Yalova: Kabaklı (Muratağa) Camii

Kabaklı (Muratağa) Camii; Yalova’nın Çiftlikköy İlçesi, Kabaklı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Kabaklı Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Kabaklı (Muratağa) Camii; Bursa Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 28.06.2001 tarih ve 8544 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Cami, kargir teknikte inşaa edilmiştir. Yapı kiremit çatıyla örtülmüş olup, dış cephesi mozaik sıvalıdır. Kuzey batı köşesinde kesme taştan örülü minaresi bulunmaktadır. Cami girişine sonradan konulan kitabede 1897 tarihi okunmaktadır.

Dikdörtgen planlı olan caminin mihrap ve minberi geometrik ve bitkisel bezemeli çini plakalarla kaplanmıştır. Mihrap ve minberin daha önceleri mermer olduğu bilinmektedir. Mihrapta yazı kuşakları mevcuttur. Ahşap tavanlıdır. Son cemaat yeri camiye sonradan eklenmiştir.

Paylaşın

Yalova: Kara Kilise

Kara Kilise; Yalova’nın Çiftlikköy İlçesi, Sahil Mahallesi, Akasya Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Kara Kilise’nin İS. 6’cı y.y. da hamam, 8–9 uncu y.y. da kilise olarak kullanıldığını ileri sürmektedir. Yine bazı kaynaklarda; Kara Kilisenin, Roma dönemine ait bir su mimarisi olduğu, Bizans döneminde kilise haline getirildiği, her ne kadar dört köşede kapalı birer mekan halinde bulunan exedraları ile Bizans mimarisinin çok kullanılan bir tipi olan Kapalı Yunan Haçı Planı gösteriyorsa da, bir apsisin bulunması ile dikkat çektiği belirtilmektedir.

Normal kiliselerin yönlerinden farklı olarak, kuzey-güney ekseninde uzanan Kara Kilise’nin: kuzey-güney doğrultusunda uzunluğu 13 m. doğu-batı doğrultusunda uzunluğu 10 m.dir. Eksen kalınlığı ise 5.50 m.dir. Görüldüğü gibi, haç şeklindeki yapının kuzey-güney doğrultusu, doğu batı doğrultusundan uzundur. Buradan yaklaşımla Latin haçı görünümüne daha yakın olduğu söylenebilir.

Haçın doğu ve batı kollarının güneyinde, birer köşe odacıkları vardır. Doğudaki odacığın doğuya, haçın doğu koluna ve naosa açılan üç kapısı vardır. Batıdaki odacığın ise batıya ve haçın batı koluna açılan kapıları bulunmaktadır. Sanat tarihçileri, doğudaki odacığın, dışarıya açıklığı olması nedeniyle papazların ayine hazırlanması, cin çıkarma ve kutsal yağın sürülmesi gibi amaçlarla kullanıldığını, batıdaki odacık ise, bir takım kutsal eşyaları muhafaza etmek maksadıyla kullanıldığını düşünmektedirler.

Haçın doğu, batı ve kuzey kollarının uçları açıktır. Kuzey kolu ekseninin her iki yanında da, çıkış açıklığı vardır. 5.50 m. çapındaki kubbe, 8 pencereli bir kasnak üzerinde yer almaktadır. Ancak kubbenin üst kısmı tamamen açıktır. Hemen hemen Kara Kilise’nin de içinde bulunduğu alan, Bizans döneminde Pylai olarak tanınan bir yerleşim yeriydi.

Sahilde, dönemin ileri gelenlerinin yazlık sarayları vardı. Varlığı İS.4. y.y.dan beri bilinen Pylai, en güzel günlerini 11 ve 12 . y.y.da yaşamıştı. Sahilde antik bir liman, bazı su kemeri parçaları ve kalıntıları görülmektedir. Kara Kilise civarında çok sayıda stel çıkarılmış olup, bunların bir kısmı İstanbul Arkeolojisi Müzesi’nde teşhir edilmektedir.

Paylaşın

Yalova: Gacık Hamamı

Gacık Hamamı; Yalova’nın Çiftlikköy İlçesi, Gacık Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Gacık Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Hamam; İstanbul II Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 14.04.1992 tarih ve 2845 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Yapı tek katlı kargirdir. iki bölümden meydana gelen hamama giriş bölümündeki küçük odadan geçilmektedir. Mekanlarda üçer kurna vardır. Kubbeler dışarıdan sekizgen kasnağa oturur. Üst örtünün, ortasında birer fener (aydınlatma penceresi) bulunur.

İçte kubbe şeklindeki örtünün kasnak kısımları sivri kemerlerle süslenmiş ve pandantiflerde sivri kemer içi yarım kubbeler yer almıştır. Yapının restorasyonu için çalışmalar başlatılmış olup, projesinin hazırlanarak kurul onayına sunulması sürecindedir.

Paylaşın

Yalova: Şenköy Kilisesi

Şenköy Kilisesi; Yalova’nın Çınarcık İlçesi, Şenköy KöyüEngere Mevkii’nde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Şenköy Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Kilise; İstanbul II Nolu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 19.6.1997 tarih ve 4519 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Şenköy’de denize karşı yüksek bir tepeye kurulmuştur. Yapılan incelemede 116 parselin denize uzanan engebeli bir arazi olduğu, kilise olarak adlandırılan kalıntıların ise parselin denize doğru çıkıntı yapan uç kesiminde yer aldığı görülmüştür.

Günümüze yalnızca batı duvarına ait bazı temel izleri kalan yapının niteliği hakkında herhangi bir fikir edinilememiştir.

Mevcut olan duvarlarından kilisede tuğla, yerel taş ve horasan harcı kullanıldığı görülmektedir. Bitki örtüsü yapının üzerini büyük ölçüde kaplamıştır. Yapı geniş bir alana yayılmıştır. Bütünlük göstermez, harap durumdadır.

Paylaşın

Yalova: Hersek Çeşmesi

Hersek Çeşmesi; Yalova’nın Altınova İlçesi, Hersek Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Altınova İlçe Merkezi’nden Hersek Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Çeşme; Bursa Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 18.03.1989 tarih ve 451 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Güneydoğu-Kuzeybatı yönünde, dikdörtgen planlıdır. Bir sıra taş iki sıra ince tuğla sırasıyla örülmüştür. Üzeri beşik tonoz şeklinde olan çeşme, kiremit örtülüdür. Cephesi kemer şeklindedir.

Eski bir yerleşim özelliğine sahip olan Hersek Köyü, önceleri kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmiyor.

2005 dekarı sulu olmak üzere toplam 5005 dekarlık tarım arazisine sahip olan Hersek, Altınova Deltasının deniz ile birleştiği alan üzerinde kurulmuş olup, kendi adını aldığı 1 km2 lik gölü vardır.

Paylaşın

Yalova: Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı

Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı; Yalova’nın Altınova İlçesi, Hersek Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Altınova İlçe Merkezi’nden Hersek Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı; Bursa Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 18.03.1989 tarih ve 451 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Hersekzade Ahmet Paşa hamamı, aynı isimle anılan caminin güney doğusunda yer almaktadır. Ana kapı doğudadır. Giriş uzun dikdörtgen bir soğukluk bölümüne açılmaktadır. Buradan kuzeydeki kubbeli mekana, kuzeydeki kubbeli mekandan güneydeki kubbeli mekana birer kapıyla geçilmektedir.

Sıvalar çok tahrip olmuştur. Taban dipleri defineciler tarafından yer, yer kazılmıştır. Güneydeki kubbeli mekanın arkasında yer alan ateşlik kısmı tahribata uğramıştır. Harap durumda küçük bir hamamdır.

Eski bir yerleşim özelliğine sahip olan Hersek Köyü, önceleri kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmiyor. 2005 dekarı sulu olmak üzere toplam 5005 dekarlık tarım arazisine sahip olan Hersek, Altınova Deltasının deniz ile birleştiği alan üzerinde kurulmuş olup, kendi adını aldığı 1 km2 lik gölü vardır.

 

Paylaşın

Yalova: Çoban Kalesi

Çoban Kalesi; Yalova’nın Altınova İlçesi,  Soğuksu (Ayazma) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Soğuksu Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Çoban Kalesi; I. Grup korunması gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 04.04.2004 tarih ve 10273 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Kale, 150 rakımlı bir tepenin zirvesinde, 150 x 120 metre ebadında bir alanı işgal eder. Bir görüşe göre, belirlenemeyen bir tarihte Cenevizliler tarafından yapıldığı ileri sürülmektedir. Clive Foss (İngiliz Arkeoloji Enstitüsü Araştırmacı) ise, İmparator Alexius tarafından 1087 yapıldığı ileri sürer.

Prof. Dr. Halil İnalcık, “Çobanlar buraya sürüleriyle dinlemek için geldiklerinden, adı Çoban Kale olmuştur. Koyun Hisarı, Osmanlı geleneğinde bu bağlantı içinde, bizim Çoban Kalesi olmalıdır. ….İmparator Manuel Komnenos (1143–1180) , Pylai Kalesi’ni ve surlarını inşa ettirdi. Kıyı ovasına uzanan vadideki bizim Çoban Kale ya da Koyun Hisarı, bu yeni inşa edilen ya da onarılan kalelerden biri olmalıdır.” der.

Çoban Kalesi batı yönünden çıkılması kolay, diğer yönlerden çıkılması zordur. Güneyden gelen Karadere, Çoban Kalesinin güneyi, doğusu ve kuzeyini kuşattıktan sonra dönerek kuzeye doğru akar ve doğal bir set yapar. Bu durumda kalenin kapısı Batı’da olmalıdır. Çoban Kale stratejik bir konumdadır.

Gerek Roma, Doğu Roma (Bizans) , gerek Osmanlı döneminde, İstanbul’dan başlayıp Anadolu içlerine giden en önemli yolun hemen kenarında, yolu kontrol eden hakim bir noktadadır. Kısacası Çoban Kalesi, savunma yönü de göz önüne alınarak, önemli bir kontrol ve güvenlik kalesidir. Türkler’in batıdan gelecek tehditlere karşı, Çoban Kalesini yaptırdıkları da düşünülebilir.

Paylaşın

Yalova: Termal, Atatürk Köşkü

Atatürk Köşkü; Yalova’nın Termal İlçesi, Gökçedere Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Atatürk Köşkü; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 15.5.1983 tarih ve 14971 sayılı kararla Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. Atatürk Köşkü, TBMM Milli Saraylara bağlı olarak hizmet vermektedir.

Bina kargirdir ve arazinin eğimine uygun olarak inşa edilmiştir. Kuzey- güney doğrultusunda uzunlamasına dikdörtgen bir alanın üzerine yerleştirilmiştir. Yapı kırma çatıyla örtülüdür. Doğu cephesinde zemin kata teras, birinci kata “ L” biçimli bir balkon yerleştirilmiştir. Güney cephesinin güneydoğu köşesine giriş verilmiştir. Burası gömme balkon içine alınmıştır. Güneybatı köşesi pahlanmıştır.

Batı cephesi olan giriş cephesine, çok sayıda pencere açılmıştır. İçeriye altı basamaklı bir merdivenle girilir. Buradan büyük bir orta sofaya geçilir. Bu bölüm “Şeref salonu” olarak adlandırılır. Salonun kuzey bölümünde toplantı ve yemek odasına geçilir. Terastan, toplantı ve yemek salonuna birer kapıyla girilebilen, binanın kuzey cephesinde küçük bir çalışma odası yer alır. Zemin katta Makbule Hanım’ın odası, Hizmetlilerin odası, bir oturma odası ve banyo bulunmaktadır.

Üst kat orta sofa, giriş bölümünün üstündeki kahvaltıların yapıldığı çinili balkona açılmaktadır. Çinili balkonun sağında bir banyo yer alır. Koridor başlangıcında ilk olarak Prof. Dr. Afet İnan‘ın odası bulunmaktadır. Buradan birbirine bağlı olan iki ayrı dinlenme odasına girilmektedir. Dinlenme odasının sonuncusu Atatürk’ün çalışma odasına bir kapıyla açılır. Çalışma odası da Atatürk’ün yatak odasıyla bağlantılıdır. Her iki odanın önünde “L” biçimli birer balkon bulunmaktadır. Yatak odasının açıldığı banyo orijinal armatürlere sahiptir.

Orta salonun sağ yanında kalan bölüm, misafirlere ayrılan odaları kapsamaktadır. Banyonun yanındaki ilk oda, misafir yatak odasıdır. Bu oda ve Atatürk’ün banyosu, içeriye çekilmiş bir balkona açılmaktadır. Koridorun üstünde bulunan yan yana iki yatak odasından soldaki Atatürk’ ün manevi kızı Sabiha Gökçen’e, sağdaki oda ise Zehra Hanım’a aittir. Bu odanın bitişiğinde bir banyo ve hizmetlilere ait birer oda yer almaktadır.

Yapının dış cephesinde herhangi bir süsleme öğesine rastlanmaz. Giriş cephesi Art- Deco özelliklerine sahiptir. İç mekânda tavandaki alçı süslemeler ve mobilyalarda geç rokoko ve ampir üslup izlenir. Binanın iç dekorasyonunda yer alan mobilyalar Dolmabahçe Sarayı’ndan getirilmiştir.

Mimarı Prof.S.Hakkı Eldem’dir. Köşk’te ilk yabancı devlet adamı olarak İran Şahı ağırlanmıştır. Köşk tamamen ahşaptan yapılmış olup, iki katlıdır. Üç şeref salonu ve onbir odası vardır. Dönemin kullanılan eşyası ile birlikte korunan Köşk müze olarak halka açıktır.

Çok partili sisteme geçiş, Yerli Malı Haftası, Türk Tarih ve Dil Kurumlarının kurulması, Kuran’ı-Kerim’in Türkçeleştirilmesi çalışmaları gibi zamanın birçok önemli kararları burada alınmıştır. Köşk’te bulunan bazı eşyalar ve özellikleri; Kurşunlu banyo ve kadınlar tablosu (Nurettin Niyazi 1930) Bir dağ yamacı ve bazı hayvanları temsil eden bir resim (Ayvazoski–1875). Halılar: İran, Hereke. Vazolar: Yıldız porselen, Fransa, Japon ve Çin, ayrıca bir tanesi Mısır yapımın Hiyeroğlif yazılarla süslü pirinç ve abanoz ağacından yapılmış.

Karyolalar: Pirinç yatak odası takımı, Fransız lake sandalyeler ceylan derisi ile kaplanmıştır. Radyo: Alman (RCA) marka. Piyano: Wilheelm Spaethe (Gera) Anneannesinden kalan kanaviçeli seccade. Masa: iki tarafı da eşit yapılmış, her iki tarafa kullanılıyor, İngiliz yapımı demir aksamları, yaldız altından kaplama. Dosya Dolabı: Kaplama, gül ağacı, demir aksamları yaldız altın. İran Şahı’nın hediyesi saat, şamdan altın, yaldız kaplama.

Paylaşın

Yalova: Termal, Yaver Köşkü

Yaver Köşkü; Yalova’nın Termal İlçesi, Gökçedere Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Yaver Köşkü (No:193) ; Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 14.05.1983 tarih ve 14971 sayılı kararı ile tescil edilmiştir. 2007’de restore edilmiştir. Köşk, günümüzde misafirhane olarak kullanılmaktadır. T.B.M.M. Milli Saraylar Daire Başkanlığına bağlıdır.

Atatürk Evi’nin hemen yakınındaki köşk, Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde (1876-1909) bir dinlenme köşkü olarak yapılmış ve Cumhuriyet Dönemi’nde yaverler köşkü olarak kullanılmıştır. Yapı iki tam kat ve bir çatı katından oluşur. Birinci katı kargir, üst katlar ahşaptır. Dikdörtgen planlıdır. Yapıda tavanlar ahşap olup beyaz boya ile badanalanmıştır.

Giriş bölümü orta kata açılır. Dikdörtgen bir orta sofa karşımıza çıkar. Sofa’nın iki yanına ikişer oda banyo ve mutfak yerleştirilmiştir. Kuzey cephesinde balkon yer alır. Yapının iç kısmında doğu cephesinden ahşap merdivenlerle alt ve üst katla bağlantı kurulur. Üst kat küçüktür, personelin kalması için kullanılmıştır.

Alt katta batı cephesinde dikdörtgen şeklinde banyo bulunur. Abdülhamid’in annesine ait olduğu bilinir. Banyonun ortasında havuz yer alır ve bu havuza basamakla inilir. Restorasyon esnasında havuzun üstü camla kapatılmıştır.

Saçaklı dik çatı, çatı katı penceresinin bulunduğu üçgen alınlık, üst dış cephe ve ikinci kattaki verandayı taşıyan kolonların başlıkları sahip oldukları süsleme özellikleriyle, art Nouveau üslubunu yansıtmaktadır. Köşk’teki eşyalar restorasyon sırasında yenilenmiş olup, modern mobilyalarla döşenmiştir. Yapı günümüzde T.B.M.M misafirhanesi olarak kullanılmaktadır.

Paylaşın

Yalova: Termal, Kurşunlu Hamamı

Yalova’nın Termal İlçesi, Gökçedere Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır. Kurşunlu Hamam; Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 04.05.1983 tarih ve 14971 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Roma Dönemi Despot hamamı olarak bilinen yapı, doğu-batı doğrultusunda enine dikdörtgen olarak inşa edilmiştir. Dış cephesi tamamen kargir malzeme ile örülmüş olup, beyaz renge boyanmıştır. Yapı geleneksel Türk hamamlarının plan şemasına uymayan münferit bir planlama gösterir.

Doğu cephesinde dikdörtgen açık bir havuz bulunur. Giriş her ne kadar güney cephesinde verilmişse de doğu cephesi açık havuza baktığı için özel olarak tasarlanmıştır. Soyunmalık bölümü “L” şeklindedir. Burada Türk hamlarında görülen fıskiyeli mermer havuz bulunur. Soyunmalık bölümünün üst örtüsü düz damdır, fakat fıskiyeli havuzun üstü beşik tonozla örtülmüştür.

Soyunmalıktan bir kapıyla soğukluğa geçilir. Bu bölüm zeminden pencere hizasına kadar mermer kaplı olup, üzeri beyaz sıvalıdır. Soğukluğun ortasında büyük bir havuz bulunur. Soğukluktan sıcaklığa yuvarlak kemerli bir kapıyla girilir. Ortada daire şeklinde küçük bir havuz bulunur. Havuzun kuzeyinde ve güneyinde yıkanma bölümleri yer alır. Sıcaklık buhar odasına açılır. Buhar odası kare planlıdır ve üstü kurşun kaplı tonozla örtülmüştür.

Süsleme doğu ve güney cephede yoğunlaşmıştır. Kubbe kasnağındaki kabartmalar ilgi çekicidir. Bir çerçeve içinde “Herakles” alt kısmında ise üç azize tasvir edilmiştir.”Herakles” sakallı ve çıplaktır. Başını hafif olarak sola doğru çevirmiştir. Vücudu tam bir atlet vücududur. Sağ eliyle bir ucu yere değen sopanın üzerine dayanmakta sol kolunun üzerinde ise bastonu tutmaktadır. Azizeler uzun elbiseler giymiş ve birbirlerinin ellerinden tutmuşlardır.

Buhar odasının üstünü örten tonozun güney cephesinde mermer bir kitabe yerleştirilmiştir. Kitabesine göre; “16 asır evvel inşaa edilen bu hamam Osmanlı Padişahlarından II. Abdülhamid El Gazi’nin tahta çıkışının 25. dönüm yılına rastlayan 1900 senesinde kendileri tarafından yeniden tamir ve ihya ettirilmiştir.” yazmaktadır.

Paylaşın