CHP Sokağa İniyor: Yoksulluğun Tek Nedeni AKP

CHP kurmayları, “CHP iktidarında ekonomi politikası nasıl olacak?” sorusunun yanıtlarını içeren bir çalışma hazırlandığını belirtiyor. Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve adaletsiz vergi politikası başta olmak üzere, Türkiye’nin temel ekonomik sorunlarının çözümüne yönelik yol haritasının da hazırlandığı kaydediliyor.

Toplumun dezavantajlı kesimlerinin sorunlarını daha fazla gündemde tutulacağını ifade eden CHP kurmayları, “Yoksulluğun tek nedeni AKP’nin kamu kaynaklarına yönelik hoyrat tutumu ve yanlış ekonomi politikasıdır. Bunu halka anlatacağız” diyor.

CHP’nin “sokakta siyaset” politikası “tematik mitinglerin” yanı sıra kent gezileri ile sürdürülecek. Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe’nin de aralarında olduğu CHP’nin ekonomi kurmayları, yeni yasama yılı ile birlikte il il dolaşacak. Ekim ayında gerçekleşmesi beklenen kent ziyaretlerinde yurttaşların sorunları dinlenecek.

Yurttaşların yanı sıra sanayicilerin, esnafın ve çiftçilerin sorunlarını da dinleyecek olan CHP, meslek birlikleri ile odaları da ziyaret edecek. CHP’nin ekonomi kurmayları, sorunlara yönelik çözüm önerilerini anlatacak.

Birgün’den Mustafa Bildirci’nin haberine göre; 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nin ardından düzenlenen hemen her ankette CHP’nin birinci parti olarak göründüğünü vurgulayan CHP kurmayları, “CHP iktidarında ekonomi politikası nasıl olacak?” sorusunun yanıtlarını içeren bir çalışma hazırlandığını belirtiyor. Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve adaletsiz vergi politikası başta olmak üzere, Türkiye’nin temel ekonomik sorunlarının çözümüne yönelik yol haritasının da hazırlandığı kaydediliyor.

Toplumun dezavantajlı kesimlerinin sorunlarını daha fazla gündemde tutulacağını ifade eden CHP kurmayları, “Yoksulluğun tek nedeni AKP’nin kamu kaynaklarına yönelik hoyrat tutumu ve yanlış ekonomi politikasıdır. Bunu halka anlatacağız” diyor.

CHP kaynaklarından edinilen bilgiye göre, CHP idaresindeki belediyeler de Genel Merkez tarafından sıkı takipte olacak. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, bu kapsamda her ay bir il belediyesinde toplantı yapacak. Toplantılarda, belediyelerin icraatları ve yeni döneme yönelik yapılacak çalışmalar masaya yatırılacak.

CHP, yurttaşın gündem maddeleri arasında ilk sırada yer alan eğitim alanında da daha aktif rol alacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş da yaz boyunca 30 ili dolaşacak ve eğitim ile ilgili halk buluşmaları düzenleyecek. CHP, 24 Ağustos’ta ise Antep’te, “Fıstık mitingi” gerçekleştirecek. CHP Lİderi Özgür Özel, Antep mitingi öncesi Diyarbakır, Batman ve Mardin’i ziyaret edecek.

Paylaşın

Instagram Ve Roblox Ne Zaman Açılacak? Bakandan Açıklama

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Roblox ve Instagram’ın erişime kapatılmasına ilişkin, dijital çağda, çocukların güvenliği ve sağlıklı gelişiminin her zamankinden daha büyük bir önem taşıdığını söyledi.

Haber Merkezi / Yusuf Tekin, bakanlık olarak çocukların dijital dünyada karşılaşabilecekleri tehlikelerden korunması ve dijital bağımlılığın önüne geçilmesi için çeşitli önlemler aldıklarını ifade etti ve ekledi: Unutmayalım ki, evlatlarımızı sosyal medya araçlarının dijital faşizminden korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Dijital faşizme hep birlikte dur demeliyiz.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, oyun platformu Roblox’un ve sosyal medya platformu Instagram’ın erişime kapatılmasına ilişkin, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Yusuf Tekin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Günümüz dijital çağında, çocuklarımızın güvenliği ve sağlıklı gelişimi her zamankinden daha büyük bir önem taşımaktadır. Okullarımızın, öğretmenlerimizin ve eğitim öğretim ortamlarımızın yanında bilhassa sosyal medya mecraları da evlatlarımızın gelişiminde etkilidir.

Bakanlık olarak, çocuklarımızın dijital dünyada karşılaşabilecekleri tehlikelerden korunması ve dijital bağımlılığın önüne geçilmesi için çeşitli önlemler almaktayız.

Son yıllarda, sosyal medya platformları ve çevrim içi oyunlar, çocuklarımızın zamanının büyük bir kısmını almaktadır. Bu platformlar, öğrencilerimizin sosyal, akademik ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilecek içeriklere ev sahipliği yapabilmektedir. Özellikle Instagram ve Roblox gibi popüler platformlar, çocuklarımızın dijital bağımlılığa sürüklenmesine ve dijital faşizm olarak adlandırabileceğimiz kontrolsüz içeriklerle karşılaşmasına neden olabilmektedir.

Hiç kuşku yok ki, dijital medya platformlarının evrensel hukuka, iç hukuka ve geleceğe dair sorumluluklarımıza saygı duyması elzemdir. Unutmayalım ki, evlatlarımızı sosyal medya araçlarının #DijitalFaşizm’inden korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. DijitalFaşizme hep birlikte dur demeliyiz!”

Paylaşın

Türkiye’nin En Büyük Şirketleri “Kurumlar Vergisi” Ödemiyor

Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında yer alan bir çok şirket “kurumlar vergisi” ödemiyor. “Ödenmeyen vergiden” kasıt KDV, ÖTV, damga vergisi, gelir vergisi gibi ödemeler değil, kurumlar vergisi.

Kurumlar vergisi, sermaye şirketleri sahibi mükelleflerin bir takvim yılı içinde elde ettiği kurum kazancı üzerinden hesaplanan bir vergi türü. Oranı bugün şirketin türüne göre yüzde 25 ile 30 arasında.

Vergi adaletinin her geçen gün daha yüksek sesle konuşulduğu bu dönemde, vergi yükünün özellikle dolaylı vergiler yoluyla yurttaşlara yüklenmesi tartışma konusu.

Ancak bundan büyük bir tartışma konusu varsa o da Türkiye’nin en büyük şirketlerinin kurumlar vergisi ödememeleri olabilir.

Bir yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına ‘ödenmeyen vergiden’ kasıt KDV, ÖTV, damga vergisi, gelir vergisi gibi ödemeler değil, kurumlar vergisi. Bu vergi, sermaye şirketleri sahibi mükelleflerin bir takvim yılı içinde elde ettiği kurum kazancı üzerinden hesaplanan bir vergi türü. Oranı bugün şirketin türüne göre yüzde 25 ile 30 arasında.

Ve Türkiye’de kurumlar vergisi ödemeyen binlerce şirket var. İnşaattan, havayolu şirketlerine, telekomünikasyondan, enerji firmalarına, şans oyunları tekelinden gazete ve televizyon kanallarına kadar geniş bir skaladalar.

Kimlerden mi bahsediyoruz? Yapı Merkezi, Taşyapı, Limak, IC IÇTAŞ, TürkTelekom, Turkcell, Ülker, Getir, Zorlu Enerji, THY, Rönesans İnşaat, GDZ elektrik, EnerjiSA, Cargill, Anadolu Efes Biracılık, SİSAL, Hürriyet, CNN TÜRK ve daha niceleri…

Yapı Merkezi: 2021, 2022 ve 2023’te vergiye tabi kazanç beyanında bulunmadı. Dolayısıyla bu yıllarda hiç vergi vermedi. Şirket, ‘Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi’ listesinde 58. sırada. Aynı anda Türkiye, Macaristan, Bosna Hersek, Tanzanya, Etiyopya, Senegal ve Suudi Arabistan’da proje yapıyor.

Taşyapı: 2021, 2022 ve 2023’te hiç vergi vermedi. Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı. Kıbrıs, Sırbistan, Özbekistan, Almanya, Arnavutluk, Kazakistan, Bosna-Hersek ve Mali’de şubeleri var.  Afrika’da madencilik ve tren yolu projeleri için yatırım anlaşmaları yaptı. Kıbrıs’ta Ercan Havalimanı işletiyor.

Devletten son beş yılda 28 milyar 333 milyon TL’lik ihale, 500 milyon TL’ye yakın vergi indirimi aldı. Ancak son üç senede vergiye tabi kazanç bildirmedi.

Limak: “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 50. sırada. Buna son beş yılın üçünde vergi ödemedi. Sadece 2019 ve 2023’te vergi ödedi. Şirketin devletten aldığı ihalelerin bedeli 3.3 milyar TL’den fazla.

IC İÇTAŞ: New York’ta Türkevi, Akkuyu’daki nükleer santralin inşaatı, Tuzgölü’nde doğalgaz depolama tesisi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Antalya Havalimanı gibi yüzlerce proje yapan bir firma. İktidara yakınlığıyla biliniyor. Son üç yılda vergiye tabi kazanç beyan etmedi.

Türk Telekom: Türk Telekom 2005’te özelleştirildi. Ancak 2018’de bankalar kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle hisselerine el koydu.

Özelleştirmeyi alan Hariri Ailesi de Türk Telekom’un kasasını boşaltarak Türkiye’den çıktı. Şu an Türk Telekom’un hisselerinin yüzde 60’ı Türkiye Varlık Fonu’na, yüzde 25’i Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ait. Türk Telekom üç seneden beri vergiye tabi kazanç beyanında bulunmuyor.

Turkcell: Türkiye’nin en büyük operatör şirketi. Net karını 2023’te yüzde 82,5 artışla 12,6 milyar TL’ye taşıdı. Buna rağmen Turkcell vergiye tabi kazanç beyanında bulunmadı. Üç senedir kurumlar vergisi ödemiyor.

Ülker: Türkiye’nin en zengin insanlarından Murat Ülker’e ait. Dünyanın en büyük üçüncü bisküvi şirketi. Buna rağmen üç yıldır kurumlar vergisi ödemiyor.

Murat Ülker’in sahibi olduğu Yıldız Holding de son üç yıldır vergiye tabi kazanç bildirmedi. Ancak aynı sektördeki rakipleri ETİ sadece 2023’te 790 milyon TL, Kent ise 296 milyon TL’lik vergi tahakkuk etti.

YemekSepeti: Nevzat Aydın YemekSepeti’ni 2015’te Delivery Hero’ya 589 milyon dolara sattı. Getir ve Trendyol Yemek ile birlikte Türkiye’nin en büyüğü. Ancak o da üç yıldır kurumlar vergisi ödemiyor.

Getir: Nazım Salur’un 2015’te kurduğu şirket pandemide yurtdışına açıldı. En so 2022’de Almanyalı rakibi Gorillas’ı 1.2 Milyar dolara satın aldı. Ancak kısa sürede Avrupa’dan çekildi. Üç senedir vergi ödemiyor.

Zorlu Enerji: Zorlu’nun enerji alanında 10 şirketi var. Ancak en büyük şirketi üç senedir kurumlar vergisi ödemiyor.

Türk Hava Yolları: Türk Hava Yolları da üç senedir kurumlar vergisi ödemeyenler arasında.

Dünyanın en büyük 38. uluslararası müteahhitlik firması. Devletten aldığı ihalelerle tanınıyor. Toplamda 13 miyar TL’lik ihale aldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayını inşa etti. Ancak üç yıldır matrah beyan etmedi, vergi vermedi.

GDZ Elektrik: 2013’te özelleştirmeyle İzmir ve Manisa’nın elektrik dağıtım işini aldı. 3,6 milyon tüketiciye hizmet veriyor. ancak üç senedir kurumlar vergisi için verdiği beyanda vergiye tabi kazancı yok.

EnerjiSA: EnerjiSA, 2023’te 4,5 milyar TL kar açıkladı. Ancak vergiye tabi kazanç bildiriminde bulunmadı.

Cargill: Dünyanın en büyük çokuluslu gıda şirketlerinden. 66 ülkede faaliyet gösteriyor. Genel merkezi, 2022’de 165 milyar dolar brüt gelir bildirdi. Türkiye’de birçok kez vergi teşviklerinden yararlandı. Ancak son üç senenin ikisinde kurumlar vergisi ödemedi.

Anadolu Efes: Türkiye’nin en büyük bira üreticisi. Üç senedir kurumlar vergisine tabi kazanç bildirmiyor.

Sisal Şans: Demirören Holding ve İtalya menşeili Sisal S.p.A t tarafından kuruldu. 2020’de Varlık Fonu’ndaki Milli Piyango’nun işletmesini 10 yıl süreyle aldı. 2021 ve 2022’de kurumlar vergisi vermedi.

Demirören Holding, 2020’de Ziraat Bankası’ndan kullandırılan krediyle Aydın Doğan’dan satın aldı. İnternet yayını Türkiye’nin en çok tıklanan gazetesi. Ayrıca Türkiye’de en çok girilen 11. internet sitesi. Aylık 90 milyondan fazla ziyaretçisi var.

Ancak buna Demirören Holding, son üç senedir kurumlar vergisine tabi kazanç yenaında bulunmadı. Demirören Holding ayrıca Ziraat Bankası’na olan kredi borcunu ödemiyor.

CNN TÜRK: CNN Türk’ün ticari adı Mes Televizyon ve Radyo Yayıncılık. Hürriyet gibi Demirören’e ait. Üç yıldır vergi ödemiyor.

Demirören Yatırım Holding: Demirören Holding de üç yıldır vergi vermiyor.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

DEM Partili Kızıltepe Belediye Eş Başkanı Partisinden İstifa Etti

DEM Partili (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) Kızıltepe Belediye Eş Başkanı Zeyni İpek, partisinden istifa ettiğini görevine bağımsız belediye başkanı olarak devam edeceğini açıkladı. 

Haber Merkezi / DEM Parti, yaklaşık bir hafta önce, Zeyni İpek hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını kamuoyuna duyurmuştu.

Zeyni İpek, istifa kararına ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Değerli Kızıltepe halkı; bildiğiniz üzere benim üzerimden oluşturulan kirli bir komplo ile kamuoyunu meşgul eden art niyetli bir durum yaşandı. Benim üzerimden partimi de hedef alan bu kumpasın partime zarar vermemesi adına üyesi olduğum Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden istifa ettiğimi açıklıyorum.

Belediye başkanlığı seçim sürecinde Zeyni İpek olarak Kızıltepe halkına, hak ettiği iyi bir kent ve iyi bir sosyal yaşam adına verdiğim sözlerin sorumluluğunu da yerine getirmem icap ettiği için bağımsız bir belediye başkanı olarak hizmet etmeye devam edeceğimi açıklıyorum. Şehrimizin daha öncelikli ve daha hayati sorunlarına birlikte çözüm arayacağımız bu süreçte hepinizin sunacağı destekle güzel bir Kızıltepe yaratacağımızı umut ediyorum.”

DEM Parti’den Zeyni İpek hakkında başlatılan disiplin soruşturmasına ilişkin yapılan açıklamada, “Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu’na ulaşan şikâyet ve belgelerden partimizin program, ilke ve ahlaki değerlerine aykırı davranışlarda bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle kendisiyle ilgili disiplin soruşturması başlatılmıştır. Kısa sürede sonuçlandırılacak olan disiplin soruşturmasının sonuçları kamuoyu ile ayrıca paylaşılacaktır” ifadelerine yer verilmişti.

Paylaşın

Meclis’te Can Atalay Zirvesi: AYM Kararı Uygulansın

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşen TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Görüşmemizin tek konusu Can Atalay ile ilgili verilen AYM kararı. Bizim talebimiz, beklentimiz Milletvekilimiz Can Atalay’ın bir an önce Meclis kütüğüne kaydının yapılması. Umuyoruz ki en kısa zamanda hayata geçirilir” dedi.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davadaki hapis cezası gerekçe gösterilerek vekilliğinin düşürülmesine yapılan itirazlarla ilgili kararı 1 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kararın ardından gözler TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a çevrilmiş, TİP, Genel Başkanı Erkan Baş, Kurtulmuş’tan Atalay’ın durumunu görüşmek üzere randevu talep etmişti.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve TİP heyeti arasında görüşme yapıldı. TBMM Başkanlığında yapılan görüşmeye TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık katıldı. Görüşmenin ardından heyet açıklama yaptı.

Erkan Baş’ın açıklamaları şöyle: “Öncelikle Sayın Kurtulmuş’a teşekkür ediyoruz. Görüşmemizin tek konusu Can Atalay ile ilgili verilen AYM kararı. Bizim talebimiz, beklentimiz Milletvekilimiz Can Atalay’ın bir an önce Meclis kütüğüne kaydının yapılması. Umuyoruz ki en kısa zamanda hayata geçirilir. Talebimiz Meclis’in bir genel görüşme olarak bu konuyu gündem yapması. Meclis tatilde olduğu için bu ancak bir olağanüstü toplantıyla mümkün olabilir. Son durum şöyle; Mecliste temsil edilen partilerin tümüyle görüşmeler gerçekleştirildi.

CHP, DEM Parti, Saadet-Gelecek grubu, Deva Partisi, Emek Partisi, Demokrat Parti milletvekilleri olağanüstü toplantı çağrımıza ortak bir imza ile destek vereceklerini söyledi. Burada bir takvim tartışması var. Bizim beklentimiz 15 Ağustos’taki Mahmud Abbas’ın konuşma yapacağı toplantıdan önce Meclis’in olağanüstü toplanması. AYM’nin bu kararı varken bu karar hiç yokmuş gibi Meclis’in başka bir gündemle olağanüstü toplanmasını kabul etmediğimizi dile getirdik. Filistin meselesinin öneminin farkındayız. Bütün dünyanın gözü buradayken başka bir meselenin gündeme gelmesini istemediğimizi söyledik. Ama bunun yolu o güne kadar Meclis’in gereken adımları atması.

“Meclis’in 14 Ağustos’ta toplanması için ısrarcıyız”

Sayın Başkan ’16’sı olur mu’ diye önerdi. Teşekkür ederiz, belli ki Meclis düşünüyor bu konuyu. Fakat 15’inde sanki AYM’nin bu kararı hiç yokmuş gibi Meclis’in rutin faaliyetine devam etmesi bizim için mümkün değil. Bizim beklentimiz, konuya ilişkin somut adımların atılması ve Can Atalay’ın milletvekili olduğunun bir kez daha tescil edilmesi ile beraber tahliyenin yolunun açılması. Tahliyenin ardından da gelip yemin ederek görevine başlaması. Sanıyorum yarın itibarıyla da biz diğer siyasi partilerle birlikte olağanüstü toplantı için dilekçemizi Meclis Başkanlığı’na vereceğiz. Meclis’in 14 Ağustos’ta toplanması için ısrarcıyız.”

Paylaşın

Türkiye’de Geçici Koruma Statüsüne Sahip Kaç Suriyeli Var?

Ağustos ayı itibariyle, Türkiye’de geçici koruma statüsüne sahip 3 milyon 103 bin 606 Suriyeli var. Türkiye’de 2020 yılında 3 milyon 641 bin 370,  2021 yılında 3 milyon 535 bin 898, 2022 yılında 3 milyon 214 bin 780 geçici koruma statüsüne sahip Suriyeli vardı.

İstanbul Planlama Ajansı (İPA), İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın göç istatistiklerini baz alarak rapor yayımladı. Buna göre 2005-2024 yılları arasında Türkiye’de toplam 2 milyon 667 bin 379 düzensiz göçmen yakalandı. Türkiye genelinde 2024 yılının Ocak-Ağustos döneminde ise bu sayı 126 bin 766 oldu.  İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre en çok kaçak göçmen yakalanan yıl, 10 bin 482 ile 2023 yılı olarak kaydedildi.

2024 yılı Ocak-Ağustos ayları arasındaki dönemde yakalanan düzensiz göçmenlerin uyruklarına göre dağılımı incelendiğinde,  en çok 37 bin 452 ile Afganistan uyruklu düzensiz göçmenin yakalandığı görüldü. Afganistan uyruklu düzensiz göçmenleri 27 bin 112 ile Suriye uyruklu düzensiz göçmenler takip etti. Yakalanan Afganistan uyruklu düzensiz göçmenlerin sayısının 201 bin 437 ile en yüksek seviyeye 2019 yılında ulaştığı görüldü.

İstanbul’da 530 bin 217 Suriyeli yaşıyor

Ağustos 2024 tarihi itibariyle, Türkiye’de geçici koruma statüsüne sahip tam 3 milyon 103 bin 606 Suriyeli bulunuyor. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2020 yılında 3 milyon 641 bin 370,  2021 yılında 3 milyon 535 bin 898, 2022 yılında 3 milyon 214 bin 780, 2024 yılı 1 Ağustos itibariyle ise 3 milyon 103 bin 606 geçici koruma statüsüne sahip Suriyeli bulunduğu görüldü. 16 milyon 186 bin 141 kişinin yaşadığı İstanbul’da 530 bin 217 Suriyeli yaşıyor.

İstanbul’u 430 bin 176 ile Gaziantep’in takip ettiği görüldü. Kayıtlı Suriyeli nüfusunun İstanbul’da yaşayan toplam kişi sayısına oranı ise yüzde 3,28. Türkiye’de geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin 1 milyon 613 bin 657’si erkeklerden, 1 milyon 489 bin 949’u ise kadınlardan oluşuyor.

Ağustos 2024 tarihi itibariyle 1 milyon 109 bin 25 kişinin kamet izni ile Türkiye’de bulunduğu görüldü. İkamet izni ile Türkiye’de bulunan yabancıların illere göre dağılımında İstanbul 540 bin 969 ile ilk sırada yer aldı. İstanbul’u 127 bin 683 ile Antalya takip etti.  Ağustos 2024 itibariyle, ikamet izni ile Türkiye’de bulunan yabancılar arasında en fazla sayıya sahip olan uyruğun 112 bin 43 ile Türkmenistan. Bu grubu, 94 bin 44 ile Rusya uyruklu yabancılar takip etti.

Ağustos 2024 itibariyle, Türkiye’de kısa dönem ikamet izni ile bulunan yabancılar arasında en fazla sayıya sahip olanların 68 bin 520 kişi ile Irak uyruklu yabancılar olduğu görüldü. Ağustos 2024 itibariyle, Türkiye’de öğrenci ikamet izni ile bulunan yabancılar arasında en fazla sayıya sahip olanlar 21 bin 249 kişi ile İran uyruklu yabancılar. Ağustos 2024 itibariyle, Türkiye’de aile ikamet izni ile bulunan yabancılar arasında en fazla sayıya sahip olanların 14 bin 228 kişi ile Rusya uyruklu yabancılar olduğu görüldü.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre, 2023 yılında 19 bin 17 uluslararası koruma başvuru yapıldı.  Uluslararası koruma başvurusunun en yüksek olduğu yılın 114 bin 537 ile 2018 yılı olduğu görüldü. 2023 yılında uluslararası koruma başvurusunda bulunanların ilk sırasında da Afganistan uyrukluların olduğu görüldü. İkinci sırada Irak uyrukluların, üçüncü sırada ise İran uyrukluların olduğu belirlendi.

Paylaşın

AK Parti’den Instagram Ve Roblox Açıklaması: Sabır

AK Partili Efkan Ala, Instagram ve Roblox’a gelen erişim engeline ilişkin, “Türkiye burada özgürlükleri kısıtlamak için değil, özgürlükleri genişletmek için bu görüşmeleri yapıyor. Vatandaşlarımızdan sabır rica ediyorum” dedi ve ekledi:

“Biz, muhataplarımızın Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alan adımları atsın diye uğraşıyoruz. Diğerinde ise çocukları korumaya yönelik. Bu alanı birlikte yönetmeliyiz. Biz, böyle bir iletişim devriminin olduğu çağda bunları kısıtlayarak yola devam etmeyi arzu eden bir iktidar değiliz. Ben kısa zamanda netice alacağını düşünüyorum.”

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, NT’de gündemin öne çıkan başlıkları hakkında açıklamalarda bulundu. Efkan Ala’nın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“AK Parti hem bugüne kadar yaptıklarını hem de gelecek vizyonunu gözden geçirecek. AK Parti, Türkiye’nin siyasi tarihinde altı çizilerek yazılması ve okunması gereken bir adrestir.

Her alanda eş zamanlı yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğine inandığımız bir dönem olarak tanımlıyoruz. Seçim dönemlerinde kalıcı reform yapmak imkansız hale geliyor. Seçimsiz dönem var. Seçimsiz dönemde Türkiye, ihtiyaç duyduğu yapısal reformları gerçekleştirme imkanı bulacaktır. Bugün Türkiye, orta gelir üst katmanında. Üst gelir grubuna çıkmak için gereken yapısal reformlar.

Yeni Anayasa tartışmaları: Anayasa tartışması yapılıp siyaset burada insiyatif alıp bir karar alırsa Türkiye’nin önü inanılmaz açılmaz. Hem yerli yatırımcımız hem de yabancı sermaye burada sadece sıcak para olarak gitmez. Borç ilişkisinde bulunmaz. Burada yatırım yapmaya başlar.

AK Parti’de değişim: AK Parti’de 9 ay önce Olağanüstü Kongre yaptık. MYK kurullarının 3’te 2’si değişti. Dün il başkanlarında bayrak yarışı oldu. Değişimi bayrak yarışı olarak görüyoruz. Önceki dönemde görev yaptığımız arkadaşlarımız başka yerde değerlendiriliyor. Aslında sürekli bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Kendisi değişim dönüşüm sürecinde olmayan bir siyasi organizasyon Türkiye’yi de değiştirip dönüştüremez. Değişim AK Parti’de bitmez, bitmemeli de.

Erken seçim: Bu spekülatif anketler sosyal medyada dolaşıyor. Biz kendimiz de sürekli anketler yaparak yol haritamızı belirliyoruz. Anketlerden bazıları bizi önde bazıları geride gösteriyor. Biz önümüze bakıyoruz. Vatandaşın ne dediğini, seçimde ne gösterdiğinin çalışmalarını yapıyoruz. Türkiye’de hala AK Parti çözümlerin ve beklentilerin adresidir. Araştırmalarda bunu gösteriyor.

Bu spekülatif anketler sosyal medyada dolaşıyor. Biz kendimiz de sürekli anketler yaparak yol haritamızı belirliyoruz. Anketlerden bazıları bizi önde bazıları geride gösteriyor. Biz önümüze bakıyoruz. Vatandaşın ne dediğini, seçimde ne gösterdiğinin çalışmalarını yapıyoruz. Türkiye’de hala AK Parti çözümlerin ve beklentilerin adresidir. Araştırmalarda bunu gösteriyor.

Instagram ve Roblox: Türkiye’nin hassasiyetleri var. Biz burada özgürlüklerin garantisi olarak yürüyoruz. Birisi özgürlükleri kısıtlıyor. İnsanların yaptığı paylaşımları kaldırıyor. Özgürlüklere müdahale ettikleri için Türkiye burada vaziyet aldı. Türkiye burada özgürlükleri kısıtlamak için değil, özgürlükleri genişletmek için bu görüşmeleri yapıyor. Vatandaşlarımızdan sabır rica ediyorum. Biz, muhataplarımızın Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alan adımları atsın diye uğraşıyoruz.

Diğerinde ise çocukları korumaya yönelik. Bu alanı birlikte yönetmeliyiz. Biz, böyle bir iletişim devriminin olduğu çağda bunları kısıtlayarak yola devam etmeyi arzu eden bir iktidar değiliz. Ben kısa zamanda netice alacağını düşünüyorum.”

Paylaşın

Oyun Platformu Roblox’a Erişim Engeli

Özellikle gençler ve çocuklar arasında yaygın olan çevrim içi oyun platformu Roblox’a erişim engeli getirildi. Sosyal medya platformu Instagram’a da erişim engeli getirilmişti.

Haber Merkezi / Roblox, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) menşeli bir çevrimiçi deneyim platformu. Platformda kullanıcılar kendi oyunlarını oluşturabiliyor ve diğer oyuncuların yarattığı oyunları deneyimleyebiliyor.

Roblox, kullanıcılarına oyun oynamanın yanı sıra kendi geliştirdikleri oyunları diğerleriyle paylaşma imkanı da sunuyor. Platformun 2020 yılı itibarıyla dünya çapında aylık 164 milyon kişi tarafından aktif olarak kullanıldığı belirtiliyor.

Türkiye, Esports.net verilerine göre Roblox oynayan kişi sayısında dünya beşincisi konumunda. 2024 verilerine göre tüm Roblox oyuncularının yüzde 4,43’ü Türk. Esports.net verileri ayrıca platformun Türkiye’de 9 milyondan fazla oyuncusu bulunduğunu gösteriyor.

Roblox, hikaye yazma platformu Wattpad ve sosyal medya platformu Instagram’ın ardından Türkiye’de son bir ayda erişim engeli getirilen üçüncü platform oldu.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) web sitesinde yer alan bilgide, İngiltere merkezli www.roblox.com sitesinin “07/08/2024 tarihli ve 2024/5282 D. İş sayılı Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla erişime engellendiği” bildirildi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, çevrim içi oyun platformu Roblox.com’un Türkiye’de erişime kapatılmasının, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda Adana 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla yapıldığını belirtti.

Açıklamada, “Çevrimiçi oyun platformu Roblox’un ülkemizde erişime kapatılması kararı, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda Adana 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı iledir. Karar UYAP’ta yayınlanması sonucunda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından uygulanmıştır” ifadesi kullanıldı.

Paylaşın

DEM Parti’den İktidara “Kürtçe” Tepkisi

DEM Partili Mehmet Rüştü Tiryaki, “Bu ülkede iki kelime Kürtçeden rahatsız olan iktidarlar var. İki kelime Kürtçeden rahatsız olan bir yönetim var. Önce yaya ve yanına peşi peya yazılmasından rahatsız olan bir siyasi iktidar var. Bu bakış açısını reddetmek ancak bir zenginlik olarak görmekle olur” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Mersin Akdeniz Belediyesi’nde stratejik plan çalışmaları sürüyor. Artı Gerçek’ten Abidin Yağmur’un haberine göre; Mahalle toplantılarıyla halkın görüşüne başvuran Belediye Eş Başkanlar Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız, son olarak sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya gelerek Akdeniz’in beş yıllık hedeflerini konuştu.

Toplantıya DEM Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkanı Mehmet Rüştü Tiryaki de katılarak açılış konuşmasını yaptı. Türkiye’de belediyeciliğin tarihinin 150 yıl öncesine, batıda ise 900 yıl öncesine uzandığını kaydeden Tiryaki, “Batı’daki belediyeciliğin geçmişi, merkezi yönetime muhalefetle eş değer. Belediyeler merkezle mücadele ederek belediye hizmetlerini verecek yerel yönetimleri güçlendirmişler. Yani belediyecilik tarihi aslında muhalefet tarihi” dedi.

Osmanlı’da ve Türkiye’de ise belediyeciliğin merkezi kamu idaresinin yereldeki yansıması biçiminde olduğunu ifade eden Tiryaki, “Cumhuriyet’ten sonra da belediyeler demokratik ve yerel hizmeti sunan kuruluşlar olmamış. Bugüne kadar, her zaman devletin vesayet yetkisi yerel yönetimlerin üzerinde olmaya devam etmiş. 1980 öncesinde birkaç örneği saymazsak, Fatsa’da Terzi Fikri’nin, Batman’da Edip Solmazlar’ın yarattığı geleneği saymazsak bu topraklarda belki de ilk demokratik belediyeciliği, ilk muhalif belediyeciliği, ilk halkın belediyeciliğini savunan parti bizim mirasını devraldığımız partiler oldu ve 1999’dan sonra biz ilk kez kamu otoritesinin yerel yansıması olan değil halkın olan belediyecilik hizmetlerini savunmaya başladık” dedi.

21. yüzyılın yerel yönetimler açısından altın çağ olacağını ifade eden Tiryaki, “Çünkü dünyanın dört bir yanında belediyeler artık geleneksel belediye hizmetlerini sunmakla yetinmiyorlar. Gerçekten çok karmaşık hizmetleri sunan kuruluşlar olmaya başladılar. Belediyeler neredeyse kentin tüm hizmetlerini, her ihtiyacını karşılar hale geldi” şeklinde konuştu.

Stratejik planın kapalı kapılar ardında değil, halkla birlikte yapılmasının önemine işaret eden Tiryaki, “Halkın katılımı olmadan, demokratik kitle örgütlerinin katılımı olmadan, o kentte yaşayanların katılımı olmadan düzenlenecek bir stratejik planın gerçek anlamda o kentte birlikte yaşayan insanların sorunlarını çözme olanağı yoktur” ifadelerini kullandı.

Akdeniz Belediyesinin “Akdeniz bütün renkleriyle güzel” sloganını çok beğendiğini ifade eden Tiryaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerçekten bu ülke bütün renkleriyle güzel olan bir ülke. Fakat birileri Akdeniz’in bütün renkleriyle güzel olmasını değil mermer olmasını istiyor. Türkiye’nin bütün renkleriyle güzel olmasını değil mermer olmasını istiyor. Tek renkli, tek sesli ve tek yapılı bir belediye olmasını istiyor. Biz bunu reddediyoruz. Bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bu kentte ve bu ülkede yaşayan her inancın, her etnik kökenden insanın, her mezhebin, her yaşam biçimin kendisine yer bulacağı bir ülke olmasını istiyoruz.

Her din, her dil, her inanç, her yönelim bu ülkede bölücü değil bu ülkenin zenginliği olarak kabul edilmesi gerekir. Akdeniz’de eğer bunu yaratabilirsek emin olun bütün ülkeye yayılacak bir vaha olarak yaşatabiliriz. Bu çok önemli. Çünkü bu ülkede iki kelime Kürtçeden rahatsız olan iktidarlar var. İki kelime Kürtçeden rahatsız olan bir yönetim var. Önce yaya ve yanına peşi peya yazılmasından rahatsız olan bir siyasi iktidar var. Bu bakış açısını reddetmek ancak bir zenginlik olarak görmekle olur. Akdeniz Belediyesi bunu yapıyor. Akdeniz tüm renkleriyle güzel demesi peşi paya yazısını inkar edenlere verilmiş en güzel yanıt olacaktır. Bu sloganın bu döneme denk düştüğünü söylemek isterim.”

“Kendimizi de kentimizi de kendimiz yönetiyoruz””

Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Nuriye Arslan da, “Bizim yönetim anlayışımızda toplumun bütününün dahil olacağı karar süreçleri esastır. Bu nedenle önce mahalle toplantılarıyla halkımızın görüşlerini aldık. Bugün de sivil toplum örgütlerinin görüşlerini alıyoruz. Akdeniz’in ciddi sorunları var. Bunları çözmek için kentin dinamiklerine ihtiyacımız var. Mersin’de çok etkili bir kadın yapılanması var. Akdeniz’in gelecek 5 yılını planlarken kadın bakış açısıyla planlamak istiyoruz. Akdeniz’in can yakıcı sorunlarından biri de uyuşturucu sorunu. Bu konuda yerel yönetimler olarak, kent dinamikleri olarak elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Bizim için önemli olan hep birlikte karar alıp hep birlikte uygulamak” dedi.

Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Hoşyar Sarıyıldız da “Amacımız en başından beri demokratik, katılımcı, şeffaf yerel yönetim anlayışıyla, kendimizi de kentimizi de kendimiz yönetiyoruz anlayışıyla çalışmaktı. Bu çalıştay ile stratejik planımızı yapmak için ortak yol haritasını örmüş olacağız” dedi.

Paylaşın

Türkiye Belediyeler Birliği “SGK Borçları” İçin Harekete Geçti

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan borçları gerekçe gösterilerek ihbarname gönderilmesi ve hazine paylarından kesinti yapılması üzerine 24 maddelik bir öneri yayınladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı “Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin belediyeleriniz SGK’ya olan birikmiş borçlarını ödesinler” açıklamasıyla başlayan tartışmaların ardından belediyelere haciz işlemleri uygulanmaya başlanmıştı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Vedat Işıkhan’ın yaptığı açıklamada, uyarılara ve bildirimlere karşın prim borçlarını ödemeyen belediyelerle ilgili icra yöntemine başvuracaklarını bildirmişti. Tartışmaların ardından haciz işlemleri başlatılmış ve ilk olarak Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hesaplarına haciz konulmuştu.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), şirket borçlarını gerekçe göstererek bazı belediyelere ihbarname gönderilmesi ve Hazine paylarından kesinti yapılması üzerine 24 maddelik bir öneri yayınladı.

Gazete Pencere’de yer alan habere göre; TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu adına TBB Genel Sekreteri Suat Yıldız’ın imzasıyla ilgili bakanlıklara gönderilen resmi yazıda, 5393 sayılı belediye kanunun 15’inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez” hükmü hatırlatıldı.

İlgili hükümde amaçlandığı gibi siyasi tercihlere göre kesinti yapılmasını engelleyecek, mahalli hizmetlerin kesintisiz olarak sunulmasını sağlayacak, asgari bir gelirin güvence altına alınmasına kesin olarak imkan verecek ve belediyelere ödeme kolaylığı getirecek yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu belirtildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderilen yazıda, alacaklı kuramların tahsilatını hızlandıracak, yerel hizmetlerin aksatılmadan yerini getirilmesini sağlayacak 24 maddelik bir öneri paketi sunuldu.

Resmi yazıda; ekonominin bozulan dengesi, belediye gelirlerinde güncelliğin sağlanamamış olması ve sığınmacı yükünün belediyelere getirdiği yük de anımsatıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na iletilen resmi yazıda belediye ve bağlı kuruluşlarının kamu borçlarının ne şekilde ödeneceğinin düzenlemiş olduğu hatırlatılarak, “5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7’nci maddesinin 2’nci fıkrasında, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen borçlar ile sosyal güvenlik kuruluşlarına olan borçların alacaklı idarelerin talebi üzerine ilgisine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı veya İller Bankasınca kesilerek ödeneceği hükmedilmiştir” denildi.

Bütün işverenler gibi, belediye, bağlı kuruluş ve şirketlerin de vergi ve sigorta prim borçlarını ödemelerinin mevzuatın gereği olduğuna dikkat çekilen yazıda, “Ekonominin bozulan dengesi, belediye gelirlerinde güncelliğin sağlanamamış olması ve sığınmacı yükü, geçmiş dönemden sarkan belediye borçları, dış borçlanma izinlerinin reddedilmesi, bankalardan teminat mektubu alınamaması, belediyelere yardım ödeneğinin kapsayıcı şekilde kullanılmaması gibi sebeplerle belediyelerin bütçe dengesinde sapmalar meydana geldiği, kamu borçlarının zamanında veya tam olarak ödenemediği de bir gerçekliktir” ifadelerine yer verildi.

Yazıda, belediyeleri ve şirketlerini haciz baskısına almanın yerel yönetimlerle merkezi idare arasındaki ilişkinin sağlıklı ilerlemesine katkı sağlamayacağı, belediyelere kanunlarla verilen yerel hizmetlerin yerine getirilmesini engelleyeceği de vurgulandı.

24 maddelik öneri: Yazıda, alacaklı kuramların tahsilatını hızlandıracak, yerel hizmetlerin aksatılmadan yerini getirilmesini sağlayacak 24 maddelik öneri paketinde tüm belediyeler adına şu istekler sıralandı:

1) Öncelikle belediyelerin hizmet üretmelerine, takipler ve hacizlerin engel olmasının önlenmesi için bu yoldaki girişimlerin durdurulması,
2) Yeni bir yapılandırma kanunu çıkarılarak uzlaşma kültürü içinde borçların ödenmesine imkân bağlanması,3) Borçlarını düzenli ödeyen belediye/şirketlerin teşviki amacıyla kamuya olan borçlarından en az %10 indirim yapılması,
4) Belediye paylarından yapılan borç kesintilerinin durdurulduğu dönemlerde kamuya olan borçlara faiz işletilmesinin durdurulması,
5) 5779 sayılı Kanun’daki dağıtım kriterlerinin artırılması,

6) Belediye meclislerine kanuni sınırlar dâhilinde vergi ve harç tarifesi belirleme yetkisi verilmesi,
7) Belediyelere ait vergi ve harç tarifelerinin alt üst sınırlarının yeniden belirlenmesi,
8) 2464 sayılı Kanun’un Geçici 7’nci maddesinin Yeniden Değerleme Oranını (YDO) içerecek şekilde yeniden ele alınması,
9) 2464 sayılı Kanun’un güncel gelirleri içerecek şekilde yeniden ele alınması,
10) Emlak Vergisi düzenlemesinin gözden geçirilmesi,

11) Genel aydınlatma giderlerinin belediyelerden alınması,
12) Kültür ve Tabiat Varlıkları Katkı Payının belediyelere bırakılması,
13) Motorlu Taşıtlar Vergisi üzerinden yol ve trafik katkı payı alınması, toplu taşımada vergi indirimi yapılması, ücretsiz/indirimli taşımalarda belediye ve şirketlerinin mali kayıplarının telafi edilmesi,
14) Konaklama Vergisinin belediyelerin geliri şeklinde düzenlenmesi,
15) Müze Giriş Ücretleri Payına ‘ören yerlerinin’ dâhil edilmesi,

16) Yatırım Hizmetlerinden alınan KDV’nin belediye borçlarına mahsup edilmesi,
17) Belediyelerin okul, yurt ve sağlık tesisi yapımı giderlerinin yarısının belediye borçlarına mahsup edilmesi,
18) Belediyelerin dava harçlarından muaf tutulması,
19) Karayolu geçişleri ile orman alanlarındaki belediye hizmetlerinden ücret alınmaması,
20) Su ve atık su tesislerinde tüketilen elektrik tarifesinin sanayi tarifesinin yarısını içerecek şekilde oluşturulması, belediyelerin elektrik giderlerinden KDV alınmaması,

21) Kalkınma Ajans Paylarının kaldırılması,
22) SUKİ gelirlerinden kesilen çevre katkı payının kaldırılması,
23) İmar para cezalarının yeniden ele alınması,
24) Sığınmacı barındıran belediyelerin mali yükünün karşılanması konularında yapılacak her türlü çalışmaya Birliğimizin katılımının sağlanması…

Paylaşın