Euro Bölgesi’nde De Enflasyon Rekor Kırdı

Avrupa’da Euro para birimini kullanan 19 ülkeden oluşan “Euro Bölgesi”nde enflasyon Nisan ayında yüzde 7,5 ile, bu alanda istatistik çalışmasına başlanılan 1997 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Rekor enflasyonda Ukrayna Savaşı ve buna bağlı olarak artan enerji fiyatları etkili oldu.

Koronavirüs salgınının olumsuz etkilerinden sıyrılmaya çalışan Euro Bölgesi‘nde enflasyon, savaşın yarattığı olumsuzluklar nedeniyle geçen Mart ayında da, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yüzde 7,4 olarak açıklanmıştı.

Yaklaşık 343 milyon kişinin yaşadığı Euro Bölgesi’nde, Ukrayna Savaşı ve buna bağlı küresel enerji krizi nedeniyle enerji fiyatlarının ortalama yüzde 38 arttığı bildiriliyor. Yüksek enflasyon çok sayıda Avrupa ülkesinde siyaset ve ekonominin başlıca gündem maddeleri arasında yer alırken, pek çok ülke özellikle artan enerji fiyatlarına karşı haneleri korumak için çeşitli önlemler alıyor.

Almanya’da hükümetin, dört kişilik bir aileye, bir kereye mahsus olmak üzere yıllık 300 euro para yardımı yapma yönündeki tasarısı, Federal Meclis ve eyalet parlamentolarında onaylandığı takdirde, büyük olasılıkla Eylül ayında söz konusu ödemeler yapılacak.

Çok sayıda Avrupa ülkesinin Rusya’ya uygulanan yaptırımlar kapsamına, doğal gaz ve petrol ithalatını almamasının başlıca nedeni de, böyle bir kararın yakıt, enerji ve benzin fiyatlarını büyük olasılıkla daha da yukarılara çekecek olması.

Avrupa Merkez Bankası’na “harekete geçme” çağrısı

Fiyatların anormal ölçüde artmasının, Avrupa’da tüketiciler ve ekonomi üzerinde yarattığı baskı nedeniyle, çok sayıda ekonomi uzmanı Avrupa Merkez Bankası’na önlem alma çağrısında bulunuyor.

Almanya’da Ekonomi Bilirkişi Kurulu Üyesi Volker Wieland, Avrupa Merkez Bankası’nın rekor seviyedeki enflasyon oranına karşı harekete geçmesi gerektiğini belirterek, “Gerçek şu ki, enflasyon beklenenin çok üstüne çıktı. Merkez Bankası ise fazlasıyla uzun bir süredir bekliyor” dedi.

Börsen-Zeitung’a röportaj veren ekonomi profesörü Wieland, “Euro Bölgesinde uzun süredir kapsamlı bir enflasyon artışı görüyoruz. Ancak para politikalarında hala sadece ekonominin canlandırılmasına yönelik bir çaba izleniyor” söyleminde bulundu. Wieland, Almanya için Nisan ayında yüzde 7,4 olarak açıklanan enflasyonun daha uzun süre bu yüksek seviyelerde kalacağı tahminini dile getirerek, doğal gaz tedariğinin kesilmesi halinde söz konusu enflasyon oranının iki haneli rakamlara çıkmasının da ihtimal dışı olmadığını vurguladı.

“Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası’nın nihayet kararlı bir biçimde harekete geçmesi çok önemli” ifadesini kullanan Wieland, Merkez Bankası’nın enflasyon değerleri yüzde 7’yi aşmışken neden hala sıfır ve eksi faiz politikasında ısrar ettiğini anlayamadığını belirtti.

Paylaşın

Gezi Parkı Davası Kararlarına 198 Yazardan Tepki: Korkmuyoruz

Gezi Kararlarını hukuksuz bulan 198 sanatçı ve yazar ortak açıklama yayımladı. Sanatçılar hukuksuzluk ve baskı ortamına değinerek, “Bu ülkenin edebiyatçıları ve yazarları olarak oradaydık, hâlâ oradayız, verilen cezaları hepimize verilmiş sayıyoruz.  Korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz” mesajı verdi.

İmzalayan yazarlar arasında Ahmet Ümit, Aslı Erdoğan, Cezmi Ersöz, Birhan Keskin, Buket Uzuner, Elif Şafak, Hakan Bıçakçı, Haydar Ergülen, Sema Kaygusuz, Ümit Koçak, Yekta Kopan ve Zeynep Oral gibi isimler yer alıyor.

“Korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz”

Sanatçıların ortak açıklaması şöyle:

“Oradaydık, dünya yaprak yaprak açıldı önümüzde. Olanaksız sanılan karşılaşmaların tanığı olduk. Hayatın bilinen, bilinmeyen sayısız yolla ve şekilde değiştiğini gördük. Bu hakikati hiçbir mahkeme, hiçbir ceza, hiçbir yargılama yok edemez, Gezi direnişini ne çoktan yazıldığı tarihten ne geleceğimizden söküp alabilir.

Milyonların katıldığı bir direnişi toplumu sindirmek amacıyla, tümüyle hukuka aykırı olarak mahkûm etmeye hiçbir egemenin gücü yetmez, yetmeyecektir.  Mahkûm edilmeye çalışılan, ülkenin yurttaşlarının ülkenin geleceği için ortaya koydukları demokratik, barışçıl itirazdır.

Bu ülkenin edebiyatçıları ve yazarları olarak oradaydık, hâlâ oradayız, verilen cezaları hepimize verilmiş sayıyoruz.  Korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz.

Ülkemizin bu hukuksuzluk, baskı, zulüm kıskacından kurtulması için sesimizi hayatın ve direnişin sesine katıyoruz.”

İmzacılar

Abdullah Yılmaz, Adnan Gerger, Ahmet Kardam, Ahmet Önel, Ahmet Ümit, Akın Olgun, Akif Kurtuluş, Alper Akçam, Alper Beşe, Altay Öktem, Arslan Sayman, Arzu Erkan, Asım Öztürk, Aslı Biçen, Aslı Erdoğan, Aslı Perker, Aslı Tohumcu, Atilla Birkiye, Attila Aşut, Ayça Güçlüten, Aydan Yalçın, Aydemir Çimen, Aydın Şimşek, Ayfer Tunç, Aysel Korkut, Ayşe Gül Altınay, Ayşegül Devecioğlu, Ayşen Işık, Ayşen Melik, Ayşen Şahin, Bahadır Bayrıl, Barbaros Altuğ, Belma Fırat, Bilsen Başaran, Bircan Çelik, Birhan Keskin, Buket Uzuner, Burhan Sönmez , Bülent Mumay , Bülent Tekin, Bülent Usta,

Cem Uzungüneş, Ceren Gündoğan, Ceren Kumbasar, Ceren Olpak, Cezmi Ersöz, Cuma Boynukara, Cüneyt Ayral, Çetin Yiğenoğlu, Çiler İlhan, Defne Suman, Deniz Durukan, Devrim Dirlikyapan, Dilruba Nuray Erenler, Dizdar Karaduman, Doğu Yücel, Elif Durdu, Elif Şafak, Emel İrtem, Emrullah Alp, Erdal Güney, Erdoğan Aydın, Erendiz Atasü, Ertan Mısırlı, Esmahan Devran İnci,

Fahri Özdemir, Fatma Aras, Ferzan Sarpkaya, Fethiye Çetin, Figen Şakacı, G. Şebnem Uralcan, Gaye Boralıoğlu, Gonca Özmen, Gökhan Akçura, Gökhan Arslan, Gönül Kıvılcım, Gün Zileli, Güray Öz, Hakan Bıçakcı, Hakkı Gümüştaş, Halil İbrahim Özcan, Hasan Hayyam Meriç, Hasan Öztoprak, Haydar Ergülen, Hayrettin Geçkin, Hayri K. Yetik, Hıdır Murat Doğan, Hidayet Karakuş, Hilal Karahan, Hülya Deniz Ünal, Hüseyin Bul, Irmak Zileli, Işık Sungurlar, Işıl Özgentürk, İbrahim Baştuğ, İnci Asena, İsmail Hakkı İçten, Kaya Tanış, Keriman Güldiken, Lal Laleş, Latife Tekin, Levent Karataş,

M. Mahzun Doğan, Mahir Karayazı, Mahir Ünsal Eriş, Mahmut Temizyürek, Mehmet Atilla, Mehmet Özceylan, Mehmet Sarsmaz, Mehmet Şakir Örs, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Melisa Ceren Hasmaden, Merve Küçüksarp, Merve Yakut, Mesut Kimsesiz, Metin Yeğin, Mevsim Yenice, Murat Erdin, Murat Gülsoy, Murat Özyaşar, Murat Uyurkulak, Murathan Mungan, Mustafa Köz, Mustafa Suphi, Mutlucan Güvendir, Müge İplikçi, Münevver Antczak, Nabi Yağcı, Naile Dire, Namık Kuyumcu, Necmiye Alpay, Nermin Yıldırım, Neslihan Cangöz, Neval Savak, Nevin Koçoğlu, Nevzat Çelik, Nil Mutluer, Nil Sakman, Niyazi Zorlu, Nurcan Baysal, Nurdan Arca, Nurdan Gürbilek, Nurhan Suerdem,

Oğulcan Kütük, Oğuz Tümbaş, Olcay Özmen, Orhan Alkaya, Oya Baydar , Özer Akdemir, Özge Doğar, Özgür Zeybek, Özkan Mert, Özlem İşbilir, Pelin Buzluk, Peral Bayaz, Rahmi Emeç, Recai Şeyhoğlu, Salih Öztürk, Seçkin Selvi, Sefa Taşkın, Sema Güler, Sema Kaygusuz, Semih Gümüş, Semrin Şahin, Serdar Koçak, Sevin Okyay, Sevinç Öztürk, Sibel Oral, Suna Aras, Şafak Baba Pala, Şahin Altuner, Şebnem İşigüzel, Şeniz Baş, Tacim Çiçek, Tacli Yazıcıoğlu, Tarık Günersel, Tekgül Arı, Tozan Alkan, Tuğrul Keskin, Tunca Çaylant, Tuncay Birkan, Turan Horzum, Turgut Üzüm, Tülin Dursun, Uğur Portakal, Uğur Sümer, Ülkü Oktay, Ümit Kıvanç, Ünal Ersözlü, Yasemin Yazıcı, Yekta Kopan, Yeşim Erdem, Zerrin Saral, Zeynep Altıok Ataklı, Zeynep Göğüş, Zeynep Oral, Zübeyde Seven Turan, Zülfü Livaneli.

Paylaşın

Beyinde Farklı Bir İletişim Tekniği Keşfedildi

İnsan beynindeki sinir hücreleri arasındaki elektriksel ve kimyasal iletişim bilinirken, mekanik iletişim olduğu bulundu. Bunun beyinde önemli bir öğrenme mekanizması olduğu tespit edildi.

Beynin çalışma sistemi konusunda literatürü değiştiren araştırma Nature dergisinde yayımlandı.

Japonya Tokyo Üniversitesi Uluslararası Zeka Araştırma Merkezi’nden Prof. Haruo Kasai ve Dr. Hasan Uçar’ın olduğu ekip, beyinde sinir hücreleri arasındaki iletişimde yeni bir mekanizma olduğunu gösterdi.

Beyinde sinir hücreleri sinaps denilen özel yapılar sayesinde birbirine bağlanır ve bilgi iletişimini gerçekleştirir.

Bu yapılar çoğunlukla bilgiyi veren sinirin kolu üzerindeki buton ile bilgiyi alan sinirin üzerindeki tomurcuk arasında oluşur.

Günlük hayatta yapılan yeme, içme, yürüme, konuşma, üzülme ve sevinme gibi fonksiyonları gerçekleşirken beynin farklı bölgelerini birbirine bağlayan sinir devrelerindeki bu bağlantılar sürekli aktif olarak çalışır.

Öğrenme sürecinde ise, beyinde temel olarak iki değişiklik olur. İlki sinir hücreleri arasında yeni bağlantılar sayesinde yeni sinir devreleri oluşur.

İkinci yöntemde ise, mevcut bağlantılar kuvvetlenir ve bu durumda tomurcuklarda büyüme gerçekleşir.

Bugüne kadar ki çalışmalar tomurcuk ve butondaki değişimleri ayrı ayrı ele almış ve aynı anda gözlemlemeyi başaramamışlardı.

Hasan Uçar yaptığı çalışmada, tomurcuk büyümesi sonucu oluşan fiziksel basınç etkisi ile butondaki keseciklerin etkilendiği ve buton fonksiyonunda 2 kat artış olduğunu gözlemledi.

Nasıl dünyada ilk kez yapıldı?

Dünyada ilk kez yapılmasının nedenini ise Prof. Haruo Kasai, şöyle açıkladı:

Çok kompleks bir deney sistemimiz var, bu sistemde ileri seviye bir lazer mikroskobu, zaman endeksli foton sayma sistemi, elektriksel ve optogenetik sistemleri eş zamanlı kullanıyoruz. Çok uzun saatler süren bir deney setimiz var. Bunun için en yüksek kalitede doku kültürü ve optimum viral ekspresyon sistemleri oluşturmamız sayesinde akla gelmeyen bir sorunun peşinden gitmeyi başardık. Bu sayede tomurcuk ve buton arasındaki iletişimi inceleyerek, mekanik bir iletişim olduğunu keşfettik.

“Mikroskop altında bir tek tomurcukta etkin büyüme sağlamamız için çok önemli bir metodu 2004 yılında geliştirdik” diyen Kasai, “Buton içerisini ölçmeyi sağlayan tekniği ise, bizim grubumuz 2015 yılında buldu. Bu iki yöntemin etkin kullanımı ile ilgili tecrübe ve birikim sadece bizde vardı” dedi.

Dr. Hasan Uçar bu araştırmada iki sinir hücresinin birleşerek iletişim sağladığı sinaps bölümünde bulunan tomurcuk ve butonu eş zamanlı olarak görüntüledi.

Tomurcukların büyüdüğü zaman butonda bir kavis oluşturduğunu ve butonun aktivitesini 2 kat artırdığını buldu.

Bir sonraki aşamada Uçar, buton bölümünü bir pipet yardımı ile mekanik olarak uyardı.

Butonun, bu fiziksel uyarıya tomurcuk büyümesine verdiği tepkiyle aynı boyutta bir tepki vererek mekanik etkiyi tespit edebilen bir özelliğe sahip olduğunu gözlemledi.

Tomurcuk büyümesi ile oluşan kuvvetin ise, bir düz kas hücresinin kasılma kuvvetine eşdeğer bir kuvvet olduğu ifade edildi.

Öğrenme fiziksel olarak beyinde değişiklikler yapabiliyor

Öğrenmenin olduğunda sinir hücrelerindeki değişimi Dr. Hasan Uçar, şöyle anlattı:

Öğrenme sürecinde sinir hücrelerindeki tomurcukların büyüdüğü, unutmada ise küçüldüğü bilim dünyasında genel kabul gören bir yaklaşım. Öğrenme gerçekleştiği zaman tomurcuklardaki büyümenin aslında fiziksel olarak bilgiyi veren sinir hücresini itelemesi ile buton aktivitesini artırdığını gördük.

Bu sayede, buton üzerindeki bazı proteinlerin mekanik etkiyi tespit edip buton icerisinde PREST adını verdiğimiz bir moleküler mekanizmayı çalıştırdığını ortaya çıkarmış olduk.

PREST proteinleri henüz bilinmiyor ve bunların çalışılması sayesinde beyinde şizofreni, epilepsi ve diğer nörolojik hastalıklara karşı önemli çalışmaların yapılmasının kapıları aralanabilecek.

Tomurcukların öğrenme ve hafıza konusundaki öneminin dünya çapında büyük kabul gördüğünü kaydeden Uçar, “Beyindeki öğrenmenin yaklaşık yüzde 70’inde mekanik iletimin kullanıldığını söyleyebiliriz” dedi.

Mekanik iletimin avantajı ne?

Elektro-kimyasal iletim modelinde öğrenme gerçekleştiği zaman sinapsta yeni proteinlerin yerleştirilmesi gerekiyor.

Bunun yaklaşık olarak 20 dakika sürdüğünü söyleyen Uçar, “Bu ise, hızlı öğrenme ve işleyen bellek olarak gözlemlediğimiz fenomene çok uyumlu değil. Çünkü çok yavaş bir süreç. Mekanik iletim ise, henüz tam ölçemiyoruz ancak, saniyeler belki de milisaniyeler içerisinde gerçekleşiyor. Bu da beynin öğrenme mekanizmalarında zamansal olarak bir avantaj sağlıyor olabilir. Dezavantaj olarak ise, beynin çeşitli darbelere hassasiyetinin temel unsurlarından birisi olabilir” diye anlattı.

Bazı beyin hastalıkları araştırılırken bilim insanları, beyindeki iletişim yöntemlerine bakıyor. Bu çalışmadan sonra mekanik etkiyi algılayan bazı proteinlerin olduğu ortaya çıktı. Sonraki süreçte yeni tedavi seçeneklerinde bu proteinlere yönelik de yeni araştırmalar yapılabilecek.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Taliban’dan Dünyaya Çağrı: Yönetimimizi Tanıyın

Afganistan’da idareyi ele geçiren Taliban’ın lideri Molla Heybetullah Ahundzade, uluslararası topluma çağrı yaparak yönetimlerinin tanınmasını istedi. Dünyanın “küçük bir köy” haline geldiğini söyleyen Ahundzade, uygun diplomatik ilişkilerin ülkenin sorunlarının çözülmesine yardımcı olacağını söyledi.

Eouronews’ta yer alan habere göre, Ahundzade, mesajında, Afganistan’ın “güçlü bir İslami ve ulusal ordu ile istihbarat örgütü” inşa ettiğini kaydetti.

Taliban’ın Afganistan’da geçtiğimiz ağustosta iktidarı ele geçirmesinden sonra hiçbir ülke bu yönetimi resmen tanımadı. Taliban yönetimine yapılan en büyük eleştirilerin başında “kadınların giderek kamusal yaşamdan dışlanması ve kız çocuklarının eğitimine izin verilmemesi” geliyor.

Ramazan Bayramı öncesi yazılı mesaj paylaşan Ahundzade, “sorunlarımızı resmi olarak ve diplomatik normlar ve ilkeler çerçevesinde ele alabilmemiz için” tanımanın şart olduğunu söyledi; kızlar için ortaokulların yeniden açılması da dahil olmak üzere uluslararası sorunlardan bahsetmedi.

Kandahar’da yaşayan Ahundzade, “Şüphesiz dünya küçük bir köye dönüştü. Afganistan’ın dünya barışı ve istikrarında rolü var. Bu ihtiyaca göre dünya, Afganistan İslam Emirliğini tanımalı.” dedi.

“Modern eğitim için merkezler açıldı”

Taliban’ın yönetimi devralmasından sonra on binlerce kadın resmi işlerini kaybetti; yanlarında bir erkek akrabası olmadıkça ülkeyi terk etmeleri, şehirler arası seyahat etmeleri yasaklandı.

Daha önce kız öğrencilerin eğitim gördüğü ortaokul ve lise seviyesindeki eğitim kurumlarının 23 Mart’ta açılacağını duyuran Taliban ani bir kararla ‘Okulların İslam hukukuna göre açılması için yeni bir plan hazırlanana kadar kapalı kalacağını’ belirterek verdiği sözden geri adım attı.

Bayram mesajında yetkililerin “hem dini hem de modern eğitim” için yeni merkezler ve medreseler açtığı” belirtildi: “Afganistan’daki kadın ve erkeklerin tüm şeriat haklarına saygı duyuyoruz ve bunlara bağlıyız. Bu insani ve duygusal meseleyi siyasi amaçlar için bir araç olarak kullanmayın.”

“Şeriata davet zorla olmamalı”

İnsanların Taliban ideallerini isteyerek benimsemesi ve zorlanmaması gerektiğini söyleyen Ahundzade, “İlgili makamlar insanları hikmetle şeriata davet etmeli ve bu konuda aşırılıktan kaçınmalıdır” ifadesini kullandı. Ahundzade, “İslami değerlere” göre ifade özgürlüğüne bağlı olduğunu da kaydetti.

Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden sonra ülkede yüzlerce medya kuruluşu kapandı, kamuya açık müzik yayınları yasaklandı ve kadınların yer aldığı film ve diziler yayından kaldırıldı. 70’li yaşlarında olduğuna inanılan Ahundzade’nin, 2016’dan beri Taliban’ın ‘ruhani lideri’ olarak biliniyor.

Paylaşın

2021 Yılında İran’da En Az 333 Kişi İdam Edildi

İran’da 2021’de en az 333 kişi idam edildi. İran hükümeti, 333 infazın sadece yüzde 16,5’ini kamuoyuna duyurdu. En fazla idam infazı ise, İbrahim Reisi’nin cumhurbaşkanı seçilmesinden bir ay sonra gerçekleşti.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları (IHR) ve Fransa merkezli İdam Cezasına Karşı Birlikte (ECPM) örgütlerine göre İran’da 2021’de en az 333 kişi idam edildi.

Uyuşturucu bağlantılı suçlardan 126 kişinin idam edildiği belirtiliyor. Bu 2020’deki kıyasla beş katlık bir artışa karşılık geliyor. Bu örgütlerin verileri, resmi açıklamalara ve İran içindeki kaynaklardan toplanan bilgilere dayanıyor.

Birleşmiş Milletler’in İran İnsan Hakları Özel Raportörü Javaid Rehman geçen Ekim’de ülkedeki infazların hemen tümünde insanların yaşam hakkından keyfi olarak ellerinden alındığını belirterek İran’a uluslarası hukuka aykırı idamları durdurma çağrısı yapmıştı.

İran’da yürürlükteki ceza yasalarına göre, uyuşturucu kaçakçılığı gibi “en ciddi suçlar” kapsamında olmayan suçlarda da idam kararı verilebiliyor.

Rehman’a göre “Allah’a karşı düşmanlık” ve “Dünyaya ahlaksızlık tohumları ekmek” gibi muğlak suçlamalar protesto gösterilerine katılanlarla farklı yollardan yönetime muhalefet edenlerin idam edilmesi için kullanılıyor.

Rehman, suçlamalar için yeterli kanıtın olmadığı durumlarda da insanların bu maddelerden hüküm giyebildiğini belirtiyor.

Javaid Rehman idam cezası istenen davalara bakan yargıçların büyük ölçüde işkence ve baskıyla alınmış ifadelere göre karar verdiğini öne sürüyor.

IHR ve ECPM’nin ortak raporuna göre İran hükümeti 333 infazın sadece yüzde 16,5’ini kamuoyuna duyurdu.

İran makamları uyuşturucu bağlantılı suçlardan hiç idam açıklamadı. 2017’de uyuşturucuyla mücadele yasalarının değiştirilmesinden sonra uyuşturucu bağlantılı suçlardan idamlar azalmaya başlamıştı.

Ancak 2021 verileri, bu eğilimin belirgin şekilde değiştiğine işaret ediyor.

Rapora göre en fazla infaz, İbrahim Reisi’nin seçilmesinden bir ay sonra gerçekleşti. Temmuz’da 51 kişi idam edildi. Bunu Eylül ve Aralık ayları izledi.

‘Kalp krizinden ölen idam mahkumunun cansız bedeni asıldı’

İdam edilen kadınların sayısı bir önceki yıla göre sekiz kişi artarak 17’ye çıktı. Bu kadınlar arasında baskıcı kocalarını öldürmekten hüküm giyen Zehra Ismaili ve Meryem Kerimi de bulunuyor.

Rapora göre avukatı, İsmaili’nin kendisininden önce birkaç erkeğin infazını izlerken kalp krizi geçirdiği ve kadının cansız bedeninin asıldığını söyledi.

İdam edilenlerden ikisi de suçu işledikleri dönemde çocuk olan mahkumlar. Arman Abdolali, 2013’te kız arkadaşını öldürmekten suçlu bulunduğunda 17 yaşındaydı. Abdolali cezası infaz edilmeden önce toplam yedi kez idam sehpasına götürüldü.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’ın S. Arabistan Ziyaretine Sert Tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın S. Arabistan ziyaretine tepki gösteren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Kendi ülkesinde insan parçalayanın önünde eğilir, gözleri ona aşkla güler. İşte sen busun Erdoğan. Utan diyeceğim ama nafile” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhubaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan ziyaretine ve Kral Selman bin Abdülaziz el Suud ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı görüşmeye tepki gösterdi.

Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Ülkesinde masum insanlara müebbet verdirir ve bunu havalimanında savunur. Sonra uçaktan iner, katille kucaklaşmaya gider koşa koşa. Kendi ülkesinde insan parçalayanın önünde eğilir, gözleri ona aşkla güler. İşte sen busun Erdoğan. Utan diyeceğim ama nafile.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında 2018’den bu yana en ciddi krizlerden birinin çıkmasına yol açan Cemal Kaşıkçı davasının Riyad’a devredilmesinin ardından iki günlük Suudi Arabistan ziyaretine dün başladı.

Erdoğan ziyaretinde Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el Suud ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la görüştü. İki liderin Suudi Arabistan – Türkiye ilişkilerinin durumunu ve nasıl geliştirilebileceğini değerlendirdiği belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Körfez Bölgesi’ndeki kardeşlerimizin istikrarına ve güvenliğine kendi istikrarımız ve güvenliğimiz kadar önem verdiğimizi her vesileyle ifade ediyoruz. Terörün her türlüsüne karşı olduğumuzun ve bölgemizdeki ülkelerle teröre karşı iş birliğine verdiğimiz önemin altını çiziyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka paylaşımda, “İlişkilerimizi her alanda geçmiştekinin de ötesine taşıyacağımıza inanıyorum. Rabbimizin rahmet, mağfiret ve şefkatinin gönülleri kuşattığı mübarek Ramazan ayındaki bu seyahatimiz, dost ve kardeş Suudi Arabistan’la yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Dış Ticaret Açığı, Yılın İlk Çeyreğinde Yüzde 138,5 Arttı

Mart ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 75,1 artarak 4 milyar 666 milyon dolardan, 8 milyar 169 milyon dolara yükseldi. Dış ticaret açığı Ocak-Mart döneminde ise yüzde 138,5 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle hazırlanan Dış Ticaret İstatistikleri Mart 2022 verileri açıklandı.

Buna göre, ihracat 2022 yılı Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,8 artarak 22 milyar 709 milyon dolar, ithalat yüzde 30,7 artarak 30 milyar 878 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,6 artarak 60 milyar 201 milyon dolar, ithalat yüzde 42,0 artarak 86 milyar 607 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2022 Mart ayında %18,6 artarak 17 milyar 959 milyon dolardan, 21 milyar 292 milyon dolara yükseldi.

Mart ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 9,2 artarak 19 milyar 615 milyon dolardan, 21 milyar 429 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Mart ayında 136 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 13,7 artarak 42 milyar 721 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 99,4 oldu.

Mart ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %75,1 artarak 4 milyar 666 milyon dolardan, 8 milyar 169 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Mart ayında yüzde 80,2 iken, 2022 Mart ayında yüzde 73,5’e geriledi.

Dış ticaret açığı Ocak-Mart döneminde yüzde 138,5 arttı

Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı yüzde 138,5 artarak 11 milyar 74 milyon dolardan, 26 milyar 406 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Mart döneminde yüzde 81,8 iken, 2022 yılının aynı döneminde yüzde 69,5’e geriledi.

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2022 Mart ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,9, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Ocak-Mart döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,3, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,7 oldu.

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2022 Mart ayında ara mallarının payı %81,8, sermaye mallarının payı yüzde 10,5 ve tüketim mallarının payı yüzde 7,6 oldu.

İthalatta, 2022 Ocak-Mart döneminde ara mallarının payı yüzde 82,8, sermaye mallarının payı yüzde 10,1 ve tüketim mallarının payı yüzde 7,1 oldu.

Mart ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Mart ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 907 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 559 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 278 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 168 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 162 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31,1’ini oluşturdu.

Ocak-Mart döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 5 milyar 286 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 4 milyar 56 milyon dolar ile ABD, 3 milyar 384 milyon dolar ile İtalya, 3 milyar 210 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 3 milyar 115 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31,6’sını oluşturdu.

İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Mart ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 224 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 618 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 240 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 325 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 183 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 40,8’ini oluşturdu.

Ocak-Mart döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 12 milyar 720 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 9 milyar 888 milyon dolar ile Çin, 5 milyar 515 milyon dolar ile Almanya, 3 milyar 664 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 963 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 40,1’ini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 yılı Mart ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 1,2 arttı, ithalat yüzde 0,9 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 20,1, ithalat yüzde 31,2 arttı.

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Mart ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,9’dur. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,0’dır. Ocak-Mart döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,3’tür. Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 2,8’dir.

Mart ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 69,6’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10,4’tür. Ocak-Mart döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 67,1’dir. Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 9,9’dur.

Özel ticaret sistemine göre, 2022 yılı Mart ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,6 artarak 21 milyar 320 milyon dolar, ithalat yüzde 30,4 artarak 29 milyar 674 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mart ayında dış ticaret açığı yüzde 74,3 artarak 4 milyar 794 milyon dolardan, 8 milyar 355 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Mart ayında yüzde 78,9 iken, 2022 Mart ayında yüzde 71,8’e geriledi.

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2022 yılı Ocak-Mart döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,1 artarak 56 milyar 746 milyon dolar, ithalat yüzde 40,2 artarak 82 milyar 960 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı yüzde 120,3 artarak 11 milyar 902 milyon dolardan, 26 milyar 215 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Mart döneminde yüzde 79,9 iken, 2022 yılının aynı döneminde yüzde 68,4’e geriledi.

Paylaşın

DP Lideri Uysal: Altılı Masa Majesteleri Ve 5 Oligarktan Büyüktür

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Altılı Masa’ majesteleri ve 5 oligarktan büyüktür” ifadelerini kullandı. Uysal, ayrıca, “Muhalefete muhalefet etsin diyerek ortaya sürülmüş, iktidar aparatı olmuş pek çok isim var!”dedi.

Haber Merkezi / DP Lideri Uysal, sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşımlarda bulundu. Uysal’ın paylaşımlarında kullandığı ifadeler şöyle;

  • İktidar seçim kanununda ettiği teklifleri, 20 yılda dert etmedi de neden şimdi dert eder hale geldi?
  • Milletin iradesini çalamamaları adına büyük bir mücadele bizleri bekliyor.
  • Rahmetli Cumhurbaşkanımız Demirel “Çarık ayağı sıkıyor mu?” diye sorardı. Çarık, artık vatandaşın ayağını yara etti; bırakın sıkmayı!
  • Erdoğan, çarpık bir mekanizmayı sistematik hale getirdi!
  • Bir kesimin endişelerinin “muhafazakar” kimlikleri dolayısıyla değil, maddi imkanları dolayısıyla olduğunu düşünüyorum.
  • Toplumsal talep, yanlış yapanlarının yanlışlarının yanlarına kâr kalmaması…
  • Kitleleri manipüle edebilmek için TRT dizilerini dahi kullanıyorlar.
  • Bugün fakir sofralarına oturan Erdoğan ile 20 yıl önce oturan Erdoğan aynı kişi değil!
  • “Altılı Masa” Majesteleri ve 5 oligarktan büyüktür!
  • Muhalefete muhalefet etsin diyerek ortaya sürülmüş, iktidar aparatı olmuş pek çok isim var!
  • Biz, sağduyuyu temsil ediyoruz!

Altı liderin yeniden bir araya geleceği tarih belli oldu

Öte yandan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde üçüncü kez buluşan altı muhalefet liderinin dördüncü toplantısının tarihi belli olmuştu. GP Lideri Davutoğlu, dördüncü toplantının tarihini sosyal medya hesabından duyurmuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bizlere bugün verimli bir toplantıda ev sahipliği yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Sn. Gültekin Uysal’a ve değerli liderlere teşekkür ediyorum. Biz de 29 Mayıs tarihinde Gelecek Partisi Genel Merkezimizde liderleri ağırlamaktan onur duyacağız” ifadelerini kullanmıştı.

Altı siyasi partinin genel başkanları DP Lideri Uysal’ın ev sahipliğinde yapılan üçünü toplantının ardından ortak bir açıklama yayınlamıştı. 6 liderin imzasıyla yapılan ortak yazılı açıklamada şu ifadeler yer almıştı;

“Milli Egemenliğimizin kaynağı Gazi Meclisimizin, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 23 Nisan 1920’de açılışının 102. yıldönümünden bir gün sonra bir araya gelen altı siyasi partinin liderleri olarak, TBMM’ye yeniden itibar kazandıracak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.

Bu bağlamda, iktidarın yeni seçim yasası ile yapmak istediği siyaset mühendisliğine karşı iş birliğimizi derinleştirerek sürdürme yönündeki çalışmalarımızı gözden geçirdik. Yoksullaşmayı derinleştiren hayat pahalılığı ve yaşanan ekonomik yıkım sürecinden çıkış yolları konusunda da görüş alışverişinde bulunduk.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin anayasal ve yasal çerçevesi, seçim güvenliği ve işbirliğimizin temel ilke ve hedefleri konularında oluşturmaya karar verdiğimiz çalışma gruplarının görev alanları ve çalışma yöntemlerini ele aldık.

Bu çerçevede anayasal ve yasal mevzuatla ilgili çalışma grubu;

  1. Siyasi ahlak yasası,
  2. Ekonomik ve Sosyal Konseye işlerlik kazandırılması ile ilgili düzenlemeler,
  3. Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınması,
  4. Uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu bir kurumsal yapının oluşturulması, konularında yasal hazırlık yapılması için görevlendirilmiştir.

Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda liderler olarak birçok kez vurguladığımız gibi uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletimizin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi bir aday belirleyeceğiz.

Ayrıca, bugün ABD Başkanı Joe Biden’ın tarihi gerçekleri siyasi istismar aracı yapan açıklamasını kınıyor, geçen sene ‘soykırım’ ifadesinin ABD Başkanı tarafından ilk kez kullanılmasına güncel kaygılarla sessiz kalan iktidarın bu ağır vebalin ortak sorumluluğunu taşıdığını vurguluyoruz.”

Paylaşın

Turizm Gelirleri, Yılın İlk Çeyreğinde Yüzde 122 Arttı

TÜİK’in açıkladığı verilere göre turizm geliri Ocak, Şubat ve Mart aylarından oluşan I. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 122,4 artarak 5 milyar 454 milyon 488 bin dolar oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak – Mart 2022 Turizm İstatistiklerini açıkladı.

Buna göre, turizm gelirleri Ocak, Şubat ve Mart aylarından oluşan I. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 122,4 artarak 5 milyar 454 milyon 488 bin dolar oldu. Turizm gelirlerinin yüzde 76,5’i yabancı ziyaretçilerden, yüzde 23,5’i ise yurt dışında ikamet eden vatandaşların ziyaretinden elde edildi.

Bu çeyrekte yapılan harcamaların 4 milyar 852 milyon 137 bin dolarını kişisel harcamalar, 602 milyon 350 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Bu çeyrekte tüm harcama türleri geçen yılın aynı çeyreğine göre arttı. Spor, eğitim, kültür harcaması yüzde 306,6 artarken, paket tur harcamaları yüzde 287,7 ve uluslararası ulaştırma harcamaları yüzde 135,9 arttı.

Bu çeyrekte geceleme yapan yabancıların ortalama gecelik harcaması 75 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik harcaması ise 51 dolar oldu.

Ziyaretçi sayısı yüzde 148,1 arttı

Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2022 yılı I. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 148,1 artarak 6 milyon 451 bin 657 kişi oldu. Bunların yüzde 76,6’sını 4 milyon 943 bin 964 kişi ile yabancılar, yüzde 23,4’ünü ise 1 milyon 507 bin 693 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

Bu çeyrekte yabancı ziyaretçiler Türkiye’yi yüzde 52,1 ile en çok “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” amacıyla ziyaret etti

İkinci sırada yüzde 24 ile “akraba ve arkadaş ziyareti”, üçüncü sırada ise ile yüzde 10,1 ile “alışveriş” yer aldı. Yurt dışı ikametli vatandaşlar ise Türkiye’ye yüzde 62,4 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaş harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 181,3 artarak 664 milyon 989 bin dolar oldu. Bunun 623 milyon 265 bin dolarını kişisel, 41 milyon 724 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %269,6 artarak 1 milyon 39 bin 666 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 640 dolar olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Suriye’de En Az 41 Sivilin Katledildiği Görüntüler Ortaya Çıktı

Suriye’de Devlet Başkanı Beşar Esad’a bağlı askeri istihbarat yetkililerinin başkent Şam yakınlarındaki Tadamon’da en az 41 sivili infaz ettiği görüntüler ortaya çıktı. Askerlerin savaş suçu kapsamına giren eylemleri yaparken gülüştüğü duyulabiliyor.

2013’te çekilen görüntüleri The Guardian Martin Chulov’un imzasıyla ve “Tadamon katliamı: Suriye gizli savaş suçu” başlığıyla yayımladı. Görüntülerde sivillerin toplandığı; elleri ve bazılarının da gözlerinin bağlı bir biçimde askerler tarafından bir ‘infaz çukuruna’ götürüldükleri görülüyor.

Askerler, elleri bağlı sivilleri infaz ettikten sonra cesetleri çukura atıyorlar. Video daha sonra cesetlerin üzerine benzin döküldüğü ve yakıldığını gösteriyor. Suriye istihbarat görevlisi olduğu öne sürülen Amjad Youssuf’un da, gözleri bağlı ve kelepçeli şekilde gözaltına alınan ve koşmaları söylenen sivilleri vurduğu görülüyor.

“Amaç mesaj göndermek için” 

Haberde katliam için bu sivil grubun neden seçildiğini belirlemenin zor olduğunu söyleyen Chulov, hakim görüşün, o bölgedeki sivillere çok güçlü ve ölümcül bir mesaj gönderilmek istendiği ve bu mesajın “muhaliflerin tarafına geçmemeleri” şeklinde olduğunu belirtti. Söz konusu görüntülere ulaşanların Suriye’den çıkmalarının uzun yıllar aldığına işaret eden Chulov, şunları kaydetti:

“Bu görüntülerin yayınlanması kararı kolay alınmadı ancak burada çok büyük bir kamu yararı var. Burada bir Suriye devlet askeri birimi, silahsız, gözleri bağlı sivilleri bir infaz çukurunda infaz ediyor ve sonra cesetlerini yakıyor ve bu çukuru dolduruyor. Amjad hala vahşetiyle tanınan Birim 227’de görev yapan bir askeri istihbaratçı.”

Chulov, söz konusu videonun, rejimin istihbarat servisinin işlediği suçları ortaya koyması açısından önemli olduğuna değinerek, “Bu videonun ve ortaya çıkabilecek diğerlerinin, hala sevdiklerini arayan, hapishanede olup olmadıklarını bilmeyen binlerce aileye bir miktar adalet duygusu getirmeye başlamasını umuyoruz.” ifadesini kullandı.

Not: Görüntüleri mağdurların ailelerini düşünerek rahatsız edici bulduğumuz ve çocukların da habere erişimi olduğunu düşündüğümüz için etik ilkler doğrultusunda yayımlayamıyoruz.

Paylaşın