TÜİK: Türkiye Üçüncü Çeyrekte Yüzde 7.4 Büyüdü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz-Eylül dönemine ilişkin dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Buna göre, GSYH, 2021 yılı üçüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7,4 arttı.

Haber Merkezi / GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2021 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 25,4, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 22,6, hizmetler yüzde 20,7, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 11,7, sanayi yüzde 10,0, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 8,3 ve gayrimenkul faaliyetleri yüzde 4,7 arttı. Finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 19,9, inşaat yüzde 6,7, tarım, ormancılık ve balıkçılık ise yüzde 5,9 azaldı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,7 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2021 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7,8 arttı.

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 35,5 artarak 1 trilyon 915 milyar 467 milyon TL oldu. GSYH’nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 225 milyar 497 milyon olarak gerçekleşti.

Yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 9,1 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 9,6 artarken gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 2,4 azaldı.

Mal ve hizmet ihracatı, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 25,6 artarken ithalatı yüzde 8,3 azaldı.

İşgücü ödemeleri, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 36,3, net işletme artığı/karma gelir ise yüzde 38,6 arttı.

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 30,1 iken bu oran 2021 yılında yüzde 29,8 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 54,4’ten yüzde 54,6’ya yükseldi.

Paylaşın

Bakan Koca, İllere Göre Haftalık Kovid-19 Vaka Sayılarını Açıkladı

İllere göre haftalık yeni tip koronavirüs (Kovid 19) vaka sayıları açıklandı. Açıklanan verilere göre, vaka sayısı bir önceki haftaya göre en çok artan 10 ilimiz: Tunceli, Adana, Gümüşhane, Mersin, Sinop, Hatay, Burdur, Kilis, Giresun, Mardin oldu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından 13-19 Kasım tarihleri arasındaki “İllere Göre Haftalık Kovid 19 Vaka Sayısı” haritasını paylaştı.

Bakan Koca’nın paylaştığı haritaya göre; İstanbul’da 100 bin kişide görülen vaka oranı 277,88, Ankara’da 197,20, İzmir’de 70,02 oldu.

Vaka artışı en fazla olan 10 il ise, Tunceli, Adana, Gümüşhane, Mersin, Sinop, Hatay, Burdur, Kilis, Giresun, Mardin oldu.

Sağlık Bakanlığı’nın 29 Kasım 2021 verilerine göre, son 24 saatte 358 bin 816 Kovid-19 testi yapıldı, 24 bin 317 kişinin testi pozitif çıktı, 189 kişi yaşamını yitirdi, iyileşenlerin sayısı ise 23 bin 273 oldu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Omicron (Nu) varyantı gelişmesini ve buna karşı aldığımız tedbiri 26 ve 27 Kasım’da açıkladık. Varyantlar, örneklerini daha önce yaşadığımız gibi salgın sürecinin doğal bir parçasıdır. Ülkemizde yeni varyanta rastlanmamıştır. Tedbirin önemi ise tekrar ortaya çıkmıştır.” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Meteoroloji’den Bir Çok İl İçin Kuvvetli Yağış Uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), aralarında Antalya, Isparta, Amasya, Tokat, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan ve Tunceli’nin de bulunduğu bir çok kent için kuvvetli yağış uyarısında bulundu. MGM, sağanak yağışın etkili olacağı yerlerdeki vatandaşlara olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalı çağrısı da yaptı.

Haber Merkezi / MGM tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemiz genelinin parçalı ve çok bulutlu, bugün akşam saatlerinde Trakya’nın batı kesimleri, Antalya, Isparta, Amasya, Tokat, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan ve Tunceli çevrelerinin, yarın (Pazartesi) akşam saatlerine kadar Marmara, Kıyı Ege ve Ege’nin kuzey kesimleri, Batı Karadeniz kıyıları ile Antalya ve Isparta çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Marmara Bölgesi ile Ege’nin kuzeybatı kesimlerinde yer yer kuvvetli olması bekleniyor.

Rüzgarın yurdun batı kesimlerinden başlamak üzere Güney Ege, Batı Akdeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu ve Karadeniz’de kuvvetli ve fırtına (40-80km/sa), Marmara bölge geneli ile Kuzey Ege ve Batı Karadeniz’in batısında kuvvetli ve tam fırtına (60-110 km/sa) şeklinde esmesi bekleniyor. Hava sıcaklıklarının yarın (Pazartesi) mevsim normallerinin 7-11 derece üzerinde seyretmesi bekleniyor.

Kuvvetli yağış uyarısı

Yapılan son değerlendirmelere göre; yarın (Pazartesi) sabah saatlerinden sonra Marmara’nın batısından itibaren görülecek olan sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların, gece saatlerine kadar Marmara bölge genelinde, Salı (30.11.2021) günü sabah saatlerine kadar İç Ege, İç Anadolu’nun kuzeybatısı ile Batı Karadeniz’de kuvvetli (21-50 kg/m2) olması beklendiğinden ani sel, su baskını, yıldırım, kuvvetli rüzgar ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.

Kuvvetli rüzgar uyarısı

Yapılan son değerlendirmelere göre; rüzgarın güney ve güneybatı (lodos) yönlerden, yarın (Pazartesi) sabah ilk saatlerden itibaren yurdun batı kesimlerinden başlamak üzere Güney Ege, Batı Akdeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu ve Karadeniz’de kuvvetli ve fırtına (50-80km/sa), Marmara bölge geneli ile Kuzey Ege ve Batı Karadeniz’in batısında kuvvetli ve tam fırtına (70-110 km/sa) şeklinde esmesi beklendiğinden çatı uçması, ağaç ve direk devrilmesi, soba ve baca gazı kaynaklı zehirlenmeler ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.

Bölgelerimizde hava durumu ise şöyle;

Marmara ve Ege Bölgesi

Marmara Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, Trakya’nın batı kesimlerinden başlamak üzere, zamanla bölge genelinin aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların yarın (Pazartesi) öğle saatlerinden sonra yer yer kuvvetli olması, rüzgarın güney ve güneybatılı yönlerden kuvvetli ve yer yer tam fırtına(60-110 km/sa) şeklinde esmesi beklenirken, Ege Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, gece saatlerinde kuzeybatı kesimlerinden başlamak üzere, yarın bölgenin aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların yarın (Pazartesi) öğle saatlerinden sonra Edremit Körfezi, Manisa ve Kütahya çevrelerinde yer yer kuvvetli olması, rüzgarın güney ve güneybatılı yönlerden kuvvetli ve yer yer tam fırtına(60-110 km/sa) şeklinde esmesi bekleniyor.

Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi

Akdeniz Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, Antalya ve Isparta çevrelerinin aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgar’ın Batı Akdeniz’in iç kesimlerinde güney ve güneybatılı yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-80 km/sa) şeklinde esmesi beklenirken, İç Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bu akşam saatlerinde Sivas’ın doğu çevrelerinin hafif sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın güney ve güneybatılı yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-80 km/sa) şeklinde esmesi bekleniyor.

Karadeniz Bölgesi

Batı Karadeniz’in parçalı ve çok bulutlu, yarın (Pazartesi) öğle saatlerinden itibaren Düzce, Zonguldak ve Bartın ile Bolu’nun kuzey ve batı çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın güney ve güneybatılı yönlerden kuvvetli ve yer yer tam fırtına(60-110 km/sa) şeklinde esmesi beklenirken, Orta ve Doğu Karadeniz’in parçalı ve çok bulutlu, bu akşam saatlerinde Amasya, Tokat, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt çevrelerinin hafif sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın güney ve güneybatılı yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-80 km/sa) şeklinde esmesi bekleniyor.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Doğu Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bu akşam saatlerinde Erzincan ve Tunceli çevrelerinin hafif sağanak yağışlı geçeceği tahmin edilirken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.

Paylaşın

Ekran Başında Geçirdiğiniz Süre Felç Geçirme Riskinizi Artırabilir!

Günümüzde hayatımızın her iki yönü de, iş ve eğlence, büyük ölçüde ekran kullanımına bağlı. Modern çağın çalışma kültürü, daha uzun süre bilgisayar ekranı karşısında olmamızı gerektiriyor. Ayrıca Kovid 19 pandemisi, internette geçirdiğimiz sürenin katlanarak artmasına neden oldu.

Haber Merkezi / Ekran başında geçirdiğimiz sürenin artması, göz yorgunluğu, boyun ağrısı, kaygı, obezite ve diğer çeşitli sağlık komplikasyonları ile birlikte zihinsel ve fiziksel sağlık sorunlarının artmasına neden olmuş durumda.

Son yapılan araştırmalara göre, ekran başında geçirilen sürenin artması felç geçirme riskinizi de artırıyor. Yayınlanan son araştırma, ekran süresini artıran 60 yaşın altındaki yetişkinlerin, fiziksel olarak aktif olan kişilere oranla felç geçirmeye daha yatkın olduklarını ortaya koydu.

Araştırmada, ayrıca bir saatlik ekran süresinin bir kişinin yaşamını 22 dakika kısaltabileceği ve kalp rahatsızlıkları ile kanser riskine daha yatkın hale getirebileceğini öne sürüldü.

Başka bir araştırma, ekran kullanımı ile felç arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Araştırma, ekran başında geçen zaman süresi arttıkça felç olma ihtimalinin daha yüksek olduğu vurgulandı. Ekran kullanma süresi iki saati aştığında, bağımlılık olarak kategorize edilir ki, bu da felç riskinin yüzde 20 artması demektir.

Ekran kullanım süresi üzerine yapılan araştırmaların sonuçları özellikle gençler için endişe verici. Ekrandan gelen mavi ışık, uyku-uyanıklık döngüsünün kontrolü ile ilişkili olan ve geceleri salınan hormon olan melatonin üretimini azaltır. Bu, uyku-uyanıklık döngüsünü bozar ve zamanında uyanmayı ve uyumayı zorlaştırır.

Paylaşın

Türkiye İçin ‘Hiperenflasyon’ Uyarısı

İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Financial Times (FT) ‘Türkiye hiperenflasyonun eşiğinde mi?’ başlıklı dikkat çeken bir haber yayınladı. FT, Türk lirasının değer kaybının ülkede hiperenflasyona yol açabileceği uyarısı yaptı.

FT, yazıda, “Ülkenin merkez bankası, tüketici fiyat endeksinin ekim ayında yıllık yüzde 19,9 artmasına rağmen, üst üste üçüncü kez ana faiz oranını indirdi. Kasım ayında yüzde 15’e düşürdü.” dedi.

Reuters anketini hatırlatan FT, cuma günü yıllık enflasyonun yüzde 20 barajını aşması ve yüzde 20,7’ye ulaşmasının beklendiğine dikkat çekti. Financial Times, “Bu, ülkenin döviz krizinde sarsıldığı Kasım 2018’den bu yana en yüksek oran olacak.” dedi.

“Türkiye, kasım ayının başından bu yana liranın dolar karşısında yüzde 28 değer kaybetmesini korkuyla izliyor.” diyen FT, analistlerin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz oranı politikasından vazgeçmeyi reddetmesi halinde Türkiye’nin hiperenflasyona yönelebileceği konusunda uyardığını aktardı.

Gazete, Türkiye’nin “Lira düştükçe giderek daha pahalı hale gelen ithalat ve diğer hammaddelere büyük ölçüde bağımlı” olduğunu kaydetti.

“Enflasyon yüzde 30’a doğru yükselebilir”

Fransa merkezli Societe Generale bankası stratejistleri tarafından hazırlanan bir raporda da Türk lirasındaki değer kaybının hiperenflasyon yol açabileceği ifade edilmişti.

İnsanların bankalardaki varlıkları çekmeye yönelebileceği belirtilen raporda TL’deki hızlı değer kaybıyla enflasyonun yüzde 30’a doğru yükselebileceği kaydedildi.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

Taliban’dan Uluslararası Örgütlere Yardım Çağrısı

Afgasitan’da yönetimi ele geçiren Taliban’ın Lideri Molla Hasan, uluslararası yardım örgütlerine ülkeye yardımları sürdürme çağrısı yaparak, “Uluslararası bütün yardım kuruluşlarına ülkeye yardımları esirgememelerini ve zor durumdaki halka yardım etmelerini rica ediyorum” dedi. Molla Hasan, halka Taliban rejimine müteşekkir olma çağrısında bulundu.

Molla Hasan, büyük bölümü Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bulunan Afganistan Merkez Bankası’na ait yaklaşık 9 milyar dolarlık rezervlerin serbest bırakılması halinde ülkedeki ekonomik krizin aşılacağını öne sürdü.

Afganistan’da Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinin ardından kurduğu geçici hükümetin başbakanı Molla Muhammed Hasan Ahund ilk kez halka hitaben bir konuşma yaptı. 2013 yılında ölen Taliban’ın kurucusu Molla Ömer’e yakın isimlerden Molla Hasan’ın hükümetin kurulmasından yaklaşık üç ay sonra yaptığı konuşma devlet televizyonundan yayınlandı. Molla Hasan konuşmasında uluslararası yardım kuruluşlarına ülkeye yardımları sürdürme çağrısı yaptı.

Merakla beklenen konuşmasında Molla Hasan, halka Taliban rejimine müteşekkir olma çağrısında bulundu. Molla Hasan, ülkedeki yabancı güçlerle mücadele, İslami bir hükümetin kurulması ve ülkede istikrarın sağlanmasına devam edilmesi yönünde Taliban’ın verdiği sözleri tuttuğunu ifade etti.

Taliban’ın iktidarı devralmasından önce de ülkede kıtlık, işsizlik ve fiyat artışlarının olduğunu savunan geçici hükümetin başbakanı, “halkın içinde bulunduğu yokluk ve sıkıntılardan kurtarmak için Allah’ın yardımı ile çaba gösterdiklerini” söyledi.

Molla Hasan, büyük bölümü Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bulunan Afganistan Merkez Bankası’na ait yaklaşık 9 milyar dolarlık rezervlerin serbest bırakılması halinde ülkedeki ekonomik krizin aşılacağını öne sürdü.

Molla Hasan yardım örgütlerine de ülkeye yardımları sürdürme çağrısı yaparak, “Uluslararası bütün yardım kuruluşlarına ülkeye yardımları esirgememelerini ve zor durumdaki halka yardım etmelerini rica ediyorum” şeklinde konuştu.

Taliban’ın geçici hükümeti kurmasından bu yana halka yönelik bir konuşma yapmadığı için sosyal medya üzerinden eleştirilen Molla Hasan, televizyon yayınlanan konuşmasında uluslararası toplumun kadın ve insan haklarına saygı gösterme ve çoğulcu bir yönetim oluşturulması yönünde Taliban’a yaptığı çağrılara da yanıt verdi. Kurulan geçici hükümetin yüzde 90’ı sadece bir etnik grubun temsilcilerinden yer alırken, hükümette kadın bulunmuyor.

Taliban hükümetinin kadın ve insan haklarına saygı gösterdiğini savunan Molla Hasan, kız çocuklarına yönelik eğitimin başladığını ve bunun geliştirilmesi yönünde umut olduğunu söyledi. Molla Hasan, bu eğitimin İslami esaslara göre yapılacağının da altını çizdi.

Taliban ile ABD hükümeti arasında görüşme

Geçici hükümetin başbakanı Molla Hasan’ın konuşmasının ABD hükümeti ile Taliban arasında gelecek hafta Doha’da yapılması planlanan görüşmesi öncesinde yayınlanması dikkati çekti.

Görüşmede, IŞİD ve El Kaide ile mücadelenin yanı sıra Afganistan’a insani yardım konuları ele alınacak. Bunun yanı sıra, yaklaşık 20 yıl boyunca ABD için çalışan Afganların ve ABD vatandaşlarının güvenli bir şekilde ülkeyi terk etmeleri de gündeme gelecek.

Washington, kapsayıcı bir hükümet kurulmasının yanı sıra azınlık ve kadın haklarına saygı gösterilmesi ve kız çocuklarına eğitim sağlanmasının ülkeye yardım için ön koşullar arasında bulunduğunu belirtiyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Galatasaray’ın Ligdeki Galibiyet Hasreti 3 Maça Çıktı

Galatasaray, Süper Lig’in 14. haftasında deplasmanda Yeni Malatyaspor ile karşılaştı. Yeni Malatya Stadı’nda oynanan karşılaşma gibi sona erdi. Galatasaray, bu sonuçla ligdeki galibiyet hasretini 3 maça çıkardı.

Haber Merkezi / Galatasaray, bu beraberlikle puanını 22 yaptı ve lider Trabzonspor’un 14 puan gerisine düştü. Ligde son 3 maçını kazanamayan Yeni Malatyaspor ise puanını 13’e yükseltti.

Karşılaşmadan dakikalar;

17. dakikada sol kanatta topla buluşan Haddadi’nin tehlikeli ortasını savunmada Marcao kornere çeldi. 21. dakikada Babel’in ceza sahası dışı sol çaprazından sert vuruşu savunmada Sadık’tan döndü.

25. dakikada ceza sahası yayına yakın noktada Babel’in çektiği şutta, top kalenin sağından auta çıktı. 31. dakikada gelişen ev sahibi ekibin atağında sol kanattan ceza sahasına giren Mounir, sağ ayağıyla vuruşunu yaptı, kaleci Muslera topu kornere çeldi.

31. dakikada ceza sahası sol çaprazında topla buluşan Mounir’in sert şutunu kaleci Muslera iyi uzanarak kornere çeldi. 34. dakikada sol kanatta topla buluşan Haddadi, ceza sahasına girip topu kale sahasına çevirdi. Savunmada Nelsson’dan seken top Muslera’nın ayağına çarptı ve uzaklaştı.

46. dakikada Galatasaray’ın sol kanatta gelişen atağında Van Aanholt topu ceza sahasına gönderdi. Topla kale sahası içinde buluşan Diagne’nin şutunda, direğe çarpan meşin yuvarlağı kaleci Ertaç Özbir kontrol etti. 48. dakikada Babel’in pasıyla ceza sahası içinde topla buluşan Cicaldau, sağ ayağıyla vuruşunu yaptı ama kaleci Ertaç parmaklarının ucuyla topu kornere çeldi.

74. dakikada sol çarpazdan topu ceza sahasına sokan Van Aanholt’un çektiği şutta, meşin yuvarlak yan ağlara gitti. 78. dakikada Mallan’ın pasıyla ceza sahası sağ çaprazında topla buluşan Adem’in vuruşu direğin yanından dışarıya çıktı.

88. dakikada savunmadan Sadık’tan seken topu Halil ağlara gönderdi ama öncesinde Diagne’nin Sadık’a faul yaptığı gerekçesiyle gol geçersiz sayıldı.

90+2. dakika konuk ekibin orta sahadan gelişen atağında Halil Dervişoğlu’nun ceza sahası dışında çektiği şutta, kaleci Ertaç Özbir topu kornere gönderdi. 90+4. dakikada ceza yayının önünde Feghouli’nin pasıyla topla buluşan Ömer Bayram’ın şutunda, top kalenin üstünden dışarı çıktı.

Stat: Yeni Malatya

Hakemler: Atilla Karaoğlan, Osman Gökhan Bilir, Samet Çavuş

Yeni Malatyaspor: Ertaç Özbir, Karim Hafez, Semih Kaya, Sadık Çiftpınar, Wallace, Oussama Haddadi, Jospin Nshimirimana, Stevie Mallan (Mert Miraç Altıntaş dk. 90), Didier Ndong, Mounir, Adem Büyük (Kubilay Kanatsızkuş dk. 85)

Galatasaray: Muslera, DeAndre Yedlin, Marcao, Victor Nelsson, Patrick van Aanholt (Ömer Bayram dk. 77), Taylan Antalyalı, Berkan Kutlu (Halil Dervişoğlu dk. 65), Barış Alper Yılmaz (Kerem Aktürkoğlu dk. 46), Emre Kılınç (Alexandru Cicaldau dk. 46), Ryan Babel (Sofiane Feghouli dk. 65), Diagn

Kırmızı kart: Marius Sumudica (dk. 90+6) (Yeni Malatyaspor)

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Bakan Koca’dan Aşı Çağrısı

Kovid 19’da son 24 saatte 21 bin 655 yeni vaka tespit edilirken, 213 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Salgın ortamından çıkış için, aşı gündemde ilk sırada yer alıyor. Aşınızı vaktinde yaptırın” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 350 bin 385 test yapılırken, 21 bin 655 yeni vaka tespit edildi. 213 kişi hayatını kaybederken, 20 bin 007 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan maske uyarısı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı;

“Tabloda bir süredir ciddi değişkenlikler görülmüyor. Bu seyir, kontrolü kolaylaştırıyor. Tedbirlere daha fazla duyarlı olursak vaka sayılarında daha iyi sonuçlar elde edebiliriz. Salgın ortamından çıkış için, aşı gündemde ilk sırada yer alıyor. Aşınızı vaktinde yaptırın”

Verilerde, aşılamada önde giden illere de yer verildi. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Ordu’yu Osmaniye, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Burdur takip etti.

Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Batman, Siirt, Diyarbakır, Muş, Bingöl, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Bayburt takip etti.

Paylaşın

HDP Eş Genel Başkanı Sancar’dan Dikkat Çeken İttifak Açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Sancar, katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, “HDP olarak her yerde halkla buluşmalar gerçekleştirerek önerilerimizi ortaya koyuyoruz, çözüm için birlikteliği güçlendirmeye çalışıyoruz. Çıkış yolumuz en geniş demokratik ittifakı oluşturmaktır. Bunu gerçekleştirebilirsek; bütün soygun, talan, savaş düzenine karşı ortak mücadele yaratabilirsek ittifak tartışmaları kendiliğinden bir sonuca bağlanacaktır. Esas olan sahada ortak mücadeledir. Önce ortak demokratik mücadele, bu mücadele zemininde güçlü demokrasi ittifakları oluşturmak lazım.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sancar, açıklamasının devamında, bu yönetimin istifa etmesi gerektiğini belirterek, “Tek bir dertleri var, iktidarda kalmak. Bizim de birinci sorumluluğumuz, bu yönetimin bir an önce gitmesini sağlamaktır. Bunun için ortak demokratik mücadele şarttır.  Bunun halka mal olmasıyla erken seçim gerçekleştirilebilir. Eğer bunu sağlayamazsak ülkeyi bu şekilde yönetmek için ellerinden geleni yapacaklar.” dedi.

Açıklamasının sonuna doğru “Ortak mücadele bu ülkeyi cehennemden çıkarmak için şarttır” diyen Sancar, “Türkiye’nin kaynakları bu topluma yeter. Bizim ülkenin kaynaklarını halkçı bir yönetimle paylaştıracağımız bir düzeni kurmamız gerekiyor, buna gücümüz yeter. Ülkenin geleceğini demokrasi özgürlük ve barış üzerine kurmamız görevimizdir. İktidarı ayakta tutan temel sütunların Saray’a bütçe, yandaşa rant, savaşa yatırım olduğunu görürsek demokrasi mücadelesini, sömürüye karşı emekçilerin birlikteliğini, savaşa karşı barış mücadelesini yürütmemiz de zor olmayacaktır. Bu mücadeleyi bütünlüklü yürütmek önemlidir.” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Adana’da sivil toplum örgütleri ve demokratik kurumların temsilcileriyle bir araya geldi. Sancar, toplantıda toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Çukurova’nın kalbinde Adana’da siz değerli demokratik kitle örgütü temsilcileriyle buluşmanın sevincini yaşıyorum. Çok değerli bir bölge ve bu bölgenin merkezi olan Adana’dayız. Bizler yarın Mersin’de bir miting düzenleyeceğiz, öncesinde Adana’da sizlerle buluşmayı istedim. Kısa sürede hazırlıkları ancak yapılabildi, buna rağmen geniş katılımdan büyük memnuniyet duyuyorum. 27 Eylül’de açıkladığımız deklarasyonumuzun ruhuna vurgu yapmak isterim. Amacımız tüm ezilenleri, dışlananları, mağdurları, emekçileri birleştiren bir ortak mücadele hattı oluşturmaktır. Tüm kesimlerle diyaloğu hayati önemde buluyoruz.

Böyle bir mekanizma kurabilirsek yani tüm ezilenlerin birbiriyle konuşup ortak mücadele yürütebilecekleri bir zemin yaratabilirsek Türkiye çöküşten çıkacaktır. Bu çöküş, çok boyutlu krizlerin sonucu olarak gerçekleşiyor. Türkiye uzun süredir çoklu krizler içindedir. Bu krizlerin kaynağı iktidarın yönetim anlayışıdır. Bütçe görüşmelerinin ilk etabı komisyonda tamamlandı. Bütçeye bakınca bu iktidarın tercihlerini görebiliyorsunuz. Bu bütçe halkın bütçesi değildir, bu bütçe 19 yıllık AKP iktidarının politikalarının bir özetidir. Saray’a, yandaşa kaynak aktarmayı esas alan, halkı yok sayan, halkın çıkarlarına önem vermeyen bir bütçedir.

Bu anlayışın yol açtığı sonuçları son 2 haftada daha çarpıcı biçimde yaşıyoruz. Türkiye’de liranın değer kaybının yarattığı yıkımı canlı şekilde izledik. Son 1 haftada liranın değer kaybı o kadar çok boyutlu ki neredeyse geleceğimiz mahvedilmektedir. Halkın geleceği yok edilmek istenmektedir. Önümüzdeki dönem sadece yoksulluktan söz etmeyeceğiz, bir de gıda krizi, yani açlık olacak. Sadece yoksulluk ve sömürü değil, açlık yaşamak zorunda kalacak bu ülke. Tüm bunlar bir avuç sermayedarın çıkarlarına hizmet amacıyla yürütülen anlayışın sonucudur.

“Esas olan sahada ortak mücadeledir”

Bizim bu anlayışa, bu düzene karşı birlikte mücadele etme sorumluluğumuz var. HDP olarak her yerde halkla buluşmalar gerçekleştirerek önerilerimizi ortaya koyuyoruz, çözüm için birlikteliği güçlendirmeye çalışıyoruz. Çıkış yolumuz en geniş demokratik ittifakı oluşturmaktır. Bunu gerçekleştirebilirsek; bütün soygun, talan, savaş düzenine karşı ortak mücadele yaratabilirsek ittifak tartışmaları kendiliğinden bir sonuca bağlanacaktır. Esas olan sahada ortak mücadeledir. Önce ortak demokratik mücadele, bu mücadele zemininde güçlü demokrasi ittifakları oluşturmak lazım.

Aslında yaşadığımız şey tam bir cehennemdir. Cehennem nedir diye sorarsanız; Turgut Uyar’ın “Açlık çoğunluktadır” şiiri var. Bu şiir, Türkiye’nin şimdiki durumunu anlatıyor: “Cehennem başarılmamış bir savaştır, başarılmamış bir mücadeledir.”

Pamuğun üretiminde de çok gerilere gidildi. Bunun sebebi, iktidarın izlediği ekonomi politikalarıdır. Ekilebilir arazilerin büyük kısmı imara açılmıştır. Sürekli binalar dikilmektedir. İktidar, kendini inşaat sektörü üzerinden var etmek istemektedir. O nedenle bu ülkenin geleceğinin, çiftçisinin gözünün yaşına bakmamıştır.

Sadece 80’li yıllarda 2,5 milyon dekarda pamuk üretiliyordu, 2020 yılında 600 bin dekara düştü. Ne için kullanılıyor bu alan? İmara açılıyor, bu imar üzerinden yandaş sermayenin tahakkümünü sağlıyorlar. Pamuk üretimi tarihe karışıyor. 2000 yılında 577 bin ton pamuk ithal edilmiş, 2020 yılında 1 milyon 81 bin ton. Bugünkü ithalat miktarı bu. Buğdayda yaşadığımız durumda aynı şekilde.

Döviz kurundaki artışın maliyete yansıması korkunçtur. Geçen gün bir üretici ile konuşurken unla ilgili şu örneği verdi. Biliyorsunuz sınırlı miktarda satış yapılıyor, çünkü yarın ne olacağını bilmiyorlar. 150 km ötedeki bir yere ısmarladığı unu götürmek için sabit fiyat veremiyor un satıcısı. Çünkü 2 saat sonra “istediğin yere ulaştırdığımda fiyat değişmiş olacak” diyor. Bir ekonomide fiyat bile belirlenemiyorsa bu çöküştür, bunun sonuçları ağırdır. Bizim amacımız bu çöküşün enkazının halkın üzerinde kalmasını önlemektir. Hep birlikte mutlaka ortak ilkeler ve ortak hedefler için buluşmak zorundayız. Bizim acil öneriler programımız var. Bu önerilerin hiçbiri bütçe görüşmelerinde kabul edilmedi.

“Bu yönetim istifa etmelidir, ülkeyi çöküşe götürüyor”

Şu an acil olarak dile getirmemiz gereken taleplerden birincisi derhal seçim talebidir. Bu yönetim istifa etmelidir, ülkeyi çöküşe götürüyor. Eminim Cumhurbaşkanı ne yaptığını biliyor, çünkü bu politikalar izledikleri yolun sonucudur. Halkı önemsemeyen, halkın geleceğini önemsemeyen zihniyetin bilinçli politikalarıdır. Bu ülkeyi ucuz emek cehennemine çevirmek istiyorlar. Asgari ücretin 30-40 dolara indiği bir ülkede burayı köle yuvasına dönüştürmek istiyorlar. Yandaş sermayenin desteği ile iktidarlarını sürdürmek istiyorlar. Tek bir dertleri var, iktidarda kalmak. Bizim de birinci sorumluluğumuz, bu yönetimin bir an önce gitmesini sağlamaktır. Bunun için ortak demokratik mücadele şarttır.  Bunun halka mal olmasıyla erken seçim gerçekleştirilebilir. Eğer bunu sağlayamazsak ülkeyi bu şekilde yönetmek için ellerinden geleni yapacaklar.

Biz sizlerle bu buluşmada dile getiriyoruz, yarın mitingimizde de çağrımızı yineleyeceğiz. Bundan sonraki çalışmalarımızda da bu talebi en geniş kitlelerin ortak talebi haline getirmek için çalışacağız. Ortak mücadele bu ülkeyi cehennemden çıkarmak için şarttır. İnce Memed romanı bize “mücadele haktır” diyor. Buna ekleme yapıyoruz; mücadele görevdir, sorumluluktur. Bunu en geniş birliktelikle yapmak da bu ülkenin bütün insanlarına karşı bir vicdani yükümlülüktür. Bundan kim kaçarsa gelecek nesillere nasıl hesap vereceğini düşünmesi gerekir. Biz demokratik birliktelik ile bu ülkenin bunlara mecbur olmadığını göstereceğiz. Türkiye’nin kaynakları bu topluma yeter. Bizim ülkenin kaynaklarını halkçı bir yönetimle paylaştıracağımız bir düzeni kurmamız gerekiyor, buna gücümüz yeter. Ülkenin geleceğini demokrasi özgürlük ve barış üzerine kurmamız görevimizdir. İktidarı ayakta tutan temel sütunların Saray’a bütçe, yandaşa rant, savaşa yatırım olduğunu görürsek demokrasi mücadelesini, sömürüye karşı emekçilerin birlikteliğini, savaşa karşı barış mücadelesini yürütmemiz de zor olmayacaktır. Bu mücadeleyi bütünlüklü yürütmek önemlidir.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Yoksuluz Ve Bizi Daha Da Yoksullaştırmak İstiyorlar

Sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Beni kulağınızla değil, kalbinizle dinleyin; çünkü yoksulluğumuzu konuşacağız. Yoksuluz ve bizi daha da yoksullaştırmak istiyorlar” ifadelerini kullandı.

Paylaşımında, “Gidiyoruz hep beraber bir kıyamete. Ancak kanımca, halkımız gerçekte olup biteni henüz tam olarak idrak etmiş değil. Amacım, bu videoyla olup biteni anlaşılır bir şekilde anlatabilmek” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından bazı detaylar şöyle:

“Bu topraklarda hiç bitmedi bir dilim kuru ekmeğin kavgası. Söyledim, yine söylüyorum. İktidar olmak bana yetmiyor.

Hayatımın bu aşamasında ardında bırakacağım mirası düşünüyorum ben geceleri. Bu fukaralığı, bu kuru ekmek kavgasını bitiremiyorsam ne yapayım ben iktidarı?

Sevgili gazeteciler, lütfen artık strateji falan demeyin. Strateji bizim işimiz değildir, o gençlerin işidir. Ben milletimle helalleşme aşamasına geçmiş bir siyasetçiyim. Benim öyle stratejilerle falan işim olmaz.

Sevgili dostlarım, Allah biliyor ya, ben hiç sevmedim bu çağı. Bu ismine modern dediğimiz hakkaniyetsiz çağda öyle bir bencillik seviyesine gelmiş durumdayız ki, milyonlarca çocuğumuz derin bir yoksulluk içinde yaşıyor. Farkında bile değiliz. Soğuk odalar uyuyor yavrularımız, aç karnına ders çalışıyorlar, okula gidemiyorlar bir kısmı. Yetersiz beslenme hasta ediyor onları.

Bu çocuklara mutlu bir yaşam sürme hakkını tanımak hem iktidarların ahlaki bir yükümlülüğüdür, hem de ekonomik bir zorunluluktur. Bunu sağlam, bu çocukların Kemal dedesinin en önemli hedefi olacak.

Nefsine yenilen sorumsuz liderler ve iktidarlarının yapamadığını ben yapmak istiyorum. Hayatımın bu aşamasında ne eyleyim ben sarayları, paraları. Ben nefsimi körelteli çok uzun yıllar oldu. Tek bir muradım var; o da milletimin gelecekte bana dua etmesidir. Bu kadar.

Bugüne iktidarlar nefislerini köreltemediler ancak bu saray hükümeti farklı. Türkiye tarihinde ilk defa bir iktidar, yani bu saray hükümeti, bile isteye halkımızı daha da fakirleştiriyor.

Bu, karnı aç çocukların anne ve babalarının emeğini daha da değersizleştirerek, ucuz emek olarak emperyalistlere satacağını açık bir dille, bağırarak her yerde söylüyor. Fakirliğimizi satmaya hazırlanan bir iktidarla karşı karşıyayız.

Emeğinizin değeri ucuzlayacak ki batılının dolarına peşkeş çekilebilsin. Sarayın gelecek için ülkemize artık tek bir vaadi var, o da emekçinin sömürüsü. Siz çalışacaksınız sevgili halkım, batının refahı daha da artacak. Budur vaatleri.

Peki ben neye inanıyorum? Ben ekonomik büyümeye inanıyorum elbette. Ama benim için eşit bir gelir dağılımı, hakkaniyetsiz ve fakirleştiren bir büyümeden çok daha önemli. Benim hedefim yoksulluk oranını çok hızlı bir şekilde azaltmak ve sosyal adaleti sağlamak.

Ben hem büyümenin, hem de daha fazla eşitliğin mümkün olduğuna inanıyorum. Ben fakir fukaranın iyice fakirleştirilmesi üzerinden ihracatçıların daha çok dolar kazanmasına katiyen karşıyım.

Ben yoksul kesimlerimizin en azından orta gelir düzeyine taşınması gerektiğine inanıyorum.

Ben sosyal demokratım arkadaşlar. Cumhuriyet Halk Partisi de sosyal demokrat bir partidir Ben, sosyal devlete inanıyorum.

Ben fakirliği söküp atarsam bu topraklardan halkımın duasını alırım. İşte o da bana yeter.

Açık ve net olarak bir kez daha söylüyorum. Bu fakirleştirme süreci kabul edilebilir bir şey değildir. Nasıl olursa iktidar oy kaybedecek diye arkama yaslanıp bu olup biteni izleyemem. Oy değildir mesele. Çocuklarımızdır. Hiçbir çocuğumuzun yatağa aç girmemesidir. İşte bu yüzden, bu organize kötülükle kavga edeceğiz.”

Paylaşın