HDP’li Sancar: Halkçı Bir Yönetimin İnşasına İhtiyacımız Var

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Bizim devletçi bir yenilenmeye değil halkçı bir yönetimin inşasına ihtiyacımız var. HDP, halkçı bir yönetimin inşasında temel güç olarak her türlü görev ve sorumluluğu üstlenmeye hazırdır” dedi.

Haber Merkezi / HDP İl Eşbaşkanları, “HDP’liyiz, her yerdeyiz” kampanyası, siyasi gelişmeler ve yeni yol haritasını tartışmak üzere partinin Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan başkanlığında Ankara’da toplandı.

Toplantının açılışında konuşan Sancar, 2 aylık kampanyaya değinerek, “Her yerde her kesimle buluşmaya çalıştık. ‘HDP’liyiz her yerdeyiz’ sloganın hakkını vermeye çalıştık. Çok başarılı bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmanın en büyük yükünü sizler omuzladınız” dedi. 1 Eylül buluşmalarının önemine işaret eden ve “buluşmaların görkemli geçmesi” çağrısı yapan Buldan ise, “1 Eylül’de önemli mesajlar vereceğiz” ifadelerini kullandı.

Mithat Sancar, parti organlarıyla ve diğer kurumlarla yapacakları toplantılarda önemli kararlar alacaklarının işaretini vererek özetle şunların altını çizdi:

“Bir deklarasyon yayınlayacağız. Deyim yerindeyse yol haritamızı ortaya koyan deklarasyonu Eylül ayı içinde tamamlayıp halkımızla paylaşacağız. Bu seçimler elbette önemlidir. HDP’nin siyasi olarak kilit güç olduğunun farkında sadece biz değil, herkes bunun farkında. Biz bu seçimleri ülkeye, ülkenin halklarına, topluma kazandırmanın bir önemli imkanı olarak değerlendiriyoruz.

“Gerçek bir demokrasi ve sağlam bir barışla yürüyebilir”

Evet, iktidara kaybettirme hedefimiz devam ediyor. Artık sadece kaybettirme değil kazanma hedefini de herkesin önüne açık ve net koyması gerekiyor. Biz seçimlerde tüm ülkeye, tüm topluma, tüm haklarla özel olarak Kürt halkına kazandıracak yolları inşa edeceğiz. Bunu sizden aldığımız fikir ve destekle mutlaka da başaracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Seçimleri yeni yaşama giden yolda bir vesile, yeni bir başlangıç yapmak için büyük bir imkan olarak göreceğiz. Yeni bir başlandığı gerçek bir demokrasi ve sağlam bir barışla yürüyebilir. Gerçek demokrasi katılımcılığı güçlendirmeyi gerekiyor. Ama gerçek demokrasi işleyen bir yerel demokrasiyi de gerektiriyor. Bunu da yine bu seçimler vesilesiyle yeni başlangıcın en önemli başlangıçlarından biri olarak görüyoruz. Sadece kaybettirmeyeceğiz. İktidar zaten kaybediyor. Anketler ve saha bunu gösteriyor. Hiçbir bir iktidar böylesine otoriterleşmiş bir iktidar sadece seyredilerek gitmez. Bu iktidarın oylarının düşüyor olması bizim bu iktidarı seyrederek kaybettireceğimiz anlamına gelmiyor.

“Değişim kolay değildir”

“İktidara kaybettirmek için topluma güçlü bir ufuk sağlam bir gelecek vaadi sunmamız lazım” diyen Sancar, Demokrasi ittifakının önemine dikkat çekti.

Sancar, “Demokrasi İttifakı toplumun en geniş kesimlerini kapsamakla anlam bulur. Bu ülkenin emekçilerine, kadınlarına, gençlerine vadedeceğimiz en büyük hedef barışı birlikte inşa etmektir. Bu dönemde yeni bir başlangıç yapmanın yolu tam da burada başlar. Bu yolda yürümek için herkesin cesaretli olması lazım. Değişim kolay değildir, yeniyi başlatmak kolay değildir” diye belirtti.

Son dönemde yaşanan felaketleri hatırlatan Sancar konuşmasının devamında şunlara değindi:

1999 depreminde sadece binalar, yıkılmadı, çökmedi, sistem de çöktü. O dayanışmadan yeni bir siyasi alternatif üretmeye başaramadı toplumsal muhalefet. Şimdi ormanlar yanıyor, bunun sebepleri belli ancak bunun önüne geçecek toplumsal muhalefet yok. Bizim devletçi bir yenilenmeye değil halkçı bir yönetimin inşasına ihtiyacımız var. HDP halkçı bir yönetim için her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazırdır. Bu seçimler de bunun için ciddi bir imkandır.

“Şimdi yeni başlangıç dönemidir”

İşte biz bu yeni dönemde yeni başlangıcı Türkiye’nin yönetimine ortak olarak gerçekleştirmek istiyoruz. Başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halkları için Türkiye’de yeni kurucu aklın parçası olmaya hazırız. Bunu başaracağımıza dair hiçbir şüphemiz yok. Eylül ayı içerisinde açıklayacağımız deklarasyonla, öyle dedikodunun ötesine geçmeyen siyasi polemiklere nokta koyacağız. Yeni başlangıç için barış olmazsa olmazdır, demokrasi olmazsa olmazdır, adalet olmazsa olmazdır. İşte bunun ile ilgili yaklaşımı bütün kesimlere sunacağız. Sorunların çözümünde rol alacak her aktöre çağrımız olacaktır. Biz bunu oturup parti genel merkezinde belirleyemeyiz. Önce sokakta halkla bunu tartışacağız, sonra bunu kurullarımızda değerlendireceğiz. Şimdi yeni başlangıç dönemidir.

“En büyük engel AKP-MHP iktidarı”

Toplantının basına kapalı kısmında konuşan Pervin Buldan, iki aydır devam eden kampanya boyunca büyük emek veren il örgütlerini kutladı. 1 Eylül buluşmalarının önemine işaret eden ve “buluşmaların görkemli geçmesi” çağrısı yapan Buldan, “1 Eylül’de önemli mesajlar vereceğiz. Her yerde ifade ediyoruz. Ülkemizin en önemli sorunlarından bir tanesi Kürt sorunudur. Kürt soruna ilişkin 1 Eylül’de yapacağımız çağrılar ve daha sonraki çalışmalarımızda Kürt sorunuyla ilgili görüşlerimizi ve çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Kürt sorununun çözümsüzlüğün önündeki en büyük engel AKP-MHP iktidarıdır” dedi.

Paylaşın

Bakan Koca, Öğretmenler Arasında Aşılama Oranlarını Açıkladı

Sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yapan Bakan Koca, “Öğretmenler arasında birinci doz aşı oranı yüzde 84.06. Tüm toplumda birinci doz aşı oranı yüzde 76.12. İkinci doz aşı oranı öğretmenler arasında yüzde 72.57. Tüm toplumda bu oran yüzde 58.23” dedi.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter’dan üzerinden yaptığı paylaşımda, öğretmenler arasında aşılama oranlarıyla ilgili bilgi verdi. Paylaşımında, okulların açılacağını vurgulayan Bakan Koca, şu ifadeleri kullandı:

Öğretmenler arasında birinci doz aşı oranı yüzde 84.06. Tüm toplumda birinci doz aşı oranı yüzde 76.12. İkinci doz aşı oranı öğretmenler arasında yüzde 72.57. Tüm toplumda bu oran yüzde 58.23. Okullar açılıyor. Henüz aşı olmamış öğretmenler de yakında bizlere örnek olacaklar. Her zaman olmadılar mı?

Paylaşın

‘Ekonomik Güven Endeksi’ Ağustos’ta Yüzde 0.7 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayı Ekonomik Güven Endeksi verilerini açıkladı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Ekonomik Güven Endeksi Temmuz ayında 100.1 iken, Ağustos ayında yüzde 0.7 oranında artarak 100.8 değerine yükseldi. 

Haber Merkezi / Ekonomik güven endeksindeki artış, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.

Reel kesim güven endeksi bir önceki aya göre Ağustos ayında yüzde 0.1 oranında artarak 112.2 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1.2 oranında artarak 116.1 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 0.6 oranında artarak 110.3 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 7.1 oranında artarak 92.4 değerini aldı. Tüketici güven endeksi yüzde 1.6 oranında azalarak 78.2 değerini aldı.

Paylaşın

IŞİD’in Afganistan’daki kolu IŞİD-K Hakkında Ne Biliyoruz?

Afganistan’ın Başkenti Kabil’deki havaalanının dışındaki bölgede düzenlenen ve 13’ü ABD askerleri olmak üzere en az 103 kişi hayatını kaybetti bombalı saldırıları IŞİD-K üstlendi. Peki IŞİD-K hakkında ne biliyoruz.

Haber Merkezi / IŞİD-K, Irak ve Suriye’de yeni bir halifelik kurmaya çalışan Irak Şam İslam Devleti’nin Afganistan’daki kolu olarak bilinir.

IŞİD-K, 2014 yılında Taliban’dan ayrılan ve son IŞİD lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’ye bağlılık sözü veren Afganistanlı militanlar tarafından kuruldu.

IŞİD-K’nin Afganistan’ın kuzeydoğusunda güçlü kökleri var, ancak başta başkent Kabil olmak üzere diğer illerde uyuyan hücreleri bulunmakta. IŞİD-K, farklı Sünni inanç öğretileriyle Taliban’ı düşman olarak kabul eder.

Kuruluşundan sonra IŞİD-K militanlarının bazılarının, IŞİD’le savaşmak ve IŞİD’e yardım etmek ve Batılı hedeflere saldırı planlamak için Afganistan’dan Irak ve Suriye’ye geçtiği bilinmekte.

IŞİD-K’nin silahlı militan sayısı tam olarak bilinmese de, örgüt son yıllarda Afganistan ve Pakistan’da düzenlenen bir çok kanlı saldırının sorumlusu.

IŞİD-K, yabancı birlikleri geri çekme anlaşmaları da dahil olmak üzere, Taliban ile ABD arasındaki her türlü işbirliğini sert şekilde eleştirmişti. IŞİD-K, Irak ve Suriye’deki IŞİD’e çok benziyor.

Paylaşın

Kabil’deki Bombalı Saldırılarda En Az 103 Kişi Öldü

Afganistan’ın Başkenti Kabil’deki havaalanının dışındaki bölgede düzenlenen bombalı saldırılarda 13’ü ABD askerleri olmak üzere en az 103 kişi hayatını kaybetti, en az 155 kişi de yaralandı. Saldırıların sorumluluğunu IŞİD üstlendi.

Haber Merkezi / ABD’li bir yetkili Reuters’e yaptığı açıklamada, ABD personelinin can kaybının artabileceğini söyledi. Bombalı saldırılar, Şubat 2020’den bu yana ABD’nin Afganistan’da askeri olarak en fazla can kaybı verdiği saldırılar olurken, son on yıl içinde Afganistan’daki Amerikan birlikleri için en ölümcül saldırlar oldu.

ABD Başkanı Joe Biden, saldırılar sonrası yaptığı açıklamalarda, saldırıların tahliyeleri durduramayacağını söyledi.

Açıklamasının devamında saldırganlara yönelik “Affetmeyeceğiz. Unutmayacağız. Sizi yakalayıp size ödeteceğiz” ifadelerini kullanan Biden, “Seçtiğimiz bir anda, seçtiğimiz bir yerde, zamanımızda güç ve hassasiyetle yanıt vereceğiz” dedi. 

ABD ordusunun Merkez Komutanlığı başkanı Deniz Piyadeleri Generali Frank McKenzie ise, IŞİD (saldırıları üstlenmişti) tehdidinin “diğer aktif tehditler” ile birlikte devam ettiğini söyledi.

McKenzie, “Bu saldırılara devam etme isteklerinin olduğuna inanıyoruz ve bu saldırıların devam etmesini bekliyoruz. Hazırlıklı olmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” dedi.

Beyaz Saray, perşembe günü yaptığı açıklamada, 14 Ağustos’tan bu yana Afganistan’dan 100.000’den fazla kişinin tahliye edildiğini söyledi. 

Liderlerden açıklamalar

Saldırıları kınayan İngiltere Başbakanı Boris Johnson, devam eden tahliye çalışmalarını, saldırılara rağmen “son ana kadar devam edeceğiz” dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da tahliyeleri “sonuna kadar” devam edeceğini belirterek, saldırılarda hayatını kaybeden Amerikalı ve Afganistanlı ailelere taziyelerini sundu.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise, “Önceliğimiz mümkün olan en kısa sürede çok sayıda insanı güvenli bir yere tahliye etmek” dedi.

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kabil’deki korkunç terör saldırılarında hayatını kaybeden ABD askeri personeli ve Afganlılar için derin üzüntü duyduğunu söyledi. Morrison, “Kayıplarınız için yas tutuyor, iğrenç ve barbarca saldırıları kınıyoruz” dedi. 

Paylaşın

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nde Gruplara Yükseldi

UEFA Avrupa Ligi play-off turu rövanş maçında Fenerbahçe, Finlandiya’nın HJK Helsinki takımına konuk oldu. akibini 5-2 mağlup ederek UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara kaldı. Fenerbahçe İstanbul’da oynanan ilk maçı da 1-0 kazanmıştı.

Haber Merkezi / Fenerbahçe, Kadıköy’de 1-0 kazandığı UEFA Avrupa Ligi Play-off turu ilk maçının rövanşında HJK Helsinki’ye konuk oldu. Enner Valencia’nın hat-trick yaptığı maçta Finlandiya temsilcisini 5-2 ile geçen Fnerbahçe adını gruplara yazdırdı.

Fenerbahçe’ye turu getiren golleri; 11, 14 ve 52. dakikada Enner Valencia, 90+2. dakikada Fatih Yiğit Şahintürk ile 90+4. dakikada Matti Peltola (k.k.) kaydetti.

Goller;

11. dakikada savunmanın hatasından yararlanan Sangare’nin son çizgiden ceza alanına gönderdiği topla buluşan Enner Valencia, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 0-1. 14. dakikada Osayi-Samuel’in savunmaya çarpan pasında topu kontrol eden Valencia, ceza yayı önünden çektiği şutla meşin yuvarlağı bir kez daha filelerle buluşturdu: 0-2.

27. dakikada ev sahibi ekibin sol taraftan gelişen atağında, Murillo’nun ceza alanına ortaladığı topu iyi kontrol eden Roope Riski, dönerek vuruşunda farkı bire indiren golü kaydetti: 1-2. 52. dakikada sağ kanatta topla buluşan Nazım’ın ceza alanına ortasını Valencia ön direkte altıpasın içinden topukla ağlara gönderdi: 1-3.

88. dakikada sol kanattan gelişen Helsinki atağında Browne’ın ortasına ceza alanı içinde Riku Riski gelişine vurdu ve topu ağlara gönderdi: 2-3. 90+2. dakikada Tisserand’ın uzuna pasına hareketlenen Fatih ceza alanında topla buluştu rakibinden sıyrılıp dönüp vuruşunda topu ağlara gönderdi: 2-4. 90+4. dakikada sol kanattan gelişen Fenerbahçe atağında Muhammed’in ceza alanına yaptığı ortada Peltola’nın ters kafa vuruşunda top ağlara gitti: 2-5.

Paylaşın

Jüpiter’in ‘Enerji Krizinin’ Arkasındaki Sır

Yeni bir araştırma, Jüpiter’in onlarca yıldır gökbilimcileri şaşırtan ‘enerji krizinin’ çözümünü ortaya çıkardı. Gökbilimciler, gaz devinin üst atmosferinin ayrıntılı bir küresel haritasını oluşturdular ve Jüpiter’in güçlü auroralarının gezegen çapında ısıtma sağlamaktan sorumlu olduğunu doğruladılar.

Haber Merkezi / Nature’da yayınlanan yeni araştırma , Jüpiter’in on yıllardır astronomları şaşırtan ‘enerji krizi’nin çözümünü ortaya çıkardı.

Hawai’deki Keck Gözlemevi’nden gelen verileri kullanan gökbilimciler, gaz devinin üst atmosferinin en ayrıntılı ancak küresel haritasını oluşturdular ve ilk kez Jüpiter’in güçlü auroralarının gezegen çapında ısıtma sağlamaktan sorumlu olduğunu doğruladılar.

Araştırma ekibinden Dr James O’Donoghue, araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “İlk olarak Leicester Üniversitesi’nde Jüpiter’in en üst atmosferinin küresel bir ısı haritasını oluşturmaya çalıştık. Sinyal, o zamanlar Jüpiter’in kutup bölgelerinin dışında herhangi bir şeyi ortaya çıkaracak kadar parlak değildi, ancak bu çalışmadan öğrendiğimiz derslerle bunu başardık.” ifadelerini kullandı.

Açıklamasına, “Keck teleskopunu kullanarak olağanüstü ayrıntılı sıcaklık haritaları ürettik. Önceki çalışmalardan beklendiği gibi, aurora içinde sıcaklıkların çok yüksek başladığını gördük, ancak şimdi Jüpiter’in aurora alanının yüzde 10’dan daha azını kaplamasına rağmen gözlemleyebiliyoruz. gezegen, her şeyi ısıtıyor gibi görünüyor” ifadeleriyle devam eden O’Donoghue, “Bu araştırma, Leicester’da başladı ve Japonya’daki JAXA’da sona ermeden önce Boston Üniversitesi ve NASA’da devam etti. NASA’nın Jüpiter yörüngesindeki Juno uzay aracından ve JAXA’nın bir gözlemevi olan Hisaki uzay aracından elde edilen veriler bu çalışmayı başarılı kıldı” dedi.

Araştırma ekibindeki bir diğer gök bilimci Dr Stallard’da araştırmaya ilişkin şunları söyledi; Dev gezegenin tepesindeki ince atmosferde çok uzun süredir devam eden bir bilmece var. Son 50 yılda, her Jüpiter uzay görevinde, yer tabanlı gözlemlerle birlikte, sürekli olarak ekvator sıcaklıklarını çok fazla sıcak olarak ölçtük.

Bu ‘enerji krizi’ uzun süredir devam eden bir sorundu; modeller, auroradan ısının nasıl aktığını düzgün bir şekilde modelleyemiyor mu, yoksa ekvator yakınında bilinmeyen başka bir ısı kaynağı var mı? Bu araştırma, bu bölgeyi benzeri görülmemiş bir ayrıntıyla nasıl haritaladığımızı açıklıyor ve Jüpiter’de ekvatoral ısıtmanın doğrudan auroral ısıtma ile ilişkili olduğunu gösterdi.”

Aurora, yüklü parçacıklar bir gezegenin manyetik alanına yakalandığında meydana gelir. Bunlar, ışık ve enerjiyi serbest bırakmak için atmosferdeki atomlara ve moleküllere çarparak gezegenin manyetik kutuplarına doğru alan çizgileri boyunca spiraller çizerler. Jüpiter’de, volkanik uydusu Io’dan fışkıran malzeme, Güneş Sistemi’ndeki en güçlü auroraya ve gezegenin kutup bölgelerinde muazzam ısınmaya yol açıyor.

Jovian auroraları uzun zamandır gezegenin atmosferini ısıtmak için başlıca aday olmasına rağmen, gözlemler şimdiye kadar bunu doğrulayamamıştı. Üst atmosferik sıcaklığın önceki haritaları, yalnızca birkaç pikselden oluşan görüntüler kullanılarak oluşturulmuştur. Bu, gezegen genelinde sıcaklığın nasıl değişebileceğini görmek için yeterli bir çözünürlük değildi, sadece ekstra ısının kaynağına dair birkaç ipucu veriyordu.

Araştırmacılar, farklı uzamsal çözünürlüklerde atmosferik sıcaklığın beş haritasını oluşturdular; en yüksek çözünürlüklü harita, iki derece boylam ‘yüksek’ ve iki derece enlem ‘geniş’ kareler için ortalama sıcaklık ölçümünü gösteriyor. Gök bilimciler 10.000’den fazla bireysel veri noktasını taradı, yalnızca yüzde beşten daha az bir belirsizliğe sahip noktaları haritaladı.

Gaz devlerinin atmosferlerinin modelleri, ekvatordan kutuplara doğru çekilen ve kutup bölgelerinde alt atmosferde biriken ısı enerjisiyle dev bir buzdolabı gibi çalıştıklarını öne sürüyor. Bu yeni bulgular, hızla değişen auroraların, kutup yönündeki akışa karşı enerji dalgalarını harekete geçirebileceğini ve ısının ekvatora ulaşmasına izin verebileceğini gösteriyor.

Leicester Üniversitesi’ndeki uzay bilimciler, Jüpiter’in atmosferik ısınmasının ardındaki mekanizmayı ortaya çıkarmak için Japon Uzay Ajansı (JAXA), Boston Üniversitesi, NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi ve Ulusal Bilgi ve İletişim Teknolojileri Enstitüsü’nden (NICT) meslektaşlarıyla birlikte çalıştı.

Paylaşın

HDP’li Buldan: Mücadelemizi Örgütlemeye Devam Edeceğiz

Partisinin genel merkezinde düzenlenen Kadın İl Eş Başkanları Toplantısı’nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, konuşmasında, “Dünyasının neresinde olursa olsun kadınları ezmeye çalışan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Bu zihniyet ilk başta bizim ülkemizde var. Bu zihniyet, Afganistan’da Taliban’dır, Şengal’de, Rojova’da IŞİD’dir. Hepsinin de yapmak istediği, kadının yaşam hakkını yok etmektir. Kadına karşı bu zihniyete karşı durmaya ve mücadelemizi örgütlemeye devam edeceğiz. Onlar kaybedecek, kadınlar kazanacak” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / AK Parti ve MHP iktidarının zor ve baskı yöntemleriyle kadınlar ve HDP’yi durdurmaya ve geriletmeye çalıştığını söyleyen Buldan, partilerine yönelik açılan kapatma davasına ilişkin, “Tekçi erkek iktidar, bu girişimiyle kadınları siyaset dışına itmeyi hedeflemektedir” dedi.

“Kadın yoksulluğuna hayır” adını verdikleri buluşmalarda binlerce kadın ile bir araya geldiklerini kaydeden Buldan, “Bir kez daha gördük ki kadınlar bu ülkenin dinamik, değişim gücüdür. Gelecek, özgürlük umududur” diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, emek sömürüsü ve eşitsizliğe karşı kadınlarla beraber mücadele edeceklerini ifade ederek, “Kadınların yönetiminde yoksulluğa ve emek sömürüsüne son vereceğiz” diye vurguladı. “Bütçeyi kadın bütçesi yapacağız” diyen Pervin Buldan, kadınların HDP’yi sahiplendiğini söyleyerek, “Bu sahiplenme, mücadelemizin güç kaynağıdır” dedi.

Eş başkanlık sistemiyle kadınların siyasette erkeklerle eşit pozisyon almalarını sağladıklarını söyleyen Buldan’ın Kadın İl Eş Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşma şöyle;

Değerli arkadaşlar; bizler köklü ve çetin bir kadın mücadelesinin, demokratik kadın siyasetinin özneleri ve temsilcileriyiz. Büyük bir özveriyle, fedakârlıkla, kararlılıkla; bedel ödemeyi göze alarak kadın mücadelemizi başarı ve kazanım noktasına taşıyan siz değerli Kadın il Eşbaşkanlarımızsınız. Gözlerinizde parlayan ışık yolumuzu aydınlatmakta, yüreğinizdeki cesaret kararlılığımızı artırmaktadır. Bugün burada kadın mücadelesinin kararlı savunucuları olarak sizlerle bir arada bulunmak bizlere onur verdi, güç verdi. İyi ki varsınız! İyi ki kadınlar var! İyi ki kadın partimiz HDP var!

Kadınların taşıdığı bayrak ne zindanlarla ne sürgünlerle yere düşürülebilmiştir

Evet, bir de mücadelemizi çok değerli emekleriyle büyüten ve bugün fiziken bizlerle bir arada olamayan çok değerli kadın arkadaşlarımız var. Buradan cezaevlerinde olan bütün kadın yoldaşlarımıza sevgi ve selamlarımızı sizler adına göndermek istiyorum. Bugün burada görüldüğü üzere taşıdıkları bayrak ne zindanlarla ne sürgünlerle ne de baskılarla yere düşürülebilmiştir, düşmemiştir. O bayrağı bugün bizler hep beraber taşıyoruz, taşımaya ve yükseltmeye devam edeceğiz. Yine bu yolda yürürken yaşamını yitiren başta Deniz Poyraz arkadaşımız olmak üzere bütün kadın yoldaşlarımızı saygıyla ve minnetle anıyorum. Anılarına olan bağlılığımız, mücadelemizin ilham ve güç kaynağı olmaya devam edecektir. Onların eşitlik ve adalet hedefini Halkların Demokratik Partisinin çatısı altında mücadele yürüten biz kadınlar mutlaka gerçekleştireceğiz. Bu da bizim her bir yoldaşımıza mücadele sözümüzdür.

Değerli kadın arkadaşlarım, bildiğiniz üzere kadın mücadelemizin siyasetteki serüvenine yelken açtığımızda gerçekleştirmek istediğimiz hedefler için öncelikle kendi öz yapımızdan başlamamız gerektiğinin farkındaydık. Bu nedenle tam ve gerçek bir eşitlik talebimizi öncelikle kendi örgütlememizde inşa ettik. Partimizde ciddi bir kadın mücadelesi yürüttük. Eşbaşkanlık sistemini bu şekilde ele aldık ve hayata geçirdik. Eşbaşkanlık sistemimizle kadınların karar mekanizmalarında ve temsiliyet noktalarında eşit bir pozisyon almasını hep birlikte sağladık.

“Ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda demokratik, adil ve barışçıl bir sistemi talep ediyor ve savunuyoruz”

Bugün itibariyle parlamentodaki en yüksek kadın milletvekili temsiliyet düzeyine ulaşmış bulunuyoruz. Belediyesini kazandığımız her yerde kadın belediye eşbaşkanlarımızla yerel yönetimlerde kadınların eşit temsiliyetini hep birlikte gerçekleştirdik. Örgütlü yapımızın bütün kademelerinde eşbaşkanlıkla kadınların bütün karar mekanizmalarına eşit katılımını sağladık. Parlamentoda özgün kadın grubumuzu kurduk. Kadın siyasetini parlamentoda en etkin şekilde yürütme çabasının içerisinde olduk. Kuşkusuz bütün bunlar büyük bir kadın emeğinin ve mücadelesinin ürünüdür ve oldukça değerli olan kadın kazanımlarımızdır. Bütün kadınlar adına ortak bir kazanımdır.

Eşbaşkanlık sistemi bizim için bir başlangıçtı. Nihai hedefimiz tam ve gerçek bir cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıdır. Sadece bu topraklarda değil, Ortadoğu’da ve tüm dünyada kadınlar için eşit ve adil bir yaşam talebimiz var. Bu nedenle her geçen gün mücadelemizi daha çok yükseltiyor, daha çok büyütüyoruz. Hemen her alanda kadının sözünü söylüyor, kadınların ortak tavrını geliştiriyoruz. HDP ile kadın mücadelesinde yol alan kadınlar olarak doğayı, tarihi, ortak insanlık değerlerini sahipleniyor ve savunuyoruz. Ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda demokratik, adil ve barışçıl bir sistemi talep ediyor ve savunuyoruz.

Nerede olursa olsun; her dilden, her kimlikten, her inançtan kadınla birlikte daha güçlüyüz ve birlikte başaracağız diyoruz. Kadınlara dokunuyor ortak mücadelemize davet ediyoruz. Bu amaçla “İş ve Aş” ve “Kadın Yoksulluğuna Hayır” buluşmalarımızda; tarlalarda, fabrikalarda, seralarda, yaylalarda binlerce kadınla bir araya geldik. Bir kez daha gördük ki; emeğiyle dünyayı var eden kadınlar bu ülkenin en dinamik gücüdür, bu ülkenin değişim gücüdür ve bu ülkenin gelecek umududur, özgürlük umududur.

Bütün bu buluşmalarımızda emek sömürüsüne karşı, kadın yoksulluğuna karşı, adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşı taleplerimizde ve sözümüzde ortaklaştık. İnanın ki, kadınların yönetiminde yoksulluğa ve emek sömürüsüne mutlaka son vereceğiz. Herkes için iş, herkes için adil bir yaşamı birlikte tesis edeceğiz. Bütçeyi, kadınların bütçesi yapacağız. Yine “HDP’liyiz Her Yerdeyiz” buluşmalarımızda kadınlar en ön safta yerlerini aldılar. Bunu gördük, buna tanık olduk. Kadınlar, kadın partisi olan HDP’yi kadın mücadelesinde çok güçlü bir şekilde sahiplendiler ve sahiplenmeye devam ediyorlar. İşte bu sahiplenme, bu birliktelik mücadelemizin güç kaynağıdır. Bu ülkeyi adalete, eşitliğe ve barışa götürecek esas güç budur. Biz geniş halk buluşmalarımızda bir kez daha gördük ki; HDP ve HDP ile birlikte yürüyen kadın mücadelesi bu ülkenin kadınları için hayati önemde ve değerdedir. Bunu şu anda ülkeyi yönetmekte olan tekçi erkek iktidar da çok iyi bilmektedir. Bu nedenle dört koldan mücadelemizi hedef tahtasına koymuştur.

“Tek korkuları HDP’dir, kadınlardır”

Kadın düşmanı politikalarıyla kadının yaşamından, emeğinden, hakkından ve hukukundan çalan iktidar gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzun elbette ki farkındayız. Görüyoruz; kaybetmeye yüz tutmuş AKP-MHP iktidarı, zor ve baskı yöntemleriyle toplumsal muhalefeti, kadınları ve HDP’nin mücadelesini durdurmaya ve geriletmeye çalışmaktadır. Gözaltı-tutuklama operasyonlarından OHAL uygulamalarına, partimize yönelik 4 Kasım darbesinden kayyım darbesine kadar mücadelemize dönük bir çökertme politikası izlemektedirler. Tek korkuları HDP’dir, kadınlardır. HDP’ye yönelik siyasi kapatma davası da bu amaçla açılmıştır. Tekçi erkek iktidar bu girişimiyle aynı zamanda kadınları siyaset dışına itmeyi hedeflemektedir.

Ve sevgili kadınlar; dünyanın neresinde olursa olsun kadını ezmeye çalışan zihniyet aynıdır. Bu zihniyet Afganistan’da Taliban’dır, Şengal’de ve Rojava’da IŞİD’dir! Hepsinin de yapmak istediği kadının yaşam hakkını yok etmektir. Fakat nerede olursa olsun kadına dönük bu düşman zihniyete karşı durmaya ve mücadelemizi örgütlemeye devam edeceğiz. Onlar kaybedecek, kadınlar mutlaka kazanacaktır! İşte bu nedenle değerli eşbaşkanlarım, sizlere ve hepimize çok önemli görevler düşmektedir. Üstlenmiş olduğumuz mücadele zor fakat çok onurlu bir mücadeledir. Bu sorumluluğun bir gereği olarak daha çok çalışmamız, her zamankinden daha kararlı ve güçlü bir duruş içerisinde olmamız gerekmektedir. HDP fikriyatını, politikalarımızı daha çok kişiye daha fazla anlatmamız, iyi anlaşılmamız gerekmektedir. Özellikle elini tutmadığımız, yüreğine dokunmadığımız kadın kalmasın diyorum. Sizlerden bunu özellikle rica ediyorum.

“Tek dertleri, kendi koltuklarıdır, kendi kasalarıdır, şatafatlarıdır”

Sevgili eşbaşkanlarım; tabii ki özel olarak değinmek istediğim başka bir husus daha var. Uzun süreden beridir gerçekleştirdiğimiz halk buluşmalarının başından sonuna kadar organize edilmesi ve yürütülmesinde oldukça büyük bir emek sarf ettiğiniz. Bu nedenle sizleri hem kutluyor hem de üstlendiğiniz sorumluluk ve çok değerli emekleriniz için bir kez daha hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Emeklerinize sağlık, mücadele azminize sağlık! Hep beraber, HDP ailesi olarak bu emeklerinizle partimizi çok daha güçlü bir konuma taşıyacağız.

HDP sadece bir muhalefet partisi değildir, ülkeyi yönetme tahayyülü olan bir partidir. Hem fikriyatı hem de gücü itibariyle buna en yakın parti HDP’dir. Kadınlar bu ülkeyi yönetmeye taliptir ve sonunda da yönetecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu ve kaygısı olmasın. Salgından orman yangınlarına, depremden sel felaketlerine kadar her alanda yaşanan felaket ve yıkımda görüldü ki yönetemeyen bir iktidar, halkı çaresizlikle baş başa bırakan bir yönetim anlayışı var. Tek dertleri, kendi koltuklarıdır, kendi kasalarıdır, şatafatlarıdır.

Kaynakları halka değil, sadece kendi ceplerine ve kirli ihalelerine harcayanlar, halka doğa felaketinden çok daha büyük felaketleri yaşatmaktadırlar. İşte bu soygun ve talan düzenini durdurmanın, halkı çöküş ve krizlerden kurtarmanın yolunu hep birlikte açacağız. Bu siyasi iktidar felaketi karşısında bütün kadınlar olarak gücümüzü birleştirmeli, değişimin öncüsü bizler olmalıyız. Ve olacağız da.

“Demokratik, barışçıl, eşitlikçi ve özgürlükçü bir düzeni biz kadınlar inşa edeceğiz”

Ülkenin bugün için karşı karşıya olduğu en temel sorunlardan biri Kürt sorunudur, iktidarın İmralı’da Sayın Öcalan’a karşı hukuksuzca uyguladığı tecrit politikasıdır. Tecrit, Türkiye’yi kilitlemiştir, halkı da kuşatmıştır. Bu kuşatmayı karşımızdaki çözümsüzlük ve tecrit blokuna karşı çözüm ve barış blokunu daha fazla büyüterek kırabiliriz. Bu, hem demokrasi adalet ve barışın önünü açacak hem de ülkeyi karanlığın, kaosun içine sürükleyen çözümsüzlük ve talan politikalarını durduracaktır. Toplumun tüm kesimleri bu gerçeği çok iyi görmeli ve tecride karşı ortak tavır almalıdır. Kimsenin kuşkusu olmasın ki aydınlık günler ancak ve ancak tecridin kırılması ile mümkündür. Biz kadınlar bu gerçekliğin farkındayız ve bu mücadelemizi daha fazla büyütmeye devam edeceğiz.

HDP; halklar ittifakı, kadın ittifakı, gençlik ittifakı ve demokrasi ittifakıyla açtığı yolda güçlenerek ilerlemektedir. Bu ülkedeki karanlık havayı kadınların ışığı mutlaka aydınlatacaktır. Karanlığı ve talancı zulüm düzenini biz kadınlar mutlaka değiştireceğiz. Demokratik, barışçıl, eşitlikçi ve özgürlükçü bir düzeni biz kadınlar inşa edeceğiz. Kadınlarla değiştireceğiz, kadınlarla başaracağız, kadınlarla kazanacağız! Hepinizi tekrardan saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

 

Paylaşın

IMF İle Bir Anlaşma İmzalandı Mı? Bakanlık açıkladı

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını nedeniyle üye ülkeleri desteklemek amacıyla çıkardığı 650 milyar dolarlık SDR tahsisatından Türkiye’ye düşen payıyla ilgili açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanlığı, açıklamasında “IMF ile bir anlaşma imzalanmamış ya da program ilişkisine girilmemiştir” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / 650 milyar dolarlık tahsisattan Türkiye’nin payına düşen miktarın 6,3 milyar dolar olduğu belirtilen açıklamada ayrıca, “SDR tahsisatı tutarı uluslararası rezervlerimizde yer almakla birlikte, Bakanlığımızın TCMB nezdindeki hesaplarında takip edilecektir” ifadelerine yer verildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, IMF’nin koronavirüs salgını nedeniyle üye ülkeleri desteklemek amacıyla çıkardığı 650 milyar dolarlık SDR tahsisatından Türkiye’ye düşen payıyla ilgili açıklama yaptı. Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle;

“Basın yayın organlarında IMF SDR (Special Drawing Rights – Özel Çekme Hakkı) tahsisatına ilişkin gerçeği yansıtmayan bilgilerin yer aldığı ve tezvirat yapıldığı görülmektedir.

Ülkemiz 1947 yılından bu yana IMF üyesi olup, bahse konu kuruluşta yüzde 0,98 sermaye payına sahiptir.

“Koşulsuz rezerv desteği”

IMF, 23 Ağustos 2021 tarihinde Kovid salgını nedeniyle üye ülkeleri desteklemek amacıyla toplam 650 milyar ABD Doları tutarında SDR tahsisatı, başka bir ifadeyle koşulsuz rezerv desteği sağlamıştır.

SDR tahsisatları üye 190 ülkeye kota payları oranında yapılmaktadır. Örneğin bu son tahsisatla  ABD’ye 112,9 milyar ABD Doları, Almanya’ya 36 milyar ABD Doları, Güney Afrika’ya 4,15 milyar ABD Doları tutarında rezerv imkânı sağlanmıştır. Türkiye’ye ise, IMF’deki kota payına karşılık gelmek üzere 6,3 milyar ABD doları tahsis edilmiştir.

“Tüm üye ülkelerin kullanımına açılmış bir  kaynaktır”

IMF ile bu konuda bir anlaşma imzalanmamış ya da program ilişkisine girilmemiştir. Bu imkân, tüm üye ülkelerin kullanımına açılmış bir  kaynaktır.

SDR tahsisatı tutarı uluslararası rezervlerimizde yer almakla birlikte, Bakanlığımızın TCMB nezdindeki hesaplarında takip edilecektir. SDR tahsisatına ilişkin bilgilere IMF’nin internet sitesinden ulaşılabilmektedir.”

Paylaşın

Fenerbahçe Kadın Futbol Takımı Kuruluyor

Fenerbahçe, “UEFA’nın Avrupa’nın gelişime en açık alanı olarak tespit ettiği, dünyanın birçok ülkesinde yoğun ilgi ile desteklenen, her geçen gün daha da gelişen kadın futbolunda yer alacağımızı ve bu alanda başarı çıtasını daha da yukarılara taşımayı misyon edindiğimizi duyuruyoruz” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi / Fenerbahçe’nin konuya ilişkin yaptığı açıklamanın devamında, “Kulübümüz için; gerek kutsal formamızla mücadelelerinde gerekse tribünlerimizde Kulübümüzün yanında duruşlarıyla tarihimizde eşi benzeri görülmemiş izler bırakan kadınlar, her zaman çok özel ve önemli bir yere sahiptir.” ifadelerine yer verdi.

Fenerbahçe, Kadın Futbol Takımı’nın kurulacağını resmen duyurdu. Fenerbahçe, İşte resmi siteden konuya ilişkin yapılan açıklama şöyle;

“Fenerbahçe Spor Kulübü olarak mücadele ettiğimiz 9 branşta sporun lokomotifi olup, Türk sporunun geleceği için aydın ve başarılı sporcular yetiştirme bilinciyle çıktığımız yolda, ülkemizin değerlerini sahiplenerek ait olduğumuz toplum için katma değer yaratmayı, kadınlar ve kız çocukları için adımlar atmayı görevlerimizden biri olarak kabul ettik.

Şimdi, Fenerbahçe olarak bu bilinç ve yaklaşımla önemli bir adım daha atıyor; UEFA’nın Avrupa’nın gelişime en açık alanı olarak tespit ettiği, dünyanın birçok ülkesinde yoğun ilgi ile desteklenen, her geçen gün daha da gelişen kadın futbolunda yer alacağımızı ve bu alanda başarı çıtasını daha da yukarılara taşımayı misyon edindiğimizi duyuruyoruz.

Kadınlar, her zaman çok özel ve önemli bir yere sahiptir

Haziran ayında yapılan Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantımızda, kongre üyelerimizden aldığımız yetki ile bu önemli adımı hayata geçiren Kulübümüz için; gerek kutsal formamızla mücadelelerinde gerekse tribünlerimizde Kulübümüzün yanında duruşlarıyla tarihimizde eşi benzeri görülmemiş izler bırakan kadınlar, her zaman çok özel ve önemli bir yere sahiptir.

Dünyada bir ilk olarak kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, kadınlar ve kız çocuklarının toplumun her alanında katılımlarının artması için Birleşmiş Milletler’in hayata geçirdiği HeForShe ile güçlerini birleştiren Fenerbahçe Spor Kulübü olarak kadınların her alanda olduğu gibi futbolda da temsil edilmesini destekliyor;

Fenerbahçeli kadınların, geçmişte olduğu gibi gelecekte de tarihe damgalarını vuracaklarına,

Kadın Futbol Takımımızın, Kulübümüzü şampiyonluklarla gururlandıracağına ve gelecek nesillere iyi birer örnek teşkil edeceklerine inanıyoruz.

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ”

Paylaşın