Şubat’ta 23 Kadın Erkekler Tarafından Katledildi

Şubat ayında 23 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 23 kadından 11’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemezken, 10’u boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü.

Haber Merkezi / Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Şubat ayı verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, Şubat ayında 23 kadın öldürüldü. Şubat ayında öldürülen 23 kadının 10’u evli olduğu erkek, 4’ü birlikte olduğu erkek, 3’ü akrabası, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 2’si kardeşi, 1’i oğlu ve 1’i de tanıdık biri tarafından öldürüldü.

Kadınların 16’sı evinde, 3’ü sokak ortasında, 2’si ıssız yerde, 1’i iş yerinde ve 1’i ise arazide öldürülmüştür. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 70’i evlerinde öldürüldü.

Bu ay öldürülen kadınların 10’u ateşli silahlarla, 9’u kesici aletlerle, 1’i boğularak, 1’i çekiçle ve 1’i de demir sopa ile öldürüldü. 1 kadının hangi silah ile öldürüldüğü tespit edilemedi.

Öldürülen 23 kadından 11’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemezken, 10’u boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü.

“Şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor”

Platformdan yapılan açıklamada, “11 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor” denildi.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Enflasyon Yüzde 54,44

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Şubat ayında enflasyon bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,4 oranında arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 75,75 ile ulaşım, yüzde 64,83 ile ev eşyası, yüzde 64,47 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Şubat 2022 verilerini açıkladı. Buna göre, TÜFE Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,81, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 16,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,44 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,98 artış gerçekleşti.

Yıllık en düşük artış yüzde 11,89 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 22,24 ile eğitim, yüzde 26,87 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 32,86 ile sağlık oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 75,75 ile ulaştırma, yüzde 64,83 ile ev eşyası, yüzde 64,47 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Şubat ayında en az artış gösteren ana gruplar yüzde 0,30 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 0,44 ile alkollü içecekler ve tütün ve yüzde 1,49 ile konut oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Şubat ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 8,41 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 7,00 ile ev eşyası, yüzde 6,39 ile sağlık oldu.

Şubat 2022’de, endekste kapsanan 409 maddeden, 53 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 24 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 332 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 3,87, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,65, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,01 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 24,54 artış gerçekleşti.

Kira artış oranı belli oldu

Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) on iki aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı Mart ayı için yüzde 25,98 oldu. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, TÜFE’de 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,81, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 16,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,44 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,98 artış gerçekleşti. TÜFE’nin on iki aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı Mart ayı için yüzde 25,98 oldu.

Paylaşın

BM, Rusya’yı Kınayan Karar Tasarısını Kabul Etti

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK), bugün Rusya’nın Ukrayna işgalini kınadığına dair bir karar açıkladı, Moskova’nın birliklerini Ukrayna’dan derhal çekmesini talep etti.

193 ülkeden oluşan ve barış ve güvenlilikten sorumlu Genel Kurul’un iki gündür devam eden acil durum oturumunda 141 ülke oyunu bu karardan yana kullandı. Türkiye de tasarıya destek verdi. Karar, Rusya’yı siyasi olarak izole etmeyi hedefliyor.

Çin ve Hindistan, çekimser kalmayı tercih eden 35 ülke arasında yer aldı. Çekimser kalan diğer ülkeler arasında Cezayir, Ermenistan, Küba, İran, Irak, Kazakistan, Pakistan ve Güney Afrika da var.

Karara sadece beş ülke karşı oy kullandı. Rusya ile birlikte karşı oy kullanan ülkeler Belarus, Kuzey Kore, Eritre ve Suriye oldu. 12 ülke oylamaya katılmadı.

Karar aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Putin’in ordusunun stratejik nükleer gücünü “alarm seviyesine” geçirmesini de kınadı.

BM üyesi devletlerin bir konudaki genel yaklaşımını ortaya koyması bakımından anlam ifade eden Genel Kurul karar tasarılarının kabul edilmesi durumunda herhangi bir yaptırım gücü bulunmuyor.

Paylaşın

Türkiye’den AİHM’e Başvurular İkiye Katlandı

CHP’li Ali Haydar Hakverdi, AİHM başvurularının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ikiye katlandığını belirterek, “Geldiğimiz noktada, vatandaşlarımızın iç hukuka olan güveni azalmış ve AİHM’ e yapılan başvuru sayısı iki katından fazla artmıştır” dedi. Hakverdi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) 2021 Yılında 15 bin 251 başvuru yapıldığını belirterek, konuyu Meclis gündemine taşıdı.

Hakverdi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın cevaplaması istemi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına verdiği soru önergesinde, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yayınladığı 2021 istatistiklerine göre, ülkemiz 15 bin 251 başvuru ile Rusya’dan sonra ikinci sırada yer almıştır. Başkanlık referandumunun yapıldığı 2017 yılında, 7 bin 518 başvuru yapılmıştır. Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçildiği 2018 yılında ise 7 bin 107 başvuru yapılmıştır. Geldiğimiz noktada, vatandaşlarımızın iç hukuka olan güveni azalmış ve AİHM’ e yapılan başvuru sayısı 2 katından fazla artmıştır.” ifadelerini kullandı.

“3 bin 151 kez ihlal kararı verildi”

Hakverdi, “AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bugüne kadar AİHM’ e 111 bin 771 başvuru yapılmış ve ülkemiz aleyhine ‘Yaşam Hakkı, Kötü Muamele, İfade Özgürlüğü, Güvenlik Hakkı ve Adil Yargılama’ gibi konularda 3 bin 151 kez ihlal kararı verildi. 2021 yılında AİHM’ in vermiş olduğu 986 ihlal kararının 76’sı Türkiye’den, bu ihlal kararlarına ek olarak; AİHM tarafından 43 başvuruya ‘Dosthane Çözüm’, 30 tanesine ise ‘Tek Taraflı Deklarasyon’ nedeniyle düşme kararı verildi” bilgisini paylaştı.

Bakan Bozdağ’dan 4 soru

Hakverdi, önergesinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a şu soruları yöneltti:

– 2021 yılında AİHM’ e Türkiye tarafından 15.251 başvuru yapılmıştır. Yapılan bu başvurular ile Rusya’nın ardından ikinci ülke konumundayız. Son 5 yılda, ülkemiz tarafından AİHM’ne yapılan başvurularda sürekli bir artışın yaşanmasının sebepleri nelerdir?

– 2002-2021 yılları arasında Türkiye tarafından AİHM’ ne 111.771 başvuru yapılmış, 3151 kez ihlal kararı verilmiştir. Ülkemiz bu kararlar sonrasında ne kadar tazminat ödemek zorunda kalmıştır?

– 2002-2021 yılları arasında, 3151 kez verilen ihlal kararları hangi konularda verilmiştir?

– 2021 yılında yapılan 15.251 başvurudan, kaçı gözaltı süreçleri ya da cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ile ilgilidir?

(Kaynak: İleri Haber)

Paylaşın

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Putin, Avrupa’da Barışı Yok Etti

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna’yı işgale başlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Avrupa’da barışı yok ettiğini” söyledi.

Polonya’nın Lask Hava Üssü’nü ziyaretinde Ukrayna’daki savaşa ilişkin açıklamalarda bulunan Stoltenberg, İttifak’ın “toprağının her karışını” savunacağını da tekrarladı.

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile birlikte üssü ziyaret eden Stoltenberg “Devlet Başkanı Putin Avrupa’da barışı yok etti. Müttefikler, Ukrayna’nın haksız ve acımazsızca işgalini kınıyor” şeklinde konuştu.

Stoltenberg sözlerini “Rusya’nın saldırısı kesinlikle kabul edilemez ve Belarus da buna destek veriyor. NATO müttefikleri Ukrayna’yı destekliyor” şeklinde sürdürdü.

NATO’nun “Rusya ile çatışma aramadığını” vurgulayan Stoltenberg, ancak gerektiğinde NATO’nun topraklarını savunmaya hazır olduklarının ve İttifak’ın doğu kanadını güçlendirdiklerinin altını çizdi. Stoltenberg, “NATO topraklarının her karışını koruyacağız ve savunacağız” dedi.

Rusya’nın savaşı sonlandırması ve birliklerini Ukrayna’dan çekmesi gerektiğini vurgulayan Stoltenberg, Rusya’ya iyi niyetle diplomatik çözüm için çaba göstermesi çağrısı yaptı.

NATO birlikleri Ukrayna’ya gönderilmeyecek

Stoltenberg, NATO birliklerinin Ukrayna’ya gönderilmesini ise bir kez daha reddetti. “NATO çatışmaların bir parçası olmayacak. Dolayısıyla NATO Ukrayna’ya birlik göndermeyecek veya uçaklarını Ukrayna hava sahasına sevk etmiyoruz” ifadelerini kullanan Stoltenberg, ancak NATO’nun Ukrayna’ya askeri ve mali yardımda bulunacağını söyledi.

Polonya Cmuhurbaşkanı Duda da “Uçaklarımızı göndermiyoruz, çünkü bu Ukrayna’da yaşanan çatışmaya askeri olarak müdahil olmak anlamına gelir. NATO’nun çatışmalara dahil olması anlamına gelir, ama NATO bu çatışmanın bir tarafı değil” ifadelerini kullandı. Ukrayna’ya insani yardım başta olmak üzere destek sağladıklarını belirten Duda, “Ama uçaklarımız şu aşamada Ukrayna’ya gitmiyor” ifadesine vurgu yaptı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Plastik Kirliliğiyle Mücadelede Önemli Adım

Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Asamblesi (UNEA) plastik kirliliğiyle mücadele ile ilgili küresel anlaşmaya giden yolda önemli bir adım attı. Yaklaşık 200 ülkenin heyetleri Kenya’nın başkenti Nairobi’de yapılan toplantıda oy birliğiyle plastik kirliliğiyle mücadele anlaşması müzakerelerinin başlatılmasını onayladı.

Bunun için hükümetler arası bir komite kurulacak ve söz konusu komite 2024 yılına kadar plastik atıkların ortadan kaldırılması için hukuki açıdan bağlayıcı bir anlaşma hazırlayacak. BM Çevre Programı (UNEP), kararı Paris İklim Anlaşması’ndan bu yana alınan en önemli çevre uzlaşması olarak görüyor.

BM Çevre Asamblesi Başkanı Norveç Çevre Bakanı Espen Barth Eide sağlanan uzlaşmayı, “tarih kitaplarına geçecek” ifadesiyle tanımladı. Bakan, plastik kirliliğinin yasaklanması için müzakere sürecinin başladığını belirterek, iklim ve çevre krizi arasında somut bir bağlantı olduğunu ifade etti. Almanya Çevre Bakanı Steffi Lemke de söz konusu uzlaşmayı “tarihi” olarak nitelendirdi.

Söz konusu müzakerelerde plastiğin üretiminden kullanımına, çöpe atılmasından geri dönüşümüne kadar her süreç masaya yatırılacak. Küresel bir anlaşmaya giden müzakereleri yürütecek komite, karada ve denizde plastik atıklara yönelik alınacak önlemleri belirleyecek.

Kontrol süreci için alınacak önlemler ve yoksul ülkeler için yapılacak yardımlar da bu müzakerelerde masaya yatırılacak. BM Çevre Asamblesi’ndeki müzakerelerin yılın ikinci yarısında başlaması planlanıyor. BM’ye üye bütün ülkeler müzakere sürecini takip edebilecek.

2019 yılında yaklaşık 460 milyon ton plastik üretildi. Bu plastiğin 353 milyon tonu çöpe gitti. Dünya genelinde üretilen plastiğin sadece yüzde 10’u geri dönüştürülebiliyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) verilerine göre plastiğin büyük bölümü ya çöplüklere gidiyor ya da korumasız bir biçimde çevreye, nehirlere ve denizlere atılıyor.

Paylaşın

Beşiktaş, Ziraat Türkiye Kupası’na Veda Etti

Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final maçında Beşiktaş, kendi sahasında Kayserispor ile karşı karşıya geldi. Vodafone Park’ta oynanan mücadeleyi kazanan taraf 2-1’lik skorla Kayserispor oldu.

Haber Merkezi / Kayserispor, yarı finalde Trabzonspor’un rakibi oldu. Kayserispor’a galibiyeti getiren golleri 6. dakikada Mario Gavranovic ve 65. dakikada Miguel Cardoso kaydetti. Beşiktaş’ın tek golü ise 43. dakikada Valentin Rosier’den geldi.

Karşılaşmadan dakikalar;

6. dakikada Lionel Carole’un sol kanattan ortasında ceza yayında göğsüyle topu alan Mario Gavranovic’in Montero’yu geçip penaltı noktasına yakın bir noktadan vuruşunda meşin yuvarlak Ersin Destanoğlu’nun solundan ağlara gitti. 0-1

8. dakikada Sarı-Kırmızılılar’da Cordoso’nun ceza alanına girmeden çaprazdan şutu üstten auta gitti. 11. dakikada Ghezzal sağ çizgide topla buluştu, merkeze doğru çekti topu, uzaklardan vurdu, Cenk Gönen kornere çeldi.

22. dakikada Umut Meraş sol kanattan ortaladı, Teixeira iyi yükseldi, vurdu ancak kaleci Cenk’in üstüne. 28. dakikada Ramazan Civelek sağ taraftan ceza alanı içindeki Onur Bulut’u gördü, Onur döndü vurdu üstten aut.

43. dakikada sağ kanatta bulunan Rachid Ghezzal’ın uzun pasında ceza sahası içi sağında Kenan Karaman topu Atiba’ya indirdi. Atiba’nın pasında penaltı noktası üzerinde topu alan Valentin Rosier’in bekletmeden vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 1-1

45. dakikada Rosier bu kez sağdan içeri gönderdi, Batshuayi ayağını uzatıp, Cenk’i avlasa da bayrak havada. Gol ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. 54. dakikada Rosier, sağ kanattan yay üzerindeki Batshuayi’ye gönderdi, onun sol ayağıyla vuruşu yandan auta gitti.

57. dakikada sağ kanattan topu alan Onur Bulut içeriye doğru iyi ortaladı, Bertolacci kaleye iyi bir top gönderdi ancak Ersin başarılı. 65. dakikada Kayseri soldan tehlikeli geldi, Carole yerden içeri çevirdi, ön direğe hareketlenen Cordoso vurdu ve Sarı-Kırmızılılar’ı 2-1 öne geçirdi.

67. dakikada Ghezzal sağdan geldi, çizgi üzerindeki Batshuayi’yi gördü, Belçikalı forvet iyi döndü ancak karşı karşıya kaldığı pozisyonda Cenk’i geçemedi. 75. dakikada Yay üzerinde kazanılan serbest vuruşta Abdülkadir Parmak vurdu, barajdan dönen topa gelişine Bertolacci vurdu, az farkla aut.

77. dakikada bu kez Beşiktaş gole yaklaştı… Seken topa ceza yayında Güven gelişine çok sert vurdu, top adeta direği sıyırarak dışarı çıktı. 90+6. dakikada Ghezzal, Larin’e ortaladı, Kanadalı çok iyi sakladı, penaltı noktası üzerindeki Batshuayi’yi gördü, Belçikalı plase vurdu ancak Cenk gole izin vermedi…

Stat: Vodafone Park

Hakemler: Halil Umut Meler, Mustafa Emre Eyisoy, İbrahim Çağlar Uyarcan

Beşiktaş: Ersin Destanoğlu, Valentin Rosier, Welinton, Montero (Güven Yalçın dk. 71), Umut Meraş (Rıdvan Yılmaz dk. 71), Atiba, Necip Uysal, Alex Teixeira, Rachid Ghezzal, Kenan Karaman (Cyle Larin dk. 66), Michy Batshuayi

Kayserispor: Cenk Gönen, Onur Bulut, Hosseini (Uğur Demirok dk. 33), Mert Çetin, Lionel Carole, Abdulkadir Parmak, İbrahim Akdağ, Ramazan Civelek (Carlos Mane dk. 46), Andrea Bertolacci (Attamah dk. 80), Miguel Cardoso (Gökhan Sazdağı 71), Mario Gavranovic (Mustafa Pektemek dk. 80)

Goller: Valentin Rosier (dk. 43) (Beşiktaş), Mario Gavranovic (dk. 6), Miguel Cardoso (dk. 65) (Kayserispor)

Kırmızı kart: Valentin Rosier (dk. 90+3) (Beşiktaş)

Paylaşın

Babacan: Artık Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline ilişkin değerlendirmede bulunan DEVA Partisi Lideri Babacan, “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu savaşın ekonomik sonuçları da yıkıcı olacaktır. Temel ham madde fiyatlarındaki artış küresel ölçekte yeni enflasyon dalgasını tetikleyecek.” dedi.

Dış politika konusunda iktidara eleştiriler yönelten Babacan, ”Dış politikada bugüne kadar yaptığı hatalarla ciddi bir eksen sorununa yol açan Erdoğan-Bahçeli-Perinçek troykasının dış politikadaki yalpalama devri artık sona ermelidir.” ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında gündemi değerlendirdi. Babacan şu ifadeleri kullandı:

“Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı bu saldırı temelsizdir, ikna edici hiçbir gerekçeye dayanmamaktadır. Rusya Federasyonu’nun kışkırtılması söz konusu değildir. Bu saldırının meşru hiçbir boyutu yoktur. Bağımsız bir ülkeye kukla bir rejim getirmek gibi arkaik bir ihtiras, yeni bir insanlık krizine kapı aralamıştır. Nükleer saldırı tehdidinin işaret edilmesi insanlık adına utanç verici bir gelişmedir. Nükleer savaşın kazananı olmaz. Kaybedeni ise tüm dünyadır.”

“Belli ki bizim hükûmet, Rus saldırısının sadece Ukrayna’nın doğusundaki Donbass bölgesi ile sınırlı kalacağını hesap etmiş” diyen Babacan Ukrayna’daki Türkiye vatandaşlarının tahliye işlemlerine ilişkin şunları söyledi:

“İngiltere, ABD, Avustralya, İsrail saldırıdan 10-13 gün önce vatandaşlarına tahliye çağrısı yaparken siz uyuyor muydunuz? Niçin vatandaşlarımızı ateşin ortasında bıraktınız? El alem açık açık çağrı yapmış, bizimki ‘İletişim bilgisi kayıtlı olanlara ikazda bulunduk’ diyor. Dışişleri açıklamasında tahliyeye 25 Şubat’ta başlandığını görüyoruz. İşgal başlamış, millet savaş ortasında kalmış, bizim hükûmet anca tahliye etmeyi aklına getirebilmiş. Jeton o zaman düşmüş.

Bundan böyle, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa ülkelerinin güvenlik stratejisinin tümüyle güncellenmesi gerekecektir. Türkiye, bir Avrupa ülkesidir. Türkiye’nin de içinde olduğu Avrupa, çok net ve hızlı adımlarla bu yeni dönemin gereklerini yerine getirmek zorundadır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu savaşın ekonomik sonuçları da yıkıcı olacaktır. Temel ham madde fiyatlarındaki artış küresel ölçekte yeni enflasyon dalgasını tetikleyecek.

Her konuşmamda hukukun üstünlüğüne ve demokrasi seviyemize yaptığım vurgular, milletimizin güvenliği ve refahı için acil uyarı niteliğindedir. Çünkü Türkiye’nin demokratikleşme ihtiyacı sadece iyi niyetli bir söylem değil, ertelenemez bir beka meselesi haline gelmiştir. Bu konu, diplomatik bir pazarlık konusu değildir. Bu konu bizim insanımız içindir.

Türkiye’yi dış politikada her anlamda zayıflatan akıl dışı maceralar artık sınıra gelmiştir. Bundan sonrası ülkenin güvenliğine de ekonomisine de büyük zarar verir. Dış politikada bugüne kadar yaptığı hatalarla ciddi bir eksen sorununa yol açan Erdoğan-Bahçeli-Perinçek troykasının, dış politikadaki yalpalama devri artık sona ermelidir. Türkiye’nin, pek çok Avrupa kurumunun onurlu bir üyesi olarak, sorumluluğunun gereğini yapması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Avrupa Birliği doğrultusunda bir an evvel kararlı adımlar atması gerekir. Bunun yolu ise, ülkeyi yöneten troykanın işine son verip, hızlıca demokratikleşmektir.”

‘Otoriter iktidar sona erdiğinde Avrupa Birliği hedefi mümkün olacak’

Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’ye hitaben kullandığı “Birileri saldırdığı zaman mı Türkiye’yi gündeminize alacaksınız?” ifadelerini şu sözlerle eleştirdi:

“Türkiye’nin insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti sınavındaki başarısız karnesi devam ettiği sürece, siz hiç sağa sola bakmayın. Otoriter iktidarınız sona erdiğinde, zaten Avrupa Birliği hedefinden söz etmek mümkün olacaktır. AİHM kararlarını uygulamak başta olmak üzere, evrensel hukuka uyduğunuz zaman AB hedefinden söz etmek zaten mümkün olacaktır. Yalpalama dönemi sona erip, uluslararası toplumda ülkemize güven ve itibar kazandıracak hamleler yaptığımızda, AB hedefinden söz etmek zaten mümkün olacaktır.”

Babacan’dan hükûmete 4 tavsiye

Babacan, hükûmete yönelik acil ekonomik tavsiyelerini ise şu sözlerle paylaştı:

“Derhal, enflasyon üzerindeki baskıların dengelenmesine yönelik adımlar atılmalıdır. Gıda güvenliği konusunda, Beştepe’deki ithalat lobisinin faaliyetlerine son verilmeli ve devlet artık Rusyalı çiftçiyi değil, kendi çiftçimizi desteklemelidir. Türkiye’nin enerji arz güvenliği sağlanmalı ve tek bir ülkeye bağımlılığın azaltılmasına yönelik çalışmalara acilen başlanmalıdır. Bu amaçla tarım ve enerji sektörlerinde alternatif kanallar geliştirilmelidir.”

Muhtemelen bugünlerde Merkez Bankası yine arka kapıdan yoğun döviz satıyor. Rakamlar çıkar ortaya. İstedikleri kadar gizlemeye çalışsınlar. Kur artışı demek de enflasyonda yeni bir artış dalgasının gelmesi demek. Bu savaşın ekonomimize en az 20-25 milyar dolarlık bir zarara yol açacağını öngörebiliyoruz. Ülkemizdeki otoriter ortaklığın, dış gelişmeler karşısında ekonomimizi kırılgan hale getirmesinin ağır sonuçlarını yaşıyoruz.”

Şu anda sadece Türkiye değil, eğer Avrupa doğal gaz tedariki konusunda alternatif kaynaklara sahip değilse, Rusya’ya aşırı bir bağımlılık varsa, bunun en önemli sebeplerinden birisi şu andaki hükûmetin Türkiye’nin doğusundaki ve güneyindeki ülkelerle siyasi ilişkileri bozmasıdır. Bilerek yaptılar: Dışarıda düşman gösterip, içeride oy potansiyelini korumaya çalıştılar. Dar ideolojik bakışlarını ülkenin dış politikasını berbat etmek için kullandılar.”

Sürekli kriz üreten mevcut otoriter ittifakla vedalaştığımızda, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile her bireyin tek tek güçlendiği bir Türkiye’ye kavuşacağız. Her bir vatandaşımız kendisini ülkenin eşit ve güçlü bir vatandaşı hissedecek. İktidarın irili ufaklı ortaklarından gelen laflara bakmayın. Korkunç rahatsızlar. Böyle bir şey beklemiyorlardı. Onlar uzun süredir istişareyi, farklı siyasi kimlikteki insanlarla birlikte hareket etmeyi, dinlemeyi unuttukları için böyle konuşuyorlar. Unuttukları için bizi anlayamazlar.”

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: 189 Can Kaybı

Kovid 19’da son 24 saatte 56 bin 780 yeni vaka tespit edilirken, 189 kişi hayatını kaybetti. Dün, 59 bin 885 vaka tespit edilirken, 203 kişi hayatını kaybetmişti. 18 yaş ve üstü nüfusta ikinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 85,12, birinci doz aşı yapılanların oranı yüzde 92,95 olarak kayıtlara geçti.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 407 bin 536 test yapılırken, 56 bin 780 yeni vaka tespit edildi. 189 kişi hayatını kaybederken, 68 bin 268 kişi sağlığına kavuştu.

18 yaş ve üstü nüfusta ikinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 85,12, birinci doz aşı yapılanların oranı yüzde 92,95 olarak kayıtlara geçti. Türkiye’de bugüne kadar uygulanan aşı miktarı 145 milyon 801 bin 884 doza yükseldi.

18 yaş ve üstü nüfusta en az iki doz aşı yaptıranların oranının en yüksek olduğu 10 il Osmaniye, Ordu, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Manisa oldu. En az iki doz aşı uygulananların oranının en düşük olduğu iller ise Şanlıurfa, Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ olarak sıralandı.

Bakanlığın 1 Mart verilerine göre, dün 403 bin 117 test yapılmıştı. Dün, 59 bin 885 vaka tespit edilirken, 203 kişi hayatını kaybetmiş ve 71 bin 545 kişi sağlığına kavuşmuştu.

Paylaşın

Açık Alanlarda Maske Zorunluluğu Ve HES Kodu Uygulaması Kalktı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında uygulanan maske takma zorunluluğunun açık havada kaldırıldığını, kapalı ortamlarda ise mesafe kuralına göre uygulanacağını bildirdi.

Bakan Koca, Bakanlığın Bilkent Yerleşkesi’nde düzenlenen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından basın mensuplarına açıklama yaptı, soruları yanıtladı.

Şu an için Türkiye’nin koronavirüsün vaka sayılarına kıyasla en az etkilediği ülkeler arasında olduğunu söyleyen Koca “Bugün ısrarların sabırları sınadığı konularda size nihayet beklediğiniz haberleri vereceğim” dedi.

Salgının toplumsal hayatı eskisine oranla çok daha az etkilediğini ifade eden Koca, sağlık çalışanlarına teşekkür etti. “Birlikte eşsiz bir mücadele verdik” dedi.

Kovid 19’la mücadelenin bundan böyle aşıyla verileceğini kaydetti. “Şimdi sıra salgını toplumsal hayatımızın hakim unsuru olmaktan sağduyulu bir şekilde çıkarmakta, bir bakıma salgın esaretinden gerçek hayata geçmekte” diye konuştu.

Salgının etkisini yitirdiğinin gözle görülür bir gerçek olduğunu ifade eden Koca “Salgını günlük hayatın ana kriteri olmaktan çıkarmalıyız. Salgınla toplum olarak kısıtlamalar aracılığı ile mücadele etme döneminden hastalıktan bireysel olarak korunma aşamasına geçmeliyiz. Kişisel korunma da istersek süregelen alışkanlıklarımızı sürdürebiliriz. Maskeleri hayatımızdan çıkarmıyoruz, maskeyi gerektiğinde hemen takmak üzere yanımızda taşıyoruz” dedi.

Daha sonra da aldıkları şu kararları açıkladı:

  • Artık açık havada maske kullanmak zorunda değil
  • Kapalı ortamlarda havalandırma yeterliyse mesafe kuralına uyum gösteriliyorsa maske şart değil
  • Yeni dönemde HES kodu uygulaması kaldırıldı. Hiçbir kurum ya da kuruluşa girişte HES kodu kontrolü yapılmayacak
  • Hastalık şüphesi olmayan kişilerde test istenmeyecek.
  • Okullarda pozitif çıkan öğrencileri izole edilmesi yeterli bulunacak ve eğitim devam edecek
Paylaşın