Babacan’dan Çarpıcı ’20 Aralık Gecesi’ İddiası: Cayır Cayır Dolar Satılmış

Doların 6-7 liralık bir düşüş yaşadığı 20 Aralık gecesine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulunan DEVA Lideri Babacan, söz konusu tarihte Merkez Bankası’nın cayır cayır dolar sattığını belirterek, “Aralık ayında Merkez Bankası tam 17 milyar dolarlık döviz satmış. Bu 17 milyarın da 9 milyar dolarını gizli saklı yöntemlerle yapmış. Açıklasınlar bu 17 milyar dolar nereye gitti?” dedi

Parlamenter sisteme geçişe ilişkinde değerlendirmede bulunan Babacan, “Parlamenter sistem üzerinde uzlaştık. Parlamenter sistem isteyen partilerin milletvekili sayısı 360’ı, 400’ü geçtiği tabloda neyi bekleyeceğiz? 6 ay yeter. Baştan ne kadar detaylı uzlaşırsak, seçimlerden sonra anayasayı değiştirmek o kadar kolay olur. ‘Cumhurbaşkanı yetkisi çok önemli; 2-3 sene kullanılmalı’ denilirse biz bundan hemen şüphe duyarız. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ deriz.” ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programında gündemi değerlendirdi. Babacan şu ifadeleri kullandı:

“Parlamenter sistemin kendisi kadar, parlamenter sisteme geçinceye kadarki ara dönemin bugünden tasarlanması da çok önemli. Mesela, o ara dönemde seçilecek cumhurbaşkanı ‘Parlamenter sistem istiyorum’ dedi ama mevcut sisteme göre seçildi ve mevcut sistemin bütün yetkilerini aldı. Bu yetkiyi nasıl kullanacak? ‘Bu yetki çok önemli. Bana izin verin, 2-3 sene bu yetkiyi kullanmam lazım’ diyorsa olmaz. O zaman niye sistemi değiştirdik? ‘Parlamenter sistem istiyorum’ diyen cumhurbaşkanı adayı veya adaylarının geçiş döneminde nasıl çalışacaklarını baştan deklare etmeleri lazım.

Parlamenter sistem üzerinde uzlaştık. Parlamenter sistem isteyen partilerin milletvekili sayısı 360’ı, 400’ü geçtiği tabloda neyi bekleyeceğiz? 6 ay yeter. Baştan ne kadar detaylı uzlaşırsak, seçimlerden sonra anayasayı değiştirmek o kadar kolay olur. ‘Cumhurbaşkanı yetkisi çok önemli; 2-3 sene kullanılmalı’ denilirse biz bundan hemen şüphe duyarız. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ deriz.

‘Ekonomi kendi başına izole bir alan değildir’

Krizin çözülmesi sadece ekonomi politikalarıyla olmaz. Hukuk, adalet, iyi bir eğitim politikası, dış politikada akılcı çalışma olmadan ekonomik sorunları çözemezsiniz. Ekonomi kendi başına izole bir alan değildir, topyekûn çözümün ancak bir parçası olabilir. Türkiye ekonomisindeki krizleri çözmek istiyorsak öncelikle zemini sağlamlaştırmak gerekiyor. Ekonominin zemininde hukuk vardır, adalet vardır, insan hakları vardır.

Ayın 20’sinde Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu var. Ne olacak, kimse bilmiyor. Merkez Bankası’nın kendisi de bilmiyor. Son gece Erdoğan ne talimat verirse, sabahleyin Merkez Bankası onu yapacak.

20 Aralık akşamı ve ertesi birkaç gün Merkez Bankası arkadan cayır cayır dolar satmış. Aralık ayında tam 17 milyar dolar döviz satmış. Bu 17 milyarın 9 milyarını da gizli saklı yöntemlerle yapmış. Özellikle 20, 21, 22, 23 Aralık tarihlerinde gizli saklı, yoğun bir döviz satışı var. Merkez Bankasının döviz pozisyonu kasım sonundan aralık sonuna 17 milyar dolar düşmüş. Açıklasınlar bu neden düştü?

Sadece aralık ayında kredi faizi %23,50’den %29,55’e; ticari kredi faizi %18,88’den %24,37’ye çıkmış. Cumhurbaşkanının ‘Faizi indirdim, indireceğim’ dediği, sadece Merkez Bankası’nın bankalardan aldığı faiz. Onun haricindeki bütün faizler artmış. Merkez Bankası yanlış bir karar aldığı anda ileriye doğru enflasyon beklentisi artıyor. İleriye doğru enflasyon beklentisi arttığı anda bütün faizler artıyor. Bu ülkenin hazinesi 40-50 milyar faiz öderken o dönemin tertemiz bürokratlarına ‘faizci’ diyordu, meydanlarda yuhalatıyordu. Şu anda Meclis’ten geçirdiği bütçedeki faiz ödemesi 240 milyar.”

Paylaşın

2021 Yılında En Az 2170 İşçi, İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti

2021 yılı içinde en az 2170 işçi, çalışırken hayatını kaybetti. Bunların yüzde 86’sını ücretliler, yüzde 14’ünü ise kendi hesabına çalışanlar oluşturdu. Ölüm nedenlerinin yüzde 29’unu Kovid 19 oluştururken, trafik-servis kazası, ezilme-göçük ve yüksekten düşme de başlıca nedenler arasında yer aldı. Ölenlerin 122’si (yüzde 5,62) sendikalı işçi, 2048’i ise (yüzde 94,38) sendikasız işçilerdi.

Haber Merkezi / İSİG, işverenlerin ek maliyet getireceği, gereksiz zaman kaybına yol açacağı düşüncesi ile yasaların emredici hükümlerini yerine getirmekten kaçındığı; işin yoğun ve ağır olduğu, çalışma süresinin uzun tutulduğu her işyerinde adeta kazaya davetiye çıkarıldığını vurgulayarak, işyerlerinde ölüm olaylarını “iş kazası” değil “iş cinayeti” olarak adlandırıyor.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 2021 yılı raporunu yayımladı. İSİG verilerine göre 2021 yılında en az 2170 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin 165 kadın, 2005 erkek ve 94’ü mülteci/göçmendi.

2021’de iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı

Ocak ayında en az 205 işçi, şubat ayında en az 142 işçi, mart ayında en az 144 işçi, nisan ayında en az 258 işçi, mayıs ayında en az 240 işçi, haziran ayında en az 180 işçi, temmuz ayında en az 155 işçi, ağustos ayında en az 178 işçi, eylül ayında en az 189 işçi, ekim ayında en az 167 işçi, kasım ayında en az 177 işçi ve aralık ayında en az 135 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

2021’de iş cinayetlerinin istihdam biçimlerine göre dağılımında; 1864 ücretli (işçi ve memur) ve 306 kendi nam ve hesabına çalışanlar (çiftçi ve esnaf) hayatını kaybetti. Yani ölenlerin yüzde 86’sını ücretliler yüzde 14’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturuyor.

Ölümlerin işkollarına göre dağılımı

Ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 345 emekçi
Tarım, orman işkolunda 318 emekçi (161 çiftçi ve 157 işçi)
İnşaat, yol işkolunda 335 işçi
Sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 229 işçi
Taşımacılık işkolunda 186 işçi
Belediye, genel İşler işkolunda 113 işçi
Metal işkolunda 102 işçi
Konaklama, eğlence işkolunda 81 işçi
Savunma, güvenlik işkolunda 79 işçi
Madencilik işkolunda 70 işçi
Enerji işkolunda 44 işçi
Gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 39 işçi
Petro-kimya, lastik işkolunda 38 işçi
Tekstil, deri işkolunda 34 işçi
Gıda, şeker işkolunda 31 işçi
Ağaç, kâğıt işkolunda 25 işçi
Çimento, toprak, cam işkolunda 24 işçi
Basın, gazetecilik işkolunda 13 işçi
Banka, finans, sigorta işkolunda 7 işçi
İletişim işkolunda 4 işçi

İşkolunu belirlenemeyen ise 53 işçi hayatını kaybetti.

Ölümlerin nedenleri

COVID-19 nedeniyle 625 işçi
Trafik, servis kazası nedeniyle 342 işçi
Ezilme, göçük nedeniyle 296 işçi
Yüksekten düşme nedeniyle 254 işçi
Kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 156 işçi
İntihar nedeniyle 98 işçi
Zehirlenme, boğulma nedeniyle 77 işçi
Elektrik çarpması nedeniyle 74 işçi
Şiddet nedeniyle 72 işçi
Patlama, yanma nedeniyle 56 işçi
Nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 23 işçi
Kesilme, kopma nedeniyle 22 işçi
Diğer nedenlerden dolayı 75 işçi hayatını kaybetti.

62 çocuk işçi öldü

14 yaş ve altı 21 çocuk işçi,
15-17 yaş arası 41 çocuk işçi,
18-27 yaş arası 222 işçi,
28-50 yaş arası 1091 işçi,
51-64 yaş arası 544 işçi,
65 yaş ve üstü 143 işçi hayatını kaybetti. Yaşamını yitiren 108 işçinin ise yaşı belirlenemedi.

Raporun tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

IMF’den Gelişmekte Olan Ülke Ekonomilerine ‘Türbülans’ Uyarısı

ABD Merkez Bankası Fed faiz artırımına hazırlanırken ve küresel ekonomik büyümenin Omicron varyantı nedeniyle yavaşlaması beklenirken, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) gelişmekte olan ülke ekonomilerini “zor zamanların” beklediği uyarısı geldi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) 25 Ocak’ta güncellenmiş ekonomik tahminlerini yayımlamaya hazırlanırken, küresel ekonominin bu yıl ve gelecek yıl pandeminin etkilerinden toparlanmaya devam etmesinin beklendiğini açıkladı.

Ancak IMF ekonomistleri Stephan Danninger, Kenneth Kang ve Helene Poirson tarafından yapılan değerlendirmede “pandeminin yeniden güçlenerek ekonomik büyümeye yönelik riskleri artırdığının” altı çizildi.

Aralık ortasında bu yana büyük bir hızla yayılan Omicron varyantı nedeniyle Covid vaka sayıları katlanarak artıyor. Omicron önceki varyantlara göre hastalığın daha hafif geçirilmesine neden olsa da ülkelerin vaka sayıları sebebiyle kısıtlamalara gitmesi ekonomilere darbe vuruyor.

“Türbülansa hazırlıklı olun”

IMF ekonomistleri “Bu durumun Fed’in daha hızlı parasal sıkılaştırmaya gitmesi ile kesişmesi riski düşünüldüğünde, gelişmekte olan ülke ekonomileri ekonomik türbülans potansiyeline karşı hazırlıklı olmalı” diyerek gelişmekte olan ülkelerin yüksek enflasyon ve kamu borcuyla da karşı karşıya olduğuna da dikkat çekti.

Fed, ABD’de büyümenin lokomotifi olan hane halkı ve tüketimi vuran enflasyona karşı koymak için faizleri planlanandan daha hızlı ve sert artırabileceğinin işaretlerini vermişti. Faizlerin yükselmesi dolara endeksli borcu olan gelişmekte olan ülke ekonomilerinin finansman maliyetlerinin artması anlamına geliyor.

IMF bu ülkelerin küresel ekonomik büyümenin gerisinde kaldığını belirterek ek maliyetler konusunda daha duyarlı olabileceğini kaydetti.

IMF “Dolar borçlanma maliyetleri birçoğu için düşük olsa da yerel enflasyon ve istikrarlı yabancı finansman endişeleri geçen yıl Brezilya, Rusya ve Güney Afrika gibi birçok gelişmekte olan ülkenin faiz artırmasına neden oldu” dedi.

Aynı değerlendirmede Fed’in hızlı bir şekilde faiz artırmasının finansal piyasaları sarsmasına ve küresel ölçekte finansman koşullarının daralmasına neden olabileceği belirtildi.

“Sermaye kaçışına neden olabilir”

Bu durumun ABD’de talebin ve ticaretin yavaşlamasına, ayrıca gelişmekte olan ülkelerden sermaye kaçışına ve ülke para birimlerinin değer kaybetmesine neden olabileceği de kaydedildi.

IMF gelişmekte olan ülkelerin “mevcut koşullarını ve hassasiyetlerini” dikkatte alarak bu duruma nasıl karşı koyacaklarına dair hazırlık yapmalarını tavsiye etti.

IMF enflasyonla mücadele etmek için faiz artıran merkez bankalarının da “net ve tutarlı bir iletişim” kullanmalarıyla fiyat istikrarının gereğinin insanlar tarafından daha iyi anlaşılabileceğinin altını çizdi.

Paylaşın

Vladimir Putin: Bölgede ‘Renkli Devrimlere’ İzin Vermeyeceğiz

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ülkede geçen hafta patlak veren şiddetli protesto gösterilerini “darbe girişimi” olarak nitelerken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün bölgenin istikrarsızlaştırılmasına ve “renkli devrimlere” izin vermeyeceğini belirtti.

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün bugün Kazakistan’daki krizle ilgili düzenlediği toplantıda bir konuşma yapan Tokayev, silahlı militanların protestolara katıldığını söyledi. Tokayev “Ana hedef belliydi, anayasal düzenin altını oymak, hükümet kurumlarını yıkmak ve iktidarı ele geçirmek. Bu bir darbe girişimiydi” diye konuştu.

Güvenlik güçlerinin barışçıl protestoculara hiçbir zaman ateş açmayacağını söyleyen Tokayev “Barış göstericilere ateş açmadık ve asla da ateş açmayacağız” dedi. Tokayev, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün ülkedeki barış gücü misyonunun da “çok yakında” sona ereceğini belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Kazakistan’ın “uluslararası terörizmin” hedefi haline geldiğini söyledi. Putin, ülkedeki huzursuzlukların iç ve dış güçler tarafından istismar edildiğini belirtti.

Yaklaşık 8 bin kişi gözaltına alındı

Öte yandan geçen hafta şiddetli protesto gösterilerine sahne olan Kazakistan’da gözaltına alınanların sayısı yaklaşık 8 bin olarak açıklandı.Kazakistanİçişleri Bakanlığı internet sayfasından “10 Ocak itibarı ile 7 bin 939 kişi gözaltına alınmıştır” açıklamasını yaptı. Ülkede durumun Pazartesi itibarı ile normale döndüğü belirtiliyor.

Çarşamba gününden bu yana internet bağlantısı yapılamayan başkent Almatı’da yerli ve yabancı web sayfalarına erişim Pazartesi sabahından itibaren yeniden mümkün hale geldi. Fransız haber ajansı AFP de kentte toplu ulaşımın normal bir biçimde yapıldığını geçti.

Kazakistan’da akaryakıt fiyatlarını protesto etmek için geçen hafta barışçıl başlayan gösteriler şiddetlenmiş ve birçok kentte hükümet binaları göstericiler tarafından kısmen işgal edilmiş ya da ateşe verilmişti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev bunun üzerine hükümeti feshederek ülkede olağanüstü hal ilan etti.

Ardından Tokayev’in talebi üzerine Rusya öncülüğündeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü ülkeye barış gücü gönderdi. Tokayev’in görevden aldığı eski Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Kerim Mesimov’un da vatana ihanet şüphesiyle gözaltına alınanlar arasında olduğu belirtiliyor.

Rus ve Kazak medyasında çıkan haberlere göre Kazakistan’da çatışmalarda ölenlerin sayısı 164. Ancak bu sayı Kazakistan sağlık makamları ve polis tarafından teyit edilmiş değil.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

’79. Altın Küre Ödülleri’ Sahiplerini Buldu

Oscar’dan sonra sinema ve televizyon dünyasının en önemli ödülleri olarak nitelenen Altın Küre, bu yıl bu tartışmaların gölgesinde herhangi bir TV yayını ve ünlülerin katıldığı kırmızı halı töreni olmaksızın açıklandı.

Hollywood Yabancı Basın Birliği (HFPA) tarafından verilen Altın Küre Ödülleri bu yıl 79’uncu kez sahiplerini buldu.

The Power of the Dog, West Side Story ve Succession yapımları aldıkları ödüllerle bu yıl öne çıktı. Pose dizisindeki performansıyla Michaela Jae Rodriguez, “En İyİ Kadın Oyuncu” ödülünü alırken, Altın Küre kazanan ilk trans kadın oyuncu oldu.

Kazananların tam listesi şöyle:

En iyi film – Dram

  • Belfast
  • Coda
  • Dune
  • King Richard
  • Kazanan: The Power of the Dog

En iyi film – Müzikal ya da komedi

  • Cyrano
  • Don’t Look Up
  • Licorice Pizza
  • Tick, Tick … Boom!
  • Kazanan: West Side Story

En iyi kadın oyuncu – Dram

  • Jessica Chastain, The Eyes of Tammy Faye
  • Olivia Colman, The Lost Daughter
  • Kazanan: Nicole Kidman, Being the Ricardos
  • Lady Gaga, House of Gucci
  • Kristen Stewart, Spencer

En iyi erkek oyuncu – Dram

  • Mahershala Ali, Swan Song
  • Javier Bardem, Being the Ricardos
  • Benedict Cumberbatch, The Power of the Dog
  • Kazanan: Will Smith, King Richard
  • Denzel Washington, The Tragedy of Macbeth

En iyi kadın oyuncu – Müzikal ya da komedi

  • Marion Cotillard, Annette
  • Alana Haim, Licorice Pizza
  • Jennifer Lawrence, Don’t Look Up
  • Emma Stone, Cruella
  • Kazanan: Rachel Zegler, West Side Story

En iyi erkek oyuncu – Müzikal ya da komedi

  • Leonardo DiCaprio, Don’t Look Up
  • Peter Dinklage, Cyrano
  • Kazanan: Andrew Garfield, Tick, Tick … Boom!
  • Cooper Hoffman, Licorice Pizza
  • Anthony Ramos, In the Heights

En iyi yardımcı kadın oyuncu

  • Caitríona Balfe, Belfast
  • Kazanan: Ariana DeBose, West Side Story
  • Kirsten Dunst, The Power of the Dog
  • Aunjanue Ellis, King Richard
  • Ruth Negga, Passing

En iyi yardımcı erkek oyuncu

  • Ben Affleck, The Tender Bar
  • Jamie Dornan, Belfast
  • Ciarán Hinds, Belfast
  • Troy Kotsur, CODA
  • Kazanan: Kodi Smit-McPhee, The Power of the Dog

En iyi yönetmen – Film

  • Kenneth Branagh, Belfast
  • Kazanan: Jane Campion, The Power of the Dog
  • Maggie Gyllenhaal, The Lost Daughter
  • Steven Spielberg, West Side Story
  • Denis Villeneuve, Dune

En iyi senaryo

  • Paul Thomas Anderson, Licorice Pizza
  • Kazanan: Kenneth Branagh, Belfast
  • Jane Campion, The Power of the Dog
  • Adam McKay, Don’t Look Up
  • Aaron Sorkin, Being the Ricardos

En iyi animasyon film

  • Kazanan: Encanto
  • Flee
  • Luca
  • My Sunny Maad
  • Raya and the Last Dragon

Yabancı dilde en iyi film

  • Compartment No. 6
  • Kazanan: Drive My Car
  • The Hand of God
  • A Hero
  • Parallel Mothers

En iyi film müziği;

  • The French Dispatch, Alexandre Desplat
  • Encanto, Germaine Franco
  • The Power of the Dog, Jonny Greenwood
  • Parallel Mothers, Alberto Iglesias
  • Kazanan: Dune, Hans Zimmer

En iyi şarkı;

  • Be Alive from King Richard – Beyoncé Knowles-Carter and Dixson
  • Dos Orugitas from Encanto – Lin-Manuel Miranda
  • Down to Joy from Belfast – Van Morrison
  • Here I Am (Singing My Way Home) from Respect – Jamie Alexander Hartman, Jennifer Hudson and Carole
  • King
  • Kazanan: No Time to Die from No Time to Die – Billie Eilish and Finneas O’Connell

En iyi TV dizisi – Dram

  • Lupin
  • The Morning Show
  • Post
  • Squid Game
  • Kazanan: Succession

En iyi kadın oyuncu – TV Dram

  • Uzo Aduba, In Treatment
  • Jennifer Aniston, The Morning Show
  • Christine Baranski, The Good Fight
  • Elisabeth Moss, The Handmaid’s Tale
  • Kazanan: MJ Rodriguez, Pose

En iyi erkek oyuncu – TV Dram

  • Brian Cox, Succession
  • Lee Jung-jae, Squid Game
  • Billy Porter, Pose
  • Kazanan: Jeremy Strong, Succession
  • Omar Sy, Lupin

En iyi TV dizisi – Müzikal ya da komedi

  • The Great
  • Kazanan: Hacks
  • Only Murders in the Building
  • Reservation Dogs
  • Ted Lasso

En iyi kadın oyuncu – TV / müzikal ya da komedi

  • Hannah Einbinder, Hacks
  • Elle Fanning, The Great
  • Issa Rae, Insecure
  • Tracee Ellis Ross, Black-ish
  • Kazanan: Jean Smart, Hacks

En iyi erkek oyuncu – TV / müzikal ya da komedi

  • Anthony Anderson, Black-ish
  • Nicholas Hoult, The Great
  • Steve Martin, Only Murders in the Building
  • Martin Short, Only Murders in the Building
  • Kazanan: Jason Sudeikis, Ted Lasso

En iyi mini dizi ya da TV filmi

  • Dopesick
  • Impeachment: American Crime Story
  • Maid
  • Mare of Easttown
  • Kazanan: The Underground Railroad

En iyi kadın oyuncu – Mini dizi ya da TV filmi

  • Jessica Chastain, Scenes From a Marriage
  • Cynthia Erivo, Genius: Aretha
  • Elizabeth Olsen, WandaVision
  • Margaret Qualley, Maid
  • Kazanan: Kate Winslet, Mare of Easttown

En iyi erkek oyuncu – Mini dizi ya da TV filmi

  • Paul Bettany, WandaVision
  • Oscar Isaac, Scenes From a Marriage
  • Kazanan: Michael Keaton, Dopesick
  • Ewan McGregor, Halston
  • Tahar Rahim, The Serpent

En iyi yardımcı kadın oyuncu – Mini dizi ya da TV filmi

  • Jennifer Coolidge, White Lotus
  • Kaitlyn Dever, Dopesick
  • Andie MacDowell, Maid
  • Kazanan: Sarah Snook, Succession
  • Hannah Waddingham, Ted Lasso

En iyi yardımcı erkek oyuncu – Mini dizi ya da TV filmi

  • Billy Crudup, The Morning Show
  • Kieran Culkin, Succession
  • Mark Duplass, The Morning Show
  • Brett Goldstein, Ted Lasso
  • Kazanan: O Yeong-su, Squid Game
Paylaşın

Bakan Koca, İllere Göre Haftalık Kovid 19 Vaka Sayılarını Paylaştı

25-31 Aralık haftasında il bazında 100.000 kişiye düşen Kovid 19 vaka sayıları açıklandı. Açıklanan verilere göre bir önceki haftaya göre vaka yoğunluğunun en çok artan iller Eskişehir, İstanbul, İzmir, Aydın, Çanakkale, Muğla, Kırklareli, Gümüşhane, Edirne, Kocaeli oldu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından 25-31 Aralık tarihleri arasında il bazında her 100 bin kişide görülen Kovid 19 vaka sayılarının yer aldığı haritayı paylaştı.

Haritaya göre, İstanbul’da 100 bin kişide görülen vaka sayısı 663.69, Ankara’da 184.29 ve İzmir’de 323.30 oldu.
Söz konusu tarihlerde vaka sayısı en çok artan 10 il ise şöyle: “Eskişehir, İstanbul, İzmir, Aydın, Çanakkale, Muğla, Kırklareli, Gümüşhane, Edirne, Kocaeli.”

Kovid-19 vakaları bir haftada İzmir’de yaklaşık 5 kat, İstanbul’da 2 kattan fazla arttı. İllere göre 25-31 Aralık 2021 döneminde Kovid-19 vaka sayısı her 100 bin kişide İstanbul’da 663,69, Ankara’da 184,29, İzmir’de 323,30 oldu.

İzmir’de yaklaşık 5 kat, İstanbul’da 2 kattan fazla arttı

25-31 Aralık arasında vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 10 il, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Aydın, Çanakkale, Muğla, Kırklareli, Gümüşhane, Edirne ve Kocaeli oldu. İllere göre her 100 bin nüfusta görülen Kovid-19 vaka sayıları yüksekten düşüğe şöyle sıralandı:

“Eskişehir (825,92), İstanbul (663,69), Çanakkale (594,04), Kırklareli (590,21), Edirne (428,44), Tekirdağ (387,12), Bilecik (356,17), Kocaeli (339,42), Ordu (328,34), İzmir (323,30), Balıkesir (316,78), Trabzon (299,30), Gümüşhane (276,64), Giresun (274,78), Yalova (273,14), Denizli (266,02), Bolu (245,23), Rize (231,15), Samsun (222,33), Isparta (215,99), Sakarya (212,25), Aydın (207,67), Bursa (204,91), Mersin (202,97), Artvin (200,59), Burdur (194,32), Sinop (191,26), Muğla (188,25), Düzce (185,25), Ankara (184,29), Manisa (182,47), Tokat (176,30), Kütahya (167,51), Zonguldak (164,07), Amasya (152,91), Adana (151,55), Kastamonu (144.00), Osmaniye (139,46), Çorum (138,83), Bartın (136,20), Uşak (114,23), Hatay (109,86), Karabük (100,57), Nevşehir (91,81), Kırşehir (90,52), Bingöl (89,79), Antalya (89,20), Afyonkarahisar (83,59), Çankırı (82,11), Erzincan (79,34), Niğde (73,74), Tunceli (70,71), Yozgat (67,05), Aksaray (64,30), Kırıkkale (63,51), Konya (56,71), Kayseri (47,63), Karaman (40,80), Sivas (40,57), Siirt (33,53), Elazığ (33,00), Kilis (32,92), Erzurum (28,75), Kahramanmaraş (28,34), Bayburt (25,64), Iğdır (21,36), Ardahan (20,80), Diyarbakır (20,19), Malatya (16,62), Kars (16,14), Gaziantep (15,04), Adıyaman (12,97), Bitlis (11,97), Batman (11,77), Şanlıurfa (10,73), Mardin (10,06), Şırnak (6,69), Muş (6,08), Hakkari (3,56), Ağrı (2,99), Van (2,18)”

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: İşsiz Sayısı Sadece 3.7 Milyon Kişi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım 2021 dönemine ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. Açıklanan verilere göre Türkiye genelinde işsiz sayısı, geçen yılın Kasım’ında bir önceki aya göre 39 bin kişi artarak 3 milyon 777 bin kişiye çıktı.

İşsizlik oranı önceki ayla aynı kaldı ve yüzde 11,2 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı geçen yılın aynı ayına göre ise 1,8 puan azaldı.

İstihdam edilenlerin sayısı Kasım’da bir önceki aya göre 228 bin kişi artarak 29 milyon 855 bin kişi, istihdam oranı ise 0,3 puanlık artış ile yüzde 46,6 oldu.

İşgücü de bir önceki aya göre 267 bin kişi artarak 33 milyon 632 bin kişiye çıktı. İşgücüne katılma oranı 0,4 puanlık artış ile yüzde 52,5 seviyesinde gerçekleşti.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 1,7 puan artarak yüzde 22,3, istihdam oranı 0,1 puanlık artışla yüzde 33,2 oldu.

Kadınlarda ise işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,6 arttı. 32 Milyon 280 bin kişilik kadın nüfusunun sadece 11 milyonu işgücüne dahil. 1 milyon 597 bin de işsiz kadın var.

İstihdamın yüzde 55,2’si hizmet sektöründe 

Kasım’da istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre tarım sektöründe 49 bin kişi, sanayi sektöründe 73 bin kişi, inşaat sektöründe 10 bin kişi, hizmet sektöründe 96 bin kişi arttı.

İstihdam edilenlerin yüzde 17,1’i tarım, yüzde 21,6’sı sanayi, yüzde 6,1’i inşaat, yüzde 55,2’si ise hizmet sektöründe yer aldı.

Kasım’da sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı ayına göre 0,7 puan azalarak yüzde 29 olarak gerçekleşti.

Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,2 puan azalarak yüzde 17,9 oldu.

Paylaşın

Kazakistan’daki Protestolarda 164 Kişi Hayatını Kaybetti

Kazakistan’daki hükümet karşıtı gösterilerde en az 164 kişi hayatını kaybetti. Daha önce protestolarda 44 kişinin öldüğü duyurulmuştu. Cumhurbaşkanlığı da bugün yaptığı açıklamada, “önemli sayıda yabancı uyruklunun da içerisinde yer aldığı” 6 binden fazla kişinin tutuklandığını duyurdu.

Kazakistan İçişleri Bakanlığı’ndan bu sabah yapılan açıklamada da ülkede çıkan olaylarda 16 emniyet mensubunun hayatını kaybettiği, bin 300 polis, asker ve diğer emniyet görevlileri ile yakınlarının da yaralandığı kaydedildi. Daha önce yapılan açıklamalarda 16’sı emniyet görevlisi olmak üzere 40 kişinin hayatını kaybettiği belirtilmişti.

Kazakistan Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasında ayrıca ülkede kamu düzeninin yeniden sağlandığı ve göstericilerin işgal ettiği veya ateşe verdiği idari binalarda da kontrolün ele geçirildiği duyuruldu.

175 milyar euro maddi zarar oluştu

Habar 24 televizyonuna açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Erlan Turgumbayev, gözaltına alınanlara, aralarında 100’den fazla alışveriş merkezine ve banka binasına saldırmak ve tahrip etmek gibi suçların da bulunduğu suçlamalar yöneltildiğini söyledi. Bakan, çoğu emniyet güçlerine ait olmak üzere 400 aracın da gösteriler sırasında tahrip edildiğini belirtti.

Şimdiye kadar meydana gelen olaylarda 175 milyar euro maddi zarar meydana geldiğini de duyuran İçişleri Bakanı, 100 kadar mağaza, dükkan ve banka şubesinin yağmalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Turgumbayev, ülkede kamu düzeni yeniden sağlanana kadar “terörle mücadele operasyonunun” süreceğini de kaydetti.

Normale dönüş için çabalar sürüyor

Rusya haber ajansı Tass’ın bildirdiğine göre de günlerdir gösterilerin damgasını vurduğu Kazakistan’da normale dönüş için çabalanıyor. Ajans, Kazakistan Ticaret Bakanlığı’na dayandırdığı haberinde halkın temel gıda maddeleri ihtiyacının karşılandığını, Enerji Bakanlığı’na dayandırdığı haberinde de enerji ve yakıt dağıtımının da yeniden başlandığını aktarıyor.

Gösterilerin merkezindeki Almatı’da bugün yaklaşık 30 marketin kapılarını yeniden açtığı, geçen hafta göstericiler tarafından kısa süre için işgal edilen havalimanının ise hâlâ kapalı olduğu, ancak yarın açılmasının beklendiği kaydedildi.

Silah sesleri duyulduğuna dair haberler

Rus televizyon kanalı Mir 24 ise Almatı’da bugün silah sesleri duyulduğunu, ancak bunun “emniyet güçlerinin uyarı ateşi olup olmadığının bilinmediğini” aktardı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Cuma günü emniyet güçleri ile orduya bağlı birliklere “terörist” ve “haydut” diye nitelediği göstericilere uyarmadan ateş etmeleri talimatı vermişti. Bunun, özellikle protesto gösterilerinin yoğunlaştığı Almatı’da çok sayıda sivilin hayatına kaybetmesine neden olmasından endişe ediliyor.

Masimov gözaltında

Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesi eski başkanı Karim Masimov’un darbe teşebbüsü iddiasıyla gözaltına alındı. Karim Masimov, ülkede şiddete dönüşen protesto eylemleri nedeniyle geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in kararıyla görevden alınmıştı. Masimov’un başkanlığını yaptığı Ulusal Güvenlik Komitesi, eski Sovyetler Birliği’nden ayrılan ülkede Sovyet istihbaratı KGB’nin devamı niteliğinde bir teşkilat.

Kazakistan günlerdir, son senelerin en şiddetli protesto eylemlerini yaşıyor. Fosil enerji kaynakları açısından zengin olan ülkede LPG zammıyla başlayan gösteriler yıllardır otoriter şekilde yönetilen ülkede meydana gelen en şiddet olaylarına dönüştü. Yaklaşık 30 yıl Moskova’ya yakın Nursultan Nazarbayev tarafından yönetilen ülkede 2019’dan beri Kasım Cömert Tokayev devlet başkanlığı görevini yürütüyor. Eski devlet başkanı Nazarbayev döneminde bakanlık ve başbakanlık görevleri yapan Tokayev, son günlerde yaşanan olaylar üzerine ülkede önce olağanüstü hal ilan etmiş, daha sonra “dış güçlerin saldırısı” olarak nitelediği olaylar nedeniyle Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) birliklerinin yardımını istemişti.

Kazakistan hakkında temel bilgiler

Nerede? Kazakistan kuzeyde Rusya, doğuda ise Çin’e komşu. Batı Avrupa büyüküğünde de bir yüz ölçüme sahip.

Neden önemli? Eski Sovyetler Birliği ülkesi olan Kazakistan’ın büyük çoğunluğu Müslüman. Ruslar ise azınlık. Öte yandan ülke küresel petrol rezervlerinin %3’ü ve önemli kömür ve gaz endüstrisi ile geniş maden kaynaklarına sahip.

Paylaşın

Pervin Buldan: Türkiye, AKP Ve MHP’den Daha Büyüktür

Partisinin Kocaeli’nde düzenlediği mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan , “Bu ülke AKP ve MHP’den daha büyüktür. Sizler bu ülkenin yurttaşları, kadınları, gençleri AKP ve MHP’den daha büyüksünüz. AKP ve MHP’ye mecbur değilsiniz, mahkum değilsiniz.” dedi.

Haber Merkezi / Buldan, konuşmasında, “Sandıklarımıza sahip çıkacağız. Şimdiden bunun çalışmasını yapıyoruz, tek bir oyumuzu bile size kaptırmayacağız, bunun için şimdiden buna yönelik hazırlıklarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, ““Diliyorum ki bir an önce seçim olur bir baskın seçimle artık AKP ve MHP’nin olmadığı demokratik bir Türkiye, demokratik bir Cumhuriyet ve Türkiye halklarının barış içerisinde ortak bir yaşamda buluşmasının kısa bir zamanda gerçekleşmesini temenni ediyorum.” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kocaeli’nde düzenledikleri “Derhal İstifa, Biz Değiştireceğiz” mitingindeki konuşmasında, iktidarın ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan sorunlara dikkat çekti. Hükümeti istifaya çağıran Buldan, şunları söyledi:

“Merheba hevalên hêja, dayikên birûmet ciwanên hêja hûn bi xêr hatine. Merhaba sevgili Kocaeli halkı, burada yaşayan Türk, Kürt, Alevi, Roman kardeşlerim, hepiniz hoş geldiniz.  Kocaeli’nin cesur kadınlarını ve gençlerini özellikle selamlamak istiyorum. Burada hemen yanı başımızda Kandıra Cezaevi’nde tutulan Figen Yüksekdağ’ı, Gültan Kışanak’ı, Gülser Yıldırım’ı, Aysel Tuğluk’u ve Edirne’de tutulan Selahattin Demirtaş’ı, Sincan’da tutulan İdris Baluken’i ve rehin tutulan bütün arkadaşları selamlıyorum, onlara sevgilerimi gönderiyorum.

Bugün “Derhal İstifa Biz Değiştierceğiz” mitinglerimizin bir tanesini daha burada Kocaeli’nde yapıyoruz. Bu yaz boyunca ülkenin her tarafını dolaştık gezdik. Yüzlerce, binlerce buluşma gerçekleştirdik. HDP’ye oy verenler de oy vermeyenler de HDP’nin yanında olanlar da olmayanlar da HDP’ye selam verenler de vermeyenler de bu buluşmalarımızdan büyük güç aldılar, bizleri bağırlarına bastılar. Kadınlarla, gençlerle buluştuk, Alevilerle, işçilerle, esnafla buluştuk. Herkesin söylediği tek bir şey var; bu ülkeyi değiştirecek olan HDP’dir, sizlersiniz. Değiştirmek için bugün alanlardayız, çünkü üreten biziz, ürettiğimiz için de yok sayılan, emeği çalınan biziz.

Bugün Kocaeli başta olmak üzere Türkiye’nin her tarafında üreticiye, çiftçiye esnafa ve bu ülkenin bütün kesimlerine yönelik bir haksızlık ve hukuksuzluk olduğunu biliyoruz. Bunun baş müsebbibinin de AKP-MHP koalisyonu olduğunu çok iyi biliyoruz. İşte bunun için değiştirmek zorundayız, onları göndermek zorundayız. Onların bizi yok saymalarına, tüketmelerine tahammülümüz yok. Bu ülkede üreten kesimiz, ama iktidar bu ülkenin kaynaklarını hoyratça tüketiyor.

“2001’den daha derin bir kriz var”

İktidara geldikleri zaman bu topluma yeni vaatler sunmuşlardı. Kürt sorununu, Alevi sorununu, ekonomi sorununu çözeceğiz demişlerdi. İktidara geldiklerinde yani 2001 yılında da bu ülkede ekonomik kriz vardı. Bir çok kesim ekonomik krizi çözmesi için oy vermişlerdi ama bugün ülkeyi getirdikleri nokta 2001’in de ötesinde ve daha derin bir kriz. Bu ülke krizlerin ve darbelerin ülkesidir. Krizler ve darbeler bu ülkede hiçbir zaman bitmiyor. Biz darbelere, krizlere, yok saymalara karşıyız. Biz artık bizi yok saymanıza ve görmemenize karşıyız.

Bu ülkenin sorunlarını çözecek olan tek bir parti var o da HDP, yani bizleriz. Evet bu ekonomik krizin ve yaşatılan bütün krizlerin siyasal ve sosyal krizlerin başlıca nedenleri var. Yoksulluk, yolsuzluk, talan ve hırsızlık bir sebeptir. Bütün bunların sebebi ekonomik kriz olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bir yerde hırsızlık varsa o ülke yoksullaşıyor. Demek ki bu ülkenin yoksullaşmasının tek sebebi hırsızlıktır, talandır, AKP hükümetinin anlayışıdır.

Bu ülkeyi yönetenlerin halkın cebinden, sofrasından çaldıklarını biliyoruz. Bu ülkeyi yönetenler gençlere, kadınlara bir gelecek vaat etmiyor. İnsanlar açlıktan, sefaletten inim inim inlerken onlar saray pencerelerinden dışarı bakıp ülkeyi toz pembe görebilirler. Onlar bu ülkede iki Türkiye yarattılar. Bir tarafta haksız kazançla şatafat sağlayan, zenginlik yaratan bir ülke yaratılırken, bu ülkenin başka bir tarafında kadınlar, işçiler, esnaf çalışanlar herkes perişan haldeler.

“Türkiye AKP ve MHP’den daha büyüktür, onlara mahkum değilsiniz”

Ama bu ülke AKP ve MHP’den daha büyüktür. Sizler bu ülkenin yurttaşları, kadınları, gençleri AKP ve MHP’den daha büyüksünüz. AKP ve MHP’ye mecbur değilsiniz, mahkum değilsiniz. Sevgili Kocaeli halkı Türkiye halkları çözüm istiyor, bunu hepimiz biliyoruz. Ama onlar çözüm isteyenlerle mücadele ediyorlar. Bu ülkede kriz var krizle mücadele edilmiyor, yoksullukla mücadele edilmiyor, hırsızlık var. Çeteler var sokaklarda, bu ülkede katliamlar yapılıyor, cinayetler işleniyor bunlarla mücadele edilmiyor. Mücadele ettikleri tek şey hak isteyenler, hakkını arayanlar, kadınların eşitlik talebi. Mücadele ettikleri kesimler itiraz edenler, bu ülkede kim itiraz ediyorsa, adalet istiyorsa, hukuk istiyorsa onlarla mücadele ediliyor. Ama onlar istedikleri kadar hakkımızda fezleke çıkarsınlar, soruşturma başlatsınlar, biz haktan, hakikatten yana asla taviz vermeyeceğiz, asla diz çökmeyeceğiz, asla boyun eğmeyeceğiz ve biat etmeyeceğiz.

Kocaeli en fazla vergi ödeyen kentlerden biridir. Vergilerinizi ödüyorsunuz ama o vergiler bu kente geri dönmüyor, Saray’da bloke ediliyor. Çünkü bu halkın vergileriyle kendilerine rant kapıları sağlıyorlar. 3’lü 5’li maaşlar alan bürokratlar yaratıyorlar. Burada üreticiye, çiftçiye hiçbir yatırım yapılmazken, yandaşlarını ve akrabalarını kamuya dolduruyorlar. Gençler üniversiteler okuyor ama iş bulamıyor çünkü AKP kendi yandaşlarını sınavlara sokmadan kamuya dolduruyor. Bu haksızlığı, kadınlara ve gençlere, işçilere, esnafa yapılan haksızlığı elbetteki hem hukuk önünde hem de seçimlerde, sandık başında sormazsak namerdiz, namerdiz, namerdiz arkadaşlar.

“Kapatma davasının savunmasını meydanlarda yapacağız”

Bu ülkede ekonomi, yoksulluk konuşulmasın istiyorlar. Bir haksızlık varsa asla konuşulmasın istiyorlar. İşte bu yüzden partimiz hakkında kumpas davaları başlattılar. Kobanî Kumpas Davası ve kapatma davası. Bugün iki kumpas davası ile Türkiye karşı karşıyadır. Bu iki kumpas davası boştur, içinde hiçbir gerçek belge yoktur. Hem Kobanî Kumpas Davasında hem de kapatma davasında özellikle milletvekillerimizin yaptıkları konuşmalar, katıldıkları etkinlikler, barış ve demokrasi istemek, hak ve hukuk talep etmek dışında bir şey yok. Hiç kimse eline silah almamış, hiç kimse bir başkasını öldürmemiş, hiç kimse bıçak çekmemiş. Hiç kimseye hakaret bile etmemiş. Bizim suçumuz mazlumun yanında haksızlığın karşısında olmaktır. Ama şunu ifade etmek isterim ki kapatma davasının savunmasını onlara değil sizlere vereceğiz, alanlarda meydanlarda vereceğiz, sizlerle birlikte yazacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. HDP kolay yutulacak bir lokma değildir, kolay kapatılacak bir parti değildir. Türkiye’nin 6 milyondan fazla insanı bir partiye oy veriyorsa o partiyi kapatmaya hiç kimsenin gücü de yetmez, hakkı da yoktur, haddi de değildir.

Konuşacak bir şey bulamadıkları için varsa yoksa HDP. Yatıyorlar kalkıyorlar, HDP’den başak söyleyecek söz bulamıyorlar. Sadece AKP değil onun küçük ortağı var ya küçük ortağı bütün grup toplantılarında HDP dışında konuşacak bir söz bulamıyor. Halk açlıktan mı perişan olmuş, halk kriz mi yaşıyor bunların umurunda değil. Varsa yoksa HDP. HDP kadar başınıza taş düşsün. HDP bu ülkenin yüz akıdır. Bu ülkede adaleti, barışı, demokrasiyi, hakkı savunan yegane partidir. Bunun için diyoruz ki, sizin gücünüz HDP’yi kapatmaya yetmeyecektir.

Öyle bir ülke yarattınız ki insanlar birbirlerine nefretle bakıyor. Öyle bir ülke yarattınız ki halkı kutuplaştırdınız, öyle bir ülke yarattınız ki bu ülke tecritle yönetiliyor. Sadece İmralı’da değil ülkenin her tarafında tecrit var. Kendi yasalarını bile uygulamayan bir sistem işliyor. Bu kabul edilebilir değil. Bu ülkenin vatandaşları sizin bu hukuksuzluklarınıza, adaletsizliğinize ve yüzsüzlüğünüze karşı bir günü bekliyor. O gün sandıkların kurulacağı, seçimlerin yapılacağı gündür. Size güle güle diyeceğimiz bay bay yapacağımız bir gündür.

“Bu ülkede istenilen tek bir şey var adalet, adalet, adalet ama A’sını bile bırakmadılar”

Yeni bir yaşamı ortak bir geleceği mutlaka Türkiye haklarıyla birlikte kuracağız. Kutuplaşmayı ve ayrımcılığı, hukuksuzluğu ortadan kaldıracak olan şey ortak bir yaşamı, ortak bir geleceği birlikte örmektir. Biliyoruz ki bu ülkede herkesin; Türk’ü de Kürd’ü de Alevi’si de Ermeni’si de Süryani’si de hangi ırktan, mezhepten ve inançtan olursa olsun istediği tek bir şey var; adalet, adalet, adalet. Ama adaletin A’sını bile bırakmadılar, demokrasinin kırıntılarını bile bırakmadılar. Çünkü herşeyi kendi iktidarlarına bağladılar. Şimdi de iktidarı bırakmamak için her türlü oyunu oynuyorlar.

Bir Maliye Bakanı çıkmış insanlara diyor ki benim gözlerime bakın ekonominin nasıl olduğunu anlarsınız. Benim gözlerim parlıyor diyor. Ona sesleniyoruz, gelin Kocaeli halkının gözlerinin içine bakın. Kocaeli halkının yaşadıklarını siz Saray pencerelerinden göremezsiniz, bilemezsiniz. Ama biz biliyoruz, Kocaeli halkı da değişimden yanadır, değişim yaratılması için mücadele veriyor. Kendi vekillerinin, Ömer Faruk Fergerlioğlu’nun yaşadıklarını Kocaeli halkı çok iyi biliyor. Sadece ona değil bütün HDP milletvekillerine aynı şey reva görülüyor. Hukuksuz ve haksız bir şekilde yüzlerce, binlerce siyasetçimiz cezaevinde. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte diğer arkadaşlarımızın 5 yıldır cezaevlerinde olduklarını biliyoruz.

“Sandıklara sahip çıkacağız, şimdiden çalışmasını yapıyoruz”

Korkuları var, HDP’li siyasetçilerden korkuyorlar. Onun için HDP’siz bir siyaset ve Türkiye yaratma peşindeler ama korkularınız kabusunuz olacak, HDP gümbür gümbür geliyor. HDP bu seçimde iktidara, yönetime aday bir partidir. Bu ülkeyi yönetmeye aday bir partidir. Ne yaparsanız yapın ne edersiniz edin biz sandıklarımıza sahip çıkacağız. Şimdiden bunun çalışmasını yapıyoruz, tek bir oyumuzu bile size kaptırmayacağız, bunun için şimdiden buna yönelik hazırlıklarımız devam ediyor. Sevgili halklarımıza inanıyor ve güveniyorum, bütün bu zulümler, zalimlikler, faşizm yönetimi karşısında bütün bu adaletsizlikler karşısında êdî bes e demek için sandıklarda herkes rengini belli edecek, size güveniyoruz, size inanıyoruz.

Bir çağrı da şimdiye kadar AKP’ye oy veren seçmenlere yapmak istiyorum. Şimdiye kadar AKP’yi iktidarda tuttunuz, AKP’nin bütün zulümlerine sizler de tanık oldunuz. AKP’ye oy veren vicdanlı seçmenlere sesleniyoruz. Elinizi tamamiyle yüreğinizin üzerine koyma zamanı gelmiştir. Artık AKP’ye tek bir oy vermemeniz gerekiyor çünkü ülkeyi soyup soğana çevirdiler. Ülkenin bütün kaynaklarını kendileri için kullandılar. AKP’li seçmen de görüyor, hatta AKP içinde vicdanlı milletvekilleri olduğunu biliyoruz. Biz erken seçim çağrımızı yaparken TBMM’ye ortak bir önerge ile gitmeyi düşünüyoruz. Bu önerge bütün muhalefetin ortak önergesi olacak. Biliyor ve inanıyoruz ki AKP içinde vicdanlı milletvekilleri var onlar da bizim önergemize evet oyu verecekler ve erken seçim kararını güçlü bir şekilde Meclis’ten çıkaracağız. Buna inanıyoruz.

“HDP bu ülke için büyük bir şanstır ve ilk seçimde büyük bir değişim yaratacaktır”

Şimdi değişim zamanı şimdi HDP zamanı. Ben bir kez daha HDP’nin bu ülkede büyük bir şans olduğunu fırsat olduğunu bu şansın ve fırsatın bir dahaki seçimde önemli bir değişim ve dönüşüme vesile olacağına yürekten inanıyorum. Diliyorum ki bir an önce seçim olur bir baskın seçimle artık AKP ve MHP’nin olmadığı demokratik bir Türkiye, demokratik bir Cumhuriyet ve Türkiye halklarının barış içerisinde ortak bir yaşamda buluşmasının kısa bir zamanda gerçekleşmesini temenni ediyorum. Geldiğiniz için katıldığınız hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Sizlerin yüreğinde büyük bir umut var gözlerinizde büyük bir cesaret var. bu umut ve cesaretin önümüzdeki günlerde büyük barışlara vesile olmasını temenni ediyorum hepinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. Serkeftin hevalino.”

Paylaşın

Beşiktaş, Rize’de Bir Puana Razı Oldu!

Süper Lig’in 20. haftasında Çaykur Rizespor, Beşiktaş’ı konuk etti. Çaykur Didi Stadı’ndaki mücadele karşılıklı atılan gollerle 2 – 2 berabere sonuçlandı. Karşılaşmada iki kırmızı kart, bir penaltı vardı.

Haber Merkezi / Çaykur Rizespor’un gollerini 56. 69. dakikalarda Pohjanpalo kaydederken, Beşiktaş’ın gollerini ise 25. dakikada penaltıdan Batshuayi, 60. dakikada Emirhan attı. Beşiktaş, bu sonuçla ligde puanını 29’a, Çaykur Rizespor ise 18’e yükseltti.

Karşılaşmadan dakikalar;

2. dakikada Çaykur Rizespor ceza sahasının içerisinde oluşan karambolde topla buluşan Batshuayi’nin vuruşunda kaleci Gökhan Akkan topu tokatlayarak uzaklaştırdı. 9. dakikada sağ kanattan gelişen Beşiktaş atağında Cemali’yi geçen Necip’in gerçekleştirdiği ortada kafa vuruşunu gerçekleştiren Emirhan’ın vuruşunda direkte patlayan topu Selim uzaklaştırdı.

24. dakikada video yardımcı hakemden gelen uyarıyla monitörün başına geçen Alper Ulusoy, elle oynama gerekçesiyle siyah-beyazlılar lehine penaltıya hükmetti. Penaltıda topun başına geçen Michy Batshuayi, takımını öne geçirdi (1-0).

32. dakikada ceza sahasının orta kısmında Umar’ın pasıyla topla buluşan Pohjanpalo’nun vuruşunda kaleci Ersin topu kornere çeldi. 55. dakikada Domagoj Vida, sarı kart görerek cezalı duruma düştü. Hırvat futbolcu, 21. haftada oynanacak Gaziantep FK maçında forma giyemeyecek.

56. dakikada kullandığı serbest vuruşla ceza sahasına Boldrin’in yaptığı ortada topa kafa ile karşılık veren Pohjanpalo’nun vuruşunda top filelerle buluştu (1-1).

60. dakikada sağ kanattan gelişen Beşiktaş atağında Emirhan’ın vuruşunda meşin yuvarlak filelerle buluştu (2-1). 69. dakikada Sol kanattan Boldrin’in yaptığı ortada kafa vuruş kaleci Ersin’den seken Pohjanpalo yerde yaptığı ikinci hamleyle ayağıyla meşin yuvarlağı filelere gönderdi (2-2)

Stat: Çaykur Ddidi

Hakemler: Alper Ulusoy, Mustafa Emre Eyisoy, İlker Takpak

Çaykur Rizespor: Gökhan Akkan, Gökhan Gönül, Selim, Holmen, Cemali, Fabricio (Deniz Hümmet dk. 84 ?), Dkovic (Alper dk. 62), Umar (Sabo dk. 62), Boyd (Dabo dk. 62), Boldrin, Pohjanpalo (Emir Han dk. 89 ?)

Beşiktaş: Ersin, Rosier, Montero, Necip, Welinton, Vida (Serdar Saatçi dk. 63), Güven (Gökhan Töre dk. 82 ?), Josef De Souza, Michy Batshuayi, Emirhan, Umut Meras (Rıdvan Yılmaz dk. 89 ?)

Goller: Pohjanpalo (dk. 56, 69) (Çaykur Rizespor), Batshuayi (dk. 25 pen.), Emirhan (dk. 60) (Beşiktaş)

Kırmızı kartlar: Gökhan Gönül (dk. 85) (Çaykur Rizespor), Montero (dk. 86) (Beşiktaş)

Paylaşın