Öztrak’tan Mehmet Şimşek yorumu: Allah akıl fikir versin

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) sonrası açıklamalarda bulunan parti sözcüsü Faik Öztrak, CHP’nin Mehmet Şimşek ile görüştüğü iddiasın ilişkin, “Yeni bir suni gündem harekatı başlatmaya, milletin asıl gündemini çalmaya çalışıyorlar. Allah akıl fikir versin, başka bir şey söylemeye gerek yok” dedi.

Haber Merkezi / Açıklamasında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi eleştiren Öztrak, “Yangının en başında ‘Envanterimizde yangın söndürme uçağı yok’ diyen kifayetsiz Tarım ve Orman Bakanı dün çıktı, ‘Yunanistan’a uçak göndermeyi değerlendiriyoruz’ dedi. Beyefendi herhalde milletin aklıyla alay ediyor” ifadelerini kullandı.

Faik Öztrak, başta orman yangınları olmak üzere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu:

“Bölgemizdeki diğer ülkeler, havadan yangın söndürme işini, yandaşlara ihale edilecek ticari bir iş olarak değil, kamu görevi olarak ele almışlar. Kendilerine ait, havadan yangın söndürme uçak filolarını, devletin bünyesinde hazır etmişler. Burada bir yönetim ve organizasyon açığına izin vermemişler. Bizde ise kişisel egolar, devlet aklının önüne geçmiş.

Tarım ve Orman Bakanı ihale şartnamesiyle oynamış. Sadece Türkiye’de değil, İsrail’de, Gürcistan’da yangınla mücadele eden, Türk Hava Kurumu’nun Ateş Kuşlarını, beş damacana eksik su atıyor diyerek, söndürme ihalelerine sokmamış. Elimizdeki uçakları, Etimesgut’ta öylece çürümeye terk ettirmiş.

“Yandaşlara peşkeş çekmiş”

Ülkeyi 20 yıldır yöneten Erdoğan hükümetleri, itibarlarını parlatmak için 13 uçan saray alırken, THK’nın uçaklarını hurdaya çıkarmış. Kurumu borca batırmış, malını mülkünü de yandaşlara peşkeş çekmiş.

Milli servetimiz ormanlarımızı koruyacak, yangın söndürecek uçan araç ihtiyacını, düzensiz yıllık ihalelerle, eksik gedik teminlerle çözmeye çalışmışlar. Sonuç, karşımızda duran korkunç bilanço. 20 yılda yanan orman alanı, 10 günde yandı.

“Türkiye’yi uçuracak” denen, ucube tek adam vesayet rejiminin, zamanında uçuracak uçak bulamamasının, milletimize maliyeti bu. Şu son tecrübe gösterdi ki, bunların “Yangında ilk kurtarılacaklar” listesinde ormanlarımız yok. Tarlalarımız, bağ ve bahçelerimiz yok. Köylerimiz, evlerimiz yok. Erdoğan hükümetleri için, ne olursa olsun, ilk kurtarılacak şey cakaları… Sarayın sözde itibarı. Kendi beceriksizlikleri ve kifayetsizlikleri nedeniyle, yangın kontrolden çıktı.

Yangının en başında “Envanterimizde yangın söndürme uçağı yok” diyen kifayetsiz Tarım ve Orman Bakanı dün çıktı, “Yunanistan’a uçak göndermeyi değerlendiriyoruz” dedi. Beyefendi herhalde milletin aklıyla alay ediyor. Son marifetleri de yangın bölgelerine gönüllüleri sokmamak.

2007’de Güvercinlik koyunda yangın çıktı. Ardından da üç tane otel konduruldu. Ne Anayasa dinlendi, ne de vicdan? Peki, o dönemde Muğla Orman Bölge Müdürü kim? Bugün Orman Genel Müdürlüğü’nün helikopterine binip, yanan ormanları inceleyen AK Parti Antalya Milletvekili.

“Her tedbir mutlaka alınmalıdır”

Kuzu kurda, ormanlarımız da bunların rant iştahına emanet edilemez. Bu işler öyle, felaketzedelerle pazarlık yaparak olmaz. Kim, yangında ne kaybettiyse, tastamam kendilerine geri verilmesi gerekir. Yanan bölgelerin demografik yapısının değişmemesi için, Muğla’nın köylerinde ve Toroslar’da yaşayan yurttaşlarımızı ata yurtlarında tutmak için her tedbir mutlaka alınmalıdır.

Bir çağrımız da yurttaşlarımıza… Özellikle Muğla, yerli turistin rağbet gösterdiği bir ilimiz. Yangın nedeniyle otel rezervasyonlarının iptal edildiğini öğreniyoruz. Ne olur, tatil planlarını değiştirmeyelim. Otel rezervasyonlarını iptal etmeyelim.

Ormanlık alanlarımızın talan edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. İklim değişikliği, ne yazık ki önümüzdeki yılların en büyük sorunlarından biri olacak. Ranta, taşa, betona ve borca dayalı büyüme modelini değiştireceğiz. Yeşil Mutabakat’a uyum, Paris İklim Değişikliği Anlaşması’na taraf olma konusunda gereken siyasi iradeyi göstereceğiz.

Paylaşın

Dünya Son 125.000 Yılın En Sıcak Döneminde: Gelecek Elimizde

Modern toplumun fosil yakıtlara devam eden bağımlılığı, dünyayı son 2000 yılda eşi görülmemiş bir hızla ısıttı ve ısıtmaya devam ediyor. Rekor düzeydeki kuraklıklar, orman yangınları ve seller dünyayı harap ettiği şimdiden su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

Haber Merkezi / Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC), konuyla ilişkin hazırladığı raporda, böyle devam ederse işlerin daha da kötüleşeceğini ortaya koyuyor. Ancak raporda gezegenin geleceğinin büyük ölçüde, insanlığın bugün aldığı kararlar veya alacağı kararlara bağlı olduğunu da açıkça ortaya koyuyor.

IPCC’nin yayımladığı raporun koordinatör başyazarı ve iklimbilimci Xuebin Zhang, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Kanıtlar her yerde: harekete geçmezsek durum gerçekten kötüleşecek” diyor.

Son birkaç yılda 200’den fazla bilim insanı tarafından derlenen rapor, geçen hafta sanal ortamda düzenlenen bir toplantıda 195 hükümet tarafından onaylandı. Bu toplantı aynı zamanda iklim değişikliğinin durumunu ve onu azaltma ve ona uyum sağlama çabalarını değerlendirecek üç toplantının ilki olma özelliğini taşıyor.

BM’nin Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 1990’dan bu yana altıncı iklim değerlendirmesinin rolan rapor, İskoçya’nın Glasgow kentinde yapılacak olan küresel iklim zirvesinden önce yayımlandı. Glasgow’da yapılacak zirvede, hükümetler, gidişatı tersine çevirme ve emisyonları azaltma sözü verme fırsatına sahip olacaklar.

“Gelecekte yaşayacağımız iklim şimdiki kararlarımıza bağlı”

Küresel emisyonlar bu yüzyılın ortalarında net sıfıra ulaşırsa, ki bu birçok ülkenin geçen yıl verdiğiı bir taahhüt, o zaman dünya 2015 Paris Anlaşması’nda ortaya konan hedefe ulaşabilir ve küresel ısınmayı önümüzdeki dönemde 1,5 derece ile sınırlayabilir. İklimbilimci Valérie Masson, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Gelecekte yaşayacağımız iklim şimdiki kararlarımıza bağlı” ifadelerini kullandı.

Dünya’nın küresel yüzey sıcaklığı, 1850–1900 arasındaki ortalamaya kıyasla yaklaşık 1,1 °C arttı. Bu, yaklaşık 125.000 yıl önceki son buzul çağından bu yana görülmeyen bir seviye. Bu, IPCC raporuyla birlikte yayınlanan açık gerçeklerden sadece bir tanesidir.

Dünya’nın daha ne kadar ısınacağının uzun vadede beklentisinin ölçüsü ‘iklim duyarlılığı’dır. IPCC’nin en iyi tahmini 3 °C. Yayınlanan rapor, modern ve eski iklim kayıtlarını kullanarak olası aralığı 2,5–4 °C’ye indirerek bu şekildeki belirsizliği azaltıyor. Bu, IPCC’nin 2013’te yayınlanan son iklim değerlendirmesinde rapor edilen daha geniş hassasiyet aralığı olan 1,5–4,5 °C ile karşılaştırılır.

IPCC raporuna göre, örneğin, günümüzün küresel kalkınma modellerinde çok az değişiklik içeren ılımlı bir emisyon senaryosunda, ortalama küresel sıcaklıklar 2,1–3,5 °C artacaktır. Bu, 2015 Paris İklim Anlaşmasını imzalayan ülkeler tarafından bir hedef olarak belirlenen 1,5–2 °C sınırının oldukça üzerindedir. Hükümetlerin sera gazı emisyonlarını radikal şekilde azalttığı bir senaryoda bile, rapor, yüzyılın sonuna doğru bu eşiğin altına düşmeden önce, küresel sıcaklıkların önümüzdeki yıllarda 1,5 °C eşiğini aşmasının muhtemel olduğunu ortaya koyuyor.

“Küresel ısınmayı 1.5 °C ile sınırlamak hala mümkün mü? sorusuna cevap ‘evet’ diyen raporun koordinatörlerinden Maisa Rojas. ancak “Tüm sera gazlarında ani, hızlı ve büyük ölçekli azalmalar olmadıkça, küresel ısınmayı 1,5 °C ile sınırlamak ulaşılamaz olacaktır” değerlendirmesinde bulunuyor.

Rapor, iklim değişikliğinin Dünya üzerinde sahip olduğu baş döndürücü bir dizi etkiyi listeliyor ki  bunlar zaten aşikar; Kuzey Kutbu’ndaki deniz buzunun alanı, son 1000 yıldaki seviyesinden daha düşük. Aynı şekilde okyanuslar da 11.000 yıl önceki son buzul çağının sona ermesinden bu yana görülmemiş bir hızla ısınıyor.

IPCC raporu, bu ciddi ölçümlerin ötesinde, aşırı sıcaklık, yağış ve kuraklığın en çok vurduğu yerler de dahil olmak üzere iklim değişikliğinin bölgesel etkilerini anlamadaki en önemli bilimsel ilerlemelerden bazılarını vurguluyor. Örneğin aşırı kuraklık, özellikle Akdeniz bölgesi ve güneybatı Afrika’da yaygın etkilerle birlikte, dünyanın çeşitli bölgelerini etkiledi.

Rapora göre, Dünya’nın endüstri öncesi sıcaklıkların 2 °C üzerine çıkması durumunda, karada, geçmiş yüzyıllarda her 50 yılda bir meydana gelen aşırı sıcaklık olayı muhtemelen her dört yılda bir gerçekleşecek.

İklimbilimci ve raporun koordinatör başyazarı Xuebin Zhang, sıcaklıklar arttıkça gelecekte aşırı hava olaylarının giderek daha şiddetli hale geleceğini söylüyor. Zhang, “Sadece bir doğa felaketi yaşamayacağız, aynı anda birden fazla doğa felaketi yaşayacağız” diyor.

Yüz binlerce insanı etkileyecek

Rapora göre, küresel ısınmanın buzullar, buz tabakaları ve okyanuslar gibi cisimler üzerindeki etkisi yüzyıllar hatta binlerce yıl boyunca hissedilmeye devam edecek. 2 °C’lik ısınma deniz seviyelerini önümüzdeki 2000 yıl içinde 2–3 metre yükseltmesi bekleniyor. Bu da şu anlama geliyor kıyı şeridindeki tüm yerleşim yerlerini dolayısıyla yüz binlerce insanı etkileyecek.

Rapor, buz tabakası ve büyük orman kaybı veya okyanus sirkülasyonunda ani değişiklikler gibi iklimin en şiddetli etkilerinden bazılarının göz ardı edilmemesi gerektiği konusunda uyarırken, tüm iklim değişikliği projeksiyonlarındaki en büyük belirsizliğin, insanların nasıl hareket edeceğinin bilinmediğine vurgu yapıyor.

IPCC, otuz yıldır küresel ısınmanın tehlikeleri konusunda uyarıda bulunuyor, ancak hükümetler henüz temiz enerji kaynaklarına geçiş yapmak ve sera gazı emisyonlarını durdurmak için gerekli adımları atmadı. “Ama belki de işler değişmek üzere” diyen Zhang, çünkü dünyanın her yerindeki insanlar çevrelerindeki iklim değişikliğinin etkilerini görmeye başladığını söylüyor.

IPCC raporu önemli bir şeyi de belirtiyor: Radikal önlemler ve adımlar atılırsa iklim değişikliğinin korkunç etkilerinin çoğundan hala dönülebileceği. Isınmanın her derecesinin önemli olduğunu söyleyen Rojas, “Gelecek bizim elimizde” diyor.  (Kaynak: nature.com)

Paylaşın

Galatasaray’da St. Johnstone Mesaisi

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi Üçüncü Ön Eleme Turu’nda St. Johnstone ile oynayacağı rövanş maçının hazırlıklarına yaptığı antrenmanla başladı. Sarı kırmızılılar, St. Johnstone maçının hazırlıklarına yarın yapacağı antrenmanla devam edecek.

Haber Merkezi / Galatasaray Futbol Takımı, UEFA Avrupa Ligi Üçüncü Ön Eleme Turu’nda İskoçya temsilcisi St. Johnstone ile oynayacağı rövanş maçının hazırlıklarına bugün yaptığı antrenmanla başladı.

Florya Metin Oktay Tesisleri’ndeki antrenmanda St. Johnstone ile oynanan ilk maçta 45 dakikadan fazla süre alan oyuncular günü yenilenme çalışmasıyla tamamladı.

Diğer oyuncular ise antrenmana ısınma hareketleri ile başlandı. Daha sonra sınırlı alanda dayanıklılığa yönelik dar alan oyunları oynandı.

Antrenmanın ana bölümünde ise taktik varyasyonların üzerinde durulan bir çift kale oyun gerçekleştirildi. Antrenman, dayanıklılık koşusu ve soğuma hareketlerinin ardından tamamlandı.

Galatasaray, St. Johnstone maçının hazırlıklarına pazar akşamı Florya Metin Oktay Tesisleri’nde yapacağı antrenmanla devam edecek.

(Görseller: galatasaray.org)

Paylaşın

Eşref Gani’den Taliban’a karşı ulusal seferberlik çağrısı

Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Ahmedzay, Taliban’a karşı ulusal bir seferberlik hamlesini desteklemeye çağırdı. Son dönemde Taliban ve Afgan hükümet güçleri arasındaki çatışmalar yoğunlaşmış durumda.

Haber Merkezi /Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Ahmedzay, Parlamento’da Taliban ve barış görüşmelerine ilişin açıklamalarda bulundu.

Gani, konuşmasında Washington’un Kabil ile Taliban arasındaki müzakerelere yönelik baskılarına atıfta bulunarak “ithal, aceleci” bir barış sürecinin Afganlar arasında “barış getirmeyi başaramadığını, aynı zamanda şüphe ve belirsizlik yarattığını” söyledi.

Ülkede artan şiddetten ABD’nin birlikleri hızla çekilmesinden kaynaklandığını belirten Eşref Gani, Taliban karşısında eyalet başkentlerini ve büyük kentsel alanları korumaya odaklanacağını vurguladı.

“Taliban’ı yenecek güce sahipiz”

Konuşmasının devamında Taliban’a karşı ulusal bir seferberlik hamlesini desteklemeye çağıran Afganistan Cumhurbaşkanı, “Taliban kalıcı barışa inanmıyor” dedi. Gani, ayrıca, Taliban’ı yenecek güce sahip olduklarını da ifade etti.

Taliban, kırsal alanlarda çok sayıda ilçeyi ve ayrıca Afganistan’ın komşu ülkelerle olan birkaç önemli sınır kapısını da kontrol ediyor. Saldırılarını sürdüren Taliban, eyalet başkentlerini ele geçirmeye çalışıyor.

 

Paylaşın

Transseksüel halterci Olimpiyatlarda tarih yazdı

Yeni Zelandalı halterci Laurel Hubbard, olimpiyatlarda yarışan ilk transseksüel atlet olarak tarihe geçti. Tokyo Olimpiyatları’nda kadınlar 87 kilogramın üzerindeki yarışan Hubbard, yarışmada ilk üç asansörünü tamamlayamadığı için elendi.

Haber Merkezi / 43 yaşındaki Laurel Hubbard, bir röportajında, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne ve Uluslararası Halter Federasyonu’na olimpiyatlarda yarışmasına izin verdikleri için teşekkür etmişti.

Olimpiyatlara katılımının yarattığı tartışmanın farkında olduğunu söyleyen Laurel Hubbard, röportajda, “Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin olimpizm ilkelerine bağlılıklarını gerçekten teyit ettikleri ve sporun tüm insanlar için bir şey olduğunu gösterdikleri için özellikle teşekkür etmek istiyorum” demişti.

Yeni Zelanda Olimpiyat Komitesi Haziran ayında Laurel Hubbard’ın ülkenin olimpiyat takımında olacağını duyurmuştu. 2015 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin trans sporcuların olimpiyatlarda yarışmaları için yeni kurallar oluşturduğu duyurulmuştu.

Paylaşın

Babacan’dan Erdoğan’a ‘itibar’ eleştirisi

Samsun’da partisinin 1. Olağan Bafra İlçe Kongresi’nde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Sayın Erdoğan, itibarı yanlış yerlerde arıyorsunuz. İtibar gösterişle olmaz; adaletle, özgürlüklerle, refahla olur. Gençlerin kendi geleceklerini bu ülkede hayal etmesi bu ülkenin itibarıdır. Başka ülkelerde arıyorlarsa o ülkenin itibarı sıfırlanmıştır. İstediğiniz kadar saraylarla, konvoylarla itibar oluşturmaya çalışın, bitmiştir.” dedi.

Haber Merkezi / Konuşmasında cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan tasarruf tedbirleri genelgesiyle bir hafta olmadan bazı yerel gazetelerin kapandığını veya haftalığa döndüğünü belirten Babacan, yerel basının sesinin kısıldığını savundu.

DEVA Lideri Babacan, konuşmasının devamında, “Kamu kaynakları, krizlerin ortağı Bahçeli’nin parti bültenlerine aktarılıyor. Musluk, akraba bakanın abisinin kanalına doğru açılmış. Bu paralar; ekonomik kriz, enflasyon, hayat pahalılığı konuşulmasın diye aktarılıyor” ifadelerini kullandı.

Babacan’ın kongrede yaptığı konuşmada öne çıkan kısımlar şöyle;

“Sayın Erdoğan ‘Hepiniz tasarruf edeceksiniz ama ben istediğim gibi harcayacağım’ diyor. Niye? Keyfi öyle istiyor. Basın yayın organlarına ilan ve reklam verilmesin, kamu kurumları günlük gazete satın almasın diye tasarruf tedbiri yayınlıyor. Genelge yayınlanalı daha bir hafta olmadı; bazı yerel gazetelerin kapandığı, bazı günlük gazetelerin ise masrafları azaltmak için haftalığa döndükleri haberleri geliyor. Sayın Erdoğan’ın harcamalarına gelince ‘itibardan tasarruf olmaz’ deniyor ama iş yerel basının sesine gelince birden akıllarına tasarruf geliyor.

Sayın Erdoğan, itibarı yanlış yerlerde arıyorsunuz. İtibar gösterişle olmaz; adaletle, özgürlüklerle, refahla olur. Gençlerin kendi geleceklerini bu ülkede hayal etmesi bu ülkenin itibarıdır. Başka ülkelerde arıyorlarsa o ülkenin itibarı sıfırlanmıştır. İstediğiniz kadar saraylarla, konvoylarla itibar oluşturmaya çalışın, bitmiştir.

Tasarruf diye, yerelde alnının teriyle parasını kazanan insanların rızkına göz dikeceğinize İletişim Başkanlığına bakın. Yüz milyonlarca liralık ödenekle çalışıyor. Devletin kaynakları bir siyasi partinin propagandasına harcanıyor. Cin fikirle yerel basını zayıflatmakla meşgul. Dertleri tasarruf değil. Yerel basının ekonomik yönden zayıflatılması; binlerce gazetecinin işsiz kalması, yerel demokrasinin sesinin kısılması demek. Yerel basın, demokrasi için su gibi önemlidir. Bu nedenle her ilde yerel basının temsilcileriyle bir araya geliyoruz.

‘İktidar ve medyası milletin yaşadığı sıkıntıları inkâr ediyor’

Gerçek tabloda zam, enflasyon, hayat pahalılığı, israf, yozlaşma, işsizlik, çete, mafya var. Bu gerçekler yandaş kanallarda gösterilmiyor. Yandaş kanallara bakın, ‘Bu anlattıkları Türkiye mi?’ diyorsunuz. İktidar ve medyası milletin yaşadığı sıkıntıları, gerçeği inkâr ediyorlar. Bunun için kamu kuruluşları üzerinde yandaş medyaya destek vermeleri için yoğun baskı var.

Bunun için kamu kuruluşları iktidarı farklı yayın politikası izleyen basına destek vermeye olumsuz bakıyor. Kamu kaynakları, krizlerin ortağı Bahçeli’nin parti bültenlerine aktarılıyor. Musluk, akraba bakanın abisinin kanalına doğru açılmış. Bu paralar; ekonomik kriz, enflasyon, hayat pahalılığı konuşulmasın diye aktarılıyor. Şatafat harcamaları tartışılmasın, usulsüzlük iddialarının üstüne gidilmesin, kamuoyunda ‘Bunlar çetelerle, mafyayla ne yapıyor’ sorulmasın diye akıtılıyor.

İktidarımızın ilk 90 ve 360 gününde uygulayacağımız, ayağı yere basan, somut eylem planlarını şimdiden hazırlıyoruz. Bizde mızmızlanmak yok. Sadece şikâyet, sorunları dillendirmek yok. Biz çözüm paketlerimizi de hazırlıyoruz, duyuruyoruz. Çözümlerimizi cebimize koyuyoruz, seçime doğru yürüyoruz.

‘Rant peşin, borç gelecek nesillere’

Kaynakları alelacele niye Kanal İstanbul’a yönlendiriyorlar? Dert rant. Kanal İstanbul’a bakınca gözlerinde dolar işaretleri oluşuyor. Onun için acele ediyorlar. Bir de vakit yaklaşıyor, görüyorlar. Onun için ‘Bir an önce Hazine’yi borçlandıralım, nasılsa bunlar ödemek zorunda’ diyor. ‘Söke söke sizden alacaklar’ diyor. ‘Siz’ dediği; bu ülkenin gençleri. Rant peşin alınıyor, borç sonra ödeniyor. Rant peşin, borç gelecek nesillere.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a ‘uçak’ yanıtı: Korkma

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘uçak’ açıklamasına yanıt veren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Bir yere tarifeli uçakla gitmeyi, metroya, trene binmeyi korkunç bir şey gibi görüyorsun. Korkma, o kadar kötü değil. Halkınla birlikte olabiliyorsun, dert dinleyebiliyorsun. Bu aralar senin çok ihtiyacın var bunlara, benden söylemesi.” dedi.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısına sarf ettiği, “Neymiş, uçakları satacakmış. Dünyayı dolaşacaksın, neyle, tarifeli uçaklarla mı? Trene binersin, otobüslerle beraber seyahat edersin” sözlerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yanıt geldi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu; 3 Haziran 2021 tarihinde Ankara’dan İzmir’e gittiği uçakta birlikte yan yana yolculuk yaptığı ve bulmaca çözdüğü gençle fotoğrafını da paylaşarak sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Erdoğan “Kılıçdaroğlu iktidar olunca uçakları satacak mı göreceğiz” demişsin. Gel diyoruz er meydanına, kaçıyorsun. Gelirsen görürsün satacak mıyım, satmayacak mıyım! Sen kaç, biz kovala, nereye kadar Erdoğan? Bir de anlaşılan bir yere tarifeli uçakla gitmeyi, metroya, trene binmeyi korkunç bir şey gibi görüyorsun. Korkma, o kadar kötü değil. Halkınla birlikte olabiliyorsun, dert dinleyebiliyorsun. Bu aralar senin çok ihtiyacın var bunlara, benden söylemesi.”

Paylaşın

Kulüpler Birliği’nin başkanı Ahmet Ağaoğlu oldu

Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı’na seçilen Ahmet Ağaoğlu, “İvedilikle çözmemiz gereken sorunlar içerisinde ekonomik ve sportif sorunlar var. Bütün kulüplerle birlikte el ele vererek en az hasarlı bir şekilde buradan çıkmak için çalışacağız” dedi.

Haber Merkezi / Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı’nın yeni başkanı Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu oldu. Kulüpler Birliği Vakfı toplantısı sonrası açıklama yapan Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, “6 ay önce kendi isteğim ile başladığım Kulüpler Birliği başkanlığından ayrıldım. Yeni başkan Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu oldu” diyerek yeni dönemi duyurdu.

“İvedilikle çözmemiz gereken sorunlar var”

Ahmet Nur Çebi sonrası konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Ahmet Ağaoğlu, “Türk futbolunun en sıkıntılı sürecinde başkanlık yapan hem Ahmet Nur Çebi başkanıma hem de bir önceki başkan Mehmet Sepil’e çok teşekkür ediyorum. İvedilikle çözmemiz gereken sorunlar içerisinde ekonomik ve sportif sorunlar var. Bütün kulüplerle birlikte el ele vererek en az hasarlı bir şekilde buradan çıkmak için çalışacağız” dedi.

Ahmet Ağaoğlu, açıklamasının devamında Kulüpler Birliği’nde bir an önce profesyonellik gelmesi gerektiğini kaydeden  “Bir sonraki adımda Süper Lig AŞ olması yolunda genel kurulda 21 kulübün mutabakatını aldık. Bir sonraki süreçte, profesyonel bir yapıya kavuşmak için çalışmalarımıza başlayacağız” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Miyokardit (kalp kası iltihabı) nedir? Belirtileri, Nedenleri, Tedavisi

Miyokardit, kalp kasının (miyokard) iltihaplanması durumudur. Miyokardit, kalp kasınızı ve kalbinizin elektrik sistemini etkileyerek kalbinizin pompalama yeteneğini azaltabilir ve hızlı veya anormal kalp ritimlerine (aritmiler) neden olabilir. Viral bir enfeksiyon genellikle miyokardite neden olur, ancak bir ilaca verilen reaksiyondan kaynaklanabilir veya daha genel bir inflamatuar durumun parçası olabilir.

Haber Merkezi / Belirti ve semptomlar göğüs ağrısı, yorgunluk, nefes darlığı ve aritmileri içerir. Şiddetli miyokardit kalbinizi zayıflatır, böylece vücudunuzun geri kalanı yeterince kan pompalanmaz. Kalbinizde pıhtılar oluşabilir ve bu da felç veya kalp krizine neden olabilir.

Belirtileri;

Hafif bir miyokardit vakanız varsa veya erken evrelerdeyseniz, göğüs ağrısı veya nefes darlığı gibi hafif semptomlarınız olabilir veya semptomlarınız olmayabilir. Ciddi durumlarda, miyokarditin belirti ve semptomları, hastalığın nedenine bağlı olarak değişir. Yaygın miyokardit belirtileri ve semptomları şunlardır;

  • Göğüs ağrısı
  • Hızlı veya anormal kalp ritimleri (aritmiler)
  • Dinlenirken veya fiziksel aktivite sırasında nefes darlığı
  • Bacaklarınızın, ayak bileklerinizin ve ayaklarınızın şişmesi ile sıvı tutulması
  • Yorgunluk
  • Baş ağrısı, vücut ağrıları, eklem ağrısı, ateş, boğaz ağrısı veya ishal gibi viral bir enfeksiyonun diğer belirtileri ve semptomları

Çocuklarda miyokardit;

Çocuklarda miyokardit geliştiğinde, aşağıdakileri içeren belirti ve semptomlar olabilir;

  • Ateş
  • Bayılma
  • Nefes alma zorlukları
  • Hızlı nefes alma
  • Hızlı veya anormal kalp ritimleri (aritmiler)

Ne zaman doktora görünmeli?

Özellikle göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi miyokardit semptomlarınız varsa doktorunuzla iletişime geçin. Bir enfeksiyon geçirdiyseniz, miyokardit belirtileri konusunda dikkatli olun ve ortaya çıkarsa doktorunuza bildirin. Şiddetli semptomlarınız varsa, acil servise gidin veya acil tıbbi yardım arayın.

Nedenleri;

Çoğu zaman, miyokarditin nedeni tanımlanmaz. Olası nedenler şunlardır;

  • Virüsler; Soğuk algınlığına neden olan virüsler (adenovirüs); COVID-19; hepatit B ve C; genellikle çocuklarda hafif bir kızarıklığa neden olan parvovirüs (beşinci hastalık); ve herpes simpleks virüsü
  • Gastrointestinal enfeksiyonlar (ekovirüsler), mononükleoz (Epstein-Barr virüsü) ve Alman kızamığı (kızamıkçık) da miyokardite neden olabilir. AIDS’e neden olan virüs olan HIV’li kişilerde de yaygındır
  • Bakteriler; Stafilokok, streptokok, difteriye neden olan bakteri ve Lyme hastalığından sorumlu kene kaynaklı bakteri de dahil olmak üzere çok sayıda bakteri miyokardite neden olabilir
  • Parazitler; Bunlar arasında Trypanosoma cruzi ve toksoplazma gibi parazitler vardır ve bazıları böcekler tarafından bulaşan ve Chagas hastalığı denilen bir duruma neden olabilen parazitlerdir
  • Mantarlar; Candida gibi maya enfeksiyonları; aspergillus gibi küfler; ve genellikle kuş pisliklerinde bulunan histoplazma gibi diğer mantarlar, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde bazen miyokardite neden olabilir

Miyokardit bazen şu nedenlerlede oluşabilir;

  • Alerjik veya toksik reaksiyona neden olabilecek ilaçlar veya yasa dışı ilaçlar; Bunlar, kanseri tedavi etmek için kullanılan ilaçları içerir; penisilin ve sülfonamid ilaçları gibi antibiyotikler; bazı nöbet önleyici ilaçlar; ve kokain gibi bazı yasa dışı maddeler
  • Kimyasallar veya radyasyon; Karbon monoksit ve radyasyon gibi belirli kimyasallara maruz kalmak bazen miyokardite neden olabilir
  • Diğer hastalıklar; Bunlara lupus, Wegener granülomatozu, dev hücreli arterit ve Takayasu arteriti gibi bozukluklar dahildir

Komplikasyonları;

Şiddetli miyokardit, kalp kasınıza kalıcı olarak zarar verebilir ve muhtemelen aşağıdakilere neden olabilir;

  • Kalp yetmezliği; Tedavi edilmeyen miyokardit, kalbinizin kasına zarar vererek kanı etkili bir şekilde pompalayamaz. Şiddetli vakalarda, miyokarditle ilişkili kalp yetmezliği bir ventriküler destek cihazı veya kalp nakli gerektirebilir
  • Kalp krizi veya felç; Kalbinizin kası yaralanırsa ve kan pompalayamazsa, kalbinizde biriken kan pıhtı oluşturabilir. Bir pıhtı kalbinizin atardamarlarından birini tıkarsa kalp krizi geçirebilirsiniz. Kalbinizdeki bir kan pıhtısı yerleşmeden önce beyninize giden bir atardamara giderse, felç geçirebilirsiniz
  • Hızlı veya anormal kalp ritimleri (aritmiler); Kalp kasınızın zarar görmesi aritmilere neden olabilir
  • Ani kalp durması; Bazı ciddi aritmiler kalbinizin durmasına neden olabilir (ani kalp durması). Hemen tedavi edilmezse ölümcüldür

Önleme;

Miyokardit için özel bir önleme yoktur. Bununla birlikte, enfeksiyonları önlemek için aşağıdaki adımları atmak yardımcı olabilir;

  • İyileşene kadar viral veya grip benzeri bir hastalığı olan insanlardan kaçının. Viral semptomlardan hastaysanız, başkalarına maruz bırakmaktan kaçının
  • Hijyen; Düzenli el yıkama, hastalığın yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir
  • Riskli davranışlardan kaçının; HIV ile ilişkili miyokard enfeksiyonu kapma şansınızı azaltmak için güvenli seks yapın ve yasa dışı uyuşturucu kullanmayın
  • Kenelere maruz kalmayı en aza indirin; Kenelerin bulaştığı bölgelerde vakit geçiriyorsanız, cildinizin mümkün olduğu kadar çoğunu örtmek için uzun kollu gömlekler ve uzun pantolonlar giyin. Kene veya böcek kovucular uygulayın
  • Aşılarınızı yaptırın; Miyokardite neden olabilen kızamıkçık ve grip hastalıklarına karşı koruma sağlayanlar da dahil olmak üzere önerilen aşılar konusunda güncel kalın

Teşhis;

Erken teşhis, uzun süreli kalp hasarını önlemenin anahtarıdır. Fizik muayeneden sonra doktorunuz miyokarditiniz olduğunu doğrulamak ve şiddetini belirlemek için bir veya daha fazla test isteyebilir. Testler şunları içerebilir;

  • Elektrokardiyogram (EKG); Bu noninvaziv test, kalbinizin elektriksel modellerini gösterir ve anormal ritimleri tespit edebilir
  • Göğüs röntgeni; Bir röntgen görüntüsü, kalbinizin boyutunu ve şeklini ve ayrıca kalp yetmezliğini gösterebilecek kalbin içinde veya çevresinde sıvı olup olmadığını gösterir
  • MR; Kardiyak MR, kalbinizin boyutunu, şeklini ve yapısını gösterecektir. Bu test, kalp kası iltihabı belirtileri gösterebilir
  • Ekokardiyogram; Ses dalgaları, atan kalbin hareketli görüntülerini oluşturur. Bir ekokardiyogram, kalbinizin büyümesini, zayıf pompalama işlevini, kapak problemlerini, kalp içinde bir pıhtı veya kalbinizin etrafındaki sıvıyı tespit edebilir
  • Kan testleri; Bunlar, beyaz ve kırmızı kan hücresi sayımlarının yanı sıra kalp kasınıza zarar veren belirli enzimlerin seviyelerini ölçer. Kan testleri, virüslere ve miyokarditle ilişkili bir enfeksiyonu gösterebilecek diğer organizmalara karşı antikorları da tespit edebilir
  • Kalp kateterizasyonu ve endomiyokardiyal biyopsi; Bacağınızdaki veya boynunuzdaki bir damara küçük bir tüp (kateter) yerleştirilir ve kalbinize geçirilir. Bazı durumlarda doktorlar, iltihaplanma veya enfeksiyon olup olmadığını kontrol etmek için laboratuvarda analiz için küçük bir kalp kası dokusu örneğini (biyopsi) çıkarmak için özel bir alet kullanırlar

Tedavi;

Çoğu durumda, miyokardit kendi kendine veya tedavi ile iyileşir. Miyokardit tedavisi, kalp yetmezliği gibi nedene ve semptomlara odaklanır.

Hafif vakalarda, kişiler en az üç ila altı ay boyunca rekabetçi sporlardan kaçınmalıdır. Vücudunuzun miyokardite neden olan enfeksiyonla savaşmasına yardımcı olacak dinlenme ve ilaç tedavisi ihtiyacınız olan tek şey olabilir.

Antiviral ilaçlar mevcut olmasına rağmen, çoğu miyokardit vakasının tedavisinde etkili oldukları kanıtlanmamıştır.

Dev hücreli ve eozinofilik miyokardit gibi bazı nadir viral miyokardit türleri, bağışıklık sisteminizi baskılamak için kortikosteroidlere veya diğer ilaçlara yanıt verir. Lupus gibi kronik hastalıkların neden olduğu bazı durumlarda, tedavi altta yatan hastalığa yöneliktir.

Miyokardit kalp yetmezliğine veya aritmilere neden oluyorsa, doktorunuz sizi hastaneye yatırabilir ve ilaçlar veya başka tedaviler reçete edebilir. Bazı anormal kalp ritimleri veya ciddi kalp yetmezliği için, kalbinizde kan pıhtılaşması riskini azaltmak için size ilaçlar verilebilir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Paylaşın

Yahya Kemal Beyatlı kimdir? Hayatı, Eserleri

2 Aralık 1884’te Üsküp’te dünyaya gelen Yahya Kemal Beyatlı’nın asıl adı Ahmed Agâh’tır. 1 Kasım 1958′ de tedavi için gittiği Paris’te hayatını kaybetti. Yahya Kemal Beyatlı İstanbul Vefa Lisesi’ni bitirdikten sonra Paris’e gitti. Paris’te 9 yıl kaldı. Fransız Edebiyatı’nı ve edebiyatçılarını yakından tanıma olanağı buldu. Onlardan etkilendi.

Haber Merkezi / Doğu Dilleri Okulu’na devam ederek Arapça ve Farsça ‘sını geliştirdi. Divan şiiri üzerinde yoğunlaştı. İstanbul’a dönüşünde Darüşşafaka, Medresetü’l-Vâizin ve Darülfünûn’da tarih ve edebiyat dersleri okuttu. Gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Lozan Konferansı’na katıldı. 1923’te Urfa Milletvekili seçildi, sonraki yıllarda Yozgat, Tekirdağ ve İstanbul’dan Milletvekilli seçilerek TBMM’de görev aldı. Çeşitli ülkelerde diplomatik görevlerde bulundu, Türkiye’yi temsil etti. Pakistan Büyükelçiliği görevindeyken emekli oldu ve yurda döndü.

Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden birisidir. Klasik şiirimizin temel özelliklerine bağlı, kendine özgü bir şairdir. Sanatta ve edebiyatta gelenekçiliği sürdürmüş, millî ve manevî değerlere bağlı kaldı. Şiirlerinde sese, ritime, musikiye önem verdi ve şiirde ve mükemmelliği ardı. “Ok” adlı şiirini heceyle, diğer bütün şiirlerini aruzla yazdı. Şiirlerinde Fransız şairlerden Charles Baudaleire ve Arthur Rimbaud’un etkisi görülmektedir.

Doğunun ver batının sentezini yapmaya çalıştı. Yaşadığı sürece şiirlerini kitap hâline getirmemiş; ancak ölümünden sonra kurulan Yahya Kemal Enstitüsü’nün yardımı ile şiirleri kitap halinde basılmış; bir çoğu da, başta Münir Nurettin Selçuk ve Osman Nihat Akın olmak üzere ünlü bestekârlar tarafından bestelenmiştir. Endülüs’te Raks, Aziz İstanbul, Rindlerin Ölümü, Sessiz Gemi… gibi. Ayrıca Nedimden sonra şiirlerinde İstanbul’u en çok dile getiren şairdir.

Eserleri;

Şiir; Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârıyla, Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş, Bitmemiş Şiirler

Düzyazı; Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Siyasi Hikayeler, Siyasi ve Edebi Portreler, Edebiyata Dair, Çocukluğum Gençliğim Siyasi ve Edebi Hatıralarım, Tarih Musahabeleri, Mektuplar-Makaleler

Paylaşın