Koca, Kovid 19 Vaka Yoğunluğu En Çok Artan İlleri Açıkladı

Kovid-19 salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Bakan Koca, vaka yoğunluğunun en çok artan 10 ilin “Kilis, Erzincan, Malatya, Karabük, Kastamonu, Erzurum, Adıyaman, Kayseri, Tokat ve Sinop” olduğunu duyurdu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabı üzerinden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu.

4-10 Eylül arasında vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 10 ilin Kilis, Erzincan, Malatya, Karabük, Kastamonu, Erzurum, Adıyaman, Kayseri, Tokat ve Sinop olduğunu duyuran Bakan Koca, “Bu illerden birindeyseniz şimdi daha da dikkatli olmalısınız” ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, aynı dönemde her 100 bin kişide görülen Kovid-19 vaka sayılarını da açıkladı. Her 100 bin kişide Kovid-19 vaka sayısı İstanbul’da 183.48, Ankara’da 282.66, İzmir’de 43.26 oldu.

Paylaşın

Karamollaoğlu, Cumhur İttifakı’nı Destekleme Şartını Açıkladı

Cumhur İttifakı’nı destekleme şartını açıklayan SP Lideri Karamollaoğlu, açıklamasında, “Bugüne kadar bizim itiraz ettiğimiz bütün hukuksuzlukları ortadan kaldırır, yanlışlarından dönerlerse AK Parti ile ittifak yapabilirim” dedi.

Haber Merkezi / Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gündemde yer alan konulara ilişkin Sözcü’den Ruhat Mengi’ye açıklamalarda bulundu.

Karamollaoğlu, gelecek seçimde Millet İttifakı’nın içinde yer alıp almayacaklarına ilişkin soruya “Bunu zaman gösterecek. Bu konuya şimdiden girmiyorum ama Millet İttifakı’nın hangi prensiplerle hareket etmesi gerektiğini ve edeceğini görüyorum, seçime doğru biz de nerede yer alacağımızı deklare edeceğiz” yanıtını verdi.

Karamollaoğlu’nun “Diyelim ki şartlar değişti, AKP sizi razı etti, birdenbire Cumhur İttifakı’na girme kararı almanız mümkün mü?” şeklindeki soruya yanıtı da şu oldu:

“Beni cumhurbaşkanı adayı ilan ederlerse olabilir. Ben bu konuya girmem de derlerse ki ‘Abi gel seni cumhurbaşkanı adayı yapalım’, o zaman kavgasız dövüşsüz gireriz. Veya “Başkanlık sistemini değiştirelim” diyebilirler veya bugüne kadar bizim itiraz ettiğimiz bütün hukuksuzlukları ortadan kaldırır, yanlışlarından dönerlerse AK Parti ile ittifak yapabilirim. Dediğim gibi, bunlardan birisinin olması lazım.”

“Siyasette tehdit olmaz”

Karamollaoğlu, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “HDP’nin ciddiye alınması” konusundaki söylemini de “HDP’nin de toplumun geriye kalanını ciddiye alması lazım derim. Yani alınmadığı takdirde ne yapacaklar? Gidip AK Parti’yi mi destekleyecekler, desteklesinler o zaman. Siyasette tehdit olmaz” ifadesiyle değerlendirdi.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Bu İktidar Kime Çalışıyor?

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, iktidarın tarım politikalarını eleştirerek, “Tarıma bakın, tam bir felaket. Akıl alacak şey değil. Bizim çiftçiden makarnalık buğdayı 1800 liradan alıyorsunuz, dışarıdan ithal ettiğiniz aynı buğdaya 2450 lira ödüyorsunuz. Bu iktidar kime çalışıyor? Bizim çiftçimize mi, yabancı ülkelerin çiftçisine mi?” dedi.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, konuşmasında, ayrıca, “Şu anda Türkiye’yi yönetenler çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıyalar. Toplumu bu hale getirdiler. Ekonomiye, yargıya eğitime bakın. Türkiye’yi çoklu organ yetmezliğinden kurtarmamız lazım” ifadelerini kullandı.

Beş temel sorunu çözmek için temel ilkeleri belirlediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Cehaletle mücadelenin temel ilacı eğitimdir. Toplumu eğittiğiniz zaman farklı bir Türkiye’yi yaşatırsınız. Bugün geldiğimiz nokta nedir? Demokrasiye vurulan en büyük darbe tek adam rejiminin hayata geçirilmesidir. Bütün yetkilerin tek bir kişide toplanmasıdır.

“Türkiye’yi çoklu organ yetmezliğinden kurtarmamız lazım”

Bütün yetkiler bir kişide toplandıktan sonra var olan kişi çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya bıraktı Türkiye’yi. Şu anda Türkiye’yi yönetenler çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıyalar. Toplumu bu hale getirdiler. Ekonomiye, yargıya, eğitime bakın. Türkiye’yi çoklu organ yetmezliğinden kurtarmamız lazım. Tarıma bakın, tam bir felaket. Akıl alacak şey değil. Bizim çiftçiden makarnalık buğdayı 1800 liradan alıyorsunuz, dışarıdan ithal ettiğiniz aynı buğdaya 2450 lira ödüyorsunuz. Bu iktidar kime çalışıyor? Bizim çiftçimize mi, yabancı ülkelerin çiftçisine mi?

Güçlü bir demokrasi saygın bir eğitim, bir toplumsal barış, kimsenin kimliği, inancıyla ilgilenilmeyen herkesin yaşan tarzına saygı gösteren bir Türkiye, hiç kimsenin düşüncelerinden ötürü yargılanmadığı, gençlerin sabahın beşinde kapılarının çalınıp gözaltına alınmadığı bir Türkiye. Bunu dostlarımızla beraber yapacağız. Çünkü bütün dostlarımız güçlü, saygın bir Türkiye istiyorlar. 83 milyonu bir avuç tefeciye hizmet eden bir Türkiye istemiyorlar.

“İktidarın Türkiye’yi yönetme şansı yoktur”

Faiz… 79 milyon faiz ödeyeceğiz. Özellikle AK Partiye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim; bunların 3 yıllık plana göre her gün 79 milyon dolar TC vatandaşları olarak faiz ödeyeceğiz. Kime? Bir avuç tefeciye. Türkiye’yi yönetemiyorlar. Zaten çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya kalan bir siyasal iktidarın Türkiye’yi yönetme şansı yoktur. Tefeci tarafından teslim alınan bir tepe yönetici Türkiye’ye hizmet edemez. Teslim alınmışlardı.

Öğrenme kayıplar var pandemi süreci içinde. Süratli bir araştırma yapılması lazım. Eğer toplumu aydınlatabilirlerse, öğrenme kayıplarının boyutlarını öğrenmek zorundayız. En kısa zamanda 107 bin öğretmenin atanması lazım. Tüm okullarda aşamalı olarak birer sağlık görevlisinin olması lazım. 101 bin yardımcı hizmet personeline ihtiyaç var. Bunların atanması lazım.

Bizim belediyelerimizin olduğu yerde arsayı göstersinler, okulu yapacağız. Hiçbir şey beklemiyoruz, parasını da beklemiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunuyorum; göster arsayı, yapacağız okulu. Derslik ihtiyacı var. 43 bin 627 dersliğe ihtiyaç var. Yapamıyorsanız bize haber verin. Arsayı gösterin, okulu yapacağız. Anahtarı da size vereceğiz.”

Paylaşın

Tam Açılmanın Bilançosu Ağır Oldu: Her Saat 5 Kişi Kovid 19’dan Hayatını Kaybetti

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, tam açılmanın ilan edildiği 1 Temmuz’dan 6 Eylül’e toplam 8 bin 645 kişinin hayatını kaybettiğini vurgulayarak, “Bu her saat 5 kişiyi yitirdiğimiz anlamına geliyor. Pandemi ile etkin mücadele etmeyen iktidar bu ölümlerin sebebidir” diye konuştu. 

Haber Merkezi / Gamze Akkuş İlgezdi, Eylül ayının ilk 6 günü Kovid 19’dan vefat eden sayısının bin 667olduğunu ortaya koyarak, “Tam açılmanın ilan edildiği Temmuz ayı boyunca bin 600 kişi hayatını kaybederken, Eylülün ilk 6 günü Temmuz ayı ölüm sayısını geçti. Bu rakamlar ekonomi çarkını döndüremeyen hükümetin insan hayatını hiçe sayarak hiçbir önlem almadan karar verdiği tam açılım politikasının can yakan sonucudur. Önlem almadan, aşılama programını hızlandırmadan süreci sadece yurttaşların bireysel tedbirlerine bırakmak cinayete teşebbüstür” dedi.

CHP’li İlgezdi eylül ayı ile birlikte vakaların ve ölüm oranlarının ciddi şekilde arttığını vurgulayarak, “1 Temmuz’da 5 bin 288 olan günlük vaka sayısı 6 Eylül 2021 itibariyle 4 kat (%296) artarak 20 bin 962 oldu. Ülke gibi pandemi de yönetilemiyor” diye konuştu.

İlgezdi, tam açılmanın ilan edildiği Temmuz ayı boyunca bin 600 kişi hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Eylül ayının ilk 6 gününde hayatını kaybeden kişi sayısı şimdiden bin 667’ye ulaştı. Bu da eylülün ilk 6 günü temmuz ayında kayıt altına alınan bütün covid-19 ölümlerinden daha çok vefatın yaşandığı anlamına geliyor” açıklamasında bulundu.

Tam açılmadan bugüne her saat 5 kişiyi kaybettik

Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi tam açılmanın ilan edildiği 1 Temmuz’dan 6 Eylül’e toplam 8 bin 645 kişinin hayatını kaybettiğini vurgulayarak, “Bu her saat 5 kişiyi yitirdiğimiz anlamına geliyor. Pandemi ile etkin mücadele etmeyen iktidar bu ölümlerin sebebidir” diye konuştu.

Akkuş İlgezdi, aşı konusunda gerilemenin de devam ettiğini, bu hafta yapılan aşı sayısının, bir önceki haftaya göre (22-28 Ağustos) göre yüzde 6 azaldığınıifade ederek, “İktidar cephesinden yapılan açıklamalar, sağlık bürokrasisinin çelişkili söylemleri bugüne kadar Türkiye’de aşı tereddüdünü yaratmıştı. Üzülerek görüyoruz bugün aşı tereddüdü yerini aşı karşıtlığına bırakmıştır.

Sırası geldiği halde aşı olmayan 15 yaş üstü 16 milyon 612 bin 224 kişinin sorumluluğu bu propagandaya izin veren, önlemeyen, dahası önlem almayı düşünmeyen bakanlık bürokrasisinindir. Şuanda hedeflenen toplumsal bağışıklığın çok uzağındayız. Toplumsal bağışıklığa yaklaşamadığımız sürece yapılan aşılar etkisini kaybediyor. Bu da aşı karşıtlarının “aşılar yetersiz” propagandasının daha yüksek sesle dinlendirmelerine olanak sağlıyor” dedi.

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Bakan Koca’dan Uyarı

Kovid 19’da 24 saatte 308 bin 437 Kovid-19 testi yapıldı, 23 bin 914 kişinin testi pozitif çıktı, 262 kişi hayatını kaybetti. Bakan Koca, son verilere ilişkin “Tam doz aşılarımızı olup toplum bağışıklığını sağlayalım. Maske, mesafe, temizlik kuralı şu an vazgeçilmezimiz” değerlendirmesinde bulundu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, 308 bin 437 test yapıldı.

Son 24 saatte, 23 bin 914 yeni vaka tespit edildi. 30 bin 103 kişi de sağlığına kavuşurken corona nedeniyle bugün 262 kişi hayatını kaybetti.

Bakan Koca’dan uyarı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son verilere ilişkin “Vaka sayımız 23 bin 914. Can kaybımız 262. Tablodaki ciddi seyri kontrol altına almak ve can kayıplarını azaltmak için elimizdeki imkân tedbirler ve aşıdır. Tam doz aşılarımızı olup toplum bağışıklığını sağlayalım. Maske, mesafe, temizlik kuralı şu an vazgeçilmezimiz” değerlendirmesinde bulundu.

Aşılamada son durum

Güncel verilerde, salgına karşı devam eden aşılama çalışmalarıyla ilgili son bilgiler de yer alıyor. Buna göre, birinci doz Türkiye ortalaması yüzde 81.60, ikinci doz ortalaması yüzde 63.31, birinci, ikinci ve üçüncü doz toplamı ise 99 milyon 582 bin 607 oldu.

Paylaşın

HDP’li Sancar’dan Kritik “Ortak Aday” Açıklaması

Katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, seçimlerde ortak aday çıkarılması hakkında, “HDP ortak aday çıkarılması fikrine açıktır ama isimleri şimdi tartışmayalım. Önce ilkeler ve seçim güvenliği konuşulmalı” dedi.

Sancar, konuya ilişkin açıklamasının devamında, “İki aydır sahada yaptığımız çalışmalarda seçimleri de konuştuk. Buralardan aldıklarımızı kurullarımızda tartışıp deklare edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Okulların açılması sürecinde gündeme gelen sorunlara da değinen Sancar, “Pandemide eğitim çok kötü yönetildi. En kolay yol olarak iktidar okulları kapattı. Şimdi 50-60 kişilik sınıflar var. Mutlaka bu sayı azaltılmalı. MEB 100 bin öğretmen açığı olduğunu söylüyor, neden tayin etmiyor, neden kaynaklar buraya aktarılmıyor?” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programında, açıklamalarda bulundu. Sancar’ın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle;

“En sık karşılaştığım şikayet elektrik sorunu. Bunun en önemli sebebi elektriğin özelleştirilmesinden sonra yaşananlar. Elektrik faturaları, tarımı bitirme noktasına getirdi. Elektrik konusunda çiftçiye destek sunulmalıdır.

“Kaynakları ranta, yandaşa, savaşa…”

Faturalar ödenmeyince onlarca köyün elektriği kesiliyor. Çiftçinin sulama ihtiyacını karşılayacak planlamayı yapmak gerekiyor. Halkı düşünen bir yönetim olsaydınız planlama yapardınız. Kaynakları ranta, yandaşa, savaşa ve saraya aktarırsanız olacağı budur.

Afganistan’da esas olan halkın ve kadınların haklarıdır. Taliban’ın yapacağı uygulamalarla halkın acılarını artıracağına dair kanaatimiz tamdır. İnsanların hayat haklarını ve yaşama şartlarını dikkate almak gerekiyor.

Pandemide eğitim çok kötü yönetildi. En kolay yol olarak iktidar okulları kapattı. Şimdi 50-60 kişilik sınıflar var. Mutlaka bu sayı azaltılmalı. MEB 100 bin öğretmen açığı olduğunu söylüyor, neden tayin etmiyor, neden kaynaklar buraya aktarılmıyor?

“Önce ilkeler ve seçim güvenliği konuşulmalı”

HDP ortak aday çıkarılması fikrine açıktır ama isimleri şimdi tartışmayalım. Önce ilkeler ve seçim güvenliği konuşulmalı. İki aydır sahada yaptığımız çalışmalarda seçimleri de konuştuk. Buralardan aldıklarımızı kurullarımızda tartışıp deklare edeceğiz.”

Paylaşın

Erdoğan’ın Kararına Kılıçdaroğlu’ndan Sert Tepki

Hububat ve bakliyat alanında gümrük vergilerinin sıfırladığı ‘Cumhurbaşkanı Kararı’na sert tepki gösteren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, “Saray, hububat ve bakliyat ithalatında gümrük vergilerini sıfırladı. Can çekişen tarımımızı ve çiftçimizi bitirmeye yeminli bir Erdoğan var!” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hububat ve bakliyat alanında gümrük verilerinin sıfırladığı kararına sert tepki verdi.

Konuya ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Saray, hububat ve bakliyat ithalatında gümrük vergilerini sıfırladı. Can çekişen tarımımızı ve çiftçimizi bitirmeye yeminli bir Erdoğan var!”

Bakın bu konu şimdi çok ilginizi çekmeyecek belki ama ileride çocuklarımızın en önemli konusu toprağımız, suyumuz, enerjimiz, çiftçimiz olacak. İklim ve tarım en öncelikli reform konularımız arasında. Evlatlarımıza ithal ürün cenneti; bereketsiz, çorak bir Türkiye bırakmayacağız.” ifadelerini kullandı.

Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile buğday, arpa, mısır, çavdar, yulaf ile kırmızı mercimek, yeşil mercimek ve nohut için uygulanan gümrük vergisi oranları yüzde 0 olarak uygulanacak.

Alınan kararın gerekçesinde ise, hububat ve bakliyat fiyatlarında yaşanan artışın önüne geçebilmek ve spekülatif fiyat hareketlerinin engellenebilmesi olduğu belirtildi.

Paylaşın

“Adalet Sarayları Büyüdükçe Adalet Arayışımız Da Büyüdü”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2 Mart’ta ilan ettiği İnsan Hakları Eylem Planı’nın 6 aylık dönemini değerlendiren DEVA Partili Yeneroğlu, “Ülkemizde yargı bağımsızlığı artık yalnızca kâğıt üstünde. Gerçekte ise güdümlü bir yargı var. Nedense adalet sarayları büyüdükçe adalet arayışımız daha da büyümüştür. Yargı, artık ayrıcalıklı bir grubun işlediği suçlara karşı üç maymunu oynayan bir tiyatrodan başka bir şey değildir” dedi.

Haber Merkezi / “Plandaki 130 hedeften sadece 36’sı gerçekleştirildi” diyen DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu TBMM’de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

“İnsan Hakları Eylem Planı’nda bir aylık hedefte yer alan altı hedefin hiçbirisi gerçekleştirilmemiştir. 3 aylık 40 hedeften 16’sı, 6 aylık hedefteki 84 hedeften ise sadece 20’si gerçekleştirilmiştir. Toplamda ise 130 hedeften sadece 36 tanesi gerçekleştirilmiştir. Hükûmet İnsan Hakları Eylem Planını her geçen gün bozulan ekonomik dengeleri kurtarmak ve yabancı yatırımcıya şirin gözükmek adına mecburiyetten ilan etmişti. Gönülsüz işten hayır gelmez.

Kendisi gibi düşünmeyen herkesi vatan haini, terörist ilan edilebilen bir ülkede Eylem Planı ile adil yargılanma hakkının düzeleceğini beklemek akla mantığa aykırıdır. Çünkü mevcut iktidarın varlığı, ülkemizde insan haklarının yokluğuna bağlıdır. Bu iktidar varlığını haksızlıklara ve hukuksuzluklara borçludur.”

Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da eleştiren Yeneroğlu şu ifadeleri kullandı:

“İnsan Hakları Eylem Planı prompterda kaldı. Yargıtay açılışında konuşmanıza bakınca yaşadığımız tüm sorunların çözümü prompterda yazıyor: “Eğer bir devlette adalet yoksa onun hangi sistemle yönetildiğinin, kim tarafından idare edildiğinin, vatandaşlarının hangi inanca veya milliyete sahip olduğunun bir önemi kalmaz. Orada sadece zulüm hüküm sürer.”

Yeneroğlu, hükûmet tarafından Eylem Planı’nın ilk bir ayında gerçekleştirileceği vaat edilen ama gerçekleştirilmeyen maddeleri ise şöyle sıraladı:

“Cezaevi ve infaz koşullarının iyileştirilmesine ilişkin altı vaadin hiçbirisi halen yerine getirilmedi. Cezaevinde hala annesiyle beraber yüzlerce çocuk bulunmakta. Hasta ve yaşlı mahkumlar tahliye edilmiyor. Sayısız çocuğun annesi cezaevinde. İdare ve Gözlem Kurullarına ilişkin Yargı Paketi adı altında yapılan bir kısım değişikliklerin ne yazık ki çözüm odaklı olduğunu söylemek oldukça zordur. Kurul’un pek çok yetkisi arasında iyi hal değerlendirmesi olmasına rağmen, bu değerlendirme ölçütleri keyfi yorumlara açıktır.”

“Hâkim ve savcılara coğrafi teminat sağlanmadı”

“Eylem Planı’nın 3 ve 6 aylık hedeflerinde vaat edilen hâkim ve savcıların teminatları ve özlük hakları iyileştirilmemiştir. Tayinlere esas olacak bölge düzenlemesi ve coğrafi teminat sağlanmamıştır. Yine istinaf mahkemesi hakimlerinin talebi veya haklarında bir disiplin soruşturması olmadan alt mahkemelere atanmama kuralı için yasa değişikliği yapılmamıştır. Hâkim ve savcıların terfilerinde objektif kriterlerin belirleneceği ve bunların uygulanacağı vaat edilmişti. Henüz bugün buna dair iki karar Resmî Gazete’de yayımlansa da bağlayıcı yasal bir düzenleme yapılmadı.

“Adalet sarayları büyüdükçe adalet arayışımız da büyüdü”

Ülkemizde yargı bağımsızlığı artık yalnızca kâğıt üstünde. Gerçekte ise güdümlü bir yargı var. Nedense adalet sarayları büyüdükçe adalet arayışımız daha da büyümüştür. Yargı, artık ayrıcalıklı bir grubun işlediği suçlara karşı üç maymunu oynayan bir tiyatrodan başka bir şey değildir.

Eylem Planı ile sulh ceza mahkemelerindeki görevlendirmelerde objektif şartlar belirleneceği ve ihtisaslaşma olacağı ifade edilmesine rağmen sulh ceza mahkemeleri halen doğrudan iktidarın güdümü altındadır. Venedik Komisyonunun bu konudaki önerileri yıllardır yerine getirilmemiştir. Suç ve cezaların şahsiliği ile masumiyet karinesinin esas olmasına ilişkin temel ilkelere dahi yargılamalarda riayet edilmemektedir. Tutuklamada ölçülülük ve orantılılık ilkelerine uyulmamaktadır. Bu yönde adım da atılmamıştır.

Soruşturma aşamasında müdafiyle görüşme hakkını ve dosyanın tamamıyla incelenmesini engelleyen kanun hükümleri olduğu gibi durmaktadır. Yakalama kararları üzerine sulh ceza hakimliklerince alınacak ifadelerde 7 gün 24 saat esasının benimseneceği vaat edilmesine rağmen bu da sağlanmamıştır. Tutuklanmayacak kişiler dahi saatlerce hürriyetlerinden yoksun bırakılmaktadır. Anayasa’da yer alan, ifade ve düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü, kişi hürriyeti ve güvenliği, adil yargılanma hakkı ve bunun gibi pek çok hak bugün hiçe sayılmaktadır.

“İhtisas mahkemeleri kurulmadı”

Eylem Planında 3. ve 6. ay vaatlerinden olan mahkemelerin daha fazla ihtisaslaştırılacağına dair hedefler hala gerçekleştirilmemiştir. Finans, sendika, imar, kamulaştırma, vergi, bilişim suçlarına dair ihtisas mahkemeleri kurulmamıştır. Hakimlerin farklı görev alanlarındaki mahkemelere atanması uygulaması da devam ettirilmektedir. Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurullarının etkinliğini artırması amacıyla yapısında düzenlemeler yapılacağı vaadi yerine getirilmemiştir. Adliye, nakil aracı ve hastane gibi kurum dışındaki tutulma yerleri ve koşullarını inceleme yetkisi halen tanınmamıştır.

Yargının üçüncü sacayağı olan avukatlık mesleğine ilişkin hedeflerin hiçbirisi gerçekleştirilmemiştir. Zorunlu müdafi ve vekillik hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin usul ve esaslarda değişiklikler yapılmamış, avukatların mali hakları iyileştirilmemiş, adil yargılanma hakkını geliştirecek iyileştirmeler gerçekleştirilmemiştir. Avukatların mesleki yeterliliğinin artırılması için hukuk fakültelerinin kontenjanlarının azaltılacağı, fakülte dekanlarının yalnızca hukukçu akademisyenlerden atanacağı vaadi yerine getirilmemiştir.”

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Günlük Can Kaybı 250’nin Üzerinde

Kovid 19’da son 24 saatte 23 bin 638 yeni vaka tespit edilirken, 274 kişi hayatını kaybetti. Bakan Koca, “Vaka sayılarını istikrarlı şekilde düşürmeli ve ölümleri azaltmalıyız. Bunun yolu aşılanma oranını artırmak, toplum bağışıklığı sağlanana kadar tedbirlere uymaktır. İstediğimiz sonuç tedbirle aşıya, yani bize bağlı!” dedi.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı.

Açıklanan verilere göre son 24 saatte 23 bin 638 yeni vaka tespit edilirken, 274 kişi hayatını kaybetti. Öte yandan, son 24 saatte 34 bin 402 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Tabloyu yorumlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Vaka sayımız 23.638. Covid-19 sebebiyle yeni can kaybımız 274. Vaka sayılarını istikrarlı şekilde düşürmeli ve ölümleri azaltmalıyız. Bunun yolu aşılanma oranını artırmak, toplum bağışıklığı sağlanana kadar tedbirlere uymaktır. İstediğimiz sonuç tedbirle aşıya, yani bize bağlı!” dedi.

Paylaşın

Babacan, İktidara Sert Sözlerle Yüklendi

Partisinin beşinci il başkanları toplantısında konuşan DEVA Partisi Lideri Babacan, farklı yerlerden maaş alan bürokratlar üzerinden eleştirerek, “18 ayrı yerden huzur hakkı adı altında maaş alıp vatandaşın huzurunu çalanlara tabi ki geçit vermeyeceğiz.” dedi.

Haber Merkezi / Partisi’nin 51 bin 237 resmî üyesiyle Nisan-Ağustos arasında üye sayısını en çok artıran ikinci siyasi parti olduğunu belirterek sözlerine başlayan Babacan özetle şunları söyledi;

“İktidarın büyük ortağı seçim propagandasına başladı. Belli ki, mevcut iktidarın seçim bildirgesine, ben ve arkadaşlarımın iş başında olduğu, ortak aklın çalıştırıldığı dönemin başarılarını yazacaklar. Ne yapsınlar? Küçük ortağın, o krizlerin ortağının geçmişini mi yazsınlar? Seçim beyannamesine küçük ortaklarının koalisyonda olduğu dönemde, 20’den fazla bankanın battığını, yıllık enflasyonun yüzde 70’leri geçtiğini, gecelik faizlerin yüzde 7500’ü bulduğunu mu yazsınlar?

Sayın Erdoğan’a geçen hafta yaptığım çağrıyı tekrarlamak istiyorum. Artık yeter, eski dönemlerin başarılarıyla övünmeyi bırakın. O eski başarılar, kendi bildiği doğrulardan şaşmayan bir ekinin başarılarıdır. Özgürlükleri savunan bir yönetim anlayışının başarılarıdır. Başarının esas mimarlarını gizleyerek sadece kendinizi kandırabilirsiniz. Bu milleti kandıramazsınız. Ekonominin hangi dönemde yükseldiğini ve battığını bu millet görüyor.

Bir toplumsal kesimin, bir başka kesim üzerinde tahakküm uygulamasına karşıyız dedik. Ezen-ezilen döngüsünü bitireceğiz dedik. Üste geçenin, altta olanı ezmesine göz yummayacağız dedik. Her bireyin kendisini eşit ve onurlu vatandaş hissettiği bir Türkiye için yola çıktık. Yankı odalarında sadece kendi mahallesinin sesini duyanlara diğerlerini duyurmak için yola çıktık. Toplumsal kesimlerin arasına çekilmiş duvarları indirmek için geliyoruz. Toplumumuzun tüm değerlerinin teminatıyız. Elbette cumhuriyet değerlerinin, kurucu değerlerimizin de teminatıyız.

“Haksızlığı engelleyeceğiz”

Nasıl ki bugün, insanların siyasi görüşleri veya yaşam tarzları nedeniyle, haksızlığa maruz kalmasını eleştiriyorsak; yarın da başkalarının haksızlığa maruz kalmasını engelleyeceğiz. Bizim tutumumuz, iktidarın veya mağdurun kim olduğundan bağımsız, ilkesel bir tutumdur. Bugün, haksızlığa maruz kalan kim varsa, onun hakkını savunmaya hazırız ve savunuyoruz. Yarın da kim haksızlığa maruz kalırsa, onun hakkını savunacağız ve haksızlığı engellemek için mücadele edeceğiz. Allah nasip eder, milletimiz de takdir ederse, biz iktidar olarak tüm bu haksızlıklara bizzat son vereceğiz.

18 ayrı yerden huzur hakkı adı altında maaş alıp vatandaşın huzurunu çalanlara tabi ki geçit vermeyeceğiz. Gençleri işsiz bırakıp, üçer beşer maaşla kamu kaynaklarını kendilerine bağlayanlara izin vermeyeceğiz. Kamu ihalelerini, özel davet usulüyle yaparak, kayırmacılıkla, yolsuzlukla bu ülkeyi fakirleştirenlere elbette dur diyeceğiz. KHK gibi ucube bir yolla, binlerce aileyi mağdur edenlerin önünü kapatacağız. Şu bilinsin ki, DEVA Partisi, bu milletin alin terini hiç edenlere, hakkini hukukunu çiğneyenlere karşı dimdik duracaktır.”

Paylaşın