Beşiktaş, Üç Puan Hasretine Son Verdi

Beşiktaş , Süper Lig’in 26. haftasında Altay’ı ağırladı. Beşiktaş, Domagoj Vida’nın tek golüyle sahadan 1-0’lık galibiyetle ayrıldı ve 3 puan hasretine son verdi. Bu sonuçla Beşiktaş, puanını 41 yaparken, Altay ise 22 puanda kaldı.

Haber Merkezi / Süper Lig’de gelecek hafta Beşiktaş deplasmanda Sivasspor ile karşı karşıya gelecek. Altay ise sahasında Gaziantep ile oynayacak.

Karşılaşmadan dakikalar;

3. dakikada Beşiktaş gole yaklaştı. Güven’den aldığı pasla ceza sahasına giren Necip, açısını düzeltip şutunu attı. Kaleci Lis sağına yatıp golü önledi, boşta kalan topu savunma taça gönderdi. 12. dakikada Altay’ın hızlı gelişen atağında Thaciano, sağdan bindiren Kappel’e pasını attı. Ceza sahasına giren Kappel’in sağ çaprazdan şutunda kaleci Ersin topu kornere çeldi.

23. dakikada Teixeira’nın ceza yayından verdiği pasta ceza sahası içinde topu alan Kenan’ın plase vuruşunda top kaleci Lis’te kaldı. 31. dakikada Verkaç ile ceza sahasına giren Teixeira’nın vuruşunda kaleci Lis topu kornere çeldi.

54. dakikada Kerem sağ kanattan rakibini ekarte edip, arka direğe ortasını yaptı, Kenan topa dokundu ve ağları sarstı fakat Cebrail yerde. Maçın hakemi Volkan Bayarslan ‘faul var’ dedi, golü geçerli saymadı. 58. dakikada Ghezzal sağ kanattan korneri kullandı, ön direkte bomboş kalan Vida kafayı vurdu ancak top üstten dışarda.

64. dakikada ev sahibi takım öne geçti. Ghezzal’ın sağ kanattan kullandığı köşe vuruşunda ön direkte yükselen Vida kafa ile topu ağlara yolladı: 1-0.

72. dakikada Beşiktaş ikinci golüne çok yaklaştı. Sol kanatta topla buluşan Ghezzal’ın ceza sahasına gönderdiği topa Kenan Karaman kayarak vurdu, meşin yuvarlak yan direğe çarptı. Savunmanın uzaklaştırmaya çalıştığı topu ceza sahası önünde kontrol eden Alex Teixeira rakibinden kurtulup şutunu attı, top bir kez daha yan direğe çarptı. Sonrasında savunma tehlikeyi uzaklaştırdı.

74. dakikada Orta alandan atılan uzun topla ceza sahası içi arka direkte topla buluşan Teixeira’nın şutunu kaleci Lis oyun alanı içine çeldi. 87. dakikada Ceza sahası içine açılan ortada Wellinton’un indirdiği topa Bamba’nın ıskalaması sonucu meşin yuvarlak Kappel’in önünde kaldı. Kappel’in yaptığı sert vuruşta meşin yuvarlak üstten auta çıktı.

Stat: Vodafone Park

Hakemler: Volkan Bayarslan, Haken Yemişken, Yusuf Bozdoğan

Beşiktaş: Ersin, Kerem, Welinton, Vida, Umut (Montero dk. 84), Necip (Atiba dk. 67), Josef, Ghezzal, Teixeira (Can Bozdoğan dk. 90), Kenan, Güven

Altay: Lis, Cebrail, Björkander, İbrahim Öztürk, Özgür Özkaya (Rodriguez dk. 46), Zeki (Poko dk. 75), Thaciano, Kappel, Kazımcan, Pinares (Bamba dk. 75), Deniz Kadah (Paixao dk. 61)

Gol: Vida (dk. 64) (Beşiktaş)

 

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Bakan Koca’dan Açıklama

Kovid 19’da son 24 saatte 80 bin 454 yeni vaka tespit edilirken, 278 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Molnupiravir etken maddeli antiviral ilacın risk grubundaki hastalara dağıtımına başlandı.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 462 bin 252 test yapılırken, 80 bin 454 yeni vaka tespit edildi. 278 kişi hayatını kaybederken, 96 bin 664 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Omicron varyantı ağırlıklı devam eden ve vakaların genelde hafif seyrettiği salgının toplum üzerindeki doğrudan veya dolaylı etkilerini en aza indirmek için gerekli adımları atıyoruz. Molnupiravir etken maddeli antiviral ilacın risk grubundaki hastalara dağıtımına başlandı.

Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Osmaniye’yi, Ordu, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Manisa takip etti. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ takip etti.

Paylaşın

Gazeteci Güngör Arslan Silahlı Saldırıda Öldürüldü

Kocaeli Ses gazetesinin sahibi ve yazı işleri müdürü olan Güngör Arslan, ofisinde silahlı saldırıya uğradı. Ambulansla Kocaeli Devlet Hastanesine kaldırılan Arslan, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Bölgede inceleme yapan polis, olay yerinden kaçan bir şüpheliyi yakaladı.

Valilik ise “Olayı gerçekleştirdiği anlaşılan R.Ö. isimli şahıs, suç aleti tabancayla emniyet birimlerimizce gözaltına alınmış olup, bu menfur saldırının aydınlatılması için çok yönlü soruşturma başlatılmıştır. Basın mensubu Güngör Arslan’a yönelik gerçekleştirilen bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz” açıklaması yaptı. Valilik cinayetle ilgili çok yönlü soruşturmanın sürdüğü bilgisini verdi.

Gazeteciler Cemiyeti saldırıyı kınadı

Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti (KOGACE) saldırı sonrası yatığı açıklamayla saldırıyı kınadı. Açıklamada, “Ses Kocaeli haber sitesi sahibi Güngör Arslan, ofisinde silahlı saldırıya uğramıştır. Bilinci kapalı olan ve entübe edilen Arslan’a yapılan bu saldırıyı kınıyor, kendisine acil şifalar diliyoruz. Saldırıyı gerçekleştiren kişi veya kişilerin en kısa sürede yakalanmasını temenni ediyoruz” dedi.

RSF: Türkiye gazeteciler için güvenli bir ülke olmaktan çıktı

Saldırı sonrası bir açıklama da Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu’ndan geldi. Önderoğlu “Güngör Arslan’ın bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini büyük üzüntüyle öğrendik. Saldırıyı lanetliyoruz. Saldırı nedeninin ortaya çıkarılması ve tüm sorumlularının en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Geçen yıl da Bursa’da radyocu Hazım Özsu yorumlarını beğenmeyen bir dinleyicisince öldürülmüştü. Güngör Arslan’ın canı mesleği nedeniyle alındıysa bu, yıllardır estirilen düşmansı havada, Türkiye’nin artık gazeteciler için güvenli bir ülke olmaktan çıktığını gösterir” dedi.

Son yazısında belediye başkanını eleştirmişti

Güngör Arslan dün yayınlanan son yazısında Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın Kent Konut’un Kartepe’de yapacağı 502 konutluk Sağlık Kent işini yakın dostu Haldız İnşaat’a verdiğini yazmıştı.

Arslan yazısında “Haldız’ın içine düştüğü ekonomik krizden kurtarmak için her şeyi göze alan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Konut’u işi Haldız İnşaat’a verdi” demişti. Arslan “Bu iddialara cevap vermek zorunda Tahir Büyükakın” diye yazmıştı.

Şantajdan 6 ay yattı

Arslan, 21 Mart 2021’de tehdit ve şantaj iddiasıyla Gündem Kocaeli Gazetesi sahibi Ümit Rende ile birlikte gözaltına alınmış, ardından da tutuklanmıştı. 188 gün cezaevinde kalan Arslan Kocaeli 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tahliye edilmişti. Güngör Arslan, daha önce de benzer suçlamalar ve şikayetlerle gözaltına alınmıştı.

Arslan sahibi olduğu Bizim Kocaeli Gazetesi’nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılmasının ardından FETÖ şüphelisi olarak gözaltına alınmış, yargılama sonrasında beraat etmiş ancak gazetesine ve mal varlığına el konulmuştu.

Paylaşın

Financial Times, Erdoğan’ın Son Planını Yazdı

İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Financial Times yazarı David Gardner, son dönemde Orta Doğu’da esen barış rüzgarlarını mercek altına aldı. Gardner, Suriye’deki iç savaşın, Yemen’deki krizin ve Irak ile Libya’daki ayrışmanın devam ettiğini fakat buna karşılık bölgedeki bazı aktörlerin yakınlaşmaya başladığını aktardı.

Son 10 yıl içinde bölgedeki birçok ülkenin birbiriyle rekabet içinde olduğunu aktaran Gardner, “İran’ın 2019 yılının Eylül ayında Suudi Aramco’nun petrol yatağını drone ve füze ile vurmasına dönemin ABD Başkanı Trump yanıtsız kaldı. Trump, ABD’nin değil Suudilerin saldırıya uğradığını söyledi. Bu durum modern Orta Doğu tarihinde bir dönüm noktası oldu. Washington Suudi Arabistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve aynı zamanda NATO müttefiki olan bölgedeki geleneksel müttefiklerinde şok etkisi yarattı. Bu hamle zaman içinde ülkelerin yumuşamasına sebep oldu” yorumunu yaptı.

“Pragmatik hareket devam ediyor”

Gardner makalesine, “Pragmatik hareket devam ediyor. Mısır ve Körfez ülkelerine karşı masanın İslamcı tarafında oturan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hafta Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitti ve yakında Suudi Arabistan’a da gidecek.

Erdoğan ayrıca Mısır ve İsrail ile de ilişkileri iyileştirmeye çalışıyor. Kısa bir süre önce BAE’ye tarihi bir ziyaret gerçekleştiren İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Türkiye’ye de gidecek.” sözleriyle devam etti.

Gardner bölgedeki ülkelerin Rusya ve Çin’e karşı dikkatli olduğuna dikkat çekerken kendi aralarında ise ticaret, yatırım ve diplomasi konularında pragmatik davrandığının altını çizdi. Deneyimli yazar, “Garip bir şekilde bölgedeki ilişkiler Biden’ın eski patronu Barack Obama’nın 2015’te olmasını istediği gibi oldu. Obama o dönemde, ‘Dostlarımıza ve İranlılara bölgeyi etkili bir şekilde paylaşma ve bir soğuk barış ortamı yaratmaya ihtiyacımız olduğunu söylüyorum’ demişti” yorumunu yaptı.

Paylaşın

Avrupa’yı Zeynep Kasırgası Vurdu: En Az 9 Ölü

Avrupa ülkelerinde dün akşam saatlerinden itibaren etkili olmaya başlayan Zeynep kasırgası en az dokuz kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Birçok ülkede kasırga nedeniyle devrilen ağaçlar ve şiddetli rüzgar demir ve hava yolu ulaşımının aksamasına neden olurken, bazı bölgelerde elektrik şebekeleri de zarar gördü.

İngiltere Meteoroloji Dairesi, şimdiye kadar en güçlü olduğu düşünülen kasırga hızının Wight Adası’nda 196 kilometre/saati geçtiğini açıkladı.

İngiltere’de kasırgası nedeniyle çok sayıda yapı zarar görürken, birçok sanatçıyı ağırlayan O2 Arenasının çatısı parçalandı. Şiddetli rüzgarlar nedeniyle ulaşımda da aksamalar meydana geldi. İngiltere’deki birçok havaalanında pilotlar, uçağın iniş anlarında zor anlar yaşadı.

Almanya’da kasırga nedeniyle meydana gelen otomobil kazalarında en iki kişi hayatını kaybetti. Steinfurt bölgesindeki kazada 56 yaşındaki sürücünün otomobiliyle yola devrilen ağaca çarpması sonucu, Saerbeck’te ise otomobili şiddetli rüzgara yakalanan 33 yaşındaki sürücünün kaza yerinde hayatını kaybettiği bildirildi.

Alman Meteoroloji Dairesi (DWD), cumartesi sabahı kasırga nedeniyle verilen alarmların kaldırıldığını açıkladı. Ancak DWD Almanya’nın kuzeyinde yer yer fırtına beklendiği uyarısı yaptı. DWD’nin açıklamasına göre, kasırganın cumartesi gecesi Kuzey Denizi kıyılarına ulaşması bekleniyor. DWD pazartesiye kadar ülkede fırtınanın devam edeceğini duyurdu.

Hollanda’da dört ölü, Fransa’da elektrik kesintisi

Kasırga nedeniyle Hollanda’da da en az dört kişi hayatını kaybetti. Amsterdam İtfaiyesi’nin verdiği bilgilere göre, üç kişi üzerine ağaç devrilmesi, bir kişi ise otomobiline ağaç devrilmesi sonucu öldü. Kasırga nedeniyle Fransa’da da en az 11 kişi yaralandı. Ülkenin kuzeyinde 130 bin haneye elektrik verilemediği bildirildi.

Paylaşın

DSÖ: Dünya Yeni Küresel Salgına Hazırlıklı Değil

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünyanın Kovid 19’un ardından yeni bir küresel salgına hazırlıklı olmadığını belirtti.

Almanya’daki Münih Güvenlik Konferansı’na katılan Dr. Ghebreyesus, Kovid 19 salgınındaki son duruma dair değerlendirmelerde bulundu.

Andaolu Ajansı’nın aktarımına göre, Ghebreyesus, Kovid 19 salgınına dünyanın hazırlıksız yakalandığını hatırlattı ve bundan sonra çıkabilecek salgınlara ilişkin, “Dünyanın hazırlıklı olduğunu sanmıyorum ve bu konuda ülkelerden beklediğimiz yatırımların gerçekleşmediğini görmekten endişeliyi.” dedi.

Salgının ne zaman biteceği konusunun sıkça gündeme geldiğini vurgulayan Ghebreyesus, şöyle dedi:

“Bazı ülkelerde aşılama oranının yüksekliği ve Omicron varyantının daha hafif hastalığa yol açması, salgının bittiğine dair tehlikeli algılara yol açıyor. Fakat salgın bitmedi”

“Salgının bitmesi mümkün değil”

Afrika nüfusunun yüzde 83’üne henüz birinci doz aşının yapılmadığını kaydeden Ghebreyesus, “Engellenebilir bir salgından bir hafta içinde 70 bin kişi hayatını kaybediyorsa salgının bitmesi mümkün değildir” diye konuştu.

“Salgını bitirmek tercih meselesi”

Kovid 19’un enfeksiyonu sürdükçe yeni varyantların çıkmaya devam edeceğinin altını çizen Ghebreyesus, son olarak şöyle dedi:

“Aslında mevcut şartlar, daha bulaşıcı ve daha tehlikeli varyantların çıkması için uygun. Fakat bu yıl içinde salgını küresel acil durumdan çıkarıp kontrol altına alabiliriz. Bu konuda malzemelerimiz de bilgimiz de var. Biz bitirmeye karar verdiğimiz zaman salgın biter. Sonuç olarak bu bir ihtimal değil, tercih meselesidir.”

 

Paylaşın

Babacan: Siyaset, İktidarın Kutuplaştırma Zemini Üzerinde Yürüyor

DEVA Lideri Babacan, katıldığı bir televizyon programında, “Türkiye’de siyaset tamamen iktidarın kutuplaştırma zemini üzerinde yürüyor. İktidar ülkeyi kutuplaştırarak, sürekli bir düşmen üreterek, her hafta bir düşmen ilan ederek ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Düşmen ilan ediyor, kendi etrafındaki desteği ancak böyle tutmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Programda, 6 muhalefet partisi lideri ile gerçekleştirdikleri toplantı hakkında açıklamalarda bulunan Babacan, toplumsal mutabakatın zemini hazırlamak için gerekli olan şeyin siyasi mutabakat olduğunu dile getirerek, “O masa gerçekten Türkiye’nin yarınları için umut veren bir masa oldu” dedi.

Ali Babacan, programında, ayrıca “Ülke yönetilemiyor. Hatta biz şunu söylüyoruz. Ülke sehven yönetiliyor… Sehvenin sözlük anlamı da şu ‘dalgınlık veya unutkanlık sonucu oluşan yanlışlıkla…’ Koskoca ülke inanın sehven yönetiliyor.” ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan HalkTV’de yayınlanan Suat Toktaş ile Liderler Özel programına konuk oldu. Babacan, gündemin öne çıkan başlıkları hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Babacan’ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle;

“Biz DEVA Partisi olarak güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmamızı yapmıştık. Diğer partilerde kendi çalışmalarını yaptılar. Sonra bir araya gelerek ortak bir çalışma yaptık.

Mutabakat metni çıktı. Mutabakat çok önemli. Her cümlesinde, her noktasında 6 partinin mutabakatı var. Türkiye’de siyaset tamamen iktidarın kutuplaştırma zemini üzerinde yürüyor.

İktidar ülkeyi kutuplaştırarak, sürekli bir düşmen üreterek, her hafta bir düşmen ilan ederek ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Düşmen ilan ediyor, kendi etrafındaki desteği ancak böyle tutmaya çalışıyor.

Dikkat edin ben ‘haftanın düşmanı panosu’ diye bir şey söylemiştim. Her hafta bir düşman gerekiyor. İstisnasız. Şöyle bir bakın, her hafta hükümetin bir düşmanı var. Sayın Erdoğan’ın düşmanı var, Sayın Bahçeli’nin düşmanı var. İlla bir karşıtlık olacak.

Parlamenter sistemde ortak bir metnin ortak bir kitapla yayınlanması daha şık. Her partinin ayrı ayrı kitap basmasındansa ortak kitabı tercih ettik. Yönetim olarak arkadaşlarımıza genel çerçeveyi koyuyoruz. Onlar üzerinde çalışıyorlar. Sonra ara ara da getirin bakalım diyoruz.

Gerçekleri olduğu gibi kamuoyu ile paylaşmak gerekiyor. Mutabık kalınan noktayı paylaşmak gerekiyor. Önümüzdeki sürecin çok önemli olacağı ve daha çok çalışılacağını da hep beraber bilmemiz gerekiyor. 4 gündem maddesinden birisi buydu. Bu konuda mutabık kaldık, tarihi belirledik. Mekan Ankara’da olsun istedik: Bir toplantı salonu belirledik. Salonu seçerken nezih olsun ve mütevazi olsun istedik.

Malum ekonomik bir krizin ortasındayız. Toplantının masraflarını karşılamayı aramızda konuştuk. Konuşmak gerekiyor. Sonraya bırakılırsa olmaz. Türkiye çok önemli bir kavşakta şuanda. Ülkenin sadece önümüzdeki 5 yılı meselesi değil bu.

Bundan sonraki 2023’teki seçim diyelim eğer zamanında olursa, önümüzdeki seçimden sonraki dönemi ilgilendirmiyor. Bundan sonra nasıl bir Türkiye görmek istiyoruz.

Mesela ortak açıklamamızda, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği referansları var. Şu çok önemli demokrasi dendiğinde herkesin demokrasi anlayışı farklı olabiliyor. Demokrasiyi sadece seçimlerden ibaret gören pek çok ülke var.

Mesela şu andaki hükümet ne diyor adına ‘yerli’ diyor ‘milli’ diyor. Ne kadar yanlış iş varsa, ne kadar evrensel standartların dışında iş varsa geliyor bu ülkeye dayatıyor. ‘Biz Türkiye’yiz özeliz’ diyor ve ‘bize özel başkanlık sistemi’ diyor. ‘Aklıma gelen her şeyi yapmalıyım’ diyor. ‘Tek imzayla her şeyi yapmalıyım, bana kimse engel olmamalı’ diyor.

Geldiğimiz noktayı görüyoruz. Demek ki burada bir kriter lazım. Avrupa Konseyi bizim kurucusu olduğumuz bir kurum. Türkiye’nin aynı zamanda bir Avrupa ülkesi olduğunu bunlar unutuyor.

Şu anda KPSS önemli. ama KPSS kendi başına bir şey ifade etmiyor. Çünkü mülakatta işlerine gelmeyenleri eliyorlar. Biz ne yaptık? Dedik ki biz mülakatı kaldıracağız. Mülakatta hangi partili, hangisi Cumhurbaşkanı hakkında olumlu düşünüyor, olumsuz düşünüyor bunları almayalım devlete…

Yani yazık bu insanlara. Kabul edilebilir bir şey değil. Devlete lazım olan elemanlarla üniversiteden mezun olanlar arasında büyük bir kopukluk var. Mesela sağlık çalışanları. Sağlıkta öyle alanlarda okuyanlar var ki ama o alanlarda Sağlık Bakanlığı kadro açmıyor, eleman almıyor. Yani Sağlık Bakanlığı o alanlarda kadro açmıyorsa o alanlara neden kontenjan açıyorsunuz ki. Çok büyük bir kopukluk var.

“Koskoca ülke sehven yönetiliyor”

Ülke yönetilemiyor. Hatta biz şunu söylüyoruz. Ülke sehven yönetiliyor. Onu da nereden söylüyoruz. Geçen bir kararname çıkarttılar. Çok enteresan. Kararnamede gıda ürünlerinin KDV’si yüzde 1’e indirildi ya aynı kararnamede etin KDV’sini yüzde 18’e çıkartmışlar. Tepki gelince, ya pardon falan dediler. Sehven olmuştur dediler. Yeni bir kararname ile onu düzelttiler. Şimdi sehvenin sözlük anlamı da şu ‘dalgınlık veya unutkanlık sonucu oluşan yanlışlıkla…’ Koskoca ülke inanın sehven yönetiliyor.

Böyle bir şey olamaz. İşte bu tekrar merci var ya, istişaresiz, kontrolsüz, süzgeçten geçmeden, gecenin 2’sinde 3’ünde atılan imzalarla kararlarla yönetilen. İşte bu kadar oluyor yani. Bu KPSS sadece bir örnek. Atanamayan öğretmenler sadece bir örnek

Türkiye’de eğer enflasyon varsa bunun en önemli sebebi kurdaki patlamadır. Kurdaki patlama da Merkez Bankası’nın bağımsızlığını yok edip sayın Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı tek başına idare etmesidir. Merkez Bankası, oldu Erdoğan’ın Merkez Bankası. ‘İndir’ diyor indiriyor, ‘bindir’ diyor bindiriyor, ‘sat dövizi’ satıyor. Ne oldu?

Kuru patlatan, kurun bu kadar yüksek olması ve yüksek kurun da bütün A’dan Z’ye her şeye zam gelmesinin sebebi sayın Erdoğan’ın attığı yanlış adımlardır. Başka hiçbir yerde sebebi aramayalım. Bugün Merkez Bankası gerçekten bağımsız olsa, gerçekten orada yetkin, ehil insanlar olsa bunlar olmaz memlekette. Bunu 11 sene bu ülkenin ekonomisinin başında olan insan olarak söylüyorum aynı zamanda.

2002’de, daha önce bir Merkez Bankası başkanı vardı. 5 yıllığına görevlendirilmiş. Süreyya Serdengeçti. Baktık tekniği iyi, yani bir sorunu yok. Süreyya Serdengeçti dönemini tamamlayana kadar 5 sene çalıştık onunla. Mesela hükümet kurulur kurulmaz istifasını isteyebilirdik. Muhtemelen de istifa edebilirdi.

‘Yanlış olur’ dedik, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına dokunmuş oluruz. ‘En temel direği sarsarsak yarın dikiş tutturamayız’ dedik. Dokunmadık. Sayın Erdoğan’ın bana baskı yapmasına rağmen… ‘At, bununla ne çalışıyorsun, at, ne gerek’ diyordu. ‘Olmaz’ dedim. Bağımsız Merkez Bankası. 5 yıllığına görevlendirilmiş. Yapamayız, yapmadık.

Nasıl yapmadık? Merkez Bankası başkanının ataması, Bakanlar Kurulu kararıyla yapılıyordu. Bütün bakanlar imzalayacak, başbakan imzalayacak, Cumhurbaşkanı imzalayacak ancak ondan sonra siz Merkez Bankası başkanını atabiliyorsunuz.”

Paylaşın

“Türkiye’nin Gerçek Enflasyonu Yüzde 108.75”

Ekonomi profesörü Steve Hanke, Türkiye’deki yıllık enflasyonu yüzde 108.75 olarak hesapladığını açıkladı. Hanke, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını savundu.

Haber Merkezi / Dünyaca ünlü 79 yaşındaki ekonomist Hanke, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında, “Bugün Türkiye’nin enflasyonunu doğru şekilde yüzde 108,75 olarak hesapladım. Öte yandan TÜİK, Türkiye’nin Ocak 2022 resmi enflasyon rakamını yüzde 48,69 olarak açıklamıştı. TÜİK’in rakamları, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve çevresindeki emir kullarının her günkü sahtekarlıklarından biri. Tamamıyla kurgu” ifadelerine yer verdi.

Steve Hanke kimdir?

Steve Hanke, 1942’de Georgia, Macon’da doğdu ve Atlantik Lisesi’ne gittiği Atlantic, Iowa’da büyüdü . Daha sonra Phi Delta Theta kardeşliğinin bir üyesi olduğu Colorado Boulder Üniversitesi’ne katıldı. Hanke, işletme alanında lisans derecesi (1964) ve doktora derecesi aldı. Colorado Üniversitesi’nden ekonomi (1969).

Hanke’nin ilk akademik ataması 1966’da Colorado Maden Okulu’nda, o 24 yaşındayken oldu. Bu süre zarfında Hanke, maden ve petrol ekonomisi üzerine dersler geliştirdi ve öğretti, [29] doktorasını tamamlarken. sayaç kurulumunun belediye su talebi üzerindeki etkisi üzerine tez.

Hanke daha sonra Johns Hopkins Üniversitesi’nin fakültesine katıldı ve burada başlangıçta su kaynakları ekonomisinde uzmanlaştı. Johns Hopkins’te altı yıl geçirdikten sonra, Berkeley’deki California Üniversitesi’nde bir yıllık misafir profesörlük de dahil olmak üzere, Hanke tam profesör rütbesine ulaştı,  okul tarihinde bu rütbeye en hızlı terfilerden biri. Şu anda, Hanke, Hopkins öğrencilerinin Wall Street’te iş bulmaları için bir geçit olarak kabul edilen uygulamalı ekonomi ve finans dersleri vermektedir.

1995 yılında, Hanke ve Johns Hopkins Üniversitesi tarih profesörü Louis Galambos, Johns Hopkins Uygulamalı Ekonomi, Küresel Sağlık ve İşletme Teşebbüsü Araştırmaları Enstitüsü’nü kurdu. Hanke ayrıca Cato Enstitüsü’ndeki Sorunlu Para Birimleri Projesi’nin  üyesi ve yöneticisidir.

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Günlük Can Kaybı 260’ı Aştı

Kovid 19’da son 24 saatte 87 bin 411 yeni vaka tespit edilirken, 264 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Vaka sayılarında geçtiğimiz hafta başından itibaren gözlenen düşüş, gelecek iki hafta içinde çok daha önemli hale gelecek.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 463 bin 855 test yapılırken, 87 bin 411 yeni vaka tespit edildi. 264 kişi hayatını kaybederken, 102 bin 94 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Hastaneye yatışlarda 1 haftada %28 oranında düşüş yaşandı. İstanbul’da vaka sayıları 10 günde %62 oranında azaldı. Diğer illerde de durum benzer seyirde. Vaka sayılarında geçtiğimiz hafta başından itibaren gözlenen düşüş, gelecek iki hafta içinde çok daha önemli hale gelecek.

18 yaş ve üzeri nüfusun aşılanması verilerinde 1’inci doz Türkiye ortalaması yüzde 92.82, 2’nci doz ortalaması yüzde 84.91 olarak ölçüldü. Ayrıca, 1’inci dozda 57 milyon 614 bin 902, 2’nci dozda 52 milyon 701 bin 325 ve 3’üncü dozda 26 milyon 594 bin 120 olmak üzere toplam 144 milyon 730 bin 193 aşı uygulandı.

En az 2 doz aşı olan kişi sayısının en yüksek olduğu iller; Osmaniye, Ordu, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Manisa olurken, 2 doz aşı yapılan kişi sayısının en düşük olduğu iller ise Şanlıurfa, Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ oldu.

Paylaşın

Osman Kavala’ya Almanya’da İnsan Hakları Ödülü

2017 yılından bu yana tutuklu olan iş insanı Osman Kavala, 2022 Tonhalle Düsseldorf İnsan Hakları Ödülü’ne layık görüldü. Konser merkezinden yapılan açıklamada Anadolu Kültür Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Kavala’nın Türkiye’deki kültür girişimlerini ulusal ve uluslararası işbirlikleriyle desteklediği vurgulandı.

Düsseldorf Senfoni Orkestrası Başşefi Adam Fischer, Kavala’nın durumunun Türkiye’de siyasetin yargı üzerindeki etkisini ortaya koyan sarsıcı bir örnek olduğunu söyledi. Fischer “Açıkça burada insan ve vatandaşlık haklarını savunan bir insan cezalandırılıyor ve susturuluyor” diye konuştu.

Tonhalle Düsseldorf’un verdiği insan hakları ödülünün maddi değeri 10 bin euro. Ödül töreninin 19 Mart tarihinde Düsseldorf’ta bir konser eşliğinde yapılması planlanıyor. Kavala’nın katılamayacağı törende ödülü onun gıyabında Yeşiller Partisi’nden Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir alacak. Tonhalle Düsseldorf İnsan Hakları Ödülü’nü daha önceki yıllarda alanlar arasında Sınır Tanımayan Doktorlar ve iklim koruma hareketi Gelecek İçin Cumalar da bulunuyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yaklaşık iki yıl önce Kavala’nın serbest bırakılması yönünde karar almış ve Kavala’nın tutukluluğunu siyasi olarak nitelemişti. Türkiye’nin bu kararı hayata geçirmemesi nedeniyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi bu ayın başında Türkiye’ye karşı ihlal prosedürü başlatmıştı.

Kısaca Osman Kavala Kimdir?

Osman Kavala, 1957 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te dünyaya geldi. Osman Kavala, İstanbul Robert Lisesi’ni bitirdikten sonra Manchester Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun oldu. Osman Kavala babası Mehmet Kavala’nın 1982 yılında hayatını kaybetmesinin etmesinin ardından, Kavala Grubu’nda yönetici olarak çalışmaya başladı.

Türk-Polonya İş Konseyi, Türk-Yunan İş Konseyi, Center for Democracy in Southeast Europe (Güneydoğu Avrupa’da Demokrasi Merkezi) gibi çeşitli iş ve toplumsal kuruluşların Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulunan Osman Kavala, Murat Belge’yle birlikte Türkiye’nin en büyük yayın evlerinden biri olan İletişim Yayınlarının da kurucusudur.

Paylaşın