Bakan Koca Açıkladı: İşte İllere Göre Haftalık Vaka Sayıları

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 10 ilin Amasya, Osmaniye, Karaman, Burdur, Adıyaman, Çorum, Kırşehir, Hatay, Kayseri, Samsun olduğunu açıkladı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 5-11 Şubat tarihleri arasında illere göre vaka sayılarını açıkladı.

Buna göre 5-11 Şubat haftasında 100 binde Kovid 19 vaka sayısı İstanbul’da 717,58, Ankara’da 1323,97, İzmir’de 1017,38 oldu.

Vaka yoğunluğu 5-11 Şubat tarihleri arasında en çok artan 10 il Amasya, Osmaniye, Karaman, Burdur, Adıyaman, Çorum, Kırşehir, Hatay, Kayseri, Samsun oldu.

Vaka yoğunluğu 22-28 Ocak tarihleri arasında en çok artan 10 il Elazığ, Uşak, Iğdır, Tokat, Kırklareli, Rize, Kırıkkale, Isparta, Bayburt, Manisa olmuştu.

Bakan Koca’nın paylaştığı verilere göre 15-21 Ocak arasında vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok Erzurum, Bursa, Çankırı, Yalova, Erzincan, Uşak, Batman, Elazığ, Siirt, Bayburt’ta artmıştı.

Bir önceki hafta vaka yoğunluğuna göre en çok artış Bingöl, İstanbul, Bolu, Rize, Kocaeli, Erzurum, Ankara, Bilecik, Tunceli ve Trabzon olmuştu.

 

Paylaşın

“Oy Kullanmayacağını Söyleyenlerin Oranı Kararsızları Geçti”

İstanbul Ekonomi Araştırma’nın Türkiye Raporu’nun Direktörü Can Selçuki, son yaptıkları araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, protesto oylarının yüksekliğine dikkat çekerek, “İlk kez oy kullanmayacağını ifade edenlerin oranı kararsızların oranını geçti” dedi.

İstanbul Ekonomi Araştırma’nın Türkiye Raporu’nun şubat ayının ilk haftasında yurt genelindeki 1500 kişiyle yaptığı araştırma sonuçları açıklandı.

Yurttaşlara, “Bu pazar seçim olsa kime oy verirsiniz” diye soruldu. Kararsızlar dağıtılmadan partilerin oyu şöyle oldu:

AKP yüzde 25.6. CHP yüzde 22, İYİ Parti yüzde 10.3, HDP yüzde 9.8. MHP yüzde 6.5. DEVA Partisi yüzde 1.6. Diğer yüzde 0.8. Gelecek Partisi yüzde 0.6. Saadet Partisi yüzde 0.4.

Cumhuriyet’ten Sena Tufan’ın haberine göre“Oy kullanmam” diyenlerin oranı ise yüzde 12.4, “Kararsızım” diyenlerin oranı da yüzde 10 olarak belirlendi.

Araştırmaya göre muhalefetin desteği yüzde 59 olurken, iktidarın desteği yüzde 41 seviyesinde oldu.

Araştırmada, protesto oylarının yüksekliğine dikkat çeken Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, “Araştırmalarımızda ilk kez oy kullanmayacağını ifade edenlerin oranı kararsızların oranını geçti” dedi.

“AKP’nin en büyük sorunu seçmenini evden çıkartmak olacak”

“Oy vermeyeceğini söyleyenlerin önemli bir kısmını AKP seçmeni oluşturuyor” şeklinde konuşan Selçuki, şöyle devam etti:

“2011-2018 arası seçimlere baktığımızda, AKP’nin en kuvvetli olduğu yerlerde oyu düştüğünde o yerlerde katılımın da düştüğünü görüyoruz. Kızgın AKP seçmeni alternatif göremezse evde oturmayı tercih ediyor. Eğer böyle devam ederse 2023 seçimlerinde AKP’nin en büyük sorunu seçmenini evden çıkartmak olacak.”

İkinci tur senaryoları

Araştırmaya katılanlara, “Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa kime oy verirsiniz” diye de soruldu. Muhalefetin dört muhtemel cumhurbaşkanı adayı üzerinden ikinci tur senaryoları da incelendi.

Anket sonuçlarına göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı, sırasıyla Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti lideri Meral Akşener ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu daha fazla destek gördü.

Muhalefet adayları arasında yüzde 50’yi aşabilen sadece Yavaş olurken, ankete katılan HDP’lilerin yüzde 59’u Akşener’e oy vereceğini söylediği kaydedildi.

Paylaşın

TÜSİAD’dan Enflasyonla Mücadele İçin 3 Ayaklı Program Önerisi

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski, yüksek enflasyona dikkat çekerek, çözüm önerilerinde bulundu. Enflasyonda çözüm için üç bacaklı bir programa ihtiyaç olduğunu söyleyen Kaslowski, söz konusu araçları ise para politikası, maliye politikası ve belli sektörlerde üretimi destekleyecek yapısal değişimler olarak ifade etti.

Dünya gazetesinden Hakan Güldağ’a konuşan Kaslowski, üç bacaklı programla ilgili çözüm önerilerinin ilk aracını, “Para politikasında aşırı genişlemeci uygulamalar yaptığınızda ülke para birimi şiddetli değer kaybediyor ve bu da enflasyonu sıçratıyor. Sonra da bununla mücadele etmek mecburiyetinde kalıyorsunuz. Bizim son beş ayımızın özeti budur. Hatta son 5-6 yıldır enflasyon problemimizin ardındaki temel etken budur” şeklinde tanımladı.

Kaslowski, ikinci araç olarak saydığı maliye politikasını ise, “Bu politika para politikası ile uyum içinde olmalı. Vergilerle çok oynuyoruz. Meseleye sondan yani fiyattan başlarsak önlemler geçici olur. Kaldı ki ilk aşamada vergi indirimi ile fiyatı etkileseniz dahi, bu genişlemeci maliye politikasıdır. Vergi düşürmek orta vadede yine talep ve enflasyon yaratır. Son dönemde gıdada KDV indiriminde ise, sınırlı da olsa fiyat düşüşü göreceğiz elbette ama konu sadece gıda değil. Sağlıktan eğitime, restorandan ulaştırmaya enflasyonu nasıl çözeceğiz? Türkiye’de derinleşen bir enflasyon problemi mevcut” şeklinde özetledi.

Kaslowski, üçüncü önlemi ise şöyle anlattı:

“Buna mikro adımlar diyebiliriz. Örneğin gıdada, tarımda arzı, üretimi desteklemek için hangi yapısal adımı atabildik… Depolamayı mı ulaştırma transferi mi çözebildik. Zayiat oranları ortada. Hal yasası çıktı mı? Baştan sona topraktan markete pazara gelene kadar bu zincirin tüm aşamalarını düzeltmemiz gerekiyor. Pek çok sektörde aynı durum var; enerji gibi.”

‘Sürdürülebilir enflasyonla mücadele planı’

Enflasyonla zaman zaman tek bacaklı çözümlerle mücadele edildiğini anımsatan Kaslowski, “Ama enflasyonu düşüremedik. Üçünü aynı anda yapmak lazım. Doğru bir program ortaya konursa, enflasyon da düşer, ülke risk primi de yani CDS’ler de düşer. İş dünyası bu programa inanırsa, dünyada o algıyı değiştirmek için varını yoğunu ortaya koyar, anlatır. Gerçekten sürdürülebilir bir enflasyonla mücadele planı uygularsak da gün sonunda risk primi düşer” dedi.

‘Önemli olan koşulları o noktaya getirmemek’

Enflasyonla mücadelede sondan başa gitmeye çalışmanın yani fiyattan başlamanın hatalı olabileceğine değinen Kaslowski, şu değerlendirmeyi yaptı:

“O fiyatı yaratan sebeplere bakmalısınız. Maalesef böyle enflasyonist ortamlarda fiyat konusu da istismar edilebiliyor. Önemli olan koşulları o noktaya getirmemek. Konu buradan başlıyor. Hepimizde fiyat algısı kayboldu. Enflasyon yüzde 10’larda iken gündemde böyle bir sorunumuz var mıydı? Yoktu. Demek ki sorun temelde kontrolden çıkan enflasyondan kaynaklanıyor.”

Kaslowski, enflasyonla mücadelede en önemli konunun enflasyonun yapısını anlamak olduğunu da kaydederek, şunları söyledi: “Zannediyoruz ki tek sebep kur. Bu tam böyle değil. Kur etkili ama Türkiye’de sadece maliyet enflasyonu yok. Aşırı talebin yarattığı bir enflasyon da var. Örneğin aynı hataya Fed de düştü, ‘’Geçici, arz yanlı’ dedi, fakat ardından gördü ki talep yanlı bir enflasyon da mevcut. Sandıkları kadar geçici de değil. Para politikasındaki gidişatı hızla değiştirdi. Biz ise Türkiye’de enflasyonun tek kaynağının maliyet tarafı olduğunu varsayıyoruz. Oysa aşırı talep de çok etkili. Para politikasını da bu kapsamda kullanmadığımız için enflasyon da yıllardır yükseliyor.

“Enerjiye tüm kesimlerin erişimi önemli”

Enerjide sağlıklı bir değerlendirme için konuya arz güvenliği, maliyet ve iklim değişikliği eksenlerinden bakmalıyız. Enerjiye kesintisiz erişimin ekonomimiz üzerinde kritik etkisini geçtiğimiz haftalarda maalesef yüksek bedellerle tecrübe ettik. Yenilenebilir enerji potansiyelimizi azami şekilde devreye almalıyız. Enerji tüketim verimliliğini teşvik etmeli; enerji arz güvenliğine ve kalitesine yönelik altyapıyı güçlendirmeli; kaynak ve rezerv planlamasını etkili bir şekilde yapmalıyız. Ve tabii ki en merkezi önemdeki serbest piyasa uygulamalarından uzaklaşmamalıyız. Enerji fiyatlarının sübvansiyonu kamu maliyesi açısından sürdürülebilir gözükmüyor. Bu durum katma değerli gelişime yönelik yatırımları da öteliyor. Enerjiye tüm kesimlerin erişimi önemli. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza doğrudan destek doğru yönde atılmış bir adım.

Destekler ihtiyaç sahibi kesimlere ve stratejik önceliği olan sektörlere uygun mekanizmalarla doğrudan verilmeli. Bunlar dışındaki uygulamalar serbest piyasa ve iklim değişikliği ile mücadele ilkeleri üzerinden yürütülmeli. Böylece enerjide arz güvenliğini sağlayacak yatırım iştahını koruyabiliriz. Arz çeşitliliğine, yenilenebilir enerji dönüşümüne ve enerjinin kalitesine odaklanarak hem sanayicimiz hem tüketicimiz açısından uzun vadeli öngörülebilir ve sürdürülebilir enerji yönetimi tesis edebiliriz.”

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan ‘Adaylık’ Açıklaması

2023 yılında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimine ve adaylığına dair açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, diğer partilerin teklif etmesi halinde muhalefetin adayı olmayı kabul edeceğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun altı muhalefet partisinin Haziran 2023 seçimlerindeki cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı bir süredir tartışılıyor.

Reuters haber ajasına bir mülakat veren Kılıçdaroğlu, 2023 yılında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimine ve adaylığına dair açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izlediği ekonomik politikalar nedeniyle ülkenin ağır bir ekonomik krizden geçtiğini belirten 73 yaşındaki CHP lideri, muhalefet partilerinin aday olmasını istemesi halinde bunu kabul edeceğini belirterek, “Beş genel başkanın benim ismimi telaffuz etmesi her şeyden önce benim için onur. Ayrıca beş genel başkanın bana güven duyması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Adaylık konusunun daha sonra tartışılacağını ancak altı parti için önceliğin ortak platformları için ekonomi, sosyal ve diğer alanlardaki önceliklerini belirlemek olduğunu söyleyen CHP lideri, kimi aday gösterirlerse o kişinin cumhurbaşkanı seçileceğinin “çok net” olduğunu belirtti.

Anketlerde 4. sırada

Muhalefet bloğu henüz cumhurbaşkanlığı için adayını belirlemedi ancak Metropoll anketinde Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 28,5 oranındaki popülaritesiyle muhalefet adayı olabileceği öngörülen diğer isimlerin ardından geliyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Metropoll naketinde yüzde 60,4, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise yüzde 50,7 oranında populariteye sahipken, İYİ Parti lideri Meral Akşener yüzde 38,5 seviyesinde bulunuyor.

Anketlerin şu aşamada önemli olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın görevlerine devam edeceğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu Washington ile ilişkileri geren S-400’leri satın almak için bir neden görmediğini belirterek, göreve geldikleri halde Merkez Bankası yönetimi de değiştireceklerini kaydetti. Kılıçdaroğlu beş genel başkanla 28 Şubat’ta bir araya geleceklerini söyledi.

Paylaşın

Mahkeme, Osman Kavala’nın Tutukluluğunun Devamına Karar Verdi

Birleştirilen Çarşı Davası ile Gezi Parkı Davası’nın dördüncü duruşması bugün görüldü. Mahkeme, 52 sanıklı iki davanın yeniden ayrılmasına ve Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Haber Merkezi / Yargıtay tarafından bozulan Çarşı Davası ile İstinaf Mahkemesi’nce bozulan Gezi Parkı Davası’nın birleştirilmesinin ardından dördüncü duruşma, bugün görüldü. Mahkeme, 52 sanıklı iki davanın yeniden ayrılmasına karar verdi.

Mütalaa hazırlanmak üzere dosyanın savcılığa gönderilmesine ve Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 21 Mart’ta yapılacak.

Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşma öncesi Taksim Dayanışması, yazılı açıklama yaptı.

“Kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli” ifadeleri kullanılan açıklamada, Osman Kavala için de “Somut hiçbir delil olmadığı halde 1574 gündür siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala serbest bırakılmalıdır” çağrısı yapıldı.

Ne olmuştu?

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı dava, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başlanmıştı. Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında verilen beraat kararları ise Yargıtay tarafından bozulmuştu.

Yargıtay, bozma kararında, Gezi Parkı ile Çarşı davasının arasında hukuki bağlantı olduğu gerekçesiyle birleştirilmelerine karar verilmesi gerektiğini vurgulamıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği yazıda davaların birleşmesine onay verdiğini belirtmişti.

Davalar 30 Temmuz 2021’de birleştirilmiş ve sanık sayısı 52’ye çıkmıştı. Birleşme kararının ardından görülen üç duruşmada sanık Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.

Paylaşın

Joe Biden Ve Vladimir Putin Ukrayna’yı Görüşecek

Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden’ın, Moskova’nın Ukrayna’ya yönelik bir işgal eyleminin olmaması durumunda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le buluşmayı prensipte kabul ettiğini açıkladı.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanları bugün Rusya ağırlıklı gündemle toplanacak, toplantının bir bölümüne Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba da katılacak.

Dışişleri bakanları görüşecek

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Ukrayna krizine dair yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında, Ukrayna’ya yönelik bir işgal eyleminin yaşanmaması için ABD’nin tüm diplomatik süreçleri kullanacağına işaret eden Psaki, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’un bu hafta içi Avrupa’da buluşmasının planlandığını hatırlattı.

Psaki, “(Ukrayna’ya yönelik) Herhangi bir işgalin olmaması durumunda Başkan Biden, Devlet Başkanı Putin’le buluşmayı prensipte kabul etti” dedi.

“Diplomatik çözüm” vurgusu

Beyaz Saray Sözcüsü, krizin diplomatik çözümüne her zaman hazır olduklarını, ancak Rusya’nın işgal yönünde adım atması durumunda ise hızlı ve ağır yaptırımlar getireceklerini sözlerine ekledi. Psaki ayrıca, Moskova’nın halen kapsamlı bir saldırı için hazırlıklarını sürdürdüğünü de ifade etti.

Çoğu çocuk 61 bin kişi tahliye edildi

Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolünde bulunan Donbass bölgesindeki sivillerin Rusya’nın Rostov bölgesine tahliyesi sürüyor.

AA’nın haberine göre Rusya-Ukrayna sınırında bulunan Avilo-Uspensk giriş kapısındaki binlerce kişi, otobüslerle organize şekilde Rostov bölgesinin çeşitli yerlerinde oluşturulan kamplardaki çadırlara ve yurtlara yerleştiriliyor.

Tahliye edilenlerin bir kısmı da Rusya’nın farklı bölgelerine tren yoluyla gönderiliyor.

Sputnik’in haberine göre, Rusya Acil Durumlar Bakanlığı “Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinden yaklaşık 61 bin göçmenin Rusya’ya gittiğini” açıkladı.

Rusya Acil Durumlar Bakan Vekili Aleksandr Çupriyan, gazetecilere yaptığı açıklamada, 18 Şubat’tan itibaren tahliye edilenlerin çoğunun çocuk olduğunu belirtti.

Paylaşın

Brezilya’daki Sel Felaketinde Can Kaybı 171’e Yükseldi

Brezilya’nın Rio de Janeiro eyaletinde yaşanan selde hayatını kaybedenlerin sayısı 171’e yükseldi. Şehirde 2011’de yaşanan selde 900’den fazla kişi ölmüş, 100’den fazla kişi kaybolmuştu.

İklim krizi nedeniyle gerçekleşen söz konusu aşırı hava olayı sonrası selden etkilenen bölgeye giden Rio de Janeiro Valisi Claudio Castro, basına yaptığı açıklamada bölgenin 1932’den bu yana en şiddetli yağışa maruz kaldığını söylemişti.

Geçen hafta Rio de Janeiro’nun dağlık bölgesi Petropolis kentinde meydana gelen sel ve toprak kaymalarının ardından gönüllülerin ve itfaiye ekiplerinin sürdürdüğü arama kurtarma çalışmaları devam etti.

Sel ve toprak kaymaları nedeniyle 126 kişi için ise kayıp ihbarı yapıldı. Öte yandan 856 kişinin sığınaklarda olduğu bildirildi.

Petropolis Belediyesi, sokakların temizlenmesi için başlatılan geniş çaplı çalışmalar nedeniyle bölge sakinlerine evden çıkmamaları çağrısında bulundu.

Rio de Janeiro’nun dağlık bölgesi Petropolis’te 15 Şubat’ta meydana gelen şiddetli yağışlar nedeniyle şehrin birçok yerinde toprak kaymaları yaşanmıştı. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde sokakları, parkları, marketleri sel bastığı, arabaların ve otobüslerin su altında kalarak sürüklendiği görülmüştü.

Çok sayıda heyelanın ardından onlarca evin yıkıldığı Petropolis’e şubat ayının tamamında beklenen yağışın 6 saatte yağdığı duyurulmuştu.

Paylaşın

Millet İttifakı’nda ‘Eşit Partnerlik’ Endişesi

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için bir araya gelen 6 parti 28 Şubat’ta mutabakat metnini açıklamaya hazırlanırken Millet İttifakı’nın genişleyip genişlemeyeceği de konuşulmaya devam ediyor.

Genişleme kararının daha çok CHP ve İYİ Parti’deki eğilime göre şekilleneceği üzerinde duruluyor. CHP 50 artı 1 hedefini öncelerken İYİ Parti kulislerinde “Sayı arttıkça ihtilaf alanları da artar” endişesi dile getiriliyor.

Duvar’da yer alan habere göre; 6 genel başkan parlamenter sisteme geçiş için mutabakat metni açıklamaya hazırlanırken, toplantıda neler konuşulduğu başkentte kulislerin gündeminde. Millet İttifakı’nın genişlemesi kararı henüz alınmasa da 6 liderin bir araya geldiği yemek sonrası bu ihtimalin biraz daha güçlendiği üzerinde duruluyor. Ancak öncelikle ittifakın iki büyük partisi, CHP ve İYİ Parti arasında bir karar verilmesi bekleniyor. O noktada İYİ Parti kulisleri hareketli.

‘Parti sayısı arttıkça ihtilaf sahaları artar’

Bugün medyaya yansıyan kulis haberlerine göre parti kurmayları, İYİ parti açısından üç temel noktaya dikkat çekiyor. Kurmaylar, ‘Millet İttifakı’nın temel omurgası CHP ve İYİ Parti olmalı, İYİ Parti’nin baraj sorunu ve 50 artı 1 gibi bir zorunluluğu olmadığı göz ardı edilmemeli ve ittifak genişledikçe, yani parti sayısı arttıkça ihtilaf sahalarının artma riski dikkate alınmalı’ diyor.

Parti toplantılarında Genel Başkan Meral Akşener ile de görüşlerini paylaşan kurmaylar “Eşit partnerlik üzerinden ilkeleri ve kararları belirleme yaklaşımının” bazı sıkıntıları da beraberinde getirebileceğine dikkat çekiyor.

İYİ Parti’de tüm bu endişeler sebebi ile ilk etapta 2018 genel seçiminde olduğu gibi kolaylıkla uyum sağlanan Demokrat Parti ve Saadet Partisi yola devam etmenin önemi üzerinde duruluyor.

Cumhurbaşkanı adayının CHP’den çıkacağı bu nedenle 50 artı 1 zorunluluğu ile CHP’nin ittifakı genişletmekten yana tutum sergilemesi normal olarak karşılanırken, bu amaç doğrultusunda İYİ Parti’nin ittifak içindeki ağırlığını azaltacak girişimlere karşı da dikkatli olunması gerektiği Genel Başkan Akşener’e iletilenler arasında.

Kılıçdaroğlu’nun sağduyulu bir karar vereceği beklentisi

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ise İYİ Parti kazanabilecek bir ismin ortak aday olarak gösterilmesi hedefini koruyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben adayım” demesi durumunda buna itiraz edilmeyeceği vurgulanmakla birlikte, Kılıçdaroğlu’nun son dönemeçte kamuoyu araştırmalarına bakarak sağduyulu bir karar vereceği beklentisi de yüksek…

DEVA ve Gelecek partilerinin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını sıcak bakmadığı tespitinden yola çıkan İYİ Partili kurmaylar eşit söz hakkı ile ittifak genişlerse ortak aday çıkarma konusunda sıkıntı yaşanabileceğine de işaret ediyor.

İYİ Parti kulislerinde konuşulan bir başka önemli başlık da 20 üyeli Başkanlık Divanı’nda değişim.

Meral Akşener son toplantıda “Değişiklik yapacağım” diyerek A Takımı’nda bazı düzenlemelere gideceği sinyalini verdi. Henüz zamanlama net olmasa da Akşener’in performansa ve parti politikalarına uyuma bakarak bazı isimlerle yollarını ayırabileceği konuşuluyor ve 2023 seçimine belirleyeceği bu yeni kurmay kadro ile gitmesi bekleniyor.

Paylaşın

Fenerbahçe, Hatayspor Karşısında Moral Buldu

Fenerbahçe, Süper Lig’in 26. haftasında Hatayspor’u Şükrü Saraçoğlu’nda konuk etti. Fenerbahçe, rakibini 2-0 yenerek Süper Lig’de üst üste 2. galibiyetini elde etti. Fenerbahçe’ye galibiyeti 67. ve 81. dakikalarda Serdar Dursun’un penaltı golleri getirdi.

Haber Merkezi / Fenerbahçe, bu galibiyetle 43 puana yükseldi ve maç fazlasıyla 5. sıraya yerleşti. Hatayspor ise, 39 puanla 8. sırada kaldı.

Karşılaşmadan dakikalar;

3. dakikada El Kaabi’nin aşırtma vuruşunda kaleci Altay son anda meşin yuvarlağa müdahale etti. Sonrasında ceza sahası dışına açılan topu Altay taça gönderdi.

6. dakikada Fenerbahçe’nin 16 yaşındaki orta sahası Arda Güler, Burak’ın müdahalesi sonrası yerde kaldı. Kazanılan serbest vuruşta topun başına geçen Serdar Dursun’un şutunda top kaleci Munir’de kaldı. 9. dakikada Fenerbahçe’nin Portekizli orta sahası Crespo, Saint-Louis ile girdiği ikili mücadele sonrası sakatlık yaşadı. Kısa süre sahada seken 25 yaşındaki oyuncu, oyuna devam etti.

12. dakikada Hatayspor’da Benzia’nın savunma arkasına göndermek istediği topta araya giren Serdar Aziz, tehlikeyi uzaklaştırdı. 13. dakikada Burak Öksüz’le girdiği ikili mücadeleyi kazanan Osayi Samuel, sağ kanatta buluştuğu topu ön direğe gönderdi. Serdar Dursun’dan önce araya giren Munir, topu kontrol etmeyi başardı.

22. dakikada Çağtay’ın geri pasında araya giren El Kaabi’nin ceza sahası içine soldan girdikten sonra çaprazdan kaleci Altay Bayındır’ın üzerinden topu aşırtmak isterken Altay meşin yuvarlağı çeldi. Altay pozisyonun devamında topu taca gönderdi.

35. dakikada Arda Güler’in ceza yayının sağ tarafından yaptığı vuruşunda meşin yuvarlak kalenin üzerinden dışarıya gitti. 37. dakikada Arda Güler’in ceza sahası dışından kullandığı serbest vuruşta ceza sahası içinde düzgün bir vuruş yapan Marcel Tisserand’ın vuruşunda kaleci Munir meşin yuvarlağı kornere çeldi.

45. dakikada Diego Rossi’nin ceza yayının sağ taraftan yaptığı plase vuruşta meşin yuvarlak kalenin üzerinden dışarıya çıktı. 54. dakikada Mergim Berisha, Serdar Dursun’un ortasında arka direkte buluştuğu topu penaltı noktasına indirdi. Miha Zajc’ın gelişine yaptığı vuruşta top auta çıktı.

55. dakikada El Kaabi’nin pasında ceza sahasında topu kontrol eden Benzia’nın şutunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. Pozisyon sonrası ofsayt bayrağı havaya kalktı. 58. dakikada Hatayspor’da Kamil Ahmet, sağdan içeriye uzun bir top gönderdi ancak kaleci Altay çift yumrukla topu karşıladı.

60. dakikada hızlı gelişen atakta Hatayspor gole çok yaklaştı. Ceza sahasında topla buluşan Saba, boş durumdaki Saint-Louis’yi gördü. Kaleye yakın bir mesafede bomboş durumda olan Fransız orta sahanın şutunda Altay, üstüne gelen topu çelmeyi başardı.

65. dakikada kaleci Munir’in uzaklaştırdığı topu alan Miguel Crespa ceza sahası içinde El Kaabi’nin müdahalesiyle yerde kaldı ve maçın hakemi Yasin Kol penaltı noktasını gösterdi. 67. dakikada penaltıda topun başına geçen Serdar Dursun meşin yuvarlağı kaleci Munir’in sağından ağlarla buluşturdu. 1-0

72. dakikada Sackey’in kafayla uzaklaştırmak istediği topa Serdar Dursun’un ceza sahası dışından yaptığı vuruşta top üst direğe çarparak dışarı gitti. 76. dakikada Çağtay’ın kafa ile geri pasında Lobjanidze araya girerek topu kontrol etti. Kahraba’nın ceza sahası yayı içinde yaptığı vuruşta kaleci Altay meşin yuvarlağı oyun alanına çeldi.

79. dakikada Sackey, ceza sahası içinde kaleci Munir’e geri pas verdi. Munir’in ayağından seken topta araya giren Serdar Dursun, kaleci Munir tarafından düşürülürken, hakem Yasin Kol penaltı noktasını gösterdi. 81. dakikada penaltıyı kullanan Serdar Dursun, meşin yuvarlağı kaleci Munir’in sağından ağlara gönderdi. 2-0

Stat: Şükrü Saraçoğlu

Hakemler: Yasin Kol, Bahattin Duran, Ata Yıldırım

Fenerbahçe: Altay, Ozan Tufan (Mergim Berisha dk. 46), Serdar Aziz (Attila Szalai dk. 64), Marcel Tisserand, Çağtay Kurukalıp, Miguel Crespo, Miha Zajc, Osayi-Samuel, Arda Güler (Mert Hakan Yandaş dk. 73), Diego Rossi (Dimitrios Pelkas dk. 64), Serdar Dursun (Burak Kapacak dk. 87)

Hatayspor: Munir, Kamil Ahmet Çörekçi, Isaac Sackey, Burak Öksüz (Selimcan Temel dk. 18) (Muhammed Mert dk. 87), Adekugbe, Onur Ergün, Ribeiro, Lobjanidze (Sadık Baş dk. 87), Benzia (Bertuğ Yıldırım dk. 87), El Kaabi, Dylan Saint-Louis (Kahraba dk. 61)

Goller: Serdar Dursun (dk. 67 pen. ve 81 pen.) (Fenerbahçe)

Paylaşın

Davutoğlu, Ekonomi Üzerinden İktidara Sert Sözlerle Yüklendi

Gelecek Partisi (GP) Lideri Ahmet Davutoğlu, ekonomi üzerinden iktidara sert sözlerle yüklenerek, “Türkiye’de büyük bir yangın var. Halkımız açlık sınırında yaşamanın çilesini çekiyor” dedi.

Haber Merkezi / Bahçeli’nin, 6 liderin buluşmasına yönelik eleştirilerine karşı Davutoğlu, “Bizim 6 liderin bir araya gelerek verdiği uyum, diyalog, güven tablosu karşısında karşımızda da bir altılı masa var. O altılı masa köşeli bir masa. Herkesin birbirini iterek köşe kapmaya çalıştığı bir masa.” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, “Asla kimse bir daha 28 Şubat rüyası göremez. Kimse 28 Şubat üzerinden de yolsuzlukları örtemez. O masada cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tek adama dayalı yaklaşımı yerine ortak aklı devreye sokan ve demokrasi tarihinin en geniş kapsamlı uzlaşı masası ortaya çıktı.” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Gelecek Buluşmaları Yıllık Değerlendirme Kampı Kapanışı programında konuşuyor. Davutoğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:

“Türkiye’de büyük bir yangın var. Halkımız açlık sınırında yaşamanın çilesini çekiyor. Aydınlarımız, düşünürlerimiz, yazarlarımız, akademisyenlerimiz baskılardan şikâyet ediyor. Bütün toplum yoksulluk yanında bu yoksulluğun ana sebebi olan yolsuzluklardan, nepotizmden, mülakat sisteminden şikâyet ediyor.

Son dönemde 6 siyasi partinin bir araya gelerek genel başkanları olarak güçlü bir açıklamayla, parlamenter sistem önerimizi onayladık. Daha sonraki aşamalarla ilgili de önemli bir resmi milletimize takdim etmemiz sonrasında gelen tepkileri de bu çerçevede değerlendirmek lazım. O masa ortaya çıkan tabloyla milletimize şu mesajı vermiştir: Kimsenin sizi korkutmasına izin vermeyin, biz buradayken, din ve vicdan özgürlüğü asla tehdit edilemez.

Asla kimse bir daha 28 Şubat rüyası göremez. Kimse 28 Şubat üzerinden de yolsuzlukları örtemez. O masada cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tek adama dayalı yaklaşımı yerine ortak aklı devreye sokan ve demokrasi tarihinin en geniş kapsamlı uzlaşı masası ortaya çıktı.

Sayın Bahçeli de sayın Erdoğan da bundan rahatsız oldu. 6’lı masayı hafife almaya çalıştılar. Bu diyalog ve uzlaşma zeminini bozmaya gayret ettiler. Bu masa milletimize güven, gelecekle ilgili umut vermiştir.

Bizim 6 liderin bir araya gelerek verdiği uyum, diyalog, güven tablosu karşısında karşımızda da bir altılı masa var. O altılı masa köşeli bir masa. Herkesin birbirini iterek köşe kapmaya çalıştığı bir masa. AK Parti’nin tabanı bizim tabanımızdır.”

Paylaşın