YÖK’ten ‘Yüz Yüze Eğitim’ Açıklaması

Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle sekteye uğrayan yüz yüze eğitime ilişkin açıklama yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “2021-2022 Eğitim ve Öğretim döneminde, Yükseköğretim Kurulu olarak örgün programlarda ‘yüz yüze eğitime’ başlanması için gerekli çalışmalarımız yürütülmektedir” dedi.

Haber Merkezi / Prof. Dr. Erol Özvar, açıklamasının devamında, “Salgının seyrine, alt yapı imkanları ve yerleşkelerin kapasitelerine göre, Kovid-19 salgınına yönelik tedbirler kapsamında yükseköğretim kurumlarımız tarafından gerektiğinde program özelinde yüz yüze ve çevrim içi öğretim yapılabilecektir” ifadelerini kullandı.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, geçen sene yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sekteye uğrayan yüz yüze eğitime ilişkin açıklama yaptı. YÖK’ün resmi web sitesinde yer alan açıklamanın tamamı şöyle:

“Bilindiği üzere 2019 yılının sonlarında başlayan ve 2020 yılının ilk aylarına damgasını vuran Kovid-19 küresel salgını ile birlikte yükseköğretim kurumlarımızda uzaktan eğitime geçilmiştir.

Uygulamalı eğitimlerin bir kısmına devam edilmesi ve özellikle harmanlanmış (hibrit) öğretimin de yaygınlaşması ile birlikte geçtiğimiz yıl ‘Küresel Salgında Yeni Normalleşme’ çalışmaları yapılmıştır.

Salgının dinamik bir süreç olduğu göz önünde bulundurulduğunda, üniversitelerin ilgili kurulları tarafından salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı programların farklı uygulamaları özelinde planlama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre üniversitelerimizde ‘Koronavirüs Komisyonları’ oluşturulmuş, hızlı karar mekanizmaları tesis edilmiştir.

2021-2022 Eğitim ve Öğretim döneminde, Yükseköğretim Kurulu olarak örgün programlarda ‘yüz yüze eğitime’ başlanması için gerekli çalışmalarımız yürütülmektedir.

Salgının seyrine, alt yapı imkanları ve yerleşkelerin kapasitelerine göre, Kovid-19 salgınına yönelik tedbirler kapsamında yükseköğretim kurumlarımız tarafından gerektiğinde program özelinde yüz yüze ve çevrim içi öğretim yapılabilecektir.”

Paylaşın

Kovid 19’da Günlük Can Kaybı 200’ün Üzerinde

Türkiye’de son 24 saatte 297 bin 68 Kovid-19 testi yapıldı, 19 bin 616 kişinin testi pozitif çıktı, 257 kişi hayatını kaybetti. İyileşenlerin sayısı ise 15 bin 205 oldu. Verileri paylaşan Bakan Koca, aşı çağrısında bulundu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı.

Açıklanan verilere göre son 24 saatte 297 bin 68 test yapıldı. Son 24 saatte, 19 bin 616 yeni vaka tespit edildi. 15 bin 205 kişi de sağlığına kavuşurken corona nedeniyle bugün 257 kişi hayatını kaybetti. Açıklanan vefat sayısı son zamanlarda görülen en yüksek ölüm sayısı oldu.

Bakan Koca’dan aşı çağrısı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Dün 217 olan vefat sayısı bugün 257. Vaka sayısı 20.000 sınırında. Elimizden gelen her şeyi yapmayacak mıyız? İlk doz aşısını erteleyen omuz versin. İkinci dozu ihmal eden randevu alsın. Dışarı çıkan kurallara uysun. Bu tablo burada çok uzun kaldı” dedi.

Paylaşın

Bakan Koca’dan 2. Doz Aşı Çağrısı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile birinci doz yeni tip koronavirüs (Kovid 19) aşısını yaptıranların ikinci doz aşısını da yaptırmaları için çağrıda bulundu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, birinci doz koronavirüs aşısını yaptıranların ikinci doz aşısını da yaptırmaları için çağrıda bulundu.

Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bunca vaka, bunca ölüm varken birinci doz aşısını olan hiç ikincisini ihmal eder mi?” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın aşılama çalışmalarıyla ilgili son verilerine göre, birinci doz Türkiye ortalaması yüzde 75.64, ikinci doz ortalaması yüzde 57.85, birinci, ikinci ve üçüncü doz toplamı ise 90 milyon 81 bin 547 oldu.

Paylaşın

HDP’li Buldan: Mücadelemizi Örgütlemeye Devam Edeceğiz

Partisinin genel merkezinde düzenlenen Kadın İl Eş Başkanları Toplantısı’nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, konuşmasında, “Dünyasının neresinde olursa olsun kadınları ezmeye çalışan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Bu zihniyet ilk başta bizim ülkemizde var. Bu zihniyet, Afganistan’da Taliban’dır, Şengal’de, Rojova’da IŞİD’dir. Hepsinin de yapmak istediği, kadının yaşam hakkını yok etmektir. Kadına karşı bu zihniyete karşı durmaya ve mücadelemizi örgütlemeye devam edeceğiz. Onlar kaybedecek, kadınlar kazanacak” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / AK Parti ve MHP iktidarının zor ve baskı yöntemleriyle kadınlar ve HDP’yi durdurmaya ve geriletmeye çalıştığını söyleyen Buldan, partilerine yönelik açılan kapatma davasına ilişkin, “Tekçi erkek iktidar, bu girişimiyle kadınları siyaset dışına itmeyi hedeflemektedir” dedi.

“Kadın yoksulluğuna hayır” adını verdikleri buluşmalarda binlerce kadın ile bir araya geldiklerini kaydeden Buldan, “Bir kez daha gördük ki kadınlar bu ülkenin dinamik, değişim gücüdür. Gelecek, özgürlük umududur” diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, emek sömürüsü ve eşitsizliğe karşı kadınlarla beraber mücadele edeceklerini ifade ederek, “Kadınların yönetiminde yoksulluğa ve emek sömürüsüne son vereceğiz” diye vurguladı. “Bütçeyi kadın bütçesi yapacağız” diyen Pervin Buldan, kadınların HDP’yi sahiplendiğini söyleyerek, “Bu sahiplenme, mücadelemizin güç kaynağıdır” dedi.

Eş başkanlık sistemiyle kadınların siyasette erkeklerle eşit pozisyon almalarını sağladıklarını söyleyen Buldan’ın Kadın İl Eş Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşma şöyle;

Değerli arkadaşlar; bizler köklü ve çetin bir kadın mücadelesinin, demokratik kadın siyasetinin özneleri ve temsilcileriyiz. Büyük bir özveriyle, fedakârlıkla, kararlılıkla; bedel ödemeyi göze alarak kadın mücadelemizi başarı ve kazanım noktasına taşıyan siz değerli Kadın il Eşbaşkanlarımızsınız. Gözlerinizde parlayan ışık yolumuzu aydınlatmakta, yüreğinizdeki cesaret kararlılığımızı artırmaktadır. Bugün burada kadın mücadelesinin kararlı savunucuları olarak sizlerle bir arada bulunmak bizlere onur verdi, güç verdi. İyi ki varsınız! İyi ki kadınlar var! İyi ki kadın partimiz HDP var!

Kadınların taşıdığı bayrak ne zindanlarla ne sürgünlerle yere düşürülebilmiştir

Evet, bir de mücadelemizi çok değerli emekleriyle büyüten ve bugün fiziken bizlerle bir arada olamayan çok değerli kadın arkadaşlarımız var. Buradan cezaevlerinde olan bütün kadın yoldaşlarımıza sevgi ve selamlarımızı sizler adına göndermek istiyorum. Bugün burada görüldüğü üzere taşıdıkları bayrak ne zindanlarla ne sürgünlerle ne de baskılarla yere düşürülebilmiştir, düşmemiştir. O bayrağı bugün bizler hep beraber taşıyoruz, taşımaya ve yükseltmeye devam edeceğiz. Yine bu yolda yürürken yaşamını yitiren başta Deniz Poyraz arkadaşımız olmak üzere bütün kadın yoldaşlarımızı saygıyla ve minnetle anıyorum. Anılarına olan bağlılığımız, mücadelemizin ilham ve güç kaynağı olmaya devam edecektir. Onların eşitlik ve adalet hedefini Halkların Demokratik Partisinin çatısı altında mücadele yürüten biz kadınlar mutlaka gerçekleştireceğiz. Bu da bizim her bir yoldaşımıza mücadele sözümüzdür.

Değerli kadın arkadaşlarım, bildiğiniz üzere kadın mücadelemizin siyasetteki serüvenine yelken açtığımızda gerçekleştirmek istediğimiz hedefler için öncelikle kendi öz yapımızdan başlamamız gerektiğinin farkındaydık. Bu nedenle tam ve gerçek bir eşitlik talebimizi öncelikle kendi örgütlememizde inşa ettik. Partimizde ciddi bir kadın mücadelesi yürüttük. Eşbaşkanlık sistemini bu şekilde ele aldık ve hayata geçirdik. Eşbaşkanlık sistemimizle kadınların karar mekanizmalarında ve temsiliyet noktalarında eşit bir pozisyon almasını hep birlikte sağladık.

“Ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda demokratik, adil ve barışçıl bir sistemi talep ediyor ve savunuyoruz”

Bugün itibariyle parlamentodaki en yüksek kadın milletvekili temsiliyet düzeyine ulaşmış bulunuyoruz. Belediyesini kazandığımız her yerde kadın belediye eşbaşkanlarımızla yerel yönetimlerde kadınların eşit temsiliyetini hep birlikte gerçekleştirdik. Örgütlü yapımızın bütün kademelerinde eşbaşkanlıkla kadınların bütün karar mekanizmalarına eşit katılımını sağladık. Parlamentoda özgün kadın grubumuzu kurduk. Kadın siyasetini parlamentoda en etkin şekilde yürütme çabasının içerisinde olduk. Kuşkusuz bütün bunlar büyük bir kadın emeğinin ve mücadelesinin ürünüdür ve oldukça değerli olan kadın kazanımlarımızdır. Bütün kadınlar adına ortak bir kazanımdır.

Eşbaşkanlık sistemi bizim için bir başlangıçtı. Nihai hedefimiz tam ve gerçek bir cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıdır. Sadece bu topraklarda değil, Ortadoğu’da ve tüm dünyada kadınlar için eşit ve adil bir yaşam talebimiz var. Bu nedenle her geçen gün mücadelemizi daha çok yükseltiyor, daha çok büyütüyoruz. Hemen her alanda kadının sözünü söylüyor, kadınların ortak tavrını geliştiriyoruz. HDP ile kadın mücadelesinde yol alan kadınlar olarak doğayı, tarihi, ortak insanlık değerlerini sahipleniyor ve savunuyoruz. Ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda demokratik, adil ve barışçıl bir sistemi talep ediyor ve savunuyoruz.

Nerede olursa olsun; her dilden, her kimlikten, her inançtan kadınla birlikte daha güçlüyüz ve birlikte başaracağız diyoruz. Kadınlara dokunuyor ortak mücadelemize davet ediyoruz. Bu amaçla “İş ve Aş” ve “Kadın Yoksulluğuna Hayır” buluşmalarımızda; tarlalarda, fabrikalarda, seralarda, yaylalarda binlerce kadınla bir araya geldik. Bir kez daha gördük ki; emeğiyle dünyayı var eden kadınlar bu ülkenin en dinamik gücüdür, bu ülkenin değişim gücüdür ve bu ülkenin gelecek umududur, özgürlük umududur.

Bütün bu buluşmalarımızda emek sömürüsüne karşı, kadın yoksulluğuna karşı, adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşı taleplerimizde ve sözümüzde ortaklaştık. İnanın ki, kadınların yönetiminde yoksulluğa ve emek sömürüsüne mutlaka son vereceğiz. Herkes için iş, herkes için adil bir yaşamı birlikte tesis edeceğiz. Bütçeyi, kadınların bütçesi yapacağız. Yine “HDP’liyiz Her Yerdeyiz” buluşmalarımızda kadınlar en ön safta yerlerini aldılar. Bunu gördük, buna tanık olduk. Kadınlar, kadın partisi olan HDP’yi kadın mücadelesinde çok güçlü bir şekilde sahiplendiler ve sahiplenmeye devam ediyorlar. İşte bu sahiplenme, bu birliktelik mücadelemizin güç kaynağıdır. Bu ülkeyi adalete, eşitliğe ve barışa götürecek esas güç budur. Biz geniş halk buluşmalarımızda bir kez daha gördük ki; HDP ve HDP ile birlikte yürüyen kadın mücadelesi bu ülkenin kadınları için hayati önemde ve değerdedir. Bunu şu anda ülkeyi yönetmekte olan tekçi erkek iktidar da çok iyi bilmektedir. Bu nedenle dört koldan mücadelemizi hedef tahtasına koymuştur.

“Tek korkuları HDP’dir, kadınlardır”

Kadın düşmanı politikalarıyla kadının yaşamından, emeğinden, hakkından ve hukukundan çalan iktidar gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzun elbette ki farkındayız. Görüyoruz; kaybetmeye yüz tutmuş AKP-MHP iktidarı, zor ve baskı yöntemleriyle toplumsal muhalefeti, kadınları ve HDP’nin mücadelesini durdurmaya ve geriletmeye çalışmaktadır. Gözaltı-tutuklama operasyonlarından OHAL uygulamalarına, partimize yönelik 4 Kasım darbesinden kayyım darbesine kadar mücadelemize dönük bir çökertme politikası izlemektedirler. Tek korkuları HDP’dir, kadınlardır. HDP’ye yönelik siyasi kapatma davası da bu amaçla açılmıştır. Tekçi erkek iktidar bu girişimiyle aynı zamanda kadınları siyaset dışına itmeyi hedeflemektedir.

Ve sevgili kadınlar; dünyanın neresinde olursa olsun kadını ezmeye çalışan zihniyet aynıdır. Bu zihniyet Afganistan’da Taliban’dır, Şengal’de ve Rojava’da IŞİD’dir! Hepsinin de yapmak istediği kadının yaşam hakkını yok etmektir. Fakat nerede olursa olsun kadına dönük bu düşman zihniyete karşı durmaya ve mücadelemizi örgütlemeye devam edeceğiz. Onlar kaybedecek, kadınlar mutlaka kazanacaktır! İşte bu nedenle değerli eşbaşkanlarım, sizlere ve hepimize çok önemli görevler düşmektedir. Üstlenmiş olduğumuz mücadele zor fakat çok onurlu bir mücadeledir. Bu sorumluluğun bir gereği olarak daha çok çalışmamız, her zamankinden daha kararlı ve güçlü bir duruş içerisinde olmamız gerekmektedir. HDP fikriyatını, politikalarımızı daha çok kişiye daha fazla anlatmamız, iyi anlaşılmamız gerekmektedir. Özellikle elini tutmadığımız, yüreğine dokunmadığımız kadın kalmasın diyorum. Sizlerden bunu özellikle rica ediyorum.

“Tek dertleri, kendi koltuklarıdır, kendi kasalarıdır, şatafatlarıdır”

Sevgili eşbaşkanlarım; tabii ki özel olarak değinmek istediğim başka bir husus daha var. Uzun süreden beridir gerçekleştirdiğimiz halk buluşmalarının başından sonuna kadar organize edilmesi ve yürütülmesinde oldukça büyük bir emek sarf ettiğiniz. Bu nedenle sizleri hem kutluyor hem de üstlendiğiniz sorumluluk ve çok değerli emekleriniz için bir kez daha hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Emeklerinize sağlık, mücadele azminize sağlık! Hep beraber, HDP ailesi olarak bu emeklerinizle partimizi çok daha güçlü bir konuma taşıyacağız.

HDP sadece bir muhalefet partisi değildir, ülkeyi yönetme tahayyülü olan bir partidir. Hem fikriyatı hem de gücü itibariyle buna en yakın parti HDP’dir. Kadınlar bu ülkeyi yönetmeye taliptir ve sonunda da yönetecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu ve kaygısı olmasın. Salgından orman yangınlarına, depremden sel felaketlerine kadar her alanda yaşanan felaket ve yıkımda görüldü ki yönetemeyen bir iktidar, halkı çaresizlikle baş başa bırakan bir yönetim anlayışı var. Tek dertleri, kendi koltuklarıdır, kendi kasalarıdır, şatafatlarıdır.

Kaynakları halka değil, sadece kendi ceplerine ve kirli ihalelerine harcayanlar, halka doğa felaketinden çok daha büyük felaketleri yaşatmaktadırlar. İşte bu soygun ve talan düzenini durdurmanın, halkı çöküş ve krizlerden kurtarmanın yolunu hep birlikte açacağız. Bu siyasi iktidar felaketi karşısında bütün kadınlar olarak gücümüzü birleştirmeli, değişimin öncüsü bizler olmalıyız. Ve olacağız da.

“Demokratik, barışçıl, eşitlikçi ve özgürlükçü bir düzeni biz kadınlar inşa edeceğiz”

Ülkenin bugün için karşı karşıya olduğu en temel sorunlardan biri Kürt sorunudur, iktidarın İmralı’da Sayın Öcalan’a karşı hukuksuzca uyguladığı tecrit politikasıdır. Tecrit, Türkiye’yi kilitlemiştir, halkı da kuşatmıştır. Bu kuşatmayı karşımızdaki çözümsüzlük ve tecrit blokuna karşı çözüm ve barış blokunu daha fazla büyüterek kırabiliriz. Bu, hem demokrasi adalet ve barışın önünü açacak hem de ülkeyi karanlığın, kaosun içine sürükleyen çözümsüzlük ve talan politikalarını durduracaktır. Toplumun tüm kesimleri bu gerçeği çok iyi görmeli ve tecride karşı ortak tavır almalıdır. Kimsenin kuşkusu olmasın ki aydınlık günler ancak ve ancak tecridin kırılması ile mümkündür. Biz kadınlar bu gerçekliğin farkındayız ve bu mücadelemizi daha fazla büyütmeye devam edeceğiz.

HDP; halklar ittifakı, kadın ittifakı, gençlik ittifakı ve demokrasi ittifakıyla açtığı yolda güçlenerek ilerlemektedir. Bu ülkedeki karanlık havayı kadınların ışığı mutlaka aydınlatacaktır. Karanlığı ve talancı zulüm düzenini biz kadınlar mutlaka değiştireceğiz. Demokratik, barışçıl, eşitlikçi ve özgürlükçü bir düzeni biz kadınlar inşa edeceğiz. Kadınlarla değiştireceğiz, kadınlarla başaracağız, kadınlarla kazanacağız! Hepinizi tekrardan saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

 

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan ‘Baskın Seçim’ Talimatı: Hazırlanın

Partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun, ‘Olası baskın seçime karşı tüm örgütlerimiz hazırlıklı olsun. Önümüzdeki dönem Türkiye’yi biz yöneteceğiz’ dediği öğrenildi.

CHP MYK, dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Cumhuriyet’ten Erdem Sevgi’nin haberine göre, MYK üyeleri, olası baskın seçime yönelik kendi sorumluluk alanlarındaki hazırlıklarını anlattı. Sunumları dinleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kurmaylarına ve parti örgütüne, “Olası baskın seçime hazırlıklı olun” talimatını verdiği belirtildi.

Kulis haberine göre Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Türkiye’de kimsesiz bir tek ev kalmayacak. CHP, tüm kimsesizlerin yanında olacak. Hiçbir çocuk yatağa aç giremeyecek. Tüm belediye başkanları ve il başkanları bununla ilgili çalışmalarını yapacak ve raporlayacak. Yapılanlar milletle paylaşılacak. Olası baskın seçime karşı tüm örgütlerimiz hazırlıklı olacak. Önümüzdeki dönem Türkiye’yi biz yöneteceğiz. Hazırlıklarınızı buna göre yapın.”

Paylaşın

MGM’den ‘Sağanak Yağış’ Uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ve Kırklareli, Kastamonu’nun kıyı kesimleri ile gece saatlerinde Samsun ve Ordu çevreleri olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış uyarısı geldi.

Haber Merkezi / Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yapılan son değerlendirmelere göre; Ülkemizin kuzey kesimlerinin parçalı ve yer yer çok bulutlu, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ve Kırklareli, Kastamonu’nun kıyı kesimleri ile gece saatlerinde Samsun ve Ordu çevrelerinin yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.

Hava sıcaklığı iç kesimlerde 1 ila 3 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın ise genellikle kuzeyli, Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu’da batı ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor.

Paylaşın

MSB Duyurdu: Afganistan’dan Tahliye Başladı

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), “Afganistan’daki Hamid Karzai Havaalanı’nda görev yapan TSK unsurlarının tahliyesine başlanmıştır. TSK kendine tevdi edilen bu görevi de başarıyla yerine getirmenin gururuyla vatan toprağımıza geri dönmektedir.” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi / MSB çeşitli temaslar, mevcut durum ve şartlar değerlendirilerek Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının Afganistan’dan tahliyesine başlandığını bildirdi.

MSB’den yapılan açıklamada, TSK’nın 2002’den bu yana BM, NATO ve ikili anlaşmalar kapsamında tarihi ve kültürel bağları olan Afgan halkının barış, huzur ve istikrarına katkı sağlamak için Afganistan’da görev yaptığı anımsatıldı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

  •  Türk Silahlı Kuvvetleri 2002 yılından bu yana BM, NATO ve ikili anlaşmalar kapsamında tarihi ve kültürel bağlarımız olan Afgan halkının barış, huzur ve istikrarına katkı sağlamak için Afganistan’da görev yapmaktadır.
  • ABD ve NATO’nun Afganistan’dan ayrılacaklarını açıklamalarının ardından Türkiye her zaman ifade ettiği “Afgan halkı istediği sürece Türkiye yanlarında olmaya devam edecektir” sözünden hareketle belirli şartlar oluşması durumunda 6 yıldır yaptığı gibi Uluslararası Hamid Karzai Uluslararası Havaalanının güvenli ve uluslararası standartlarda işletilmesi sorumluluğunu sürdürebileceği yönündeki niyetini ortaya koymuştur.
  • Bu kapsamda; Hamid Karzai Havaalanı’nda yaşanan karmaşaya diğer ülke askerleri ile birlikte müdahale edilmiş, havaalanında güvenlik sağlanarak faaliyetlerin yürütülmesi sağlanmıştır. Bu süreçte askerî uçaklarımızla 1129 sivil vatandaşın tahliyesi yapılmıştır.
  • Çeşitli temaslar, mevcut durum ve şartlar değerlendirilerek TSK unsurlarının tahliyesine başlanmıştır.
  • Türk Silahlı Kuvvetleri kendine tevdi edilen bu görevi de başarıyla yerine getirmenin gururuyla vatan toprağımıza geri dönmektedir.

Paylaşın

CHP’li Torun: Ne Değişti Sayın Erdoğan?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü konuşmasında afetlerle mücadeleye destek veren tüm belediyelere teşekkür ettiğini anımsatarak, “Ne değişti Sayın Erdoğan? Madem bugün teşekkür edecektiniz, dün niye suçladınız? Neden canla başla çalışan belediyelerimizin alın terine saldırdınız? Neden daha fazla insanımıza yardım götürmek isteyen belediyelerimizin bağış toplamasını engellediniz? Neden afetlerle mücadele sırasında belediyelerimizi yok sayıp toplantılara dahi çağırmadınız?” diye sordu.

Haber Merkezi / “Dün hakaret bugün teşekkür eden Erdoğan’ın samimiyeti bir sonraki konuşmasına kadardır” diyen CHP’li Torun, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Erdoğan ilk olarak, tamamen tarım ve Orman Bakanlığı’nın sorumluluğunda bulunan orman yangınlarıyla ilgili belediyelerimizi suçlamıştı. Ardından ise 18 Ağustos’ta katıldığı televizyon yayınında, belediyelerimizin yangın ve sel felaketlerindeki mücadelesini karalamaya çalışarak, sorumluluktan kaçmaya çabalamıştı.

‘Yangında selde ne yaptınız, itfaiyeleriniz nerede’ diyerek, 654 araç ve 1407 personelle mücadele eden belediyelerimizin emeğini hedef alan Erdoğan, afetlerde kaybettiği itibarı belediyelerimize saldırarak kazanmaktan medet ummuştu. Şimdi aynı Erdoğan dün çıkıp ‘siyasi parti ayrımı gözetmeden yardım çalışmalarında yer alan tüm belediyelere’ teşekkür etmek zorunda kaldı.

“Bugün teşekkür edecektiniz, dün niye suçladınız?”

Biz de soruyoruz: Ne değişti Sayın Erdoğan? Madem bugün teşekkür edecektiniz, dün niye suçladınız? Neden canla başla çalışan belediyelerimizin alın terine saldırdınız? Neden daha fazla insanımıza yardım götürmek isteyen belediyelerimizin bağış toplamasını engellediniz? Neden afetlerle mücadele sırasında belediyelerimizi yok sayıp toplantılara dahi çağırmadınız?

Şunu açık ve net olarak biliyoruz: Dün hakaret bugün teşekkür eden Erdoğan’ın samimiyeti, bir sonraki konuşmasına kadardır. Bizim belediyelerimiz, şu ana kadar tüm afetlerde, asli sorumlu olmamalarına rağmen, seferberlik anlayışı ve dayanışmayla çalışmış, çalışmaya da devam edecektir. Bizim belediyelerimizin yeri halkımızın yanıdır.”

Paylaşın

‘Okul Servis Araçları’nda Yeni Dönem

Okul Servis Araçları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yayımlanan yeni yönetmeliğe göre, okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtlar temiz, bakımlı ve güvenli durumda bulundurulacak ve altı ayda bir bakım ve onarımları yaptırılacak.

Haber Merkezi / Yeni yönetmeliğe göre, okul servis araçlarında iç mekanı gösteren, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca yayımlanan tip onay mevzuatına uygun şeffaf cam dışında cam kullanılamayacak ve servis aracında okul öncesi eğitim, ilköğretim ile kreş, gündüz bakımevleri ve çocuk kulüplerine devam eden çocuk/öğrenci olması durumunda rehber personel bulundurulacak.

Kovid-19 düzenlemesi

Yeni yönetmelikle, “Okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtların yaşları 12 yaşından büyük olmayacaktır. Taşıtların yaşı fabrikasınca imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınarak hesaplanacaktır” ifadesi de, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle “okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtların imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınmak şartıyla 12 yaşından küçük olması zorunluluğu, muayeneden geçmiş olması kaydıyla 1 Temmuz 2023 tarihine kadar 15 yaşından küçük olması şeklinde uygulanacak” şeklinde değiştirildi.

Araçlarındaki rehber personel en az ilkokul mezunu olacak

Yeni yönetmelikte, taşınacak çocuğun/öğrencinin servis aracındaki azami seyahat süresi okul yönetimince belirlenecek ve servis araçları belirlenen bu süreye uymak zorunda olacağı, okul servis araçlarındaki rehber personel, 22 yaşını doldurmuş ve 61 yaşından gün almamış olması kaydıyla, en az lise mezunu veya Milli Eğitim Bakanlığı onaylı kursu başarıyla tamamlamak şartıyla en az ilkokul mezunu olacak.

Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelik şöyle;

MADDE 1 – 25/10/2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Okul Servis Araçları Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) ve (o) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“e) Okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtlar temiz, bakımlı ve güvenli durumda bulundurulacak ve altı ayda bir bakım ve onarımları yaptırılmakla birlikte; taşıtların cinsine göre 6/1/2021 tarihli ve 31356 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmeliğin öngördüğü sürelerde periyodik muayeneleri de yaptırılmış olacaktır (EK-4).”

“o) Okul servis araçlarında iç mekânı gösteren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan tip onay mevzuatına uygun şeffaf cam dışında cam kullanılamaz.”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, (e) bendinin (4) numaralı alt bendi ile (f) ve (ğ) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

“b) Servis aracında okul öncesi eğitim, ilköğretim ile kreş, gündüz bakımevleri ve çocuk kulüplerine devam eden çocuk/öğrenci bulunması durumunda rehber personel bulundurmakla,”

“4) Özel izin belgesinin iptal edilmesi nedeniyle taşınamaması,”

“f) Özel izin belgesine bağlı olarak, her eğitim-öğretim yılında çalıştıracakları rehber personel, şoför isimleri ile araçların plakalarını ve her türlü değişiklikleri aynı gün içinde okul yönetimine bildirmekle,”

“ğ) Araçlarında, bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sertifikaya sahip şoför ve rehber personeli çalıştırmakla,”

“h) Okul yönetimince belirlenen azami seyahat süresine uymakla,”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan “bağlı olduğu” ibaresinden sonra gelmek üzere “ilgili oda ve” ibaresi ile aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

“g) Taşınacak çocuğun/öğrencinin servis aracındaki azami seyahat süresini belirlemek.”

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“a) 22 yaşını doldurmuş ve 61 yaşından gün almamış olması kaydıyla; en az lise mezunu olmak veya Millî Eğitim Bakanlığı onaylı kursu başarıyla tamamlamak şartıyla en az ilkokul mezunu olmak,”

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “yeni üretilen” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

“(1) Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i), (l), (m) ve (o) bentleri kapsamındaki şartlar 1/1/2018 tarihinden önce okul servis aracı olarak tescil edilmiş araçlarda aranmaz.”

MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin geçici 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Covid-19 salgını nedeniyle okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtların, bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen fabrikasınca imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınmak şartıyla oniki yaşından küçük olması zorunluluğu, muayeneden geçmiş olması kaydıyla 1/7/2023 tarihine kadar onbeş yaşından küçük olması şeklinde uygulanır.”

MADDE 7 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 8 – Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri, Millî Eğitim, Aile ve Sosyal Hizmetler ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanları birlikte yürütür.

Paylaşın

Afet Bölgelerinde Acilen Kamulaştırma Kararı

Sel ve orman yangınlarının yaşandığı Antalya’nın Gündoğmuş İlçesi, Kastamonu’nun Bozkurt ve Abana İlçeleri ile Sinop’un Ayancık İlçesi’nde bulunan bazı özel mülkiyet arazileri için Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile acele kamulaştırma kararı verildi.

Haber Merkezi / Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan Cumhurbaşkanı kararlarına göre, orman yangınlarının yaşandığı Antalya’nın Gündoğmuş ilçesine bağlı Ortakonuş Mahallesi sınırları içerisinde bulunan 114 ada, 65 parsel numaralı taşınmaz, ihtiyaç duyulan yapılaşmanın ivedilikle gerçekleştirilmesi amacıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından acele kamulaştırılacak.

Sel ve heyelan afetinin yaşandığı Kastamonu’nun Bozkurt ve Abana ilçeleri ile Sinop’un Ayancık ilçesinde bulunan özel mülkiyete konu bazı taşınmazlar için de ihtiyaç duyulan yapılaşmanın ivedilikle gerçekleştirilmesi amacıyla TOKİ tarafından acele kamulaştırılma kararı verildi.

Acele kamulaştırma: Bazı olağanüstü şartların varlığı halinde idarenin olağan kamulaştırma işleminde yapması ve beklemesi gereken bazı süreçleri sonraya bırakarak, kişilere ait taşınmazlara derhal el koymasına olanak sağlayan olağan kamulaştırmanın dışında kendine özgü istisnai bir kamulaştırma yöntemi.

Paylaşın