Hem Cumhur İttifakı Hem De İYİ Parti CHP’nin Zaafına Oynuyor

Evrensel yazarı İhsan Çaralan, 12 Ocak’ta AKP, CHP, MHP ve İyi Partinin TBMM grup başkan vekilleri bir araya gelerek yayımladıkları Kazakistan Bildirisi, İYİ Parti’nin HDP Milletvekili Semra Güzel’in dokunulmazlık fezlekesine ilişkin tutumu ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in HDP’li Semra Güzel’in dokunulmazlık fezlekesine “evet” diyecekleri yönündeki açıklamasını değerlendiren Çaralan, “Hem Cumhur İttifakı hem de İyi Parti, CHP’nin yumuşak karnı olan Kürt sorunu karşısındaki tutumu üstünden “HDP’yle mesafesi”ne oynarken “terör konusu”ndaki zaafı okşanarak da CHP’nin yığınların siyasete müdahalesinin önüne barikat olması için teşvik etmektedirler. Böylece, siyasetin bir laf yarışı olmaktan çıkıp sahada karşılığı olan bir mücadeleye dönüşmesinin önünü kesmede CHP’nin zaafları kullanılmaktadır. Ki, süreç ilerledikçe İyi Partinin Milet İttifakına ayar verme rolü daha açıkça görülür hale gelmektedir” dedi.

“Açıkça anlaşıldığı gibi dört parti, Kazakistan’daki halk isyanını “İnsan hayatını tehlikeye atan, kamu düzenini bozan ve mala zarar veren şiddet eylemleri” olarak gördüklerini söylüyor” değerlendirmesinde bulunan Çaralan, “ Peki bu dört partinin ağız birliği ederek “İnsan hayatını tehlikeye  atan, mala zarar veren eylemciler” olarak ilan ettiği isyancılar ne istiyordu? diye sordu.

Çaralan, “Özetle isyancılar “30 yıldan fazla bir zamandan beri ülkeyi yöneten Nazarbayev ailesinin ülkeyi babaların çiftliği gibi yönetip kendileri ve yakınlarının milyar dolarlarla ifade edilen servetler edinmesi”ne karşı “Halkı işsizliğe ve yoksulluğa mahkum eden rejime son verilmesi”ni, “Yapılan fahiş zamların geri alınması”nı, “93 Anayasa’sına geri dönülmesi”ni, “Sendika ve parti kurma hakkının tanınması”nı, “Halka yönelik baskılara son verilmesi”ni, yani özetle Kazakistan’daki tek adam rejimine karşı demokratik bir Kazakistan istiyorlardı! İsyanın tüm ülkeye yayılması karşısında Tokayev, “Hükümetin istifa ettiğini, zamların da geri alınacağını” duyurdu. Ancak isyancılar Nazarbayev ve Tokayev’in de istifa etmelerini ve diğer taleplerinin de karşılanmasını istiyordu. Ne var ki Tokayev, isyancıların taleplerini karşılamak yerine Kazakistan’a diğer ülkelerden gelen 20 bin silahlı yabancı teröristin girdiğini iddia ederek Rusya’yı yardıma çağırdı” anımsatmasında bulundu.

“Kazakistan tutumunun Meclisteki dört parti böyle bir rejime her tür desteği vermeye hazır olduğunu açıklıyor” tespitinde bulunan Çaralan, “ Burada ister istemez akla; Kazakistan halkının bu en haklı talepleri için isyanını, kendileri için de bir tehdit olarak algılayan Bahçeli geliyor. Çünkü Bahçeli, Kazakistan’daki isyanın zirve yaptığı günlerde, ülkedeki “Sokağa dökülme” tartışmasını da bahane edip Millet İttifakını da hedefe koyarak, “Kazakistan bitinizi mi kanlandırdı; Türkiye’den Kazakistan mı çıkarmak istiyorsunuz?” diye sormuştu. Tabii burada akla sadece Bahçeli’nin sorusu değil, “CHP ve İYİP’in bildiriye Bahçeli’nin bu sorusuna yanıt olarak mı imza attılar?” sorusu da geliyor. Çünkü bu bildiriye imza atarak bu partiler Bahçeli’yi çok rahatlatmış olmalı! Tabii aynı zamanda “Sokağa dökülme bizim kitabımızda yok” diyen Kılıçdaroğlu’nu da rahatlatmış olmalılar” dedi.

Çaralan’ın Evrensel’de yayımlanan yazısının bir kısmı şu şekilde:

İYİ Parti, Millet İttifakı’na ayar vermeye devam ediyor

AKP ve MHP, son günlerde HDP Milletvekili Semra Güzel’in PKK’li Volkan Bora ile 5 yıl önce, “çözüm süreci”nde çekilmiş fotoğrafları üstünde tepiniyor. Nitekim bu tepinme Semra Güzel’in milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırlanıp Meclise gönderilmesine kadar geldi.

Büyük olasılıkla da AKP ve MHP tezkereyi Semra Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis Genel Kuruluna getirecekler. Tabii sadece AKP ve MHP de değil İyi Partililer de el ovuşturarak Semra Güzel’in fezlekesini bekliyorlar.

Nitekim İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gazetecilerin sorusu üzerine; “Semra Güzel isimli milletvekilinin bir fezlekesi gelecek. Bildiğim kadarıyla ‘evet’ oyu verecek arkadaşlarımız. İYİ Partinin tutumu her zaman teröre yataklık, iltisak gibi konularda açık ve nettir” derken AKP ve MHP’lilerden bile heyecanlı olduğu Akşener’in sesine yansıyordu!

Böylece, daha AKP ve MHP’nin fezlekeyi Meclise getirip getirmeyeceği bile kesinleşmemişken İyi Parti çoktan kararını vermekle de kalmamış, bu kararı kamuoyuyla paylaşmakta da bir beis görmemişti.

Tabi Akşener, ortağı CHP’nin ne diyeceğini de umursamamıştı! Belki de Akşener, CHP içinde bir tartışma yaratmayı da amaçlayarak bu açıklamayı önceden yapmayı tercih etmişti!

Yani Akşener, “Biz tutumumuzu söyledik. Şimdi CHP düşünsün!” demiş olmaktadır.

Hem Cumhur İttifakı hem de İyi Parti, CHP’nin yumuşak karnı olan Kürt sorunu karşısındaki tutumu üstünden “HDP’yle mesafesi”ne oynarken “terör konusu”ndaki zaafı okşanarak da CHP’nin yığınların siyasete müdahalesinin önüne barikat olması için teşvik etmektedirler. Böylece, siyasetin bir laf yarışı olmaktan çıkıp sahada karşılığı olan bir mücadeleye dönüşmesinin önünü kesmede CHP’nin zaafları kullanılmaktadır. Ki, süreç ilerledikçe İyi Partinin Milet İttifakına ayar verme rolü daha açıkça görülür hale gelmektedir.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Anayasa Değişikliği Rafa Kalktı, Seçim Yasası Da Sallantıda

Gazeteci Murat Yetkin, “Anayasa değişikliği rafa kalktı, seçim yasası da sallantıda” balıklı yazısında, AK Parti ve MHP’nin kendi taslak çalışmalarını yaptığı anayasa değişikliğinin rafa kalktığını, Bahçeli’nin gündeminde olan seçim yasası değişikliği ise TBMM’ye getirilmesinin geciktikçe sallantıya girdiğini ifade etti.

Murat Yetkin, “Güvenilir kaynaklara göre, AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakının cumhurbaşkanlığı seçiminden önce anayasa değişikliğine gitme planları fiilen rafa kaldırılıyor. Gerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gerekse MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gündeminde olan seçim yasası değişikliği ise TBMM’ye getirilmesi geciktikçe sallantıya giriyor” dedi.

Murat Yetkin, seçim barajını yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürecek seçim yasasının ekim ayında Meclis’e getirileceği söylenmesine karşın bu konuda da henüz bir gelişme olmadığını hatırlattığı ‘yetkinreport.com’daki köşesinde şu noktalara dikkat çekti.

“Seçim, Erdoğan ve Bahçeli’nin defalarca söylediği gibi zamanında yapılacaksa 18 Haziran 2023’te yapılması gerekiyor. Anayasanın 67’inci maddesiyse ‘Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz’ diyor. Bunun anlamı, yine de erken seçim yapılamayacağı değil, ancak yapılırsa seçim yasası değişikliğinin uygulanamayacağı. Dolayısıyla iktidar eğer yeni bir seçim yasası çıkarıp uygulamak istiyorsa 18 Haziran’dan bir gün öncesinden bir yıl önce, yani 17 Haziran 2022’de yürürlüğe girmesi gerekiyor.”

Bu noktada Anayasa Mahkemesi’ne başvuru ihtimalinin hesaba katılması gerektiğine dikkat çeken Yetkin “Eğer CHP Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yaparsa bu takvim fena halde şaşabilir. Özellikle MHP açısından önem taşıyan barajın yüzde 7’ye indirilmesi bakımından” diye yazdı.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

İYİ Partili Başkanlardan Akşener’e: Adaylığınızı Bekliyoruz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin 19 ilçe belediye başkanı ile bir araya geldi. Belediye başkanları Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olması gerektiğini söylerken, bazı belediye başkanları da Akşener’in aday olması gerektiğini dile getirdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin 19 ilçe belediye başkanı ile bir araya geldi. Toplantıda Cumhurbaşkanlığı adaylığı da konuşuldu.

Habertürk’ün haberine göre, başkanların bir kısmı Ekrem İmamoğlu bir kısmı ise Mansur Yavaş’ın adaylığı halinde yarışı kazanabileceğini kaydetti. Bazı belediye başkanları Akşener’in aday olmasını beklediklerini söyledi. Akşener ise, “Mesele ben meselesi değil, mesele Türkiye” dedi.

Belediyelerin çalışmaları, ihtiyaçları ve önümüzdeki seçimler masaya yatırıldı. Bazı belediye başkanları yaşadıkları ve dile getirilmesini bekledikleri sorunları iletti. Yaklaşık 4 saat süren toplantıda İYİ Parti lideri uzun uzun notlar aldı.

İletilen sorunlardan biri de asgari ücrete ilişkin oldu. Bazı belediye başkanları asgari ücretin yüzde 50 oranında arttırıldığını ancak gelirlerinin o oranda artmadığını söyledi.

‘Kavgadan uzak durun’

Önümüzdeki seçimler de toplantının önemli başlıklarından biriydi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral
Akşener başkanlara “sahada olun, milletin sorunlarını çözün ve kavgadan uzak durun” talimatı verdi. Seçim sürecinin sert bir iklimde geçeceğini kaydetti.

İmamoğlu ve Yavaş tespiti

Toplantıda Cumhurbaşkanlığı seçimleri de görüşüldü. Meral Akşener, kim olursa olsun Millet İttifakı adayının 13. Cumhurbaşkanı söyledi. Söz alan belediye başkanları kendi bölgelerindeki genel kanaatleri iletti. Başkanların bir kısmı Mansur Yavaş bir kısmı ise Ekrem İmamoğlu’nun aday olması halinde cumhurbaşkanlığını kazanabileceğini belirtti.

‘Sizin adaylığınızı bekliyoruz’

Bazı belediye başkanları ise, Meral Akşener’e “Sizin adaylığınızı bekliyoruz” dedi. Ancak Akşener, bir kez daha başbakanlığı işaret etti. Aday olmayacağını belirten İYİ Parti lideri, “Mesel ben meselesi değil. mesele Türkiye. Yorulmuş bir hükümet var. Türkiye’nin normalleşmesi lazım. Bunu kırıp dökmeden parlamenter sisteme geçirecek bir cumhurbaşkanı adayı ile gerçekleştirebiliriz” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Süper Lig’de 22. Haftanın Hakemleri Belli Oldu

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Süper Lig’de 22. Hafta karşılaşmalarını yönetecek hakemleri açıkladı. Buna göre, ligin zirvesini ilgilendiren Trabzonspor – Giresunspor maçında Alper Ulusoy düdük çalacak.

Haber Merkezi / Yine ligde üst sıraları ilgilendiren Fenerbahçe – Altay karşılaşmasını Hüseyin Göçek, Galatasaray – Kasımpaşa maçını Tugay Kaan Numanoğlu, Karagümrük – Beşiktaş karşılaşmasını ise Halil Umut Meler yönetecek.

İşte Süper Lig’de 22. haftanın maçlarını yönetecek hakemler:

18 Ocak Salı

17:00 Gaziantep FK – Yeni Malatyaspor: Ümit Öztürk

20:00 Konyaspor – Adana Demirspor: Yasin Kol

20:00 Karagümrük – Beşiktaş: Halil Umut Meler

19 Ocak Çarşamba

17:00 Çaykur Rizespor – Antalyaspor: Yaşar Kemal Uğurlu

17:00 Göztepe – Sivasspor: Suat Arslanboğa

17:00 Kayserispor – Başakşehir: Mete Kalkavan

20:00 Fenerbahçe – Altay: Hüseyin Göçek

20:00 Trabzonspor – Giresunspor: Alper Ulusoy

20 Ocak Perşembe

17:00 Alanyaspor – Hatayspor: Bahattin Şimşek

20:00 Galatasaray – Kasımpaşa: Tugay Kaan Numanoğlu

Paylaşın

Dünyanın En Zengin 10 Kişisinin Serveti Salgında İki Katına Çıktı

Yardım kuruluşu Oxfam’a göre, pandemi dünyanın en zenginlerini çok daha zengin ederken daha fazla insanın yoksulluğa itilmesine neden oldu. Dünyanın en zengin 10 erkeğinin toplam servetleri Mart 2020’den bu yana iki katına çıktı.

Oxfam’ın, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nun açılışında düzenli olarak yayımladığı küresel eşitsizlik odaklı “Eşitsizlik Öldürür” raporuna göre, dünyanın en yoksullarının gelirindeki düşüş, her gün 21 bin kişinin ölümüne sebep oldu.

Oxfam CEO’su Danny Sriskandarajah, yardım kuruluşunun ekonomik, ticari ve siyasi elitlerin dikkatini çekmek için raporu her yıl Davos ile aynı zamana denk gelecek şekilde paylaştığını söyledi.

Sriskandarajah, bu yılki bulgularla ilgili şunları söyledi:

“Bu yıl olanlar ölçeğin dışında. Pandemi sırasında neredeyse her gün yeni bir milyarder yaratıldı. Bu sırada dünya nüfusunun yüzde 99’unun durumu karantinalar, uluslararası ticaretteki düşüş ve uluslararası turizmdeki yavaşlama gibi nedenlerle daha da kötüleşti ve bunun sonucunda 160 milyon insan daha yoksulluğa itildi. Ekonomik sistemimizde derin çatlaklar var.”

Yardım kuruluşunun aktardığı Forbes verilerine göre dünyanın en zengin 10 erkeği; Elon Musk, Jeff Bezos, Bernard Arnault ve ailesi, Bill Gates, Larry Ellison, Larry Page, Sergey Brin, Mark Zuckerberg, Steve Ballmer ve Warren Buffet.

10 erkeğin servetleri pandemi döneminde 700 milyar dolardan 1,5 trilyon dolara yükseldi ancak servetlerin artış oranları kişiden kişiye değişiyor. Örneğin Musk’ın serveti aynı sürede, yüzde 1000’den fazla büyürken, Gates’in serveti yaklaşık yüzde 30 arttı.

“Kovid’den en çok etnik azınlıklar etkilendi”

Oxfam’ın raporunda, sağlık hizmetlerine erişim eksikliği, açlık, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve iklim krizinin her dört saniyede bir ölüme katkıda bulunduğu belirtiliyor.

Rapora göre pandemi döneminde günlük 5,50 dolardan az gelir kazanan kişi sayısı 160 milyon arttı.

Dünya Bankası, üst ve orta gelirli ülkelerde yoksulluk ölçüsü olarak günde 5,50 dolar gelir seviyesini kullanıyor.

Raporda öne çıkan diğer bazı notlar şöyle:

  • Salgın, gelişmekte olan ülkeleri, ulusal borçları arttıkça sosyal harcamalarını kısmaya zorluyor
  • Cinsiyet eşitlsizliği pandemi sırasında derinleşti: Çalışan kadınların sayısını 2019’a kıyasla 13 milyon azaldı ve bir daha okula dönmeme riskiyle karşı karşıya kalan kız çocuklarının sayısı 20 milyona çıktı.
  • İngiltere’de yaşayan Bangladeşliler ve ABD’nin siyah nüfusu da dahil olmak üzere, Kovid’den en çok etnik azınlık grupları etkilendi

Sriskandarajah, “Küresel bir kriz sırasında bile, adil olmayan ekonomik sistemimiz en zenginler için göz kamaştırıcı derecede beklenmedik fırsatlar sunmayı başarıyor ancak en yoksulları koruyamıyor” dedi.

Sriskandarajah, sermaye ve servete daha yüksek vergiler getirilmesini, bu vergi gelirlerinin “kaliteli evrensel sağlık ve herkes için sosyal korumaya” harcanması gerektiğini söylüyor.

Oxfam ayrıca, daha geniş üretim ve daha hızlı dağıtım sağlamak için Kovid 19 aşılarının fikri mülkiyet haklarından feragat edilmesi çağrısında bulunuyor.

Dünya Bankası Başkanı David Malpass, artan küresel eşitsizlik konusundaki endişelerini dile getirerek, enflasyonun etkisini ve bununla mücadeleye yönelik tedbirlerin daha fakir ülkelere daha fazla zarar vereceğini savunmuştu. Malpass, “Daha zayıf ülkelerin görünümü daha da gerileyecek” demişti.

Oxfam bu verileri nasıl elde ediyor?

Oxfam’ın raporu, Forbes Milyarderler Listesi’nden ve 2000 yılından bu yana küresel servetin dağılımını gösteren yıllık Credit Suisse Global Wealth raporundan alınan verilere dayanıyor.

Forbes anketi, bir kişinin “sahip olduğu” serveti belirlemek için kişinin varlıklarının, özellikle mülk ve arazisinin, eksi borçlarının değerini kullanıyor. Veriler ücretleri veya gelirleri içermiyor.

Oxfam metodolojisi geçmişte eleştirilmişti çünkü yüksek borcu olan ancak örneğin gelecekte yüksek kazanç potansiyeli olan bir öğrenci, kullanılan kriterlere göre yoksul olarak kabul ediliyordu.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Kovid 19’da Haftalık Vaka Sayıları Açıklandı: Bingöl, İstanbul, Eskişehir Zirvede

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 10 ilin Bingöl, İstanbul, Eskişehir, Muğla, Gümüşhane, Kırklareli, İzmir, Yalova, Ankara ve Karabük olduğunu açıkladı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından, il bazında her 100 bin nüfusa karşılık gelen COVID-19 vaka sayılarının yer aldığı haritayı paylaştı. Bakanlığın 1-7 Ocak verilerine göre, her 100 bin kişideki vaka sayısı İstanbul’da 1222,37, Ankara’da 386,15, İzmir’de 574,85 oldu.

Önceki hafta: Her 100 bin kişide görülen vaka sayısı, 25-31 Aralık 2021’de İstanbul’da 663,69, Ankara’da 184,29, İzmir’de 323,30 olarak kayda geçmişti.

En çok artan 10 il

Bakan Koca, vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 10 ilin Bingöl, İstanbul, Eskişehir, Muğla, Gümüşhane, Kırklareli, İzmir, Yalova, Ankara ve Karabük olduğunu belirtti.

İllere göre 1-7 Aralık’ta her 100 bin nüfusta görülen COVID-19 vaka sayıları yüksekten düşüğe şöyle sıralandı:

Eskişehir (1359,54), İstanbul (1222,37), Kırklareli (843,43), Bingöl (705,9), Çanakkale (609,55), Muğla (605,33), İzmir (574,85), Bilecik (551,4), Tekirdağ (547,61), Gümüşhane (532,1), Edirne (527,51), Yalova (519,83), Kocaeli (511,65), Giresun (450,39), Trabzon (447,59), Balıkesir (437,8), Ankara (386,15), Bolu (384,37), Ordu (381,53), Rize (378,38), Aydın (354,84), Bursa (333,54), Sakarya (324,75), Düzce (324,25), Karabük (295,96), Denizli (294,26), Samsun (283,39), Manisa (278,23), Mersin (233,79), Burdur (230,63), Kütahya (226,12), Bartın (218,62), Zonguldak (213,46), Artvin (212,98), Isparta (208,49), Sinop (204,19), Adana (198,65), Amasya (195,53), Tokat (193,19), Kastamonu (190,77), Çorum (175,43), Uşak (149,42), Nevşehir (146,9), Tunceli (143,81), Kırşehir (139,89), Osmaniye (123,05), Kırıkkale (122,71), Hatay (116,31), Yozgat (101,41), Afyonkarahisar (100,15), Aksaray (99,52), Kayseri (98,42), Çankırı (96,66), Siirt (94,54), Antalya (90,61), Niğde (88,93), Erzincan (87,02), Erzurum (84,53), Konya (83,11), Karaman (74,93), Elazığ (68,37), Sivas (66,36), Diyarbakır (49,62), Bayburt (48,83), Kilis (42,02), Iğdır (41,73), Kahramanmaraş (40,83), Gaziantep (39,55), Batman (35,95), Kars (26,32), Malatya (25,68), Mardin (21,64), Şanlıurfa (19,81), Ardahan (19,76), Şırnak (18,97), Bitlis (18,8), Adıyaman (16,92), Muş (13,62), Ağrı (12,33), Hakkari (6,77), Van (4,7).

Paylaşın

Akşener’den Erdoğan’a Dikkat Çeken Gönderme

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Müstakbel muhalefet partisi genel başkanı konuşmuş” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sosyal medya hesabından Sabah gazetesinde bulunan ‘Tüm sıkıntıları biz çözeriz’ başlıklı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerinin yer aldığı haberi alıntıladı.

Akşener, alıntıladığı gönderiye “Müstakbel muhalefet partisi genel başkanı konuşmuş. Ne diyelim, Allah tamamına erdirsin…” yazdı.

İYİ Parti Lideri Akşener’in paylaşımı şu şekilde:

Erdoğan’ın Aydın programı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın’da ilk olarak Söke ilçesindeki kağıt fabrikasının açılışını gerçekleştirdi.

Ardından merkez ilçe Efeler’e geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kent Meydanı’nda düzenlenen törende Çine Gökbel Barajı, 4 bin 398 kişilik öğrenci yurdu, Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi ek hizmet binası ile Aydın’da yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılışını yaptı.

Erdoğan, açılış sonrasında Aydın Valiliği’ni ziyaret etti. Vali Hüseyin Aksoy’dan brifing alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Adnan Menderes Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek olan AK Parti Aydın İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılmak üzere valilikten ayrıldı. Erdoğan, ardından, il danışma toplantısına katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca, Aydın’ın Koçarlı ilçesinde yapımı tamamlanan Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cemevi başkanları ile çeşitli köylerin mahalle muhtarları teşekkür ziyaretinde bulundu.

Paylaşın

Galatasaray, Torrent’le Çıktığı İlk Maçta Kazanamadı

Süper Lig’in 21. haftasında Galatasaray ile Hatayspor karşı karşıya geldi. Galatasaray, 6 gol, 2 penaltı ve 1 kırmızı kartın çıktığı maçta Hatayspor’a 4-2 mağlup oldu. Bu sonucun ardından Glatasaray 27 puanda kaldı. Hatayspor ise puanını 35’e yükseltti.

Haber Merkezi / Ev sahibine galibiyeti getiren goller Diouf (43′-pen.), Kamara (62′) ve Saba’dan (79′-90′) gelirken Galatasaray’ın gollerini Emre Kılınç (23′) ve Kerem Aktürkoğlu (45+7) kaydetti. Galatasaray’da Taylan Antalyalı, 82. dakikada gördüğü direkt kırmızı kart ile oyun dışında kaldı.

Galatasaray, gelecek hafta Kasımpaşa’ya konuk olacak. Hatayspor ise Alanyaspor deplasmanına çıkacak.

Goller;

23. dakikada Galatasaray, Emre Kılınç’ın golü ile maçta gol perdesini açtı. Patrick Van Aanholt’un sol kanatta yerden ceza alanına gönderdiği ortasına hareketlenen Emre Kılınç’ın, hafif sağ çaprazdan gelişine yaptığı vuruşta meşin yuvarlak Hatay kalecisi Abdullah Yiğiter’in yanından ağlarla buluştu.

42. dakikada Alpaslan Öztürk’ün, Mohammed Kamara’ya ceza alanı içinde yaptığı kontrolsüz müdahale sonrasında hakem Erkan Özdamar, VAR uyarısıyla pozisyonu izleyerek penaltı noktasını gösterdi. 43. dakikada Hatayspor, Mame Diouf’un golü ile maçta eşitliği yakaladı. Kazanılan penaltı vuruşu için topun başına geçen Mame Diouf, şutunu attı ve kaleci İsmail Çipe ve topu ayrı köşelere göndererek meşin yuvarlağı ağlara gönderdi.

45. dakikada Galatasaray, Kerem Aktürkoğlu’nun harika frikik golüyle maçta tekrar öne geçti. Ceza sahası dışında kaleyi karşıdan gören bir noktadan kazanılan serbest vuruşu kullanan Kerem Aktürkoğlu’nun, doğrudan kaleye gönderdiği şutunda meşin yuvarlak Abdullah Yiğiter’in müdahalesi yeterli olmayınca köşede ağlarla buluştu.

62. dakikada Hatayspor, Mohammed Kamara’nın golü ile maçta tekrar eşitliği yakaladı. Dylan Saint-Louis’nin sağ kanatta yerden ceza alanına gönderdiği ortasına hareketlenen Mohammed Kamara, İsmail Çipe’yi geçen topa altıpas içinde dokunarak meşin yuvarlağı ağlara yolladı.

79. dakikada Hatayspor, Saba Lobjanidze’nin golü ile maçta öne geçti. Mahmoud Kahraba’nın pasıyla ceza sahası içinde buluşan Lobjanidze, İsmail Çipe’yi avlamayı başardı ve takımını 3-2 öne geçirdi.

82. dakikada Galatasaray 10 kişi kaldı! İki takım oyuncuları arasında yaşanan tartışma sonrasında hakem Erkan Özdamar tarafından Ruben Ribeiro sarı kartla, Taylan Antalyalı ise direkt kırmızı kartla cezalandırıldı. 90’da bir kez daha sahneye çıkan Saba Lobjanidze’nin hızlı hücumdan gelen golü ile Hatayspor son noktayı koydu ve seyircisi önünde 4-2 kazandı.

Paylaşın

Ekonomi Uzmanları: Enflasyon Daha da Yükselecek

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 3 Ocak’ta açıkladığı verilere göre, Aralık ayı enflasyonu bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 36’dan fazla artış gösterdi. Bu, enflasyonda son 19 yılın en yüksek seviyesi. VOA Türkçe’ye konuşan ekonomi uzmanları önümüzdeki birkaç ayda enflasyonun daha da yükseleceği öngörüsünde bulundu.

VOA Türkçe’ye Londra’dan Skype üzerinden konuşan gelişmekte olan piyasalar uzmanı Timothy Ash, önümüzdeki birkaç ayda enflasyonun daha da artmasını öngörüyor.

Ash, “Lira biraz daha istikrara kavuşsa bile, üretici fiyatı enflasyonu yüzde 80. Yüzde 36 olarak açıklanan tüketici fiyatı enflasyonu ile bu oran arasındaki fark fiyatlama maliyetinin bir kısmının tüketiciye yansıyacağını gösteriyor. Bu nedenle önümüzdeki birkaç ay içinde enflasyon döviz kurunun nasıl olacağından bağımsız olarak yüzde 50 seviyesine yükselecek gibi görünüyor. Yılın geri kalanıysa döviz kuru ve büyümenin nasıl olacağına bağlı” dedi.

Türkiye Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde ihracatçıların döviz gelirlerinin yüzde 25’ini Merkez Bankası’na satma zorunluluğu getirdi.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden Uygulamalı Ekonomi Bölümü Profesörü Steve Hanke, bu adımı yatırımcı güveni açısından kötü bir işaret olarak yorumladı.

Hanke, “Bu döviz kontrolunun ilk unsuru ve olumsuz bir işaret. Para birimleri ve döviz rezervi durumları zayıf olan ülkelerde yaygın görülen bir şey. Türkiye’nin döviz rezervi pozisyonu negatif. Burada yapılmaya çalışılan negatif net pozisyonun azaltılması için dolar edinmeye çalışmak. Merkez Bankası’nın bilançosundaki delik bu döviz regülasyonlarıyla kapatılmaya çalışılıyor” dedi.

Türkiye Birleşik Arap Emirlikleri’nin ardından Suudi Arabistan’la da ilişkilerde gerilimi düşürmek amacıyla adımlar atıyor.

Suudi Arabistan Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından resmi olarak olmasa da Türk ürünlerine boykot uygulamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Şubat ayında Suudi Arabistan’ı ziyaret edeceğini açıkladı.

Gelişmekte olan piyasalar uzmanı Timothy Ash körfez ülkeleriyle gerilimin düşürülmesinin ekonomiye etkisini değerlendirdi.

Ash, “İlişkiler bir yere kadar normalleştirilebilir ancak bu ülkeler yüklü çekler yazmayacaktır. Ucuz birtakım varlıklar olursa, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan bunları satın alacaktır. Çünkü bunlar uzun vadede ilginç yatırım fırsatlarıdır. O nedenle Türkiye Merkez Bankası’na milyarlarca dolar körfez parası aktığını görmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de halk şu anda bankacılık sistemine güveniyor ama Lira’ya güvenmiyor”

Peki, Türkiye’de bankacılık sektörü krizi atlatabilecek kadar güçlü mü?

Hanke buna, “Türkiye’deki bankacılık sistemi daha önce benzer döviz krizlerini atlattı. Tarihe baktığımızda bankacılık sektörünün iyi manevra yapıp mali açıdan güçlü kalmayı başardığını görürüz. Ama yine de bu tehlikeli bir oyun. Bütün resmin önemli bir parçası da gözümüzü bankacılık sektöründen ayırmamak. Türkiye’de halk şu anda bankacılık sistemine güveniyor ama Lira’ya güvenmiyor. O nedenle Lira’yı dolara çeviriyor ama para hala bankada” sözleriyle yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin siyasi ve ekonomik geleceğini bir daha asla Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi küresel ekonomik vesayet kurumlarının reçetelerine teslim etmeyeceğini” söyledi.

Steve Hanke de Türkiye için çözümün içerden gelmesi gerektiği görüşünde.

Hanke, “Sanırım bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aynı fikirde olma eğilimindeyim. IMF ile anlaşma yenilenmediği zaman bunun iyi bir adım olduğunu düşündüm. Ekonomide yapılacak en iyi şey kendi evinizi toparlamaktır. Çünkü sorunların çoğu ülke içinden kaynaklıdır” dedi.

Türkiye’de ekonomik sorunlar sebebiyle erken seçim çağrılarını da değerlendiren uzmanlara göre, seçimlerin normalde yapılmasının planlandığı 2023, ekonominin mevcut seyri göz önünde bulundurulduğunda fazla uzun bir süre.

VOA Türkçe’ye konuşan uzmanlar, alınan önlemler ve yapılan müdahalelerin ancak bir süre etkili olabileceği görüşünü savunuyor.

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Günlük Vaka Sayısı 55 Bin Sınırında

Kovid 19’da son 24 saatte 54 bin 100 yeni vaka tespit edilirken, 177 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “NE ENDİŞE NE GEVŞEME! Tedbirle, aşıyla bugünü de aşacağız.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 364 bin 426 test yapılırken, 54 bin 100 yeni vaka tespit edildi. 177 kişi hayatını kaybederken, 68 bin 895 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Salgının her döneminde olumsuz propagandalar yapıldı. Aslında bir “salgın” olmadığı veya durumun kat kat fazla kısıtlama gerektirdiği iddia edildi. Süreci makul şekilde yönetme çabası ise bizi bugün normale yaklaştırdı. NE ENDİŞE NE GEVŞEME! Tedbirle, aşıyla bugünü de aşacağız.

 

Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Osmaniye’yi, Ordu, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Manisa takip etti. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ takip etti.

Paylaşın