TÜİK Açıkladı: Ekonomik Güven Endeksi Tarihinin En Düşük Seviyesinde

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2021 Ekonomik Güven Endeksi verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, ekonomik güven endeksi aralık ayında 68,9’a düşerek, tarihinin en düşük seviyesine gerilemiş oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 3,1 oranında azaldı; Kasım ayında 71,1 olan endeks, Aralık ayında 68,9 oldu.

Geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi Kasım ayında 56,1 iken, Aralık ayında yüzde 3,6 oranında azalarak 54,1 oldu. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi Kasım ayında 68,9 iken, Aralık ayında yüzde 5,3 oranında azalarak 65,2 oldu.

Genel ekonomik durum beklentisi endeksi 66,7 oldu

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Kasım ayında 68,2 iken, Aralık ayında yüzde 2,2 oranında azalarak 66,7 oldu. Geçen 12 aylık döneme göre gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi Kasım ayında 91,4 iken, Aralık ayında yüzde 1,9 oranında azalarak 89,6 oldu.

Paylaşın

Meteoroloji’den Kuvvetli Yağış Ve Rüzgar Uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), aralarında Kocaeli, Sakarya, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize’nin de bulunduğu bir çok il için kuvvetli yağış, Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda güney ve güneybatı için ise kuvvetli rüzgar uyarısında bulundu. MGM, kuvvetli yağışın ve rüzgarın etkili olacağı yerlerdeki vatandaşlara olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalı çağrısı da yaptı.

Haber Merkezi / MGM arafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemiz genelinin çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, İç Ege, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Güneydoğu Anadolu (Adıyaman hariç)ile İzmir, Isparta, Burdur ve Hatay çevrelerinin aralıklı yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

Yağışların İzmir, Manisa, Hatay, Ş. Urfa ve Mardin çevrelerinde yağmur ve sağanak, yağış alan diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması beklenen yağışların; Rize ve Artvin’in kıyı kesimlerinde kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli sağanak yağış, Batı Karadeniz’in kıyı kesimleri, Kocaeli, Sakarya, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize’nin iç kesimlerinin yüksekleri, Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda yer yer yoğun kar şeklinde olması bekleniyor. Bu gece saatlerinde iç ve doğu kesimlerde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer sis ve pus olayı bekleniyor.

Hava sıcaklığı kuzey ve iç kesimlerde 2 ila 4 derece azalacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin edilirken, rüzgarın iç ve batı kesimlerde batı ve güneybatı, doğu kesimlerde güneyli yönlerden, Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında batı ve kuzeybatı, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’da güney ve güneydoğu yönlerden, hafif, ara sıra orta kuvvette, Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda kuvvetli ve yer yer fırtına (40-70 km/sa) şeklinde esmesi bekleniyor.

Kuvvetli yağış uyarısı

Yağışların, Rize ve Artvin’in kıyı kesimlerinde kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli sağanak yağış, Batı Karadeniz’in kıyı kesimleri, Kocaeli, Sakarya, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize’nin iç kesimlerinin yüksekleri, Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda yer yer yoğun kar şeklinde olması beklenen yağışların oluşturacağı olumsuzluklara karşı sel, su baskını, Heyelan, buzlanma ve don olayına bağlı olarak ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.

Kuvvetli rüzgar uyarısı

Rüzgarın, Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda güney ve güneybatı yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-70 km/sa) şeklinde esmesi beklendiğinden yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı çatı uçması, ağaç ve direk devrilmesi, ulaşımda aksamalar gibi olumsuz şartlara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.

Çığ tehlikesi

Doğu Anadolu’nun doğusunda kar yağışının yer yer yoğun olması beklendiğinden yüksek kesimlerin dik yamaçlarında çığ tehlikesi oluşma ihtimaline karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.

Bölgelerimizde hava durumu ise şöyle;

Marmara ve Ege Bölgesi

Marmara Bölgesi’nin çok bulutlu, bölgenin doğusunun karla karışık yağmur ve yer yer kar yağışlı geçeceği tahmin edilirken, Ege Bölgesi’nin parçalı ve çok bulutlu, İzmir ve Manisa çevrelerinin yağmur ve sağanak yağışlı, bölgenin iç kesimlerinin kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi

Akdeniz Bölgesi’nin çok bulutlu, Göller yöresinin aralıklı kar yağışlı, Hatay çevrelerinin sağanak yağışlı geçeceği tahmin edilirken, İç Anadolu Bölgesi’nin çok bulutlu, aralıklı karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

Karadeniz Bölgesi

Batı Karadeniz’in çok bulutlu, bölge genelinin aralıklı karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Düzce, Zonguldak, Bartın ve Kastamonu’nun kuzey kesimlerinde yer yer kuvvetli olması beklenirken, Orta ve Doğu Karadeniz’in çok bulutlu, bölge genelinin aralıklı yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Kıyılarda yağmur ve karla karışık yağmur, iç kesimlerinde kar yağışı şeklinde olması beklenen yağışların. Rize çevreleri ve Artvin’in kıyı kesimlerinde kuvvetli yağmur, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize’nin iç kesimlerinde kuvvetli kar yağışı şeklinde olması bekleniyor.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Doğu Anadolu Bölgesi’nin çok bulutlu, kuzey ve doğu kesimlerinin aralıklı kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, güneydoğusunda kuvvetli ve yer yer yoğun kar yağışı şeklinde olması bekleniyor. Rüzgarın, güneydoğusunda güneyli yönlerden kuvvetli ve fırtına (40-70 km/sa) şeklinde esmesi beklenirken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin çok bulutlu, Adıyaman haricinde bölge genelinin aralıklı yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Genellikle yağmur ve sağanak, bölgenin doğusunda yer yer karla karışık yağmur ve kar yağışı şeklinde olması beklenen yağışların Siirt çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor.

Paylaşın

DSÖ: Pandeminin 2022’de Bitmesi İçin Bütün Dünya Birlikte Hareket Etmeli

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünya ülkelerine Covid-19 salgınını bitirmek adına gerekli kararları almak için birlikte hareket etmeleri çağrısında bulundu.

Cenevde’de gazetecilerle konuşan DSÖ Genel Direktörü, “2022 bizim pandemiyi bitirme yılımız olmalı.” dedi.

Yıl sonu yaklaşırken, aile ve arkadaşlar arası toplu kutlamaların da gündeme geldiğini hatırlatan Ghebreyesus, “Hepimiz arkadaşlarımızla, ailemizle birlikte zaman geçirmek istiyoruz, hepimiz tekrar normale dönmek istiyoruz. Ama normal hayata dönmek için önce kendimizi korumalıyız.” dedi.

Bütün dünyada Covid-19 vakalarının giderek artmasına dikkat çeken Ghebreyesus, “Şimdi kutlayıp uzülmektense, daha sonra kutlamamız daha iyi, hepimiz şu anda bu pandemiyi nasıl bitereceğimize odaklanmamız gerekiyor.” ifadesini kullandı.

DSÖ Genel Direktörü, aşı dağılımı adaletsizliğine de son verilmesi yolundaki çağrısını yineledi.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

Fenerbahçe’de Pereira’nın Sözleşmesi Karşılıklı Anlaşma İle Feshedildi

Fenerbahçe’de Teknik Direktörü Vitor Pereira ile sözleşme karşılıklı anlaşma ile feshedildi. Gelişmeyi Fenerbahçe Spor Kulübü, sosyal medya hesabından duyurdu. 2 Temmuz’da göreve başlayan Pereira’nın ikinci Fenerbahçe macerası 25 maç sürmüş oldu.

Portekiz teknik adam daha önce de Haziran 2015 – Ağustos 2016 arasında Sarı Lacivertlilerin başında bulunmuştu. O dönemde maç başına 2,07 puan almayı başaran Pereira, ikinci döneminde ise 1,60 puanda kaldı. Fenerbahçe 28 puanla ligde 5. sırada yer alıyor, Avrupa kupalarında ise Konferans Ligi’nde yoluna devam ediyor.

Fenerbahçe’den yapılan açıklama şöyle;

Futbol A Takım Teknik Direktörümüz Vitor Pereira ile sözleşmesinin sonlandırılması konusunda anlaşma sağlanmış ve yollarımız ayrılmıştır. Kendisine bugüne kadar gösterdiği çaba ve çalışmalarından dolayı teşekkür eder, gelecek kariyerinde başarılar dileriz.

Paylaşın

Babacan: Yaşananların Tek Sorumlusu Erdoğan Ve Ortaklarıdır

Partisinin Sultanbeyli ilçe kongresinde konuşan DEVA Partisi Lideri Babacan, “Bu yaşananların bir tek sorumlusu var. Kafasına esince Merkez Bankası başkanını görevden alan, ekonomi bakanını görevden affeden, bağımsız olması gereken kurumlara açıkça talimat veren, dış ilişkilerde itibarımızı yerle bir eden Erdoğan ve onun ortaklarıdır.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Babacan, konuşmasının devamında, “Vatandaş ‘Geçinemiyorum, yetiştiremiyorum’ diyor. ‘Emekli maaşım ayın ilk 10-15 gününde bitiyor, kalan günlerde ben aç kalıyorum’ diyor. Bunlar ne diyor? ‘En azından vatanı satmıyoruz, dış güçlere boyun eğmiyoruz, terörist değiliz’ diyorlar. Halk sana ‘Sen terörist misin? Vatanı satıyor musun?’ diye sormuyor ki. ‘Ben ekmek parasına muhtaç kaldım’ diyor. Sen bunun cevabını ver.” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Sultanbeyli ilçe kongresinde konuştu. Babacan şu ifadeleri kullandı:

“Açlığa, yokluğa karşı ‘Bu istiklal savaşıdır, nastır’ diyerek bu milletin tertemiz duygularını istismar edenlere soruyorum: Yerini hatırlıyorsanız elinizi vicdanınıza koyun. Ülkemizde yaşanan sorunların kaynağı dışarıda değil. Devletin boşalan kasalarının, vatandaşın boşalan ceplerinin sebebi dış mihraklar falan değil. Bu yaşananların bir tek sorumlusu var. Kafasına esince Merkez Bankası başkanını görevden alan, ekonomi bakanını görevden affeden, bağımsız olması gereken kurumlara açıkça talimat veren, dış ilişkilerde itibarımızı yerle bir eden Erdoğan ve onun ortaklarıdır.

Vatandaş ‘Geçinemiyorum, yetiştiremiyorum’ diyor. ‘Emekli maaşım ayın ilk 10-15 gününde bitiyor, kalan günlerde ben aç kalıyorum’ diyor. Bunlar ne diyor? ‘En azından vatanı satmıyoruz, dış güçlere boyun eğmiyoruz, terörist değiliz’ diyorlar. Halk sana ‘Sen terörist misin? Vatanı satıyor musun?’ diye sormuyor ki. ‘Ben ekmek parasına muhtaç kaldım’ diyor. Sen bunun cevabını ver.

“Hiç kimsenin vatanını sattığı falan yok”

Geçim sıkıntısıyla beli bükülen anne babalar da sadece onları haber yaptığı için tutuklanan gazeteciler de yarınlarına endişeyle bakan gençler de terörist falan değil. Hiç kimsenin vatanını sattığı falan yok. Bu ülkenin vatandaşları bu ülkeyi çok seviyorlar. Ama siz artık bunu görmüyorsunuz. Sürekli düşman arıyorsunuz. Vatandaşlarımız bu ülkeyi öyle çok seviyorlar ki yarınlarını burada kurmak, çocukların düğünlerini burada düzenlemek, torunlarını burada kucaklarına almak istiyorlar.

Hazinenin borçlanma faizini tam 7 puan arttırdınız. Hazine’nin borçlanma faizi eylül ayında yüzde 17’ydi. Şu anda yüzde 24’e dayandı. Kur ve enflasyon artınca Hazine daha pahalı borçlanır. Bunun çaresi yok. Haydi, talimatla Hazine’nin faizlerini düşürsün, görelim. Talimat Merkez Bankası’na işliyor da, nas Merkez Bankası faizleriyle ilgili de, Hazine faizleriyle ilgili nas yok muymuş? Mesele faizi düşürmekse, bizim zamanında yaptığımız gibi topyekûn düşüreceksiniz. Hem Merkez Bankası faizi hem Hazine faizi hem piyasa faizi, hepsi tek haneye düştü.

“Kimse memlekete sizin yaptığınızdan daha büyük zararı veremedi”

Halkın yaşadığı acılara, dertlere çözüm üretemeyince, hemen konuyu ülkenin bekasına bağlayıveriyorlar. Malzeme hazır, ‘beka meselesi’, ‘vatan meselesi’. Kardeşim, kimse memlekete şu anda sizin yaptığınızdan daha büyük bir zararı veremedi. Bu ülke e-muhtırayı, 17-25 Aralık’ı, parti kapatma davasını, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünü yaşadı. Bunların hiçbirisinde ekonomimiz bu kadar zarar görmemişti. Hiçbirisinde kur bu kadar artmadı. Hiçbirisinde Hazine’nin borçlanma faizleri bu kadar artmadı.

Sayın Erdoğan, aklı evvel danışmanlarınız ve saçma teorileriniz işe yaramıyor. Kulak tıkadığınız halkınız size arkasını dönüyor. Her geçen gün Türkiye’nin başarılarının üstüne bir toprak daha atıyorsunuz. Ülkenin başarılarını yerin dibine gömdünüz. Umutlarını tükettiğiniz, yarınlarını harcadığınız, birikimlerini sıfırladığınız bu ülkenin haysiyetli insanlarının yüzüne bakmaya artık cesaretiniz yok. Bu hikâyenin sonu geldi. Bu şarkının nakaratı bitti. İnşallah noktayı da DEVA Partisi koyacak. Hep birlikte, gür ve çok sesli bir şekilde söyleyeceğimiz yeni şarkıları artık DEVA Partisi yazacak. Sayılı gün çabuk geçer. Müsait bir yerde inecekler.”

Paylaşın

Reuters: Erdoğan, AK Parti Seçmeninin Desteğini Kaybediyor

Reuters yayınladığı analiz-haberde, “uzun yıllar boyu AK Parti’ye oy vermiş seçmenlerin bile artık Erdoğan’ı desteklemeyebileceğini” yazdı. Haberde, “Erdoğan’ın cazibesi uzun süredir laik seçkinler tarafından görmezden gelindiklerini hisseden milyonlarca muhafazakar dindarın bir ekonomik büyüme ile büyülenmesine ve muhafazakar değerler temelinde hareket eden birinin onlara zafer yaşatmasına dayanıyordu.” deniliyor.

‘AK Parti’nin kalesi’ olarak bilinen Konya’da Erdoğan, 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarının yüzde 75’ini almıştı. Analizde, şimdi ‘bu hakimiyetin benzeri görülmemiş bir dizi sıkıntı nedeniyle kaybedilmek üzere olduğu’ aktarılıyor.

Sanayi işçileri, çiftçiler ve öğrenciler de dahil olmak üzere Reuters’a konuşan diğer Konyalıların, artan fiyatlar ve işsizlik nedeniyle “feryat ettiği” belirtiliyor. Birçoğunun seçimlerde Erdoğan’a bağlı kalacaklarını söylese de ulusal anketlerle yaşanan hayal kırıklığının artık gözle görülür bir düzeyde olduğuna dikkat çekiliyor.

Reuters’a konuşan İstanbul merkezli Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi Direktörü Sinan Ülgen, “Geçmişte AK Parti’ye hiç bu kadar düşük destek görmemiştik. 2023’te siyasi değişim olacağına dair artan bir algı var” diyor.

Değişim nasıl oldu?

Haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “2003’ten beri Türkiye’yi önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı olarak yönettiği, üç yıl önce de merkezi bir sistemi güçlendirecek adımlar attığı ve yeni bir yürütme sistemi altında daha geniş yetkiler üstlendiği ” ifade ediliyor.

Analize göre “bu sistem ile güç, kurumlardan ve bakanlıklardan alınıp Ankara’da devamlı genişleyen cumhurbaşkanlığı sarayına çekildi.”

Erdoğan, 2019’dan bu yana üç merkez bankası başkanını görevden aldı. Merkez bankası faiz oranlarını enflasyonun çok altında düşürme çağrısına “boyun eğmeye” zorlandı. Bu durum 2021’de Türk Lirası’nda yüzde 56’lık bir düşüşü tetikledi ve yaşam maliyetlerini arttırdı.

Reuters’a göre “Erdoğan’ın savunmuş ve hayata geçirmiş olduğu başkanlık modeli nedeniyle şimdi işi daha zor çünkü sandıkta oyların salt çoğunluğunu gerekiyor.” Ülgen, “Bu, siyasi popülaritesinin azaldığı bir zamanda riski artıran bir ‘kazanan her şeyi alır’ sistemi” diye ekliyor.

Hali hazırda ittifak kurulmak zorunda olunan mevcut ve olası küçük ölçekli partilerin isteklerine olumlu yaklaşmak mecburiyeti de artarak devam edebilir. Haber-analizin devamı şu şekilde:

“Sonbaharı yaşayan bir Sultan”

“Erdoğan ilk kez bir seçimde AK Parti kurucu üyeleri tarafından kurulan iki ayrılıkçı partiyle de karşı karşıya gelecek. Biri eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun liderliğini yaptığı Gelecek Partisi, diğeri ise Erdoğan’ın eski müttefiki Ali Babacan tarafından yönetilen DEVA Partisi. Her ikisi de büyüsü bozulmuş AK Parti seçmenlerine, muhafazakar değerlerinden vazgeçmeden Erdoğan’ı reddetme şansı sunuyor. Yeni partilere verilen ulusal destek hala tek haneli seviyelerde oldukça düşük düzeyde gözükse de bu ufak kopuşlar bile Erdoğan’a her şeyi kaybettirecek kadar zarar verebilir. 67 yaşındaki Erdoğan’ın sağlığına ilişkin belirtiler ve söylentiler de benzer şekilde durumu onun içi zorlaştırıyor. Ateşli bir hatip olarak bilinen Erdoğan, geçtiğimiz yıl içinde bazen yorgun ve solgun göründü bazen kamera karşısında yürüme şekli veya uyuklaması ile tabanında endişe yarattı. Ancak yetkililer bu tür olumsuz sağlık iddialarını tamamen reddediyor.”

Gelecek Partisi Konya yerel başkanı Hasan Ekici, “Seçmenler bir seçim yapmak zorunda kalırlarsa ve sağ eğilimlilerse kendilerine daha yakın başka bir sağ parti bulurlar” diyor.

The Washington Institute for Near Türkiye Araştırma Programı Direktörü Soner Çağaptay, “Türkiye’nin Erdoğan yönetiminde ilk ekonomik krizini yaşadığı 2018’den bu yana yaşanan gelişmelerin tamamı onun artık sonbaharını yaşayan bir Sultan olduğunu gösteriyor.” ifadesini kullanıyor.

“Genç nesiller ondan başka lider bilmedi”

“Nüfusun yarısının 31 yaşında veya daha genç olduğu bir ülkede, pek çoğu hayatlarında başka bir lider tanımadı. Erdoğan, gençlerin kendi yönetimi sırasında ülkenin kaydettiği ilerlemeyi takdir etmesi gerektiğini söylüyor ancak gençlerin çoğunu ikna edebilmiş değil. Bununla birlikte, Erdoğan’ın partisi hala diğerlerinden daha fazla desteğe sahip ve ağırlıklı olarak destekçilerinin sahip ve bunda kendi yandaşlarının sahip olduğu medyanın ciddi bir rolü ve etkisi var. Erdoğan yönetimi altında ülke bir inşaat patlamasına ve iyileştirilmiş sağlık hizmetlerine tanıklık etti. Dindarlar, başörtüsü kısıtlamalarından kurtuldu. Muhaliflerinin gevşek ittifakı ise hala üzerinde anlaşmaya varılmış bir ortak politika platformundan yoksun ve üstelik hala ortaya bir başkan adayı çıkarılmış değil. Ancak Erdoğan’ın geleceğine ilişkin artan belirsizliğin sonuçları; Erdoğan’ın Türkiye’nin bazı müttefikleri ve rakipleriyle gergin ilişkilerini onarmak için geçici çabalar göstermesiyle daha geniş bir çevrede yakı buluyor.”

Emekli bir büyükelçi olan Ünal Çevikoz ise Mısır ve İsrail gibi Erdoğan’la uzun süredir araları bozuk olan ülkelerin onunla barışmak için acele etmediklerini belirtiyor ve “İnsanlar artık değişim rüzgarının estiğini hissediyor ve içerde dışarda herkes hükümette yaşanacak değişikliği bekliyor” diyor.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

1 Liranın Maliyeti 1 Lira 61 Kuruş Oldu

Türk Lirası’nın tarihindeki en düşük değerleri görmesiyle birlikte pek çok sektörde olduğu gibi para üretiminde de maliyetler yükseldi. Özellikle madeni paraların, içerisindeki bakır, nikel ve çinko metalleri nedeniyle ederi arttı.

DW Türkçe’den Batu Bozkürk’ün haberine göre; Türkiye’de toplam altı madeni para bulunuyor. Bunlar 1 kuruş, 5 kuruş, 10 kuruş, 25 kuruş, 50 kuruş ve 1 lira. CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın yaptığı son çalışmaya göre bunların her birinin madeni değeri, para değerini aştı.

Geçen ay yaptığı çalışmada 50 kuruşun maliyetinin 83 kuruşa çıktığını duyuran Özkan Yalım, bugünkü çalışmasında, 50 kuruşun artık 1 lira 34 kuruşa üretildiğini bildirdi. Çalışmada 1 liranın üretim maliyetinin de ilk kez kendi değerini aştığı vurgulandı. Yaklaşık 8 gram olan ve içerisinde yüzde 65 bakır, yüzde 18 nikel ve yüzde 17 çinko barındıran 1 lira, 1 lira 61 kuruşa üretilmeye başlandı. Bu maliyet geçen ay 99 kuruştu. 1 kuruşun maliyetinin 52 kuruş, 5 kuruşun maliyetinin 57 kuruş, 10 kuruşun maliyetinin 62 kuruş ve 25 kuruşun maliyetinin 79 kuruş olduğu da çalışmada yer aldı.

“Tabloyu içimiz acıyarak izliyoruz”

Metal fiyatlarını piyasadan topladığını ifade eden Yalım, devletin bu artışlar nedeniyle para basarken zarar ettiğini söyledi. Ardından iktidarı şu sözlerle eleştirdi:

“İçler açısı tabloyu maalesef içimiz acıyarak seyrediyoruz. Bunun sorumlusu sadece ve sadece tek adam Erdoğan rejimidir. Faiz indirimini NAS’a bağlayanlar devlete geldiğinde tüm borçlara faiz almayı bilenlerdir”

İlk olarak 1 kuruş kendi değerini aşmıştı

Bu altı madeni para 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren kullanılıyor. Aradan geçen 12 yılda metallerin maliyetleri yükseldi. Öncelikle 1 kuruş, madeni değeri kendi değerini aştığı için hurdacılarca toplanarak piyasadan çekildi. Zaman içerisinde diğer paraların maliyeti de kendi değerini aştı. Bugünlerde hurdacıların bu madeni paraları da topladığı görüntülere yansıyor.

Paylaşın

Rai Tayfunu’nun Vurduğu Filipinler’de Ölü Sayısı 375’e Yükseldi

Rai Tayfunu vurduğu Filipinler’de  ölenlerin sayısı 375’e yükselirken, ölü sayısının artmasından korkuluyor. 2013 yılında meydana gelen ve “Haiyan Tayfunu” olarak da bilinen Yolanda, Filipinler’de 6 binden fazla kişinin ölümüne yol açmıştı.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; saatte 195 kilometre hızla eser rüzgar, ülkenin güneydoğu kesimindeki adalara ulaştığında yaklaşık 400 bin kişi canlarını kurtarmak için iç bölgelere doğru kaçtı. Polis yetkilileri en az 500 kişinin yaralandığını, 56 kişinin de bulunamadığını söylüyor.

Arama ve kurtarma ekipleri felaketin yaşandığı alanlarda “tam anlamıyla bir yıkım” yaşandığını aktarıyor. Fakat birçok bölge ile iletişim de kesilmiş olduğundan kayıpların boyutlarını tespit etmek çok zor. Yaygın toprak kaymaları ve sellerde çok sayıda insanın hayatını kaybetmiş olmasından korkuluyor.

BBC’ye konuşan Filipinler Kızılhacı Başkanı Richard Gordon, “Birçok bölgenin elektrik ve telefon hatları kesik, çok az suları var” dedi. Gordon, “Bazı bölgeler var ki, İkinci Dünya Savaşı sırasında bombalanan yerlerden daha kötü görünüyor” diye konuştu.

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu uzun vadeli yardım çabalarını finanse edebilmek için 22 milyon dolarlık bir acil yardım çağrısı yaptı. Richard Gordon, “Kızılhaç acil yardım ekipleri sahil bölgelerinde büyük bir yıkım olduğunu aktarıyor. Evler, hastaneler, okullar ve kamu binaları yerle bir olmuş” dedi.

Arama kurtarma çalışmalarına destek vermek üzere en kötü etkilenen bölgelere binlerce asker, sahil koruma ve itfaiye personeli gönderildi. Ordu felaket bölgelerine ihtiyaç malzemesi sevk ediyor.

Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte de tayfunın etkisi altına aldığı bölgeleri havadan denetledi. Duterte’nin danışmanları sosyal medyadan Siargo, Dinagat ve Mindanao adalarındaki yıkımı gösteren video kayıtları paylaştılar.

Dinagat adalarının valisi Arlene Bag-ao, Facebook hesabından bölgenin yerle bir olduğunu yazdı. Bag-ao, “Çiftçilerin tarlaları ve balıkçılarımızın tekneleri paramparça oldu. Evlerimizi kaybettik. Duvarlar ve çatılar uçtu. Su ve yiyecek azalıyor” dedi.

Dinagat Valisi, zararın Yolanda Tayfunu’ndan daha kötü ya da ona benzer bir düzeyde olduğunu da kaydetti.

2013 yılında meydana gelen ve “Haiyan Tayfunu” olarak da bilinen Yolanda, Filipinler’de 6 binden fazla kişinin ölümüne yol açmıştı. Filipinler’e yılda ortalama 20 tayfun ve fırtına vuruyor.

Rai Tayfunu bu yıl ülkeyi etkisine alan en şiddetli fırtına oldu ve normal fırtına mevsiminden daha geç bir zamanda meydana geldi. Çoğu fırtına Temmuz ile Ekim arasında yaşanıyor. Bilim insanları uzun süredir insan faaliyetleri yüzünden yükselen küresel sıcaklıkların tayfunların daha şiddetli ve daha sık olmasına yol açtığı uyarısında bulunuyorlar.

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Koca’dan Aşı Çağrısı

Kovid 19’da son 24 saatte 18 bin 762 yeni vaka tespit edilirken, 176 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “HATIRLATMA DOZU zamanı gelenler aşılarını hemen yaptırsınlar. VAKTİNDE YAPILAN AŞI DAHA ÇOK KORUR” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 351 bin 253 test yapılırken, 18 bin 762 yeni vaka tespit edildi. 176 kişi hayatını kaybederken, 24 bin 497 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan ‘hatırlatma dozu’ uyarısı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Bakanlığımız, belirlenmiş aşı takvimi üzerinden 3 aydan uzun süre geçmiş olan vatandaşlarımızı hatırlatma dozunu yaptırmaları için telefon mesajıyla doğrudan bilgilendirmektedir. HATIRLATMA DOZU zamanı gelenler aşılarını hemen yaptırsınlar. VAKTİNDE YAPILAN AŞI DAHA ÇOK KORUR

Verilerde, aşılamada önde giden illere de yer verildi. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Ordu’yu Osmaniye, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Bartın takip etti. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Batman, Siirt, Diyarbakır, Muş, Bingöl, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ takip etti.

Paylaşın

Tuncay Özilhan: Hedeflere İstikrarsız Bir Ekonomi İle Ulaşılamaz

Anadolu Grubu Yönetim Kurulu ile TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu’nun Başkanı Tuncay Özilhan, Merkez Bankası’nın faiz indiriminden sonra dolar/TL kurundaki tarihi değer kaybına dikkat çekerek, “Yeni yatırım yapmak bir tarafa yeni yıl için üretim planlamaları bile yapılamıyor. Çünkü bu planlamaların temel parametreleri olan enflasyon ve kur tahminleri her an değişiyor” dedi.

Eski TÜSİAD başkanı Özilhan, Dünya gazetesinde kaleme aldığı yazıda şu ifadelere yer verdi:

“İstikrar sağlanmadan uzun vadeli hedeflerin hiçbirisini gerçekleştirmek mümkün olmaz. Çünkü üretim ve yatırım kararları istikrar olmadan, öngörülebilirlik olmadan verilemez. Geleceği güvenilir biçimde tahmin etmeden üretim ve yatırım planlaması yapılamaz; yeni sipariş verilemez; yeni elemanlar istihdam edilemez. Yani istikrar olmadan üretim de büyüme de olmaz. Üretim ve yatırım yoksa ihracat da olmaz. Üretim odaklı ihracatı önceleyen ekonomi modelinin amaçladığı hedeflere istikrarsız bir ekonomi ile ulaşılamaz.”

Asgari ücretteki zammın, TL’deki değer kaybı ve satın alma gücünün erimesi ile kısa sürede buharlaşacağına dikkat çeken Özilhan, “TL’deki değer kaybını sadece döviz satarak engellemek mümkün değildir… Yeni açıklanmış olan üretim odaklı ihracatı önceleyen ekonomi modelinin başarısı istikrarın sağlanmasına bağlıdır” değerlendirmesinde bulundu.

TÜSİAD son günlerde ekonomik gelişmelere ilişkin “İktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli” çağrısı ile gündeme gelmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu çağrıya tepki göstererek, “Ey TÜSİAD ve yavruları sizin tek göreviniz var, yatırım, üretim, istihdam ve büyüme. Hükümete saldırmanın değişik yollarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz” demişti.

Paylaşın