Yozgat: Kadıpınarı Yaylası

Kadıpınarı Yaylası; Yozgat’ın Akdağmadeni İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Akdağmadeni İlçe Merkezi’ne 2 km. mesafedeki yayla, Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yönetiminde Orman İçi Dinlenme Tesislerinin bulunduğu Akdağ Ormanları içerisinde çok geniş bir alana yayılan; çam, meşe ve çeşitli ağaçlardan oluşan zengin bir bitki örtüsüne sahiptir.

Akdağ ormanları temiz soğuk suları ve çeşitli av hayvanları barındıran bir bölgedir. Bölge içerisinde turistik tesisler ve Geyik Üretim Çiftliği bulunmaktadır.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Kadıpınarı Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Yozgat: Kazankaya (Vadisi) Kanyonu

Kazankaya (Vadisi) Kanyonu; Yozgat’ın Aydıncık İlçesi, Kazankaya Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kazankaya Kasabası’nın önemini artıran en büyük doğal harika, Kazankaya Kanyonu ve bu alandaki tarihi yerleşim izleridir. Girişi Kazankaya Kasabası’nda başlayan kanyonun uzunluğu 10 kilometredir.

Güneyinde 1363 metre yüksekliğindeki Alan Dağları, batısında ise Malbelen Tepesi yer almaktadır. Kanyon içerisinden, Yeşilırmak’ın bir kolu olan Çekerek Irmağı geçmektedir.

Irmağın aktığı vadinin her iki yanında yükselen kayalar üzerinde duvar kalıntıları, hatıl oyuklar ve merdiven basamakları, tanrıça Kybele (Kibele) kabartması (bereket ve bolluğun simgesi) görülmektedir.

Bir niş içerisinde, kabartma şeklinde yapılmış olan devasa boyuttaki (boyu 3.16 metre) tanrıça Kybele (Kibele) kabartması, Çekerek Irmağı’nın diğer yanındaki kayalar üzerinde yükselen kaleye doğru bakmaktadır.

Kasabanın güneydoğusunda tabanı kayalık olan ve güneybatısından akan ırmağa sarp kayalar halinde inen tepenin adı Sarıbaba’dır. Söz konusu tepe ve kayalıklar üzerinde M.Ö. olduğu düşünülen yerleşim izleri bulunmaktadır.

Kasabanın doğusunda yer alan Karagözlük Tepe denilen alanın güneyinde sırtlar halinde inen tarlalar vardır. Burası Güllük olarak adlandırılmaktadır. Güllük’te araştırmacılar tarafından Hitit Mezarlığı tespit edilmiştir.

 

Paylaşın

Van: Dönemeç (Engil) Şelalesi

Dönemeç (Engil) Şelalesi; Van’ın Edremit İlçesi, Dönemeç Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Görenleri ilginç ve çekici görsel zenginlikleriyle büyüleyen Dönemeç (Engil) Şelalesi, dinlenme yeri olarak kullanılmaktadır. Dönemeç (Engil) Şelalesi, kışın kar altında ve yazın el değmemiş doğasıyla görenleri şaşırtacak bir güzelliğe sahiptir.

Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelaleye gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalelerin bulunduğu bölgede ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız işletme bulunmamaktadır.

Şelalenin yer aldığı vadiye yaya olarak inmeniz ve yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir.

Paylaşın

Van: Muradiye Şelalesi

Muradiye Şelalesi; Van’ın Muradiye İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bend-i Mahi üzerinde görkemli Şelale Muradiye Şelalesi, adını Bağdat seferine çıkan Osmanlı Padişahı IV. Murat’tan almıştır. Şelalenin yüksekliği 50 metredir.

Her mevsim ayrı manzara bir şelale için çok da yüksek sayılmayan Muradiye, Bend-i Mahi çayının kuvvetli akış gücünden dolayı görkemli bir manzara sunar.

Muradiye Şelalesi, sadece görüntüsü ile değil çevresini güzelleştiren tabiatıyla da görülmeye değerdir. Her mevsim ayrı bir manzaraya bürünür. bahar aylarında rengarenk çiçekler Muradiye Şelalesi’nin güzelliğine güzellik katar.

Kış aylarında ise donan şelale suları buzdan kristallere dönüşür. Doğanın yaptığı bir beste Muradiye Şelalesini dinlemek insana eşsiz duygular yaşatır.

Özellikle yaz aylarında giderseniz, şelalenin altına iner inmez doğal bir serinlik sizi karşılayacaktır. Muradiye Şelalesi kamp yapmak için de ideal bir mekandır.

Paylaşın

Van: Artos Dağı

Artos Dağı; Van’ın Gevaş İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Güneydoğu Torosların devamı olan Artos Dağı, görünümünden dolayı Çadır Dağı olarak da bilinir.

Kavuş Şahap dağlarının 3700 m’lik önemli bir yükseltisini oluşturur. Van Denizi’nin oluşturduğu mikroklima nedeniyle dağın güney yüzü ile kuzey yüzü arasında iklim yönünden önemli farklılıklar vardır. Artos Dağı sert ve soğuk rüzgarlara karşı havzanın iklimini yumuşatır.

Önemli Miktarda kükürt madeni de bulunan dağ, rüzgardan enerji üretimine de uygundur. Kelebek kanatlarında bir dağ Artos Dağı, özellikle kelebek popülasyonu açısından dünyanın sayılı coğrafyalarından biridir. Yaklaşık 200 tür kelebeğe ev sahipliği yapmaktadır.

Her yıl dünyanın dört bir köşesinden doğaseverlerin, botanikçilerin akınına uğramaktadır. Doğa sporları, volkanik ve sıradağ özelliğiyle, fauna ve florasıyla bilim adamları tarafından çok değerli bulunmaktadır. Dünya üzerinde Artos’a eşdeğer özellikler gösteren tek dağ Yeni Zelanda’dadır.

Zirvesi ve tabanı arasındaki 1800 metrelik irtifasıyla dağ kayakçılığı ve dağcılık sporları için son derece elverişlidir. Hem trekking sporu hem de ekolojik turizm açısından dünyanın önde gelen dağları arasında yer almaktadır. Artos Dağı, Akdamar Adası’nın tam karşısında bütün ihtişamıyla yükselir. Doğaseverler ve fotoğraf tutkunlarına eşsiz manzaralar vaat etmektedir.

Paylaşın

Uşak: Ulubey Kanyonları

Ulubey Kanyonları; Uşak’ın Ulubey İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.  ABD deki Arizona Eyaleti sınırları içersinde buluvnan Büyük Kanyon dan sonra dünyanın en büyük 2. kanyonudur.

Bugüne kadar bilinmeyen kanyon, Ulubey Çayı ve Banaz Çayı boyunca devam eden bir ana kanyon ile buna bağlanan onlarca büyük yan kanyonlardan oluşur. Ulubey çayı, bütün kanyonu adeta saklı bir cennete çevirmiştir. Ulubey’de ilin güney ve güney batı kesimlerinde jeolojik yapının özelliğinden dolayı oluşan Ulubey Kanyonu, kanyondan geçen Dokuzsele Deresi’nde meydana gelen kirlilikten dolayı turizme açılamıyor. Kanyonun, dibinden geçen Dokuzsele Deresi temizlendiğinde yamaç paraşütü ve doğa turizmine açılması planlanıyor.

Kanyonların il turizmi için büyük kazanç olduğunu belirten Ulubey Belediye eski Başkanı Hüseyin Buğdaylı, “Ulubey Kanyonu Uşak ve Ulubey için büyük önem taşımaktadır. Bu bölgenin Türk turizmine kazandırılması büyük kazanç olacaktır. Kanyonun turistlik önem kazanabilmesi için içersinden geçen Dokuzsele deresinin temizlenmesi gerekir. Uşak Karma-Deri Organize Sanayi Bölgesi’nin kimyasal atıkları bu derelere atıldığı sürece bölgede herhangi bir çalışma yapılamaz” dedi.

Ulubey Belediyesi olarak kanyonlar için şu an için herhangi bir proje düşünmediklerini ama arıtma tesislerinin açılmasından sonra bölgenin turizme kazandırılması için proje hazırlayacaklarını ifade eden Buğdaylı, “Derelerin tamamlanacak arıtma tesisi ile kirlilikten kurtulacağını biliyoruz. Derelerden temiz su akmaya başladığı taktirde kanyon eski güzelliğine kavuşacak. Ulubey Belediyesi olarak eğer dereler temizlenirse kanyonun Türk turizmine kazandırılması için gerekli çalışmayı yapacağız. Öncelikli olarak kimyasal atıkların temizlenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Kanyonda her türlü meyve ve sebze yetiştirilir. Kanyona toprak yollardan iyi bir arazi aracı ile inebilirsiniz veya belirlediğiniz bir güzergahta grup halinde yürüyüş yapabilirsiniz. Ulubey Belediye eski Başkanı Hüseyin Buğdaylı, bölgeyi koruyarak turizme kazandırmak için gayret sarfediyor. Banaz çayında sal sporları, kayalıklarda tırmanış, kanyon boyunca balonla gezinti yapılabilir. Ulubey İlçesi, Uşak merkeze 29 km mesafededir ve gün boyu toplu taşıma imkânı vardır. Uşak merkezinde konaklayabilir ya da kanyona hakim tepelerde çadır kurabilirsiniz.

Paylaşın

Tunceli: Anafatma İçmecesi

Anafatma İçmecesi; Tunceli’nin Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İl merkezine yaklaşık 7 kilometre uzaklıktadır. Kaplıcanın bulunduğu yerde bir dinlenme ve yeme içme tesisi vardır.

Kaplıca suyu, tek kaynaktan çıkmaktadır. Suyun akım değeri saniyede 3 litredir. Kaplıcanın sıcaklığı 25 derecedir. PH değeri 6.5’tur.

Yaklaşık 3 dönümlük bir alanda çıkan kaplıca suyundan sadece yöre halkı yararlanmaktadır. Tunceli’ye yolunuz düşerse mutlaka uğramanız gereken yerler arasındadır.

Paylaşın

Tunceli: Munzur Vadisi Milli Parkı

Munzur Vadisi Milli Parkı; Tunceli-Ovacık arasında uzanan Munzur Vadisi’nde, 42.000 Hektarlık bir alan 1971 yılında Milli Park olarak ilan edilmiştir.

Türkiye’nin en büyük milliparklarından biri olan “Munzur Vadisi Milli Parkı”, Tunceli kent merkezine 8 Km. uzaklıkta başlayıp, vadi boyunca Munzur Dağlarına kadar uzanmaktadır. Kuzeyde 3300 metreye kadar yükselen Munzur Dağları, Mercan ve Munzur Suyu vadileri tarafından parçalanmıştır. Bu bölgenin milli park olarak ilan edilmesinde etken olan veriler, başta akarsu kaynakları ve gözeler olmak üzere zengin doğal veriler, endemik bitki türleri ve yöreye özgü hayvan türleri ile zenginleşen bitki örtüsü ve yaban hayvan varlığıdır.

Munzur Suyu ve Mercan Deresinde yaygın ve yoğun olarak bulunan yöreye özgü nadir alabalık türleri ile çengel boynuzlu ve bezuvar adlarıyla bilinen iki tür dağ keçisi ile av kuşlarından ur kekliği yabanıl yaşamın yöreye özgü değerlerini oluşturmaktadır. Milli parkın kuzeyinde, Munzur Dağlarının üzerinde 2000-3000 metrelik zirvelerde yer alan krater gölleri, Ovacık düzlüğünde kaynayan gözeler ve kanyonlar ile vadi boyunca dökülen şelaleler parkın doğal değerlerini zenginleştirmektedir. Milli parkın her köşesinden eşsiz doğal görünüm ve tüm yabanıl yaşam kolaylıkla izlenebilmektedir. Bu özellikleriyle Munzur Vadisi, gerek rekreasyonel etkinlikler, gerekse doğa araştırmaları için turizme yönelik çok önemli potansiyel taşımaktadır.

Bitki örtüsü bakımından çok zengin olan Munzur Vadisi Milli Parkı florasında, 1518 çeşitli bitki kayıtlı olup, bunlardan 43 çeşidi Munzur Dağlarına, 227 çeşidi Türkiye’ye endemik türlerden oluşmaktadır. Munzur Dağlarından başka hiçbir yerde bulunmayan endemik bitkiler arasında Çan Çiçeği, Erzincan Kirazı, Bindebirdelik Otu, Munzur Kekliği, Munzur Düğün Çiçeği, Dağ Çayı, Munzur Dağı Oltu Otu ve Menekşe sayılabilir. Ovacık ilçesiyle Munzur gözelerinden 1.5 km. aşağıda Munzur Suyunun iki yanında bölgenin karakteristik ağacı olan huş meşceresi bulunmaktadır.

Ülkemizde ender bulunan ağaç türlerinden olan huş, bu bölgede su kenarında güzel gövde yapmakta ve bölgenin florasına önemli bir katkı sağlamaktadır. Milli Parkta hâkim ağaç türü meşe ve çeşitli türleridir. Tepeler ve yamaçlarda kayalık olmayan yerler meşe ormanları ile kaplıdır. Vadi tabanında ve su boylarında karışık olarak karaağaç, akağaç, kızılağaç, dişbudak, çınar, asma, huş, ceviz, yabani fındık, kavak, söğüt ve çalı türlerinden oluşan zengin bir bitki örtüsü bulunmaktadır. Alt flora, meşelerin koru niteliğinde olduğu yerlerde zengin durumdadır. Dağların sarp ve dik yamaçları tamamen çıplaktır.

Munzur Vadisi Milli Parkında doğal çevre yaban hayvanları için elverişli bir ortam sunmaktadır. Çengel boynuzlu keçi ve bezuvar isimli iki tür dağ keçisi ile av kuşlarından ur kekliği gibi yaban hayvanları bu yöreye özgü ilginç ve nadir türlerdir. Munzur Vadisi ve çevresi av hayvanları bakımından oldukça zengin sayılır. Milli Parkta kurt, tilki, sansar, ayı, vaşak, su samuru, porsuk, sincap, tavşan, yaban domuzu ve yaban keçisi bulunmaktadır. Mağaralarda ve kaya kovuklarında yaşayan boz ayı, Munzur yaban hayatının önemli büyük memelilerinden biridir.

Bölgenin diğer büyük memelileri orman içerisindeki kayalıklarda yaşayan vaşak, yaban domuzu ve kurt’tur. Kuş türleri bakımından da oldukça zengin olan Milli Parkta yırtıcı kuşlardan kartal, akbaba, doğan, şahin, atmaca, kerkenez, delice, çaylak nadir türlerden ise kaya kartalı bulunmaktadır. Gece yırtıcılarından puhu, baykuş ve yarasa yaygın türlerdendir. Milli Parkta bulunan diğer kuş türleri arasında keklik, çil keklik, toy, mezgeldek, turna, bıldırcın, çulluk, üveyik, tahtalı ve kaya güvercinleri, bazı ördek türleri ve ender olarak da kaz bulunmaktadır. Munzur Suyu Vadisinde çeşitli av hayvanları için bir koruma ve üretme alanı vardır.

Paylaşın

Tunceli: Ağlayan Kayalar

Ağlayan Kayalar; Tunceli-Pülümür karayolu üzerinde yer almaktadır. Karayolu üzerinde olduğu için ulaşım  kolaydır.

Ağlayan Kayalar Hilbes Köprüsü civarındadır. Halk tarafından Ağlayan Kayalar adı verilen bu kayanın her tarafından sular adeta bir yağmur gibi aşağı akmaktadır.

Kışın aşırı soğuktan donan Ağlayan Kayalarda, buzlar adeta sarkıt gibi bir doğa harikasına dönüşmektedir. Yolunuz bir gün bu bölgeye düşerse, usul usul her yerinden su damlayan kayalar görmenizi öneririz.

Yöre halkı, yaşadığı acılar nedeniyle kayalara ‘ağlayan kayalar’ adını vermiş. ‘Neden ağlayana kayalar’ sorusuna vatandaşlar, ‘Belki de kayalar da bu coğrafyanın acısı için ağlıyordur’ şeklinde cevap verirler.

Paylaşın

Tunceli: Kutudere Mesire Yeri

Kutudere Mesire Yeri; Tunceli’nin Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Tunceli-Pülümür karayolu doğal güzellikler açısından son derece zengindir. Zağge Şelalesi kadar dikkat çeken bir başka nokta da, Tunceli’ye yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta ve Pülümür Çayı kenarında yer alan Kutuderesi’dir.

Mesire yeri olarak kullanılan Kutu Deresi’nin içinden aynı zamanda küçük bir çay akmaktadır. Bu çayın önüne taştan yapılan setlerle insanların yüzmesine imkan veren gölcükler de oluşturulmuştur.

Su gözelerinin de bulunduğu Kutuderesi’ne ulaşım kolaydır. Çok güzel ve soğuk bir içme suyuna sahip Kutu Deresi’nin doğal güzellikleri de görülmeye değerdir.

Yazın hem yöre halkı hem de il dışından gelenler tarafından yoğun olarak kullanılan piknik alanlarının başında gelmektedir. Ağaç varlığı ve çeşitliliği açısından zengin bir bitki örtüsü olan Kutudere Mesire yerinde bulunan işletmelerde yaz aylarında yeme-içme hizmeti sunulabilmektedir.

Paylaşın