Partisinin Arnavutköy ilçe kongresinde konuşan DEVA Lideri Babacan, “Kayıp akraba bakanın ‘Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz’ cümlesine dikkat çekmek lazım. Bu kadar iş bilmezlik olabilir mi? Elbette ki Türkiye’de maaşını dolarla alan çok azdır. Dolar arttığı zaman, tam da o yüzden fakirleşiyoruz. Türkiye, sayelerinde, maaşını dolarla alanlar için cennet oldu. Maaşını dolarla alanlar için neredeyse bedava ülke oldu Türkiye. Ama vatandaş mahvoldu” dedi.
Haber Merkezi / DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Arnavutköy ilçe kongresinde konuştu. Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Hazine ve Maliye eski bakanı Berat Albayrak’ın 2015 yılından sonra döviz kurlarıyla ilgili yaptığı açıklamaları izleten Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Dolar kuru artarsa A’dan Z’ye her şeye zam gelir. Sayın Erdoğan bu yanlış kararlarıyla gelecek ayların enflasyonunu artırdı. Kur arttığında fiyatlar yerinde durmuyor. A’dan Z’ye her şeye zam geliyor. Erdoğan bir inat uğruna tüm milletimizi yoksulluğun daha da derinlerine indirdi. Daha evvel de söylemiştim; koskoca Türkiye Cumhuriyeti, Sayın Erdoğan’ın yıllardır dayattığı yanlış tezinin bir deney laboratuvarı oldu. Kusura bakmayın, bu ülkenin haysiyetli insanları Sayın Erdoğan’ın kobayı değil.
31 Mart 2019 yerel seçiminden üç ay önce arka kapıdan tam 130 milyar doları cayır cayır satmaya başlıyorlar. ‘Yerel seçimlerde başarılı olabilir miyiz’ diye gizli kapaklı yollardan rezervleri satarak, piyasaya döviz sürerek kuru düşük göstermeye çalışıyorlar. Siz yerel seçim uğruna bu ülkenin alın teriyle, bilek gücüyle biriken milyarlarca doları hiç ederseniz yerel seçimlerdeki sonuçları da görürsünüz. Seçimlere on bir gün kalmış. ‘Milyarlarca dolar dövizi satarak kuru burada tutuyoruz’ demiyorlar. Gizli saklı yapıyorlar. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu ülkenin vatandaşları bu kadar büyük bir aldatmaca içinde seçime sokuldu. Rakamlar çok büyük, olay çok vahim.
“Maaşını dolarla alanlar için bedava ülke olduk”
Hatalı politika uyguladıkları yetmiyormuş gibi, boş laflarla da hepimizi kandırmaya çalıştılar. Sayın Erdoğan’ın sözüne uyup da dövizini, altınını satan herkes zarar etti. Kayıp akraba bakanın ‘Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz’ cümlesine dikkat çekmek lazım. Bu kadar iş bilmezlik olabilir mi? Elbette ki Türkiye’de maaşını dolarla alan çok azdır. Dolar arttığı zaman, tam da o yüzden fakirleşiyoruz. Türkiye, sayelerinde, maaşını dolarla alanlar için cennet oldu. Maaşını dolarla alanlar için neredeyse bedava ülke oldu Türkiye. Ama vatandaş mahvoldu.
Ülkemiz şu anda fırtınalı bir dönemden geçiyor. Ülkemizi barış, refah ve adalet limanına sağ salim yanaştıracağız. Ülkemizin tüm sorunlarını, meşru demokratik siyaset zemininde çözeceğiz.Hiç kimse, bu ülkenin sorunlarının çözümünü, kaba kuvvette falan aramasın. Hiç kimse halkın iradesiyle inatlaşmasın. Hele hele vesayet odaklarından medet umanlar hiç heveslenmesinler.Biz, vesayetçilerin yönetimine de bir daha asla geçit vermeyeceğiz. Bu ülkenin çaresi ne bugünkü kötü yönetimdir ne de geçmişin vesayetçi aklıdır. Türkiye, tüm sorunlarını demokrasi zemininde konuşarak çözme gücüne sahiptir.
“Dindar vatandaşlarımızın haklarından bir adım dahi geri atılmayacak”
Dindar vatandaşlarımızın kazanılmış haklarından bir adım dahi geri atılmayacak. Kürt vatandaşlarımızın kazanılmış haklarından bir adım dahi geri atılmayacak. Ama daha önemlisi, gasp edilmiş tüm hakları iade edeceğiz. İnançlı, inançsız; Sünni, Alevi; Türk, Kürt; zengin, fakir;kadın, erkek, genç, yaşlı, bu ülkedeki insanı bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşı yapana dek çalışacağız. Ülkemizi, merkezinde insan olan; kapsayıcı, çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü demokrasiye ulaştırmak için var gücümüzle çalışacağız.
Ülkemizi, üste çıkanın altta kalanı ezdiği, nöbetleşe zorbalık dönemlerinden kurtaracağız.Rövanşizme de devri sabık gayretlerine de de asla geçit vermeyeceğiz. Bizi lügatimizde rövanş almak, devri sabık oluşturmak diye bir şey yok. Ancak DEVA Partisi olarak, elbette ki bu milletin alın terini hiç edenlerin, hakkını hukukunu çiğneyenlerin karşısında da dimdik duracağız. İdari denetim mekanizmaları tabii ki işleyecek. Yargıyla ilgili denetim mekanizmaları tabii ki işleyecek. Ama biz, Türkiye’nin yüzünü umuda, yarınlara çevireceğiz.”