CHP’den Enflasyon Rakamları Üzerinden İktidara Sert Eleştiriler

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, açıklanan eylül ayı enflasyon rakamları üzerinden iktidara sert eleştiriler yöneltti.

Öztrak, açıklamasında, “Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 45, tüketici fiyatlarında artış yüzde 24,5 iken bu işi zabıtaya havale ederek düzeltemezsiniz. Bir an önce ekonomide kötü gidişi durduracak önlemleri almanız lazım.” dedi.

Sadece bir aylık fiyat artışının tüketici fiyatlarında yüzde 6,3 olduğunu vurgulayan Öztrak, “Sene başından bu yana gerçekleşen enflasyon ise yüzde 19,37 oldu. Yıllık tüketici enflasyonu ise yüzde 24,5 olmuş. Bütün bu rakamlar son 15 yılın istisnasız hepsi rekoru.” ifadesini kullandı.

Üretici fiyatlarında ise durumun çok daha vahim olduğunu anlatan Öztrak, üretici fiyatlarında bir aylık artışın yüzde 10,9 oranında gerçekleştiğini bildirdi.

Faik Öztrak, şöyle devam etti:

“2002’de AKP iş başına geldiğinde üretici enflasyonu yüzde 30,8’di. Hazine ve Maliye Bakanı olan damat, ‘En kötüsü geride kaldı diyor.’ Dün de kayınpederi diyordu. İkisi de ağız birliği etmiş gibi ‘en zorunu geride bıraktık’ diyor ama burada yüzde 46’lık üretici fiyat artışı, yüzde 25’lik tüketici fiyat artışı daha turpun büyüğünün heybede olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Bütün bu rakamlara baktığınız zaman hep beraber şunu düşünmemiz lazım, bu fiyat artışının karşısında emeklinin, memurun, asgari ücretlinin, işçinin satın alma gücü ne oldu? Şunu açıkça ifade etmek isterim ki; bu iktidar maalesef ekonomiyi yönetemiyor.Aslında baştan itibaren yönetemedi. Dün bakıyorum Sayın Erdoğan Meclis’te çıkmış diyor ki ‘tarih bizi öyle bir noktaya getirdi ki ülkemizin kaderiyle partimizin kaderini birleştirdi. Allah korusun AK Parti’nin yıkılması Türkiye için felaket olacak.’ Bu ne demek? Partiler ülkenin hizmetindedir, hizmet ederler gelirler, giderler. Bu ülkenin kaderini bir partinin kaderine bağlamak, bu ne cürettir. Kendilerini ne sanıyorlar. Bugüne kadar ekonomiyi yönetememelerine rağmen, hukuk devletinin yıpranmasına rağmen, bugün bu ülke hala ayaktadır, yarın da öbür gün de ayakta kalacaktır.”

“Türkiye’nin sıkıntıları her gün biraz daha artacak”

Ekonominin bu noktaya gelmesinin arkasında “beka üzerinden siyaset yapmanın” geldiğini belirten Faik Öztrak, “Türkiye’nin bu beka sorunu, işin hala ciddiyetinin farkında olmayan bu kadrolardadır. Bu kadrolar değişmedikçe Türkiye’nin sıkıntıları her gün biraz daha artacaktır.” ifadesini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, “McKinsey, Türkiye’de sadece danışmanlık yapacak.” dediğini aktaran Öztrak, Albayrak’ın New York’ta yatırımcılara ise “Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik. Bu ofis tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek.” dediğini ifade etti.

Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı enflasyon rakamlarının olağanüstü yüksek olduğunu tekrarlayan Faik Öztrak, bu rakamların faizlerin ve hayat pahalılığın daha da artacağını gösterdiğini belirtti.

Öztrak, şunları söyledi:

“Bütün bunlar yaşanırken iktidar çıkıp bu işin sorumluları kendileri değilmiş gibi çıkıp zabıtaları, Ticaret Bakanlığını göreve davet ediyor. Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 45, tüketici fiyatlarında artış yüzde 24,5 iken bu işi zabıtaya havale ederek düzeltemezsiniz. Bir an önce ekonomide kötü gidişi durduracak önlemleri almanız lazım. Bu işi aspirin tedavisi ile geçirebilmemiz mümkün değildir. Sayın Erdoğan bir önce zabıtaları elektrik kurumuna ve BOTAŞ’a göndermeli, oradaki fiyatlara müdahale etmeli. Son üç ayda iki kurum da tüketiciye ulaşan fiyatlarda yüzde 30 artış yaptı. Küresel sermayenin dibe vurduğu bir ortamda ekonomiyi yönetmeyi bilmiyorlar. Bunu bilmedikleri için de beka gibi hamasi konuların arkasına sığınıyorlar. Bir an önce gerekli önlemler alınmalıdır. Bu enflasyon rakamlarına göre milletin gelirleri ayarlanmalıdır. Bu iktidarın ekonomiyi yönetemediği bu rakamlarla açık seçik ortaya çıkmıştır. Bu konuya TBMM derhal el koymalıdır. Bütün partileri bir araya getirmek suretiyle, Türkiye’de iş yapacak, CHP’nin de bundan önce açıkladığı 13 maddelik çözüm önerilerini de dikkate alacak bir programı, bir çözümü ortaya koymak gerekiyor. Aksi takdirde bu sıkıntının altından milletimiz zor kalkacaktır.”

Açıklamalarının ardından soruları da yanıtlayan Faik Öztrak’a, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in dün McKinsey şirketiyle ilgili bir değerlendirmesi sırasında CHP’ye yönelik sözleri anımsatıldı.

Öztrak, “CHP’nin yurt dışından danışmanlık alma gibi bir ihtiyacı yoktur. CHP, sosyal demokrat parti nasıl olur, her gün bunun en iyi örneklerini ortaya koymaktadır.” dedi.

Bakan Albayrak’ın, McKinsey firmasıyla ilgili sözlerine tekrar değinen Öztrak, hükümetin uluslararası piyasada kredibilitesinin kalmadığını gördüğünü ve uluslararası tanınırlığı olan bir firmanın kredibilitesinin arkasına sığındığını ileri sürdü.

“Türkiye çok ciddi bir kriz yaşamaktadır”

Faik Öztrak, TBMM’ye yaptığı çağrının sorulması üzerine de bu görevin TBMM Başkanı’na düştüğünü belirtti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, “Türkiye çok ciddi bir kriz yaşamaktadır. Bu krizin atlatılması için bir geniş mutabakatın, milli mutabakatın sağlanması gerekir. Ancak bu mutabakatı sağlayan bir program Türkiye’de yatırım yapacakların güvenini sağlayabilir.” dedi.

Faiz Öztrak, İşsizlik Fonu’ndan üç kamu bankasına para aktarıldığı iddialarına yönelik soru üzerine, “Burada yapılan operasyon şudur; bu bankalarda ciddi borçlar var ve geri dönmüyor ve bu nedenle bu bankalarda bir takım yeniden sermayelendirme ihtiyacı ortaya çıkmış. Benim anladığım; işsizlik fonu bu bankalara kağıt vermek suretiyle, kendi elindeki hazine kağıtlarıyla, bankanın sermaye benzer kağıtlarını değiştirmek suretiyle ortak olmuş. İddialar var ama daha ne yapıldığına ilişkin derli toplu bir açıklama yok… Şimdi bu özel kesimin borcu hazine kağıtlarıyla değişiyor, ne oluyor? Bizlerin, milletin borcu olmaya başlıyor. Bu son derece tehlikeli gidiştir.” değerlendirmesinde bulundu.

Öztrak, CHP’nin HDP ile bir ittifak yapıp yapmayacağına yönelik soru üzerine de CHP’nin sürekli başka partilerle ittifak iddialarının gündeme getirilmesini anlamakta zorluk çektiğini aktardı.

Faik Öztrak, “Biz mahalli idare seçimlerinde en yüksek oyu alacak, en kaliteli hizmeti verebilecek adayları bularak herkesin oyuna talibiz. Biz, CHP kadrolarının bu büyük mutabakatı sağlayabileceğini düşünüyoruz.” dedi.

Paylaşın

HDP’den Enflasyon Açıklaması: Gelir Dağılımında Adaletsizliği Derinleştirecek

Halkların Demoktatik Partisi (HDP) Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, TÜİK’in açıkladığı eylül ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

“Açıklanan enflasyon verisi AKP’nin 2 gün önceki “En zoru geride kaldı” açıklamalarını maalesef yalanlıyor” değerlendirmesinde bulunan Kubilay, “Tüketici enflasyonu endeksi (TÜFE) ve üretici enflasyonu endeksindeki (Yİ-ÜFE) aylık artışların pek çok ülkenin yıllık artışlarından daha fazla olduğu dikkat çekiyor. Özellikle tarım alanındaki daralmanın gıda enflasyonuna etkileri ülkede açlık ve yoksulluk sınırını yükseltiyor” ifadelerini kullandı.

“Hayat pahalılığı açıklanan enflasyon oranından daha yüksek seyrediyor. Enflasyon halkın çok az kullandığı kalemleri de içerdiğinden gerçekte yoksul emekçilerin yaşadığı gelir kaybını daha düşük gösteriyor” diyen Kubilay, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Enflasyondaki hızlı artış ücretlerdeki düşüşün de habercisidir. Aralık ayı içerisinde netleştirilecek olan asgari ücretin en az TÜFE ve ÜFE yıllık oranının toplamının yarısı kadar yapılması zorunludur. Ayrıca 2018 yılında yapılan yüzde 14’lük zammın neden olduğu yaklaşık yüzde 10’luk enflasyon farkı da yansıtılmalıdır.

AKP neo-liberal birikim stratejisiyle dev bir şantiyeye çevrilen Türkiye’de, nerdeyse tarım alanı bırakmadı. Tarımsal üretim uluslararası firmalara terk edildi. Tarımsal üretim piyasalarının denetimi yapılmadığı için, hem tarım tekellerinin ürünleri düşük fiyatlarla üreticiden alarak tüketicilere yüksek fiyattan satışına izin verildi, hem de yaşanan üretim anarşisinde çok sayıda aracı çıkarak fiyatları yükseltti.

“AKP, KOBİ’leri krizin etkilerine terk etmiştir”

Özellikle düşük gelirliler, işsizler ve sabit ücretliler doğalgaz, elektrik, ulaşım ve temel gıda maddelerine son aylarda üst üste gelen zamlardan daha çok etkileniyor. ÜFE’de ise elektrik ve gaz fiyatlarında yüzde 70’leri aşan artış, firmalarda maliyetin yükselmesine ve sonraki dönemlere yansıtılmak üzere yeni fiyat artışlarına neden olacaktır.

Hakkını arayan işçileri tutuklayan AKP iktidarı, firmalarını bu krize karşı korumaya çalışan işverenleri ise “hainlikle” suçluyor. Yandaş tekellerini çeşitli teşvik ve vergi oyunları ile koruyan AKP, KOBİ’leri krizin etkilerine terk etmiştir. Son bir ay içerisinde kaç firmanın iflas ettiği, konkordato ilan ettiği, borçlarını yapılandırdığı kamuoyuna açıklanmıyor.

“Türkiye’nin normalleşmeye, demokrasiye ve barışa, dayanışmaya ihtiyacı vardır”

3 yıllık Yeni Ekonomi Programı (YEP) daha ayı tamamlamadan kadük kaldı. AKP ekonomide değil 3 yılı 3 haftayı bile öngöremiyor. Türkiye ekonomisi AKP’ye ve IMF taklidi yapılara bırakılamayacak kadar zor günlerden geçiyor. Günde 1.8 milyondan fazla para harcayan Saray iktidarından, halkı krizden koruyacak politikalar üretmesi beklenemez.

Halkı enflasyon ve hayat pahalılığından koruyacak; tekel karşıtı, üretici ve tüketici arasındaki aracıları ortadan kaldıran yeni üretim modellerine ihtiyaç vardır. Türkiye’nin normalleşmeye, demokrasiye ve barışa, dayanışmaya ihtiyacı vardır. İstihdam yaratan demokratik bir büyüme modeline, üretim ve tüketim kooperatiflerine, yerel yönetimleri güçlendirmeye ihtiyacı var. HDP’nin “Krizden Çıkış Programı” tam da bütün bu ihtiyaçlara karşılık olarak geliştirilmiş bir toplumsal ekonomi modeli önermektedir.”

Paylaşın

253 bin 640 kişi Türkiye’den göç etti!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; Türkiye’den göç edenlerin sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 42.5’lik artışla 253 bin 640 kişi oldu.

Türkiye’ye göç edenlerin sayısı ise geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 22.4 artarak 466 bin 333 kişi oldu. İstanbul, 2017’de 166 bin 44 kişiyle en fazla göç alan il olarak kayıtlara geçti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), geçen yıla ilişkin ‘Uluslararası Göç İstatistikleri’ni yayımladı.

Türkiye’ye 466 bin 333 kişi göç etti

Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2017 yılında bir önceki yıla göre %22,4 artarak 466 bin 333 kişi oldu. Bu nüfusun %52,3’ünü erkek, %47,7’sini ise kadın nüfus oluşturdu.

Yurt dışına 253 bin 640 kişi göç etti

Türkiye’den göç eden kişi sayısı 2017 yılında bir önceki yıla göre %42,5 artarak 253 bin 640 oldu. Bu nüfusun %54’ünü erkek, %46’sını ise kadın nüfus oluşturdu.

En fazla 25-29 yaş grubundaki nüfus göç etti

Türkiye’ye 2017 yılında göç edenlerin, %12,3’ünün 25-29 yaş grubunda olduğu görüldü. Bu yaş grubunu sırasıyla %11,6 ile 20-24 ve %10,8 ile 30-34 yaş grubu izledi.

Diğer yandan, Türkiye’den göç eden nüfusun yaş gruplarına bakıldığında; en fazla göç edenlerin %15,5 ile yine 25-29 yaş grubu olduğu görüldü. Bu yaş grubunu sırasıyla %14,4 ile 20-24 ve %12,3 ile 30-34 yaş grubu izledi.

Yurt dışından en fazla göç alan il İstanbul oldu

Türkiye’ye 2017 yılında göç edenlerin illere göre dağılımı incelendiğinde; 166 bin 44 kişi ile en fazla göç alan ilin İstanbul olduğu görüldü. İstanbul’u sırasıyla 46 bin 475 kişi ile Ankara, 21 bin 888 kişi ile Antalya, 12 bin 31 kişi ile İzmir ve 11 bin 191 kişi ile Bursa takip etti.

Türkiye’den göç eden nüfusun illere göre dağılımına bakıldığında ise 75 bin 849 kişi ile İstanbul’un en fazla göç veren il olduğu görüldü. İstanbul’u sırasıyla 27 bin 379 kişi ile Ankara, 15 bin 56 kişi ile Antalya, 13 bin 946 kişi ile Bursa ve 10 bin 353 kişi ile İzmir izledi.

Türkiye’ye gelen yabancı nüfusun %26,6’sını Irak vatandaşları oluşturdu

Türkiye’ye 2017 yılında gelen yabancı uyruklu nüfusun içerisinde ilk sırayı %26,6 ile Irak vatandaşları aldı. Bunu sırasıyla; %10,4 ile Afganistan, %7,7 ile Suriye, %5,7 Azerbaycan ve %5,6 ile Türkmenistan izledi.

Türkiye’den göç eden yabancı uyruklu nüfusun içerisinde ilk sırayı %20,4 ile yine Irak vatandaşları aldı. Bunu sırasıyla; %7,5 ile Azerbaycan, %6,7 ile Suriye, %4,6 ile Afganistan ve %4,5 ile Çin takip etti.

Paylaşın

Beyaz Saray Sözcüsü: Trump, Türkiye’ye çok öfkeli

Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, Rahip Brunson’un serbest bırakılmamasından dolayı ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye çok öfkeli olduğunu söyledi.

“Başkan Trump’ın rahip Brunson, elçilik çalışanları ve diğer Amerikan vatandaşlarının serbest bırakılmamasından dolayı hayal kırıklığına uğradığı” belirten Sözcü Sanders, Türkiye’de tutuklu bulunan diğer ABD vatandaşlarının da serbest bırakılmadığına dikkat çekti.

“Türkiye’ye doğru şeyi yapmaları ve bu bireyleri serbest bırakmaları konusunda çağrılarımızı sürdüreceğiz” diyen Sanders, Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşmesine de değindi.

Beyaz Saray Sözcüsü, Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın görüşmede Büyükelçi Serdar Kılıç’a konuyla ilgili endişelerini anlattığını bildirdi.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçilen Akşener’i kutladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeniden İYİ Parti Genel Başkanı seçilen Meral Akşener’i arayıp kutladı. Akşener, kurultayda geçerli 881 oyun tamamını alarak yeniden genel başkan seçilmişti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i aradı. Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’i İYİ Parti 2. Olağanüstü Kurultayı’nda yeniden Genel Başkan seçilmesinden dolayı kutladı.

Meral Akşener, İYİ Parti’nin 2. Olağanüstü Kurultayı’nda geçerli 881 oyun tamamını alarak yeniden genel başkan seçilmişti.

Paylaşın