Düzce: Eş Şeyh Aliyyül Müslihiddin Türbesi

Eş Şeyh Aliyyül Müslihiddin Türbesi; Düzce’nin Çilimli İlçesi, Yukarı Karaköy Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Yukarı Karaköy Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Rivayetlere göre (H. 862, M. 1484) senelerinde doğduğu ve Horasan’dan geldiği sanılmaktadır. Soy itibariyle Zeynel Abidin Oğullarından Bakir / Bakir’in oğlu, Yahya / Yahya’nın soyundan geldiği söylenmektedir.

Anadolu’ya gelerek Ankara’da Hacı Bayram Dergah’ında ve İstanbul Fatih Külliyesi’nde ilim tahsilinde bulunan Aliyyü-l Müslahiddin Hazretleri, Kastomonu’da meftun bulunan Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleriyle tanışıp arkadaş olmuştur. (H. 904, M. 1526) senesinde İstanbul-Ankara yolculuğunda Bolu’nun Elmalık köyünden geçerken büyük islam mutasavvıfı Halveti Tarikatı pirlerinden Şeyh Tokat-i Hazretlerinin dergahına uğrayarak 12 sene kalıp Tokat-i Hazretlerine hizmette bulundukları rivayetler arasında yer almaktadır.

Sonra Şeyh Aliyyü-l Müslahiddin Hazretleri, irşat nasihadde bulunmak üzere Çilimli ilçesi Yukarı Karaköy’üne gönderilir. Buranın o günkü adı “Kokabelli” imiş. Bu mubarek zat uzun bir süre burada insanları Kur’an’a ve islama davet etmiştir. Burada vefat etmiştir. Vefat ettiği yere türbesi yapılarak defnedilmiştir.

Çilimli İlçesi 100 km² yüzölçümüne sahiptir. İlçe, doğuda ve güneyde Merkez ilçe, batıda Cumayeri, güneydoğuda Gümüşova, kuzeyde ise Akçakoca ilçeleriyle çevrilidir. 2016 verilerine göre ilçe nüfusu 19.692’dir. İlçenin 806 ha (%35) ormanlık alanı bulunmaktadır.

Paylaşın

Düzce: Sarıkaya Mağarası

Sarıkaya Mağarası; Düzce’nin Yığılca İlçesi, Sarıkaya Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Sarıkaya Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Paleosen-Alt Eosen yaşlı kireç taşları içinde yarı yatay eğimli olarak gelişmiş, düden konumlu, yarı aktif fosil bir mağaradır. Mağara, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü tarafından I. derecede sit Alanı olarak tescillenmiştir.

Batı Karadeniz Bölümünün en büyük mağarası olan Sarıkaya Mağarası, kireçtaşları ve kumtaşlarının kontağında kireçtaşlarının doğrultusu ve dağılımı yönünde eğimli olarak gelişmiştir.

İki birimin dokunağında zayıf zondan giren su, bir yandan kireç taşlarını eritmiş, diğer yandan alttaki gevşek marn ve kumtaşlarını fiziksel olarak aşındırmıştır. Kireçtaşları ve kumtaşlarında derine doğru kazılma ile oluşan Sarıkaya Mağarası aynı zamanda bir su geçiş yoludur.

Toplam uzunluğu 717 m olan mağaranın ana galeri uzunluğu 510 m, genişliği 80 m, boyu 75 m, tavan yüksekliği 15-40 m’dir. Salonda iki gelişim dönemine ait fosil ve genç damlataş şekilleri bulunmaktadır.

Salonun ortasında Aksu Çayı’ndan gelen derenin oluşturduğu küçük bir şelale ve ikinci evreye ait bir kanyon-vadi bulunmaktadır ve ilk oluştuğu bölümden 17 m ve gittikçe artan bir derinliktedir.

Melen Çayı tarafından derince yarılmış plato karakterinde bir düzlüğün üzerinde düden konumunda bulunan mağara, yakın çevresinin yüzey sularını toplayarak Aksu Mağarası ile Melen Çayı’na boşaltır.

Paylaşın

Düzce: Ali Baba Türbesi

Ali Baba Türbesi; Düzce’nin Kaynaşlı İlçesi, Merkez Mahallesi, Mavi Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Ali Baba’nın hangi yıllarda yaşadığı bilinmemekle birlikte, onunla ilgili çeşitli efsaneler dilden dile günümüze dek gelmiştir. Bir efsaneye göre, yörede “Ali Baba” isminde mütevazı yaşamıyla tanınan bir zat yaşar. Bu zat tek öküzüyle çift sürmeye gider.

Bir gün karısı, Ali Baba’nın tek öküzle nasıl çift sürdüğünü merak ederek tarlaya birlikte gitmek ister. Birlikte gitme konusunda kocasını ikna eder. Ancak Ali Baba “Tarlada gördüklerin için hayret ifade eden sözcükler kullanmayacaksın” der ve tarlaya giderler.

Tarlaya varıldığında Ali Baba tek öküzünü çifte koşar ve bu sırada ormandan bir geyik gelerek tek öküzün yanına gelir. Ali Baba çift sürmeye devam eder. Bu olayı gören eşi hayretle “Aaaa!” veya içini çekerek “Hiii!” şeklinde bir hayret nidası atınca tek öküzün yanındaki geyik boyunduruğu kırarak ormana kaçar. Ali Baba da bu olaydan sonra ortalıklardan kaybolur.

Yöre halkı Ali Baba’yı arasa da bulamaz. Ancak bir süre sonra Türbe Tepe’de bir mezar bulurlar ve bu mezarın Ali Baba’ya ait olduğuna kanaat ederler. O günden sonra bu bölge kutsal sayılır ve önemli günlerde ziyaret edilerek dualar okunur.

1995 yılından bu yana Ali Baba Türbesi Mevlidi geleneksel olarak gerçekleştirilmekte, gelen konuklara pilav ve ayran ikram edilmektedir. Etkinlik, vatandaşlarımızın yoğun ilgisiyle karşılaşmaktadır.

Paylaşın

Düzce: Sarıçökek Camii

Sarıçökek Camii; Düzce’nin Kaynaşlı İlçesi, Sarıçökek Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Sarıçökek Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır. 

Orhan Gazi dönemine ait çantı tipi camii, uzun kütüklerin kertilip birbirine geçirilmesiyle hiç çivi kullanılmadan inşa edilmiştir. Taş temel üzerine konan uzun kütükler, dikey direklere desteklenmiştir. Son cemaat mahalli 3,10 x 9,60 m. olan cami 9,65 x 11,70 m. ölçülerindedir.

Çatısı sonradan kırma çatıya dönüştürülmüştür. Cami, 14.yy bir cuma camisidir. Dikdörtgen planlı mimari tarzda inşa edilmiş olan cami, 5000,81m2 yüzölçümüne sahiptir. Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararı ile 1.grup anıt eser olarak tescil edilmişti.

Kaynaşlı İlçesinin, doğu ve güneyinde Bolu ili, batı ve kuzeyinde Merkez İlçesi ve kuzey doğusunda Yığılca İlçesi bulunmaktadır. Yüzölçümü 443 km²’dir. İlçe nüfusu 2016 verilerine göre 20.666’dır. İlçenin ormanlık alanı 11.350 ha (%64) dır. Ankara – İstanbul geçiş güzergâhında bulunduğundan dolayı dinlenme ve yeme-içme tesisleri açısından önemli bir konumdadır.

Kaynaşlı, Düzce Ovasının doğu uzantısı olan bir vadi üzerinde kurulmuştur. Ulusal ve Uluslararası yolların kesiştiği İstanbul ve Ankara gibi iki metropolü birbirine bağlayan önemli merkezlerden biridir. Düzce’ye 15 km mesafede bulunan Kaynaşlı, bozulmamış doğası ve çevresindeki turizm potansiyelleri ile alternatif spor turizminin merkezi haline gelmiştir.

Paylaşın

Düzce: Muhap (Vahap) Dede Türbesi

Muhap (Vahap) Dede Türbesi; Düzce’nin Gölyaka İlçesi, Muhap Dede Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Türbe, köy merkezine 3 km mesafededir.

İlçe Merkezi’nden Muhap Dede Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Muhap Dede Köyü, 1902 (1318) sonrası Ordu Mesudiye’den göç eden Kuruoğulları ve Akbulut sülaleleri tarafından kurulmuştur. Bekiroğlu ve Değirmentepe köyleri köyden ayrılarak kurulmuştur.

Muhtarlık Değirmentepe köyüne geçince köy Değirmentepe köyüne bağlı Döşeme mahallesi ismini almıştır. 1992 de Değirmentepe köyünden ayrılarak tekrar Muhap Dede Köyü ismini almıştır. Muhab Dede ismi Köyde türbesi bulunan Vahapdede Türbesi yüzünden almıştır.

Düzce’ye 20 km mesafede bulunan Gölyaka, Düzce İlinin en batı ucunda, İstanbul’a 200 km Ankara’ya 250 km mesafededir. İlçe, kuzeyde ve güneyde bulunan Bolu ve Köroğlu dağlarının uzantısı olan sıra dağlar arasında yer almaktadır.

Gölyaka yemyeşil doğası, yaylaları, şelaleleri, gölleri, ormanları ve yerel yaşam tarzı ile hafızalarda iz bırakacak bir bölgedir. Öne çıkan başlıca turizm potansiyelleri; Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı, Efteni Gölü, Kardüz Yaylası Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi, Yanık, Unluk ve Kızık yaylaları, Kültür Park, Toptepe ve Muhap Dede Türbesidir.

Paylaşın

Düzce: Mehmet Arif Bey Köşkü

Mehmet Arif Bey Köşkü; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Osmaniye Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Mehmet Arif Bey Köşkü, zemin+2 +çatı katlı ahşap binadır. Zemin kat duvarlarının taş ve tuğla ile yapıldığı, diğer kat duvarlarının ahşap ile kaplandığı görülmektedir. Köşke güneyden ve kuzeyden çift yönlü merdivenlerle girilmektedir. Zemin+1. ve zemin+2. kat iç sofa planlıdır. Merdiven sofa ortasında yer almaktadır. Sofa ahşap konsollarla çıkıntı yapmaktadır.

Çatı katı orta sofalı planlıdır. Sofa balkonla sonlandırılmaktadır. Köşkün doğu ve batı yönünde odalar, mutfak, banyo ve tuvalet yer almaktadır. Her iki kattada plan benzerlik göstermektedir. Çatı katı dört yandan aydınlanan geniş bir salon görünümündedir. Köşkte her odada tavan-taban ahşap gömme dolaplı, bazı odalarda basit şömine ve her katta baş oda tavanı basit işli göbeklidir.

Binanın dış kısmı tamamen ahşap kaplamalı ve çatı saçakları ahşapla dantel gibi işlenmiştir. Yapı beşik çatılıdır. Konut, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurul’nun 06.12.1985 tarih ve 1658 sayılı kararı ile tescil edilmiştir. Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12.10.2993 tarih ve 3200 sayılı kararı ile güncellenmiştir.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Bekir Özkök Kültür Evi

Bekir Özkök Kültür Evi; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Osmaniye Mahallesi, Çuhallı Çarşısı’nda yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Bekir Özkök Kültür Evi, 31 Mayıs 2002 tarihli sözleşme ile varisler tarafından şartlı olarak Akçakoca Belediyesi’ne bağışlanmıştır. Koruma kurulundan onaylattırılan projeler kapsamında yapım ihalesi tamamlanarak restorasyona Ocak 2010 tarihinde başlanmıştır. Yapı, restorasyon çalışmalarının tamamlanması ile kültürel miras olarak hizmete sunulmuştur.

14. Uluslararası Parlayan Kent Akçakoca Kültür ve Sanat Festivali’nde açılışı yapılan Bekir Özkök Kültür Evi’nde, balıkçıların yaşantısını sergileyen bir oda bulunmaktadır. Akçakoca Kent Konseyi tarafından projelendirilen “Kaybolan Meslekler Sandal Ustalığı” ile ilgili de bir oda hazırlanmıştır.

Resim ve fotoğraf sergilerinin düzenlediği, kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan Bekir Özkök Kültür Evi’nde, sergi amaçlı bölümlerin yanı sıra yöresel kıyafetler ve tarihi eşyalar barındıran odalar da bulunmaktadır.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Akçakoca, Merkez Camii

Merkez Camii; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Yalı Mahallesi, Plaj Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Sıra dışı görünümüyle dikkat çeken Merkez Camii, tek kubbe sistemiyle yapılan camilerin aksine çağdaş mimarisi ile dikkat çekiyor. Temeli 1989 yılında atılan ve 2004 yılında hizmete açılan caminin kubbe yüksekliği 31 m, minare yüksekliği ise 58 m’dir.

Türk ve modern mimari sentezlerinin uygulandığı cami, Türkiye’de bu tarz mimari şekilde inşa edilen tek camidir. En belirgin mimari özelliği klasik tek çatı sistemi yerine Selçuklu Mimarisinde kullanılan sekizgen köşelerin üzerine oturtulmuş Türk otağ çadırından esinlenilmiş bir çatı sistemine sahip olmasıdır.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Yeni Meze Camii

Yeni Meze Camii; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Uğurlu Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Akçakoca İlçe Merkezi’ne 16 km mesafededir.

İlçe Merkezi’nden Uğurlu Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır. Taş işçiliğinin güzel bir örneği olan cami 1885 yılında inşa edilmiştir.

İçinde Osmanlılardan kalma yazıların bulunduğu cami ilimizin önemli değerlerindendir. Bahçesinde bir de su kuyusu bulunan cami çevre düzenlemesiyle de huzurlu bir ortam sunmaktadır.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın

Düzce: Orhan Gazi Camii

Orhan Gazi Camii; Düzce’nin Akçakoca İlçesi, Çayağzı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Çayağzı Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Osmanlı Devleti’nin kurucularından Orhan Gazi’nin gelip konakladığı (Miladi 1323) ve kendi adı ile anılan bir de cami yaptırdığı bilinmektedir. Sultan Orhan Camii Şerifi olarak kayıtlara geçmiş bulunan bu kültür mirasımız, 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restore edilerek, tekrar ibadet ve ziyarete açılmıştır. Bundan 687 yıl evvel çantı tekniği ile uzun kütüklerin birbirine geçirilmesiyle, çivisiz olarak inşa olunan, Tarihi Osmanlı Mescidi’nin kurulu bulunduğu alanda sarıklı mezar taşları da ayrıca dikkat çeker.

Ahşap mimaride tomrukların veya kerestelerin içine derin çentikler açılarak, çandı tekniği ile oluşturulan dörtgen kasnak, bir çeşit temel oluşturur. Temeli olmadan inşa edilen yapılar, iri taşların üzerine kasnakların yerleştirilmesiyle sağlamlaştırılır. Hiç çivi kullanılmaması, bu yapıların en büyük özelliği olarak biliniyor. Çandı yönteminde kerestelerin daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması amacıyla çivi tercih edilmiyor.

1950’li yıllarda deniz ve karavan turizmi ile ülkemizde ilk turizm hareketinin başladığı Düzce’nin denize kıyısı Akçakoca; Denizi, kumu, Balıkçı Barınağı, her mevsimin özelliğine göre balık çeşitleri, gün batımı, sivil ve dini mimarisi, dağ çileği, kestane balı, fındığı, kilometrelerce uzanan plajları ve şifalı kumu, yemyeşil bitki dokusu, piknik ve mesire alanları, tarihi anıt ağaçları, tarihi Ceneviz Kalesi, mağarası, şelaleleri, ve yöresel ağız tatları ile yerli ve yabancı turistler için dikkat çekicidir.

Paylaşın