Sıfır Araçlar İçin ÖTV Matrah Limitleri Değiştirildi

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile otomotivde sıfır araçlar için alınacak Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrah limitleri değiştirildi. Matrah güncellemesiyle birlikte ÖTV oranı düşen otomobillere indirim gelecek.

Düzenleme elektrikli araçları da kapsayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararla, motor hacmi 1600 silindiri geçmeyen araçlar için yüzde 45, 50, 80 şeklinde üç farklı dilimde uygulanan ÖTV oranlarına ara kademeler eklendi.

Bloomberg HT’ye göre ÖTV matrahları yüzde 25,9 ile yüzde 34,1 arasında değişen oranlarda güncellendi ve bunun fiyatlara yansımasının yüzde 3,33 ile yüzde 16,67 arasında değişmesi bekleniyor.

Dünya gazetesine konuşan Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, matrah düzenlemesinin olumlu ve olumsuz tarafları olduğunu, satışlara ise sınırlı etki yapacağını belirtti.

Erce, “Bu matrah güncellemesinin ocak ayında yapılması, ekonomik öngörülebilirliğin yanı sıra sektörel öngörülebilirliği sağlamak açısından pozitif” diyerek artışların ihtiyacın gerisinde kaldığını ve sınırlı sayıda modele etkisi olacağını aktardı.

EBS Danışmanlık ise bu değişiklik ile hangi araçların fiyatının ne kadar değişmesinin beklendiğini paylaştı: ÖTV matrahları yüzde 25,9, yüzde 34,1 arası güncellenirken fiyatlara yansıması yüzde 3,33 ve yüzde 16,67 arasında değişiyor. Bu güncellemenin yüksek enflasyon ve kur karşısında erimesinin uzun sürmeyeceği aşikar.

Yine eksik, yarım bir düzenleme oldu. ÖTV uygulamasına getirilen iki yeni dilim dışında bu matrah düzenlemesi ilk çeyreği atlatamaz. Bu oranlar vergi tahsilatını arttırmak, kısa vadeli enflasyon rakamını küçük göstermek dışında uzun ömürlü olmayacak. Matrah dönemsel olarak mutlaka güncellenmeli.

Paylaşın

ABD’den Hipersonik Füze Denemesi Yapan Kuzey Kore’ye Yaptırım

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kuzey Kore’nin hipersonik füze denemesi yapmasının ardından bu ülkeye yönelik yeni yaptırımlar açıkladı. ABD, Kuzey Kore’nin silah ve füze programına ekipman sağlayan 6 Kuzey Koreli ve 1 Rus ile Rusya merkezli 1 firmayı yaptırım listesine aldı.

ABD Hazine Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Rusya ve Çin’den malzeme alarak Kuzey Kore’nin silah programlarına destek vermekle suçlanan 6 Kuzey Kore ve 1 Rusya vatandaşı ile Rusya merkezli 1 firmanın yaptırım listesine alındığı belirtildi.

Söz konusu adımların, Kuzey Kore’nin silah programını ilerletmesini önlemek amacıyla atıldığı bildirilen açıklamada, bu adımların Kuzey Kore’nin Eylül 2021’den bu yana Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ederek yaptığı 6 füze denemesi nedeniyle alındığı vurgulandı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Terör ve Finansal İstihbarattan Sorumlu ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı Brian Nelson ise bu yaptırımlar ile Kuzey Kore’nin denizaşırı ülkelerden silah alışverişinin hedef alındığını belirterek, “Kuzey Kore’nin son dönemde yaptığı denemeler, uluslararası toplumun diplomasi ve silahlardan arınma çağrılarına rağmen Kuzey Kore’nin yasaklı programlarına devam ettiğinin kanıtıdır.” görüşünü paylaştı.

Kuzey Kore’nin füze denemeleri

Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA), ülkede hipersonik füze denemesinin başarıyla gerçekleştiğini duyurdu. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un izlediği denemede, 1000 kilometre mesafedeki sularda hedefi başarıyla vuran hipersonik füze test edildi.

Japonya ve Güney Kore, 11 Ocak’ta Kuzey Kore’nin “balistik olma ihtimali yüksek füze denemesi yaptığını” duyurmuştu. İki ülke, füzenin havada sesten 10 kat daha hızlı hareket ettiğini bildirmişti. Kuzey Kore, 5 Ocak’ta da “hipersonik füzeyi başarıyla denediğini” açıklamıştı. Kuzey Kore, Eylülden bu yana 6 füze denemesi yapmıştı.

Hipersonik füze denemeleri bölge için zorlu bir zamanda geldi. Pekin’deki Kış Olimpiyatları’nın başlamasına üç haftadan biraz daha uzun bir süre var. Ayrıca, Güney Kore’de yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri de yaklaşmakta. Pyongyang geçen hafta, koronavirüs pandemisi ve ABD’yi ifade eden “düşman güçler” nedeniyle Olimpiyatlara sporcu göndermeyeceğini açıklamıştı.

Kuzey Kore’nin en önemli taleplerinden biri, ABD’nin son yıllarda ülke ekonomisini sıkıştıran tüm yaptırımları kaldırması. Washington ise yaptırımların kalkması için Pyongyang’ın önce nükleer silah programından vazgeçmesi gerektiğini söylüyor.

Paylaşın

Sanayi Üretimi Kasım’da Beklentileri Aştı

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, sanayi üretimi aylık yüzde 3,3, yıllık yüzde 11,4 arttı. Bu rakamlar piyasa beklentisinin üzerinde. Ekonomistlerin medyan beklentisi aylık yüzde 0,5, yıllık yüzde 8 artıştı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım 2021 Sanayi Üretim Endeksi verilerini açıkladı.

Buna göre, sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2021 yılı Kasım ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,5, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 12,5 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,0 arttı.

Sanayi üretimi aylık yüzde 3,3 arttı

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2021 yılı Kasım ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 1,6 azalırken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 3,8 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,4 arttı.

Paylaşın

Selahattin Demirtaş’a ‘Siyasi Cesaret Ödülü’

Edirne F Tipi Cezaevi’nde yaklaşık 5 yıldır tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, François Mitterand Enstitüsü tarafından ilk kez verilen “Siyasi Cesaret Ödülüne” layık görüldü.

Paris’te düzenlenen törene, Demirtaş adına ödülü almak için HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy katıldı. Selahattin Demirtaş, ödül törenine gönderdiği mektupta, “Her ne kadar bana veriliyorsa da bu ödülü, cezaevlerindeki tüm HDP’liler adına kabul ediyorum” dedi.

Demirtaş, mektubunda, “Benim için ve milyonlarca Kürt için aslında iki Mitterand var, François Mitterrand ve Danielle Mitterrand. Belleklerimizde iz bırakan, Avrupa değerlerine de büyük katkısı olan her iki değerli şahsiyeti de saygıyla anıyorum. Bilindiği gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Daire ve Büyük Daire kararlarına rağmen halen Edirne Cezaevinde tutulduğum için orada sizlerle birlikte olamıyorum. Bizlerin direnişi, sizlerin desteğiyle, Avrupa değerlerini de aşındıran bu büyük hukuksuzluğun bir gün son bulacağına inanıyorum” ifadeleri yer aldı.

Fransa’nın eski dışişleri bakanı ve Vakıf Başkanı Hubert Védrine ise yaptığı konuşmada, ödülün Demirtaş ve HDP’nin devam eden mücadelesine siyasi ve sembolik bir destek olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

François Mitterrand Enstitüsü’nün Demirtaş’a hitaben yazdığı mektup da ise şunlar yer aldı: “Bu ödül, demokrat insanların en mütevazı amaç çerçevesinde toplanmasıyla faaliyetleri veya eserlerinden dolayı Fransız ya da yabancı kişi veya kuruluşu onurlandırmayı amaçlamaktadır. Ödül jürisi, sizin azminiz, cesaretiniz ve bağlılığınızdan oldukça etkilenmiştir. Bu ödülün, tutukluluğunuzun üstesinden gelmesine, özgürlüğünüze hızlıca yeniden kavuşmanıza, demokrasi ve sosyal adalet için mücadelenizi sürdürmenize yardımcı olmasını umut ediyoruz.”

(Kaynak: MA)

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Günlük Vaka Sayısında Rekor

Kovid 19’da son 24 saatte 77 bin 722 yeni vaka tespit edilirken, 145 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Aşıyla elde edilen sonucu, hatırlatma dozunun önemini, maske ve sosyal mesafenin olayları kontrol altına almadaki etkisini biliyoruz. O halde güç bizde!” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 422 bin 028 test yapılırken, 77 bin 722 yeni vaka tespit edildi. 145 kişi hayatını kaybederken, 42 bin 573 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan açıklama

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Omicron kaynaklı gelişmeler tedirgin edici olmakla birlikte, durumu hayatımızın normal akışı içinde aşabileceğimize kuşku yok. Aşıyla elde edilen sonucu, hatırlatma dozunun önemini, maske ve sosyal mesafenin olayları kontrol altına almadaki etkisini biliyoruz. O halde güç bizde!

Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Osmaniye’yi, Ordu, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Manisa takip etti. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ takip etti.

Paylaşın

İnsanlar Günde Beş Saatini Mobil Uygulamalarda Geçiriyor

Mobil uygulamaların kullanımını takip eden App Annie isimli şirketin yaptığı araştırmaya göre insanlar günde ortalama 4,8 saati mobil telefonlarında geçiriyor. İngiltere’nin medya denetim kurumu Ofcom, 2020 yılında benzer bir oran tespit etmişti, ancak onların verilerine televizyon izleme süresi de dahil edilmişti.

App Annie’nin yaptığı araştırmaya göre insanlar 2021 yılında mobil uygulamalara 170 milyar dolar harcadı, uygulamalar 230 milyar defa indirildi. Araştırma, TikTok’un dünya çapında en çok indirilen uygulama olduğunu, kullanıcıların 2020 yılına kıyasla TikTok’ta yüzde 90 oranında daha fazla vakit geçirdiğini saptadı.

Büyük ekranlar yavaş yavaş yok oluyor

App Annie’nin Genel Müdürü Theodore Krantz, cep telefonların harcanan zaman, indirilen uygulama sayısı ve elde edilen gelir gibi birçok alanda rekor kırdığını söyledi. Krantz, “Büyük ekranlar yavaş yavaş yok oluyor, cep telefonları neredeyse her alanda rekor kırmaya devam ediyor” diye konuştu.

App Annie, 2022 yılında aylık TikTok kullanıcı sayısının 1.5 milyarı aşacağını öngörüyor. Hindistan, Türkiye, ABD, Japonya, Meksika, Singapur ve Kanada’da yapılan çalışma, mobil uygulamalarda geçirilen zamanın ortalama 4 saat 48 dakika olduğunu, bunun 2019 yılına kıyasla yüzde 30 yükseldiğini tespit ediyor.

Brezilya, Endonezya ve Güney Kore’de bu sürenin 5 saati aştığı belirtiliyor. Mobil uygulamalarda geçirilen her 10 dakikadan 7’si TikTok başta olmak üzere sosyal medya, fotoğraf ve video uygulamalarında harcanıyor.

2021 yılında 2 milyon yeni uygulama ve oyun

App Annie’nin çalışmasına göre mobil uygulamalar ekosistemine 2021 yılında 2 milyon yeni uygulama ve oyun eklendi. 100 milyon doların üstünde gelir getiren uygulamaların sayısında ise yüzde 20 artış kaydedildi. Çalışmaya göre Youtube dünyanın en popüler video paylaşım platformu oldu ve 60 ülkede bir milyondan fazla video indirildi. Netflix birçok bölgede ikinci sırada yer aldı.

App Annie, mobil oyunlarda da artış olduğunu, insanların geçtiğimiz yılda indirdikleri oyunlara 116 milyar dolar harcadığını açıkladı. En popüler oyunlar arasında ‘hiper basit’, yani oynaması kolay ve ücretsiz mobil video oyunların olduğunu belirtti. Bazı kullanıcılar bu oyunlarda yoğun şekilde görülen reklamlardan şikayetçi olsa da reklamcılık sektörü 2021’de bu alanda oldukça başarılı oldu ve reklam harcamaları 295 milyar doları aştı.

Sağlık ve ruh sağlığı uygulamaları

App Annie’nin araştırması, pandeminin insanların yaşam alışkanlıklarında değişikliklere yol açtığını saptadı. Örneğin Singapur, Brezilya ve Endonezya başta olmak üzere, dünyanın her yerinde insanlar alışveriş uygulamalarında daha çok vakit geçirmeye başladı. 2021’de alışveriş uygulamalarında toplam 100 milyar saat harcandı.

UberEats gibi yemek ve içecek uygulamalarında harcanan vakit de önceki seneye kıyasla yüzde 50 oranında arttı. İnsanların pandemi sürecinde spor salonlarına gidememesinden dolayı sağlık ve spor uygulamaları da daha sık kullanılmaya başlandı.

Aynı zamanda Headspace ve Calm gibi meditasyon uygulamaları da daha popüler hale geldi. Meditasyon uygulamalarını en çok gençlerin indirdiği, 2021 yılında bu uygulamaların kullanımında yüzde 27 artış olduğu tespit edildi. Çöpçatanlık uygulamalarının kullanımında da 2018 yılına kıyasla yüzde 95 artış belirlendi, bu uygulamalar için 4 milyar dolardan fazla harcama yapıldı.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Babacan’dan Erdoğan’a: Kimi Kandırmaya Çalışıyorsunuz?

DEVA Lideri Babacan, partisinin bugünkü grup toplantısında “Ülkedeki enflasyon artışı nispeten diğer ülkelerin altında kalmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, dünyadaki enflasyon rakamlarını göstererek ““Kimi kandırmaya çalışıyorsunuz?” şeklinde cevap verdi.

Haber Merkezi / Babacan, konuya ilişkin açıklamasının devamında, “G20 ülkelerinde bir Arjantin Türkiye’den yüksek görünüyor, yüzde 51. Türkiye’deki enflasyon yüzde 36 mı? Bağımsız bir araştırma grubu var, onların hesabına göre 80. Grafiğe yüzde 80’i koysak, grafik tavanı deler geçer. Hangi ülkeye göre göreli olarak daha iyiymişiz? Bu ülkenin gerçek enflasyonu, hem G20’de hem de OECD’de en yüksek enflasyondur. Belli ki Beştepe’de enflasyon falan yaşamıyor. Ekmek elden su gölden. Keçiören’deki dairede yaşasaydı, 3-4 komşusu olsaydı, hiç olmazsa girerken çıkarken komşularla karşılaşıp gerçek enflasyonu duyabilirdi.” ifadelerini kullandı.

Babacan, üniversite öğrencisi Enes Kara’nın kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskılar nedeniyle yaşamına son vermesi hakkında açıklamalarda bulundu. “Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman maddi durumu iyi olan ailelerle zayıf olan ailelerin çocukları arasında böylesine bir eşitsizlik oluşmamıştı. Ortada çok büyük bir haksızlık ve adaletsizlik var. Bunun bedelini gençlerimiz ödüyor” diyen Babacan, “Gençler arasındaki en yaygın hissiyat yaşayacak başka bir ülke aramak. Ülkeden kaçamayan içinde olduğu cendereyle baş etmeye çalışıyor. Ağır bir depresyon yaşanıyor. Devlet kendi evlatlarına ağır bir depresyon sunuyor. Türkiye gitmek isteyip gidemeyenlerin ülkesi oldu.” dedi.

“Beğenmedikleri her şey kapatılsın istiyorlar” diyen Babacan, “Ülkedeki hukuk kırıntısının sahibi olarak bir Anayasa Mahkemesi kalmış, onu da kapatalım diyor. Almışlar ellerine bir çekiç, gördükleri her şeyi çivi sanıp saldırıyorlar” ifadelerini kullandı. Babacan, şöyle devam etti: “Çeyrek yüzyıldır koltuğunda oturan krizlerin ortağı Bahçeli’nin yine ortak olduğu bir iktidar bugünün hiçbir sorununu çözemez. Koltuğa sarılan Erdoğan artık hangi sorunu çözebilir. Son 4 yıldır ülke patinajda.”

Enes’in intiharının ardından cemaat ve tarikat yurtlarının kapatılması gerektiğini vurgulayanları hedef alan Babacan, “Gencecik Enes’in ardından şunlar bunlar kapatılsın diyorlar. Bu ülkede kapatmak dışında başka bir çözüm önerisi yok mu? Devletin görevi gençlere kaliteli ve hesaplı yurt imkanı sunmaktır” ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında gündemi değerlendirdi. Babacan şu ifadeleri kullandı:

“Genç bir tıp öğrencisi arkadaşımız Enes Kara canına kıydı. Enes’ten bize, ülkenin gençlerinin sesi niteliğinde son bir mektup ve video kaldı. Enes’in son konuşması mevcut durumun ifşasıydı. Kötü yönetim nedeniyle hayalleri elinden alınan, yarınları ipotek altına alınan gençlerin sistematik bir şekilde dışlandığı bir düzenin ifşasıydı. Kantinde çay içemeyen, kitap almaya harçlığı yetmeyen, arkadaşlarıyla kafede oturamayan gençlerin hapsedildiği hayatın ifşasıydı.

Ülkeyi yönetenler gençlerin sorunlarına kulak kabartmak yerine onlara hakaret ediyorlar. Gençler de çareyi kaçacak ülke aramakta buluyor. Ülkeden kaçamayan, içinde olduğu cendereyle baş etmeye çalışıyor. Bugünkü hükûmet, kendi evlatlarına ağır bir depresyon sunuyor. Size sormak istiyorum: İktidarda bu otokrat ittifak kaldığı sürece başka bir Türkiye mümkün olacak mı?”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’nin ve Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmasını istediği görüntüleri izleten Babacan şunları söyledi:

“Beğenmedikleri her şey kapatılsın istiyorlar. Sürekli ayrıştırma, düşman üretme… Başka bir şey bildikleri yok. Ülkedeki hukuk kırıntısının sahibi olarak bir Anayasa Mahkemesi kalmış, ‘Onu da kapatalım’ diyor. Sağlık çalışanlarının ve vatandaşlarımızın haklarını dile getirenlere de ‘Susturalım’ diyor. Almışlar ellerine bir çekiç, gördükleri her şeyi çivi sanıp saldırıyorlar.

İktidar, gençlerin barınma sorununu çözmelidir. Ucuz ve nitelikli yurtlara erişim sağlanmalıdır. Ayrıca özel yurtların tamamı denetlenmelidir. Devletin görevi, gençlere kaliteli ve hesaplı yurt imkânı sunmaktır. İki lafın başında üniversite sayısını artırmakla övünen hükûmet, üniversiteler için yeterli yurt imkanını niçin hazırlamadığını da izah etmek zorundadır.

“Siz kapatmaktan, yasaklamaktan başka bir şey bilmiyor musunuz?”

Ancak meseleye bunun ötesinde bir yaklaşım, başka türlü bir otoriter yönetime davetiye çıkarmaktır. Biri çıkıp ‘Anayasa Mahkemesini, Tabipler Birliği’ni kapatalım’ diyor; öteki çıkıp ‘Vakıfların, derneklerin yurtları kapatılsın’ diyor. Ya siz kapatmaktan, yasaklamaktan başka bir şey bilmiyor musunuz? Doğru dürüst politikalarla kuralların işlemesini, kurumların iyi çalışmasını sağlayamaz mısınız? İşte biz, bu iki kutup arasındaki sıkışmışlıktan ülkeyi kurtaracağız.

Ortada bariz bir zihniyet ve yaklaşım sorunu var. Dünyada hiçbir fikir yasaklarla yok edilememiştir. Çünkü Enes’in sözlerinden anlıyoruz ki; Enes ailesinden, okulundan, kaldığı yurttan şikayetçi. Enes ülkesinden şikayetçi. Bu ülke ona umut veremedi. Eğer ailesinde, ülkesinde, yurdunda onu dinleyecek birilerini bulsaydı, belki de bu kararı almayabilirdi. Bu yüzden dinlemenin öneminden sıkça bahsediyoruz. Gençleri, arkaik kavgalarla umutsuzluğa mahkûm edemeyiz. Bu kavgalar sorunu çözmüyor. O yüzden biz birbirinin izdüşümü bu iki otoriterliği de reddediyoruz.

Çoğu zaman siyasette gençlere layık görülen de sağa sola bayrak asmak, kongre salonlarında, mitinglerde slogan atmak oldu. Biz ‘Öyle kol-bacak diye ayrım olmaz, gençlik kolları olmayacak, gençler tüm kademelerde olacaklar’ dedik. Gençlerle bir arada olacağız dedik. ‘Beraberce siyaset üreteceğiz, karar alacağız’ dedik. Gençler, partimizin karar mekanizmalarının tam merkezinde yerlerini aldılar. Seçimden seçime hatırlanan, ‘Z kuşağı’ masalları ile kandırılmaya çalışılan, ciddiyetsiz şakalarla, genel geçer vaatlerle gençlerin gündeme gelmesini kabul etmiyoruz. Bizim için gençlerin sorunları bugünün sorunlarıdır. Hiçbir sorunları ertelenemez.

“Gençlere ‘hem su hem söz sizin’ diyeceğiz”

‘Su küçüğün söz büyüğün’ demeyeceğiz. Gençlere ‘Hem su hem söz sizin’ diyeceğiz. ‘Başımıza icat çıkarın’ diyerek tüm girişimcileri destekleyeceğiz. ‘Olmaz öyle saçma şey’ diyenlere inat, gençlerin hür düşüncesinin peşinde koşacağız. Çünkü biz gençlerin kaçmak istediği değil, yaşamak istediği, tüm dünyadan gençlerin ‘3 ay, 6 ay, 1 sene kalsam’ dediği bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Biz, gençlere rağmen veya gençler için değil, gençlerle beraber buradayız.

Ülkenin partili taraflı cumhurbaşkanı son bir haftada enflasyon sorunu için önce ‘köpük’ dedi, sonra ‘müsilaj’ dedi. Bugün de ‘şişkinlik’ demiş. Ne dese tutmuyor. Çünkü ne dese kimse yutmuyor. Hiç boşuna uğraşmasın. Vatandaşlarımız enflasyonun ne olduğunu gayet iyi biliyor. Ben kavramın doğrusunu söyleyeyim. Ülkemiz partili taraflı cumhurbaşkanlığı sistemine geçtikten sonra, ‘kronik yüksek enflasyon’ dönemine girmiştir. O gün bugündür enflasyon çift hanedir. Tek haneye düşürmeleri hayaldir. Allah korusun, bu kafayla ve inatla giderlerse, ülkenin cumhurbaşkanı bilime ve akla her türlü aykırı tezini dayatırsa üç haneli enflasyon rakamları da uzak değildir.”

Babacan, partisinin bugünkü grup toplantısında “Ülkedeki enflasyon artışı nispeten diğer ülkelerin altında kalmıştır” diyen Erdoğan’ı, dünyadaki enflasyon rakamlarını göstererek yanıtladı:

“Kimi kandırmaya çalışıyorsunuz? G20 ülkelerinde bir Arjantin Türkiye’den yüksek görünüyor, yüzde 51. Türkiye’deki enflasyon yüzde 36 mı? Bağımsız bir araştırma grubu var, onların hesabına göre 80. Grafiğe yüzde 80’i koysak, grafik tavanı deler geçer. Hangi ülkeye göre göreli olarak daha iyiymişiz? Bu ülkenin gerçek enflasyonu, hem G20’de hem de OECD’de en yüksek enflasyondur. Belli ki Beştepe’de enflasyon falan yaşamıyor. Ekmek elden su gölden. Keçiören’deki dairede yaşasaydı, 3-4 komşusu olsaydı, hiç olmazsa girerken çıkarken komşularla karşılaşıp gerçek enflasyonu duyabilirdi.

“Ne Şampiyonlar Ligi, ekonomiyi küme düşürdün”

Ekonomiyi batırdı, mahvetti, perişan etti, şimdi de çıkmış ‘Ekonomide Şampiyonlar Ligi’nin parçası olacağız’ demiş. Ne Şampiyonlar Ligi yahu? Ekonomiyi defalarca küme düşürdün. Her yıl bir alt kümeye düşüyoruz. Biz ayrıldıktan, ortak akıl ve istişare terk edildikten, dürüst ve ehil insanlar sistemden çıktıktan sonra ülkenin kredi notu yatırım yapılabilir seviyeden tam 5 kat aşağı indi. 5. bodrumda şu an. İşte tam da bu yüzden, artık bu takıma yepyeni yöneticiler gerekiyor. Bir takımı her yıl beş defa arka arkaya küme düşüren birisini takımın başında tutmazlar, değil mi?”

Paylaşın

AKP’li 3 Belediye Başkanına Hapis Cezası

Şırnak Uludere Belediye Başkanı AKP’li Sait Ürek, Hilal Belediye Başkanı AKP’li Cevher Benek ile bir önceki dönem Şenoba Belediye Başkanlığı görevinde bulunan AKP’li Sabri Babat hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan 3 yıldan 4 yıl 5 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası verildi.

Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Şırnak’ın Uludere Belediyesi ile bu ilçeye bağlı Hilal ve Şenoba belde belediyelerinin ihalelerinde rüşvet alınıp verildiği ve ihalelere fesat karıştırıldığı suçlamasıyla 32 sanık hakkında 2013 yılında açılan davayı karara bağladı. 6 Ocak’ta son duruşması yapılan davada aralarında Şırnak Uludere Belediye Başkanı AKP’li Sait Ürek, Hilal Belediye Başkanı AKP’li Cevher Benek ile bir önceki dönem Şenoba Belediye Başkanlığı görevinde bulunan AKP’li Sabri Babat hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan 3 yıldan 4 yıl 5 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası verildi.

Kardeşiyle birlikte şirket kurmuş

2011 ile 2012 yıllarında yapılan ihalelere ilişkin suçlamaların yer aldığı iddianame ve bilirkişi raporlarının ayrıntıları da mahkeme kararıyla ortaya çıktı. Kararda yer alan tespitlere göre şu anda Uludere Belediye Başkanlığını yürüten Sait Ürek, 2012 yılında AKP Uludere İlçe Başkan Yardımcılığı görevinde bulunduğu dönemde Şenoba ile Hilal belde belediyelerinin kanalizasyon yapımı, kanalizasyon için inşaat malzemesi alımı, yol, duvar ve sulama kanalları yapım işi ihalelerine fesat karıştırdı. Sait Ürek’in, kardeşi Hüseyin Ürek ile birlikte kurduğu şirketle ihalelere girdiği, aynı zamanda Mustafa Ürek ve Hasan Ürek kardeşlerin kurduğu diğer şirketle birlikte hareket ettiği ve rekabet ortamını engellediği tespit edildi. Bu şekilde TCK’nın 235. maddesinde tanımlanan ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği hükmüne varılan Sait Ürek hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.

Rüşvet almak suçundan da hapis cezası

2009 yılından bu yana Hilal Belediye Başkanlığını yürüten Cevher Benek de, belediyenin içme suyu şebeke yapım ile kanalizasyon yapım ihalelerine fesat karıştırmakla suçlandı. Benek, ihaleye katılmak isteyen veya katılan kişilerin ihale şartlarını ve özellikle fiyatı etkilemek için aralarında açık veya gizli anlaşma yapmak suretiyle üzerine atılı ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği gerekçesiyle 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Benek hakkında ayrıca, sanıklardan birinden rüşvet almak suçundan da 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi.

İçişleri Bakanlığına bildirim yapılacak

Mahkeme kararında ayrıca şu anda belediye başkanlıkları devam eden Sait Ürek ve Cevher Benek hakkında mahkumiyet kararlarının kesinleşmesi beklenmeksizin görevden alınmaları için İçişleri Bakanlığına bildirimde bulunulmasına karar verildi. Öte yandan 2007 ile 2019 yılları arasında Şenoba beldesinin belediye başkanlığını yapan Sabri Babat hakkında ise, ihale yetkisi olduğu belediyenin kanalizasyon yapım işlerine ilişkin açılan ihalelere fesat karıştırma suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına hükmedildi.

(DW Türkçe/Eray Görgülü)

Paylaşın

Kuzey Kore’den Üçüncü ‘Hipersonik Füze’ Denemesi

Kuzey Kore, bir hipersonik füze denemesi daha yaptığını açıkladı. Ülke Eylül ayında ilk hipersonik füze denemesini yaptığını duyurmuş, ardından geçen hafta başka bir fırlatma gerçekleştirdiğini açıklamıştı.

Kuzey Kore medyasına göre dün gerçekleştirilen fırlatma, bin kilometre uzaklıkta bulunan açık sulardaki hedefi vurmadan önce, başarılı şekilde manevra yaptı.

Kuzey Kore devleti haber ajansı KCNA, füzenin “üstün manevra kabiliyetinin” son denemeyle doğrulandığını söyledi.

ABD de dâhil olmak üzere altı ülke, Kuzey Kore’nin 5 Ocak’taki fırlatmasını kınayan ve onu bölgeye yönelik “istikrarsızlaştırıcı eylemlerini” durdurmaya çağıran ortak bir bildiri yayımlamıştı.

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ise daha önce, yeni yılda ülkesinin savunma kapasitesini geliştirmeye devam edeceğini söylemişti.

Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına göre, Kuzey Kore’nin balistik ve nükleer füze denemeleri gerçekleştirmesi yasak. Peki, hipersonik füze denemeleri neden tehlikeli?

Büyük ölçüde öngörülebilir bir parabol içinde hareket ederek müdahaleye karşı savunmasız hale gelen balistik füzelerin aksine, hipersonik silahlar yanal olarak, dünya yüzeyine yakın bir şekilde hareket edebiliyor ve daha kısa sürede hedefi vurabiliyor.

Ayrıca, hipersonik füzeler ses hızının beş katından fazlasına, yani yaklaşık 6.200 km/sa hıza ulaşabilir. Dolayısıyla onları izlemek ve engellemek daha zor.

BBC’nin Güvenlik Muhabiri Frank Gardner’a göre, bu hipersonik füzelerin endişe verici olmasının bir sebebi de konvansiyonel yüksek patlayıcı başlık mı yoksa nükleer bir savaş başlığı mı taşıdıkları tahmin edilemiyor.

Kuzey Kore hipersonik füzeler geliştiren, ABD ve Çin dahil az sayıdaki ülkelerden biri.

Kuzey Kore Risk Grubu CEO’su Chad O’Carroll Reuters’a ülke lideri Kim Jong Un’un muhtemelen gayri resmi olarak başka denemeler de gerçekleştirdiğini söyledi.

Ancak O’Carroll, haberlerin yayımlanmasından anlaşıldığına göre Kim Jong Un’un denemelerle kişisel olarak ilişkili olmaktan çekinmediğini, ABD’nin bunu görmesinden rahatsız olmadığını belirtti.

Daha önce Kuzey Kore’nin silah testlerini sonlandırması için ABD ile BM’den uyarı ve yaptırımlar gelmiş, fakat şimdiye kadar Kim Jong Un bunları önemsememişti.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Kazakistan’daki Protestolarda Gözaltına Alınanların Sayısı 12 Bini Aştı

Kazakistan’da geçen hafta başlayan halk protestolarında gözaltına alınanların sayısının bin 678 kişi artarak 12 bine ulaştığı açıklandı. Gösterilerde en az 164 kişinin hayatını kaybettiği bilgisi daha önce paylaşılmıştı.

Euronews’ta yer alan habere göre; Olayların en yoğun yaşandığı, ülkenin en büyük şehri Almatı’da ayrıca ‘kitlesel huzursuzluk ve kolluk kuvvetlerine yönelik saldırılarla’ ilgili 300’den fazla ceza soruşturması açıldığı da belirtildi.

Petrol ve doğal gaz zengini 19 milyonluk Orta Asya ülkesinde sene başında zamlanan akaryakıt fiyatları halkın sokaklara dökülmesine neden oldu. Ülkenin batısından hızla geneline yayılan olaylar sonrası hükümet geri adım atarak zamları düşürdü. Protestoların devam etmesi üzerine ise yönetim istifasını verdi.

Ülkenin eski lideri Nursultan Nazarbayev, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanlığı görevinden alındı. Bu adımlara rağmen olayların sürmesi üzerine Cumhurbaşkanı Cömert Tokayev OHAL ilan ederken, huzursuzluktan “dış destekli teröristleri” sorumlu tuttu.

Tokayev ayrıca altı eski Sovyet Cumhuriyeti’nden oluşan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nden yardım istedi. Rusya’nın liderliğindeki örgüt, Kazakistan’a 2 bin 500 asker gönderdi.

Kazak Cumhurbaşkanı kısa süre önce yaptığı açıklamasında ise ülkede durumun istikrara kavuştuğunu, bu sebeple görevini tamamlayan örgütün askerlerini bu hafta geri çekmeye başlayacağını söyledi.

Paylaşın