Karabük: Hızar Mağarası

Hızar Mağarası; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, İncekaya Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’ne 10 km. mesafededir.

Safranbolu İlçe Merkezi’nden İncekaya Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Özellikle mağaralar turistik gezilerde mutlaka görülmesi gereken alanlardandır. Karabük’te dikkat çeken mağarlar arasında Kaşıkçı Mağarası, Hızar Mağarası, İnağzı Mağarası, Cinoğlu Mağarası, İnönü Mağarası yer alır.

Hızar Mağarası, Hızar Çayı’nın kireç taşlarından oluşmuş sahayı aşındırması sonucunda oluşturduğu Tokatlı Kanyonu’nun başlangıç kısmında III. Zaman Eosen Dönemi’ne ait yaşlı kireç taşları içerisinde oluşmuştur.

Sarıçiçek Dağı üzerinden de ulaşılabilen 900 metre rakıma sahip mağara henüz tam anlamı ile keşfedilmemiş ve bu sebeple turizme açılmamıştır. Geniş bir girişi bulunan yatay gelişimli mağara bir ana koridor ve bu ana koridora bağlı iki yan koridordan meydana gelmektedir.

Yeraltı suyuna sahip mağara içerisinde yeraltı sularının kireç taşlarını çözerek şekillendirmesi sonucunda sarkıt ve dikit gibi karstik şekiller bulunmaktadır. Yeraltı suyu, süzülerek ilerlemesi sebebi ile temizdir ve bu nedenle içme suyu olarak kullanılmaktadır.

Paylaşın

Karabük: Şeker Kanyonu

Şeker Kanyonu; Karabük’ün Yenice İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 6.5 km uzunluğu ve zor geçişleri ile profesyonellerin ilgi gösterdiği bir kanyondur.

Şeker Kanyonu, birçok doğa sporuna elverişli bir alandır. Kanyon yüksekliği 100 metreden başlayıp 250 metreye kadar yükselmektedir. Kanyoning yapmaya elverişli bu uzun bir alanda yer yer zorlu geçişler ve daralmalar olup, bazı yerlerde yüzmek zorunlu hale gelmektedir.

Yürüyüş parkurları ile eşsiz doğa güzellikleri arasında yürüyüş ve bisiklet turu imkanı sunmaktadır. Kanyonun kayalıkları kaya tırmanışına da uygundur. Ayrıca, çadırlı kamp, rafting, dağcılık gibi doğa sporlarına da elverişlidir.

Karabük’ün doğal güzellikler arasında kanyonların ayrı bir yeri vardır. Daha çok Safranbolu’da kireç taşı tabakalarını derin bir biçimde yarılması ile kanyonlar ortaya çıkmıştır.

Bölgenin arazi yapısını ilgi çekici hale getiren bu kanyonların başında İnce Kaya Kanyonu, Düzce (Kirpe) Kanyonu, Tokatlı Kanyonu, Sakaralan Kanyonu ve Sırçalı Kanyonu gelmektedir.

Paylaşın

Karabük: Sakaralan Kanyonu

Sakaralan Kanyonu; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Yörük Köyü ile Konarı Köyü arasında yer almaktadır. İlçe Merkezi’ne uzaklığı yaklaşık 11 km’dir.

Sakaralan Kanyonu, Düzce ve Sırçalı Kanyonları ile aynı özelliklere sahiptir. Bu üç kanyon Konarı-Yazıköy arasında birleşirler. Bu kanyon zor geçişlere sahip olması sebebiyle daha çok profesyoneller tarafından ilgi görmektedir.

Sakaralan Kanyonu’nun içerisinden geçen su kaynağı Eflani İlçesi sınırlarından doğmaktadır. Kanyon oluşumu Sakaralan Köyü’nün Yağcı Mahallesi’nde başlayıp Konarı Köyü’ne doğru uzanmaktadır. Eflani Deresi, Eflani İlçesi’ne bağlı Ulugeçit Köyü’den başlamaktadır.

Eflani Deresi, Safranbolu’ya doğru yol alırken Pelitören Köyü’nde Ayrık Deresi, Sakaralalan Köyü’nde Bent Deresi ve Sakaralalan Köyü ile batıda Konarı Köyü arasında ise Kaya Deresi adı ile akışına devam ederek Araç Çayı’na kavuşur.

Karabük’ün doğal güzellikler arasında kanyonların ayrı bir yeri vardır. Daha çok Safranbolu’da kireç taşı tabakalarını derin bir biçimde yarılması ile kanyonlar ortaya çıkmıştır. Bölgenin arazi yapısını ilgi çekici hale getiren bu kanyonların başında İnce Kaya Kanyonu, Düzce (Kirpe) Kanyonu, Tokatlı Kanyonu, Sakaralan Kanyonu ve Sırçalı Kanyonu gelmektedir.

Paylaşın

Karabük: Tokatlı Kanyonu

Tokatlı Kanyonu; Karabük’ün Safronbolu İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İncekaya (Gayza) Köyü’nden başlayan kanyon, Tokatlı Köyü’nden geçerek Eski Çarşı’ya kadar uzanmaktadır.

III. Zaman Eosen Dönemi’ne ait kireçtaşlarından oluşan tabakaların Hızar Çayı tarafından aşındırılması sonucunda oluşan kanyon, 550 metre rakıma, 50-100 metre arasında yüksekliğe ve 100-180 metre arasında genişliğe sahiptir.

Kanyonun uzunluğu yan kolları ile birlikte 4500 metreyi bulmaktadır. Jeolojik ve jeomorfolojik açıdan önem taşıyan Tokatlı Kanyonu, pek çok bitki ve hayvan türüne de ev sahipliği yapmaktadır. Bu özellikleri ile kanyon biyolojik çeşitlilik açısından da zengindir.

Tokatlı Kanyonu, üzerinde İncekaya Su Kemeri ve Cam Teras bulunmaktadır. Tokatlı Kanyonu’nun hem trekking ve doğa severlerin hem de etkileşimli turizm yatırımlarına uygun hale getirilmesi, yörede turizm hareketliliğini çekici hale getirilebilmesi bakımından kanyonun uygun alanlarında istasyon niteliğinde ziyaretçilere hizmet verebilecek birimlerin plan ve proje uygulamalarının yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tokatlı Kanyonu yürüyüş parkuru yaklaşık 9 km’dir. Ayrıca tarihi şehir merkezi ile cam teras arasında doğa yürüyüş alanlarının yanı sıra rahat ulaşım imkanı da sağlayabilecek alternatif ulaşım hizmet projelerinin de uygulanması, alanı çekici kılabilir.

Karabük’ün doğal güzellikler arasında kanyonların ayrı bir yeri vardır. Daha çok Safranbolu’da kireç taşı tabakalarını derin bir biçimde yarılması ile kanyonlar ortaya çıkmıştır. Bölgenin arazi yapısını ilgi çekici hale getiren bu kanyonların başında İnce Kaya Kanyonu, Düzce (Kirpe) Kanyonu, Tokatlı Kanyonu, Sakaralan Kanyonu ve Sırçalı Kanyonu gelmektedir.

Paylaşın

Karabük: Düzce (Kirpe) Kanyonu

Düzce (Kirpe) Kanyonu; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Düzce Köyü ile Konarı Köyü arasında yer almaktadır. Kanyonun kuzeyi Düzce Kanyonu, güneyi ise Sırçalı Kanyonu olarak isimlendirilmektedir. 

Düzce (Kirpe) Kanyonu; II. Zamana (Mezozoik) ait Kretase ve genel itibariyle III. Zaman’a (Senozoik) ait Eosen dönemlerine ait kayaçların akarsular tarafından aşındırılması sonucu oluşmuştur.

Düzce Kanyonu’nun içerisinden Kirpe Deresi akmaktadır. Bu dere güneyde Kaya Deresi’ne (yani Eflani Deresi’ne) katılarak Araç Çayı ile birleşmektedir.

Foto safari ve yaban hayatı koruma alanı olarak düzenlenmiş olmakla beraber bakir bir turizm alanı olan Kanyon, trekking ve doğa severler bakımından oldukça elverişlidir.

Bu nedenle Düzce (Kirpe) Kanyonu’nun trekking ve doğa turizmine uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Kanyon üzerinde yer alan tarihi Sapdere Köprüsü ve Malagöz Köprüsü, kanyona ayrı bir değer katmıştır.

Karabük’ün doğal güzellikler arasında kanyonların ayrı bir yeri vardır. Daha çok Safranbolu’da kireç taşı tabakalarını derin bir biçimde yarılması ile kanyonlar ortaya çıkmıştır.

Bölgenin arazi yapısını ilgi çekici hale getiren bu kanyonların başında İnce Kaya Kanyonu, Düzce (Kirpe) Kanyonu, Tokatlı Kanyonu, Sakaralan Kanyonu ve Sırçalı Kanyonu gelmektedir.

 

Paylaşın

Karabük: İncekaya Kanyonu

İncekaya Kanyonu; Karabük’ün Safranbolu İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İncekaya Kanyonu, kireç taşı tabakalarını derin bir biçimde yarılmasıyla oluşmuştur.

Karabük’ün doğal güzellikler arasında kanyonların ayrı bir yeri vardır. Bölgenin arazi yapısını ilgi çekici hale getiren bu kanyonların başında İncekaya Kanyonu gelmektedir.

Üzerinde İncekaya Su Kemerinin yer aldığı kanyon oldukça dik ve derin yamaçlara sahiptir. Yerli turistler kadar yabancı turistlerin de yoğun ilgi gösterdiği kanyona bir seyir terası yapıldı.

Karabük İl Sınırları içerisinde yer alan ve uzunluğu oldukça fazla olan Düzce (Kirpe) Kanyonu ziyaretçilerini adeta büyülemektedir.

Tabiat harikası olan ve Karabük İl Sınırları içerisinde yer alan diğer kanyonlar ise Tokatlı, Sakaralan ve Sırçalı’ dır. Yenice İlçesindeki Şeker Kanyonu 6.5 km uzunluğu ve zor geçişleri ile profesyonellerin ilgi gösterdiği bir diğer kanyondur.

Paylaşın

Karabük: Bulak (Mencilis) Mağarası

Bulak (Mencilis) Mağarası; Karabük’ün Merkez İlçesi, Bulak Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’nden Bulak Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Uzunluğu 6 km’ye varan mağaranın yalnızca ilk 400 metresi ziyarete açık olup ülkemizin 4. büyük mağarası niteliği taşıyan bünyesindeki dikitler, sarkıtlar, travertenler, göletler ve yer altı su kaynağı ile bir tabiat harikasıdır.

Ziyaretçiler, girişin ardından dar bir bölümden geçerek ulaştıkları ana galeriye girdiklerinde mağaraya özgü muhteşem görüntü ile karşı karşıya kalırlar. Mağaranın içerisinde ilerledikçe de bu güzel görüntü etkisini arttırarak devam eder.

Mağaranın ilerleyen bölümlerinde mağara içerisinde yer alan su kaynağı, yer yer 10-15 m’lik yükseklikten düşerek şelale oluşturduktan sonra sifon yaparak yer altında kaybolmaktadır. Daha sonra bu su, birinci giriş ağzının bulunduğu noktada tekrar yüzeye çıkarak, Mencilis kaynağı çıkış ağzını oluşturmaktadır.

Paylaşın

Karabük: Safranbolu, Hıdırlık Tepesi

Hıdırlık Tepesi; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Çeşme Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Tarihi evleri ve sokaklarıyla geleneksel Türk toplum yaşantısını korumayı başaran Safranbolu’da yer alan Hıdırlık Tepesi, tıpkı ilçenin kendisi gibi tarihi olduğu kadar ziyaretçilere sunduğu muhteşem manzara ile önemli bir yere sahip.

Şehrin kuş bakışı en güzel izlenebileceği yerlerden biri olan tepe, Türklerin Safranbolu’ya ilk geldiklerinde konuşlandıkları bölge olarak biliniyor. Burada yağmur dualarının ve hıdrellez kutlamalarının yapıldığı biliniyor.

Hıdırlık Tepesi’nde Orhan Gazi dönemimde yaşamış Şehzade Gazi Süleyman Paşa’nın kumandanlarından Hıdır Bey’in türbesi, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Dr. Ali Yaver Ataman’ın anıt mezarı, Köstendil Kaymakamı Hasan Paşa’nın Türbesi ve iki namazgah bulunmaktadır.

Tepeye yapacağınız ziyaret sırasında önce türbeleri ziyaret edebilir daha sonra buradan Safranbolu’nun muhteşem manzarasının keyfine varmanız mümkün.

Özellikle gün içerisinde buradan ilçenin sıra sıra dizilmiş meşhur tarihi konaklarına, Arnavut kaldırımlı sokaklarına ve çevresini saran yeşil doğasına bakarken, tüm stresinizden uzaklaşarak Safranbolu seyahatinizin tadını çıkarabilirsiniz.

Paylaşın

Karabük: Safranbolu, Yemeniciler Arastası

Yemeniciler Arastası; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Çeşme Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Safranbolu Anadolu’nun kuzeyinden geçen Asya-Avrupa ana ticaret yolunu Karadeniz’e bağlayan en önemli bağlantılardan biri olan Gerede-Sinop kervan yolu üzerinde bir konaklama noktasıdır. 17. yüzyılın ortasında kent merkezinde inşa edilen Cinci Hanı’nın büyüklüğü kentin bu işlevini kanıtlayan önemli bir örnektir. Han ilk yapıldığı yıllarda 63 oda ve deve ahırlarından oluşmaktaydı.

Böylece Safranbolu çarşısı hanın etrafında yer alan çeşitli üretim yapılan alış veriş mekanlarının doğmasına vesile olmuştur. Safranbolu çarşısında demircilik, bakırcılık, semercilik, dikicilik, saraçlık, ayakkabıcılık gibi işlenmiş eşya üretimine dönük iş kolları Lonca düzenine uygun olarak ayrı ayrı sokaklarda ancak bir arada yer tuttukları görülür.

Bu nedenle de Safranbolu çarşısının sokakları, o sokakta yer alan zanaat koluna göre “semerciler içi”, “kunduracılar içi”, “kasaplar içi”, tüccarlar içi” gibi adlarla bilinirler. Bugün dahi adını taşıdıkları sanat koluna (Demirciler-Bakırcılar-Kalaycılar-Manifaturacılar-Boyacılar-Aktarlar, Semerciler-Saraçlar Çarşısı) göre bu sokaklarda, az da olsa bu işi yapan esnafa rastlanmaktadır.

Yemeniciler Arastası/Arasta Çarşısı :Köprülü Mehmet Paşa camisine bitişik olan çarşı yanaşık nizamda 48 ahşap dükkandan oluşmaktadır. Yemeni denilen ayakkabının yapıldığı eski lonca çarşısıdır. 1950‘li yılların sonuna kadar yemenicilik Safranbolu’da önemli bir zenaat kolu olmuştur.

Milli mücadele sırasında imkanlar dahilinde ordumuzun ayakkabı ihtiyacını karşılamış olan çarşı, restore edilmiştir ve günümüzde turistik amaçlı kullanılmaktadır. Çarşıdaki Ahmet Demirezen Yemenicilik müzesi hafta sonlarında geziye açıktır.

Paylaşın

Karabük: Kaymakamlar Müze Evi

Kaymakamlar Müze Evi; Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Çeşme Mahallesi, Hıdırlık Yokuş Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Kaymakamlar Evi 18 ve 19.yüzyıl Türk toplumunun geçmişini, kültürünü ve yaşama biçimi ile teknolojisini yansıtan Safranbolu Evleri arasında önemli bir örnektir. 19.yüzyıl başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Sahibi Safranbolu Kışlası kumandanı Hacı Mehmet Efendidir. Hacı Mehmet Efendi’ye yarbay karşılığı olan ‘Kaim -Makam’ denilmesi nedeniyle ailesi; dolayısıyla evleri halk arasında bu isimle söylenegelir olmuştur.

Kentsel dokusunu ve tüm mimari özelliklerini günümüze dek koruyabilmiş ilçemizde T.C Kültür Bakanlığı’nın Safranbolu’nun Korunması ve Sağlıklaştırılması Projesi içerisinde 1979 yılında kamulaştırılıp restorasyonunu tamamladığı Kaymakamlar Evi 16.12.1981 tarihinde Eğitim Merkezi olarak hizmete açılmıştır. Kaymakamlar Evi hizmete açıldığı 1981 ve müteakip yıllarda eğitim merkezi olan düzenlemelerle sürdürmekle birlikte ziyaretçilerin gezi ve konaklama gereksinimini de karşılamıştır. Son yıllarda ilçede konaklama hizmetlerinin hem sayısal hem de niteliksel artışı karşısında Müze Ev olarak kullanılmaktadır.

Mülkiyeti Kültür Bakanlığına ait olan Kaymakamlar evinin ilçe Kaymakamlığımız Hizmet Birliğince bahçesi ve hizmetli evi iyileştirilerek kafeterya olarak işlevlendirilmiştir. Safranbolu Çarşısı içinde, Hıdırlık Yokuşu Sokağı üzerinde bulunan yapı; kitle, plan ve cephe olarak özgün bir Türk Evi niteliğine sahiptir. Üç katlı olan yapı topoğrafik veriler doğru kullanılarak iki ayrı sokaktan iki ayrı girişle kotlu olarak çözülmüştür. Sokaktan zemin kata çift kanatlı büyük bir kapı ile girilir. Kapının yalın ama evde oturana güven veren bir görünümü vardır. Öte yandan üst pervazda eski bir sigorta şirketinin (Balkan) levhası ise bu evin sigorta ettirildiğini kanıtlayan bir belge niteliğindedir.

Kapı üzerindeki şakşak, bilezik şeklindeki halka ile kapı mandalının Harem ve Selamlık yaşantısına göre nasıl kullanıldığını, kapının açılıp kapanmasının gizemini rehberlerden, görevlilerden öğrenmenizi tavsiye ederiz. Zemin katta yer alan ‘Hayat’ denilen zemini toprak ya da taş kaplı bölüm sokak cephesindeki sağır ve sağlam duvarları ile yapıyı adeta dışarıdan koruyarak omuzlamış gibidir. Bahçe yönüne gilistelerle açılarak ikinci bir güvenlik önlemi yanında iç mekanlara ışık, hava sirkülasyonu sağlar. Ana yaşama katları bahçe ve sokak arasında üretimle ilgili işlevler üstlenmiş hayat’ta hayvanlar ahır denilen yerde barındırılmıştır.

Zemin kat duvarları, büyük bir bölümü ahşap malzeme ile yapılan yapıya uzun ömürlülük taşıyıcılık ve hacimlerdeki önemli üretim aktivitelerinden dolayı yapıdaki yıpranmaların azaltılması, ayrıca dış tehlikelerden korunma düşüncesi ile taş olarak inşa edilmiştir. Yapının üst katları ise ahşap çatkılı ve kerpiç dolguludur. Taban ve tavan tahtaları, kapılar, oymalar, dolaplar sarı çamdan yapılmıştır.

Çatı cephelerdeki hareketliliği geniş saçaklarla çepeçevre kaplamaktadır. Birinci ve ikinci katlar planın ana öğesi olan sofanın etrafında gelişmiş, zemin katın taş duvarlarından sokağa ve bahçeye payandalar desteği ile taşırılarak arzulanan plan düzenine ulaştırılmıştır. Bu düzen gittikçe merkezileşen sofanın etrafında en üst katta özgün Türk Evi planına varmıştır.

Birinci katın merdiven başındaki iki oda selamlık, karşıdaki bölüm ile üst kat Harem’dir. Bu katta bulunan dönme dolap, selamlık ile harem arasında yemek servisinin yapılmasını sağlamaktadır. Her iki kattaki odalar aynı çatı altında yaşayan kalabalık aile tipine göre bireylerin tüm gereksinimlerini sağlayacak şekildedir. Her odada sedirli oturma düzeni, yer sofrasında yemek yeme, yer yatağında yatma, yatakların konulduğu yüklük içerisinde gusülhanede yıkanma olanağı vardır.

Pencereler evin bol ışık almasını sağlarlar. Ceviz ve çam kerestesinden yapılmış tavan süslemeleri ise zevk ve estetik anlayışının zengin örneklerindendir. Harem ve Selamlıkta bulunan 7 oda ile sofa geleneksel malzemelerle döşenmiş, zamanın yaşantısına uygun olarak özgün canlandırmalarla ve yerel müzikle ziyaretçilere sunulmuş, aktivitelerle desteklenmesi çalışmalarımız her geçen gün geliştirilmekte ve zenginleştirilmektedir.

Paylaşın