Meteoroloji’den Türkiye Geneli İçin Yağış Uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi için yağış uyarısında bulundu. MGM, ayrıca, yağışın etkili olacağı yerlerdeki vatandaşlara olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalı çağrısı da yaptı.

Haber Merkezi / MGM, tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemiz genelinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu (Ardahan dışında) bölgeleri ile Çorum ve Amasya çevrelerinin yağmur ve sağanak, Akdeniz, Güney Ege ile Güneydoğu Anadolu’nun yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

Hava sıcaklıklarının Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında 2 ila 4 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı, yurt genelinde genellikle mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin edilirken, Rüzgarın Karadeniz kıyıları ile Marmara’da kuzey ve batı, diğer yerlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette eseceği bekleniyor.

Kuvvetli yağış uyarısı

Yağışların; Antalya, Isparta, Aydın, Muğla, Tunceli, Muş, Bingöl çevreleri ile Diyarbakır’ın doğusunda yerel olarak kuvvetli olması beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı (sel, su baskını, ulaşımda aksamalar, vb) dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.

Bölgelerimizde hava durumu ise şöyle;

Marmara ve Ege Bölgesi

Marmara Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin aralıklı sağanak yağışlı geçeceği tahmin edilirken, Ege Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Aydın ve Muğla çevrelerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor.

Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi

Akdeniz Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Antalya ve Isparta çevrelerinde yerel olarak kuvvetli olması beklenirken, İç Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin aralıklı sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

Karadeniz Bölgesi

Batı Karadeniz’in parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin aralıklı sağanak yağışlı geçeceği tahmin edilirken Orta ve Doğu Karadeniz’in ise, parçalı ve yer çok bulutlu, Çorum ve Amasya çevrelerinin sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Doğu Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin (Ardahan dışında) aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Tunceli, Bingöl ve Muş çevrelerinde yerel olarak kuvvetli olması beklenirken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Diyarbakır’ın doğu kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor.

Paylaşın

Doğalgaz Sanayi Tarifesine Yüzde 49 Zam

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) internet sitesinde kasım ayına ilişkin tarife tablosu yayınlandı. Buna göre, sanayi sektöründe kullanılan doğalgaz ortalama yüzde 49 zamlanırken, konutlarda kullanılan doğalgazda fiyat değişmedi.

Haber Merkezi / Bu ay sanayi aboneleri için geçerli olacak tarife ekim ayındaki tarifeye göre 1000 metreküp doğalgaz için yüzde 48,40 artışla 3 bin 482 lira, elektrik üretim santrallerinin kullandığı 1000 metreküp doğalgaz için ise yüzde 46,82 artışla 4000 lira oldu.

BOTAŞ’tan konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Konutlarda kullanılan doğalgaz tarifesinde kasım ayında bir değişiklik yapılmamıştır. Artan maliyetlerden dolayı büyük sanayi ve ticari kuruluşları abone grubuna yüzde 48,40 ve elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz tarifesine yüzde 46,82 oranında artış yapılmıştır” ifadelerine yer verildi.

“Sanayicilerin rekabet şansını zorluyor”

Öte yandan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Başkanı Memiş Kütükçü, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı.

“Son dönemde enerjide artan maliyetler sanayicilerimizi olağanüstü zorluyor. Yılbaşından bu yana bakacak olursak doğalgazda sanayi tarifesi yüzde 147,5 zamlandı. Doğalgaz zamları elektriğe de zam anlamına geliyor. Doğalgazla elektrik üreten santrallerin maliyetleri arttığı zaman bu piyasa takas fiyatını da yukarı çekiyor. Bu da son kaynak tedarik tarifesiyle elektrik kullanan organize sanayi bölgelerimizin ya da serbest tüketicilerin maliyetlerini yukarı çekiyor. Enerji maliyetlerinin yükselmesi bizim gibi gelişmekte olan ülkelerdeki sanayicilerin rekabet şansını zorluyor.”

Paylaşın

Babacan’dan Dikkat Çeken ‘Cumhurbaşkanı Adaylığı’ Açıklaması

Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan DEVA Lideri Babacan, “Her partinin başkanı doğal bir başbakan adayı. Eğer öyle olmasa parti neden var. Birliktelik olmaması durumunda Cumhurbaşkanı adayıyım” ifadelerini kullandı.

Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Osman Kavala için söylediği ‘Soros artığı’ sözlerinin ardından George Soros’la görüştüğü görsellerin ortaya çıkmasına ilişkin “Erdoğan’ın Soros’la en az iki üç defa yüz yüze görüşmüşlüğü var. Bir tanesinde ben de vardım hatırladığım kadarıyla. ‘Türkiye’ye yatırım yapın’ türü görüşmeler bunlar. O gün öyle, bugün böyle. Sayın Erdoğan’ın tutumunda bir tutarlılık aramayın” dedi.

İttifaklara da ilişkin değerlendirmede bulunan Babacan, “Şu anda bir arayışımız yok bizim. Ancak seçim atmosferine girildiğinde, seçim sayacı çalışmaya başladığında o günkü şartlara göre bir karar vereceğiz.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın ‘Ekonomi durumu çok kötü, size ihtiyaç var’ diyerek kendisine hükümette görev almasını teklif etmesi durumunda vereceği yanıtı çok net açıklayan Babacan,  “Asla. Sayın Erdoğan işin başında olduğu sürece, bu ülkenin ekonomisi düzelmez. Böyle bir şey mümkün değil ve olmaz. Ben değil, 10 tane Nobel ödüllü iktisatçı gelsin, onlar da yapamaz” dedi.

Halk TV’de ‘Liderler Özel Söyleşisi’ programına konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

DEVA Partisi’nin yayınladığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı videosu için Babacan, “Kucaklayıcı bir siyaset anlayışının çok önemli olduğunu vurgulamaya çalıştık. Birleştiren, buluşturan, farklılıkları zenginlik kabul edip, ülkenin meşru demokratik siyaset zemininde sorunlarına çözüm üretmesi ve yeni bir Türkiye’nin yarınlarının arayışı, böyle okumak mümkün” diye konuştu.

Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı Atatürk Kültür Merkezi açılış törenine çağrıldığını açıklayarak, “Kültür ve Turizm Bakanlığı beni davet etti. Ancak benim de bir başka programım vardı. Biz davet edildik ama katılamadık” dedi.

Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup toplantısında izlettiği ‘linç videosu’ için, “Türkiye’de şu an siyasal şiddet var” dedi. Babacan, Erdoğan’ın videoyu izlettirmesini, “Zihin dünyalarında ne dolaşıyor bilmek çok zor. Ne olursa olsun bunlar hastalıklı yaklaşımlar” diye yorumladı.

Babacan, Erdoğan’ın geçmiş dönemde George Soros ile yaptığı görüşmeleri de tek tek anlattı. Erdoğan ile Soros’un defalarca görüştüğünü ve Erdoğan’ın Türkiye’ye yatırım talebinde bulunduğunu belirten Babacan, o görüşmeleri şöyle anlattı:

Sayın Erdoğan’ın Soros ile en az 2-3 defa yüz yüze görüşmüşlüğü var. En az bir tanesinde ben vardım. Yüz yüze konuştu, Türkiye’ye yatırım için davet ettiği, Türkiye’ye daha çok finansman getirmesiyle ilgili. Tema buydu. ‘Türkiye’ye yatırım yapın, Türkiye’de daha çok iş yapın’ türü görüşmeler bunlar. Bir yatırımcı ve iş insanı olarak, o dönemlerde pek çok uluslararası yatırımcıyla yapılan görüşme gibi Soros’la da görüşmeler oldu. En az bir tanesinde ben vardım.

“O gün işine öyle geliyordu, bugün işine böyle geliyor”

O gün öyle, bugün böyle. İktidarın ve Sayın Erdoğan’ın tutumunda bir tutarlılık aramayın. O gün işine öyle geliyordu, bugün işine böyle geliyor. Hesap soran falan da yok. Bu tutarsızlıkları hatırlatmadıktan sonra daha pervasız bir siyaset yapılabiliyor. Kitlelerin hafızası balık hafızasıdır. Bugün geçerli akçe hangisi, hangi söylem gider, bir hafta da olsa insanların dikkatini nereye çekebiliriz diye söyleyip geçiyor.

2002 yılında çekilen kendisinin de yer aldığı fotoğraf hakkında konuşan Babacan, “Hükümet kurulduktan sonra Kasım 2002’deki bir fotoğraf. Ben ekonomi bakanıydım. Rahmetli Kemal Unakıtan, Abdüllatif Şener ve Erdoğan vardı. O günlerde bu tür görüşmeleri çok yapıyorduk. Türkiye’nin yerli veya uluslararası sermaye ve yatırıma çok ihtiyacı vardı. Türkiye’ye sermaye getirecek kim var kim yoksa yoğun görüşmeler yapılıyordu. Bu görüşmeler Türkiye’de de yurt dışında da yapılıyordu” ifadelerini kullandı. Davos’taki görüşme içinse Babacan, “O görüşme trafiğinde böyle bir görüşme yapılmıştı. Benim olmadığım, fotoğraf karesi alınmayan görüşmeleri de oldu” dedi.

Osman Kavala’nın tutukluluğu hakkında konuşan Babacan, şunları söyledi; Osman Kavala ile ilgili konu gerçekten bir hukuk garabeti. Soruşturma safhasında gizli soruşturmayla yürüyen konular birden bire ortadan çıkıyor ama konu yargıya taşındığı anda dosyalara ulaşmak mümkün. Ulaşılan dosyalarda bizim arkadaşlarımızın gördüğü, delile dayanan bir suç unsuru yok. 3 ayrı konu var. Gezi olaylarıyla ilgili var ve oradan beraat etti. Beraat ettiği gün hiç kimsenin bilmediği dosyadan tutuklandı. Arkasından ‘Bu casusluk yapmış’ dendi. Böyle iddialar.

Açığa çıkan, bizim arkadaşlarımızın incelediği dosyaların hiçbirisinde bir suç unsuru yok. Bunu hem kendi Anayasa Mahkememiz hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de tespit etmiş durumda. ‘Burada suç unsuru taşıyan bir şey yok dolayısıyla derhal beraat edilmesi lazım’ diye. Burada bir şahsi inatlaşma var. Başka bir şey değil. Sayın Erdoğan, bir şekilde bu kişinin serbest bırakılmasını istemiyor. O istemediği için serbest bırakılmıyor. Bunun çok yönlü zararı var Türkiye’ye. Bu olay devam ettiği sürece ‘Türkiye bir hukuk devletidir’ diyemiyorsunuz.

Babacan, Kavala’nın tutukluluğuyla Erdoğan’ın tüm iş dünyasına mesaj verdiğini savundu. Babacan, bu konuda şöyle konuştu: Bir kişi üzerinden bütün iş dünyamıza, bütün düşünürlerimize, bütün sivil toplumumuza bir mesaj veriyor. ‘Bak kardeşim, benim canım sıkılırsa böyle insanı içeri attırırım, kim ne derse desin de çıkartmam’ mesajı veriyor.

Bir kişi üzerinden sisteme mesaj veriyor, bir bakıma korku salıyor. Bir tane görünür vaka herkeste o korku iklimini oluşturuyor. İş dünyası da ‘Biz en iyisi ayağımızı denk alalım, onu kızdıracak bir şey söylemeyelim’ diyor. Ekonomiyi mahvettiler. Siz yine de iş dünyasından güçlü bir ses duyabiliyor musunuz?

“Partinin lideri de iddialı bir liderse doğal bir cumhurbaşkanı adayıdır”

“Cumhurbaşkanlığına aday mısınız?” sorusunu yanıtlayan Babacan, şu cevabı verdi: Şu andaki sistem Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Her siyasi partinin genel başkanı doğal olarak bir cumhurbaşkanı adayı şu anda. İddialı bir siyasi partiyseniz, o siyasi partinin lideri de iddialı bir liderse doğal bir cumhurbaşkanı adayı.

Parlamenter sisteme geçildiğindeyse, parlamenter sistemde her partinin genel başkanı doğal bir başbakan adayı. Eğer öyle olmazsa parti niye var? Biz DEVA Partisi’ne oy verecek vatandaşlara sorsak, herhalde beni söyleyecekler. Bu işin tabiatı böyle.

Mevcut sistemde bir ittifak ve ortak cumhurbaşkanı adayı modeli var. 2018 seçimlerinde bunu en azından Cumhur İttifakı uyguladı. AKP ve MHP tek bir adayı gösterdi cumhurbaşkanlığına. Muhalefetteki partilerin her biri kendi adayıyla çıktı. Önümüzdeki seçimde partilerin kimisi tek tek, kimisi ittifak halinde girecektir.

Tek tek veya ittifak halinde girenler belki münferit, belki ortak aday çıkaracaktır. Dolayısıyla bütün bunların nihai kararı seçim atmosferiyle beraber alınır. Benim aday olma ihtimalim de tabi ki var. Hiçbir şey olmazsa, birliktelik olmazsa, ortak adaylık olmazsa, ittifak olmazsa ben doğal Cumhurbaşkanı adayıyım. Parlamenter sisteme geçildikten sonra eğer bir ittifak, eğer bir koalisyon olmazsa tabi ki ben başbakan adayıyım. Gayet doğal.

“Şu anda bir ittifak arayışımız yok bizim”

İttifak arayışı olup olmadığı sorusuna Babacan, şu yanıtı verdi: Şu anda bir arayışımız yok bizim. Ancak seçim atmosferine girildiğinde, seçim sayacı çalışmaya başladığında o günkü şartlara göre bir karar vereceğiz.

Münferit mi gireriz yoksa bugün var olan veya ileride şekillenebilecek bir ittifakın içinde mi oluruz o kararı biz o gün vereceğiz. Bugünden doğru görmüyoruz. İttifak aslında bir seçim ittifakı. Seçim bittikten sonra ittifak hukuki niteliğini kaybediyor. Şu anda hukuken Cumhur İttifakı diye de, Millet İttifakı diye de bir şey yok. Fiili durumu ise aslında biraz koalisyonlara benziyor. Bahçeli ‘bu işten çekiliyorum’ dese o anda biter. Daha önce yapmadığı iş değil.

6 partinin parlamenter sistemi görüşmelerine değinen Babacan, “Bir gündem oluşturuldu. O gündem maddeleri her hafta yapılan toplantılarda sırayla ilerliyor. Bugüne kadar ciddi bir sorun ortaya çıkmadı. Parlamenter sistem isteyen partilerin yaptıkları çalışmaların ortak tek bir çalışma haline gelmesi Türkiye için çok kıymetli” değerlendirmesi yaptı. Babacan, toplantılarda DEVA Partisi’nin önerisini şöyle açıkladı:

Bu 6’lı masa çalışmayı tamamlayınca hemen arkasından geçiş sürecini çalışmaya başlasın, biz bunu önerdik. Yol haritasını çalışmaya başlasın. Önerimize siyasi partiler olumlu bakıyor.

Biz arzu ederiz ki 6 siyasi parti bu geçiş süreci konusunda uzlaşsın. Eğer o geçiş süreci muğlak bırakılırsa, süresi belli olmazsa vatandaşlarımız destek vermek istemeyebilir. Genel başkanlarla yaptığım görüşmelerde bu önerimize aykırı bir cevap almadım. İlk hedef olarak parlamenter sistemle ilgili bir ortak metin çıkarmak.

Eğer parlamenter sistemle ilgili biraz daha detaylarda mutabakat sağlanırsa, bu mutabakat seçimden önce netleşirse, geçiş süreciyle alakalı da net bir tablo ortaya çıkarsa, biz parlamenter sistemle ilgili anayasa oylamasının 6 ay içinde yapılabileceğini düşünüyoruz.

DEVA Partisi olarak bizim tercihimiz seçimlerden önce mümkün olduğunca detaylı bir şekilde hem parlamenter sistem üzerinde mutabık kalmak hem de geçiş süreciyle ilgili mutabık kalmak. Seçimden sonra bu konularda müzakereye gerek kalmaması ve hemen uygulama başlaması.

Madem parlamenter sistem iyi bir şey acele edeceğiz. Niye ayağımızı sürüyelim ki? Madem iyi bir şey, madem hedefliyoruz, niye öyle 2-3 yıl bekliyoruz? Ne oluyor yani? O süre 2-3 yıl olursa bu ne demek? ‘Biz bu eski başkanlık sisteminin yetkilerini kullanalım güç elimize geçmişken, 2-3 sene sonra parlamenter sisteme geçeriz’ bu olmaz.

Madem başkanlık sistemi hızlı restorasyon için gerekli, o zaman hiç vazgeçmeyelim. O tutarlı bir yaklaşım değil. Burada çok hızlı bir şekilde parlamenter sisteme geçmek ve ülkenin sorunlarını bu sistem içerisinde çözmek gerekiyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, parlamenter sisteme geçiş sürecinde ‘bir başkan yardımcısının başbakan gibi çalışabileceği’ yönündeki görüşünü değerlendiren Babacan, şu ifadeleri kullandı:

Her partinin kendi çalışmaları ve tezleri olabilir bu konuda. Bu konular geçiş sürecinin konuları. Bu geçiş sürecinin konuları da partiler arasındaki ortak masada konuşulmalı. CHP’nin ve bizim başka bir teklifimiz olabilir. Eğer buradaki niyet, beraberce, ittifakla, bir ortaklıkla yönetmekse, o zaman o ittifakın ya da ortaklığın taraflarının bunda mutabık kalması lazım.

Eğer bir ittifak olacaksa o zaman ortaklık içerisinde olabilecek partilerin bunları oturup beraber konuşmaları lazım. Cumhurbaşkanı adayının veya adaylarının bu taahüde baştan girmesi ve siyasi taahhütlerle seçime girmek, vatandaşımız için net bir tablo oluşturacaktır. Aksi halde karışık, bilinmeyen, herkesin farklı farklı şeyler söylediği bir tablo olursa, vatandaşlarımız daha iyi bildiği ve anladığı bir seçeneği, belirsiz, muallak, ne olacağı belli olmayan bir tabloya göre tercih edebilir.

Sonra ‘Ne oldu da Sayın Erdoğan bu seçimi kazandı’ diye, nerede hata yaptı diye düşünülür. Bu seçim çok önemli. Bu ülke meselesi. Gençlerimizin, gelecek nesillerin, yarınların meselesi. Bizim dersimizi iyi çalışmamız lazım.

“Erdoğan işin başında olduğu sürece, bu ülkenin ekonomisi düzelmez”

Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Ekonomi durumu çok kötü, size ihtiyaç var’ diyerek kendisine hükümette görev almasını teklif etmesi durumunda vereceği yanıtı çok net açıkladı. Babacan, “”Asla. Sayın Erdoğan işin başında olduğu sürece, bu ülkenin ekonomisi düzelmez. Böyle bir şey mümkün değil ve olmaz. Ben değil, 10 tane Nobel ödüllü iktisatçı gelsin, onlar da yapamaz” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Fenerbahçe Üst Üste 3. Kez Mağlup Oldu!

Fenerbahçe, Süper Lig’in 11. haftasında Konyaspor’a konuk oldu. Medaş Konya Büyükşehir Stadı’nda oynanan karşılaşma 2-1 Konyaspor’un üstünlüğüyle tamamlandı. Konyaspor, bu galibiyet ile puanını 20’ye yükseltirken, Fenerbahçe, 19 puanda kaldı.

Haber Merkezi / Konyaspor’a galibiyet golleri 2. dakikada Soner Dikmen ile 11. dakikada Abdülkerim Bardakcı’dan geldi. Fenerbahçe’nin tek golünü ise 84. dakikada İrfan Can Kahveci kaydetti.

Karşılaşmadan dakikalar;

2. dakikada Skubic’in sağ kanatta ceza sahasına kestiği ortada, Fenerbahçe savunmasının uzaklaştırdığı top, ceza yayı üzerinde Soner Dikmen’de kaldı. Bu oyuncunun düzgün vuruşunda top köşeden ağlara gitti: 1-0

10. dakikada Guilherme’nin sağ kanattan kullandığı serbest vuruşta, arka direkte topa yükselen Abdülkerim Bardakçı’nın kafa vuruşunda top ağlarla buluştu: 2-0

33. dakikada Çekiçi’nin ortasında, ceza sahası içinde topu kontrol eden Cikalleshi’nin vuruşunda top az farkla yandan auta gitti. 38. dakikada Nazım Sangare’nin sağ kanattan ortasında, Pelkas’ın kafa vuruşunda top üstten auta gitti.

55. dakikada İrfan Can Kahveci’nin sağ kanattan ortasında, arka direkte yükselen Valencia’nın vuruşunda top, kaleci Sehic’ten döndü. Pozisyonun devamında Valencia’nın röveşata vuruşunda top direkten döndü.

62. dakikada orta sahadan topla hareketlenen Valencia’nın ceza sahası sol çaprazından sert şutunda top, kaleci Sehic’ten döndü. 63. dakikada Serdar Gürler’in altıpas üzerinde yerden ortasında, kale önünden vuruş yapan Çekiçi topu dışarıya gönderdi.

69. dakikada Bytyqi’nin ortasında topa hareketlenen Serdar Gürler ile çarpışması sonucu sakatlanan kaleci Altay Bayındır, gözyaşı içerisinde sahayı terk etti.

80. dakikada girdiği pozisyonda sakatlanan Valencia oyuna devam edemedi. Beş oyuncu değişikliği hakkını tamamlayan Fenerbahçe, maçı 10 kişi sürdürdü. 84. dakikada İrfan Can Kahveci’nin kullandığı serbest vuruşta top ağlarla buluştu: 2-1

Stat: Medaş Konya Büyükşehir

Hakemler: Fırat Aydınus, Aleks Taşcıoğlu, Erdem Bayık

Konyaspor: Sehic, Skubic, Ahmet Çalık, Abdülkerim Bardakçı, Guilherme, Serdar Gürler (Dk. 90+1 Adil Demirbağ), Oğulcan Ülgün (Dk. 84 Mpoku), Soner Dikmen, Bytyqi (Dk. 77 Michalak), Cikalleshi, Çekiçi (Dk. 77 Rahmanovic)

Fenerbahçe: Altay Bayındır (Dk. 72 Berke Özer), Kim, Tisserand, Szalai, Gustavo (Dk. 58 Mert Hakan Yandaş), Zajc, Nazım Sangare (Dk. 40 Novak), Ferdi Kadıoğlu, Valencia, Pelkas (Dk. 40 İrfan Can Kahveci), Rossi (Dk. 40 Serdar Dursun)

Goller: Dk. 2 Soner Dikmen, Dk. 10 Abdülkerim Bardakçı (Konyaspor), Dk. 84 İrfan Can Kahveci (Fenerbahçe)

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Can Kaybı 200’ün Üzerinde

Kovid 19’da son 24 saatte 23 bin 096 yeni vaka tespit edilirken, 203 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Sadece bugünkü vefat sayımız 203. Önlenmesi mümkün ölümler önlenmeli” dedi.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 344 bin 163 test yapılırken, 23 bin 096 yeni vaka tespit edildi. 203 kişi hayatını kaybederken, 28 bin 632 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan açıklama

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı;

“30 Ekim 2020 İzmir depremi hepimizi sarsmıştı. Depremde 117 insanımız can verdi. Bir anda yıkımlara yol açan bir afet! Kayıpları; hastalığa bağlı, süreci bilinen ölümlerle elbette bir tutulamaz. Ama unutmayın: Sadece bugünkü vefat sayımız 203. Önlenmesi mümkün ölümler önlenmeli”

Aşılamada son durum

Verilerde, aşılamada önde giden illere de yer verildi. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Ordu’yu Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale,  Osmaniye, Eskişehir, Balıkesir, Edirne ve Zonguldak takip etti. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Batman, Diyarbakır, Siirt, Muş, Mardin, Bingöl, Bitlis, Ağrı ve Bayburt takip etti.

Paylaşın

G20 Zirvesi Roma’da Başladı

Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin liderlerinin katıldığı ‘G20 Zirvesi’ İtalya’nın başkenti Roma’da başladı. Zirvede, Kovid 19 salgını, ekonomik toparlanma ve iklim değişikliğiyle mücadele başlıkları öne çıkmakta.

Haber Merkezi / Nuvola Kongre Merkezi’nde dünya liderlerini karşılayan İtalya Başbakanı Mario Draghi, zirveyi, yoksul ülkelere aşı ulaştırılması yönündeki çabaların iki katına çıkarılması gerektiği çağrısıyla açtı.

Draghi, zengin ülkelerde nüfusun yüzde 70’inin, yoksul ülkelerde ise nüfusun sadece yüzde 3’ünün aşı olduğunu vurgulayarak, ahlaki açıdan bunun kabul edilemeyeceğini söyledi. Draghi, işbirliği çağrısında bulunarak, sorunları aşmanın tek yolunun bu olduğunu belirtti.

Toplantıya katılan liderler, kabulün ardından toplu fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan fotoğraf çekilirken, Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron’un solunda, Bornayi Sultanı Hassan Bolkiah’ın ise sağında durdu.

Zirvenin, Pazartesi günü Glasgow’da başlayacak olan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı COP26’nın öncesinde yapılıyor olması da ayrıca dikkat çekti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres zirve öncesinde yaptığı açıklamada, “Dünyanın iklim felaketine karşı kaygılı olduğunu ve sorunun üstesinden gelmek için daha fazla eyleme ihtiyaç duyulduğunu, bununda ancak güçlü bir siyasi iradeyle mümkün olabileceğini” söyledi. Guterres, açıklamasında ayrıca, “Bu G20 zirvesinin en önemli amacı güveni yeniden tesis etmek olmalıdır” dedi.

İtalyan yetkililer, yaklaşık 5.300 güvenlik personelinin zirvenin yapıldığı bölgede sıkı güvenlik önlemleri aldığını duyurdu.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan ‘Aday’ İddialarına Yanıt: Millet İttifakı Olarak Karar Vereceğiz

İş dünyasından tanınmış bir ismin cumhurbaşkanı adayı olacağı iddiaları hakkında açıklama yapan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Ben herkese aynı şeyi söylüyorum. Buna Millet İttifakı olarak karar vereceğiz. Ve henüz ve Sayın Meral Akşener ile olsun, görüştüğümüz diğer liderlerle olsun adayın kim olması gerektiği konusunda bir konuşmamız olmadı” dedi.

Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamanın devamında, “Kimseye ‘Sen olmazsın’ ya da ‘Olamazsın’ demiyorum. Çünkü Millet İttifakı olarak belki de bir liderin önerisi o isimlerden birisi olabilir. O yüzden ben ‘olmaz’ deme hakkını tek başıma kendimde görmüyorum” ifadelerini kullandı.

Halk TV programcısı Emin Çapa, cumhurbaşkanlığı adayı için iş dünyasından tanınmış bir ismin CHP lideri Kılıçdaroğlu ile daha sonra da İYİ Parti lideri Meral Akşener ve Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu ile görüştüğünü ve Millet İttifakı’ndan ‘yeşil ışık’ aldığını öne sürmüştü.

Konuya ilişkin Gazeteci Murat Yetkin‘e konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, söz konusu iddialara açıklık getirdi.

Kılıçdaroğlu, “Son günlerde iş dünyasından bazı isimlerin sizinle Millet İttifakının cumhurbaşkanlığı adaylığı için görüşme yaptığı ve olumlu izlenim aldıkları yolunda haberler çıkıyor. Adaylık için olumlu görüş verdiğiniz kimse var mı? Varsa kimdir?” sorusuna şu yanıtı verdi:

Öyle bir şey yok. Doğrusu çok kişi geliyor. İş dünyasından, eski politikacılardan, bürokratlardan, başka kesimlerden… Rapor yazıp getirenler, özgeçmiş bırakanlar oluyor. Böyle bir beklenti var. Sanıyorum diğer liderlere de gidenler var. Ben herkese aynı şeyi söylüyorum. Buna Millet İttifakı olarak karar vereceğiz. Ve henüz ve Sayın Meral Akşener ile olsun, görüştüğümüz diğer liderlerle olsun adayın kim olması gerektiği konusunda bir konuşmamız olmadı.

Kimseye “Sen olmazsın” ya da “Olamazsın” demiyorum. Çünkü Millet İttifakı olarak belki de bir liderin önerisi o isimlerden birisi olabilir. O yüzden ben “olmaz” deme hakkını tek başıma kendimde görmüyorum. İkincisi, böyle bir negatif dil kullanmak benim doğama aykırı. Ama ben kimseye olumlu bir yanıt vermiş de değilim. Defalarca adayı birlikte belirleyeceğimizi söyledim, söylüyorum.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İktidara Muğla’dan Yüklendi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Muğla Büyükşehir Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni ile Muhtarlar, STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri buluşmasına katıldı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu her iki etkinlikte de yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri buluşmasında yaptığı konuşmada, ”Eğer bir bankanın yönetim kurulu üyeliğine bir güreşçiyi atarsanız ne olur? Bu şuna benzer: ben üniversiteyi bitirdim, iyi de okudun gel bu apandisit ameliyatını yap. Liyakat budur; işi ehline teslim etmek. Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri budur” ifadelerini kullandı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni’nde konuşmada ise Kılıçdaroğlu, ”Terörle mücadele edilecekse bu ülkenin askerleri yapacak. Yabancı askerler değil. Diyorlar ki evet de. Demeyeceğiz. Bu ülkenin topraklarına yabancı askerlerin postalları değmeyecek” dedi.

Kılıçdaroğlu, Muhtarlar, STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri buluşmasında yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle;

”CHP halkın partisi olma konusunda önemli adımlar attı. Bir siyasi parti ben devletim diyorsa orada demokrasi yoktur. Gelip de devletin bütün kurumları partili yapacağım derse, devlet geriye gider. Liyakat diye bir kavram var. İşi ehline vereceksin. Bu bizim inancımızın da gereğidir.

Eğer bir bankanın yönetim kurulu üyeliğine bir güreşçiyi atarsanız ne olur? Bu şuna benzer: ben üniversiteyi bitirdim, iyi de okudun gel bu apandisit ameliyatını yap. Liyakat budur; işi ehline teslim etmek. Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri budur.

İşi ehline vermezsiniz, devlette çürüme yaşarsınız. Çürümeden çıkmanın yolu işinin ehline teslim etmektir. Kilolarca uyuşturucu geliyor, Derince Limanı’na. Yakalanıyor, kim sorumlusu, belli değil. Bir tek savcı cesaret edip dava açamıyor. Ama fırından biri ekmek çalsın, 50 polis yakalar savcıya götürür.

Zindaşti’yi yakaladılar. Bir gün sonra bir savcı çıktı, serbest bıraktı adam kaçtı gitti. Bir savcı kendi isteğiyle bırakır mı? Bunun ana omurgası, çürüyen siyasettir.

“Vergilerin büyük kısmı Londra’daki bir tefeciye gidecek”

Devleti yönetirken iktidar vatandaştan vergi toplar. Vergisiz tek bir alan var soluduğumuz hava. Musluğu açtığında vergi var. Elektrik düğmesine bastığınızda 5 çeşit vergi ödüyorsunuz. Soru: Benim vergimi nerede kullanıyorsun sen? Neden yoksulluk var? Bu soruların sorulması lazım.

Kaynaklar sınırlıdır ama ihtiyaçlar sınırsızdır. Ne olması lazım: Sınırlı kaynaklarla, sınırsız ihtiyaçlar arasında denge kurmanız lazım. Bunu nerede kurarız, bütçede. Bütçe görüşmeleri yapılıyor. Vergilerin büyük kısmı Londra’daki bir tefeciye gidecek.

Cumhuriyetin 100. yılını bitirmek üzereyiz. Yüz yıl devirdik. Önümüzdeki yüz yıl ne yapacağız? Osmanlı sanayi devrini kaçırdığı için battı. Türkiye böyle bir süreci kaçırırsa o da batacak. Gençler diyorlar ki ben gidiyorum yurt dışına. İyi de memleketi kim büyütecek? En iyi yetişen çocuklarımızı batılılar kaparsa biz nasıl büyüyeceğiz.

İktidarı eleştiriyorum doğru. Ama tavsiyede de bulunuyorum. Kara kış fonunu önerdik. Fransızı, Almanı kuruyor, sen de kursana kardeşim.

Fakirin faturasını bari düşük tut. Bu da olmaz. Niye olmaz? Bütün hizmeti 5’li çeteye yapacaksa ben isyan etmeyip de kim isyan etsin. Çözülmesi lazım bunun. Bu nedenle hepimizin sorumluluğu var. Muhtarlık kurumuna hiç önem verilmedi. Tarihi bir önemi var muhtarlığın. Muhtarları toplarlar, aslansınız kaplansınız dersiniz. O kadar.

Muhtarlarla toplantı yaparken dedim ki, her muhtara bir yardımcı vereceğim. Sonra kıyameti kopardılar. Allah akıl fikir versin. Bizim belediylerimiz muhtarların yanına bir kişiyi veriyor, ama bu doğru değil. Böyle olursa muhtar belediye başkanını eleştiremez. Kamu tahsis etmeli oraya. İsraf yolsuzluk almış başını gidiyor. Türkiye’yi buradan çıkarmamız lazım.”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Muğla Büyükşehir Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni’nde ise özetle şunları söyledi;

”Yoksul mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız. Kreş yapacaksınız. Bir kara kış hepimizi bekliyor. Kara kış için hükümete bir çağrıda bulundum. Vatandaş faturalarını ödeyemeyecek. Hükümete çağrı yaptım: Her şeyden önce bir kara kış fonu kurun. Dünya kadar fonunuz var. Vatandaş en azından bu kışı rahat geçirsin. Bu onların oylarını arttırabilir. Umrumda değil.

“Bana yönelik tehdiler var, hiç umrumda değil”

Muhalefet partisi olarak şunu demek istemiyorum: Batsınlar, vatandaş da oy vermekten vazgeçsin. Böyle bir kolaycılığı kabul etmedim. Cumhuriyetin 98. yıldönümü, hepimize kutlu olsun. Cumhuriyetin ikinci yüz yılına hazırlanacağız. Geçen bir yüzyılda darbeler oldu, gencecek fidanlar, başbakanlar idam edildi. Biz ikinci yüz yıla güçlü bir demokrasi ile girmek istiyoruz.

İkinci yüz yıla kadın erkek eşitliği ile girmek istiyoruz. Gençlerimiz işsiz kalmasın, Türkiye’nin itibari olsun, hiçbir ülkenin devlet başkanı bu ülkenin devlet başkanına ‘aptal olma’ dememeli, bunu istiyoruz. Bana yönelik tehdiler var, hiç umrumda değil.

Bize diyorlar ki sizin dostların kim? Bizim dostlarımız, esnaflar, gençler, çiftçiler… Bütün dostlarıma diyorum ki yarın sandık gelecek, sandığa gideceksiniz. Feriştahları gelse beni yolumdan döndüremezler. Bugün sarayda oturan kişinin büyük sıkıntılar var, biliyorum az kaldı. Çok yakında yolcu edeceğiz.”

Paylaşın

MB, Yıl Sonu Enflasyon Tahminini Yüzde 18,4’e Yükseltti

TCMB, yıl sonu ve önümüzdeki iki yıl için enflasyon tahminlerini değiştirdiğini açıkladı. TÜİK ise, daha önce yaptığı açıklama ile yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 19,25’ten yüzde 19,58’e yükseldiğini açıklamıştı.

Haber Merkezi / Merkez Bankası Başkanı Şahab Kavcıoğlu, bankanın dördüncü çeyrek enflasyon raporunu açıklamak için yaptığı toplantıda, yıllık enflasyon oranının önceki beklenti olan yüzde 14,1’e yerine yıl sonunda yüzde 18,4’e ulaşmasının beklendiğini söyledi.

MB Başkanı Kavcıoğlu, beklentilerdeki revizyonun temel nedenin ithalat maliyetleri ve gıda fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını açıkladı.

MB Başkanı Kavcıoğlu, enflasyon oranının bir önceki yüzde 7,8’lik beklentilere kıyasla gelecek yılın sonunda yüzde 11,8’e ulaşmasının beklendiğini açıkladı. Kavcıoğlu, ayrıca, enflasyonun 2023’ün sonunda yüzde 5’te sabitlenmeden önce yüzde 7’ye ulaşmasının beklendiğini de sözlerine ekledi.

Cari dengeyi sağladığı noktada Türkiye ekonomisinin finansal istikrarı sağlamış olacağını söyleyen Kavcıoğlu, cari açığı kapamayı dövizdeki yükseliş ile sağlama hedefi olmadığını, cari denge sağlandığında kur üzerindeki baskının azalacağını belirtti.

MB Başkanı Kavcıoğlu, ayrıca cari dengenin sağlanmasıyla gerçekleşecek dezenflasyon sürecinin daha kalıcı olacağı değerlendirmesini yaptı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),  yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 19,25’ten yüzde 19,58’e yükseldiğini açıklamıştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen ay 100 baz puan indirerek yüzde 18’e düşürdüğü ana faiz oranını ekim ayında 200 baz puan daha indirerek yüzde 16’ya çekmişti.

Paylaşın

Dünyada Yerinden Edilen İnsan Sayısı 48 Milyona Ulaştı

Dünya genelinde silahlı çatışmalar ve şiddet nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan insan sayısı 48 milyona ulaştığı duyuruldu. Doğal afetlerin ve Kovid 19 salgınının durumu daha da kötüleştireceği düşünülüyor.

Haber Merkezi / Birleşmiş Milletler (BM) Yerinden Edilmiş Kişiler Raportörü Cecilia Haimens Damary, dünya genelinde silahlı çatışmalar nedeniyle yerinden edilen insan sayısının 48 milyona ulaştığını söyledi. Cecilia Haimens Damary, bu sayının yeni bir rekor olduğunu belirtti.

Cecilia Haimens Damary, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) Üçüncü Komitesi oturumunda yaptığı konuşmada, “Dünyada silahlı çatışma ve şiddet nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısı 48 milyona ulaştı. Bu, şimdiye kadar kaydedilen en büyük sayı. Silahlı çatışmaların ve kitlesel şiddetin karmaşık doğası bağlamında, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hükümlerine uyumun sağlanması giderek zorlaşmaktadır” dedi.

Damary, konuşmasının devamında, dünya genelinde artan çatışma ve şiddet durumunun, nüfusun yerinden edilmesine yol açan doğal afetlerin yanı sıra 2020’de başlayan yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgınının durumu daha da kötüleşebileceğini de sözlerine ekledi.

Paylaşın