AFAD’dan ‘Zorunlu Olmadıkça Dışarı Çıkmayın’ Uyarısı

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile, cuma günü akşam saatlerinden itibaren ülke genelinde etkili olacak soğuk hava nedeniyle uyarıda bulundu.

Meteoroloji verilerine göre akşam saatlerinden itibaren Batı Karadeniz’de, Marmara’nın güneyi ve doğusu ile İç Ege’nin kuzeyinde yoğun kar yağışı beklendiğini bildiren AFAD, tipi, buzlanma, don, yüksek kesimlerde çığ tehlikesi ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı tedbirli olunması çağrısı yaptı.

Balkanlar üzerinden gelmesi beklenen soğuk ve yağışlı havanın batı kesimlerden başlayarak ülke genelinde etkili olması beklenirken Pazartesi gününden itibaren ülkenin Karadeniz üzerinden gelecek daha soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına gireceği  ve  tüm  yurtta  kuvvetli, yer  yer  yoğun  kar  şeklinde  yağışlara neden olacağı tahmin ediliyor.

“Eliniz cebinizde yürümeyin”

Buzlanma ve don tehlikesine karşı alınabilecek önlemleri sıralayan AFAD, zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmaması, küçük ve dengeli adımlarla yürünmesi, kayarak düşme tehlikesine karşı yürürken ellerin cepte bulundurulmaması, cep telefonları bataryası ve varsa mobil şarj ünitesinin şarjlarının dolu tutulması, radyo ve el feneri için yedek pil bulundurulması, çatılarda oluşan buz sarkıtlarından uzak durulması gibi tavsiyelerde bulundu.

Araç kullanırken alınabilecek önlemlere de dikkat çeken AFAD, toplu taşıma araçlarının tercih edilmesini, özel araçta kar lastiği kullanılmasını, afet ve acil durum çantası, zincir ve çekme halatı gibi ekipmanların bulundurulmasını, farların gündüz de açık bulundurulmasını istedi. Araç sürücülerine seyahat planlarının gözden geçirilmesi, alternatif yol planları hazırlanması, aile ve yakınlara yer ve rota hakkında haber verilmesi, araçta yeterli miktarda yakıt bulundurulması ve her zaman görülemeyen şeffaf ve kaygan bir buz tabakası olan “siyah buz”a dikkat edilmesi de hatırlatıldı.

Çığ tehlikesi

Çığ tehlikesine de dikkat çekilen açıklamada çığ bölgelerinden uzak durulması, izinsiz doğa kampı ve yürüyüş yapılmaması, olası çığ durumunda bölgenin hızla terk edilerek çığın daha yavaş ve yüksekliğinin az olduğu kenar kısımlarına ulaşmaya çalışılması tavsiye edildi.

AFAD, çığa yakalanma durumu kesin ise veya o anda kayak yapılıyorsa alınacak önlemleri de sıraladı ve “Kayak botları ve kayaklar çıkarıp atılmalı, sabit bir ağaç, kaya veya başka bir cisme tutunmaya çalışılmalıdır. Kırılmış ağaç ve kaya parçalarından uzak kalmaya veya korunmaya çalışılmalıdır. Yüzme hareketi yaparak akan karın üstünde kalmaya çalışılmalıdır. Çığ durmadan önce mutlaka el, ağız ve burnu kapatacak şekilde yüz üzerinde tutulmalı ve kar altında kalındığı süre boyunca hayati önem taşıyacak olan nefes boşluğu oluşturulmalıdır. Bu arada baş sağa sola çevrilerek boşluk büyütülebilir” tavsiyelerinde bulundu.

Paylaşın

HDP’den ‘Cumhurbaşkanı Adayı Ve İttifak’ Açıklaması

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, ‘Cumhurbaşkanı adayı, ittifak ve güçlendirilmiş parlamenter sistem’ hakkında değerlendirmelerde bulundu.

DW Türkçe tarafından hazırlanan Nevşin Mengü Soruyor programına katılan Temel, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak, “Muhalefet tümü ilkeler ve kriterler doğrultusunda (Cumhurbaşkanı adayı için) bir isimde buluşursa bu konuda ısrarla kendi adayımızı çıkarma gibi bir tutumumuz yok” ifadelerini kullandı.

Temel, “mevcut sistemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tanıdığı bütün yetkilerden feragat edecek” bir isim üzerinde uzlaşabileceklerini ifade etti.

Son dönemde sık sık gündeme gelen Cumhur ve Millet ittifakları dışında olası bir “Üçüncü Yol İttifakı” ile ilgili soruyu da yanıtlayan Tayip Temel, “Yan yana geldiğimiz tüm partilerle fikir birliğine ulaştığımız tek konu şudur: Her koşulda mücadele, her koşulda toplumu örgütleme ve her koşulda yan yana durma, toplumun biriken tepkisini, öfkesini tabii ki de demokratik yollarla protesto hakkını da yetkince kullandırarak yürütme. Bu güçler birlikte büyük mitingler, büyük yürüyüşler, büyük etkinlikler yapabilir” ifadelerini kullandı.

Temel, bu yürüyüş ve mitinglerin “hem ekonomik kriz, hem adalet, hem de kadın temalı” olabileceğini belirtti.

Altı muhalefet partisinin bir araya gelerek üzerinde çalıştığı güçlendirilmiş parlamenter sistem hakkında da görüşlerini aktaran HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Temel, “Umut veren, en azından mevcut rejimi kısmen de olsa iyileştirebilecek öneriler barındırdığını düşünüyoruz. Örneğin hukuki alanda, örneğin kayyum politikası ile ilgili önemli tespitlerin olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

Temel diğer yandan, söz konusu programın kendileri ve kamuoyu ile paylaşılmadığı için çok da bilgi sahibi olmadıklarını dile getirdi.

Paylaşın

RTÜK’ten Kanallara Sezen Aksu Telefonu

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu’nun müzik yayını yapan kanalları arayarak Sezen Aksu’nun şarkısını yayınlamaları durumunda ağır yaptırımlarla karşılaşabileceklerini ifade ettiği bildirildi. Uslu ise “Mağdur olmamaları için tedbirli davranmaları konusunda ikaz ettik” dedi.

Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre “Şahane Bir Şey Yaşamak” şarkısında geçen “Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e” sözleri nedeniyle hedef gösterilen Sezen Aksu için RTÜK devreye girdi.

RTÜK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu’nun müzik yayını yapan kanalları arayarak kanal yetkilileriyle gerçekleştirdiği görüşmelerde, Aksu’nun şarkısını yayınlamaları durumunda ağır yaptırımlarla karşılaşabileceklerini ifade ettiği bildirildi. Uslu ayrıca “Milli ve manevi değerlere aykırı tüm şarkılar için” de aynı uyarıyı yaptı.

Birgün’e konuşan Uslu, görüşmelerin “kanallar zarar görmesin diye” yapıldığını öne sürdü ve şunları dedi:

“Sezen Aksu’nun kamuoyunun gündemine gelen şarkısı ile alakalı bir uyarıda bulunduk.

“Katiyen ‘Sezen Aksu yayınlamayın’ diye bir talimatımız olmadı zaten hukuken böyle bir yetkimiz de yok. Şarkı incelemeye alındı, takdiri kuruluşların kendilerine ait olmak üzere mağdur olmamaları için tedbirli davranmaları konusunda ikaz ettik. Çünkü bu defa bir sorun tespiti varsa ve işlem yapmamız gerekecek, durup dururken kuruluşlar idari para cezaları ile muhatap olacaklar.

“Bu arada sadece bu şarkı ile de ilgili değil milli manevi değerler konusunda gerekli hassasiyeti korumayan tüm müzik parçalarının çalınmaması konusunda da genel bir ikazda da bulunduk. Biz yayın kuruluşlarını genelde önden uyarırız. Mağdur olmamaları için. Ama hiçbir yayının da yayınlanıp yayınlanmamasında karar bize ait değildir. Biz ikaz ettik, takdir medya kuruluşlarımızındır.”

Ne olmuştu?

Sezen Aksu’nun 2017 yılında çıkardığı “Şahane Bir Şey Yaşamak” şarkısında geçen “Binmişiz bir alamete. Gidiyoruz kıyamete. Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e…” sözleri iktidara yakın isimler tarafından sosyal medyada hedef gösterilmişti. Ankara’da Mikail Yılmaz isimli bir avukat ile beraberindeki bir grup ise Aksu hakkında, “dini değerlere hakaret ve tahrik veya aşağılama” suçunu işlediği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş, iktidara yakın bir grup Aksu’yu evinin önünde protesto etmişti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise partisinin grup toplantısında Aksu’yu hedef göstermişti.

Paylaşın

‘Kur Korumalı Mevduat’ İçin Dikkat Çeken Analiz

Dünyanın en büyük bankaları arasında yer alan Deutsche Bank, “Kur korumalı mevduatın yaratabileceği mali yük, Türkiye’yi TL’deki değer kaybına karşı daha hassas hale getirdi” değerlendirmesinde bulundu.

Deutsche Bank, kur korumalı mevduat uygulamasının Türk lirasında değer kaybı yaşanması halinde mali yükü artıracağını ve Türkiye’nin şu an TL’deki değer kaybına karşı daha hassas hale geldiğini söyledi.

Bloomberg HT haberine göre, Alman yatırım bankası Deutsche Bank’ın yayımladığı raporda, hükümetin döviz cinsi borçlarının yüzde 66’ya ulaştığı ve Aralık ayında kurda yaşanan düşüşten dolayı bunun daha da artmasının beklendiği, kur korumalı mevduat uygulamasının da Türk lirasında değer kaybı yaşanması halinde mali yükü artıracağı belirtildi.

“Bundan dolayı 2022’nin ilk çeyreğinde politika faizinde büyük bir artış olacağına dair görüşümüzü koruyoruz” diyen Deutsche Bank, enflasyonun da Mayıs ayına kadar yükselmeye devam edeceğini düşündüklerini kaydetti.

Deutsche Bank, Merkez Bankası’nın dolarizasyon, zayıf Türk lirası ve artan enflasyondan dolayı 2022’nin ilk çeyreğinin sonlarına doğru politika faizini 1000 baz puan artırarak yüzde 25’e çıkarmak zorunda kalabileceğini söylemişti.

Paylaşın

Rusya ve Ukrayna, Türkiye’nin Arabulucu Olmasına Sıcak Bakıyor

Rusya’nın ve Ukrayna’nın yükselen gerilimin soğutulmasında Türkiye’nin arabulucu olmasına sıcak baktığı bildirildi. Erdoğan, “Temennimiz Putin’le, Zelensky’yi bir araya getirmek istiyoruz” demişti.

Reuters haber ajansı, Rusya’nın ve Ukrayna’nın yükselen gerilimin soğutulmasında Türkiye’nin arabulucu olmasına sıcak baktığını bildirdi.

Reuters’a perşembe günü konuşan Türk diplomatik kaynaklar, iki ülkenin de bu fikre sıcak baktığını aktardı.

Aynı kaynaklar, AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Minsk Grubu’nun Ukrayna’nın Rus nüfus ve Rusya yanlılarının ağırlıkta olduğu Donbas bölgesinin tartışılacağı bir sonraki toplantısına Türkiye’nin evsahipliği yapması için görüşmelerin de yürütüldüğünü aktardı.

İstanbul’da düzenlenmesi talep edilen toplantının tarihine ilişkin bir açıklama yapılmadı.

Ancak Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, böyle bir toplantının düzenlenmesi için herhangi bir hazırlığın yapılmadığını dile getirdi.

Peskov, “Eğer Türk ortaklarımız Kiev’i etkileyerek önceden üzerinde mutabık kalınan anlaşmaları uygulamalarını sağlayacaklarsa bunu memnuniyetle karşılarız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son gelişmeler üzerine, “Rusya ve Ukrayna arasındaki gelişmeleri doğru bulmuyoruz. Savaş atmosferinin olması bizleri üzmektedir. Temennimiz Putin’le, Zelensky’yi bir araya getirmek istiyoruz” demişti. Erdoğan, Şubat ayı başında Ukrayna’ya giderek Zelensky ile bir araya gelecek.

Paylaşın

Erdoğan’ın Görev Onayı Yüzde 40,7

MetroPoll Araştırma, “Türkiye’nin Nabzı Ocak 2022: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Görev Onayı” başlığıyla yaptığı son anketinden elde ettiği sonuçları sosyal medya hesabından paylaştı.

Haber Merkezi / Buna göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev onayı, geçen aya göre yaklaşık 2 puan artışla yüzde 40,7’ye yükseldi. Yüzde 54,4’lük kesim ise Erdoğan’ın görevi için “Hayır, onaylamıyorum” dedi. Bu oran, 7 Haziran 2015 yılındaki seçimlerden sonra en yüksek üçüncü seviye oldu.

Partiler bazında ise CHP’lilerin yüzde 92,2’si, İYİ Partililerin de yüzde 92,2’si Cumhurbaşkanı Erdoğan’a görev onayı vermedi. Bu iki partinin ardından Erdoğan’a onay vermeyen en yüksek oransa HDP’lilerden geldi: Yüzde 90,5.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev onayına “hayır” diyenlerinin oranının MHP’de 26,7 olması ise dikkat çekti. Görev onayı konusunda Erdoğan’ın kendi partisinin seçmenlerinde 93,5 evetten, yüzde 3,7 hayırdan yana tavır alındı. Oy tercihini “Kararsız”, “protesto oy” ve “cevap yok” olarak belirtenlerde ise birbirine yakın oranlar görüldü.

Metropoll Araştırma’nın “Türkiye’nin Nabzı Aralık 2021” anketine de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı görevini yapış tarzını onaylayanların oranı yüzde 38,6, onaylamayanların oranı yüzde 57,2’di. Yüzde 4,3’lük kesim ise herhangi bir fikri ya da cevabı olmadığını ifade etmişti.

Metropoll Araştırma’nın “Türkiye’nin Nabzı Kasım 2021” anketine de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı görevini yapış tarzını onaylayanların oranı yüzde 39,3, onaylamayanların oranı yüzde 54,5’ti. Yüzde 6,2’lik kesim ise herhangi bir fikri ya da cevabı olmadığını ifade etmişti.

Paylaşın

Uzmanlardan ‘Enflasyon Yüzde 40-45’te Kalabilir’ Uyarısı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, bugünkü toplantısında politika faizinin yüzde 14 düzeyinde sabit tutulması kararı aldı. TCMB, kararını açıklarken enflasyonda kalıcı düşüş hedefi doğrultusunda eldeki tüm araçların kullanılacağını da vurguladı.

TCMB’nin faizi sabit tutma kararını değerlendiren Capitol Economics’ten analist Jason Tuvey ise Türkiye’de enflasyonun önümüzdeki aylarda yükselmeye devam etmesini beklediğini belirterek yılın büyük bir bölümünde yüzde 40 ile 45 seviyesinde kalabileceğini ifade etti.

“Türk Lirası’ndaki (TL) keskin düşüşlerin enflasyonu çok yüksek seviyelerde sabitleştirme riski taşıdığını” dile getiren Tuvey, zayıf TL’nin bankacılıktaki kırılganlıkları daha da kristalleştirebileceği uyarısında bulundu.

“Merkez Bankası, faizi şimdi yükseltmiyorsa önümüzdeki aylarda artıcaklarını düşünmek için çok az neden var” ifadelerini kullanan Tuvey, bir sonraki faiz kararının da aşağı yönlü olacağını tahmin ettiğini dile getirdi. Tuvey, enflasyonun yılın sonuna doğru tekrar gerilemeye başlamasını beklediğini vurguladı.

“Faiz artırımı enflasyonu rahatlatır”

Ekonomistler, Türkiye’deki ekonomik sorunları çözmek için politika faizinin önemli ölçüde artırılması gerektiğini düşünüyor.

VP Bank’ın baş ekonomisti Thomos Gitzel, ancak faiz artırımının kurların rahatlamasına yardımcı olabileceğini belirterek “Böyle bir adım, ithal enflasyonu bastırabilir ve halkı da mali açıdan rahatlatır” şeklinde konuştu.

BlueBay Asset Management’tan piyasa ekonomisti Timothy Ash de TCMB’nin faizi sabit tutma kararını “Hiçbir değişiklik olmaması, daha uzun süre kötü politika yürütüleceği anlamına geliyor” şeklinde değerlendirdi.

Türkiye’de enflasyon şu anda yüzde 36’yla 2002’den yılından bu yanaki en yüksek seviyesinde. TL de dolar karşısında geçen yıl yüzde 44 oranında değer kaybetti. Faiz artırımına karşı çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni ekonomik modeliyle ucuz kredilerle yatırımları ve ihracatı artırmayı, böylece de yabancı sermaye bağımlılığından kurtulmayı hedefliyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Günlük Vaka Sayısı 70 Binin Üzerinde

Kovid 19’da son 24 saatte 71 bin 843 yeni vaka tespit edilirken, 166 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Küresel salgının ulaştığı nokta ve hastalığın yayılma hızı dikkate alındığında, maske kullanımı ile sosyal mesafeye, hijyen kurallarına uyulmasının önemi daha çok artmıştır.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 414 bin 312 test yapılırken, 71 bin 843 yeni vaka tespit edildi. 166 kişi hayatını kaybederken, 85 bin 948 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Küresel salgının ulaştığı nokta ve hastalığın yayılma hızı dikkate alındığında, maske kullanımı ile sosyal mesafeye, hijyen kurallarına uyulmasının önemi daha çok artmıştır. Hatırlatma dozu aşılarının da aynı şekilde Omicron varyantına karşı önemli bir tedbir olduğu unutulmamalı.

Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı haritada, 2. doz aşılamada hedef nüfusun yüzde 75 ve üzerinin aşılandığı iller mavi renkle gösteriliyor. Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs verilerine ilişkin yayınladığı tabloda yer alan bilgilere göre; 2. doz aşılamada yüzde 88.5 aşılama oranıyla Osmaniye birinci sırada yer alıyor.

Yüzde 61 aşılama oranı ile Şanlıurfa ise son sırada bulunuyor. 2. doz aşılamada üç büyük ilde ise birinci sırada yüzde 84.4 ile İzmir, ikinci sırada yüzde 82.2 ile Ankara ve üçüncü sırada yüzde 77 ile İstanbul yer alıyor.

Paylaşın

Türkiye ve Katar, Kabil Havalimanı’nın Güvenliği Konusunda Anlaştı

Reuters haber ajansının Türk diplomatik kaynaklarına dayanarak verdiği habere göre, Türkiye ve Katar, Taliban hükümetiyle devam eden müzakerelerde görevi almaları halinde Kabil Havalimanı’nda güvenliğin sağlanması konusunda anlaşmaya vardı.

Katar ve Türkiye arasındaki anlaşmanın Taliban tarafından onaylanması gerekiyor.

Taliban’ın Ağustos ayında Afganistan’da yönetimi ele geçirilmesinin ardından Türkiye, güvenlik taleplerinin karşılanması koşuluyla, Kabil uluslararası havaalanını Katar ile birlikte işletmeye açık olduğunu söylemişti.

Reuters, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de havaalanını işler halde tutmak için Taliban ile görüştüğünü bildirdi.

Diplomatik kaynakların Perşembe günü gazetecilere verdiği demeçte, Ankara ve Doha’nın havaalanı misyonu için bir güvenlik çerçevesi üzerinde anlaştıklarını, ancak finansman gibi diğer konularda görüşmelerin sürdüğünü belirtti.

Bir kaynak, “Dış güvenliği Taliban’ın sağlaması, içeride ise havaalanını kim işletiyorsa onun sağlaması bekleniyor” dedi. İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, “Süreç yapıcı bir şekilde devam ediyor” dedi.

Türk ve Katarlı yetkililerden oluşan bir heyetin bu hafta Kabil’de konuyla ilgili görüşmelerde bulunduğu belirtildi.

Katar devlet haber ajansı, havalimanının işletilmesi ve yönetimi konusunda Katar ve Türkiye ile görüşmeleri “tamamlamak” için Taliban hükümetinin önümüzdeki hafta Doha’da olacağını söyledi.

Perşembe günü yapılan açıklamada, Katar ve Türkiye’den gelen heyetlerin bu hafta Kabil’de havaalanının kontrolü konusunda iki gün “yoğun müzakereler” düzenlediği ifade edildi.

Paylaşın

Fransa’dan Kritik ‘Uygur Soykırımı’ Kararı

Fransa’da Ulusal Meclis, Çin makamlarının Uygurlara yönelik muamelesini “soykırım” olarak nitelendiren karara imza attı. Çin yönetimi ise “soykırım” suçlamalarını reddediyor.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; Fransa’da Ulusal Meclis, Uygur azınlığa soykırım uygulandığına dair karar tasarısını kabul etti. Bire karşı 169 oyla kabul edilen tasarıda “Çin makamlarının Uygurlara karşı şiddet eylemleri, insanlığa karşı suç ve soykırım” olarak nitelendirilerek kınandı.

Kararda Fransa hükümeti de Uygur azınlığa yönelik muamele nedeniyle Çin hükümetini kınamaya ve gerekli önlemleri almaya çağrıldı. Ulusal Meclis’ten geçen kararın hukuki bağlayıcılığı bulunmuyor.

Meclisteki tartışma oturumunda konuşan Dış Ticaret Bakanı Franck Riester, Uygurlara karşı “sistematik şiddet olayları” yaşandığını, ancak bunun soykırım olarak sınıflandırılmasının uluslararası platformlarda gerçekleşmesi gerektiğini kaydetti.

İnsan hakları kuruluşları, Uygurlar ve diğer Müslüman azınlıkların Sincan bölgesinde DNA testleri ve yüz tanıma yazılımları gibi çok sert araçlarla takibata maruz kaldığını, bir milyonu aşkın Müslümanın kamplarda din, kültür ve dillerini terk etmeye zorlandıklarını ve fiziksel kötü muameleye tabi tutulduklarını belirtiyor.

Çin yönetimi ise suçlamaları reddederek bu tesislerin eğitim kampı olduğunu, terörle mücadele kapsamında insanların topluma kazandırılması amacı taşıdığını savunuyor.

Paylaşın