Üç Kültürün Birleştiği Yer: Samaipata

Samaipata, Bolivya’nın Florida Eyaleti, Santa Cruz bölgesinde yer alan kültürel yerleşimlerin farklı dönemlerine karşılık gelen bir dizi mimari yapıdan oluşur. Samaipata arkeolojik alanı, tek başına karmaşık bir sanatsal, mimari ve kentsel formudur.

Haber Merkezi / Samaipata arkeolojik alanı, açıkça tanımlanmış iki bölümden oluşur: çok sayıda oymalı tepe ve tören merkezi olduğuna inanılan tepe ve tepenin güneyindeki alan.

Sitenin Mojocoyas kültürüne mensup insanlar tarafından MS 300 gibi erken bir tarihte inşaa edildiği bir ritüel ve yerleşim merkezi olarak kullandığı biliniyor. 14. yüzyılda bölgeyi işgal eden İnkalar burayı bir eyalet başkenti olarak kullanmaya başladı.

Daha sonra İspanyollar tarafından işgal edilen Samaipata, sömürge yerleşimi, Asunción ve Santa Cruz’dan La Plata (modern Sucre) gibi High Andes’teki kolonyal merkezlere giden karayolu üzerinde önemli bir nokta haline geldi. Günümüzde ise Boliya’nın önemli bir tarihi kültür yeridir.

Samaipata’daki tören merkezi, 220 m uzunluğunda, yaklaşık 60 m genişliğinde, çeşitli hayvan tasvirleri, geometrik şekiller, nişler, kanallar, büyük dini öneme sahip kaplar ile tamamen oyulmuş, büyük bir monolitik kırmızı kumtaşı kompozisyonundan oluşur. Uzman zanaatkarlar, heykeltıraşlar tarafından, büyük bir ustalık ve taş ustalığı ile yapıldığı anlaşılıyor.

Tören merkezinin hemen altında yer alan kasabaya hakim olan bu yer, And Dağları ve Amazon bölgelerinin Kolomb öncesi dönemdeki en devasa tören yerlerinden biridir. Hispanik öncesi gelenek ve inançların eşsiz bir kanıtıdır ve Amerika’nın hiçbir yerinde bir benzeri daha yoktur.

Batı kısmındaki oymalar, dairesel bir kaide üzerinde iki kedigil içerir; sitenin tamamında yüksek rölyefli oymacılığın tek örnekleri. En yüksek noktası Coro de los Sacerdotes , duvarlarına üçgen ve dikdörtgen nişler ile derin kesilmiş bir daireden oluşur.

Daha doğuda, muhtemelen bir kedinin başını temsil eden bir yapı vardır. Alanın güney yüzünde orijinal olarak en az beş tapınak veya kutsal alan hakimdir; sadece duvarlarına oyulmuş nişler günümüze kalmıştır.

Casa Colonial, alanın eteğindeki yapay bir platform üzerinde yer almaktadır. Kazılar, burada İnka ve İnka öncesi yapıların kanıtlarını ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle ‘Üç Kültürün Birleştiği Yer’ olarak bilinir. Sadece alt duvarları ayakta kalan sömürge döneminin evi, ortası açık bir avlu ile karakteristik Arap-Endülüs tarzındadır.

İdari ve siyasi bölüm, alanın güneyinde bir dizi üç yapay platform üzerinde yer almaktadır. Kültürel yerleşimlerin farklı dönemlerine karşılık gelen bir dizi mimari yapıdan oluşur. Samaipata arkeolojik alanı, tek başına karmaşık bir sanatsal, mimari ve kentsel formudur.

Paylaşın

Donuk ve Yorgun Cildi Canlandırmanın Yolları

Cildinizin son zamanlarda donuk ve yorgun göründüğünü fark ettiyseniz, daha iyi bir cilt bakımı rutini uygulamaya başlamanın zamanı gelmiş demektir. Cildiniz için her gün birkaç dakika ayırmanız ve iyi bir cilt bakımı rutini ile kendinizi şımartmanız gerektiğini biliyorsunuz. 

Haber Merkezi / Size avantajlı bir başlangıç ​​yapmak için, donuk ve yorgun cildinizi canlandırmaya yardımcı olacak mükemmel cilt bakım rutini haritasını çıkardık. Öyleyse okumaya devam edin…

Cildinizi günde iki kez temizleyin;

Ciltte tortu ve kullandığınız kozmetik ürünlerin birikimini ortadan kaldırmak için yüzünüzü günde iki kez yıkamanız çok önemli. Ancak cildinizdeki doğal yağları sıyırıp donuk ve kuru bırakabilecek sert temizleyicilerden uzak durmalısınız. Yapmanız gereken şey, cildi kurutmadan kirlerden kurtulacak hafif bir yüz yıkamadır.

Haftada en az 1-2 kez peeling yapın;

Peeling, ölü deriyi ve günlük yaşamın ve kullandığınız kozmetiklerin cildinizde bıraktığı kir birikimini giderir, cildinizdeki gözenekleri açarak alttaki parlak cildi ortaya çıkarır. Ayrıca cilt bakım ürünlerinin cildin daha derinlerine nüfuz etmesine yardımcı olur. Bu yüzden yüzünüze haftada 1-2 kez peeling yapmak çok önemlidir. 

Kağıt maskesi kullanın;

Kağıt maskeleri kim sevmez? Güçlü bileşenlerle doludurlar. Cildi beslemek, yumuşak ve parlak hale getirmek için harikadırlar. Ayrıca kağıt maskeler parabenler ve alkol gibi kötü maddeler içermezler.

C Vitamini serumu;

Serumlar cildinizin en iyi arkadaşlarıdır! Belirli cilt endişelerini gideren güçlü bileşenlerle yüklüdürler. Donuk ve yorgun bir ciltle mücadele söz konusu olduğunda, C vitamini serumu kullanmanız gerekli. C vitamini serumu bunun dışında yaşlanma, kirlilik ve güneş hasarı gibi çeşitli cilt problemlerini de çözerek size daha parlak, pürüzsüz  bir cilt bırakır.

Cildinizi nemlendirin, nemlendirin, nemlendirin;

Cildinizi nemlendirmekten çekinmeyin hanımlar! Cildinizi daha da yağlı hale getirebileceğini düşünerek bir nemlendirici kullanmaktan şüpheleniyorsanız, anlıyoruz. Ancak bu adımı tamamen atlamak yerine, tek yapmanız gereken cildinizi yapışkan hissettirmeden besleyecek hafif bir formüle sahip sahip nemlendiriciler kullanmak.

Güneş kremi;

Bu adımı şöyle anlayalım. Yukarıdaki tüm adımları doğru bir şekilde yaptını ve cildinize azami özeni gösterdiniz, ancak daha sonra bir güneş kremi sürmeyi atladığınızda (içeride veya dışarıda olmanıza bakılmaksızın), ilk adıma geri dönersiniz! Bu yüzden nemlendiriciden sonra ve makyaj yapmadan önce yüzünüze ve boynunuza mutlaka güneş kremi uygulayın.

Paylaşın

Emir Ortakaya ve Burak Kapacak Fenerbahçe’de

Fenerbahçe Bursaspor’dan 21 yaşındaki oyuncu Burak Kapacak’ı ve Gençlerbirliği’den Emir Ortakaya’yı renklerine bağladı. Emir Ortakaya ile 3 yıllık, Burak Kapacak ile 5 yıllık anlaşma imzalandı.

Haber Merkezi / Fenerbahçe, Gençlerbirliği’nin 2004 doğumlu futbolcusu Emir Ortakaya’yı bonservisiyle birlikte 3 yıllığına renklerine bağladı. Emir Ortakaya’nın transferi karşılığında Barış Alıcı da bonservisiyle birlikte Gençlerbirliği Kulübü’ne katıldı.

Fenerbahçe’den konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Emir Ortakaya’ya Çubuklu formamızla başarı dolu sezonlar dileriz. Barış Alıcı’ya da bugüne kadarki emekleri için teşekkür eder, bundan sonraki kariyerinde başarılar dileriz.” ifadeleri kullanıldı.

Fenerbahçe, Bursaspor’dan 21 yaşındaki oyuncu Burak Kapacak’ı kadrosuna katı. Kulüpten konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Kulübümüzle 5 yıllık anlaşma imzalayan Burak Kapacak’a Çubuklu formamızla başarılar ve şampiyonluklarla dolu yıllar dileriz. Fenerbahçemize hoş geldin Burak Kapacak!” denildi.

“Acayip bir mutluluk yaşıyorum”

Burak Kapacak, sözleşme sonrası yaptığı açıklamada, “En başta şunu söylemem lazım; futbol okulunda oynadım. Futbol okulunda oynarken bile o yaşta Fenerbahçe’nin nasıl büyük bir kulüp olduğunu orada anlayabiliyorsunuz. Oradan buraya uzanan bir yol var. Çok çetrefilli ama sonu güzel oldu. Acayip bir mutluluk yaşıyorum. Güzel geçeceğini umuyorum.” dedi.

“Çok mutluyum”

Hayalini gerçekleştirmenin mutluluğu içerisinde olduğunu ifade eden Emir Ortakaya ise “Öncelikle çok mutluyum. Hayalini kurduğum, hedeflediğim büyük Fenerbahçe camiasına katıldığım için çok mutluyum. Çok heyecanlıyım. İnşallah her şey güzel olur. Transferimde emeği geçen büyük pay sahibi olan Tahir Hocama, Kemal ağabeyime çok teşekkür ederim. İnşallah kimseyi mahcup etmem ve çok güzel günler bizi bekler.” şeklinde konuştu.

Paylaşın

Barcelona, Lionel Messi İle Yollarını Ayırdı

İspanya La Liga ekiplerinden Barcelona, Arjantinli yıldız oyuncu Lionel Messi ile yeni sözleşme için anlaşılamadığını ve yolların ayrıldığını açıkladı. Şimdi Messi’nin futbol kariyerini devam ettireceği kulüp merak ediliyor.

Haber Merkezi / Barcelona, Lionel Messi ile yolların ayrıldığını açıkladı.

Barcelona Kulübü’nden yapılan açıklamada “İki tarafın sözleşme imzalama taleplerine rağmen, ekonomik sorunlar bu duruma engel oldu. Sonuç olarak Lionel Messi, Barcelona’da devam etmeyecek. Taraflar sözleşme imzalanamamasından büyük üzüntü duyuyor. Messi’ye tüm katkılarından dolayı teşekkür eder, kariyerinde başarılar dileriz.” denildi.

Şimdi Messi’nin futbol kariyerini devam ettireceği kulüp merak ediliyor. Dilediği takıma bedelsiz olarak transfer olabilecek olan Mesi’nin önünde çeşitli opsiyonlar var; Manchester City, Paris Saint-Germain (PSG), Major Futbol Ligi (MLS)

 

Paylaşın

MGK’da ‘orman yangınları’ görüşüldü

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan ve yaklaşık 3,5 saat süren MGK toplantısı sonrası yayınlanan bildiride, orman yangınlarına vurgu yapılarak ” Orman yangınlarına karşı yürütülen mücadele gözden geçirilmiş… Alınabilecek ilave tedbirler görüşülmüştür” ifadeleri kullanıldı.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. Toplantı yaklaşık 3,5 saat süren toplantı sonrası bir bildiri yayınlandı.

Bildiride, “Orman yangınlarına karşı yürütülen mücadele gözden geçirilmiş; hadisenin tabii seyri yanında ülkemiz içindeki ve dışındaki dezenformasyonu da değerlendirilerek bu çerçevede alınabilecek ilave tedbirler görüşülmüştür” denildi.

Bildiride, şu ifadeler yer aldı:

“Orman yangınlarına karşı yürütülen mücadele gözden geçirilmiş; hadisenin tabii seyri yanında ülkemiz içindeki ve dışındaki dezenformasyonu da değerlendirilerek bu çerçevede alınabilecek ilave tedbirler görüşülmüştür.

PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütünü himaye ederek, bölgemizdeki barış ve istikrarı hedef alan saldırılarını sürdürmeye teşvik eden ülkeler şiddetle kınanmıştır.

Kıbrıs meselesine taraf olan aktörler, uzlaşmaz yaklaşımlarında ısrar etmek yerine çözümün parçası olmaya davet edilmiştir.

Ermenistan’a, saldırgan söylem ve eylemlerini terk ederek, taahhütlerine sadık kalması, bölge ülkeleriyle iş birliğini geliştirme çağrısında bulunulmuştur.”

Toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal katıldı.

Paylaşın

Eşref Gani’den Taliban’a karşı ulusal seferberlik çağrısı

Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Ahmedzay, Taliban’a karşı ulusal bir seferberlik hamlesini desteklemeye çağırdı. Son dönemde Taliban ve Afgan hükümet güçleri arasındaki çatışmalar yoğunlaşmış durumda.

Haber Merkezi /Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Ahmedzay, Parlamento’da Taliban ve barış görüşmelerine ilişin açıklamalarda bulundu.

Gani, konuşmasında Washington’un Kabil ile Taliban arasındaki müzakerelere yönelik baskılarına atıfta bulunarak “ithal, aceleci” bir barış sürecinin Afganlar arasında “barış getirmeyi başaramadığını, aynı zamanda şüphe ve belirsizlik yarattığını” söyledi.

Ülkede artan şiddetten ABD’nin birlikleri hızla çekilmesinden kaynaklandığını belirten Eşref Gani, Taliban karşısında eyalet başkentlerini ve büyük kentsel alanları korumaya odaklanacağını vurguladı.

“Taliban’ı yenecek güce sahipiz”

Konuşmasının devamında Taliban’a karşı ulusal bir seferberlik hamlesini desteklemeye çağıran Afganistan Cumhurbaşkanı, “Taliban kalıcı barışa inanmıyor” dedi. Gani, ayrıca, Taliban’ı yenecek güce sahip olduklarını da ifade etti.

Taliban, kırsal alanlarda çok sayıda ilçeyi ve ayrıca Afganistan’ın komşu ülkelerle olan birkaç önemli sınır kapısını da kontrol ediyor. Saldırılarını sürdüren Taliban, eyalet başkentlerini ele geçirmeye çalışıyor.

 

Paylaşın

Transseksüel halterci Olimpiyatlarda tarih yazdı

Yeni Zelandalı halterci Laurel Hubbard, olimpiyatlarda yarışan ilk transseksüel atlet olarak tarihe geçti. Tokyo Olimpiyatları’nda kadınlar 87 kilogramın üzerindeki yarışan Hubbard, yarışmada ilk üç asansörünü tamamlayamadığı için elendi.

Haber Merkezi / 43 yaşındaki Laurel Hubbard, bir röportajında, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne ve Uluslararası Halter Federasyonu’na olimpiyatlarda yarışmasına izin verdikleri için teşekkür etmişti.

Olimpiyatlara katılımının yarattığı tartışmanın farkında olduğunu söyleyen Laurel Hubbard, röportajda, “Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin olimpizm ilkelerine bağlılıklarını gerçekten teyit ettikleri ve sporun tüm insanlar için bir şey olduğunu gösterdikleri için özellikle teşekkür etmek istiyorum” demişti.

Yeni Zelanda Olimpiyat Komitesi Haziran ayında Laurel Hubbard’ın ülkenin olimpiyat takımında olacağını duyurmuştu. 2015 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin trans sporcuların olimpiyatlarda yarışmaları için yeni kurallar oluşturduğu duyurulmuştu.

Paylaşın

Asgari ücret ‘açlık sınırının altında’

Türk-İş, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (açlık sınırı) 2.903,41 TL’ye yükseldiğini açıkladı. Açıklamada, yoksulluk sınırının ise 9 bin 457 TL’ye yükseldiği belirtildi.

Haber Merkezi / Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), “Temmuz 2021 Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasını yayımladı.

Araştırma sonuçlarına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.903,41 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 9.457,36 TL,  bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.546,22 TL olmuştur.

Asgari ücretin yine açlık sınırının altında kaldığı belirtilen araştırma raporunda, asgari ücret ile bir kişinin yaşam maliyeti arasındaki fark bu ay itibariyle 720 TL’dir (2020 yılının Temmuz ayı itibariyle net asgari ücret 2.324,70 TL ve bir kişinin aylık yaşama maliyeti asgari ücretin 594 TL üstünde 2.919 TL olarak hesaplanmıştır) denildi.

Türk-İş’in raporunda, “Dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması (mutfak masrafı) geçen aya göre 39 TL, yılbaşına göre 313 TL ve geçen yıla göre 497 TL artmıştır. Yapılması gereken toplam harcama tutarı (aile bütçesi) ise aylık 126 TL, yıllık 1.619 TL tutarında artmıştır.” denildi.

Raporda ‘mutfak enflasyonu’ndaki değişim ise, “Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,35 oranında artış gösterdi. Yılın ilk yedi ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 12,10 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 20,65 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 18,48 olarak hesaplandı” ifadeleriyle açıklandı.

Paylaşın

HDP: Mültecilere karşı ırkçı söylemleri kabul etmiyoruz

Halkların Demokratik Partisi (HDP), son dönemde göçmenler üzerinden yaşanan tartışmalara ilişkin “Mültecilik sorununu yaratan politikalara karşı çıkmak ile mültecilerin haklarını yok saymanın aynı şey olmadığını bütün taraflara tekrar hatırlatmayı görev biliyoruz” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi / HDP, özellikle Suriye ve Afganistan’dan gelen göçmenler üzerinden yaşanan tartışmalara ilişkin “mültecilere karşı ırkçı söylemleri de mülteciliğin araçsallaştırılmasını da kabul etmiyoruz” başlıklı bir açıklama yayımladı.

“Türkiye’deki yoksulluğun, işsizliğin, savaşın, yaşam tarzına müdahalelerin mültecilerden kaynaklandığını iddia edenler toplumu ırkçılığa itmekten başka bir sonuca yol açmamaktadır” ifadelerinin yer aldığı açıklama şöyle;

“Suriye, Afganistan, Libya ve pek çok ülke, AKP-MHP blokunun da aralarında yer aldığı yabancı güçlerin müdahaleleri sonucu iç savaşlarla boğuşuyor. Savaş sonucunda Türkiye üzerinden Avrupa’ya yönelen yoğun göç dalgalarına karşı farklı kesimlerden, insan haklarını ve özgürlükleri hiçe sayan ilkesiz tutumlar görüyoruz. Saray rejiminin savaş tezkerelerine karşı aktif mücadele etmek yerine, mültecileri hedef gösteren sistem muhalefeti, mültecilerin can güvenliğini tehlikeye atıyor.

Türkiye’deki yoksulluğun, işsizliğin, savaşın, yaşam tarzına müdahalelerin mültecilerden kaynaklandığını iddia edenler toplumu ırkçılığa itmekten başka bir sonuca yol açmamaktadır. Yabancılara karşı linç ve hatta ölümle sonuçlanabilecek saldırıların zeminini hazırlayan nefret söylemine karşı HDP olarak her zaman sorumlu bir tutum almayı ilkelerimize bağlılığımızın bir gereği olarak gördük ve bu perspektifle halklarımızın mültecilere karşı saldırgan veya ayrımcı bir tutum içinde olmaması gerektiğini en güçlü biçimde savunduk. Tepki gösterilmesi gereken kişiler sığınmacılar değil, AKP-MHP iktidarının Suriye’de insanların yerlerinden edilmesine sebep olan çözüm karşıtı, mezhepçi ve ırkçı dış müdahaleleridir. Savaş yerine siyasal çözümü teşvik eden bir politika benimsenmiş olsaydı, bugün Suriye Krizi böylesine yıkıcı bir hal almayacaktı.

Düzensiz göç ve sınırlardan denetimsiz geçişleri, AKP’nin çeşitli gizli anlaşmalar ve amaçlar doğrultusunda teşvik ettiğini biliyoruz. Ucuz iş gücü, örgütsüz emek, güvencesiz çalıştırma ile bir taraftan sermaye sınıfının karları arttırılırken; diğer taraftan demografik yapıyı değiştirme, mezhep çatışması yaratma, AB – BM’den para almak gibi çok yönlü hesaplar yapılıyor. Mevcut mülteci politikasının sebep olabileceği toplumsal çatışmaların gerçekleşmesi durumunda, bundan başta hükümet olmak üzere, muhalefetteki politikacıların da sorumlu olacağını şimdiden vurgulamak istiyoruz.

“Asla kabul etmiyoruz”

Suriye’de ve Afganistan’da farklı kesimlerin kendisini özgürce ifade edebileceği siyasi bir çözüme katkıda bulunmak yerine çözümsüzlüğü derinleştirecek müdahalelere sebep olan tüm devletlerin her şeyden önce mültecilerin yaşam ve sığınma hakkına saygı göstermesi gerekmektedir. Avrupa Birliği’nden alınan paralar karşılığında mültecilere karşı gardiyan rolünün üstlenilmesini asla kabul etmiyoruz.

AKP-MHP iktidarının sığınmacıları araçsallaştırarak ve şantaj malzemesi haline getirerek Türkiye’de olduğu gibi, Suriye’de de demografik yapıya ve siyasi çözüm kanallarına sistematik biçimde ve alenen müdahale etmesine rağmen Avrupa Birliği liderleri başta olmak üzere uluslararası toplumun bu tehlikeli oyuna tolerans göstermesini HDP olarak her platformda bir eleştiri konusu yapmaya devam edeceğiz.

Mültecilik sorununu yaratan politikalara karşı çıkmak ile mültecilerin haklarını yok saymanın aynı şey olmadığını bütün taraflara tekrar hatırlatmayı görev biliyoruz. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası aktörler mültecilerin yaşam ve sığınma hakkının garanti altına alınmasını sağlayacak ortak bir mekanizmanın oluşturulmasına odaklanmalıdır. HDP olarak göçlerin kaynağı olan dış müdahaleler, yoksulluk, savaş, siyasi krizler ve benzeri yıkım süreçlerinin ortadan kaldırılmasını esas alan ilkeli ve yapıcı politikaların hayata geçirilmesini savunmaya devam edeceğiz.”

Paylaşın

Pirinç suyu saç uzatır mı? İşte cevabı

Daha uzun, daha güçlü ve daha parlak saçların sırrı mutfak dolabınızda olabilir. Pirinç suyunun saç bakım ürünü olarak kullanılması Asya kültüründe yüzyıllar öncesine dayanıyor. Peki, bir pirinç suyu durulaması size gerçekten seveceğiniz bukleler verecek mi? 

Haber Merkezi / Pirinç suyu, pirincin suda ıslatıldığında veya pişirildiğinde oluşan nişastalı sıvısıdır. Pirinci dünyanın en önemli besin kaynaklarından biri yapan besin maddelerinin çoğunu barındırıyor olmasıdır. Bunlardan biride inositol olarak bilinen bir antioksidandır.

Pirinç suyu ayrıca şu maddeler yönünden de zengindir;

  • B vitamini
  • E vitamini
  • Lif
  • Magnezyum
  • Manganez
  • Çinko

Pirinç suyunun saça faydaları;

Pirinç suyunun faydaları listesi Rapunzel’in masalsı tüyleri kadar uzundur. Pirinç suyunu kullananlar, zahmetli karışıklıkları minimumda tutarken saçınızı daha parlak ve daha güçlü hale getirebileceğini söylüyor.

Efsaneye göre, pirinç suyunun Japonya’nın Heian döneminde imparatorluk sarayındaki kadınların zemine kadar saç uzatmasına yardımcı olduğu söylenir; uzun buklelere kurokami denir.

Ve bugün Çin’de pirinç suyu, Huangluo kasabasını Guinness Rekorlar Kitabı’na “Dünyanın En Uzun Saçlı Köyü” olarak kazandıranda bu bakımın olduğu söyleniyor.

Peki pirinç suyu gerçekten o kadar güçlü mü?

Saçınızda pirinç suyu kullanmanın çok fazla potansiyel faydası var gibi görünüyor. Ama bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey değil.

Pirinç suyunun saça yan etkileri;

Saçınıza pirinç suyu kullanma konusunda endişelenmeniz için çok az neden var. İçinde hiçbir zararlı kimyasal veya katkı maddesi olmamasından, yan etkileri riskini sınırlıyor. Bununla birlikte, kafa derisi iltihabı yaptığına dair şikayetler olmuştur.

Pirinç suyu yapmanın yolları;

Pirinç suyu yapmanın üç ana yolu vardır;

  • 30 dakika ila iki saat süren kısa bir ıslatma
  • Pirinç-su karışımını kaynatmak
  • Suyu fermente etmek için bir gün veya daha uzun süre ıslatmak

En kısa seçenek size en iyi pirinç suyu sunmaktadır. Kaynatma işleminin bazı besin maddelerini azaltabileceği, uzun süre ıslatmanın ise karışımınızda bakteri oluşturabileceği belirtiliyor.

Pirinç suyu yaptıktan sonra pirinci yiyebilir misin?

Pirinç suyunu yaptıktan sonra o kadar pirinci atmanız için hiçbir neden yoktur. İşlemdeki hiçbir şey pirinci yenmez yapmaz.

Dikkat! Metin bilgilendirme amaçlıdır. Sorununuz için mutlaka doktorunuza başvurunuz…

Paylaşın