HDP’li Buldan’dan Parti Teşkilatlarına ‘Erken Seçim’ Talimatı

Partisinin İstanbul Esenyurt’ta düzenlediği bir etkinlikte konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Seçim 2023’te değil, çok yakın zamanda önümüze çıkacak bir durumdur. Şimdiden söylüyorum, bütün il ve ilçe teşkilatlarımız erken seçime hazır olsun” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Konuşmasının devamında, “AKP’yi iktidardan göndermeye hazır olsun. Bu ülkeyi, barışı, demokrasiyi ve özgürlükleri getirmeye hazır olsun, hazırlıklı olsun. Daha da büyüyeceğiz daha da gelişeceğiz bu ülkenin halkına barışı demokrasiyi ve özgürlükleri hep birlikte armağan edeceğiz” diyen Pervin Buldan, açıklamalarına özetle şunları söyledi;

“9 yıl önce bugün HDP kurulduğu zaman belli ilkelerle kuruldu. “Türkiye’ye adaleti, barışı, özgürlükleri getireceğiz” diyerek yola çıktık ve hala aynı noktadayız ve hala aynı umudu taşıyoruz. Bu 9 yıllık süreç içerisinde bu ülkeye demokrasiyi adaleti ve barışı ama aynı zamanda özgürlükleri getirmek için büyük bir mücadele verdiğimizi ifade etmek isterim.

Biz yola çıktığımızda HDP’nin kuruluş tarihinde bu ülkeye barışı getireceğiz dediğimiz zaman “bu da nereden çıktı hayal ve rüya görüyorlar” demişlerdi. Biz “bu ülkeye demokrasiyi, özgürlükleri getireceğiz” dediğimizde “Onlar hayal kurmaya, rüya görmeye devam etsinler” dediler.

Ama biz halkımızın bu hayalini gerçekleştirmek için ödenmesi gereken bir bedel varsa ödemeye hazırız. Çünkü bu ülkenin adalete ve demokrasiye ihtiyacı var. Bu ülkenin barışa ve özgürlüklere ne kadar ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Bugün bu ülkeyi yönetenlerin baskıyla, zorla, şiddetle, engellemelerle ve kumpasla bizi yolumuzdan çevirmek isteyenlere cevabımız direnmektir, mücadele etmektir.

HDP’ye bin bir türlü tuzak kurdular, HDP’nin seçilmişlerini tutuklayıp cezaevine gönderdiler. HDP’nin seçilmişlerini görevden alıp yerlerine kayyım atadılar. Sokaklarda, meydanlarda, alanlarda yolumuzu kesmeye çalıştılar. Ve bizim bir araya gelerek yaşamın neresinde olursa olsun, nerede olursa olsun, nerede bir ezilen, bir mazlum, bir yok sayılan varsa, ötekileştirilen varsa HDP onun yanında olmaya çalıştı.

AKP hükümeti her türlü baskı ve engelleme ile bunun önüne geçmeye çalıştı. Biz dinlemedik. Önümüze çıkan bütün barikatları eze eze, yıka yıka halkımızla birlikte olmaya çalıştık. Fabrikalarda, tarlalarda, alanlarda, sokaklarda, meydanlarda kim ezilmişse, kim yok sayılmışsa, kim ötekileştirilmişse, kim zulme uğramışsa, faşizme uğramışsa işte biz onun yanında olduk, onun yanında olmaya devam edeceğiz.

“Bu ülkede yok sayılan bütün kimliklerin inançların partisidir”

HDP bir Türkiye partisidir. Hem Kürtlerin hem Türklerin, Alevilerin, Çerkezlerin, Arapların bu ülkede yok sayılan bütün kimliklerin inançların partisidir. HDP aynı zamanda bir kadın partisidir. Gençlerin partisidir, çocukların partisidir. İşte bizi biz yapan bizi var eden bu gerçekler ortada durduğu sürece AKP’nin bütün baskıları, şiddet politikaları bize vız gelir tırıs gider. Her türlü barikatı da aşarız her türlü engeli de aşarız.

Sevgili kadınlar zulme uğrayan, yok sayılan şiddete ve baskıya maruz kalan, her gün öldürülen, katledilen ve tecavüze uğrayan, cinsel tacize uğrayan bütün kadınların sesi olmaya çalışan HDP aynı zamanda bir kadın partisidir. Çünkü biz biliyoruz ki HDP’yi HDP yapan kadın mücadelesi, kadınların verdiği emek, ödediği bedeldir.

Bu ülkede kadınların birlikteliği ile kadınların örgütlü mücadelesi ile HDP daha da büyüyecektir. HDP şimdiden olduğundan daha büyük ve görkemli yaş günlerini kutlayacaktır. Biz bu ülkede bütün gençlerin de geleceğe güvenle bakmasını sağlayan bir partiyiz aynı zamanda.

“HDP, halklara umut vadediyor”

Biz biliyoruz ki bu ülkede gençleri açlıkla yoksullukla işsizlikle baş başa bırakan bir AKP hükümeti var. Gençler artık geleceklerine umutla  bakmıyor, bakamıyor. Gençler artık yaşamını Türkiye’de idame etmek istemiyor. Başka yerlerde yaşam bulmaya çalışıyor.

Biz diyoruz ki HDP bir dahaki seçimlerde bu ülkeyi yönetmeye aday bir parti olarak sizlere gelecek ve umut vadediyor ve geleceğinizi umudunuzu HDP’yle birlikte var etmeye çalışacağız. Bize inanın, bize güvenin sevgili gençler, sevgili kadınlar. Biz bu ülkede AKP zulmü başta olmak üzere Kürt halkının yok sayılan bütün kimliklerin verdiği bütün mücadelelerin yanında olmaya devam edeceğiz.

Biz biliyoruz ki HDP’nin verdiği bu büyük mücadeleye Türkiye halkları büyük bir destek veriyor. Bu büyük destekle birlikte HDP daha da büyüdü gelişti. On binlerdik baskı uyguladılar, “yok edeceğiz” dediler biz daha da büyüdük yüz binler olduk. Yüzbinlerdik baskı uyguladılar, şiddet uyguladılar, “bitireceğiz, kapatacağız” dediler biz milyonlar olduk. Şimdi milyonları kapatacağız diyorlar. Kapatma davası açtılar. Bir kumpas davası açtılar. HDP kapatma davasının önüne Türkiye halklarının direngen gücüyle set öreceğiz ve HDP’nin kapatılmasına asla izin vermeyeceğiz.

“AKP’yi göndermeye, bu ülkeye barış ve demokrasi getirmeye hazır olsun”

HDP kapatılacak bir parti değil. Bugün Türkiye halklarına en büyük cesareti, en büyük umudu veren bir parti olan HDP’yi kapatmak hiç de kolay değil. Bugün bu ülkeyi yönetenlere bir kez daha sesleniyoruz. Bu kumpas davalarınızla, yalan olan davalarınızla Türkiye halklarının önünde engel olmaktan çıkın. Biz gün sayıyoruz, önümüze gelecek sandıkla birlikte AKP’yi iktidardan düşürmenin demokratik bir yönetim inşa etmenin yol ve yöntemlerini elbette arayıp bulacağız.

Bunun fırsatı yapılacak olan bir seçimdir. Seçim 2023’te değil, çok yakın zamanda önümüze çıkacak bir durumdur. Şimdiden söylüyorum, bütün il ve ilçe teşkilatlarımız erken seçime hazır olsun. AKP’yi iktidardan göndermeye hazır olsun. Bu ülkeyi, barışı, demokrasiyi ve özgürlükleri getirmeye hazır olsun, hazırlıklı olsun. Daha da büyüyeceğiz daha da gelişeceğiz bu ülkenin halkına barışı demokrasiyi ve özgürlükleri hep birlikte armağan edeceğiz.”

Paylaşın

Beşiktaş, Ligdeki İkinci Yenilgisini Başakşehir Karşısında aldı

Süper Lig’in 9. haftasında Başakşehir ile Beşiktaş, Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda karşılaştı. Karşılaşma, Başakşehir’in 3-2’lik üstünlüğüyle sona erdi. Başakşehir, bu sonuçla puanını 9’a yükseltirken, Beşiktaş 17 puanda kaldı.

Haber Merkezi / Başakşehir’e galibiyeti getiren golleri, 40 ve 83. dakikalarda Okaka ve 85. dakikada Gulbrandsen kaydederken, Beşiktaş’ın gollerini ise, 59. dakikada Alex Teixeira ve 90+1. dakikada Batshuayi attı.

Beşiktaş, Süper Lig’in 10. haftasında Galatasaray’ı evinde ağırlayacak. Başakşehir ise Antalyaspor’a konuk olcak.

Goller;

40. dakikada sol kanattan içeri kat eden Visca’nın ceza sahası dışı çapraz pozisyondan çektiği sert şut kaleci Mert’ten döndü. Boşta kalan meşin yuvarlağı önünde bulan Okaka’nın müsat pozisyondaki vuruşu ağlara gitti. 1-0

59. dakikada Epureanu’nun geri pasında kaleci Volkan Babacan’ın uzaklaştırmak için vurduğu top Teixeira’da kaldı. Teixeira’nın ceza sahası dışı sağ çaprazından boş kaleye yaptığı plase vuruş filelere gitti. 1-1

83. dakikada sağ kanatta Rıdvan ile girdiği ikili mücadeleyi kazanarak son çizgiye inen Gulbrandsen’in içeriye çevirdiği topa Okaka’nın altıpas içinde kayarak yaptığı vuruş ağlarla buluştu. 2-1

85. dakikada gelişen Başakşehir kontra atağında Berkay’ın sağdan ceza alanına yaptığı ortada Visca, penaltı noktası yakınlarında meşin yuvarlağı arkasındaki Gulbrandsen’in önüne bıraktı. Gulbrandsen, sağ köşeye yaptığı plase vuruşla farkı 2’ye çıkaran golü attı. 3-1

90+1. dakikada penaltı atışını kullanmak için beyaz noktaya gelen Batshuayi, topu filelerle buluşturdu. 3-2

Stat: Başakşehir Fatih Terim

Hakemler: Atilla Karaoğlan, Tarık Ongun, Deniz Caner Özaral

Başakşehir: Volkan Babacan, Caiçara (Dk. 76 Şener Özbayraklı), Epureanu, Ndayishimiye, Lima, Mahmut Tekdemir (Dk. 89 Zulj), Berkay Özcan, Visca, Deniz Türüç (Dk. 76 Gulbrandsen), Chadli (Dk. 60 Tolga Ciğerci), Okaka

Beşiktaş: Mert Günok, Rosier, Welinton, Vida, Rıdvan Yılmaz, De Souza, Atiba (Dk. 46 Necip Uysal), Ghezzal, Oğuzhan Özyakup (Dk. 46 Alex Teixeira), Güven Yalçın (Dk. 46 Larin), Batshuayi

Goller: Dk. 40 ve 83 Okaka, Dk. 85 Gulbrandsen (Başakşehir), Dk. 59 Alex Teixeira, Dk. 90+1 Batshuayi (Beşiktaş)

Paylaşın

Akşener’den Erdoğan’a Zor Soru: Uçan Türkiye Masallarını Anlatabilir misin?

İYİ Parti Genel Başkan Meral Akşener, esnafı ziyaretleri kapsamında Tokat’ın Zile İlçesi’ndeydi. Akşener, burada çevresinde toplanan vatandaşlara seslendi. Daha sonra vatandaşların sorunlarını dinleyen Akşener, o anların videosunu sosyal medya hesabından paylaştı.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı etiketleyen İyi Parti Lideri Akşener, “Geleceğine dair bir parça umut bırakmadığın gençlerimizin gönlündeki yaraya, gözündeki yaşa iyi bak. Gelip burada da türkü söyleyebilir misin? Uçan Türkiye masallarını Turhal’daki kardeşlerime de anlatabilir misin?” diye sordu.

“Bu Harami Düzeni Birlikte Değiştireceğiz”

Akşener, Zile’de yaptığı konuşmasına, “21 aydır, ilçe ilçe esnaf geziyorum ben. Bu dükkanların içine girdiğimde iktidar partisini yermiyorum, kendi partimi övmüyorum, propaganda yapmıyorum. Elbette oylarınıza talibiz ” cümleleriyle başlayan Akşener, “Seçim zamanı geleceğiz o dükkanlara ama, seçim dışında özne o esnafın kendisi. O esnaf dükkanlarında dinlediğim dertler, müşteri olarak bulunan işsiz gençlerin anneleri, gübre alamayan, ilaç alamayan eli nasırlı çiftçinin göz yaşları, gençlerimizin umutsuzluğu, tencere kaynatmakta zorlanan kadınların derdi, siftah yapamayan esnaflar, bütün bu dertlerle hemdert olup; bunun içine hiç siyasi çıkarı koymadan, kamuoyu gündemine getirmekle kendimizi bir görevli saydık” dedi.

Konuşmasına, “21 aydır sizden öğrendiklerimizi, Meclis gündemine getirdik. Sizlerin derdine, bizi yönetenlerin dikkatini çekmeye çalıştık. Üstüne pandemi geldi. Sizden öğrendiklerimizi öneri olarak, çözüm olarak sunduk. Bir kısmı yapıldı, bir kısmı yapılmadı. ‘Aman milletimiz feci bir duruma geçsin de biz işin başına geçelim’ diye bir dakika düşünmedik. Yeter ki milletimizin refahı, ferahı olsun; yeter ki çözümler milletimize ulaşsın, fark etmez dedik; çözüm önerileri sunduk” cümleleriyle devam eden İYİ Parti Lideri Akşener, açıklamalarını şöyle sürdürdü;

“Uzun bir zamandır, Türkiye’de ‘o’culuk, bu’culuk’ üzerinden çok rahat oy alınıyor. Gözünün üstünde kaşın var, niye var. Vatandaşın vatandaşın karşısına, komşunun komşunun karşısına dikildiği bir siyasi dili hep birlikte reddediyoruz.

Esnaf gezme nedenim, esnaf için müşteri velinimettir. Ey değerli milletim, velinimet olmaktan çıktın. Seçmen velinimettir. Seçmen, siyasiye vekalet verir; birine der ki seni iktidar ettim, yönet, hizmet et. Muhalefete der ki sen de benim avukatım ol, eksikleri gör, gündeme getir, yol göster. Günün sonunda, bir dahaki seçimde, muhalefet görevini yapmışsa, iktidar olur. İktidar, görevini iyi yapmışsa devam ettirir. Ve ama karar sizsiniz. Türkiye’de seçmen, velinimet olmaktan çıktı. Siz asılsınız, siz asilsiniz, vekil size emreder oldu. İşte buna dur demek için geziyoruz. Tam 21 aydır geziyoruz.

Hepimiz, ben de dahil bütün siyasetçiler, karşınızda hazır ola geçinceye kadar da bu gezilerin, bu beraberce seçmeni, milletimizi velinimet yapma kararlılığımız sürecek. Siyasetçinin, hizmet üzerinden rekabet yapmasını sağlayacaksınız.

“Ayıptır, günahtır, haramdır”

Senin oğlun işsizken; biraz önce hanımefendi bayıldı, üç çocuğu da üniversite mezunu, kocası çocukları üniversitede okutabilmek için kaza geçirip parmakları gitmiş. Hepsi beraber, çalışa çalışa elleri nasırlı… Sinir krizi geçirip, baygınlık geçirdi, bir anne. Ama beş maaşlı, 10 maaşlı danışmanlar var Saray’da, ayıptır ayıptır, günahtır, haramdır.

“Birlikte başaracağız”

Bu harami düzeni birlikte değiştireceğiz. Bu meydana ben geldiysem, Meclis’te grubu bulunan bir partinin genel başkanı olarak buradaysam, karşısında hazır oldaysam, bütün ağaları, bütün muhteremleri buraya getireceksiniz. Gelmeyene de oy yok, diyeceksiniz. Hepsi karşınızda hazır ola geçecek. Bunu yapmak, esnafın kalkınması için lazım. Bunu yapmak üreticinin, çiftçinin, besicinin; üretenin gözle görülmesi için lazım. Birlikte başaracağız.

Kendiliğinden oluşan bu kalabalıklar, çoğalıyor. Bunun anlamı ne biliyor musunuz? Milletimiz, kararını Türkiye için, milletimizin geleceği için, çocuklarının geleceği için, haksızlıklara dur demek için şekillendirecek. Birlikte çözeceğiz, birlikte… Birlikte bu harami düzeni, sandıkta demokrasi ile yıkacağız inşallah.”

Paylaşın

Hukukun Üstünlüğü Endeksi: Türkiye 117. Sıraya Geriledi

2020 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 128 ülke arasından 107’inci sırada olan Türkiye, 2021 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde ise 139 ülke arasından 117’inci sırada kendine yer buldu. Türkiye bir yıl için 10 sıra birden geriledi.

Haber Merkezi / The World Justice Project’in (WJP) hazırladığı 2021 Hukukun Üstünlüğü Endesi (Rule of Law Index) verileri yayımlandı.

WJP’nin hazırladığı 2021 endeksinde hukukun üstünlüğü, devlet yetkililerin üzerinde kısıtlamalar, yolsuzlukla mücadele, şeffaflık, temel haklar, kişilerin can ve mal güvenliği, hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanması ve vatandaşların adalete erişebilirliği başlıkları ele alındı.

Türkiye, 2021 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 139 ülke arasında 117’inci sırada yer alırken, geçen yıl 128 ülke arasından 107’inci sıradaydı. Türkiye yolsuzlukla mücadele konusunda ise 134 ülke arasında 69’uncu sırada yer aldı.

Raporda Türkiye, gelir grubuna göre ülke sınıflandırmalarına bakıldığında ise orta üst gelir grubundaki 40 ülke arasında 38’inci sırada yer aldı. Türkiye, adalete erişebilirlikte 113’üncü sırada; ceza hukukundaysa 103’üncü sırada kendisine yer bulabildi.

Şeffaflıkta, Afganistan’ın hemen üstünde yer alarak 107’inci sırada olan Türkiye, temel haklar konusunda 133’üncü sırada yer aldı. Devlet yetkilileri üzerindeki kısıtlamalar, gücünün sınırlandırılması konusunda ise Türkiye 139 ülke arasından 134’üncü sırada kendisine yer bulabildi.

Hukukun üstünlüğünde ilk 10’da Danimarka, Norveç, Finlandiya, İsveç, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Lüksemburg, Avusturya ve İrlanda yer aldı.

Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde son 10 sırasında ise, Bolivya, Pakistan, Nikaragua, Haiti, Moritanya, Afganistan, Kamerun, Mısır, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kamboçya ve Venezuela yer aldı.

Paylaşın

3 Bin Yıllık Mezopotamya Tabletleri Bilinen En Eski TSSB Vakasını Belgeliyor

Mezopotamya’nın eski metinlerini inceleyen araştırmacılar, Travma Sonrası Stres Bozukluğu’na veya TSSB’ye oldukça benzeyen semptomların tanımlarına rastladılar. Bu, tarihteki en erken TSSB tanımı olabilir.

Haber Merkezi / Araştırmacılara göre, Asur Hanedanlığı’nın Mezopotamya hakim olduğu dönemde (bugünkü Irak) MÖ 1300 ve MÖ 609 yılları arasında askere alınanlar, ilk olarak, krallık için yollar, köprüler ve diğer altyapı işlerini de içeren bir yıllık bir eğitim kampı ve çalışmadan sonra bir yıl boyunca savaşa gönderilirler ve tek parça halinde geri dönmeleri durumunda, bu döngüyü tekrarlamadan önce bu insanlar, bir yıl boyunca ailelerinin yanlarına dönmelerine izin verilirdi.

Güneşin altında yeni bir şey yok

Ancak araştırmacılar tarafından analiz edilen eski metinler gösterdi ki, vücutları eve sağlam dönmüş olsa da, bazı askerlerin zihinleri paramparçaydı.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), ABD kökenli filmlerde bolca gördüğümüz Vietnam savaşı gazileri üzerinde yapılan çalışmalardan sonra, psikiyatristler tarafından ancak oldukça yakın zamanda resmi olarak tanımlanmıştır. Doktorlar, daha önce askerlerdeki bu sorunu ‘mermi şoku’ veya ‘savaş yorgunluğu’ olarak değerlendirip görmezden geliyordu.

Şimdiye kadar, TSSB semptomları benzeri semptomların tanımlanması, Herodot’un MÖ 490’da meşhur Maraton Savaşı’nın sonrasını anlattığı metinlerde yer almaktaydı. Herodot , bazı Atinalı savaşçıların, savaş alanında ölümle yakın karşılaşmalarının ardından halüsinasyonlar gördüklerini ve kendiliğinden körlük yaşadıklarını iddia etmektedir.

Truva savaşının kahramanı olan Akhilleus’un da TSSB hastası olduğu kabul edilir. Üçüncü Haçlı Seferi’ne değinen bir tarihçide, savaştan (1189-92) eve dönen haçlılarında benzer durumlar yaşadığını tarif etmiştir. TSSB’yi tek başına metinden teşhis etmek çok zor (ve bazen imkansız) olsa da, muhtemelen insanlar ilk kez birbirlerine savaş açtığından beri travmanın gazilere musallat olduğunu gösteriyor.

Paylaşın

CHP’li Açıkel’den Bakan Bilgin’e ‘Beyin Göçü’ Tepkisi

CHP Milletvekili Fethi Açıkel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “Gençlerin yurt dışına gitme hevesi eğitimli gençlerde daha fazla. Gençlerdeki bu arzunun olması doğal. ‘Türkiye’den kaçmak istiyorlar’ diye bakmamak lazım. Gençler dünyayı tanımak istiyorlar” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.

Haber Merkezi / AK Parti iktidarının rantçı bir azınlığı önceleyen ve dışa bağımlılığı arttıran ekonomi yönetimi ve özgür düşünce iklimini boğan, liyakatsizliği yücelten uygulamaları nedeniyle gençlerin yurt dışına çalışmak için gitmek zorunda bırakıldığını söyleyen CHP’li Açıkel’in açıklaması şu şekilde:

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, ülkemizin en yakıcı sorunlarından birisi haline gelen beyin göçü sorununa dair talihsiz değerlendirmesi, AKP iktidarının yarattığı sorunları inkar etme ve gençleri sorumlu gibi gösterme politikasının son örneğidir. Beyin göçü ve nitelikli işgücü kaybı sorunu, TÜİK verilerine dahi yansımış ve verilere göre 2016’da 69 bin 400 kişi olan yurtdışına giden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sayısı 2018’de yaklaşık 137 bin kişi olmuş yani 2 yılda ülkeyi terk eden kişi sayısında %97 artış yaşanmıştır. 2019’da Türkiye’den en çok göçün yaşandığı yaş grubu ise 25-29 arası gençlerden oluşmaktadır.

20-34 yaş arasında olup ülkemizden göçen gençlerin sayısında ise son 4 yılda %70 artış yaşanmıştır. Beyin göçünün resmi verilere de net şekilde yansıdığı, liselerden mezun olan öğrencilerimizin dahi yüksek öğrenim için yurtdışına gitmeyi tercih ettiği bir dönemde, yurt dışına giden gençlerin amacının ‘dünyayı tanımak’ olduğunu söylemek; çaresizce yurtdışına çıkan gençlerimizi ve ailelerini anlamaktan çok uzaktır. Üstün yetenekli gençleri yurtdışına kaçırtan Erdoğan zihniyeti, maalesef hala mevcut durumun vahametini inkar ve gençleri suçlama eğilimi içindedir.

“Genç işsizliğin rekor kırdığı Türkiye’de beyin göçü kaçınılmaz sonuç”

Genç işsizliğinin astronomik seviyelere ulaştığı, eğitimli ya da eğitimsiz milyonlarca gencimizin ‘ev genci’durumuna düştüğü, sarayın liyakatsiz ve kayırmacı zihniyetinin hakim olduğu Türkiye’de, gençlerimiz hayallerini yurt dışında aramak zorunda bırakılıyor. Tüm imkanlarını, çocuklarının iyi bir eğitim alması için kullanan aileler ise çocukları işsiz kalınca yıllardır yaptıkları maddi birikimlerini feda ederek, çocuklarının yurt dışına gitmesini sağlamaya çalışıyor. AKP iktidarının eğitim ile istihdam arasındaki bağı koparan politikaları nedeniyle Türkiye’de iş bulamayan gençlerimiz, özgürlük iklimini boğan ve liyakat kriterlerini aşındıran insan kaynakları politikaları nedeniyle de vasıflı iş gücümüz çareyi yurtdışında aramaktadır.

“Saray ve atama bakanları ise gençlerimizin ve ailelerinin bu talebini görmezden geliyor”

Bakan Vedat Bilgin, gençlerimizin neden yurtdışına gitmek istediğini anlamak istiyorsa; en azından kendi bakanlığına bağlı Türkiye İş Kurumu’na işe yerleştirilmek için başvuran doktora ve yüksek lisans mezunu işsiz gençlerimizle görüşebilir. Gençlerimiz aldıkları eğitime uygun olarak işe girmek, hayatlarını özgür ve verimli olarak kendi ülkelerinde çalışarak geçirmek istiyor. Saray ve atama bakanları ise gençlerimizin ve ailelerinin bu talebini görmezden geliyor.

CHP, vasıflı iş gücümüzün dışarıya kaçmasına, yüksek teknoloji alanında istihdamı arttırarak ve ulusal düzeyde yüksek yetenek inşasını hızlandırarak son verecektir. Ulusal kalkınmamız için yüksek yetenekli insan kaynaklarımızın korunması, stratejik planlama anlayışının yeniden yerleştirilmesi ile mümkün olacaktır. CHP iktidarında, gençler özgür düşünce ve yaratıcılık iklimine kavuşacak, istihdam atılımı gerçekleştirilecek ve gençler işsizlik çıkmazından kurtarılacak, plansız eğitim politikalarına son verilerek, eğitim ve istihdam arasındaki bağlantı yeniden inşa edilecektir. Etkin ve kapsamlı politikalar neticesinde, gençlerimizin hayalleri için yurtdışına çıkmasına gerek kalmayacaktır. CHP iktidarında, gençlerimiz ve vasıflı iş gücümüz sadece dünyayı tanımak için ya da kendileri tercih ettiği için yurtdışına çıkacaktır.”

Paylaşın

Meteoroloji’den Bir Çok İl İçin Sağanak Yağış Uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), aralarında İzmir, Aydın, Muğla, Edirne, Çanakkale ve  Van’ında bulunduğu bir çok il için sağanak yağış uyarısında bulundu. MGM, sağanak yağışın etkili olacağı yerlerdeki vatandaşlara olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalı çağrısı da yaptı.

Haber Merkezi / MGM, tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemizin kuzey, iç ve batı kesimlerinin parçalı ve yer yer çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Kıyı Ege, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu, Uşak, Denizli, Van çevreleri ile Kütahya’nın batı ilçelerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Edirne, Çanakkale, İzmir, Aydın ve Muğla çevrelerinde kuvvetli, İzmir’in güney ve batı ilçeleri ile Aydın’ın kıyı kesimlerinde yerel olarak çok kuvvetli ve şiddetli olması bekleniyor.

Hava sıcaklığının kuzey, iç ve doğu kesimlerde 2 ila 4 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin edilirken, rüzgarın ise, genellikle güney ve doğu yönlerden, Marmara ve Karadeniz kıyıları ile güneydoğu kesimlerde kuzey ve kuzeydoğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Güney Ege kıyılarında güney ve güneydoğu yönlerden kuvvetli olarak (40-60 km/saat) esmesi bekleniyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yağışların, Edirne, Çanakkale, İzmir, Aydın ve Muğla çevrelerinde kuvvetli, İzmir’in güney ve batı ilçeleri ile Aydın’ın kıyı kesimlerinde yerel olarak çok kuvvetli ve şiddetli olması beklendiğinden yaşanabilecek ani sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar ve hortum oluşma riski gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiği bilgisine de açıklamasında yer verdi.

Bölgelerimizde hava durumu ise şöyle;

Marmara Bölgesi

Parçalı ve çok bulutlu, Trakya kesimi ve Çanakkale çevreleri ile zamanla bölgenin batısının sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Edirne ve Çanakkale çevrelerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.

Ege ve Akdeniz Bölgesi

Ege Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, Kıyı Ege, Denizli ve Uşak çevreleri ile Kütahya’nın batı ilçelerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; İzmir, Aydın ve Muğla çevrelerinde kuvvetli, İzmir’in güney ve batı ilçeleri ile Aydın’ın kıyı kesimlerinde yerel olarak çok kuvvetli ve şiddetli olması bekleniyor. Rüzgarın; Güney Ege kıyılarında güney ve güneydoğu yönlerden kuvvetli olarak (40-60 km/saat) esmesi beklenirken, Akdeniz Bölgesi’nin az bulutlu ve açık, batısının parçalı ve yer yer çok bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.

İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi

İç Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin edilirken, Batı Karadeniz’in arçalı ve az bulutlu geçeceği bekleniyor. Orta ve Doğu Karadeniz’in ise, parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Doğu Anadolu Bölgesi’nin parçalı ve az bulutlu, kuzey ve doğusunun çok bulutlu, sabah saatlerinde Ardahan, Kars, Erzurum, Ağrı, Iğdır ve Van çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin edilirken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin az bulutlu ve açık geçeceği bekleniyor.

Paylaşın

Babacan: Türk Lirası Pul Oldu, Bu Mudur Millilik?

Partisinin Kozan ilçe binasının açılışında konuşan DEVA Partisi Lideri Babacan, iktidara yerlilik millilik söylemleri üzerinden yüklenerek, “Türk liramız, milli paramız pul oldu. Bu mudur yerlilik, millilik? Yerli diyorsanız, milli diyorsanız bunun hakkını verin. Ya da kusura bakmayın o kelimeleri hiç ağzınıza almayın” dedi.

Haber Merkezi / DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Adana’da partisinin Kozan ilçe binasının açılışında konuştu. Gündemin öne çıkan başlıklarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Babacan, özetle şu ifadeleri kullandı:

“İktidar bugüne kadar, ‘Nasıl olsa benim bir alternatifim yok’ diyordu. Bunun rahatlığıyla hareket ediyordu. Sayın Erdoğan, artık biz varız. Artık DEVA kadroları var. Artık halkımız sahipsiz değil, alternatifsiz değil, çaresiz değil. Kısır politikaları, eskimiş söylemleri geride bırakıp, özgürlük ve zenginlik için mücadele edecek bir kadro var artık.

Daha iki gün önce Sayın Erdoğan çıktı televizyona iki kelime etti, dolar 9 lirayı geçti. Daha dün gece Merkez Bankası yönetiminde yine iki üç kişiyi aldı, iki üç kişiyi attı. Dolar daha da arttı. Ne yapsa olmuyor. Varlık Fonu diye bir şey kurdu. Şu anda bu fon tam 65 milyar TL borca batmış durumda. Yetmedi bir de bu fonu yurt dışından bir milyar 250 milyon avro borçlandırdılar.

İlk defa bir cumhurbaşkanı kendi kendini bir göreve atadı. ‘Ben cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı Varlık Fonu Başkanı olarak görevlendirdim’ dedi. Hiç getir götürle uğraşma, nasıl Varlık Fonu’nun başına kendini görevlendirdiysen Merkez Bankası’nın başkanı olarak da kendini görevlendir. Şu işi bitir. Yazık bu insanlara. Zaten senin talimatının dışında bir iş yapmıyor bunlar.

“Kur ve faiz ancak güvenle düşer”

Sayın Erdoğan 2018’de Haziran seçimlerinde ‘Bana oy verin enflasyon da faiz de nasıl düşürülür göstereceğim’ diyordu. Üç yıl üç ay oldu. Bu süre içerisinde hem faiz arttı hem kur arttı hem de enflasyon arttı. Düşen bir şey yok. Talimatla faiz düşmez. Talimatla dövizin kuru düşmez. Dövizin kuru da faiz de ancak güvenle düşer. Siz güveni oluşturacaksınız. Güveni oluşturacaksınız ki bu ülkeni vatandaşları çok üretsin. Güveni oluşturacaksınız ki bu ülkenin sanayicisi çok üretsin. Güveni oluşturacaksınız ki bu ülkenin vatandaşları sermayesini, birikimini Türkiye’ye getirsin. Güven demek bolluk demek. Bolluk demek fiyatların düşmesi demek. Bolluk demek döviz kurunun düşmesi demek.

Merkez Bankası’nda tertemiz, dürüst, işi bilen arkadaşlarımız işin başındayken, faiz yüzde 6-7 iken onları vatana ihanetle suçladı. Onları meydanlarda yuhalattı. Sayın Erdoğan’a soruyorum. Enflasyon yüzde 8-9 iken faizler yüzde 6-7 iken bu vatanı satmaktır derken; şu anda TÜİK’in açıkladığı yüzde 19 TÜFE yüzde 45 ÜFE, yüzde 18 Merkez Bankası faizine nasıl bir tanım getirecek? Kendisi söylesin.

“Türk lirası pul oldu, bu mudur millîlik?”

Hükûmet yerliliği ve milliliği ağzından hiç düşürmüyor. Bu ülke en temel tarım ürünlerini ithal etmek zorunda kalıyor. Bizim çiftçimiz üretmekten vazgeçiyor. Hani yerlilik hani millilik? Bu ülkenin gençleri kendi hayatlarını başka ülkelerde kurmak istiyor. Gençlerin kaçmak istediği ülke yerli, milli dediğiniz politikaların sonucunda bu hale düştü. Türk liramız, millî paramız pul oldu. Bu mudur yerlilik, millilik? Yerli diyorsanız, milli diyorsanız bunun hakkını verin. Ya da kusura bakmayın o kelimeleri hiç ağzınıza almayın.

Adını sanını duymadığınız para birimleri, Türk lirasından daha kıymetli oldu. Bulgarlar levaları bozdurup bozdurup harcıyorlar. Bir leva, dünyanın parası ediyor. Bizim kendi vatandaşımızın, emeklimizin, asgari ücretlimizin aldığı maaş daha bankamatikten çekilip de eve gidene kadar eriyor artık. Satın alma gücü düşüyor. Ne yazık ki artık çalışanın emeği bu ülkede para etmiyor.

Halkla aralarında artık kocaman bir duvar var. Eskiden her fırsatta ‘millî irade’ diyenler, o millî iradenin gündeminden iyice kopup uzaklaştılar. İş bilmez adımlarla ülkemizi çıkmaz yollara, sokaklara soktular. Sayın Erdoğan’a sorsanız, her şey gayet iyi gidiyor. Kendisini bir uydurulmuş gerçeklik odasına hapsetti. Biz doğruları söylediğimizde de inkâr ediyor. Hiç merak etmesin, bu millet kendisine sırtını dönenle, kendisiyle arasına duvarlar inşa edenle yola devam etmez. Bu millet, kendisine sırtını dönenleri müsait bir yerde indirir. İlk seçimlerde de zaten olacağı budur.”

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Bakan Koca’dan Uyarı

Kovid 19’da son 24 saatte 30 bin 709 yeni vaka tespit edilirken, 203 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Maskenin gerekli olduğu ortamları biliyoruz, maskeyi hayatımızdan çıkarmayalım. Sosyal mesafe kuralına dikkat edelim. Aşılarımızı mutlaka olalı” dedi.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 362 bin 217 test yapılırken, 30 bin 709 yeni vaka tespit edildi. 26 bin 461 kişi de sağlığına kavuşurken, 203 kişi hayatını kaybetti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, güncel verilere ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Günlük vaka sayımız bir süredir 30 binin üzerinde seyrediyor. Şartlar göz önünde bulundurulursa, daha da yükselmesi ihtimali var. Maskenin gerekli olduğu ortamları biliyoruz, maskeyi hayatımızdan çıkarmayalım. Sosyal mesafe kuralına dikkat edelim. Aşılarımızı mutlaka olalı” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın 13 Ekim verilerine göre, 361 bin 164 test yapılmış, 31 bin 248 vaka tespit edilmişti. 236 kişi hayatını kaybederken, 30 bin 331 kişi sağlığına kavuşmuştu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 13 Ekim verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “31.248 kişinin Covid-19 testi pozitif. Bu sayı büyük olasılıkla önümüzdeki günlerde vefat sayılarına yansıyacak. Bazı kişiler hastalığı ağır geçirecek, yoğun bakıma ihtiyaç duyacak. Tam doz aşının bunları büyük oranda önlediğini biliyoruz. Tedbirlerin sonuç verdiğine tanığız” demişti.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu Ve Babacan’dan ‘Merkez Bankası’ Tepkisi

Dün gece Merkez Bankası’nde üst düzey görev değişiklikleri gerçekleşmişti. Bu değişikliklere CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve DEVA Lideri Babacan’dan sert tepki geldi. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan ve Merkez Bankası Başkanı el ele verdi, halkımızı fakirleştiriyorlar” derken Babacan, “Bağımsız olması gereken bir kurum, tek bir kişinin elinde oyuncak oldu” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile görüşmesi sonrası, bankada dikkat çeken üst düzey görev değişiklikleri gerçekleşmişti.

Merkez Bankası’nda Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Semih Tümen ve Dr. Uğur Namık Küçük ile Para Politikası Kurulu Üyesi Prof. Dr. Abdullah Yavaş görevden alındı. Başkan Yardımcılığına Taha Çakmak ve Para Politikası Kurulu üyeliğine Prof Dr. Yusuf Tuna atanmıştı.

Bu değişikliklere CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve DEVA Genel Başkanı Ali Babacan, sert tepki gösterdi.

“Unutmayacağım bunu!”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin açıklamasında, “Erdoğan ve Merkez Bankası Başkanı el ele verdi, halkımızı fakirleştiriyorlar. Bu açıkça millete zulümdür. Şunu da söyleyeyim, Merkez Bankası Başkanı’nın bu ihanette sorumluluğu gitgide artıyor. Unutmayacağım bunu!” ifadelerini kullandı.

“Kurum, tek bir kişinin elinde oyuncak oldu”

DEVA Lideri Babacan ise, “Bağımsız olması gereken bir kurum, tek bir kişinin elinde oyuncak oldu. Önerimi tekrar ediyorum: Sayın Erdoğan, uğraşmayın getir götürle. Varlık Fonu’nda yaptığınız gibi, Merkez Bankası Başkanlığı’na da kendinizi atayın. Gece yarısı kararlarıyla ülkeye zarar vermeye son verin” dedi.

Paylaşın