2020’de 62 Gazeteci Görevi Başında Öldürüldü

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2020’de 62 gazetecinin, 2006 ile 2020 arasında ise 1.200’den fazla gazetecinin sırf işlerini yaptıkları için öldürüldüğünü açıkladı. Açıklamada, on davadan dokuzunda katillerin cezasız kaldığı belirtildi.

UNESCO, 2 Kasım Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle, “Tehdit altındaki gazeteciler = sansürlü toplumlar” başlıklı açıklama yaptı.

UNESCO’nun öldürülen gazeteciler gözlemevine göre, 2020’de 62 gazetecinin, 2006 ile 2020 arasında ise 1.200’den fazla gazeteci sırf işlerini yaptıkları için öldürüldü. Bu cinayetlerde, on vakadan dokuzu yargısal olarak çözülmedi ve katiller cezasız kaldı.

Gazetecilere karşı işlenen suçların cezasız kalmasına son verilmesinin, tüm insanların ifade özgürlüğünü ve bilgiye erişimini güvence altına almak için en acil konulardan biri olduğunun altını çizen UNESCO, “Cezasızlık, daha fazla ölüme yol açar, genellikle çatışmanın kötüleşmesinin, hukuk ve yargı sistemlerinin çökmesinin bir belirtisidir” diyor.

BM Genel Sekreteri Guterres’ten açıklama

BM Genel Sekreteri António Guterres de gün nedeniyle yaptığı açıklamada, “Üye devletleri ve uluslararası toplumu bugün ve her gün dünyanın dört bir yanındaki gazetecilerle dayanışma içinde olmaya, gazetecilere ve medya çalışanlarına karşı işlenen suçları kanunun tüm gücüyle soruşturmak ve kovuşturmak için gereken siyasi iradeyi göstermeye çağırıyorum” dedi.

UNESCO, cinayetlerin yanı sıra gazetecilerin kaçırılma, işkence ve diğer fiziksel saldırılardan tacize kadar sayısız tehdide maruz kaldıklarını ve bu saldırıların medya çalışanları için bir korku iklimi yarattığına dikkat çekti.

Kadın gazetecilerin, özellikle çevrimiçi yapılanlar olmak üzere tehdit ve saldırılardan özellikle etkilendiğine dikkat çeken UNESCO’nun yakın tarihli “The Chilling: Kadın gazetecilere yönelik çevrimiçi şiddette küresel eğilimler” araştırmasına göre, ankete katılan kadın gazetecilerin yüzde 73’ü, işleriyle bağlantılı olarak çevrimiçi ortamda tehdit edildiklerini ve hakarete uğradıklarını söylüyor.

Çoğu durumda, gazetecilere yönelik şiddet, tehdit ve saldırıların gerektiği gibi soruşturulmadığını belirten UNESCO, cezasızlığın, ciddi insan hakları ihlallerini, yolsuzlukları ve suçları örtbas ederek tüm toplumlara zarar vermesinden endişe duyduğunu paylaştı.

Savcılık hizmetlerinin yalnızca cinayetleri değil, aynı zamanda gazetecilere yönelik şiddet ve tehditleri soruşturma ve kovuşturmadaki rolüne vurgu yapan UNESCO, bu yılki kampanyanın, tehdit mağduru gazetecilerin yaşadığı psikolojik travmaya dikkat çekmeyi, medya çalışanlarına saldıranların cezasız kalmasına son vermek için bu tehditlerin soruşturulması ve kovuşturulmasının önemi konusunda farkındalık yaratmayı hedeflediğini ifade etti.

Gün hakkında

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 18 Aralık 2013’te aldığı kararla 2 Kasım’ı Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Uluslararası Mücadele Günü ilan etti. Tarih, 2 Kasım 2013’te Mali’de Radio France Internationale (RFI) radyosunun iki muhabiri Ghislaine Dupont ve Claude Verlon’un öldürülmesinin anısına seçildi.

BM aldığı kararda, üye devletleri, gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek, hesap verebilirliği sağlamak, gazetecilere ve medya çalışanlarına karşı işlenen suçların faillerini adalete teslim etmek ve mağdurların uygun çözümlere erişimini sağlamak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çağırıyor.

(Kaynak: bianet.org)

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: 18 Yaş Üstü İçin Uyarı

Kovid 19’da son 24 saatte 29 bin 796 yeni vaka tespit edilirken, 224 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “18 yaş ve üstü nüfusta birinci doz aşı oranımız %90’a yakın. İkinci doz oranımız %79 seviyesinde. İkisi arasında 11 puan fark var. Bu farkı kapatmalıyız” dedi.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 361 bin 533 test yapılırken, 29 bin 796 yeni vaka tespit edildi. 224 kişi hayatını kaybederken, 29 bin 837 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan açıklama

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı;

“18 yaş ve üstü nüfusta birinci doz aşı oranımız %90’a yakın. İkinci doz oranımız %79 seviyesinde. İkisi arasında 11 puan fark var. Bu farkı kapatmalıyız. Aşının süreci stabil hale getirdiği ve can kayıplarını azalttığından şüphemiz yok. Fakat tek doz, sonuç almak için yetersiz”

Bakanlığın açıkladığı 1 Kasım Pazartesi gününün verilerine göre, 28 bin 678 vaka tespit edilirken 217 kişi hayatını kaybetmişti. Dün, 356 bin 643 test yapılmış ve 29 bin 296 kişi sağlığına kavuşmuştu.

Paylaşın

Osman Kavala: Avrupa Birliği, Türkiye İle Diyaloğu Sürdürmeli

4 yıldır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, son açıklamasında, “Türkiye-AB ilişkilerinin gidişatı konusunda da, “AB, Türkiye ile diyaloğu sürdürmeli, bunu yaparken insan hakları ve hukuk üstünlüğünü gündeme getirmeli. Bu hemen yaptırımlara başvurmaktan daha iyi” ifadelerini kullandı.

Osman Kavala, tutukluluğunda 4 yılın dolması vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınladı. DW Türkçe’nin aktardığına göre, ‘Osman Kavala’ya Özgürlük’ inisiyatifinin açıkladığı mesajda Kavala, Silivri Cezaevi’nde dördüncü yılını tamamladığını ifade ederek şu görüşlere yer verdi:

“Bu süre içinde sadece cezaevinde olduğum için kendi hayatımı yaşama imkanımı kaybetmekle kalmadım, hedef gösterildim ve kamuoyunda hakkımda ‘karanlık’ ve ‘kötü’ bir insan izlenimi yaratılmaya çalışıldığı için, kendi gerçekliğim de tahrif edildi. Hayatımın dört yılını kaybettikten ve bir ‘memleket sorunu’ haline geldikten sonra, teselli bulabileceğim şey, yaşadıklarımın yargıdaki sorunlarla yüzleşilmesine katkıda bulunması ve benden sonra yargı karşısına çıkacak olanların daha adil bir muamele görmeleri ihtimalidir.”

Kavala, Türkiye-AB ilişkilerinin gidişatı konusunda da, “AB, Türkiye ile diyaloğu sürdürmeli, bunu yaparken insan hakları ve hukuk üstünlüğünü gündeme getirmeli. Bu hemen yaptırımlara başvurmaktan daha iyi” ifadelerini kullandı.

10 büyükelçinin açıklaması

İş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması için 10 ülkenin büyükelçileri Ekim ortasında yaptırım uyarısında bulunan ortak bir bildiri yayımlamış ve Kavala’nın dava sürecinin farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davalar yaratılması yoluyla sürekli geciktirildiğine işaret etmişti. Bildiride bu durumun ‘Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelediği’ ifade edilmişti.

Büyükelçilerin bildirisine hem Türk Dışişleri Bakanlığı, hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tepki göstermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyükelçilerin ‘istenmeyen kişi’ ilan edileceğini açıklarken, Dışişleri Bakanlığı, büyükelçileri davayı siyasallaştırmakla suçlamış, elçilerin ‘diplomatik teamüllere aykırı bir şekilde’ ortak bir açıklama yayımladığını belirtmişti.

Büyükelçiler gelen tepkilerin ardından 25 Ekim’de sosyal medya üzerinden Kavala bildirisiyle Türkiye’nin iç işlerine karışmadıklarını belirten bir açıklama yapmış, bu açıklama Ankara’da olumlu karşılanmış ve tansiyon düşmüştü.

Paylaşın

Davutoğlu’ndan Erdoğan’a Sert Sözler

Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Büyük Britanya’nın talep edilen güvenlik protokollerini karşılayamadığı” gerekçesiyle  COP26 Zirvesi’ne katılmama kararı almasına sert tepki gösterdi.

Haber Merkezi / Konuya ilişkin sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan GP Lideri Davutoğlu, “Sn. Erdoğan, Roma’da Biden ile görüştükten sonra Glasgow’daki İklim Zirvesi’ne katılmamaya karar verdi. İklim Zirvesi’ne katılımın tek amacı Biden ile görüşmekmiş! Bu görüşme, insanlığın geleceğini etkileyecek toplantıdan daha mı önemli ? Bu zihniyetten çevrecilik beklenir mi?” ifadeleri kullandı.

Dünyanın en büyük 20 ekonomisini bir araya getiren G20 Zirvesi için İtalya’nın başkenti Roma’ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada ABD Başkanı Biden’la görüşmüştü. G20 programını tamamladıktan sonra Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’ne (COP26) katılmak için İskoçya’nın Glasgow kentine gitmesi beklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programını “Büyük Britanya’nın talep edilen güvenlik protokollerini karşılayamadığı” gerekçesiyle iptal ederek Türkiye’ye dönmüştü.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Kağıttan Kaplansın

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan – Biden görüşmesine ilişkin, “Dışarıda tam bir kuzu, Biden’ı görünce gözleri gülüyor. Türkiye böyle bir tabloyla hiç karşılaştı mı? En büyük derdi ‘Acaba ben onunla bir saat oturabilir miyim’, ‘Acaba onunla bir fotoğraf çektirebilir miyim?’, ‘Acaba onunla tokalaşa bilir miyim?’ Şu geldikleri hale bak. Utanmaz mısınız böyle bir şeyden? Bu devletin itibarı yok mu? Bu devletin bir saygınlığı yok mu?’ Sen ne aslansın ne kaplansın! Sen olsa olsa kağıttan kaplansın!” dedi.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, konuşmasında, bir kez daha bürokratlara çağrı yaptı ve “AYM kararlarını uygulamayan bürokratlar talimatı kimden aldılarsa, aynı şeyi yapmasınlar. Yaptıkları taktirde onları devletin bürokrasisi içinde tutmayacağım, açık ve net söylüyorum” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, 5 yıldır tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ve 4 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’ya ilişkin olarak, “Haksız yere içeride tutulan Demirtaş ve Kavala var, benim vicdanım kabul etmiyor” dedi. Ayrıca, Erdoğan’a asgari ücret komisyonunu toplama çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, “‘Asgari ücreti açlık sınırının üzerine çıkarın’ demen lazım” ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın geçen Cuma günkü hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk’ü anmamasını eleştiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Beni üzen, Diyanet’in ve Genelkurmay Başkanlığı’nı aynı tarihte parlamentodan geçiren Mustafa Kemal Atatürk’ün, Diyanet tarafından anılmamasıdır” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle;

“Güzel bir ülkede yaşıyoruz, sıkıntılar var biliyorum. Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmaya hakkı yok. Beraber bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Cumhuriyetimizin 98. yılını kutladık. 98 yıl geçti. 2 yıl sonra 100. yılını kutlayacağız.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti kurarken ‘Kimsesizlerin kimsesi’ demiştir. Bizim temel amacımız, felsefemiz de bu. Dolayısıyla Mustafa Kemal, irfanı, vicdanı hür olan gençler istemiştir. Bütün gençlere CHP iktidarında özgürlük vaat ediyorum. Onların hayalleri bizim hedefimiz olacak.

Bu süreç içinde beni üzen Diyanet İşleri Başkanlığını ve Genelkurmay Başkanlığı’nı aynı tarihte parlamentodan geçiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’in 98. yılında anılmamasıdır. Biz herkesin inancına saygılıyız. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran bir iradeye en azından saygı duyulması lazım. Bunların tamamını yapacağız.

Anıtkabir’de bir garabetle karşılaştık. Bazı televizyon kanalları ve gazetecilerin muhabirleri Anıtkabir’e alınmadı. O kararı alınlara söylüyorum. Anıtkabir’de bu ülkenin aslanı yatıyor aslanı. Ne yaparlarsa yapsınlar kendi sonlarını getiriyor. Bu milletin vicdanında derin yaralar açıyor. Bunların tamamını iktidarımızda çözeceğiz.

15 Temmuz Darbe Girişimi oldu. Hep beraber mücadele ettik. İktidarı ve muhalefeti beraber oldu ama birileri 15 Temmuz’u Allah’ın bir lütfu olarak kabul edip milletin ensesinde boza pişirmeye başladı. KHK ile ihraç edilip hakkında beraat kararı verilenler, göreve iadesi karar verilenlerin tamamını görevlerine iade edeceğiz. Biraz sabretsinler, geliyor gelmekte olan, az kaldı.

“Açık ve net söylüyorum”

AYM kararlarını uygulamayan bürokratlar talimatı kimden aldılarsa, aynı şeyi yapmasınlar. Yaptıkları taktirde onları devletin bürokrasisi içinde tutmayacağım açık ve net söylüyorum. Adalet yok ama adaletle beraber ahlak kavramı da çok önemlidir. Yanına bir de liyakati ilave etmemiz lazım. Defalarca dile getirildi ve söylendi. Türkiye’nin bütün sıkıntıları dillendirildi. Bir baktık ki Merkez Bankası’nda 128 milyar dolar buharlarmış. Kime sattınız, hangi kurdan sattınız, hangi güç bunu bakanlık aracılığıyla sattı diye sorduk. Cevabı hiç alınmadı ama bulacağız.

AK Parti’nin grup başkanvekili bir açıklama yapıyor, “128 milyar dolar, pandemi krizi çerçevesinde, ülkemizde evlerine kapanan, işyerleri kapanan, faaliyetlerine devam etmeyen, işsiz kalan işçilere destek olmak üzere bu ülkenin insanlarının menfaatine harcanmıştır” diyor. Açık ve net yalan söylüyorsunuz. Keşke mahkemeye verse de bu dosyayı mahkemeye versek. Yalanın hangisini söylüyorum. Pandemi 2019’da başlamadı. Bu kadar atılmaz.

Milleti perişan ettiler. Bugün sayın Bahçeli, ‘Anadolu’ya milletvekillerini göndereceğim CHP’nin ne yaptığını anlatsınlar’ diye demiş. Çok memnun oldum, hiç değilse vatandaşla muhatap olurlar. Ben söyleyeyim pazara, ayakkabı tamircisine, işsize sorsunlar ‘Bu CHP ne yapıyor?’ diye. CHP ile gurur duyuyorum. Demek ki Cumhur İttifakı’nın ortağına da yol açıyoruz.

Temmuz 2021 rakamları. 7 milyon 578 bin 123 kişi asgari ücretin 3’te 1’i kadar gelir elde ediyor. Geliri çok düşük olduğu için bunların sosyal güvenlik primini devlet ödüyor. Erdoğan’ın bu rakamlardan haberi var mı? Cumhur İttifakı’nın bu rakamlardan haberi var mı? Bu iktidar halkın, fakirin, çiftçinin, emeklinin yanında değil. Bu iktidarın yeri Türkiye’deki ve Londra’daki tefecilerdir.

Çiftçilere de ihanet ediyorlar. Buğdayı ton başına 2 bin 250 liradan alıyoruz. Dışardan buğday alıyoruz. 3 bin 343 lira ödüyoruz. Dışardaki çiftçiye Yüzde 48 daha fazla ödüyoruz. Nohutu 4 bin 50 liradan alıyoruz, dışarıdan tonunu 9 bin liradan alıyoruz. Yeşil mercimek 4 bin 150 liradan alıyor dışarıdan 12 bin 160 liradan alıyoruz.

AKP’ye ve MHP’ye geçmişte oy veren, ya da oy vermeye devam edeceğini söyleyen vatandaşlara sesleniyorum. Bu hükümet bizim çiftçimize mi çalışıyor yabancıların çiftçisine mi çalışıyor? Fransa aylık geliri 2 bin avronun altında olanlara her ay 100 avro verecek. İtalya, düşük gelirlilerin doğalgaz faturasını devletin ödemesine karar verdi. Çekya, enerji üzerindeki vergileri kaldıracağım dedi. Bizimkiler hiçbir şey yapmıyor.

CHP’li belediyelerin olduğu yerlerde, Kara Kış Fonu benzeri bir çalışmayı büyük ölçüde tamamladık. Bir vatandaşımız, doğalgaz, elektrik faturasını ödeyemez noktaya gelirse belediyelerimiz devreye girecek. Onların yapmadığını biz yapacağız. Gönül isterdi ki biz iktidar olalım, bütün Türkiye’de sıkıntı ile karşı karşıya olanlara biz yardım edelim. Kara Kış Fonu kur dedim, sana akıl verdim. Sana yol gösterdim. Senin çevrenin sana vermediği aklı sana verdim ama sen bildiğini okuyorsunuz ama bizim belediyelerimiz halkının yanında.

“Asgari ücret tespit komisyonunu çağır”

Asgari ücret 2 bin 825 lira, açlık sınır 3 bin 93 lira. Bu da cumhuriyet tarihimizde ilk. Erdoğan’a yine tavsiyem, hemen asgari ücret tespit komisyonunu çağır. ‘Asgari ücreti açlık sınırının üzerine çıkarın’ demen lazım. Adı üstünde asgari ücret açlık sınırının altında. Bir ton kömürün fiyati asgari ücreti geçti, nasıl ısınacak bu insanlar?

Öyle bir şahsım ve şürekası var ki gerçekten utanıyorum. Önümüze konulan tablo hiç kimsenin kabul etmeyeceği bir tablo. Dışarıda tam bir kuzu ‘şahsım’, gözleri gülüyor Biden’ı görünce. En büyük derdi ‘Acaba Biden’la bir saat oturabilir miyim?’; geldikleri hale bak. Bu devletin itibarı, saygınlığı yok mu? Yeter ki kendisini huzuruna kabul etsin, bir saat görüşebilsin.

Havuz medyasının gitmeden önceki manşetleri ile döndükten sonraki manşetlerini bir kıyaslayın. 180 derece nasıl dönebiliyorsunuz, nasıl bir bel var gerçekten hayret ediyorum. Kağıt toplayıcısını dövdürüyorlar. Elindeki çek çeki alıyorlar. En fakire, garibana güç gösterisini yapıyor. Baskıcı yüzünü millete layık görüyor. Dışarıda kuzu, içeride ise kaplan kesiliyor.”

Paylaşın

Demirtaş, Erdoğan’ın ‘Kapıcısında Araba Var’ Sözlerini Ti’ye Aldı

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Şu anda bakıyorsunuz her evde araba var, kapıcısında araba var. Şu anda 2. el araba yetişmiyor zaten” sözlerini ti’ye alarak tepki gösterdi.

Haber Merkezi / “Az kaldı, sizi bu aşırı zenginlikten kurtaracağız” diyen Demirtaş, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;

“Diyarbakır’daki apartman görevlimiz, Almanya’dan Audi Q8 getirtmiş. Zaten bi tane de Mercedes makam aracı vardı, bu yenisini market alışverişlerinde kullanacakmış. İktidardakiler dışarıda ne yaşıyorsa artık. Neyse, az kaldı. Yakında sizi bu “aşırı zenginlikten” kurtaracağız.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmasında, “Şu anda bakıyorsunuz her evde araba var, kapıcısında araba var. Şu anda 2. el araba yetişmiyor zaten. Böyle bir durum var. Bunları nasıl görmemezlikten geliyorsunuz? Bunu TV ekranlarından vatandaşa anlatır, kandırabilirsiniz. Ama bizi kandıramazsınız. Nerede ne satılıyor, bunları gayet iyi biliyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Paylaşın

Otomobil Satışları Yüzde 46.9 Azaldı

2021 yılı Ekim ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46.9 azalarak 40.512 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 11.7 azalarak 16.234 adet oldu.

Haber Merkezi /Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ‘Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazarı Ekim 2021’ verilerini yayınladı.

Açıklanan verilere göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2021 yılı Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 artarak 614.891 adet olarak gerçekleşti.

Otomobil satışları, 2021 yılı Ocak-Ekim döneminde geçen yıla göre yüzde 2,2 oranında artarak 475.312 adet olurken, hafif ticari araç pazarı da yüzde 13,2 artarak 139.579 adede ulaştı.

2021 yılı Ekim ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2020 yılı Ekim ayına göre yüzde 40,1 azalarak 56.746 adet oldu. 2021 yılı Ekim ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46,9 azalarak 40.512 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 11,7 azalarak 16.234 adet oldu.

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Ekim ayı ortalama satışlara göre yüzde 13,8 azaldı. Otomobil pazarı, 10 yıllık Ekim ayı ortalama satışlara göre yüzde 19,6 azalış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Ekim ayı ortalama satışlara göre yüzde 5,2 arttı.

Segmentlere göre satışlar

Pazarın yüzde 86,4’ü vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu.  C segmenti otomobiller 260.926 adetle yüzde 54,9 pay, segmenti otomobiller 146.566 adetle yüzde 30,8 pay aldı.

Gövde tiplerine göre satışlar

Gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi yine Sedan otomobiller (yüzde 39,6 pay, 188.253 adet) oldu. Sedan otomobilleri, yüzde 35,2 pay ve 167.397 adet satış ile SUV, yüzde 23,2 pay ve 110.138 adet satış ile H/B otomobiller takip etti.

Motor tipine göre satışlar

Benzinli otomobil satışları 312.379 adetle yüzde 65,7 pay, dizel otomobil satışları 97.110 adetle yüzde 20,4 pay, hibrit otomobil satışları 40.820 adetle yüzde 8,6 pay, otogazlı otomobil satışları 23.016 adetle yüzde 4,8 pay aldı. 1.987 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti.

Motor hacmine göre satışlar

1600cc altındaki otomobil satışları yüzde 2,9 azalarak yüzde 89,7 pay, 1600-2000cc aralığındaki otomobil satışları yüzde 37,6 azalarak %1,1 pay, 2000cc üstü otomobil satışları yüzde 32,9 artarak %0,2 pay aldı.

Emisyon seviyelerine göre

100-120 gr/km arasındaki otomobiller 170.183 adetle yüzde 35,8 pay, 120-140 gr/km arasındaki otomobiller 144.091 adetle yüzde 30,3 pay aldı.

Otomatik şanzımanlı otomobiller satışlarda 357.740 adetle yüzde 75,3 pay alırken, manuel şanzımanlı otomobiller 117.572 adetle yüzde 24,7 pay aldı.

Hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre; Van gövde tipi yüzde 78,8 pay ve 109.998 adet ile en çok tercih edilen gövde tipi olurken; kamyonet gövde tipi yüzde 10,2 pay ve 14.221 adetle 2. sırada yer aldı.

Paylaşın

Meteoroloji’den Bir Çok Bölge İçin Sağanak Yağış Uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), aralarında Marmara, Kıyı Ege, Doğu Akdeniz, İç Anadolu, Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz’inde bulunduğu bir çok bölge için sağanak yağış uyarısında bulundu. MGM, sağanak yağışın etkili olacağı yerlerdeki vatandaşlara olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalı çağrısı da yaptı.

Haber Merkezi / MGM tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemiz genelinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın batısı, (Muğla hariç) Kıyı Ege, Doğu Akdeniz, (Yozgat hariç) İç Anadolu, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Bursa, Antalya, Isparta ve Çorum çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Genellikle yağmur ve sağanak, Ege ve Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu’da yer yer gök gürültülü sağanak, Doğu Karadeniz iç ve yüksek kesimleri ile Doğu Anadolu’nun doğusunun yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde görülmesi bekleniyor.

Yağışların, bu akşam saatlerinde Tunceli, Bingöl, Muş, Bitlis ve Antalya çevreleri, gece saatlerinden itibaren Antalya’nın doğu ilçeleri ile yarın (Salı) sabah saatlerinden sonra Mersin çevrelerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor. Marmara’nın güney ve doğusu, İç Ege ve Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde pus ve yer yer sis hadisesi bekleniyor.

Hava sıcaklığı Marmara’nın doğusu ile İç Ege’de 2 ila 5 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı ve yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin edilirken, Rüzgarın genellikle güneyli, Doğu Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu’da kuzeydoğudan hafif, ara sıra orta kuvvette eseceği tahmin ediliyor.

Kuvvetli yağış uyarısı 

Yapılan son değerlendirmelere göre; bu akşam saatlerinde Tunceli, Bingöl, Muş, Bitlis ve Antalya çevreleri, gece saatlerinden itibaren Antalya’nın doğu ilçeleri ile yarın (Salı) sabah saatlerinden sonra Mersin çevrelerinde yerel kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli (21-75 kg/m²) olması beklendiğinden ani sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar ve fırtına ile deniz üzerinde hortum oluşma riski gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.

Bölgelerimizde hava durumu ise şöyle;

Marmara ve Ege Bölgesi

Marmara Bölgesi’nin arçalı ve çok bulutlu, yarın (Salı) öğle saatlerinde bölgenin batısı ile Bursa çevrelerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Bölgenin güney ve doğusunda pus ve yer yer sis hadisesi beklenirken, Ege Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, yarın (Salı) öğle saatlerinde sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. İç Ege’de pus ve yer yer sis hadisesi bekleniyor.

Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi

Akdeniz Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, Doğu Akdeniz ile Antalya ve Isparta çevrelerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, bu akşam saatlerinde Antalya il geneli, gece saatlerinde Antalya’nın doğu ilçeleri ile yarın sabah saatlerinden itibaren Mersin çevrelerinde yerel kuvvetli olması beklenirken, İç Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bu akşam saatlerinde bölgenin batısı ve Sivas çevreleri, gece saatlerinden itibaren güney kesimleri ile zamanla bölgenin güney ve doğusunun sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

Karadeniz Bölgesi

Batı Karadeniz’in parçalı ve çok bulutlu, bu akşam saatlerinde sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Bölgenin iç kesimlerinde pus ve yer yer sis hadisesi beklenirken, Orta ve Doğu Karadeniz’in parçalı ve yer yer çok bulutlu, Doğu Karadeniz ile Çorum çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, genellikle yağmur ve sağanak, Doğu Karadeniz’in iç ve yüksek kesimlerinde kar yağışı şeklinde görülmesi bekleniyor.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Doğu Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, genellikle yağmur ve sağanak, bölgenin doğusunun yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar yağışı şeklinde görüleceği tahmin ediliyor. Bu akşam saatlerinde Tunceli, Bingöl, Muş ve Bitlis çevrelerinde kuvvetli olması beklenirken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

Paylaşın

HDP’li Meral Danış Beştaş: Zam, Zulme Dönüştü

Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP’li Beştaş, zamlara tepki göstererek, “amlar sonucunda vatandaş çamaşır, bulaşık makinesini, televizyonunu, ütüsünü, klimasını kullanabilecek mi? Kombiler bu sene yakılmayacak, insanlar battaniyelere sarılı vaziyette gece gündüzlerini geçirmeye çalışacak. Bu daha çok hastalık ve yoksulluk demektir. Zam, zulme dönüştü artık” dedi.

Haber Merkezi / HDP’li Beştaş, Kovid 19 salgınına ilişkin yaptığı değerlendirmede ise, “Günde 200-250 insanımız pandemide can veriyor, her gün neredeyse bir uçak düşüyor. Bu rakamlar karşısında iktidar pandemiyi yönetemiyor, gerekli tedbirleri alamıyor. 3’üncü aşı neden ertelendi, 12 yaş altı çocuklara neden aşı yapılmıyor? Sağlık Bakanın görevi sadece tablo açıklamak değildir. Halkın sağlığını temin etmek, gereken tedbirleri almaktır” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Beştaş’ın açıklamaları şöyle;

“Bugün 1 Kasım Dünya Kobanî Günü. Bugünü öncelikle kutlamak istiyorum. Farklı inanç ve halklardan, başka bir dünya mümkün diyenlerden örülü bir direniş tüm dünya halklarına hem ilham hem de umut oldu. Dünya Kobanî Günü tüm halklara kutlu olsun. IŞİD çetelerine karşı insanlık değerlerini yükseltenlere saygı ve sevgilerimi gönderiyorum. Bu uğurda hayatını kaybedenleri minnetle anıyorum.

Biden ile Erdoğan görüşmesi uzun zamandır gündemdeydi. Biliyorsunuz Erdoğan en son New York’a gittiğinde Destici ile görüşmüştü, burada görüşemiyordu herhalde. Büyük lobilerle ve harcanan paralarla sonunda Biden ile görüşme gerçekleşti. Bir saatlik görüşme için ne kadar çaba ve efor sarf edildiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bir saatlik görüşmeyle yapısal sorunlar çözülemez. Her şey güllük gülistan denilerek Türkiye yurttaşlarının aldatılmasına izin vermeyeceğiz.

“Türkiye’de hukuka dönülmesi lazım”

Ortada anlaşmazlık konularının olduğu, Türkiye’deki demokrasi çıtasının eleştirisi konusu olduğu bir kez daha görüldü. S-400 ile Kuzey ve Doğu Suriye konusunda tabii ki bir anlaşma yok, kimse de bekleyemez bu politika devam ettikçe. Erdoğan ve küçük ortağı içeride yarattıkları krize karşı bu tür mizansenlerle durumlarını meşrulaştırma girişiminde bulunuyor. Bu kabul edilemez. Türkiye’de hukuka dönülmesi lazım, yeni bir hukuk düzeninin yaşama geçirilmesi gerekiyor. Çözüm ABD, Glasgow, New York ya da Moskova’da değil TBMM’dedir. Hukuk ve insan hakları sorunlarını, demokrasi sorunlarını çözecek merci siyasettir. AKP iktidarına bu çağrıyı bir kez daha yapmak istiyoruz. Biden ile yapılan görüşmeyi süslü cümlelerle, eksik yanlış cümlelerle anlatmaktan ve halkı aldatmaktan vazgeçsinler.

Elektrik üreten santrallerin doğal tarifesine % 47 zam yapıldı. Ekim ayında da % 15 zam yapılmıştı. Zam yapılmayan tek şey emekçilerin maaşlarıdır. Elektriğe en az % 15 zam gelecek. Çünkü bunlar birbirini tetikliyor. Doğalgaza yapılan zam, enflasyonu da tetikleyecektir. Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi ile zam hedefi arasında açıkça bir uçurum vardır. Bu zamlar her yere yansıyacak zamlar olarak not edilmelidir. Emekçilere yapılan % 3-5 zam, büyük şaşalı toplantılarla lütuf olarak sunuluyor ama Erdoğan’ın maaşı 100 bin TL’nin üstüne çıktı. Bu, % 14 zam demektir. İşçiye, emekçiye ise 5,88 zam yapıldı. Onların adaletten anladığı budur.

“Zam artık zulme dönüştü” 

Bu zamlar sonucunda vatandaş çamaşır, bulaşık makinesini, televizyonunu, ütüsünü, klimasını kullanabilecek mi? Kombiler bu sene yakılmayacak, insanlar battaniyelere sarılı vaziyette gece gündüzlerini geçirmeye çalışacak. Bu daha çok hastalık ve yoksulluk demektir. Zam, zulme dönüştü artık. 1 Ocak 2021-31 Mart 2021 tarihleri arasında 90 milyon adet elektrik faturası ödenmediği için milyonlarca yurttaşın elektriği kesilmiş. Yaklaşık 1 milyon adet fatura evlere, 1.5 milyon adedi sanayi üretim tesislerine, 2 milyon adedi ticarethanelere, 2 milyon adedi ise sulama abonelerine ait. Diğer yandan EPDK’nin son verilerine göre doğalgaz kesintisi yapılan 1 milyon 279 bin. 840 binin kesinti sebebi faturaların zamanında ödenmemesi. Bu rakamlar son zamlarla artmaya devam edecek.

Meclis gündeminde 2 tane uluslararası anlaşma var. Bu anlaşmalar Genel Kurul gündemine gelir ve yurttaşın sonradan haberi olur. Karadağ ile yapılan anlaşmaya göre üreticinin rekabet gücünü düşürecek, vergiden muaf olacak şekilde canlı hayvan ve işlenmiş et ürünü ve buğday ithal edilecek. Üretici kan ağlarken bu destek niye üreticilere değil de Karadağlılara veriliyor? Bu ithalat anlaşması ile çiftçilere büyük bir darbe vuruluyor. Dışa bağımlı ekonomi devam ettiriliyor. Üretebileceğimiz ürünleri dışarıdan satın alıyoruz. Diğer anlaşma ise Katar ile. 2022 yılında Katar ile gerçekleşecek olan dünya kupası organizasyonu için destek kolluk gücü görevlendirecek. Türkiye’de destan yazan kolluk bakalım orada ne yapacak. Buradan gidecek kolluk gücüne iyi seyirler diliyoruz. Türkiye’de kadınların korunması ve şiddetin önlenmesi konusunda görevlerini kötüye kullandıklarını da burada not edelim.

“Yurttaşların sofrası küçülmeye devam edecek”

Meclis’in diğer bir gündemi İhracat Teşvik Kanunu. Şimdi de hormonlu ihracat rakamlarıyla büyümeyi hedefliyor iktidar. Yine gerçek veriler ve alt yapı yok. Türkiye büyüyor diyecekler, ihracat arttı diyecekler ama büyüyen yandaş sermaye olacak. Yurttaşların sofrasında ekmekleri küçülmeye devam edecek. Sandığa endeksli hayali ihracat canlandırılmaya çalışılıyor. Gelir dağılımı istihdam vb. sorunlar orta yerde dururken, emek sömürüsünü merkeze alan KİT’lerin tek tek satılmasını salık veren, piyasayı sermayeye payanda eden iktisadi anlayış Türkiye’de bir enkaz yaratmış durumda. Bağımsız kurumlara yapılan müdahaleleri her gün görüyoruz. Bu müdahalelerle TL’de bir yılda 35 oranında devalüasyon oldu. Enflasyon % 20’lere dayandı, işsizlik çift haneli rakamlarda seyrediyor. Bu iktidar artık kendi vatandaşlarından vazgeçti.

Türkiye’nin ihracatının milli gelire oranı % 28. Yunanistan’da bu rakam yüzde 35. Erdoğan’ın 2011’de açıkladığı ihracat hedefinin çok uzağında olduğumuzu da hatırlamakta fayda var. Bu kanun teklifiyle ihracatçı firmalar için İhracatı Geliştirme Fonu ile finansman oluşturulacak. İhracatçıya istedikleri krediyi verecekler. Erdoğan kendi maaşından da ihracatçılara fon desteği verebilir. Vatandaşın parası yerine büyük sarayını da ipotek edebilir. Neden vatandaşın cebinden veriyor? Her şeyi vatandaştan alıp yandaşlarını zenginleştiriyor.

Anketlerde yüzdeleri düşüyor, hayali ihracatla bunu yukarı çekmeye çalışıyorlar. Büyüme rakamları yükselsin sonrası Allah kerim diyorlar. İhracat büyüyecek diye vatandaşın sofrasındaki ekmek düşünülmüyor. Hep sermaye hep sermaye, akıllarına yoksul halk gelmiyor. Kimin parasını kime peşkeş çekiyorsunuz! AKP iktidarı müşteri garantili otoyol ve köprüler, hasta garantili şehir hastaneleri kurdu. Şimdi de kredi garantili yandaş şirketleri ihya edecekler. Genel Kurul’da muhalefetimizi sürdüreceğiz en güçlü şekilde.

“Her gün kadınlar katledilmeye devam ediyor”

Her gün kadınlar katledilmeye devam ediyor. Kadınlar öldürülürken hiçbir farklılık gözetilmiyor; yaşı, eğitimi, ekonomik durumu… Kadın olmaları öldürülmeleri için yeterli. Devletin almadığı önlemler ve cezasızlık politikası ise cinayetlerin devamına katkı sağlıyor. En son Şebnem Şirin katledildi. İstanbul Sözleşmesini uygularken yargı ve kolluğun eli titriyordu. Şimdi Erdoğan sözleşmeden çekildiği için elleri rahat cezasızlık politikasını en üst düzeylere yükletiyorlar. Cellatlara sesleniyorum: Kesinlikle tükenmiyoruz, daha çok bileniyoruz. Mücadeleyi diri tutup cinayetleri durdurana kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Günde 200-250 insanımız pandemide can veriyor, her gün neredeyse bir uçak düşüyor. Bu rakamlar karşısında iktidar pandemiyi yönetemiyor, gerekli tedbirleri alamıyor. 3’üncü aşı neden ertelendi, 12 yaş altı çocuklara neden aşı yapılmıyor? Sağlık Bakanın görevi sadece tablo açıklamak değildir. Halkın sağlığını temin etmek, gereken tedbirleri almaktır.

Eğitim Sen’in hazırladığı son raporda 32 il, 127 ilçe ve 24 köyde COVID salgını nedeniyle 798 sınıfın kapandığı belirtiliyor. Okullarda yaşanan vakalar ve kapanan sınıf bilgilerinin paylaşılmaması için eğitimciler uyarılıyor. İyi de bunlar açıklanmazsa, tedbir alınamaz. Milyonlarca veli endişeyle çocuklarını okula gönderiyor. Pandemi iktidarın gündeminden çıktı ama bizim gündemimizde olmaya devam edecek. SES ve Ankara Tabip Odası’nın çalışmasına göre 2021 sağlık bütçesinin % 19’u 13 şehir hastanesine ayrılmış durumda.

Sağlıksız bir bütçe ile bir müteahhit bütçesi ile karşı karşıyayız. 2021-2024’e kadar şehir hastanelerine ayrılan kira bedeliyle 39 şehir hastanesinin yapılması mümkün. SMA’lı hastaların aileleri her gün yardım kampanyası yapıyorlar. Ailelerin istedikleri para bunun yanında çok küçük bir rakam olarak kalıyor. Ama sosyal devlet orada yok. Şehir hastaneleri Sağlık Bakanlığının bütçesini kendisine çeken ama hizmeti azaltan bir sistem olarak orta yerde duruyor.

“Hastaneler yurttaşları yaşatmalı, sermayeyi değil”

Kamu Özel İşbirliği modeli ile yapılan şehir hastanelerine 3 milyar 43 milyon TL kira bedeli ödendiği ortaya çıktı. Bununla 3 hastane yapılabilir. Şehir hastaneleri iktidarın inşaat politikalarının bir başka versiyonu, bir hortumlama alanı olarak orta yerde duruyor. Yaşam ve sağlık hakkının bu şekilde ipotek altına alınması sosyal devlet ilkesiyle hiçbir şekilde bağdaşmıyor. Hastaneler insanı, yurttaşı yaşatmak üzerine inşa edilir, sermayeyi ve yandaşı yaşatmak için değil.

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Bakan Koca’dan Uyarı

Kovid 19’da son 24 saatte 28 bin 678 yeni vaka tespit edilirken, 217 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Artık hızlı tırmanışlar ve pikler görmüyoruz. Dramatik seyir yerine stabil, kontrolü kolay bir seyir var” dedi.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 356 bin 643 test yapılırken, 28 bin 678 yeni vaka tespit edildi. 217 kişi hayatını kaybederken, 29 bin 296 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan açıklama

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı;

“Kimileri aşıdan beklenen sonucun alınamadığı kanısında. İkinci doz aşı oranı %75’i geçtiği halde vaka sayıları 30 bini aşabiliyor. Oysa aşıyla sağlanan önemli bir sonuç var. Artık hızlı tırmanışlar ve pikler görmüyoruz. Dramatik seyir yerine stabil, kontrolü kolay bir seyir var.”

Sağlık Bakanlığı’nın 31 Ekim verilerine göre, 347 bin 362 test yapılmıştı. Dün, 23 bin 948 vaka tespit edilirken, 201 kişi hayatını kaybetmiş ve 26 bin 175 kişi sağlığına kavuşmuştu.

Paylaşın