Düzce: Hemşin Camii

Hemşin Camii; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Hemşin Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Hemşin Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Düzce sınırları içerisinde, dini ve mimari açıdan önemi bulunan ve inanç turizmine yönelik birçok tarihi yapı, mezar ve türbe bulunmaktadır. Bunlardan farklı mimari teknikler kullanılarak inşa edilmiş çantı tipi Cuma Camileri en fazla dikkat çekenler arasındadır.

Çantı tipi camilere en iyi örneklerden biri Akçakoca’ya 15 km mesafede bulunan ve 1877 yılında Osmanlı- Rus Savaşı ardından Artvin’den gelen Hemşinlilerin kurduğu ve Hemşin köyünde bulunan Tarihi Hemşin Köyü Camii’dir. Birinci katında taş işçiliği örneği, ikinci katında ise çantı tekniği kullanılarak inşa edilen cami 150 yıla yaklaşan bir geçmişe sahiptir. Minaresinin de ahşap olduğu Hemşin Camii mihrap ve minberi, tavan işçiliği ile dikkat çekmektedir.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Fakıllı Mağarası

Fakıllı Mağarası; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Fakıllı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Fakıllı Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından I. derecede sit alanı olarak tescillenmiştir. Bulunduğu köyden ismini alan mağaranın toplam uzunluğu 1.017 m ziyarete açık alanı ise 350 m’dir.

Doğal özellikler taşıyan mağaranın içinde çeşitli yönlere giden galeriler, sarkıt ve dikitler vardır. Özellikle beyaz oda olarak anılan bölgeler damlataş bakımından zengindir. Mağaraya yağışlı dönemlerde düden girişler ile önemli oranda su girişi vardır. Çok dönemli gelişimi karakterize eden şekil ve yapılara sahip olan Fakıllı Mağarası yarı aktif bir mağaradır.

Yüzeye yakın bir noktada bulunması nedeniyle yaz ve kış mevsimlerinde büyük farklılıklar gösteren nemli, sıcak ve serin bir havaya sahiptir. Mağaranın havasının astım ve nefes darlığı hastalığına iyi geldiği söylenmektedir. Mağaranın çevresi yapılan düzenlemeyle piknik alanı olarak kullanılmaktadır.

Paylaşın

Düzce: Ceneviz Kalesi

Ceneviz Kalesi; Düzce’nin Akçakoca İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Kale, ilçenin 2,5 km batısında, iki koy arasında bir falez üzerinde yapılmıştır.

Cenevizlerle özdeşleşmiş olan kalenin güneyinde doğu-batı doğrultusunda surların ortasında yüksek bir kulesi, iç avluda bir su sarnıcı bulunmaktadır. Kalede kullanılan tuğla ve harç diğer Ceneviz Kalelerinde kullanılan tuğla ve harçla benzerlikler göstermektedir.

Kalenin ne zaman yapıldığı kesin bilinmemekle beraber Karadeniz sahil liman kentleri arasındaki konumu itibariyle 13. yüzyılın başında Cenevizliler tarafından eklemeler yapılarak kullanılır hale getirildiği bir vakıa olduğundan kale Ceneviz Kalesi olarak bilinmektedir.

Kale “Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri” adıyla 15.04.2013 tarihi itibariyle UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne eklenmiştir.

Paylaşın

Düzce: Konuralp Antik Tiyatro

Halk arasında kırk basamaklar olarak bilinen Konuralp Antik Tiyatro; Düzce’nin Merkez İlçesi Konuralp Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Antik Tiyatro, Helenistik Çağ’da (MÖ 300-30) yapılmıştır. Eklemeleri Roma Dönemi’ne (MÖ 30-MS 300) aittir. Prusias ad Hypium Antik Kent’inde bulunan ve iki kademeli olan tiyatronun sahne arkası duvarı ile ikinci kademenin oturma sıralarının bir bölümü günümüze ulaşmıştır.

Ayrıca sağ ve soldan giriş çıkışları sağlayan tonozlu geçitleri de toprak üstündedir. Tiyatronun sahne arkası binasının uzunluğu 144 ayak, genişliği 48 ayaktır. Tiyatronun birinci kademesinde oturma sıraları görünmüyorsa da yaklaşık 17 oturma sıralık bir boyuta sahiptir.

Orta yoldan çok dik merdivenlerle bağlanan ikinci kademenin 15 sırası yerinde olmakla birlikte, aslında 4 sıralık daha yer vardır. Böylece tiyatro yaklaşık toplam 36 oturma sıralıdır. Işınsal yol kenarlarındaki sıra başlarına aslanpençeleri işlenmiştir.

Işınsal yol basamakları ile süslemeleri Side Tiyatrosu’nda görüldüğü gibi uzunca tek bir taştan yapılmıştır. 5.978 m2 alana sahip, 100 metre uzunluğunda, 74 metre eninde bir alana yayılan tiyatronun kapasitesi yaklaşık 10.000 kişiliktir.

Paylaşın

Düzce: Prusias Ad Hypium Antik Kenti

Prusias Ad Hypium Antik Kenti; Düzce’nin Merkez İlçesi Konuralp Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Prusias ad Hypium Antik Kenti’nin tarihi, MÖ 3’üncü yüzyıla uzanmaktadır. Konuralp ilk olarak tarih sahnesine Hypios adı ile çıkmıştır. Doğudan batıya uzanan, Küçük Melen ve Tabak Çayları yakınında, ovada son bulan bir tepenin üzerine kurulan kasabanın adı Hypios’dan sonra Kieros olarak anılmaya başlamıştır. Mariandynlere ve Herekleia Devleti’ne karşı harekete geçen Bithynler, kralları I. Prusias (M.Ö 283 – M.Ö 83)’ın eliyle Sangarios’un doğusundaki Kieros’u zaptetmişlerdir.

Buraya Bithyn Kolonisi yerleştirerek kısa zamanda eskisine göre daha bayındır hale getiren I. Prusias, şehri bir çok abidelerle süslemiş ve tahkim ettirdikten sonra adını da değiştirmiştir. Böylece Kieros MÖ 2’nci yüzyıl sonlarında tarih sahnesinden çekilmiş, kent de kralın adına izafeten “Prusias” ismini almıştır.

Antik Tiyatro, halk arasında kırk basamaklar olarak bilinen kente Helenistik Çağ’da (MÖ 300-30) yapılmıştır. Eklemeleri Roma Dönemi’ne (MÖ 30-MS 300) aittir. Prusias ad Hypium Antik Kent’inde bulunan ve iki kademeli olan tiyatronun sahne arkası duvarı ile ikinci kademenin oturma sıralarının bir bölümü günümüze ulaşmıştır.

Kemerkasım Su Kemerleri; şehrin eski su tesisatından kalma 11 adet istinat ayağı günümüze kadar gelebilmiştir. Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı sanılan su kemeri, moloz taş ile yapılmıştır.

Atlı Kapı; I. Grup anıt eser Atlı Kapı ve uzantısı surlar, Prusias ad Hypium Antik Kent’inin giriş kapısıdır. Sur duvarları farklı dönemlerde onarım sırasında yazıtlı devşirme malzemeler kullanılmıştır. At kabartmalı kapı lentosu yerel kalker malzemeden yapılmıştır. Lento üzerinde at tasviri ve Grekçe bir yazıt bulunan bir Prusiaslı’nın annesine yaptırdığı mezar steli yer almaktadır.

Roma Köprüsü; köprü Roma Dönemi’ne aittir. Mevcut ölçüleri 4.80×30.25×3.17, gerçek ölçüleri 4.80×39.20×3.17 metre ebatlarındadır. Özelliği hiç harç kullanılmadan beyaz mermer blokların bir araya getirilmesi ile yapılmış olmasıdır.

Batı Sur Duvarları; 4.70 metre yüksekliğinde 118 metre uzunluğundadır. Surun batı ucunda devşirme blok taşlar ile örülmüş giriş bulunmaktadır. Surlarda kesme blok taşlar kullanılmış ve harçsız olarak yapılmıştır. Sur duvarları Helenistik ve Roma Dönemlerine ait olmakla beraber Doğu Roma Dönemi’nde onarımlar sırasında devşirme olarak bomos ve diğer mimari parçalarda kullanılmıştır.

Konuralp Müzesi; Prusias ad Hypium Antik Kenti’nin zengin kültürel mirasını yaşatmak üzere kurulan müze, 2003 yılında ziyarete açılmıştır. 3 teşhir salonu, 1 laboratuvar, 2 depo, 1 konferans salonu ve idari bölümlerden oluşur. Müzede, 1.848 arkeolojik, 491 etnografik ve 3 bin 898 sikke olmak üzere toplam 6 bin 237 eser bulunmaktadır

Paylaşın

Osmaniye: Haruniye Kaplıcaları

Haruniye Kaplıcaları; Osmaniye’nin Düziçi İlçesi, Kuşçu Köyü sınırları içinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Kuşçu Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Osmaniye İl Merkezine 57 km, Düziçi İlçe Merkezi’ne 15 km uzaklıktadır. Kaplıca, Ceyhan Nehri kıyısında ağaçlarla kaplı bir alanda bulunmaktadır. Kaplıca tesisi Aslantaş Barajı’nın rezervuarının sonunda, Berke Barajı aksının 2,5 km’lik yatağında yer almaktadır. Denizden 620 m yüksekliktedir.

32 santigrat derece sıcaklığına sahip kaplıca suyu, kalsiyum, magnezyum, sülfür, bikarbonatlı termal sular, 4 mg/lt florür,332 mg/lt karbondioksit içermektedir. Ayrıca radyoaktif özelliğe sahiptir.

Kaplıca suyunun, “Romatizma rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Deri rahatsızlıklarında olumlu etkisi görülür. Sinirsel hastalıklar ile kadın hastalıklarına şifa sağlar. Karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarına olumlu etkisi görülmektedir. Mide ve bağırsak hastalıklarına faydalı olduğu görülmüştür.” iyi geldiği düşünülmekte.

Paylaşın

Osmaniye: Gaffarlı Taş Köprü

Taş Köprü; Osmaniye’nin Sumbas İlçesi Gaffarlı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Gaffarlı Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Kesik su deresi üzerinde kurulmuş basık sivri kemerli tek gözlü bir köprüdür. Üst kısmı kademeli olan köprünün taşıyıcı olan alt kısmı düzgün kesme blok taşlarla örülmüş olup üstü moloz taş dolgudur.

Bakımsız durumda olan köprünün taşıyıcı olan blok taşlarından bir kısmı dökülmüştür. Dolgu olan üst kısmı yan yüzeylerinde ve köprünün üst yüzeylerinde bitkiler bulunmaktadır. Restorasyonu devam etmektedir.

Sumbas’ın Turizm Değerleri arasında, “İlçe Merkezi’nde Sumbas Eski Camii , Mehmetli Beldesi’nde Mehmetli Barajı (Kesiksuyu Barajı), Armağanlı Köyü’nde Cem Kalesi, Akdam Köyü’nde Diniker Kalesi, Bağdaş Yaylası ve Yirce Yaylası” bulunmaktadır.

Paylaşın

Osmaniye: Masal Parkı

Masal Parkı: Osmaniye’nin Merkez İlçesi, Adnan Menderes Mahallesi, Musa Şahin Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Bulunduğu bölgede, ekonomi ve turizmine büyük katkı sağlayan Osmaniye Masal Parkı 35 dönümlük arazide 19 farklı konseptin yer aldığı Türkiye bölge ve coğrafyasından yola çıkarak özel olarak tasarlanmış benzersiz bir tema parktır.

Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinin önde gelen doğal güzelliklerine yer veren; Akdeniz’den Manavgat Şelalesi, İç Anadolu’dan Peri Bacaları, Doğu’dan Ağrı Dağı, Ege’den İzmir Saat Kulesi, Marmara’dan ise İstanbul Silüeti ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Truva Atı ve daha birçok tematik eserin benzerlerinin sergilendiği parkta, Türkiye’nin çevresindeki denizleri ve gölleri temsil edecek şekilde havuzlar da yer almaktadır.

2018 yılında kapılarını açan Masal Park hem çocuklar hem de yetişkinler için birbirinden farklı eğlence opsiyonu sunmaktadır. Masal Parkın 8 dönümü bina ve havuzlardan oluşuyor ve park içerisinde değişik etkinlik ve organizasyonlar için alternatifler de mevcuttur. Türk masal, hikâye ve tarihsel kişiliklerinin heykellerinin bulunduğu parkta; Nasrettin Hoca, Evliya Çelebi, Barbaros Hayrettin gibi karakterler eşliğinde eğlenceye doymak mümkündür.

Beraberinde, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinin adı verilmiş ve teması bu bölgelere has dokunmuş eğlence noktaları bulunmaktadır. Van Gölü Canavarı Temalı Hız treni, Kütahya fincan temalı oyun grubu, Uludağ Tırmanış ve Nuh’un Gemisi temalı Gondol, Galata Kulesi Temalı, Düşüş Kulesi, eğlence ve keyif veren yerler arasındadır.

Osmaniye Masal Parkı eğitime de dolaylı olarak katkıda bulunmaktadır. Park çocukların ve gençlerin gelişimine destek veren, eğlencenin yanında onların görsel öğrenme yetilerine kaynak sunan görsellikler içermektedir. Bu sebeple okullar öğrencilerini eğlenmek ve aynı zamanda öğrenmek için parka getirmektedirler. Sosyal sorumluluk çalışmalarına da önem veren işletme, tüm şehit çocuklarına ücretsiz hizmet vermektedir. Ayrıca tesis şehit yakınlarına, gazi ve gazi yakınlarına ve tüm kamu personeline belirli avantajlar sağlamaktadır.

Paylaşın

Osmaniye: Kastabala Antik Kenti

Kastabala Antik Kenti; Osmaniye’nin Merkez İlçesi’ne bağlı Kesmeburun Köyü ve Bahçe Köyü sınırları içinde yer almaktadır. İl Merkezi’ne 12 kilometre uzaklıktaki Antik Kent’e asfalt yol ile kolayca ulaşılabilmektedir. Araçsız gelenler için Bahçe, Kesmeburun veya Karatepe Köylerine giden köy dolmuşları ile gidilebilmektedir.

Kent, Ceyhan (Pyramos) Nehri’nin yakınlarında küçük bir ovaya hakim konumdadır. Kastabala’nın yer aldığı Kilikya Bölgesi’nden elde edilen yüzey buluntuları İ.Ö. 2″nci 1000 ile Roma İmparatorluk-Geç Roma Dönemleri arasında farklı dönemlere tarihlenmiştir. Ancak Kastabala’nın İ.Ö. 1’inci 1000  Roma İmparatorluk dönem arkeolojisi henüz yeterince araştırılmamıştır.

Kentte 2009 yılında ilk kez başlatılan ve halen devam eden kazı çalışmalarından elde edilen sonuçlar şimdiden kentin bugüne kadar bilinen tarihçesini değiştirmiştir. Geç Neolitik-erken Kalkolitik; İ.Ö. 5’inci yüzyıl, İ.Ö. 1 – İ.S. 1’inci yüzyıllar, İ.S. 2’nci yüzyıl, İ.S. 4-6’ncı yüzyıllar ve İ.S. 13-15’nci yüzyıllara tarihlenen buluntuların varlığı Kastabala ve bölge arkeolojisine dair eksik bilgileri tamamlayıcı bulgular vaad etmektedir. Kentte sürdürülen kazı ve araştırmalar kentin sınırlarının güneyde Ceyhan Nehri, kuzeyde Karatepe, batıda Kırmıtlı Kuş Cenneti arasında genişleyen verimli ovayı kapsadığını ortaya koymaktadır.

Sur ile çevrili kent merkezindeki yapılar kale tepesinin hâkim olduğu küçük bir vadinin kuzey, güney ve doğu yamaçlarında tespit edilmiştir. Kayalık doğal yükseltiler kuzeyde yerleşmenin doğal sınırını oluşturmuştur. Kentin kuzeybatısında, kalenin kuzeydoğu eteğinde kayaya açılan geçit batı ile doğu konut alanlarını birbirine bağlamaktadır.

Antik kentin Roma İmparatorluk Dönemi’nde (İ.S. 2’nci yüzyıl) sur duvarı ile çevrili olmadığı, ilk savunma sisteminin İ.S. 4’ncü yüzyıl sonlarında inşa edildiği düşünülmektedir. Şehir plancılığı açısından sütunlu cadde yerleşmenin ana aksını belirlemektedir. Duvarlar ve tonozlarla eğimli arazide düz teraslar elde edilmiştir.

Yamaca oturtulan ızgara planlı kentte merkezi yapılaşma ile kamu yapıları arazinin ortasına yerleştirilmiştir. Tiyatro, hamam, dükkanlar, kuzey ve güney kiliseler bu plana uygun parsellerde inşa edilmiştir. Ortaçağ Kalesi ise savunmaya elverişli kayalık bir tepe üzerinde yükselmektedir. Mevcut kamu yapılarının ilk yapı evresi Severuslar Dönemi’ne tarihlenmektedir.

Kastabala antik kentinin genişlediği alanı doğu, kuzey ve güneyde çevreleyen engebeli kayalık yamaçlarda çok sayıda mezar mevcuttur. Kastabala Arkeolojik kazı çalışmaları, Bakanlığımız ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Öğretim Üyesi Prof.Dr.Turgut Hacı Zeyrek başkanlığında sürdürülmektedir.

Paylaşın

Osmaniye: Enverul Hamit Camii

Enverul Hamit Camii; Osmaniye’nin Merkez İlçesi, Hacı Osmanlı Mahallesi, Büyük Cami Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

1890yılında inşa edilmiştir. Sonradan yapılan müdahale ile betonarme olarak yenilenmiştir. Cami enine dikdörtgen planlıdır. Son cemaat yerinin ön cephesinde toplam sekiz adet sütün ile sütunları birbirine bağlayan yedi adet kemer yer almaktadır. Doğu ve batı cephelerinde birer sütun ile son cemaat duvarına bitişik birer ayak bulunmaktadır. Son cemaat yerinin üzeri betonarme tabliye tavan ile örtülüdür.

Son cemaat yerinde bir kapı ile harem kısmına girilmektedir. Kapı yuvarlak kemerlidir. Kapının çevresi sonradan çini kaplanmıştır. Camii’ni batı ve doğu cephelerinde birer giriş kapısı daha bulunmaktadır. Harim kısmı ortada dört betonarme ağağın taşıdığı içten sekizgen kasnaklı kubbe ile diğer kısımlar betonarme tabliye tavan ile örtülüdür.

Harim kısmı güney cephede altta altı, üste mahfil katında iki pencere, batı cephede altta dört pencere ile bir kapı, üstte üç pencere, doğu cephede altta beş adet pencere ile bir kapı üstte üç adet pencere, kuzey cephede altta altı, üstte mahfil katında altı adet pencere bulunmaktadır. Mihrap çini kaplıdır. Minber ahşaptan olup korkuluk ve yan ayaklarda geometrik süsleme, süpürgelik kısmında oymalı Rumi motifler kullanılmıştır.

Caminin içerisinde toplam sekiz adet betonarme ayağa oturan U şeklinde mahfil katı yer almaktadır. Mahfil katına kuzey cephede yer alan giriş kapısının iki yanında bulunan merdivenle çıkılmaktadır. Duvarlar moloz taş örgülü ve üzerleri sıvalıdır. Cami dıştan ahşap çatı ile örtülü ve çatı Marsilya tipi kiremit kaplamadır.

Minare batı duvarına bitişik ve taştan inşa edilmiştir. Kaide kare planlı, gövde silindiriktir. Şerefe altı silme şeklinde düzenlenmiştir. Korkuluk taştandır. Külah taş kaplıdır. Caminin kıble cephesi önünde kurtuluş savaşında şehit düşen askerler için yapılmış şehitlik ve şehitler için dikilmiş abide bulunmaktadır. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir.

Paylaşın