Madonna’nın Klip Çekimini Polis Bastı

“Popun Kraliçesi” lakaplı Madonna’nın video klip çekimini polis bastı. Magazin sitesi Page Six’in özel haberine göre Madonna, Dominikli rapçi Tokischa’yla çıkarmaya hazırlandığı şarkısı Hung Over için ABD’nin New York kentine bağlı Washington Heights’taydı.

Adı açıklanmayan bir kaynağa göre bölge sakinleri, çekim sırasında şarkıyı çalan araçların çok gürültü yaptığı gerekçesiyle polise şikayette bulundu.

New York Polis Teşkilatı, magazin sitesine yaptığı açıklamada şikayetleri doğruladı. Yerel saatle 23.40 sularında gelen ihbarın ardından bölgeye intikal ettiklerini ve sorunun çözüldüğü bildirildi. Yetkililer herhangi bir işlem yapılmadığını kaydetti.

Page Six’e konuşan başka bir kaynak, Madonna, Tokischa ve ekibin polis gittikten sonra çekimlere kapalı bir mekanda devam ettiğini bildirdi.

Haberde, çekimleri Washington Heights’ta yapmanın Madonna’nın fikri olduğu yazıldı. Zira söz konusu bölge, Dominik asıllı ABD’lilerin yoğun şekilde yaşadığı bir yer. Hung Over şarkısı da Dominik Cumhuriyeti’ne özgü müzik türü Dembow tarzında.

Madonna ve Tokischa, New York’ta Onur Ayı kapsamında haziranda yapılan bir konserde öpüşmeleriyle de gündeme gelmişti.

16 Ağustos 1958’de Michigan’da dünyaya gelen gelen sanatçının tam adı Madonna Louise Veronica Ciccone’dir. Katolik bir ailenin 8 çocuğundan biri olan Madonna, küçük yaşlarından itibaren bale, piyano dersleri alarak sanata olan yatkınlığını okul çağlarından itibaren geliştirmiştir.

Özellikle dansa olan yeteneğini ön plana çıkaran yıldız, Michigan Üniversitesinde dans eğitimi almaya başladı. Okul hayatından iki sene içinde sıkılarak büyük bir star olma hayaliyle New York’a taşındı. Başlangıçta bir tatlı fabrikasında çalışmaya başlayan ünlü sanatçı, daha sonra garsonluk ve koreografi asistanlığı yaparak geçimini sağladı.

Dansa olan tutkusu 80’li yıllarda müziğe kayan Madonna, gitar ve piyano dersleri alarak şarkı sözleri yazmaya başladı. Yerel dans kulüplerinde şarkı söylemeye başlayarak, enerjik sahne gösterileriyle izleyenlerini etkilemeyi başardı. Dj Mark Kamins’in yardımı ve desteğiyle 1982 yılında ilk demo-single ‘Everybody’i çıkardı.

Gece kulüplerindeki başarılı sahne performansları sayesinde ilk single’ı “Holiday”i müzik piyasasına sürdü. Şarkının Amerika Top 20’ye girmesiyle büyük bir başarı elde etti. Yükselişe geçen kariyeriyle birlikte en çok dinlenen sanatçılar arasına girmeye hak kazandı. Egzotik takıları, aykırı giyimiyle kendine has bir imaj yarattı.

“Like a Prayer” albümüne çektiği müzik videosu nedeniyle bir çok kişi tarafından eleştirilen Madonna, bir çok kanalla yaptığı anlaşmaların fesh edilmesine sebep oldu. Adı skandallarla anılmaya başlarken “Sex”adlı bir kitap çıkararak “Erotica” adlı albümünü piyasaya çıkardı.

1992 yılında 60 milyon dolar karşılığında Time Warner ile anlaşma imzalayan Modanna, dünya starı olduğunu tescillemiştir. 1996 yılında ise erkek arkadaşı Carlos Leon’dan Ciccone Leon adında bir kız çocuğu dünyaya getirdi.

Skandallarla ve tartışmalı hayatıyla daima ön planda olan dünya starı, yetimler yurdu kurmak için 2006’da Malawi’ye gitti. David isimli bir erkek çocuğunu evlat edindi. Daha sonrasında Afrikalı ikiz kız kardeşi evlat edinen Modanna, şu anda çocukları ile birlikte İngiltere Wiltshire kentinde yaşamını sürdürüyor.

Popun kraliçesi olarak anılan Madonna ilerleyen yaşına rağmen müzik çalışmalarına hız kesmeden yeni albümlere imza atmaya devam ediyor…

Paylaşın

Simge Sağın’dan Çok Özel Paylaşım

Seslendirdiği hit parçalarla adını geniş kitlelere duyuran ve sahne için seçtiği iddialı kostümleri ile magazin gündeminden düşmeyen şarkıcı Simge Sağın, son olarak sosyal medya hesabından çok özel bir paylaşım yaptı.

Haber Merkezi / Simge Sağın’ın paylaşımlarına takipçileri beğeni ve yorum yağdırdı: “Kim der 40 yaşında diye?”, “Kalbimiz var ne yapıyorsun”

Simge Sağın, 8 Ağustos 1981 yılında İstanbul’a bağlı Şişli ilçesinde dünyaya geldi. Babası müzisyen olan şarkıcı Simge Sağın, küçük yaşlarından beri müzikle iç içe oldu.

On iki yaşında gitar çalmaya başlayan Simge Sağın, zaman içerisinde kendi bestelerini yapmaya başladı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi bölümünden mezun olan Sağın, daha sonra müzik sektöründe çalışmaya başladı.

İlk profesyonel işini Zeynep Dizdar orkestrası ile yaptı. Sonrasında Gülşen, Yaşar Günaçgün ve Serdar Ortaç ile çalıştı. Bu isimlere vokalist olarak eşlik etti.

Sağın, 2011 yılında ilk albümü olan ‘Yeni Çıktı’yı yayınladı. 2014 yılında ise ‘Bip Bip’ ismini taşıyan ikinci EP albümünü çıkardı.

Paylaşın

Bella Hadid Fit Vücuduyla Büyüledi

25 yaşındaki dünyaca ünlü model Bella Hadid, paylaşımlarıyla sosyal medyayı sallamaya devam ediyor. Bella Hadid dikkat çeken paylaşımlarına bir yenisini daha ekledi.

Haber Merkezi / Kariyerleri ve pozlarıyla magazin gündeminden düşmeyen Hadid, renkli bikinisiyle poz verdi. Bella Hadid, o anlara ait fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaştı. Hadid’in paylaşımları, kısa sürede yüz binlerce beğeni aldı.

Asıl adı Isabella Khair Hadid olan Bella Hadid, 9 Ekim 1996 yılında dünyaya geldi. Dünyaca ünlü model Gigi Hadid, Bella Hadid’in kız kardeşidir.

Bella’nın Gigi’nin dışında Anwar Hadid adında bir erkek kardeşi vardır. Hadid’in annesinin adı Yolanda Hadid, babasının ise Mohamed Hadid’dir.

Filistin asıllı Amerikan model olan Hadid, 2016 yılında sektör uzmanları tarafından Model.com’un Yılın Modeli Ödülleri’nde ‘Yılın Modeli’ seçildi.

Hadid, 2015’in başında Kanadalı şarkıcı The Weeknd ile ilişkiye başladı. Sallantılı devam ilişkide ikili son kez 2019’da ayrıldıktan iki ay sonra yeniden bir araya gelmişlerdi.

Müslüman olduğu bilinen ve “Müslüman olmaktan gurur duyduğunu” söyleyen Hadid, 8 Aralık 2017’de, Trump’ın İsrail ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıması ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına karşı kız kardeşi Gigi ile Londra protestolarına katıldı.

Paylaşın

Gülşen, 21 Ekim’de Mahkemeye Çıkacak

Nisan ayında verdiği bir konserde İmam Hatiplilere yönelik sözleri gerekçesiyle tutuklanan, ardından ev hapsi şartıyla tahliyesine karar verilen şarkıcı Gülşen, 21 Ekimde hakim karşısına çıkacak.

Gülşen, ev hapsinin sonlandırılması talebinde bulunmuş, talebi reddedilerek ev hapsinin devamına karar verilmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’nca hazırlanan iddianamede, 702 kurum ve kişi müşteki olarak yer aldığı belirtiliyor.

Müştekiler arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yazar Emine Şenlikoğlu Özkan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Gaziantep Önder İmam Hatipliler Derneği de bulunuyor.

Ne olmuştu?

Şarkıcı Gülşen, Nisan ayındaki konserinde ekibinden bir arkadaşıyla şakalaştığı videodaki sözleri nedeniyle, sosyal medyada ve iktidar partililerce hedef gösterildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. maddesi kapsamında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan soruşturma başlattı, Gülşen hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

Emniyet’teki işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde sevk edilen Gülşen, savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince aynı suçlama kapsamında tutuklandı, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. Üç gün sonra ev hapsi şartıyla tahliye edildi.

Paylaşın

Vegan Olmak Sağlığa Yararlı Mı?

Et ve süt ürünlerini yemeyi azaltan, hatta bunlardan tamamen vazgeçip vegan olanların sayısı giderek artıyor. Örneğin İngiltere’de yapılan bir araştırma, 2006 ile 2018 arasında veganların sayısının dört kat arttığını gösterdi.

Bunun nedenlerinden biri, vegan beslenmenin sağlığa yararlı olduğu kanısı. Hayvansal gıdaları yiyenlere göre veganlar daha çok lifli besin tüketiyor. Aldıkları kolesterol, protein, kalsiyum ve tuz oranının da daha düşük olduğu düşünülüyor.

Ancak et, balık, yumurta ve süt ürünlerini tamamen kesmenin sonuçları hakkında bazı yanlış anlamalar ve kaygılar da bulunuyor.

Başlıca kaygılardan biri, vegan beslenme ile yeteri kadar B12 vitamini alınamayacağı.

Sinirlerin zarar görmesini önlemeye yardımcı olan B12 vitamini, et, balık, yumurta ve süt ürünlerinde bulunuyor, ancak sebze ve meyvelerde yok.

Yetişkinlerin günde 1,5 mikrogram B12 tüketmeleri öneriliyor.

İngiltere’deki Leeds Üniversitesi’nin Gıda Bilimi ve Beslenme Fakültesi’nden Janet Cade, “B12 eksikliği, uyuşma gibi nörolojik semptomlara yol açabilir ve çok uzun süre devam ederse etkisini gidermek mümkün olmaz” diyor.

Kısa bir süre önce 18 yaş üstü 48 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, et yiyenler, balık ve süt ürünleri tüketen ancak et yemeyen peskataryenler ve aralarında bazı veganlar da bulunan vejetaryenlerin sağlığı karşılaştırıldı.

Vegan ve vejetaryen beslenenlerin kalp hastalığı riskinin daha düşük, ancak kısmen B12 eksikliğinden kaynaklanan felç riskinin daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

B12 vitamini eksikliği olur mu?

Oxford Üniversitesi’nde beslenme epidemiyoloğu olan araştırmacı Tammy Tong, veganlarda hemorajik felç ya da inme riskinin daha yüksek olmasının birkaç nedenden kaynaklanabileceğini söylüyor.

Hemorajik felç, beyindeki kanamadan kaynaklanıyor. Kan damarlarının tıkanması sonucunda beyine kan gitmemesi veya giden kanın azalmasıyla oluşan inmeye ise iskemik felç deniyor.

Vegan ve vejetaryen diyetiyle ilişkilendirilen düşük kolesterol, iskemik felce karşı koruma sağlasa da, az da olsa hemorajik felç riski yaratabileceğini gösteren bazı bulgular var.

Tammy Tong, vegan ve vejetaryenlerde felç riskinin daha fazla olmasını, B12 vitamini eksikliğiyle bağlantılı olabileceğini söylüyor.

Ancak, Oxford Üniversitesi’nde çevresel sürdürülebilirlik ve halk sağlığı uzmanı olan araştırmacı Marco Springmann’a göre, besin mayası veya bitki bazlı sütler gibi güçlendirilmiş gıdalardan ihtiyacımız olan “azıcık” B12 miktarını almak mümkün.

Springmann, yiyeceklere B12 katkısı yapılmayan ülkelerde vitamin takviyesi alınmasını öneriyor.

Besin mayası veya diğer adı ile beslenme mayası, bir maya türünün inaktif hali. Ancak, Beslenme ve Diyetetik Akademisi, besin mayasının yeterli bir B12 kaynağı olmadığını ve veganların takviye alması ya da zenginleştirilmiş yiyecekler yemesi gerektiğini belirtiyor.

Janet Cade de veganların B12 takviyesi almaları ve vegan beslenen tüm çocuk ve bebeklere yeterli miktarda B12 verilmesi gerektiğine katılıyor.

Protein eksikliği olur mu?

Vegan olmak isteyenlerin bir diğer kaygısı da, yeteri kadar protein alıp alamayacakları.

Springmann, meyve ve sebzelerde çok fazla protein olmamasına rağmen, bunun için kaygılanmaya gerek olmadığını söylüyor.

“Protein eksikliği ile ilgili hiç sorun görmedik, sadece yeteri kadar kalori almayanlarda sorun oluyor” diyor. “Protein her şeyde var.”

Soya sütü, inek sütü ile kabaca aynı oranda protein içeriyor.

Demir eksikliği olur mu?

Springman, diyetiniz her renkten meyve ve sebze içerdiği sürece, vegan bir diyetin demir eksikliğine neden olma ihtimalinin de düşük olduğunu söylüyor.

“Zamanla vücut, beslenmemizdeki demir oranına uyum sağlayabilir ve daha düşük oranda demir alıyorsak, bu demiri daha verimli kullanabilir” diyor.

Springman, dengeli bir vegan diyetin en sağlıklı diyetlerden biri olduğunu söylüyor.

“Vegan beslenmenin en sağlıklı diyetlerden biri olabileceğini, peskataryen ve vejetaryen beslenme tarzlarında daha iyi olduğunu gördük” diyen Springman, vegan diyette meyve, sebze ve baklagiller ağırlıkta olduğu için bunların sağlığa faydalarının diğer her şeyi telafi ettiğini anlatıyor.

Springman, değişik renklerde meyve ve sebzeler, kuruyemişler, kepekli tahıllar, fasulye ve mercimek ile omega 3 içeren chia, kenevir ve keten tohumlarının bol bol tüketilmesini tavsiye ediyor.

Peki ya yeteri kadar çeşitli yiyecek var mı?

Vegan diyette yenilebilecek fazla çeşit olmadığından kaygılananlara ise, 2018’de yapılan bir araştırmada, daha çok çeşit içeren bir diyetin daha sağlıklı olduğuna dair bir kanıt bulunamadığı söylenebilir.

Tam tersine, daha çeşitli yiyecekler yiyenlerin, daha fazla işlenmiş gıda ve şekerli içecek tüketme eğiliminde olduğu görüldü.

Springman, sağlıksız vegan atıştırmalıkların giderek yaygınlaşmasından endişe duyuyor. “Vegan abur cubur alternatifleri, et yiyen ama sağlıksız beslenen biriyle aynı duruma gelmenize neden olabilir” diyor.

Ama böyle olmak zorunda değil. Vegan olmayan, ancak bitkisel gıda oranı yüksek bir diyetin etkilerini inceleyen araştırmacılar, insanları tükettikleri hayvansal gıda oranına göre sıralayan endeksler kullandılar.

En çok bitkisel gıda tüketenlerin bile biraz süt, balık ve et de yediği görüldü.

En fazla bitkisel gıda tüketen ve az et yiyenlerin, sağlık göstergeleri daha iyi çıktı.

Yaş, cinsiyet, ırk, eğitim ve sigara ya da alkol kullanımı ve egzersiz gibi faktörlerin etkisi de hesaplandıktan sonra ortaya çıkan veriler, en fazla bitkisel gıda tüketen grupta kardiyovasküler hastalık riskinin yüzde 32’ye kadar azaldığını gösterdi.

Araştırmayı kaleme alan bilim insanlarından ABD’nin Baltimore kentindeki John Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu’nda yardımcı doçent olan Casey Rebholz, “Diyet eğilimleri ile önemli sağlık riskleri arasında çarpıcı bir ilişki bulduk” diyor.

Casey Rebholz, daha fazla meyve ve sebze tüketenlerin genelde daha az kırmızı ve işlenmiş et, süt ürünleri ve balık yediğini gözlemledi.

Ancak araştırmada katı bir vegan diyetin, çoğunlukla meyve ve sebzelerden oluşan, ama bazı hayvansal ürünlere de yer veren bir diyetten daha faydalı olduğuna dair bir bulguya da rastlanmadı.

Veganlar genelde daha sağlıklı alışkanlıklara sahip.

Kopenhag Üniversitesi’nin beslenme, egzersiz ve spor bölümünde doçent olan Faidon Magkos, “Veganlar genelde daha az sigara içiyor, daha az alkol kullanıyor ve daha fazla egzersiz yapıyor” diyor.

Kalp hastalığını olasılığını azaltan bu tercihler, vegan beslenmenin olduğundan daha sağlıklı görünmesine de yol açabilir.

Faidon, vegan olmakla ilgili verilerin çoğu gözleme dayalı olduğu için özellikle de uzun vadeli sonuçlarının hala belirsiz olduğunu kaydediyor.

Örneğin kan şekerinin yüksek olması, diyabet olma riskinin daha yüksek olduğunu gösterse bile, mutlaka böyle olacağı anlamına gelmiyor.

Faidon, diyet değişikliğinin sağlığı etkileyip etkilemediğini görmek için, katılımcıları yeterince uzun süre izlemek gerektiğine dikkat çekiyor.

Bitkisel gıdaların metabolik yararlarını inceleyen Evelyn Medawar da, “Potansiyel gıda eksiklikleri nedeniyle vegan beslenmeye kuşkuyla yaklaşan birçok kişi var, ancak şimdi araştırmacılar hem bunu ve hem de uzun vadeli fayda ve riskleri araştırıyor” diyor.

“Vegan diyet, kemik yoğunluğu ve kırıklar hariç, genel sağlığın daha iyi olmasını sağlıyor gibi görünüyor” diye de ekliyor.

Özel olarak vegan diyetiyle ilgili veri bulunmamasına rağmen, araştırmacılar mevcut bilgilerin genelde birkaç eğilime işaret ettiğini söylüyor.

Vegan beslenme genelde sağlığa yararlı, ancak alınan kalsiyum oranı düşük ve B12 eksikliğine yol açması mümkün.

Veganların vücuttaki kilo-yağ oranını gösteren boy-kilo endeksi, ya da yaygın adıyla vücut kitle indeksi daha düşük. Bu da kolesterol seviyelerinin daha iyi, tansiyonlarının da daha düşük olmasını sağlıyor.

Sonuçta vegan diyeti de diğerleri gibi bir diyet. Yediğiniz yiyeceklere bağlı olarak hastalık riskini düşürebilir de artırabilir de.

Faidon, “Bitkisel gıdalara dayalı bir diyet, içinde et de olan sağlıksız bir diyetle karşılaştırıldığında, kesinlikle daha iyi” diyor.

“Fakat meyve, sebze, baklagiller açısından zengin, ama ete az yer veren Akdeniz diyeti gibi bir beslenme tarzının da en az vegan beslenme kadar sağlıklı olduğunu gösteren bulgular var” diye de ekliyor.

Vegan diyetin diğer beslenme tarzlarından daha sağlıklı olup olmadığını anlamak için daha birçok araştırma yapılması gerekiyor.

Uzmanlar o zamana kadar, veganlara bol meyve, sebze ve B12 takviyesi içeren bir beslenme tarzı benimsemelerini ve vegan abur cubur alternatiflerinden kaçınmalarını tavsiye ediyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Derya Uluğ, Sahne Kostümüyle Yaktı Geçti

Sahne performansının yanı sıra sahnede tercih ettiği kıyafetlerle de dikkat çeken şarkıcı Derya Uluğ, son konserinde giyindiği renkli sahne kostüm ile yaktı geçti.

Haber Merkezi / Sosyal medyayı aktif kullanan ünlülerden Derya Uluğ, o anlara ait fotoğrafları “Oldum rengarengarenk” notuyla paylaştı. Uluğ’un paylaşımları, hayranları tarafından beğeni ve yorum yorum yağmuruna tutuldu.

Türk müziğinin genç isimlerinden olan Derya Uluğ, 21 Şubat 1986 yılında İzmir’de dünyaya geldi. Muğla Sıtkı Koçman Müzik Öğretmenliği Bölümü’nde eğitimini tamamlayan Uluğ’un aslında müziğe olan ilgisi henüz 8 yaşındayken başladı.

Katıldığı bir müzik yarışmasında birincilik elde eden sanatçı, çocuk korosunda görev aldı ve sonrasında müzik ile ilgili pek çok eğitime katıldı. İzmir’de farklı mekânlarda şarkı söyleyen Uluğ, yüksek lisans eğitimine devam ederken söylediği “Okyanus” adlı şarkısı ile çıkış yakaladı ve 2016’da en çok dinlenen şarkılardan biri oldu.

2017 yılında “Canavar” adlı single parçasını seslendiren Uluğ, 2018 yılında “Ne Münasebet” adlı şarkısı ile ününü artırdı. 2019 yılında ise “Göremedim Bi’ De sen Bak” şarkısını yayımlamıştır.

Paylaşın

Yalnız Hissettiğiniz Zaman Yapmanız Gereken 11 Şey

Yalnızlık yaygın bir duygudur, ancak bu duyguyu atlatmanıza ve daha iyi hissetmenize yardımcı olabilecek adımlarda bulunmakta. Müzik dinlemek, bir arkadaşınızı arayarak sohbet etmek, yürüyüşe çıkmak gibi aktiviteler yalnızlık duygunuzu azaltmanıza yardımcı olabilir.

Haber Merkezi / Uzun süreli yalnızlık, sizi duygusal olarak tüketebileceği gibi hayatı daha da anlamsız hale getirebilir. Yalnızlık ayrıca ağrı ve sızı, uyku sorunu ve zayıflamış bir bağışıklık sistemi gibi fiziksel semptomlara da yol açabilir.

Yalnızlığın sosyal izolasyonla aynı şey olmadığını unutmamalıyız; Yalnız hissetmeden de yalnız kalabilirsiniz. Yalnızlık, yalnızlık duygusuna kapıldığınızda ortaya çıkan bir durum iken, sosyal izolasyon diğer insanlarla düzenli ilişkiler kurulmamasından kaynaklanan bir durumdur.

Yalnızlık duygusundan kaçmanın imkansız olduğu durumlarda, bu 13 ipucu size yardımcı alabilir;

Evinizi sesle doldurun

Müzik ve diğer seslerin yalnızlığı azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmamıştır, ancak yalnızlık duygusunu azaltmaya yardımcı olduğu ileri sürülmektedir; müzik, sesli kitaplar, radyo tiyatrosu, dizi veya film gibi.

Bir arkadaşınızı arayın

Arkadaşlarınız veya aile bireylerinizle düzenli olarak görüşemiyorsanız, onları belirli iletişim araçlarıyla arayarak yakınlığınızı koruyabilirsiniz. Yakın tarihli bir araştırma, sanal etkileşimlerin yalnızlığı azaltmaya yardımcı olabileceğini öne sürüyor.

Farklı kişilerle etkileşimlerinizi artırın

Farklı kişilerle vakit geçirmek yalnızlık duygusunu her zaman atlatmanıza yardımcı olmaz. Etkileşimde bulunmak daha önemlidir. Bu nedenle, kalabalık bir ortamda olmaktansa etkileşimin daha yüksek olduğu daha az bireyden oluşan bir grup daha faydalı olabilir.

  • Duygularınızı ve kişisel deneyimlerinizi paylaşın,
  • Sorular sorun ve söylenenleri gerçekten dinleyin,
  • Önemli olan şeyler hakkında konuşun.

Dışarı çıkın

Ortam değişikliği dikkatinizi dağıtabilir. Dışarıda geçirilen zaman, duygusal sıkıntıyı hafifletmeye ve genel sağlığı artırmaya da yardımcı olabilir.

Duygularınız hakkında konuşun

Duygular, bilinç altında yoğunlaşma eğilimindedir. Bu nedenle, duygularınızı yüksek sesle ifade etmek, sıkıntıyı azaltabilir. Sevdiğiniz biriyle konuşmak kesinlikle size iyi gelecektir.

Yaratıcı yönünüzü ortaya çıkarın

Sanat, müzik ve yazı yazmak gibi yaratıcı uğraşlar zihinsel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bu tarz aktiviteler sizi neşelendiriyor ve yaşama daha bağlı hissetmenize yardımcı oluyorsa, yalnızlık duygusunun da azalmasına yardımcı olabilir.

Hayvanlarla vakit geçirin

Hayvanlar konuşamayabilir (tabii ki konuşan bir kuşunuz yoksa), ancak sizinle arkadaşlık kurabilir. Başka bir tür canlı sizi rahatlatabilir, onların tuhaflıkları moralinizi yükseltmeye ve stresinizi hafifletmeye yardımcı olabilir.

Sosyal medyaya ara verin

Sosyal medya, genellikle sevdiklerinizle bağlantı kurmanın çekici bir yolu gibi görünse de, bazen yalnızlık duygusunu artırabilir. Bu nedenle sosyal medyaya ara vermek size iyi gelebilir.

Önemsediğiniz bir şey yapın

Zevk aldığınız şeyleri yapmak düşüncelerinizi meşgul edebilir. Hobilerin ve rahatlatıcı aktivitelerin zihin sağlığına iyi geldiğini unutmayın.

Kendinize bu durumun kalıcı olmadığını hatırlatın

Ne kadar bunaltıcı olursa olsun, yalnızlık sonsuza kadar sürmeyecektir. Bu gerçeği kabul etmek, sizi biraz rahatlatacaktır.

Yardım isteyin

Yalnızlık sizi moralsiz ve umutsuz hissettiriyorsa, bu krizi atlatmak için sizi dinleyen bir kulağa veya ekstra desteğe ihtiyacınız olabilir. Yardım istemekten çekinmeyin.

Paylaşın

Gülşen Hakkında 3 Yıla Kadar Hapis Talebi

Şarkıcı Gülşen hakkında “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama” suçundan 702 kişinin müşteki olarak yer aldığı bir iddianame hazırlandı. İddianame, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.

Haber Merkezi / Gülşen, İstanbul Ataşehir’de 30 Nisan’da verdiği bir konserde imam hatiplilerle ilgili olumsuz sözler söylemişti. Bu sözlerin sosyal medyaya yansımasının ardından Cumhuriyet Başsavcılığı şarkıcı hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan resen soruşturma başlatmıştı.

25 Ağustos’ta polis tarafından evinde gözaltına alınan Gülşen, basın Suçları Soruşturma Bürosu savcısına ifade vermişti.

Şarkıcı ifadesinde “Ben 25 yıllık sanatçıyım. Benim müzisyen çalışma arkadaşlarım var. Bu grupla birlikte konserlerde sahne alırım. Benim kadromda klavye müzisyeni olarak yer alan Miraç isimli arkadaşımın lakabı imamdır. Ayrıca arkadaşlara kendi aramızda aptal, salak, sapık olarak şakalaşırız. Talihsizlik olarak bu iki kelime bir araya gelmiştir. Arkadaşımız imam hatipte okumamıştır. Grupta tüm arkadaşlarımın lakabı mevcuttur” demişti.

Gülşen, 25 Ağustos’ta tutuklanarak Bakırköy Cezaevi’ne konulmuştu. Gülşen, daha sonra, konutunu terk etmemek şartıyla tahliye edilmişti.

Gülşen’in avukatı Emek Emre, İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek ev hapsi kararının kaldırılmasına yönelik dilekçe sunmuştu. Talep İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince değerlendirilerek reddedildi. Gülşen’in “konutu terk etmemek” şeklindeki adli kontrolünün devamına karar verilmişti.

Gülşen kimdir?

29 Mayıs 1976 Çapa’da tarihinde dünyaya gelen Gülşen, Şehremini Anadolu Lisesi’ni bitirmiştir. Lisenin ardından ise İstanbul Teknik Üniversitesi’nde konservatuvara girse de aynı esnada barlarda da çalıştığı için eğitimini yarıda bırakmıştır. 1995’te sahne aldığı bir barda keşfedilerek albüm teklifi alan isim Raks Müzik ile albüm anlaşması imzalamıştır.

1996 yılında ilk albümü Be Adam ile çıkış yaparak adından söz ettirse de evliliğine odaklanması sonucunda birkaç sene müzikal kariyerini geri plana atmıştır. 2004 yılında dördüncü albümü Of… Of… ile daha büyük bir çıkış yapmış ve aynı adlı hit şarkıyla hem Altın Kelebek hem de Kral TV Video Müzik Ödülü kazanmıştır.

MÜ-YAP sertifikalı Yurtta Aşk Cihanda Aşk (2006) albümünden sonra satış başarılarını sürdürerek Beni Durdursan mı? (2013) albümüyle Türkiye’de yılın en çok satanı olmuştur, bunu senenin en çok satan ikinci albümü olan Bangır Bangır (2015) takip etmiştir.

“Yurtta Aşk Cihanda Aşk”, “Bi’ An Gel”, “Yeni Biri”, “Sözde Ayrılık”, “Yatcaz Kalkcaz Ordayım”, “Kardan Adam”, “İltimas”, “Bangır Bangır” ve “Bir İhtimal Biliyorum” şarkılarıyla Türkiye Resmî Listesi’nde haftalarca bir numarada kalmıştır.

Şarkılarının yanında müzik eleştirmenlerinden olumlu geri dönüşler alan şarkı yazarı kimliğiyle de öne çıkmış olan şarkıcı Gülşen, özellikle kariyerinin erken döneminden sonra kendi yazdığı şarkıları seslendirmeye başlamıştır ve meslektaşları için liste başarıları yakalayan pek çok hit şarkı hazırlamıştır.

2015′ yılında YouTube’da en çok izlenen Türk şarkıcı olurken sonraki sene tek bir video klibi iki yüz milyonun üzerinde izlenmiş olan ilk Türk şarkıcı olma unvanına erişmiştir. Gülşen, bugüne dek altı Altın Kelebek ve dokuz Kral Türkiye Müzik Ödülü dahil olmak üzere pek çok farklı ödül kazanmıştır.

Paylaşın

Madonna’nın Son Takıntısı: Seks Yapmak

YouTube kanalındaki son videoda kendisi hakkında özel soruları cevaplayan “Popun Kraliçesi” Madonna, son dönemdeki en büyük takıntısının “seks yapmak” olduğunu söyledi.

64 yaşındaki Madonna, “Favori mahçup zevkin nedir?” sorusuna “seks” diye cevap verdi. Ardından son zamanlardaki en büyük takıntısının ne olduğu sorulan şarkıcı, bunu da “Seks yapmak” diye yanıtladı.

Madonna yaptığı evlilikler hakkında da itiraflarda bulundu ve hayatındaki yanlış kararlar sorulan şarkıcı şu cevabı verdi: Evlenmek. İki seferde de!

Madonna, 1985’ten 1989’a kadar oyuncu Sean Penn’le, 2000’den 2008’e kadar da yönetmen Guy Ritchie’yle evli kaldı.

Ünlü şarkıcı daha önce 2015’te verdiği bir röportajda da Ritchie’yle evliliği hakkında olumsuz ifadeler kullanmıştı. Popun Kraliçesi, “Hapse tıkılmış gibi hissettiğim zamanlar oluyordu. Gerçekten kendim gibi olamıyordum” demişti.

Madonna’nın Carlos Leon’dan Lourdes adında, Ritchie’den de Rocco adında çocukları var. Ünlü şarkıcı ayrıca bu birliktelikleri dışında Mercy, David, Estere ve Stelle adında 4 çocuk evlat edindi.

16 Ağustos 1958’de Michigan’da dünyaya gelen gelen sanatçının tam adı Madonna Louise Veronica Ciccone’dir. Katolik bir ailenin 8 çocuğundan biri olan Madonna, küçük yaşlarından itibaren bale, piyano dersleri alarak sanata olan yatkınlığını okul çağlarından itibaren geliştirmiştir.

Özellikle dansa olan yeteneğini ön plana çıkaran yıldız, Michigan Üniversitesinde dans eğitimi almaya başladı. Okul hayatından iki sene içinde sıkılarak büyük bir star olma hayaliyle New York’a taşındı. Başlangıçta bir tatlı fabrikasında çalışmaya başlayan ünlü sanatçı, daha sonra garsonluk ve koreografi asistanlığı yaparak geçimini sağladı.

Dansa olan tutkusu 80’li yıllarda müziğe kayan Madonna, gitar ve piyano dersleri alarak şarkı sözleri yazmaya başladı. Yerel dans kulüplerinde şarkı söylemeye başlayarak, enerjik sahne gösterileriyle izleyenlerini etkilemeyi başardı. Dj Mark Kamins’in yardımı ve desteğiyle 1982 yılında ilk demo-single ‘Everybody’i çıkardı.

Gece kulüplerindeki başarılı sahne performansları sayesinde ilk single’ı “Holiday”i müzik piyasasına sürdü. Şarkının Amerika Top 20’ye girmesiyle büyük bir başarı elde etti. Yükselişe geçen kariyeriyle birlikte en çok dinlenen sanatçılar arasına girmeye hak kazandı. Egzotik takıları, aykırı giyimiyle kendine has bir imaj yarattı.

“Like a Prayer” albümüne çektiği müzik videosu nedeniyle bir çok kişi tarafından eleştirilen Madonna, bir çok kanalla yaptığı anlaşmaların fesh edilmesine sebep oldu. Adı skandallarla anılmaya başlarken “Sex”adlı bir kitap çıkararak “Erotica” adlı albümünü piyasaya çıkardı.

1992 yılında 60 milyon dolar karşılığında Time Warner ile anlaşma imzalayan Modanna, dünya starı olduğunu tescillemiştir. 1996 yılında ise erkek arkadaşı Carlos Leon’dan Ciccone Leon adında bir kız çocuğu dünyaya getirdi.

Skandallarla ve tartışmalı hayatıyla daima ön planda olan dünya starı, yetimler yurdu kurmak için 2006’da Malawi’ye gitti. David isimli bir erkek çocuğunu evlat edindi. Daha sonrasında Afrikalı ikiz kız kardeşi evlat edinen Modanna, şu anda çocukları ile birlikte İngiltere Wiltshire kentinde yaşamını sürdürüyor.

Popun kraliçesi olarak anılan Madonna ilerleyen yaşına rağmen müzik çalışmalarına hız kesmeden yeni albümlere imza atmaya devam ediyor…

Paylaşın

Şevval Şahin Fit Vücuduyla Büyüledi

Sosyal medya paylaşımları ve açıklamalarıyla sık sık magazin gündemini meşgul eden Şevval Şahin, bu defa fit vücuduyla dikkatleri üzerine çekti. Şahin, muhteşem fiziğiyle takipçilerini resmen büyüledi.

Haber Merkezi / Şevval Şahin’in paylaşımı kısa sürede olay oldu. Şahin’in fotoğrafları takipçileri tarafından beğeni ve yorum yağmuruna tutuldu.

13 Eylül 1999’da İstanbul’da doğan Şevval Şahin, 6 yaşından itibaren Londra’da yaşamaya başladı. Şahin, Buradaki Doğu Londra Üniversitesi Moda İşletmesi Bölümünde eğitim gördü.

Miss Turkey 2018’in 20 finalisti arasında yer alan Şahin, 24 Eylül’de gerçekleştirilen yarışmada birinci seçildi. Şevval Şahin, bu derecesiyle birlikte, Miss World 2018’de Türkiye adına yarışmaya hak kazandı.

8 Aralık 2018’de Sanya, Çin’de düzenlenen yarışmada teki Canan Göknil diğeri ise Özlem Süer tarafından tasarlanan iki elbise giyen Şahin, ilk 30 yarışmacı arasında yer alamadı. Şahin, yarışmaların ardından modellik yapmaktadır.

Paylaşın