan önem taşımaktadır. 714 m. uzunluğundaki düden de çok sayıda göller, dev cadı kazanları ve sifonlar bulunmakta, mağarayı zorlu hale getirmektedir.

Paylaşın

Konya: Balatini Mağarası

Balatini Mağarası; Konya’nın Beyşehir İlçesi, Derebucak Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Toplam uzunluğu 1768 metredir.

Girişe göre en derin noktası -32 metre ve girişe göre en yüksek noktası +6 metre olan mağaranın Düden ve kaynak konumunda iki girişi vardır.

Yola yakın olan ağız küçük bir uvalanın sularını çalar ve 2 km güneyde derince yarılmış bir vadinin kenarından, Uzunsu Deresi tarafındaki yamaçtan boşalır. Balatini mağarası, üst üste bulunan iki farklı seviyeden oluşmuştur.

Üst katı oluşturan fosil kolun zemini tamamen mağara kili ile kaplıdır ve gelen ziyaretçilerin yapıp bıraktığı heykelciklerle dolu heykel odası ile sonlanmaktadır.

Alt kat olan su taşıyan asıl galeride ise suyun az olduğu dönemlerde su içinden yürünerek ilerlenebilmektedir.

Biri 5 metreden daha derin olmak üzere 3 adet dev Cadıkazanı, geçiş tekniği yada bot kullanılarak geçilebilir. Travertenleri, heykel odası ve dev cadı kazanları mağaranın görülmeye değer güzellikleridir.

Paylaşın

Konya: Sakaltutan Mağarası

Sakaltutan Mağarası; Konya’nın Seydişehir İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. E. Gilli tarafından bulunmuştur. 

Sakaltutan Mağarası, kuzeyde Katran Başı Tepesi ile güneyde Kartal Başı Tepesi arasında yer almaktadır. Dikey bir mağara olan Sakaltutan Mağarası’nın toplam derinliği 303 metredir.

İlk defa Fransız mağaracılardan Nice-Martel Speleoloji Kulübü’nden E. Gilli tarafından bulunan Sakaltutan Mağaraları 300 m’lik iki kuyudan oluşmaktadır.

Konya: Sırçalı Mezar Anıtlar Müzesi

1979 ve 1980 yıllarında araştırılmıştır. Fransızlar tarafından 1979 yılında -303 m’ye varılmış ve haritası çizilmiştir.

Paylaşın

Türkiye’nin en büyük mağarası ‘Tınaztepe’

Tınaztepe Mağarası; Konya’nın Seydişehir İlçesi, Madenli Köyü, Tınaztepe Mevkii’ndedir. Dünyanın üçüncü, Türkiye’nin ise en büyük mağarasıdır. Konya’ nın 7 Harikası içinde yer almaktadır.

Tınaztepe Mağarası  1968 yılında Fransız bilim adamı Michel Bakalowichz tarafından; ilk olarak bulunup, mağaraların krokisi çıkarılmıştır. Bu kroki de dünyaya Bilgi Dergisi tarafından yayınlanmıştır.

Ayrıca Dr. Michel Bakalowichz mağaraların tıbbi araştırmasını yapmış; astım hastalığı için doğal bir tedavi ortamı olduğunu belirtmiştir. 1970 yılında başka bir araştırma grubu; kaptan Jacgues Cousteau’nun ekibi alman Reinhold Messner ve arkadaşları Suğla Gölü ve onu besleyen su altı kaynaklarını araştırmak için bölgeye gelmişlerdir.

Fası boğazı ve Tınaztepe mağaralarının irtibatlarını keşfetmişler ve buranın yer altı göllerinin 22 km uzunluğunun olduğunu tespit etmişlerdir. Aynı ekip mağaraları o zaman ki imkanlarıyla fotoğraflandırmışlar, jeolojik yapısını ve jeolojik dökümanının (aşağıda belirtildiği gibi), yaşadıkları macerayı Almanya da Dünya Harikaları adlı bir kitapta yayınlamışlardır.

Mağaranın uzunluğu 1580 metre olup sondaki 30 metrelik iniş dışında tamamen yatay özellikte bir mağaradır. Bölgede Akdeniz iklimi ile Karasal iklim arası geçiş arz eden bir iklim hüküm sürer. En yüksek sıcaklık 36,5 °C en düşük sıcaklık –18,4 °C olarak ölçülmüştür. Tınaztepe Mağarası ve çevresi karışık jeolojik ve jeomorfolojik bir değişim geçirmiştir.

Oligosen ve Miyosen dönemine ait alpin dağ oluşumlarıyla bugünkü tektonik konumlarına ulaşan bölgede genç ve yaşlı birimlerin içiçe olduğu görülmektedir. Giden Gelmez dağlarının kuzeyinde bulunan Tınaz dağı, komprehensif serinin en üs katını oluşturan Eosen Yaşlı Nümmülitli kireç taşlarından meydana gelmiştir.

Tınaztepe Mağarasının bulunduğu bölgede üst seviyelerde kiltaşı-kumtaşı-marn ve konglomera ardalanmasından oluşan fliş ile birlikte ofiyolitik karakterli kayaçlarda yer almaktadır. Tınaztepe Mağarasının gelişmesinde eğim atımlı normal faylar etkili olmuştur.

Bu iki eğim atımlı normal fayların arasında kalan alan graben durumundadır. Mağaralar oldukça saf üst kretase kireç taşları içerisinde yer alıp, kapalı havza durumundaki boşalım sahasının geçirdiği morfolojik dönem sayısı, mağaranın altında ve üstünde yer alan basamak şeklindeki düzlükler ve buralardaki fosil mağaralardan çıkarılabilir. Mağara içerisinde eski taban seviyesi izleri taraça şeklindedir.

Bu taraçalar ile bugünkü taban arasında 5-7 metre seviye farkı tespit edilmiştir. Eski tabanın çökemediği yerlerde doğal köprüler oluşmuştur. Mağara tabanı; girişte toprak,bazı yerlerde blok ve konglomeralar (Paleozoik ve Kretaşe Yaşlı) ile kaplıdır. Suların mağara içerisinde hareket ettikleri yerlerde kalker tüfleri ; tavan ve yan taraflardaki çatlaklardan sızan sularla çok güzel travertenler ,sarkıt ve dikitler oluşmuştur.

Mağaranın son kısmındaki büyük alan bütünüyle ana faya bağlı olarak gelişmiş ve içerisinde göl mevcuttur. Üst sistemi fosil bir mağaradır. Altta bulunan ve havzanın sularını toplayan düden,morfolojik bakımdan tınaztepe mağarasının devamıdır. Tavandaki çatlaklardan sızan sular, içeride gölcükler oluşturmaktadır. Mağaranın sonundaki göl ise büyük boyutludur.

Özellikle ilkbahar aylarında kar ve yağmur sularıyla beslenen dere ve yatakları en alt seviyedeki mağaraya ulaşmadan önce sular; şelale ve devkazanı tipi çok ilgi çekici görüntüler ortaya koymaktadır. Tınaztepe Mağarası şimdiki durumuna yapılan araştırmalara göre yaklaşık 230 milyon yıl gibi uzun bir süreçte meydana gelmiştir. Mağaranın iç kısımlarında ayrıca taban–tavan arası yükseklik farkının 65 metreye çıktığı yerler görülmektedir.

 

Paylaşın

Konya: Yerköprü Şelalesi ve Mağarası

Yerköprü Şelalesi ve Mağarası; Konya’nın Hadım İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadırlar. Yerköprü Şelalesi ve Mağarası, Göksu Vadisi’nde bulunmaktadır.

Yerköprü Şelalesi, eşsiz doğal güzelliğiyle istisnasız herkesi büyüleyebilecek muhteşem bir güzelliğe sahiptir. Özellikle Haziran ayı, bu şelaleyi gezmek için en ideal aydır.

Bu ayda özellikle zakkumların muhteşem renk cümbüşüne bir çok ağacın çiçekleri de eklenince, şelale tam bir doğa harikası haline gelmektedir.Yerköprü şelalesi, oluşum olarak, eski Göksu yatağı üzerindedir.

Göksu Irmağı, burada yaklaşık 30 metre tabana dalmakta, nehrin üzerinde doğal bir köprü bulunmaktadır. Bu köprü şeklindeki yerin etrafı çok yüksek ve kayalarla (yaklaşık300-400 m.) çevrili olmasına rağmen, köprü kısmı oldukça düz ve çok sayıda bitkiyle adeta bir bahçe gibidir.

Nehrin 30 metre kadar üstündeki bu köprüde, kayaların dibinden çıkan suyun, nehrin tabana daldığı tünelin çıkışına üstten dökülmesiyle şelale oluşmaktadır.

Dolayısıyla şelaleyi oluşturan su, nehirden değil, bu köprü üzerindeki kaynaktan gelmektedir. Dolayısıyla kaynağın suyu yıl boyunca aynı kaldığı için, köprü üzerindeki bitki örtüsüne hiç bir zarar gelmemektedir.

Yerköprü Mağarası tamamen bir traverten tüfün içinde yer almaktadır. Türkiye’nin doğası en güzel mağar­alarından birisidir.

Göksu Nehrinin, bu traverten tüfünün altında oluşturduğu mağara 500 m. kadar uzunluktadır. Suyun battığı yerde mağara sifolanmaktadır. Mağaranın çıkış ağzında, Göksu Nehrinin, dışarı­dan akan bir bölümü mağaradan çıkar.

Diğer bölümüne bir şelale ile birleşirken bir doğa harikası oluşturmakta ve derin, mavi göller oluş­turarak Göksu Nehri devam etmektedir.

Paylaşın

Konya: Derebucak Barajı

Derebucak Barajı; Konya’nın Derebucak İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Koca Çay üzerine kurulmuştur.

Derebucak Barajı, sulama amacıyla 1995-2001 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 740.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 52,00 metredir.

Baraj, normal su kotunda göl hacmi 13,80 hm3, normal su kotunda göl alanı 0,90 km2’dir. Baraj 3.073 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

Paylaşın