‘2021 Nobel Ekonomi Ödülü’ 3 Kişiye Verildi

2021 Nobel Ekonomi Ödülü’ne David Card ile Joshua Angrist ve Guido Imbens layık görüldü. Ödülün yarısı, David Card’a verilirken, diğer yarısı Joshua Angrist ve Guido Imbens tarafından paylaşıldı.

Haber Merkezi / Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazananlara altın madalyanın yanı sıra 1.1 milyon dolar veriliyor. Diğer Nobel ödüllerinden farklı olarak, ekonomi ödülü Alfred Nobel’in vasiyetinde değil, ilk olarak 1969’da İsveç Merkez Bankası tarafından Alfred Nobel’in anısına verilmiştir. Her yıl açıklanan son ödüldür.

Ödüle ilişkin yapılan açıklamada, Card’ın, ‘çalışma ekonomisine ampirik katkılarından’, Angrist ve Imbens’in ‘nedensellik ilişkilerinin analizine metodolojik katkılarından’ ötürü 2021 Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görüldüğü ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, üç ekonomistin çalışmalarının, emek piyasasına ilişkin yeni anlayışlar gelişmesini sağladığı, neden sonuç ilişkisi açısından doğal deneylerden ne gibi sonuçlar çıkarılabileceğini gösterdiği, yaklaşımlarının, diğer alanlara da yayıldığı ve ampirik araştırmayı kökten değiştirdiği belirtildi.

2021 Nobel Barış Ödülü, Filipinler’den Maria Ressa ve Rus Dmitry Muratov’a verilirken, 2021 Nobel Edebiyat Ödülü Tanzanyalı yazar Abdulrazak Gurnah, verilmişti. Fizyoloji ve tıp alanındaki ödül Amerikalılar David Julius ve Ardem Patapoutian gitmişti.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Genç İşsizlik Yüzde 22.7

Ağustos 2021 dönemine ait işgücü rakamlarını açıklayan TÜİK’e göre, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 22,7 22,7, istihdam oranı ise, 0,4 puanlık artışla yüzde 32,6 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ağustos 2021 dönemine ait işgücü rakamlarını açıkladı. Açıklanan verilere göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 11 bin kişi artarak 3 milyon 965 bin kişi oldu. İşsizlik oranı önceki aya göre yüzde 0,1 artarak yüzde 12,1 seviyesinde gerçekleşti.

Genç işsizlik yüzde 22.7

İstihdam edilenlerin sayısı 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 14 bin kişi azalarak 28 milyon 706 bin kişi oldu. İstihdam oranı ise 0,1 puanlık azalış ile yüzde 45,0 oldu. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 22,7, istihdam oranı 0,4 puanlık artışla yüzde 32,6 oldu. Bu yaş grubunda işgücüne katılma oranı ise bir önceki aya göre 0,5 puan artarak yüzde 42,2 seviyesinde gerçekleşti.

Ağustos ayında istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre tarım sektöründe 26 bin kişi, sanayi sektöründe 217 bin kişi, inşaat sektöründe 83 bin kişi artarken, hizmet sektöründe 341 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 17,2’si tarım, yüzde 21,5’i sanayi, yüzde 6,3’ü inşaat, yüzde 55’i ise hizmet sektöründe yer aldı.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 1,7 puan azalarak yüzde 22,0 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,3 iken, potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 19,2 olarak gerçekleşti.

İşsizlik oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,0 puan azalarak yüzde 12,0 oldu. İşsiz sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre 75 bin kişi azalarak 4 milyon 19 bin kişi olarak gerçekleşti. İstihdam oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 2,4 puan artarak yüzde 46,2 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 975 bin kişi artarak 29 milyon 481 bin kişi oldu.

İşgücüne katılma oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 2,1 puan artarak yüzde 52,5 oldu. İşgücüne katılan sayısı 1 milyon 900 bin kişi artarak 33 milyon 500 bin kişi olarak gerçekleşti.

Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 18,7 oldu

Ağustos ayında sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı ayına göre 2,1 puan azalarak yüzde 31,4 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,9 puan azalarak yüzde 18,7 oldu.

Paylaşın

Gülşen, Transparan Kıyafetiyle Olay Oldu!

Gülşen, İzmir’de verdiği konserde giydiği iddialı transparan sahne kıyafetiyle yine dikkatleri yine üzerine çekti. Gülşe’nin sosyal medya hesabından paylaştığı konser fotoğraflarına kısa sürede binlerce beğeni geldi.

Haber Merkezi / Yakın zamanda verdiği bir konserinde giydiği transparan sahne kıyafetiyle günlerce konuşulan Gülşen, gelen eleştirilere “Ne giydiğime, ne düşündüğüme, nasıl yaşamak ve var olmak istediğime sadece ama sadece kendim karar verebilirim” şeklinde cevap vermişti.

Gülşen kimdir?

Türk pop müziği sanatçısı ve söz yazarı Gülşen, 29 Mayıs 1976 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Tam adı Gülşen Bayraktar’dır. Aslen Ordu’ludur.

1996 yılında ilk albümü “Be Adam” piyasaya çıktı. 1999 yılında “Erkeksen” adlı albümünü yayınladı. 2004’te dördüncü albümü Of… Of… ile daha büyük bir çıkış yaptı ve aynı adlı hit şarkıyla hem Altın Kelebek hem de Kral TV Video Müzik Ödülü kazandı.

MÜ-YAP sertifikalı Yurtta Aşk Cihanda Aşk (2006) albümünden sonra satış başarılarını sürdürerek Beni Durdursan mı? (2013) albümüyle Türkiye’de yılın en çok satanı oldu, bunu yılın en çok satan ikinci albümü olan Bangır Bangır (2015) takip etti.

“Yurtta Aşk Cihanda Aşk, Bi’ An Gel, Yeni Biri, Sözde Ayrılık, Yatcaz Kalkcaz Ordayım, Kardan Adam, İltimas, Bangır Bangır, Bir İhtimal Biliyorum” şarkılarıyla Türkiye Resmî Listesi’nde haftalarca bir numarada kaldı.

Paylaşın

Akşener’den Özgürlük Çağrısı: Yeter Ki Vazgeçmeyelim

’11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’ nedeniyle sosyal medya hesabından bir mesaj yayınlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, paylaştığı mesajda ifade özgürlüğüne vurgu yaptı. 

Haber Merkezi / İyi Parti Lideri Akşener’in “Yeter ki vazgeçmeyelim” notunu düştüğü paylaşımı şöyle;

“Torunum Ayda ve tüm kız çocuklarının hayallerini gerçekleştirebildiği, özgürce düşünüp cesurca konuşabildiği bir Türkiye mümkün.

Yeter ki vazgeçmeyelim.

#DünyaKızÇocuklarıGünü kutlu olsun.”

Dünya Kız Çocukları Günü, Türkiye, Kanada ve Peru tarafından yapılan girişimler sonucunda, kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi ve onların insan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 2012 yılında 11 Ekim tarihi olarak ilan edilmiştir.

2012’de Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla, kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla kutlanmaya başlamıştır. Eğitim hakkı, beslenme, yasal haklar, kadına yönelik şiddet ve zorla evlilik konuları da Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında gündeme taşınmaktadır

 

Paylaşın

ADB, Kömür Santrallerini Kapatmayı Planlıyor

Dünyanın dört bir yanından gelen kanıtlar, kömür tüketimine son vermenin zamanının geldiğini gösteriyor. En kirletici fosil yakıt olan kömür, yalnızca iklim ve halk sağlığı için kötü olmakla kalmıyor, aynı zamanda yenilenebilir enerji fiyatları düştükçe finansal olarak da dayanılmaz hale geliyor.

Haber Merkezi / Kömür, petrolle birlikte, dünyanın enerji ihtiyacını karışıma da hala hakim bir durumda. Kömür, Çin, Hindistan ve Endonezya gibi birçok Asya ülkesinde ve dünyanın diğer birçok yerinde önemli bir enerji kaynağı olmaya devam etmektedir.

Asya’daki bir dizi finans kurumu, aşamalı olarak kömür varlıklarını satın alarak, onları emekli etmek istiyor. Fosil yakıttan hızlı bir şekilde temiz enerjiye geçişi kolaylaştırmak için, bazı finans kurumları da, kömüre bağımlı gelişmekte olan ülkelerin karbondan arındırılmasına yardımcı olmak için çeşitli yollar arıyor.

Manila merkezli Asya Kalkınma Bankası’da (ADB), kömürden enerji üreten santralleri satın alarak, 15 yıl gibi bir süre içerisinde ya kapatmayı yada yenilenebilir enerji üretim tesislerine dönüştürmeyi planlıyor. ADB, ayrıca, ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişte mali sorunlar yaşamaması için kamu-özel ortaklıkları kurmayı planlıyor.

Asya Kalkınma Bankası nedir?

Asya Kalkınma Bankası (ADB), Dünya Bankası’nın bölgesel kolları olarak kurulan Çok Taraflı Kalkınma Bankaları olarak bilinen bir grup finansal kuruluştan biridir. 1966 yılında kurulan ADB, Asya Pasifik bölgesindeki ülkelere odaklanmaktadır. Şu anda 49’u bölgede olmak üzere 68 üye ülkesi bulunmaktadır. ADB krediler, teknik yardım, hibeler ve öz sermaye yatırımları sağlar.

Bu arada, Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), kömürle çalışan elektriğin 2030 yılına kadar küresel üretimin yüzde 38’inden yüzde 9’una ve 2050 yılına kadar yüzde 0,6’sına düşürülmesi çağrısında bulunuyor.

Paylaşın

Ödürülen IŞİD Lider Bağdadi’nin Yardımcısı Yakalandı

Öldürülen IŞİD Lider Ebubekir el-Bağdadi’nin yardımcısı Sami Jasim’in Irak’ta yakalandı. Bağdadi, 2019’da Suriye’nin kuzeybatısındaki ABD özel kuvvetlerinin düzenlediği bir baskında öldürülmüştü.

Haber Merkezi / Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi,  sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile, IŞİD’in finans işlerinden sorumlu üst düzey üyesi ve öldürülen lider Ebubekir el-Bağdadi’nin yardımcısı Sami Jasim’in Irak’ta yakalandığını duyurdu.

Operasyona ilişki ayrıntı vermeye Kazimi, konuya ilişkin yaptığı açıklama da şu ifadeleri kullandı; “Kahramanlarımız (Irak güvenlik güçleri) seçimleri güvence altına almaya odaklanırken, onların (Irak ulusal istihbarat servisleri) meslektaşları Sami Jasim’i yakalamak için karmaşık bir dış operasyon yürütüyordu”

Bağdadi, 2019’da Suriye’nin kuzeybatısındaki ABD özel kuvvetlerinin düzenlediği bir baskında öldürülmüştü. ABD Dışişleri Bakanlığı o sırada, Jasim de dahil olmak üzere belirlediği Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) liderlerinin yerini gösteren ve bilgi verenler için ödül koymuştu.

Paylaşın

Meteoroloji’den Trakya İçin Sağanak Uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), Trakya ile Çanakkale’de yerel olmak üzere sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağış beklendiği uyarısında bulundu. MGM, sağanak yağışın etkili olacağı yerlerdeki vatandaşlara olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalı çağrısı da yaptı.

Haber Merkezi / Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), tarafından yapılan son değerlendirmelere göre; Ülkemizin kuzey ve batı kesimlerinin parçalı ve yer yer çok bulutlu, Trakya kesimi ile Çanakkale çevrelerinin yerel olmak üzere sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.

Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacağı, genellikle mevsim normalleri civarında, güney kesimlerde mevsim normalleri üzerinde seyredeceği tahmin edilirken, rüzgarın, genellikle kuzey ve kuzeydoğu, Akdeniz kıyılarında batı ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette eseceği tahmin ediliyor.

Bölgelerimizde hava durumu ise şöyle;

Marmara ve Ege Bölgesi

Marmara Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, Trakya kesimi ile Çanakkale çevrelerinin yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği, Ege Bölgesi’nin ise, az bulutlu, kuzey ve iç kesimlerinin yer yer parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.

Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi

Akdeniz Bölgesi’nin az bulutlu ve açık geçeceği, İç Anadolu Bölgesi’nin ise, az bulutlu, kuzey kesimlerinin yer yer parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.

Karadeniz Bölgesi

Batı Karadeniz’in parçalı bulutlu geçeceği, Orta ve Doğu Karadeniz’in, parçalı ve az bulutlu, kıyılarının yer yer çok bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Doğu Anadolu Bölgesi’nin az bulutlu, kuzeydoğu kesimlerinin yer yer parçalı bulutlu geçeceği, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ise, az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.

Paylaşın

Babacan’dan ‘Kürt Sorunu’ Çıkışı: Çözüm İçin İlgili Herkesle Görüşülmesi Gerekir

DEVA Lideri Babacan, ‘Kürt Sorunu’na ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bir mesele var ise, ilgili herkesle görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de herkesin bilmesi lazım. Onunla konuşma, bununla konuşma, onu dinleme, bunu tanıma… Böyle olmaz” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Esenyurt ilçe binasının açılışında konuştu. Babacan’ın gündeminde Kürt meselesi, sosyal destekler ve hayat pahalılığı vardı. Babacan şu ifadeleri kullandı:

“Kürt meselesini mutlaka çözüme ulaştıracağız. Vatandaşlarımızın tüm haklarını koşulsuz, şartsız, pazarlıksız derhal tanıyacağız. Kürt meselesinin çözümünün meşru, demokratik siyasetten geçtiğini gayet iyi biliyoruz. Çözümü Meclis olarak gösterenler de var. Olabilir ama keşke Meclis çalışsa. Bugünkü Meclis’ten neyi çözmesini bekleyeceksiniz? Temsil gücü çok yüksek bir Meclis çözümlerin iyi bir adresi olacaktır. Bir mesele var ise, ilgili herkesle görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de herkesin bilmesi lazım. Onunla konuşma, bununla konuşma, onu dinleme, bunu tanıma… Böyle olmaz. Sorunlarımızı konuşa konuşa çözeceğiz. Bu mesele, herkesi ilgilendiren bir meseledir. Kandan, gözyaşından beslenen hiç kimseye geçit vermeyeceğiz. Devleti sorunun bir parçası olmaktan çıkarıp, çözümün bir parçası haline getireceğiz.

Anlık çeviri hizmetleriyle ilgili TBMM’de bir çalışma var. Dört dil var. İngilizce, Arapça, Rusça ve Fransızca. Bir eksik var: Türkiye’de en çok konuşulan ikinci dil, Kürtçe yok. Diyebilirler ki; ‘Kürtçe yabancı dil değil, bu toprakların dili’. Böyle diyorlarsa eyvallah. Ama o zaman Meclis kürsüsünde ya da Meclis’te sandalyede oturan milletvekillerinden Kürtçe konuşan arkadaşlarımız olduğu zaman tutanaklara niçin ‘bilinmeyen dil’ yazıyorsunuz? Eğer ‘bilinmeyen dil’ ise, hiç olmazsa bir tercümesini yapıverin de insanlar ne olduğunu anlasınlar. Kürtçe milyonlarca Kürt’ün dilidir. Adını koyun artık. Şu dili bir tanıyın. Bu ırkçı, ayrımcı zihniyetin mutlaka değişmesi gerekli.

“Ailelerin geliri ile ihtiyacı arasındaki farkı karşılayacağız”

“Parti üyeliklerine bağlı verilen yardımları sona erdireceğiz. Kimin ihtiyacı varsa biz bulacağız, biz ayağına gideceğiz. Her aileye bir ‘sosyal destek uzmanı’ atayacağız. Aynı aile hekimleri gibi, her ailenin, o aileden sorumlu bir ‘sosyal destek uzmanı’ olacak. ‘Asgari gelir desteği’ sistemini başlatacağız. Önce ailenin mevcut gelirine bakacağız. Sonra gerçek ihtiyacını tespit edeceğiz. Mevcut gelirle, gerçek ihtiyaç arasındaki farkı devlet olarak biz karşılayacağız.

Sosyal yardım ve destek programları olan 43 kuruluş var. Vatandaşlarımızın çoğu bunlardan habersiz. Bilen, ulaşan, adamı olan bu yardımları alıyor. Biz, sosyal yardımları tek merkezde toplayacağız. Farklı kurumlar tarafından yapılan aynî ve nakdî yardımları tek kapı sisteminde buluşturacağız. Vatandaşımızın kapı kapı dolaşmak zorunda kalmasına bir son vereceğiz.

Bir fısıltı gazetesi dolaşıma sokmuşlar. Neymiş, iktidar değişirse sosyal yardımlar kesilirmiş. WhatsApp gruplarında bu akıl almaz lafları dolaştırıyorlar. İnsanları korkutuyorlar. Hiç öyle atıp tutmasınlar. Biz, ekonomiyi güçlendireceğiz. Devletin kaynaklarını bollaştıracağız. İhtiyacı olan vatandaşlarımıza da fersah fersah destek vereceğiz. Devlet, vergi ödeyen vatandaşımızın ihtiyaç duyduğunda yanında olmak zorundadır.

Sosyal yardımlara, ihtiyacı olan herkes erişebilecek. Yoksul ailelere doğal gaz desteği, kömür yardımı gibi uygulamaları güçlendirerek devam ettireceğiz. Yeni doğan bebeklerin, sağlıklı yetişmesini sağlamak amacıyla, bir yıl süreyle, başta süt ve bebek maması olmak üzere, tüm gıda desteğini karşılayacağız.

“Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi yüzünden her şeye zam geldi”

Sayın Erdoğan markete gitmiş, abur cubur doldurmuş sepete, bin liralık alışveriş etmiş. Bir de ‘Fiyatlar gayet uygun’ diyor. Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi yüzünden, A’dan Z’ye her şeye zam geliyor. Makarnaya yüzde 88, süte yüzde 99, doğal gaza yüzde 89, elektriğe yüzde 99 zam yapıldı. Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; bunları söylemem gerekiyor. Siz, her şeyin güllük gülistanlık olduğu bir hayal dünyasını insanlara anlatıyorsunuz. Sizi hakikate davet etmek istiyorum. Hakikat çarşıda, pazarda, markette.

Koca bir ülke, bu kötü yönetimin elinde can çekişiyor. Ülkemiz, varlık içinde yokluk çekiyor benim ülkem. Asgari ücret, açlık sınırının dahi altındayken, kamu kaynaklarından nemalananların, 10-15 yerden maaş alanların keyfine diyecek yok. Halkımız her türlü zorlukla boğuşurken, ülkenin cumhurbaşkanı hiç oralı olmuyor. Başka bir dünyada yaşıyor. Diyor ki ‘İşçi de memur da halinden memnun’. Yoksulluktan bahsedene, ‘Abartıyorsun’, hayat pahalılığına ‘Enflasyon yüzde 20’nin altında’ diyor. Sayın Erdoğan artık bambaşka bir dünyada yaşıyor.”

Paylaşın

Delta Varyantı Kovid 19 Semptomlarını Değiştirdi Mi?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), delta varyantını ‘endişe verici bir varyant’ olarak sınıflandırdı. Bununla birlikte, delta varyantını bu kadar endişe verici ve tehlikeli yapan şeyin ne olduğu sorusu hala devam ediyor?

Haber Merkezi / Delta varyantı önceki varyantlardan 2 kat daha fazla bulaşıcıdır. Bazı veriler, delta varyantının aşılanmamış insanlarda önceki varyantlardan daha ciddi hastalığa neden olabileceğini ortaya koymaktadır.

Virüsler değişmeye ve mutasyona uğramaya programlanmıştır. Koronavirüs de mutasyona uğrar ve bu nedenle Alfa, Beta, Gama ve en ölümcüü olanl Delta’ya kadar çok çeşitli varyantlar vardır.

WHO’ya göre, bir virüs kendini kopyalar veya çoğaltır. Bu değişiklik veya değişikliklere tanım gereği “mutasyon” denir. Bir veya daha fazla yeni mutasyonu olan bir virüs, orijinal virüsün bir “varyantı” olarak adlandırılır.

Koronavirüs söz konusu olduğunda, B.1.617.2 olarak da bilinen delta varyantı, bugüne kadarki en baskın tür olarak kabul ediliyor.

Kovid 19 mutasyonları, genomik dizilemede, kendilerini sağlıklı hücrelere daha derinden bağlamalarına veya onları aşmalarına izin verebilecek bir farklılığa sahip olabilir. Delta varyantı, E484Q ve L452R mutasyonları arasında bir çapraz olarak kabul edilir ve bu da onu orijinal türe kıyasla daha bulaşıcı hale getirir.

Delta varyantının ortaya çıkmasıyla birlikte Kovid semptomları değişti mi?

Şu an itibariyle, Kovid 19’un en klasik semptomları ateş, öksürük, yorgunluk, koku ve tat alma kaybı ve hatta bazılarında gastrointestinal problemler olmaya devam ediyor.

Delta varyantının başlamasıyla uzmanlar, başta virüse daha az duyarlı olduğu söylenen genç insanlar olmak üzere insanların daha hızlı hastalandığını bildirdi.

Bununla birlikte, delta varyantı olan hastalarda klasik semptomlar aynı kalırken, burun akıntısı, baş ağrısı, hapşırma gibi semptomların daha yaygın hale geldiği tespit edildi.

Aşılar yeni Kovid varyantlarına karşı etkili mi?

Birçok belirsizlik olmasına rağmen, araştırmalar belirli Kovid aşılarının delta varyantına karşı etkili olabileceğini iddia ediliyor. Tam aşılı kişilerin hala virüse yakalanması ve semptomlar geliştirmesi, birçok kişinin kafasını karıştırmış ve aşı tereddütüne yol açmış durumda.

Nasıl korunmalı?

Aşı, Kovid 19 ve türevlerine karşı en iyi kalkan olmaya devam ediyor. Uzmanlar, tam bağışıklığı garanti etmese de, aşıların ciddi hastalık ve hastaneye yatış riskini kesinlikle sınırlandırdığını söylüyor. Ayrıca, maske takmanız, sosyal mesafeyi korumanız ve uygun el hijyenine uymanız çok önemli.

Paylaşın

Kalp Krizi Gençlerde Neden Bu Kadar Yaygınlaştı?

Kalp krizi, kalp durması ve diğer kardiyovasküler hastalıklar dünya çapında önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor, ancak genç nüfus arasında kardiyovasküler problemi son zamanlarda oldukça artmış durumda. Doktorlar ve tıp uzmanları bu duruma henüz kesin cevaplar bulamamış olsalar da, buna yol açabilecek birkaç faktör üzerinde duruyorlar.

Haber Merkezi / Kalp krizi veya miyokard enfarktüsü, atardamarlarda oluşan bir tıkanıklık sonrası kalbe giden kan akışının engellenmesi sonucu oluşur. Kalp krizlerinin çoğu ölümcül olabilir, bu nedenle ortaya çıktıklarında acil tıbbi bakıma ihtiyaç vardır.

Gençlerde kalp krizine ne yol açar?

Kardiyovasküler hastalıklar çok eski zamanlardan beri var olmuştur. Son zamanlarda teşhis edilen veya keşfedilen bir şey değil. Bununla birlikte, yaşlı nüfusu ve önceden kalp rahatsızlığı olanları hedef alan kalp hastalıkları, genç nüfusu da etkilemenin bir yolunu bulmuş gibi gözüküyor. Bu durum endişeleri arttırdı.

Uzmanlara göre temel nedenler;

  • Bilinçsizce yapılan spor
  • Sağlıksız beslenme

Egzersiz ve sağlıklı beslenme yeterli mi? Yoksa genetik faktörler rol oynuyor mu?

Sağlıklı bir yaşam tarzının kardiyovasküler hastalıkları engelleyebileceğine ve ayrıca diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve hiperglisemi gibi diğer kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltabileceğine şüphe yoktur. Düzenli egzersiz ve sağlıklı bir beslenme, hastalıkları uzak tutmada kesinlikle hayati bir rol oyuyor.

Bununla birlikte, genç nüfus içerisinde artan kalp hastalıkları, göründüğünden daha fazlasının olduğunu düşündürüyor. Kardiyovasküler hastalığı tamamen önlemek için yapılabilecek pek bir şey yoktur, ancak risk faktörleri hafifletilebilir.

Stres ve kaygı;

Kardiyovasküler hastalıklar genellikle stres ve kaygı ile ilişkilendirilmiştir. Araştırmalar, uzun süreli stresten kaynaklanan yüksek kortizol düzeylerinin, bir kişiyi yüksek kan kolesterolü, trigliserit, kan şekerine daha yatkın hale getirebileceğini ve hipertansiyon riskini artırabileceğini ileri sürmektedir. Uzmanlara göre, bunlar kalp hastalığı için yaygın risk faktörleridir.

Günümüz toplumunda gençler çok fazla strese sahipler; iş ve eğitim stresi, yaşam tarzı ile ilişkili stres. Ayrıca, sigara ve alkol tüketimi, sağlıksız beslenme alışkanlıklarını da bu duruma olumsuz katkı sağlayan faktörler arasında sayabiliriz.

Önleyici tedbirler;

Önlemek tedaviye ihtiyaç duymaktan daha iyidir. Bunun için yapabilecekleriniz var;

  • Hareketsiz yaşam tarzı değiştirin, mutlaka egzersiz ve yürüyüş yapın
  • Şeker tüketimini azaltın veya sınırlayın
  • Sağlıksız yağlardan uzak durun
  • Sigara ve alkolü bırakın
  • Sağlıklı yiyecekler tüketin
  • Düzenli ve yeterli uyuyun
Paylaşın