Ferhan Şensoy Hayatını Kaybetti

Bir süredir İstanbul Tıp Fakültesi’nde tedavi gören 70 yaşındaki usta sanatçı Ferhan Şensoy’un ciddi kalp damar hastalıkları ve solunum yetersizliği nedeniyle hayatını kaybettiği açıklandı.

Haber Merkezi / Kurucusu olduğu Ortaoyuncular Tiyatrosu’nun resmi sosyal medya hesaplarında yapılan açıklamada, Şensoy’un dün gece saatlerinde yaşamını yitirdiği duyuruldu.

Açıklamada “Tiyatromuzun kurucusu, ustamız Ferhan Şensoy’u, dün gece, bir süredir tedavi gördüğü hastanede, yapılan tüm müdahalelere rağmen kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Tüm sevenlerinin başı sağolsun” dendi.

‘Çok üzgünüz’

Şensoy’un vefatının ardından eski eşi Derya Baykal, “Ustamı, kızlarımın babasını kaybettik. Çok üzgünüz” mesajını yayımladı. Kızı Müjgan Ferhan Şensoy ise kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımda “Babam uçtu göklere” ifadesini kullandı.

İstanbul Tıp Fakültesi’nden açıklama

İstanbul Tıp Fakültesi’nden yapılan açıklamayla birlikte Şensoy’un ölüm nedeni belli oldu. Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Uzun süredir kalp – damar hastalıkları ve metabolik hastalıklarla ilgili farklı hastanelerde tedavi gören; ülkemizde yetişen en önemli tiyatroculardan olan, meddahlık geleneğinin simgesi kavuğu 30 yıla yakın süre taşıma onuruna sahip Ferhan Şensoy dün gece sabaha karşı İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ciddi kalp damar hastalıkları ve solunum yetersizliği nedeniyle vefat etmiştir. Tüm sanatseverlere ve ailesine baş sağlığı ve sabır dileriz.”

Ferhan Şensoy kimdir?

1951’de Samsun’un Çarşamba ilçesinde doğan Ferhan Şensoy’un annesi Müjgan Şensoy ilkokul öğretmeni, babası Yusuf Cemil Şensoy ise tüccar ve o dönem Çarşamba Belediye Başkanı’ydı.

İlk öykü ve şiirleri Yeni Ufuklar ve Soyut dergilerinde 1969 yılında yayımlanan Şensoy’un, yazdığı skeçler de Devekuşu Kabare’de 1970 yılında oynanmaya başladı. Galatasaray Lisesi’nde de bir süre okuyan Şensoy, 1970 yılında Çarşamba Lisesi’nden mezun oldu.

1971 yılında Grup Oyuncuları çatısında ilk profesyonel oyunculuk deneyimini yaşayan Şensoy, 1972-1975 yılları arasında Fransa ve Kanada’da tiyatro eğitimine ve çalışmalarına Jerome Savary, Andre-Louis Perinetti gibi isimlerle devam ederken Montreal’de Ce Fou De Gogol adlı oyunuyla 1975’te En İyi Yabancı Yazar ödülünü aldı. Yine Montreal’de Theatre De Quatre – Sous’da da, yönetmenliğini yaptığı, Harem Qui Rit isimli müzikalde oynadı. Aynı yıl Türkiye’ye döndü.

Paylaşın

Kovid 19’da Günlük Can Kaybı 200’ün Üzerinde

Türkiye’de son 24 saatte 283 bin 250 testi yapılırken, 19 bin 557 yeni vaka tespit edildi. 13 bin 401 kişi de sağlığına kavuşurken koronavirüs nedeniyle bugün 245 kişi hayatını kaybetti. Verileri sosyal medya hesabından paylaşan Bakan Koca, “Her gün ağır sonuçları olan bu tabloyu artık değiştirelim. Başarabiliriz” dedi.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre son 24 saatte 283 bin 250 test yapıldı. Son 24 saatte, 19 bin 557 yeni vaka tespit edildi. 13 bin 401 kişi de sağlığına kavuşurken corona nedeniyle bugün 245 kişi hayatını kaybetti.

Bakan Koca’dan açıklama

Güncel tabloyu sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Yeni vaka sayımız 19.557 yerine 9.557 olabilirdi. Tedbirler sıkı tutulsa vefat sayılarının da hızla düşeceğini biliyoruz. Toplum bağışıklığı ise tedbir ve aşıyla kolay bir hedef! Her gün ağır sonuçları olan bu tabloyu artık değiştirelim. Başarabiliriz” dedi.

Aşılamada son durum

Güncel verilerde, salgına karşı devam eden aşılama çalışmalarıyla ilgili son bilgiler de yer alıyor. Buna göre, birinci doz Türkiye ortalaması yüzde 77.22, ikinci doz ortalaması yüzde 59.23, birinci, ikinci ve üçüncü doz toplamı ise 93 milyon 318 bin 338 oldu.

Paylaşın

Prof. Dr. Ceyhan’dan ‘Aşı’ Çağrısı

Sosyal medya hesabı üzerinden vatandaşlara aşı olun çağrısında bulunan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Kendimiz, ailemiz ve ülkemiz için aşılamayı hızlandırmalıyız” dedi. Öte yandan Sağlık Bakanlığı’nın açıklanan Kovid 19 verilerine göre, son 24 saatte 245 kişi hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, sosyal medya hesabından, aşılamadaki son durumu paylaşarak “Kendimiz, ailemiz ve ülkemiz için aşılamayı hızlandırmalıyız” çağrısında bulundu.

Mehmet Ceyhan, “Aşı sayılarını bütün nüfusa böldüğümüzde 1. Doz oranı % 56, 2. Doz oranı % 43” diyerek, “Üstelik bu sayıların ne kadarı 2 doz Biontech, ne kadarı 2 doz Sinovac, ne kadarı 3 doz Sinovac bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre son 24 saatte 19 bin 557 yeni vaka tespit edilirken 245 kişi de hayatını kaybetti.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Kararlıyız, Başaracağız

30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla sosyal medya hesabından bir mesaj yayımlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Milletimize söz veriyorum: Kararlıyız, başaracağız! Cumhuriyetimizi, ne pahasına olursa olsun demokrasi ile taçlandıracağız! 30Ağustos Zafer Bayramı’nı yürekten kutluyorum” dedi.

Haber Merkezi / Mesajına “Ya istiklal ya ölüm, diyerek yola düşen, tüm imkansızlıklara rağmen bağımsız bir Cumhuriyet kuran Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının ilk işi, egemenliği kayıtsız şartsız millete devretmek olmuştur” sözleriyle başlayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Bugün bizlere düşen de 98 yıl önce kurulan Cumhuriyeti, demokrasi ile taçlandırarak ülkemizi kalkındırmanın yanı sıra, mazlum halklara da umut ışığı olmaktır. Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da yaşanan gelişmeler, İslam coğrafyasında bitmek bilmeyen kardeş kavgası, bu zorunluluğun en açık kanıtıdır. Bölgemizin huzura kavuşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı olmasından geçmektedir.

Demokrasi mücadelesi zor bir yolculuk olsa da hiç kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk mücadele rotasını “Zafer ‘Zafer benimdir..’ diyebilenindir. Başarı ise ‘Başaracağım.’ diye başlayarak sonunda ‘Başardım’ diyebilenindir.” sözüyle çizmişti.

Milletimize söz veriyorum. Kararlıyız, başaracağız! Cumhuriyetimizi, ne pahasına olursa olsun, demokrasi ile taçlandıracağız!

Paylaşın

CHP’den Bakan Derya Yanık’a Sert Tepki

Elektrik desteği alan hane sayısını açıklayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a CHP’den sert tepki geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Sayın Bakan; 2,1 milyon haneye verilen elektrik tüketim desteğinin 30 katından daha fazlasının özel elektrik üretim şirketlerine ‘destekleme’ adı altında verildiğini bilmiyor mu?” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elektrik faturalarına ilişkin yaptığı açıklamaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, elektrik desteği alan hane sayısını açıklayarak yanıt verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Bakan Yanık’ın açıklaması sonrası yaptığı yazılı açıklamada, “Sayın Genel Başkanımız vatandaşlarımızın tepkisini gündeme getirince; iktidar 2,1 milyon haneye elektrik tüketim desteği verildiğini itiraf etti” ifadelerini kullandı

CHP’li Akın, açıklamasında buna göre her 12 haneden birinin muhtaç duruma geldiğine işaret ederek, “Yarattıkları yoksulluğu bir lütuf gibi sunan Sayın Bakan; 2,1 milyon haneye verilen elektrik tüketim desteğinin 30 katından daha fazlasının özel elektrik üretim şirketlerine “destekleme” adı altında verildiğini bilmiyor mu?” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, yaptığı yazılı açıklamada özetle şu ifadeleri kullandı;

“Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, elektrik faturalarındaki soygunu gündeme getirince; iktidar yıllardır gizlediği verileri açıklamak zorunda kaldı. Elektrik tüketim desteğinden kaç hanenin yararlandığı konusunda bugüne kadar pek çok kez başvurmamıza karşın hiçbir yanıt verilmemişti. Önceki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt’e Haziran 2020 ve Nisan 2020 tarihlerinde iki defa, Sayın Bakan Derya Yanık’a ise Mayıs 2021 tarihinde bir defa elektrik tüketim desteğiyle ilgili önerge verdik. Hem bilgi edinme yasası kapsamında hem de soru önergeleriyle yaptığımız başvurulara yasal süreleri dolmasına karşın hiçbir yanıt veremediler. Sayın Genel Başkanımız vatandaşlarımızın sesi olunca açıklamak zorunda kaldılar.

“Vatandaşları elektrik faturalarını ödeyemez duruma getirdiler”

Ekonominin uçacağı vaadiyle hayata geçirilen tek adam rejimi faturalar uçuşa geçti. Temel bir hak olan enerji faturalarına her ay zam üstüne zam yapıldı. Ekonomi değil, faturalar şahlandı. Tek adam rejimi; ülkemizde milyonlarca haneyi yoksullaştırarak elektrik faturalarını ödeyemez duruma getirdi. Bakan Yanık; 2,1 milyon haneye 2019 yılından beri 2,9 milyar lira destek verildiğini söyledi. Türkiye’de yaklaşık 25 milyon hane olduğu dikkate alındığında Sayın Bakan’ın bu açıklaması ülkemizde neredeyse her 12 haneden birinin bu iktidar döneminde muhtaç duruma düşürüldüğünün itirafı oldu!

Sayın Bakan; ihtiyaç sahibi 2,1 milyon haneye 2,9 milyar lira destek verilmesini adeta bir lütuf gibi duyururken; özel elektrik üretim şirketleri ile özel elektrik dağıtım şirketlerine ödenen tutarları neden açıklamıyor? “Destekleme” adı altında özel elektrik üretim şirketlerine vatandaşın faturasından kesilerek aktarılan tutar 100 milyar lirayı geçiyor. Özel elektrik üretim şirketlerine verilen destek; 2,1 milyon haneye verilen elektrik tüketim desteğinin 30 katından fazla! AK Parti vatandaşın değil, şirketlerin yanında olmayı tercih ediyor. Sayın Genel Başkanımızın da vurguladığı gibi eğer bu soyguna devam edilirse biz halkımızla birlikte kararımızı verip, şirketlere ve faturalara karşı adımlarımızı atacağız!”

Paylaşın

MGM Duyurdu: Sağanak Yağış Geliyor

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), Çanakkale’nin doğusu ve Balıkesir’in kuzey kesimlerinin yerel olmak üzere gök gürültülü sağanak yağışlı olacağı, hava sıcaklığının ise ülkemizin kuzey, iç ve doğu kesimlerinde mevsim normallerinin 3 ila 8 derece üzerinde seyredeceği açıklamasında bulundu. 

Haber Merkezi / Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemizin kuzey kesimlerinin parçalı bulutlu; Çanakkale’nin doğu ve Balıkesir’in kuzey kesimlerinin yerel olmak üzere gök gürültülü sağanak yağışlı; diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Sabah saatlerinde Marmara’nın güney ve doğu kesimlerinde yer yer pus ve sis hadisesi bekleniyor.

Değerlendirmelere göre, hava sıcaklığının ülkemizin kuzey, iç ve doğu kesimlerinde mevsim normallerinin 3 ila 8 derece üzerinde seyredeceği tahmin ediliyor. Ayrıca, rüzgarın batı ve güneybatı; kuzey kesimlerde kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor.

Denizlerimizdeki hava durumu

Karadeniz; Parçalı bulutlu, Rüzgar: Batı Karadeniz’de batı ve kuzeybatı, doğusu güneybatıdan 3 ila 5, Doğu Karadeniz’de doğu ve güneydoğu akşam kuzeybatıdan 3 ila 5 kuvvetinde, Dalga: 1,0 ila 2,0m, Görüş: İyi.

Marmara; Parçalı bulutlu, Rüzgar: Batı ve güneybatıdan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,0m, Görüş: İyi.

Ege; Az bulutlu ve açık, Rüzgar: Kuzey Ege’de doğu ve güneydoğu, ilk saatlerde kuzeyi kuzeydoğudan 2 ila 4, Güney Ege’de batı ve güneybatıdan 2 ila 4 kuvvetinde, Dalga: 0,5 ila 1,5m, Görüş: İyi.

Akdeniz; Az bulutlu ve açık, Rüzgar: Batı Akdeniz’de batı ve güneybatı, batısı kuzeybatıdan, Doğu Akdeniz’de batı ve güneybatıdan 3 ila 5, yer yer 6 kuvvetinde, Dalga: 1,0 ila 2,0m, yer yer 2,5m, Görüş: İyi.

Van Gölü; Hava Durumu: Az bulutlu; Rüzgar: Doğu ve kuzeydoğudan 3 ila 5 kuvvetinde; Dalga: 0,25 ila 0,75 m; Görüş: İyi.

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Can Kaybı 245

Açıklanan son Kovid 19 verilerine göre, son 24 saatte 290 bin 186 Kovid-19 testi yapıldı, 17 bin 912 kişinin testi pozitif çıktı, 245 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Tabloya her gün bakın. İhmal edilen tedbirleri hatırlamanıza yardımcı olur. Ertelemişseniz aşıyı gündeme almanızı sağlar” dedi.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre son 24 saatte 290 bin 186 test yapıldı, 17 bin 912 yeni vaka tespit edildi, 12 bin 175 kişi de sağlığına kavuşurken, 245 kişi hayatını kaybetti.

“Tabloya her gün bakın”

Güncel tabloyu sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Tabloya kaç kişi bakacak? Salgın gündemiyle yaşamaya alıştık. Salgının gerektirdiği tedbirler konusundaysa alışkanlıklar sıkı değil. Tabloya her gün bakın. İhmal edilen tedbirleri hatırlamanıza yardımcı olur. Ertelemişseniz aşıyı gündeme almanızı sağlar” dedi.

Aşılamada son durum

Güncel verilerde, salgına karşı devam eden aşılama çalışmalarıyla ilgili son bilgiler de yer alıyor. Buna göre, birinci doz Türkiye ortalaması yüzde 76.81, ikinci doz ortalaması yüzde 58.84, birinci, ikinci ve üçüncü doz toplamı ise 92 milyon 710 bin 374 oldu.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a ‘Elekrtik Zammı’ Çağrısı

Sosyal medya hesabından elektrik şirketlerinin yeni bir zam oranı için onay istediğini ileri süren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunarak, “Böyle bir şeyi onaylamayı sakın aklından bile geçirme, sakın” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabında bir paylaşımda bulunarak, elektrik şirketlerinin yeni bir zam oranı için onay istediğini ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunduğu paylaşımında Kılıçdaroğlu, “Duyuyoruz ki elektrik şirketleri saraydan yeni zam oranı için onay istemişler. Erdoğan, böyle bir şeyi onaylamayı sakın aklından bile geçirme, sakın” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, paylaşımının devamında ise şunları dedi;

“Bırakın zammı, iktidarın elektrik faturasında halka destek vermesi gerekir. Ya fatura inmeli ya halka destek verilmeli. Eğer bu soygun devam ederse biz halkımızla birlikte kararımızı verip, bu şirketlere ve faturalarına karşı adımlarımızı atacağız.”

 

Paylaşın

HDP’li Oluç: Çok Büyük Kaybettireceğiz

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, apatma kararı çıkarsa bağımsız aday olarak seçime girmeyeceklerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “O en uç nokta ama şu anda onu tartışmıyoruz bile. Sonuç olarak şu; demokratik siyaset alanını terk etmeyeceğiz ve bu durumda mutlaka bize kapatma ve siyasi yasak yoluyla bir şey kaybettireceğini düşünen anlayışın karşısında tutumumuzu net olarak ortaya koyacağız ve çok büyük kaybettireceğiz. Seçmeni de seçeneksiz bırakmayacağız ve kaybettireceğiz. Seçmenlerimiz bu konuda net bir fikre sahip” ifadelerini kullandı.

HDP’li Oluç, parti kapatılırsa veya kapatılmazsa mevcut ittifakların neresinde olacaklarına dair yaptığı açıklamada ise “Cumhurbaşkanı adayı tartışmasına başlamadık. Genel olarak bunu konuşuyoruz ama “Biz aday çıkartır mıyız?” gibi bir konuyu kurullarımızda konuşmadık. Ama tartışacağız tabii” dedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi doğrultusunda Anayasa Mahkemesi’nin kapatma davası açtığı Halkların Demokratik Partisi (HDP), davanın kabulü sonrasında bir yandan ülke genelinde “HDP’liyiz Her Yerdeyiz” adı altındaki ziyaretlerle seçmeninin nabzını tutarak yol haritası belirlemeye çalışırken bir yandan da savunmaya dönük hazırlıklarını sürdürüyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç; Artı Gerçek, BBC Türkçe, Gazete Duvar ve Mezopotamya Ajansı’ndan gazetecilerle bir araya gelerek gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. HDP’li Oluç’un BBC Türkçe’de yayınlanan Ayşe Sayın ile yaptığı röportajı ise şöyle:

Kapatma davasında gelinen aşama nedir, bir ek savunma süresi istediniz, verilmeyeceğini düşünüyor musunuz?

Başvuruyu yaptık ama henüz bir cevap almadık. Hazırlıklarımızın son aşamasına yaklaştık. Ön savunma bizim açımızdan önemliydi. İlkesel bazı konularda görüşlerimizi yoğunlaştırdığımız bir savunma oldu. Aslında bu iddianamenin bu haliyle kabul edilmemesi gerektiğini çok net verilere dayanarak hukuki açıdan ele aldık ve söyledik. Son hali verildikten sonra ön savunma göndereceğiz.

Usul açısından da yasa açıdan da verilmesi gerekir. Çünkü ek süre istememiz de gerçekten iddianamenin haliyle ilgili bir şey. O kadar karmaşık bir iddianame ki; siz sadece basına düşen 800 küsur sayfasını görüyorsunuz ama ekler var, yaklaşık 70 klasör flash diskle verilmiş belgeler var. Ve bunlar tasnif edilmeden verilmiş vaziyette, karma karışık, tam bir çorba vaziyetinde. Bunların tasnif edilmesi gerekli, ilgili kişilere iletilmesi gibi çok ciddi çalışma gerektiriyor. Aslında bu çalışmayı bizim değil, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yapması gerekiyordu. Ama her şeyi doldurmuş ve göndermiş bir şekilde. Normal olarak hem usul hem yasa açısından ek süre verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama ne karar verirler o Anayasa Mahkemesi’nin takdiri.

Savunmanızın ana çerçevesi ne olacak?

Ön savunma ile esas savunma arasında fark olacak. Ön savunmada daha çok hukuki alanda değerlendirmeler yaptık. Hukuken bu iddianamenin neden kabul edilmemesi gerektiğini anlattık. Ama esas savunmada bu iddianamelerin hepsine tek tek cevap vereceğiz. Milletvekillerinin her biri kendi savunmalarını yapacak, yasak istenenler de kendi savunmalarını yapacaklar. Hepsine cevap vereceğiz, cevapsız hiçbir şey bırakmayacağız. Çünkü Türkiye’de hukuk işliyor olsa bu iddianamenin kabul edilmesi söz konusu olmazdı. Hukuk olsa; iddianame kabul edilse bile buna dayanarak parti kapatmak söz konusu olmazdı. Bunların hepsi politik olduğu için biz hukukla yetinemeyeceğimizi düşünüyoruz.

Epey kapsamlı bir çalışmamız var. Bu tarihe bir belgedir. Aynı zamanda çıkacak sonucun ne olduğunu şimdiden bilmiyoruz ama biz uluslararası alanda da hukuken de politik olarak da bu savunmaları oralara da ileteceğiz ve oralarda da gereken adımları atıyoruz. Ayrı bir büro kurduk, orada bir hukukçu ekibi çalışıyor zaten. Daha evvel İstanbul’da bir toplantı yapmıştık akademisyen ve hukukçularla birlikte. O önemli ve verimli bir toplantı olmuştu. Oralardan çok önemli öneriler gelmişti, onlara savunma yazarken de görüş soruldu, önerileri alındı, öyle bir organik ilişkiyi sürdürüyoruz.

“Kesinlikle alternatifsiz bırakmayacağız”

Bu süreçte çok fazla il ziyareti toplantısı yapıyorsunuz, orada bu konuları konuşuyorsunuz, siz ne diyorsunuz, seçmeniniz ne öneriyor?

Biz bu çalışmayı, “HDP’liyiz Her Yerdeyiz” başlığıyla yaptık. Yapmamızın birinci amacı il ilçe örgütlerimizin olduğu her yerde eş genel başkanlar, parti yöneticileri ve milletvekillerimizle, halkla buluşmalar gerçekleştirdik. Gittiğimiz neredeyse her yerde müthiş bir sahiplenme olduğunu gördük. Bunu abartarak söylemiyorum, hem Batı’da hem Kürt coğrafyasında çok ciddi sahiplenme oldu. Halk çok farkında olan bitenin ve kesinlikle sizin yanınızdayız mesajını çok net olarak veriyorlar. Eleştirileri yok mu? Var, politik olarak zaman zaman dile getirenler oldu. Şunu daha iyi yapabilirdik, genel politik eleştiriler. Biz de bunları engellemedik tam tersine dinlemek istedik. Ama genel olarak baktığımızda müthiş bir sahiplenme gördük biz. Şu konuda herkesin kafası net: Diyorlar ki, parti ne derse onu yapacağız. Çünkü biz şunu söyledik, “en kötü ihtimal kapatılmak” ve yaklaşık 520 kişiye yakın siyasi yasak isteniyor. “Peki ne yapacaksınız?” dediler. Biz “demokratik siyasette kararlıyız, bir yol mutlaka bulacağız, mutlaka bir yol açacağız. Kesinlikle alternatifsiz bırakmayacağız” dedik.

“Siz ne istiyorsunuz?” diye de sorduk. Bir tane, “demokratik siyaseti bırakın” diyen olmadı. Tam tersine herkes çok kararlı bir şekilde, “parti ne diyecekse biz onu yapacağız” mesajını net olarak verdi.

Seçmeniniz seçeneksiz kalma kaygısı yaşıyor mu?

O vardı. Benim gördüğüm çeşitli yerlerde bu sorular samimi sorulardı. Acaba kapanacak, herkese siyasi yasak gelecek de çekilecek misiniz ortadan, gibi bir ruh hali kimilerinde var hakikaten. Ama sordular, biz açık yüreklilikle bunu anlatınca herkes çok rahatladı. Kimseden demokratik siyasetle niye uğraşıyoruz, buradan bir şey çıkmaz, gibi bir yaklaşım gelmedi. Tam tersine çok kararlı şekilde, parti ne diyorsa, ne öneriyorsa biz onun arkasındayız, birlikte hareket edeceğiz ve siyasi olarak mutlaka hesabını soracağız, ruh hali çok yaygın ve net.

Siz parti olarak ‘Biz aslında en kötü senaryo dahil yolumuzu belirledik’ diyecek noktada mısınız?

En kötüsüne göre de bir yol belirledik kendimize. En kötüsü olmaz ama başka türlü de olursa ona göre de yol haritası belirledik. Ama kesinlikle siyasi alanı boş bırakmayacağız. Bu konudaki tutumumuz çok net. Ve seçime gidiliyor, seçim öncesinde en kötü ihtimali harekete geçirebilirler seçime girmemizi engellemek için. Bunların hepsini aşacak bütün formülleri hazır.

“Seçmenlerimiz bu konuda net bir fikre sahip”

Kapatma kararı çıkarsa bağımsız aday olarak seçime girme gibi gibi bir seçenek gündeme gelir mi?

O en uç nokta ama şu anda onu tartışmıyoruz bile. Sonuç olarak şu; demokratik siyaset alanını terk etmeyeceğiz ve bu durumda mutlaka bize kapatma ve siyasi yasak yoluyla bir şey kaybettireceğini düşünen anlayışın karşısında tutumumuzu net olarak ortaya koyacağız ve çok büyük kaybettireceğiz. Seçmeni de seçeneksiz bırakmayacağız ve kaybettireceğiz. Seçmenlerimiz bu konuda net bir fikre sahip.

Daha büyük nasıl kaybettireceksiniz?

Valla onların kaybı bizden fazla olacaktır. Kapatmanın yaratacağı sonuç bizim seçmende daha kararlı bir tutuma yol açacaktır. Ayrıca AKP’nin seçmeninde çok ciddi bir kırılma yaratacaktır. Yani AKP’nin Kürt seçmeni açısından söylüyorum, onlar ne yaparlar AKP’ye oy vermediklerinde, onu göreceğiz hep birlikte. Ama onların kayıplarının büyük olacağını net olarak söyleyebilirim. Kabul edilebilir bir şey değil bu.

Mesela geçmiş partilere baktığımızda tabii hepsinin kapatılması kötü bir şey, biz ilkesel olarak parti kapatmaya karşıyız; ama geçmiş partilere baktığımızda hiçbirisi HDP kadar demokratik siyaset içinde kurumsallaşmış bir parti olmadı. HDP demokratik siyaset alanında yer tuttu ve Türkiye’nin demokratik siyaseti açısından baktığımızda kalıcı bir pozisyonu oldu.

2014’ten bu yana bu kadar çok seçime girdi ve seçmen çok benimsedi partiyi. Daha önce diğerlerinde bu kadar büyük bir sahiplenme olmamıştı doğrusu. Dolayısıyla seçmenin tepkisi diğer partilerin kapatılmasından çok daha köklü bir tepki olacaktır. Hakikaten aidiyet hissediyor bizim seçmenimiz. Geçmişte de vardı elbette ama şimdi daha kalıcı ve güçlü bir bağ kurulmuş oldu. Dolayısıyla bunun faturası yasakçı zihniyetler açısından ağır olacaktır.

“Gençler arasında ciddi bir destek var”

Bazı anketlerde partiniz yüzde 10 barajının altında gibi görünüyor, kapatma davası oy düşüşüne yol açar mı?

Yaptırdığımız araştırmalarda ve ciddi bazı araştırmaları da görüyoruz, onlarda öyle bir sonuç ortaya çıkmıyor. Daha çok iktidara yakın şirketler manüplatif sonuçlar çıkarıyor. Ama onlarda bile kararsızlar dağıtıldıktan sonra barajın üstünde çıkıyor hepsi. Bizim yaptığımız araştırmalarda çok daha iyi sonuçlar çıkıyor. Yüzde 13’lerin üzerinde görünen araştırmalar var. Ama kapatma halinde sonuçların çok daha farklı olacağını görüyoruz. Özellikle Kürt coğrafyasında yaptırdığımız araştırmalarda sahiplenme ve artış güçlü bir şekilde görülüyor. Gençler arasında ciddi bir destek var. O nedenle kapatılmasının yaratacağı sonuçlar kapatma zihniyetine sahip olanlar açısından ağır olacaktır.

Dava kapatma ile sonuçlanırsa veya kapatılmazsa mevcut ittifakların neresinde yer alırsınız? Bağımsız bir cumhurbaşkanı adayı çıkarır mısınız?

Cumhurbaşkanı adayı tartışmasına başlamadık. Genel olarak bunu konuşuyoruz ama “Biz aday çıkartır mıyız?” gibi bir konuyu kurullarımızda konuşmadık. Ama tartışacağız tabii.

Eylül’ün ikinci yarısında bir deklarasyon yayımlayacağız. O deklarasyon için toplantılarımızı yapıyoruz. Saha çalışmalarını büyük ölçüde tamamladık. Bu çalışmalar ay sonunda tamamlanmış olacak. Bu hafta il eş başkanları toplantımızı yapıyoruz. Arkasından Parti Meclisi ve sonrasında milletvekili grubumuzu toplayacağız. Oralarda da bu konuları konuşacağız.

Deklarasyonun temel amacı şu: Bir cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacak kişiden beklentiler nedir, bunu açıklayacağız. İkincisi; yerel demokrasisi güçlü bir parlamenter sistem diyoruz. Böyle bir parlamenter rejimde hangi konularda hangi adımlar atılması gerekir, onu biraz tarif edeceğiz. Geçiş sürecini tarif edeceğiz. Herhalde 15-20 madde arası bir deklarasyon olur.

Cumhurbaşkanı adayının hangi partiden olduğu önemli, nasıl olmalı? İlkesel olarak nasıl bir pozisyonu savunmalı ve bu geçiş sürecinde yapılması gerekenler nelerdir? Bunu anlatan bir deklarasyon olacak. Onun üzerine konuşmak hem bizim açımızdan hem de diğer partiler açısından daha rahat olacak. Bu deklarasyonu herkese açık yapacağız. Hem topluma hem de bütün siyasi partilere açık yapacağız.

İttifaklara dönük de bir mesaj mı?

Tabii. Herkes burada görmüş olacak. Herhalde bir pozisyon belirtirler, görüşlerini açıklarlar. Ama orada şu-bu ittifak diye bir şey olmayacak.

Partinizden ‘HDP kolay lokma olmayacak’ açıklamaları geldi. Herkese mesaj derken, kapınız herkese açık mı olacak?

Bizim genel yaklaşımımız şöyle: Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bazı demokratik değişim ve dönüşümler var. Herkese mesaj derken bu anlamda söylüyorum. Herkes buna nasıl baktığımızı bilmeli. Yargı, yerel yönetimler, idari sistemde neler yapılmalı. Bunun içinde bizim kendi sorunlarımıza dair konular da var. Yargı alanını tartışırken kapatma davası, çeşitli siyasi davalar, AİHM’de 18. Madde ihlali kararında olduğu gibi bize yönelik açılmış siyasi davalar var. Yargı alanında yapılacak demokratik değişim dönüşümler mutlaka bizi de kapsayacak bir şey olmalı.

AKP’ye de kapıları kapatan bir yaklaşım olmuyor sanki…

Şununla bununla pazarlık yapıyoruz diye bir şey yok. Türkiye’de demokratik değişim yapmak isteyenlerin atması gereken adımlar şunlardır diyerek fikirlerimizi ortaya koyuyoruz. Bunların içinde eleştirecek, yanlıştır diyecekler de olabilir ama bu fikirleri ortaya koyuyoruz. Bunları tartışmak istiyoruz. Ve seçmenlerimize demiş oluyoruz ki, bunları düşünen tartışan ve görüş bildiren kimler onlara bakın bakalım. Sonuçta bu bir seçim, insanlar gidip oy verecek. Partilerin kararları önemlidir ama seçmenler de içlerine sinen adımlar atmak isterler. Herkes bunu görmeli.

Bizim önemli konularımızdan biri Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünün gerçekleşmesi için atılacak adımlar. Toplumda son dönemde yaşananlara bakılırsa alttan alta kaynayan bir ırkçılık var. Bu çok tehlikeli. O nedenle demokratik değişim ve dönüşümün hangi alanlarda nasıl yapılması gerektiği konusunda ilkesel duruşu bir kez daha ifade etmek ve diğer siyasi partilerin tutumlarını görmek, dinlemek bizim açımızdan önemli. Seçmen açısından da önemli.

“2022’de seçim olma ihtimali vardır, illa 2023 Haziran’ına kadar sürmez”

Erken seçim beklentiniz var mı?

Bütün kamuoyu yoklamaları şu anda milletvekillerine seçimlerine bakıyor herkes ama esas mesele yüzde 50 artı 1, cumhurbaşkanlığı seçimi… Bütün kamuoyu yoklamaları şu anda iktidarın kaybettiğini gösteriyor. Şu anda seçim olsa yüzde 50 artı 1’i tutturamıyorlar. Dolayısıyla böyle bir durumda iktidarın erken seçim kararı almasının ben kendi açısından intihar gibi olduğunu düşünenlerdenim. O nedenle ben beklemiyorum şu anda. Ama Türkiye’nin konjonktürü nereye doğru gelişir, ne olur, elbette onu bilemeyiz ama ben apar topar bir erken seçim beklemiyorum.
Bir de seçim yasasını bu haliyle koruyarak seçime gitmek istediklerinden de emin değilim. Yaptıkları çalışmalar basına zaman zaman yansıyor filan. Seçim yasasında değişiklik yapılırsa ancak bir yıl sonra uygulamaya alınabiliyor. Ama 2022’de seçim olma ihtimali vardır, illa 2023 Haziran’ına kadar sürmez. O da erken denilebilir ama ondan önce ben bir apar topar seçim beklemiyorum.

Paylaşın

DEVA Lideri Babacan’dan Dikkat Çeken Sözler

Yakın zamanda başlayacak olan yüz yüze eğitim ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullanan DEVA Lideri Babacan, “Üniversite öğrencilerinin yurt veya ev bulması gerekiyor. Fakat ücretler ödenemeyecek düzeylerde. Ekonominin şahlandığını iddia eden iktidar acaba öğrencilerin bu fiyatları ailelerine söylerken ne kadar sıkıldıklarını biliyor mu?” dedi.

Haber Merkezi / Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımla, yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını nedeniyle ara verilen ve yakın zamanda başlayacak olan yüz yüze eğitim ile ilgili dikkat çeken sözler söyledi.

Babacan, paylaşımında, “Yüz yüze eğitime geçiyoruz. Üniversite öğrencilerinin yurt veya ev bulması gerekiyor. Fakat ücretler ödenemeyecek düzeylerde. Ekonominin şahlandığını iddia eden iktidar acaba öğrencilerin bu fiyatları ailelerine söylerken ne kadar sıkıldıklarını biliyor mu?” ifadelerini kullandı.

Paylaşın