Tarihi Çivitcioğlu Medresesi!

Çankırı’nın Çivitcioğlu Medresesi, yıl boyunca yerli ve yabancı birçok turistin uğradığı tarihi mekanlardandır. 17. yüzyılda inşa edilen Çivitcioğlu Medresesi, kent merkezinde yer alan Büyük Cami’nin kuzeydoğusunda yer alan dikdörtgen planlı, zemin katı taş, esas yapı bağdadidir.

Yerden 1,5 m yükseklikte ahşap konsollara çıkma yapılarak oturtulan Çivitcioğlu Medresesi, üstü alaturka kiremitli kırma çatı ile örtülüdür. Köşelerde yuvarlatılmış olan saçaklar oldukça geniş ve saçak altları ahşap çıtalarla desteklenmiştir.

Çivitcioğlu Medresesi, avlu içerisinde, iki katlı, doğu batı yönünde sıralanmış tek sıra hücrelerden oluşmaktadır. Hücrelerin önünde her iki katta da ahşap revak sırası bulunmaktadır. Eser günümüzde geleneksel Türk süsleme sanatlarının üretilip sergilendiği sanat merkezi olarak kullanılmaktadır.

Çankırı kısa tarihi 

Çankırı’daki müzelerden, tabiat ve doğa parklarından bahsetmeden önce Çankırı’nın tarihini sizler için kısa bir şekilde özetledir.  Çankırı Anadolunun bereketli toprakları üzerinde kurulmuş bir şehirdir. Çankırı’nın tarihine baktığımız zaman ise Paleolitik Döneme ait taştan yapılmış bazı aletler bulunmuştur. Paleolitik döneme ait eserlerin bulunması Çankırı’nın kültürel ve tarihsel olarak ne kadar eskiye dayandığının göstergesidir. Çankırı isminin kökenine de bakacak olursak Çankırı ismine tarihte ilk kez Bizans kaynaklarında “Gangra” olarak rastlıyoruz.

Çankırı tarihini hatta dünya tarihini değiştirecek arkeolojik yüzey çalışmaları, tarihi eserlere ve yapılara zarar vermemek için hassas bir şekilde devam etmektedir.

Çankırı’da Kalkolitik Döneme ait 5 yerleşim yeri bulunmuştur. Bulunan yerleşim yerleri ise;

Çankırı merkeze bağlı Balıbağı Köyü yakınlarındaki Sarıiçi Höyük, Eldivan İlçesi Elmalı köyü sınırları içerisindeki Fene Höyük. Orta ilçesi Salur Köyü içerisinde bulunan Salur Höyük. Korgun İlçesi Ildızım köyünde bulunan Yüce Höyük ve son olarak Ilgaz İlçesinde bulunan Musaköy Türbesi de bu yerleşim yerlerinden bir tanesidir.

Çankırı’nın tarihinde sadece Paleolitik Dönemi ya da Kalkolitik döneme ait eserler yoktur. Kaya Tuzunun Çankırı için günümüzde bile önemli olduğunu düşünürsek, Tunç Çağında Kaya Tuzunun önemi daha da fazladır. Geçmişte Anadolu’da yaşamış olan Hattiler ve Luviler’e ait yerleşim yeri izlerine Çankırı’da rastlayabilirsiniz.

Çankırı konumu ve yeraltı kaynaklarından dolayı Tunç Çağında bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Ticareti yapılan yeraltı kaynaklarının başında ise Obsidyen, Çakmak Taşı ve Çankırı’nın vazgeçilmezi olan Kaya Tuzu gelmektedir.  Eski çağlardaki tuz hem insan sağlığı hem de hayvanların sağlığı için çok büyük bir öneme sahipti. Ayrıca yiyeceklerin korunması ve dericilikte kullanılmasıyla Çankırı’nın jeostratejik konumu çok çok önemli bir hale gelmiştir.

Arkeologlar ve Akademisyenler Çankırı’da tarihi dönemlerde bulunan bu zenginliğin tuz ile doğrudan bir ilişkisi olduğunu öne sürmektedir. Çankırı’da bulunan Sarıiçi Höyük ve Yapraklı Tuzdamınkaşı bu soruların hepsine cevap verecektir. Çankırı sınırları içerisinde günümüze kadar Tunç Çağı dönemine ait 36 yerleşim yeri bulunmuştur. Orta Çağ Tunç döneminde ise Çankırı’da Hitit Krallığına ait izlere rastlanmaktadır.

Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları arasındaki etkileşimin izleri Çankırı’da net bir şekilde görülmektedir. Asur ve Hitit Krallığı arasında ilişkiler Çankırı’nın gelişimi önemli ölçüde etkilemiştir. Çankırı’da Orta Çağ Tunç dönemine ait 35 yerleşim yeri ve höyük keşfedilmiştir. Çankırı’da bulunan İnandık Köyünden bu döneme ait izlere rastlayabilirsiniz.

M.Ö 1500’lü yıllara yani Geç Tunç Çağına incelediğimizde ise Hitit Devletinin başkenti olan Hattuşa’nın önemi daha da artmaktadır. Devrez Vadisi Boyunca bulunan Hitit Krallığından kalan eserlere rastlayabilirsiniz. Çankırı’da Hitit Krallığına ait önemli eserler ise Batı Salman Höyük, Dumanlı Kalesi, Müslüman Kalesi ve Kanlıgöl Kalesidir. Çankırı’da Helenistik Döneme ait izlere rastlayabilirsiniz.

Çankırı ve Anadolu Bölgesinde Hitit Krallığı döneminin sona ermesiyle birlikte Helen izleri kendini göstermeye başlamıştır. Çankırı’da Roma Dönemine ve Helenistik Döneme ait 11 yerleşim yeri tespit edilmiştir. Bulunan yerleşim yerlerinden en önemlileri ise Gangra Kalesi yeni adıyla Çankırı Kalesi, Kimiatene şehri yeni adıyla Kurmalar Antik Yerleşimi ve Antoniopolis (Aydınlar Köyü). Ayrıca 66-67 yılları arasında yapılan çalışmalarda Helen Dönemine ait yeni eserler bulunmuştur ve bu eserlerin ortaya çıkartılıp korunması için çalışmalar günümüzde de devam etmektedir.

Yakın tarihe doğru yaklaştıkça Çankırı’da Bizans dönemine ait izlere rastlıyoruz. Çankırı her dönem olduğu gibi zengin yeraltı kaynakları ve jeostratejik konumu nedeniyle Bizans için çok önemli bir şehir olmuştur. Çankırı Bizans Döneminde Paflagonya eyaletinin başkenti olmuştur. Çankırı’da Bizans dönemine ait 66 yerleşim yeri, 20 Kaya Yerleşkesi, 11 tane de kale vardır. Çankırı’da bulunan kalelerin özelliği ise ulaşım olarak çok zor olmasıyla Çankırı’nın savunmasına önemli katkılar yapmıştır.

Çankırı’da Türk Hakimiyeti başladıktan sonra şehrin neredeyse her yerinde Türk Kültürüne ait izlerler karşılaşabilirsiniz. Osmanlı Döneminde de Çankırı tarım arazileri ve yeraltı kaynakları nedeniyle çok önemli bir şehirdir. Osmanlı Dönemine ait eserlere geçmeden önce Selçuklu Dönemine ait Taş Mescitten bahsetmek gerekebilir.

Çankırı’da Selçuklu dönemine ait bir diğer eser ise İmaret Cami’dir. Camide yapılan restorasyonlar çalışmaları ile bugün varlığını sürdürmektedir. Osmanlı Döneminde ise Paşa Sultan Camii, Dördüncü Murat Hamamı, Örenköy Camii,  Fethiye Türbesi ve Kütüphanesi Çankırı’da bulunan önemli tarihi eserlerdendir.

Paylaşın

Bursa’nın Simgelerinden ‘Saitabat Şelalesi’

Yemyeşil çimenler ve çınar ağaçlarıyla çevrili olan ve Uludağ’dan gelen suların aşağı akmasıyla oluşan Saitabat Şelalesi, bir kanyondan dökülmektedir. Bursa’nın Kestel ilçesinin Saitabat Köyü’nde yer alan şelalenin aktığı kanyonda, suyunun debisine rağmen sert kayalar yer almaktadır.

Muhteşem bir tabiata sahip olan Saitabat Şelalesi’nin çevresi piknik alanı ve mesire yeri olarak kullanılmaktadır. Alabalıklarıyla meşhur olan Saitabat Şelalesi, yüzme ve doğa yürüyüşü için uygundur.

Bursa’nın kısa tarihi

Şehir merkezinde yer alan Hisar bölgesinde elde edilen kesin bulgular MÖ 2500-2700 yıllarını gösterir. Fakat Akçalar Aktopraklık kazılarında bugün Bursa il sınırları içinde kalan eski uygarlık alanlarının 8500 yıl öncesine kadar uzandığı ortaya çıkmıştır.

Bursa bölgesi, MÖ 4. yüzyılda Bitinya Devleti kurulana dek, çeşitli kolonilerin ve ülkelerin egemenliğindeydi. Ünlü tarihçi Herodot’a göre, o tarihte Bursa ve civarında var olan tek kent, MÖ 12. yüzyılda kurulan Cius’tur (Gemlik). Apamea (Mudanya) kentinin ise MÖ 10. yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır. Uluabat Gölü’nün üzerinde bir adada bulunan Apollonia’nın da (Gölyazı), MÖ 6. yüzyıldan önce kurulduğu sanılmaktadır.

Krezus/Kroisos (MÖ 561-546) döneminde Lidyalıların egemenliğine giren Bursa bölgesi daha sonra Pers egemenliğine geçer. Bölge, bu savaşlar sırasında çok tahrip olur. Bu sırada Yunan göçmenleri bölgeye gelerek Marmara Denizi kıyılarına yerleşir. Kadıköy’de Kurulu bulunan Chalchedon Cumhuriyeti, Bursa ve civarına saldırarak tahrip eder. Dedalses, Perslere karşı savaşarak Bursa bölgesinde bağımsız bir Bitinya Devleti kurar.

Bursa’nın kent statüsüne yükselip çevresinin surlarla çevrilmesi, Bitinya kralı I. Prusias (MÖ 232-192) döneminde gerçekleşir. Kartaca kralı Hannibal, Roma imparatoru ile yaptığı savaşı kaybedince, askerleriyle birlikte I. Prusias’a sığınır, I. Prusias tarafından büyük itibar görmesi üzerine, onun onuruna Bursa Kalesi’ni inşa eder. Böylece Bursa’nın ilk şehir planı da Kartaca kralı Hannibal tarafından yapılmış olur. Kente Prusa adı verilir.

MÖ 74 yılında Roma’ya bağlanan Bitinya Krallığı, uzun yıllar Roma egemenliğindeydi. Şehir, MS 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle Bizans yönetiminde kalır. MS 500’lerde bölgede ipek üretimine başlanır ve şehrin doğal sıcak suları nedeniyle küçük bir kaplıca kentine dönüşmesi bu zamanda gerçekleşir. Pythia’da (Çekirge) yeni hamamların yaptırılması İmparator Justinianus (527-565) zamanına denk gelir.

Müslümanlar ilk kez, Abbasiler (Harun Reşid, 8. yüzyıl) döneminde Bursa’ya kadar gelir. 955 yılında ise Halep’teki Hamedanlılar, İznik’i ele geçirip 23 yıl süreyle egemen olurlar. Türkler Bursa bölgesine ilk kez 1080 yılından sonra gelirler ve İznik, 1081-1097 yılları arasında Anadolu Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapar. 1097 yılında ise bölge, Haçlı Savaşları’na sahne olur. İznik, Haçlıların eline geçer.

Bu savaşlar sırasında İstanbul’da Latin hükümeti kurulunca, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti İznik olur. 1204-1261 yılları arasında Nicaea’ya (İznik) bağlı sönük bir tekfurluk olarak yaşamını sürdürdüğü anlaşılan Prusa, hisardan ibaret bir kent olarak 14. yüzyıla kadar Bizans yönetiminde kalır.

Bursa, Osmanlı Devleti’nin kurucusu ve ilk sultanı olan Osman Bey’in uzun yıllar süren kuşatmasından sonra, kılıçla değil, “vire” olarak anılan biçimde; teslim yoluyla, 6 Nisan 1326′da oğlu Orhan Bey tarafından alınarak Osmanlıların başkenti olur. Osman Gazi de vasiyeti gereği Tophane’deki Gümüşlü Kubbe’ye (Saint Elia Manastırı) gömülür.

Bursa Osmanlı hâkimiyeti ile birlikte bilhassa ilk 200 yıllık dönemde diğer kentlere göre büyük gelişmeler gösterir, şehir hisarın dışında, batı ve doğuya doğru genişler ve birçok mimari yapı ile süslenir ve 1365’te Edirne’nin fethedilip başkent yapılmasına kadar imparatorluğa başkent olur. Edirne ve daha sonra İstanbul’un başkent olmasından sonra, Bursa hep Anadolu’nun başkenti olarak itibar ve değer görmüştür.

Bursa yöresi 1900’lerin başında Hüdavendigar Vilayetinin sınırları içindeydi. Kentin belediyesi 1877’de kuruldu. Osmanlı Devleti’nin yıkılmaya başladığı dönemde, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye İtilaf Devletleri tarafından işgal edilir. Bursa, 8 Temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edildiğinde, şehri korumakla görevli askerler, silah ve cephane yetersizliğinden fazla direnemez.

Şehrin işgali, sadece Bursa’da değil, tüm ülkede büyük üzüntü yaratır. Ankara’daki TBMM kürsüsü üzerine, Bursa düşman işgalinden kurtuluncaya kadar kalmak üzere siyah bir örtü örtülür. Şehir, 2 yıl, 2 ay, 2 günlük işgalden sonra 11 Eylül 1922 günü Yunan işgalinden kurtulur.

İşgal sonrası Balkanlardan gelen göçmenlerin büyük bölümünün Türkçe dahi bilmeyen, faklı gelenekler ve kültür taşıması, cumhuriyet Bursa’sı için daha farklı ve ciddi sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Fakat Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le doğan yepyeni Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer bütün illerinde olduğu gibi, Bursa da yaralarını kısa sürede sarar, toplumsal ve kültürel sorunları aşmayı bilir ve kalkınır.

Cumhuriyet yönetimi, yakılmış, yıkılmış bir Bursa’dan kısa sürede modern bir kent yaratmayı başarır. Yeniden ipek fabrikaları kurulur, gerek kent merkezi, gerekse ilçe ve köylerde büyük bir imar atılımı başlar. Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkan Bursa, çok kısa süre içinde büyük bir gelişme göstererek ülkenin dördüncü büyük kenti olur.

Paylaşın

Bozkırın Yeşil Cenneti ‘Yüzen Ada’

Bingöl’ün Solhan ilçesine bağlı Hazarşah köyü Aksakal göl mezrasındaki Yüzen Ada, tamamen doğal bir oluşumdur. Gölün üç tarafı dağlar ve tepelerle çevrilmiş düz arazi üzerinde bulunan krater gölü konumundadır.

Bingöl-Solhan karayoluna 4.5 km uzaklıktaki gölün şimdiki alanı 300 m2’nin üzerindedir. Gölün derinliğinin 50 metreden fazla olduğu düşünülmektedir.

Yaz ve kış aylarında su seviyesi aynı kalmaktadır. Su tatlı ve berrak olup, herhangi bir madensel tuz ihtiva etmemektedir.

Gölün ortasında hareket eden üç ada vardır. Adalar göl içinde bağımsızdır. Üstüne binildiği zaman sal gibi her tarafa ağır ağır hareket etmektedir.

Adanın üzerinde 4-5 tane bodur dişbudak ağacı mevcuttur. Çevredeki bitkiler gölün mevcut suyu ile beslenmektedir.

Ada üzerinde bulunan ot kökleri sarılıcı olması nedeniyle toprak tamamen bitki kökleri ile kaynamış ve yapışmış durumdadır.

Ayrıca gölün ortasında bulunan adanın yapısı incelendiğinde çayır, ayrık ot ve suda yetişen çeşitli bitkilerin ada üzerinde mevcut olduğu görülmektedir. Çevresi meşe ve yeşil alan ile kaplıdır.

Paylaşın

Gizemiyle Dikkat Çeken ‘Budan Bacaları’

Bingöl kent merkezine 50 kilometre uzaklıkta bulunan Sancak Beldesi’ndeki Oğuldere Köyü’nde yer alan Budan bacaları gizemiyle dikkat çekiyor. Fakat burası yeteri kadar tanıtılmadığı için pek çok kimse bilmez fakat gidenler bir daha gitmek istiyorlar.

Bingöllüler tarafından Nevşehir’in Kapadokya ilçesinde bulanan peri bacalarına rakip görülen Buban Bacaları’nın oluşumu hakkında kesin bilgi bulunmazken, geçmişinin çok uzun yıllara dayandığı belirtiliyor.

Bacaların oluşum şekli, vadi yamaçlarından inen sel suları ve rüzgarın, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla peribacası şeklinde olan ilginç sivri kaya şekillerinin ortaya çıktığı tahmin ediliyor.

Dış kuvvetler (Rüzgar, akarsu, vb..) tarafında aşındırıp taşınması sonucu oluşan harika bir doğal güzelliktir.

Fakat burası yeteri kadar tanıtılmadığı için pek çok kimse bilmez fakat gidenler bir daha gitmek istiyorlar.

Paylaşın

Fenerbahçe’ye Bir Çelmede Bursaspor’dan!

Fenerbahçe, Süper Lig’in 18. haftasında konuk olduğu Bursaspor ile 1-1 berabere kaldı. Fenerbahçe’nin golü 20. dakikada Roberto Soldado’dan gelirken, Bursaspor ise 89. dakikada Aytaç Kara ile gol buldu.

Fenerbahçe, alınan bu beraberlik ile puanını 17’ye yükseltirken, Bursaspor’da puanını 22 çıkardı.

Maça hızlı başlayan Fenerbahçe, karşılaşmanın henüz 1. dakikasında Soldado ile Bursaspor kalesinde tehlike yarattı. Soldado, 20. dakikada şık bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 1-0.

Bursaspor, 20. dakikada geriye düştüğü maçın 89. dakikasında Aytaç Kara’nın ayağından bulduğu golle karşılaşmayı 1-1’e getirdi. Karşılaşmanın devamında başka gol olmayınca maç 1-1 berabere sona erdi.

Stat: Bursa Büyükşehir Belediye

Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun

Bursaspor: Muhammed Şengezer, Umut Meraş, Chedjou, Ertuğrul Ersoy, Barış Yardımcı, Badji, Aytaç Kara, Tunay Torun (Dk. 69 Sakho), Latovlevici (Dk. 46 Lima), Saivet (Dk. 46 Yusuf Erdoğan), Umut Nayir

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Isla, Skrtel, Sadık Çiftpınar, Hasan Ali Kaldırım, Jailson, Mehmet Topal, Mehmet Ekici (Dk. 61 Valbuena), Dirar, Ayew, Soldado (Dk. 77 Frey)

Goller: Dk. 20 Soldado (Fenerbahçe), Dk. 90 Aytaç Kara (Bursaspor)

Paylaşın

Fenerbahçe, Bursaspor’a Bileniyor

Süper Lig’de kötü bir sezon geçiren Fenerbahçe, 21 Ocak Pazartesi günü deplasmanda Bursaspor ile karşılaşacak. Müsabakanın hazırlıklarına Can Bartu Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla başladı.

Süper Lig’de kötü bir sezon geçiren Fenerbahçe, 21 Ocak Pazartesi günü deplasmanda Bursaspor ile karşılaşacak.

Ligin ikinci yarısına iyi bir başlangıç yapmak isteyen Fenerbahçe, müsabakanın hazırlıklarına Can Bartu Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla başladı.

Teknik Direktör Ersun Yanal yönetiminde gerçekleştirilen idman saat 11.00’de başladı. Ümraniyespor karşılaşmasında maça ilk 11’de başlayan oyuncular rejenerasyon çalışması yaparken, diğer oyuncular da ilk etapta salonda egzersiz yaptı.

Sahada yapılan ısınma ve koordinasyon hareketlerinin ardından oyuncular, U21 takımımız ile çift kale maç oynadı. Çeşitli hücum varyasyonlarının ardından da idman bireysel çalışmalarla tamamlandı.

Paylaşın

Trabzonspor, Onur Kıvrak İle Yollarını Ayırdı

Trabzonspor, kadro dışı bırakılan Onur Recep Kıvrak ile sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini duyurdu. Kulüten yapılan açıklamada, “Onur Recep Kıvrak’a bugüne kadar kulübümüze verdiği emeklerden dolayı teşekkürlerimizi sunar, bundan sonraki yaşamında başarılar dileriz.” ifadeleri kullanıldı.

Trabzonspor, resmi internet sitesi üzerinden konuya ilişkin yaptığı açıklama şöyle:

“Onur Recep Kıvrak ile sözleşmemiz karşılıklı olarak sonlandırılmıştır. Kendisine geçmiş dönem alacaklarının bir kısmı ödenmiş ve geri kalan bölümü yapılandırılmış olup, oyuncunun sözleşmeden kaynaklanan gelecek dönem alacaklarına ilişkin kulübümüzden hiçbir talebi olmamıştır.

Onur Recep Kıvrak’a bugüne kadar kulübümüze verdiği emeklerden dolayı teşekkürlerimizi sunar, bundan sonraki yaşamında başarılar dileriz.”

Paylaşın

Beşiktaş, Taktik Ve Kondisyon Çalıştı

Beşiktaş, devre arası kamp çalışmalarına Antalya Gloria Sports Arena’da yaptığı antrenmanla devam etti. Beşiktaş’ın yeni transferi Nicolas Isimat Mirin’de takımla ilk antrenmanına çıktı.

Antrenmana alt baldırlarında ağrısı olan Caner Erkin ve Mustafa Pektemek ile özel program dahilinde çalışan Burak Yılmaz katılmadı.

Şenol Güneş yönetiminde yapılan antrenman kondisyon ve taktik çalışmasıydı. Antrenman sahada yapılan ısınma, koşuları streching çalışması ve pas çalışması ile başladı. Küçük oyunların yer aldığı neşeli çalışmalar, minik kale maç ve taktik programının yer aldığı çalışmalar yapıldı. Antrenman yarım sahada yapılan taktik maçı ve şut çalışması ile sona erdi.

“Beklentilere karşılık vermek için elimden geleni yapacağım”

Öte yandan Beşiktaş’ın yeni transferi Nicolas Isimat-Mirin, Antalya kampında bir basın toplantısı düzenledi.

Mirin, açıklamasında özetle şu ifadeleri kullandı:

“Burada olduğum için çok mutluyum. Beşiktaş’ın bana birkaç sezondur yoğun ilgisi vardı. Sonunda transfer gerçekleşti. İlk idmana çıktım. Kaliteli oyunculardan oluşan bir takım var. Takıma katkı sağlayacağıma inanıyorum.

PSV’de güzel günlerim oldu. Burada büyük zaferler elde edeceğime ve daha güzel kutlamalar yaşayacağımıza inancım tam. Gayet sıcak bir şekilde karşılandım. İnanıyorum ki arkadaşlarımla iyi bir iletişim içinde olup başarılar elde edeceğiz.

Agresif bir oyun yapım var. Hakemler Hollanda’da temasa izin vermiyorlardı. Burada temasa dayalı oyuna biraz tolerans var. Oyunumu Türkiye’deki futbola adapte etmeye çalışacağım. En kısa zamanda Türkçe dersleri almaya başlayacağım.”

Paylaşın

Fenerbahçe, Darüşşafaka’yı Farklı Geçti!

Fenerbahçe Beko, Basketbol Süper Ligin 13. haftasında evinde ağırladığı Darüşşafaka Tekfeni 91-61 mağlup ederek liderliğini sürdürdü. Fenerbahçe Beko, ilk çeyreği 22-15 önde tamamladı.

Hava atışıyla başlayan mücadelede Fenerbahçe adına ilk sayılar Nicolo Melli’den gelirken, konuk ekip Oğuz Savaş ile durumu 5-3’e getirdi. Kalinic’in asistinde Kaptan Melih Mahmutoğlu ile sayılar bulan Fenerbahçe, Ahmet Düverioğlu’nun takip smacıyla farkı 7 sayıya çıkardı. Darüşşafaka, Douglas’ın üç sayılık isabetiyle farkı eritmeye çalışsa da Guduric sahneye çıktı ve gönderdiği iki üçlükle durumu 19-15 yaptı. Fenerbahçe Beko, ilk çeyreği 22-15 önde tamamladı.

İkinci çeyreğe de oldukça etkili başlayan Fenerbahçe, Jan Vesely’nin de oyuna girmesiyle skor üstünlüğünü eline aldı. Ahmet Düverioğlu’nun faule rağmen bulduğu basketle skoru 26-15 yapan Fenerbahçe Beko, Vesely ve Luigi Datome’nin sayılarıyla farkı çift hanelere çıkardı(28-18). Hücum organizasyonlarında ve savunmada iyi bir oyun ortaya çıkaran Fenerbahçe, Datome’nin ve Guduric’in sayılarıyla farkı iyice açmayı başardı. Son dakikalarda Darüşşafaka Tekfen oyuna ortak olmaya çalışsa da Fenerbahçe, soyunma odasına 47-30 önde girdi.

Üçüncü çeyrek Darüşşafaka Tekfen’in sayılarıyla başladı ancak Fenerbahçe Beko, Melih Mahmutoğlu’nun üçlük isabetiyle cevap verdi. Çeyreğin ortalarında Bobby Dixon’ın üst üste üçlükler bulmasıyla Fenerbahçe, televizyon molasına 21 sayı önde girdi (58-47). Mola dönüşünde Jan Vesely’nin çember altında bulduğu basketlerle inanılmaz bir oyun ortaya koyan Fenerbahçe, son saniyede yine Vesely’nin takip smacıyla çeyreği 70-45 önde tamamladı.

Son periyotta da rüzgarı arkasına alan Fenerbahçe; Datome, Kalinic ve Egehan Arna’nın basketleriyle skoru 74-45 yaptı. Konuk ekibin pas kanallarını da kapatan Fenerbahçe, Datome’nin tüm sahayı geçen asistinde Guduric ile sayılar buldu. Son saniyeye kadar hem skor hem de oyun üstünlüğünü elinde bulunduran Fenerbahçe Beko, Darüşşafaka Tekfen’i 91-61 mağlup etti ve zirvedeki yerini korudu.

Paylaşın

2019 Asgari Ücret Belli Oldu: 2 Bin 20 TL

Millyonlarca çalışanın merakla beklediği asgari ücret belli oldu. Asgari ücret, brüt 2 bin 558 Türk lirası, net 2 bin 20 Türk lirası oldu. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk açıkladı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ev sahipliğinde toplandı.

Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, komisyonun belirlediği yeni asgari ücret rakamını açıkladı.

Bakan Selçuk, 2019’da uygulanacak asgari ücretin 417 TL zamla 1603 TL’den 2 bin 20 TL’ye yükseltildiğini söyledi.

Paylaşın