CHP Lideri Kılıçdaroğlu gençlere seslendi: Bunları artık yemeyin

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı video ile gençlere seslenerek, “Bakın sevgili gençler sizden bir isteğim var; bunları artık yemeyin. Çünkü bunlar gidici. Biz iktidara geliyoruz. Size sözüm söz. Sizden çalınan ne varsa, hepsini alıp size vereceğim. Çünkü ben sizleri çok seviyorum.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı bir video ile gençlere seslendi.

Evinin mutfağında çekildiği anlaşılan videoda CHP Lideri Kılıçdaroğlu, özetle şu ifadeleri kullandı;

“Size evimin mutfağından sesleniyorum. Biliyorum bu paylaşımın altına bir süre sonra bir troll ordusu saldıracak. Neymiş efendim, ‘Kılıçdaroğlu muhalefet yapamıyormuş, liderlik yapamıyormuş’. E haklılar! ‘128 milyar dolar’ ezberlerini bozdu. Bakın sevgili gençler sizden bir isteğim var; bunları artık yemeyin. Çünkü bunlar gidici. Biz iktidara geliyoruz. Size sözüm söz. Sizden çalınan ne varsa, hepsini alıp size vereceğim. Çünkü ben sizleri çok seviyorum.”

Paylaşın

Babacan’dan ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ paylaşımı

DEVA Genel Başkanı Ali Babacan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştirerek, “Çözüm açık: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” dedi.

Haber Merkezi / Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştirdi.

Açıklamasında çözümün ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ olduğunu belirten Babacan’ın paylaşımı şöyle;

““İstikrar gelecek” dediler, kalmadı. “Yetkiyi verin faiz ve enflasyon düşecek” dediler, ikisi de yükseldi. “Demokrasi güçlenecek” dediler, zayıfladı. 4 yıl önce bugün değişen anayasa ile gelen sistemin sonucu: Zarar, Zarar, Zarar. Çözüm açık: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”

 

Paylaşın

İhanet haberleri sonrası Hadise’den zehir zemberek açıklama

Hadise’nin 3 yıl önce Miami’de Reza Zarrab ile birlikte olduğu öne sürülen haberler magazin gündemine bomba gibi düşmüştü. Hadise, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Avukatım Hakan Öncel aracılığı ile tüm hukuki yollarla bu mübarek ramazan gününde bana bunu yaşatanlara hesabını soracağım.” dedi.

Haber Merkezi / Ebru Gündeş ile Reza Zarrab’ın boşanma davasının perde arkasına ilişkin ortaya atılan iddiaların ardı arkası kesilmiyor.

Reza Zarrab’a açtığı boşanma davasının dilekçesinde eşinin kendisini aldattığını öne süren ve bu kadınlardan birini de yakından tanıdığını ifade etmesi üzerine söz konusu kadının Hadise olduğu iddia edildi. Konuya ilişkin yapılan haberlerde Hadise’nin 3 yıl önce Miami’de Zarrab ile bir araya geldiği öne sürüldü.

Hadise ise, konuya ilişkin sosyal medya hesapları üzerinden açıklama yayınladı. Hadise’nin yaptığı açıklama şöyle;

“Güne hakkımda çıkan inanılmaz iftiralarla başladım. Bugüne kadar karşılaştığım tüm hakaretler, aşağılamalar, iftiralara karşı sabırla ve empatiyle yaklaşmaya çalıştım ama bu kadar uzun boylu değil. Kimse benim namusumu, şerefimi lekeleyemez!

Avukatım Hakan Öncel aracılığı ile tüm hukuki yollarla bu mübarek ramazan gününde bana bunu yaşatanlara hesabını soracağım. Saygılarımla.”

Paylaşın

Beslenmenize çiğ soğan eklemeniz için 7 neden

Sebzeler sağlıklı bir yaşam için önemlidir; zinde kalmak ve hastalıklardan uzak kalmak için olmazsa olmazlardandır. Sağlıklı bir beslenmenin parçası olarak daha fazla sebze ve meyve tüketen kişilerde bazı kronik hastalık risklerinin azaldığı bilimsel verilerle kanıtlanmıştır. Sebzeler vücudun sağlığı ve bakımı için hayati önem taşıyan besinleri sağlar.

Haber Merkezi / Soğan, çeşitli vitaminler, mineraller ve güçlü bitki bileşikleri içeren böyle bir sebzedir. Aslında, eski zamanlardan beri, soğan çeşitlerinin tıbbi özellikleri, baş ağrısı, kalp hastalığı ve ağız yaraları gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanıldığı bilinmektedir. Makalemizin devamında beslenmenize neden çiğ soğan eklemeniz gerektiğini açıklayacağız;

Soğandaki flavonoidler vücuttaki kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur ve tiyosülfinatların kanı incelttikleri için kanın kıvamını doğru tuttukları bilinmektedir. Bundan dolayı kalp krizi ve felç riski azalır.

Kanseri önlemek;

Asia Pacific Journal of Clinical Oncology’de 2019 yılında yapılan bir araştırma, kolorektal kanserli 833 kişiyi hastalığı olmayan 833 kişiyle karşılaştırdı. Araştırmacılar, soğan gibi düzenli olarak allium sebzeleri tüketenlerde kolorektal kanser riskinin yüzde 79 daha düşük olduğunu buldular. Dahası, bir fincan doğranmış soğan, bir yetişkinin önerilen günlük C vitamini alımının en az yüzde 13.11’ini sağlamaktadır. Bir antioksidan olan bu vitamin, kansere bağlı serbest radikal bileşiklerin oluşumunu önlemeye yardımcı olmaktadır.

Antioksidanlar açısından zengin;

Soğan mükemmel bir antioksidan kaynağıdır. Aslında, 25’ten fazla farklı flavonoid antioksidan çeşidi içerirler. Bu antioksidanlar, hücresel hasara yol açan ve kanser, diyabet ve kalp hastalığı gibi hastalıklara katkıda bulunan bir süreç olan oksidasyonu engellemektedir.

Sağlıklı kemikler;

ABD Tarım Bakanlığı’na (USDA) göre, sadece bir soğan 25,3 mg kalsiyum içerir. Kalsiyum, güçlü kemiklerin korunmasına yardımcı olur, bu nedenle salatanıza soğan eklemek daha iyi kemik sağlığına neden olabilir. Soğanın oksidatif stresi azaltmaya, antioksidan seviyelerini artırmaya ve kemik kaybını azaltmaya yardımcı olduğuna inanılıyor, bu da osteoporozu önleyebilir ve kemik yoğunluğunu artırabilir.

Daha iyi bir cilt ve saç için;

Soğandaki A, C ve K vitamini pigmentasyondan kurtulmanıza yardımcı olur ve sizi zararlı UV ışınlarından da korur. İyi bir C vitamini kaynağı olan soğan, cilt ve saça yapı sağlayan kolajen oluşumunu ve bakımını destekleyebilir.

Kan şekerini düzenler;

Soğan yemek, özellikle şeker hastalığı veya prediyabet hastaları için önemli olan kan şekerini kontrol etmeye yardımcı olabilir. Soğanda bulunan kuersetin ve kükürt bileşikleri gibi özel bileşikler, anti-diyabetik etkilere sahiptir.

Sindirim sağlığını artırır;

Soğan, optimal bağırsak sağlığı için gerekli olan zengin bir lif ve prebiyotik kaynağıdır. Soğanlar, prebiyotikler olan inülin ve fruktooligosakkaritler açısından zengindir. Bunlar, bağırsağınızdaki dost bakteri sayısını artırmaya ve bağışıklık fonksiyonunu iyileştirmeye yardımcı olur. Ayrıca prebiyotikler açısından zengin bir diyet, kemik sağlığını iyileştirebilecek kalsiyum gibi önemli minerallerin emilimini artırmaya yardımcı olabilir.

Paylaşın

Demirtaş’tan ‘yeni ittifak’ açıklaması: HDP, üçüncü bir ittifakı harekete geçirebilir

‘Yeni ittifak’ tartışmalarına değinen Selahattin Demirtaş, “Eğer bugünkü muhalif ittifak bileşenleri, demokrasi mücadelesinde HDP ile yan yana durmaktan çekinirlerse HDP demokrasi mücadelesinden vazgeçecek değildir. Tek başına da kalsa ilkeleri doğrultusunda mücadele yürütmeye devam eder. Bunu yaparken de nicel durumuna bakmaksızın birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütüyle görüşerek üçüncü bir ittifakı harekete geçirebilir. Seçim zamanı gelince de demokrasi ittifakı olarak diğer ittifaklarla ilkeler çerçevesinde görüşmeler, işbirlikleri yapılabilir.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / 4 Kasım 2016 tarihinden beri Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığı ile Medyascope’tan Ferit Aslan’ın sorularını yanıtladı.

Demirtaş, Montrö Bildirisi’ni imzaladıktan sonra haklarında hukuki süreç başlatılan 104 amiralve ‘yeni ittifak’ tartışmalarına değindi.

‘Yeni ittifak’ tartışmalarına ilişkin Demirtaş, “Eğer bugünkü muhalif ittifak bileşenleri, demokrasi mücadelesinde HDP ile yan yana durmaktan çekinirlerse HDP demokrasi mücadelesinden vazgeçecek değildir. Tek başına da kalsa ilkeleri doğrultusunda mücadele yürütmeye devam eder. Bunu yaparken de nicel durumuna bakmaksızın birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütüyle görüşerek üçüncü bir ittifakı harekete geçirebilir. Seçim zamanı gelince de demokrasi ittifakı olarak diğer ittifaklarla ilkeler çerçevesinde görüşmeler, işbirlikleri yapılabilir.” dedi.

104 amirale ilişkin açıklamalarda bulunan Demirtaş, “Hükümet bu bildiriden önceden haberdarmış zaten. İsteseler bildirinin yayınlanmasını engelleyebilirlerdi. Fakat yayınlanmasını özellikle istediler çünkü buradan bir güç gösterisi yaparak toplumsal baskıyı artırmak gibi bir hedefleri vardı. Ama bu plan tutmadı” ifadelerini kullandı.

HDP’li Demirtaş, sorulara böyle yanıt verdi:

103 amiralin bildirisi ile yeniden bir darbe tartışması yaşandı ve soruşturma başlatıldı, bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hükümet bu bildiriden önceden haberdarmış zaten. İsteseler bildirinin yayınlanmasını engelleyebilirlerdi. Fakat yayınlanmasını özellikle istediler çünkü buradan bir güç gösterisi yaparak toplumsal baskıyı artırmak gibi bir hedefleri vardı. Ama bu plan tutmadı. Çünkü toplum, artık hükümetin hiçbir yalanına inanmıyor, hiçbir politikasına güvenmiyor. AKP’nin hiçbir entrikası seçmen desteğine dönüşmüyor. AKP vazosu kırıldı ve büyü bozuldu. Bunun geri dönüşü yok artık.

Bazı çevreler iktidara “mağduriyet yaratacak” malzeme verilmemesini isterken, bazı kesimler ise tam tersini düşünüyor, bu konudaki fikriniz nedir?

Muhalefet ne yaparsa yapsın AKP her halükarda oradan bir mağduriyet çıkarmaya çalışıyor. Dolayısıyla muhalefetin böyle bir kaygıyla hareket etmesi doğru olmaz. Bununla birlikte, tabii ki gereksiz ve politik olarak faydasız konuların üzerine fazladan düşerek AKP’ye istismar alanları sağlamamak da gerekir. Muhalefet, halkın beklentilerini ve halkın gündemini esas alırsa hata yapmaktan da kurtulmuş olur.

Yaklaşık beş yıldır cezaevindesiniz ve sizin hakkınızda televizyonlarda sürekli her türlü şey söyleniyor (hakaretler, terörist yakıştırması) ama sizin dört duvar arasındaki mesajlarınız da televizyonlarda tartışılıyor, gündem haline getiriliyor. Bunun neye bağlıyorsunuz?

Çünkü ben tek başıma bir birey değilim, Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin uzun süre yöneticiliğini yaptım, şimdi de üyesiyim ve ayrıca büyük bir halk kitlesinin gönülden desteğini ve sevgisini yanımda hissediyorum. Gücümü de tüm bunlardan alıyorum.

Bana hakaret etme yarışına girenlerin söylemleri, örneğin bana yönelik “terörist” ithamları ve hakaretleri, kendi ahlaki seviyelerini ve siyasi pespayeliklerini gösteriyor. Bu hakaretleri, yapanlara iade ediyorum ama çok da umurumda değil zaten.

Üçüncü ittifak öneriniz ciddi bir tartışmaya neden oldu. Bunu biraz daha açar mısınız? HDP’nin öncülüğündeki bir ittifakın oluşma ihtimalini nasıl görüyorsunuz mevcut durumda?

HDP zaten kurumsal olarak demokrasi ittifakını uzun süre savundu. Bu siyasi bir modeldir, seçim ittifakı önerisi değildir. Daha ziyade, toplumsal mücadeleyi büyütmek ve siyasi işbirliklerini hayata geçirebilmek amacıyla mücadele ortaklığı kurmaktır. Yani demokrasi için birlikte mücadele etme iradesidir. Bunun bir seçim ittifakına dönüşüp dönüşmeyeceğine, seçim sürecinde duruma bakılarak karar verilir.

Eğer bugünkü muhalif ittifak bileşenleri, demokrasi mücadelesinde HDP ile yan yana durmaktan çekinirlerse HDP demokrasi mücadelesinden vazgeçecek değildir. Tek başına da kalsa ilkeleri doğrultusunda mücadele yürütmeye devam eder. Bunu yaparken de nicel durumuna bakmaksızın birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütüyle görüşerek üçüncü bir ittifakı harekete geçirebilir. Seçim zamanı gelince de demokrasi ittifakı olarak diğer ittifaklarla ilkeler çerçevesinde görüşmeler, işbirlikleri yapılabilir.

HDP herhangi bir ittifaka dahil değil diye mecburen ve kerhen başka bir ittifakı desteklemek zorunda değildir. HDP seçmeni ancak görüşmeler, ilkesel uzlaşmalar ve ahlaki bir zeminde kurulacak işbirlikleriyle harekete geçecektir. HDP’yi yok sayan, HDP kitlesine, seçmenine her gün hakaret eden kişi ve gruplar bizzat HDP seçmeni eliyle asla iktidar olamazlar. Bununla birlikte demokrasiyi savunan, barış ve özgürlüklerden yana olan, HDP’yi eleştirse de HDP’ye ve kitlesine saygılı yaklaşan herkesle işbirliği yapılabilir.

Tabii bunlar tümüyle benim kişisel düşüncelerimdir, kurumsal olarak HDP’yi bağlamaz. Ben fikrimi ifade ederim, elbette HDP yönetimi tüm düşünceleri, önerileri olduğu gibi benimkileri de tartışır ve alacakları karar ben dahil tüm HDP’lileri bağlar. Bizdeki demokrasi bu şekilde işliyor ve hepimiz buna saygılı yaklaştığımız için HDP kendi bütünlüğünü ve gücünü korumaya devam ediyor.

Bir gazeteci (Abdülkadir Selvi) üçüncü ittifak çıkışınızın siyasette karşılık bulduğunu ancak HDP ve Kandil’in bundan memnun olmadığını, sizde eksik olan tek şeyin yeteri kadar cesur olmamanız olduğunu yazdı. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Gerçekten bir şeyler söylemek isterdim ama adını andığınız kişiye cevap vererek kıymetli kelimelerimi ziyan etmek istemiyorum.

Bugüne kadar mahkemelerde hiç tahliye talebinde bulunmadınız. Bu tavrınız böyle devam edecek mi? Cezaevinden çıkmanıza halkın karar vereceğini söylüyorsunuz, bunu yakın zamanda olası görüyor musunuz?

Evet, şimdiye kadar hiç tahliye talep etmedim, etmeyeceğim de. Belki iktidar bizleri bu şekilde içeride tutabilir ama kendisi de bunun bedelini halk desteğini kaybederek siyaseten ödüyor. Dolayısıyla hapisliğimiz boşuna çekilen zulümler değil. İktidar eriyor, halkın iradesi büyüyor. Bizleri özgür kılacak olan da işte halkın bu iradesidir.

Biz kimseden merhamet dilenmiyoruz, mahkemelerden sadece adalet bekliyoruz. Adalet yok diye de ağlayıp sızlanmıyoruz. Mücadele ediyor, direniyoruz.

Bizleri içeride tutanlar son yerel seçimlerden ders çıkarmamışlarsa yapacak bir şey yok. Biz direnmeye devam edeceğiz. Yani dewamke 🙂

Paylaşın

BİSAM açıkladı: Açlık sınırı 18 yılda 6.6 kat arttı

Birleşik Metal İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM), “Bugün ancak 90.53 liraya sağlıklı beslenebilmektedir. Buna göre 18 yıllık zaman zarfında açlık sınırı 6.51 kat arttı. Aynı dönemde enflasyondaki artış ise 5.44 kat oldu. Açlık sınırındaki artış genel enflasyonda yaşanan artıştan daha fazla oldu.” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi / Birleşik Metal İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM), ‘Açlık Ve Yoksulluk Sınırı Şubat 2021 Dönem Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı.

Raporda üç büyük ile ait Mart 2021 dönemi açlık sınırı verileri de hesaplandı. İzmir’de açlık sınırının 2 bin 941 lira olarak belirlendiği araştırmada, İstanbul 2 bin 871 liralık açlık sınırı İzmir’i takip ediyor. Ankara’da ise açlık sınırı 2 bin 668 lira olarak tespit edildi.

Sadece gıda için dört kişilik bir ailenin aylık 2 bin 716 lira harcaması gerektiğine işaret eden araştırmada “Dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 2 bin 716 liradır. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hane halkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 9 bin 395 lira olarak gerçekleşmiştir” ifadeleri kullanıldı.

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 2 bin 681 TL’dir. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hane halkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 9 bin 274 TL olarak gerçekleşmiştir.

BİSAM’ın kamuoyuyla paylaştığı raporda şu veriler yer aldı;

“Sağlıklı beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı bir biçimde beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 693 TL’dir. Bu değer yetişkin bir kadın için 669 TL, 15-18 yaş bir genç için 735 TL, 4-6 yaş arası bir çocuk için 486 TL’dir. Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 2 bin 584 TL olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda harcamaları için yapması gereken zorunlu tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 9 bin 274 TL’ye ulaşmaktadır.

18 yılda açlık sınırı 6.6 kat arttı

2003 yılının şubat ayında 4 kişilik bir aile, günlük minimum 13,47 TL’ye sağlıklı beslenebilirken, bugün ancak 89.37 TL’ye sağlıklı beslenebilmektedir. Buna göre 18 yıllık zaman zarfında açlık sınırı 6.63 kat arttı. Aynı dönemde enflasyondaki artış ise 5.38 kat oldu. Açlık sınırındaki artış genel enflasyonda yaşanan artıştan daha fazla oldu.

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için, günlük en az 89.37 TL, aylık 2 bin 681 TL’lik harcama yapması gerekiyor.

Buna göre yetişkin bir kadının sağlıklı beslenmesi için yapması gereken günlük harcama tutarı 23.13 TL, yetişkin bir erkeğin 23.94 TL, 15-18 yaş arası bir gencin 25.47 TL, 4-6 yaş arası bir çocuğun ise 16.84 TL’dir.

En yüksek maliyet grubunu süt ve süt ürünleri grubunda

Şubat 2021’de günlük harcamalarda en yüksek maliyet grubunu süt ve süt ürünleri grubu 31.53 TL’lik harcama gereksinimi ile oluşturmaktadır. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 17.20 TL’dir. Sebze ve meyve için yapılması gereken harcama miktarı 14.23 TL, ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 5.81 TL’dir. Katı yağ ve sıvı yağ ise 6.64 TL’lik masraf yapılması gereken ürün gruplarıdır. Yumurta için 1.46, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 4,36 TL harcama yapılması gerekmektedir.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 35.3 ile en yüksek paya sahiptir. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı yüzde 27.1 ile ikinci sıradadır. Sebze ve meyvenin harcamalar içindeki payı yüzde 15.92’dir. Ekmek, makarna vb. için ise pay yüzde 9.38’dir. Diğer gıda hacamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 12.31’tür.

Her bir aile ferdinin sağlıklı beslenmesi için gerekinim duyduğu gıda grubu ve alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Örneğin tüketilmesi gereken ekmek miktarı kadın ve erkek açısından anlamlı düzeyde farklıdır. Süt ve süt ürünleri tüketiminde 15-18 yaş arasındaki bir gencin harcama gereksinimi, yetişkin erkek ve kadından fazlayken, yumurta 4-6 yaş grubu için daha önemlidir. Günlük 89.37 TL’lik harcama içinde en maliyetli tüketim 8.8 TL ile 15-18 yaş arası bir gencin tüketmesi gereken süt ve süt ürünleri miktarıdır. 4-6 yaş arası bir çocuğun tüketmesi gereken yumurta miktarı yetişkinlerden fazladır.

İstanbul’da açlık sınırı 2 bin 850 TL

Araştırma kapsamında üç büyük ile ait Şubat 2021 dönemi açlık ve yoksulluk sınırı verileri de hesaplanmıştır. Buna göre İzmir’de açlık sınırı 2 bin 910 lira olarak belirlenmiştir. İzmir’i, İstanbul 2 bin 850 liralık açlık sınırı ile takip etmektedir. Ankara’da ise açlık sınırı 2 bin 631 lira olarak tespit edilmiştir.

Araştırma kapsamında önemli sanayi merkezlerindeki açlık sınırları da belirlenmiştir. Buna göre Bursa, Eskişehir ve Bilecik bölgesinde açlık sınırı 2 bin 684, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova bölgesinde açlık sınırı 2 bin 739, Zonguldak, Bartın ve Karabük bölgesinde açlık sınırı 2 bin 683, Adana ve Mersin bölgesinde açlık sınırı 2 bin 546 lira olarak belirlenmiştir. Ayrıca açlık sınırı Gaziantep, Kilis, Adıyaman bölgesinde 2 bin 486, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye bölgesinde 2 bin 491, Şanlıurfa ve Diyarbakır bölgesinde 2 bin 506, Trabzon, Ordu, Rize, Artvin, Gümüşhane, Giresun bölgesinde 2 bin 693 liradır.

Paylaşın

SP Lideri Karamollaoğlu’ndan ‘fezleke’ eleştirisi: Kabul edilemez

Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Meclis’e gönderilen fezlekeleri eleştiren SP Lideri Karamollaoğlu, “Ana Muhalefet Lideri Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasının gündeme gelmesi dahi ülkemiz açısından büyük bir ayıptır. Fezlekeler üzerinden demokrasimize darbe üstüne darbe vurma girişimleri kabul edilemez!” dedi.

Haber Merkezi / Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden gündemde öne çıkan konular hakkında açıklama yaptı.

Karamollaoğlu, Meclis’e gönderilen fezlekeleri eleştirerek, Fezlekeler üzerinden demokrasimize darbe üstüne darbe vurma girişimleri kabul edilemez!” dedi. ” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iftar ziyaretine de değinen Karamollaoğlu, “Mesele gariplerin sofrasında olmak değil, o garipliği bitirmektir” ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

Ana Muhalefet Lideri Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasının gündeme gelmesi dahi ülkemiz açısından büyük bir ayıptır.

Fezlekeler üzerinden demokrasimize darbe üstüne darbe vurma girişimleri kabul edilemez!

Konuşan, düşünen, sorgulayan, eleştiren, herkesi ‘hain ve suçlu’ olarak gören anlayıştan bir an önce vazgeçilmeli; tarihimize kara bir leke olarak geçecek yeni yanlış kararlar alınmamalıdır.

Bir Cumhurbaşkanı, vatandaşın sofrasına birkaç çeşit daha koyabiliyorsa o Cumhurbaşkanı her akşam vatandaşın sofrasındadır. Mesele gariplerin sofrasında olmak değil, o garipliği bitirmektir.

Paylaşın

TOBB açıkladı: Martta kapanan şirket sayısı yüzde 26,5 arttı

Mart ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistikleri açıklandı. Açıklanan verilere göre, bu dönemde kapanan şirket sayısı da yüzde 26,5 artarak 973 oldu. Şubatta kapanan şirket sayısı 769 olarak kayıtlara geçti. Martta kurulan şirket sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 31,5, kapanan şirket sayısı yüzde 27,5 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Mart ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, martta kurulan şirket sayısı şubat ayına göre yüzde 10,4 artarak 9 bin 856’dan 10 bin 879’a yükseldi. Kapanan şirket sayısı da yüzde 26,5 artarak 973 oldu. Şubatta kapanan şirket sayısı 769 olarak kayıtlara geçti. Martta kurulan şirket sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 31,5, kapanan şirket sayısı yüzde 27,5 arttı.

TOBB tarafından konuya ilişkin açıklama şöyle;

Mart 2021’de, Mart 2020’ye göre kurulan şirket sayısı yüzde 31,5 kurulan kooperatif sayısı yüzde 4,0 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 12,9 oranında arttı. Mart 2021’de, kapanan şirket sayısı 2020 yılının aynı ayına göre yüzde 27,5 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 39,7 oranında artış olup kapanan kooperatif sayısında yüzde 27,6 oranında azalış oldu.​

Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 10,4 kurulan kooperatif sayısı yüzde 6,9 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 16,8 oranında arttı. Bir önceki aya göre kapanan şirket sayısında yüzde 26,5 kapanan kooperatif sayısında yüzde 600 oranında artış olup kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 25,3 oranında azalış oldu.

Mart 2021’de kurulan toplam 11.034 şirket ve kooperatifin yüzde 85,0’ını limited şirket, yüzde 13,6’sı anonim şirket, yüzde 1,4’ü ise kooperatiftir. Şirket ve kooperatiflerin yüzde 38,5’i İstanbul, yüzde 10,0’ı Ankara, yüzde 6,1’i İzmir’de kuruldu. Bu ay tüm illerde şirket kuruluşu gerçekleşti.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan ‘kripto para yönetmeliği’ tepkisi

Resmi Gazete’de yayınlanan kripto para yönetmeliğine tepki gösteren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada “Böyle kararlar verilmeden önce tüm paydaşlarla konuşulur. Kripto kararını kime danıştın ey iktidar?” diye sordu.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir açıklama ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Resmi Gazete’de yayınlanan ve kripto varlıkların ödemelerde doğrudan ve dolaylı olarak kullanılamayacağını bildiren yönetmeliği eleştirdi.

Bunu ‘geceyarısı zorbalığı’ olarak niteleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Kurtulamadılar bu zihniyetten. İlla geceyarıları bir akılsızlık yapacaklar” dedi. Kılıçdaroğlu, “Böyle kararlar verilmeden önce tüm paydaşlarla konuşulur. Kripto kararını kime danıştın ey iktidar? Bu konunun tüm paydaşları ile oturup, istişarelerde bulunacağım” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan ‘fezleke’ açıklaması: Hodri meydan

Kendisinin de arasında olduğu 10 milletvekili hakkında TBMM’ye gönderilen fezlekeler hakkında açıklama yapan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Ne yaparsanız yapın. Ne söylerseniz söyleyin. Yiğide savaş, bayramdır. Hodri meydan” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin de arasında olduğu 10 milletvekili hakkında TBMM’ye gönderilen fezlekeler hakkında sosyal medya hesabı üzerinden yayınladığı video ile cevap verdi.

“Fezleke göndermiş, dokunmazlığımı kaldıracakmış… Hodri meydan!” diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yayınladığı videoda özetle şunları söyledi;

”Ülke lebaleb hasta. Hastanelerde yer yok. 128 milyar doların nereye gittiği belli değil. Gece yarısı muhalefet partisinin ofislerini basıyorlar, vinçlerle. Gündemi değiştirmek gerekiyor, algıları tutmadı. Algıcıların algıları tutmadı. Şimdi ne yapıyorlar, fezleke düzenliyorlar Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığını kaldıracağız diye. Ya önemli olan Kılıçdaroğlu değil, önemli olan ülke. Kılıçdaroğlu fanidir. Ne yaparsanız yapın. Ne söylerseniz söyleyin. Yiğide savaş, bayramdır. Hodri meydan”

Paylaşın