Nihat Doğan Kimdir? Hayatı, Albümleri

13 Şubat 1976 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Nihat Doğan, henüz on bir yaşındayken babasını kaybetti. Doğan, büyükleri tarafından Muş’a götürülmek istendi fakat gitmek istemediğinden İstanbul’da kaldı.

Avcılar’daki bir çay bahçesinde istek üzerine bir şarkı söylemesiyle orada bulunan fakat Almanya’da ikamet eden bir çiftin önerisiyle Almanya’ya giden Nihat Doğan, bir sene orada kaldı fakat star olamayacağını düşünüp Türkiye’ye geri döndü. Nihat Doğan, müzik kariyerine 1994 yılında Kırdın Kalbimi adlı albümüyle başladı.

Nihat Doğan’ın albümleri: Kırdın Kalbimi, Ayrılık Acı Bir Şey, Anlamıyorlar, Dayan Yüreğim, Züleyha, Zor Gelir, Seve Seve, Bitanesinden Bitanesine, Zoruna Mı Gitti, 1071.

Nihat Doğan’ın teklileri: Arayamadım, O Da Can, Hey Gidi Hey, Hercai, Çoğu Gitti Azı Kaldı, Batmane Batmane,
Tutulup Kaldım.

Nihat Doğan’ın rol aldığı filmler: Sultan, Harem.

Paylaşın

Mustafa Özarslan Kimdir? Hayatı, Albümleri

28 Aralık 1970 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sarıkaya köyünde dünyaya gelen Mustafa Özarslan, ilk, orta ve lise öğrenimi Ankara Çankaya 50. Yıl Lisesi’nde tamamladı.

Yüksek öğrenimimi Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde tamamlayan Mustafa Özarslan, 1994 yılında Oğuz Aksaç ile birlikte müzik çalışmalarına başladı ve birlikte Grup Çığ’ı kurdu. Doğaçlamayı ve türkülerin aslını bozmadan başka ulusların müzikal formlarını da (Caz, Rock, Blues, vb.) türküler içinde kullandı.

Mustafa Özarslan, 5 adet Grup Çığ albümünün yanı sıra, Salkım Söğüt 2 ve Salkım Söğüt 3, Muhabbet Türküleri, Şeyda Türküler ve Dost Kervanı albümlerinde de yer aldı. Özarslan, 2003 yılında ilk solo albümü Sevdalı Turna Türküler’i çıkardı 3 yıl aradan sonra 2006 yılında ikinci solo albümü olan Beyhude’yi çıkardı.

Mustafa Özarslan, Yön FM’de Sabahat Akkiraz’la birlikte bir konserler dizisi gerçekleştirdi.  Özarslan, 2008 yılında Sabahat Akkiraz’la, Birlikte Türküler Söylüyoruz isimli ortak bir albüm yaptılar.

Mustafa Özarslan’ın albümleri: Çığ Türküleri, Yayla Çiçeği, Nida, Mevsim, Çığ Halayları (Grup Çığ ile), Sevdalı Turna – Türküler, Beyhude, Birlikte Türküler Söylüyoruz (Sabahat Akkiraz ile birlikte), Şem, Har, Arayı Arayı, Sen Giderken, Ayrılamam Ben O Gül Yüzlü Yardan, Oy Ömrüm, Esti Seher Yeli, Benim Ömrüm, Deli Gönül.

Paylaşın

Hatice Muzaffer Akgün Kimdir? Hayatı, Albümleri

18 Nisan 1925 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Hatice Muzaffer Akgün, 1 Ağustos 2015 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Hatice Muzaffer Akgün’ün naaşı Merkezefendi Mezarlığı’nda defnedildi.

Ankara’da bulunan İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nü bitiren Hatice Muzaffer Akgün, 1942 yılında Şerif İçli’nin teşvikiyle girdiği sınavı kazanarak Ankara radyosu’nda sanat hayatına başladı. Daha sonra İstanbul Radyosunda müzik çalışmalarına devam etti. Türkülerin Anası olarak bilinen Hatice Muzaffer Akgün, Türkiye’nin ilk Altın Plak ödüllü sanatçısıydı.

Büyük gazinolarda assolist olarak Zeki Müren’le birlikte sahne alan Hatice Muzaffer Akgün, bu dönemlerde Zeki Müren tarafından sahneye çıkması veya alkışlanması istenilmedi. Bunun üzerine Hatice Muzaffer Akgün, gazeteye verdiği ilanda ”Vefakar dinleyicilerim Allah aşkına Zeki Müren ile çalışırken lütfen beni alkışlamayın ekmeğinle oynarsınız” yazdırdı. Ayrıca “Boş Beşik”, “Soytarı”, “Gurbet Türküsü” filmlerinde de rol aldı.

Hatice Muzaffer Akgün’ün rol aldığı filmler: Cilalı İbo Yıldızlar Arasında, Ayşecik Boş Beşik, Soytarı, Gurbet Türküsü, Boşver Arkadaş.

Paylaşın

Mükerrem Kemertaş Kimdir? Hayatı, Albümleri

1938 yılında Erzurum’da dünyaya gelen Mükerrem Kemertaş, 31 Mart 2018 yılında İzmir’de hayatını kaybetti. Mükerrem Kemertaş’ın naaşı Doğançay Mezarlığı’na defnedildi.

Sanat hayatına Erzurum Halk Oyunları Derneği’nin THM çalışmasına katılarak başlayan Mükerrem Kemertaş, ilk defa 1956 yılında bir gençlik şöleninde sahneye çıktı. Mükerrem Kemertaş, o güne kadar Hırtızlı Hafız Celal, Çığılı İzzet, Celal Güzelses gibi ustaları yakinen dinleyebilme fırsatı buldu.

Mükerrem Kemertaş, 1960 yılında Erzurum Radyosu’nun açılması ve devamında 1961’de Doğudan Sesler Korosu’nun kurulmasıyla birlikte Seyfettin Sığmaz, Hulusi Seven, Fikret Tosuner ve Suat Işıklı nezaretinde, bu koroda korist ve solist olarak görev aldı. Mükerrem Kemertaş, bu topluluğun TRT Erzurum Radyosu için düzenli aralıklarla hazırladığı programlarda beş yıl boyunca yer aldı.

Daha sonra, 1966 yılında açılan “Kadrolu Ses Sanatçısı” sınavını kazanarak Erzurum Radyosu’nda kadrolu sanatçı olan Mükerrem Kemertaş, b dönemde Erzurum Radyosu’nda Ali Canlı, Mustafa Geceyatmaz, Kemal Karasüleymanoğlu, Fikret Karahan ve Talip Özkan’ın Şefliğinde Yurttan Sesler Korosu’nda çalışmaya başladı.

Mükerrem Kemertaş, İstanbul Radyosu THM Müdürü Nida Tüfekçi’nin isteği üzerine, 1970 yılından itibaren İstanbul Radyosu Yurttan Sesler Topluluğu’nda, Nida Tüfekçi, Neriman Altındağ Tüfekçi, Ahmet Yamacı, Yücel Paşmakçı’nın nezaretinde görevine devam etti.

Uzun havaları ustalıkla icra etmesiyle tanınan Mükerrem Kemertaş’ın, 1960’lı ve 1970’li yıllarda değişik firmalar adına yapmış olduğu çok sayıda plak ve kaseti mevcuttur. 1985 yılında İzmir Radyosu’na naklen atanan Mükerrem Kemertaş, emekli olduğu 2004 yılına kadar bu radyodaki çalışmalarını sürdürdü.

Sahneye ilk çıktığı 1956 yılından günümüze kadar çok sayıda konserler de veren Mükerrem Kemertaş, emekli olmasına rağmen “sanatçının emeklisi olmaz” ilkesini doğrularcasına, müzik etkinliklerine katılarak sanat yaşamına devam etti.

Mükerrem Kemertaş’ın albümlerinden bazıları: Huma Kuşu, Tutam Yâr Elinden Tutam, TRT Arşiv Serisi 88 / Mükerrem Kemertaş, Yadigâr.

Paylaşın

Mümin Sarıkaya Kimdir? Hayatı, Albümleri

9 Haziran 1978 yılında Yozgat’ta dünyaya gelen Mümin Sarıkaya, ilk, orta ve lise eğitimini Yozgat’ta tamamladı. 10 yaşında ağabeyinin yanında bateri çalmaya başlayan Mümin Sarıkaya, ilk bağlama dersini de ağabeyinden aldı.

Eserlerini sosyal medya platformları aracılığı ile müzikseverlerle buluşturmaya başlayan Mümin Sarıkaya, “Ben Yoruldum Hayat” bestesi ile dikkatleri üzerinde çekti. Mümin Sarıkaya, Ahmet Çelenk ile yolları kesiştikten sonra eserlerini bir albümde toplamaya karar verdi.

Mümin Sarıkaya’nın albümle aynı adı taşıyan, “Ben Yoruldum Hayat” ve daha önce single olarak yayınladığı “Al Başımdan Bu Dertleri” şarkılarının da bulunduğu albümde 10 eser yer aldı. Albümde 6 şarkının söz ve müziği Mümin Sarıkaya’ya ait.

Ayrıca Neşet Ertaş, Ali Osman Nebioğlu, Nurullah Akçayır gibi ustaların eserlerini yorumlayan Mümin Sarıkaya, şarkıların düzenlemelerinde Göksun Çavdar, Cihan Sezer, Alper Atakan gibi önemli müzisyenlerle çalıştı.

Mümin Sarıkaya’nın albümleri: Öldüğümü Bilmesinler, Dur Diyemem, Ben Yoruldum Hayat, Al Başımdan Bu Dertleri.

Paylaşın

Müslüm Gürses Kimdir? Hayatı, Albümleri

5 Temmuz 1953 yılında Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Fıstıközü köyünde dünyaya gelen Müslüm Gürses, 3 Mart 2013 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Müslüm Gürses’in naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Asıl adı Müslüm Akbaş olan Müslüm Gürses’in ailesi, ekonomik sıkıntılar nedeniyle kendisi 3 yaşındayken Adana’ya göç etti. İlkokuldan sonra eğitime devam edemeyerek, bir süre ayakkabı tamircisi ve terzi olarak çalışan Müslüm Gürses, annesinin desteğiyle 1967’de henüz 14 yaşındayken Adana’da bir çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katıldı. Birinci olarak dikkati çeken Müslüm Gürses, yarışmadan sonra “Gürses” soyadını kullandı.

Sesiyle küçük yaşlarda dikkati çeken Müslüm Gürses, 1967’den itibaren TRT-Adana-Çukurova Radyosunda, cumartesi günleri canlı olarak türküler söyledi. İstanbul’a 1969’da gelen Gürses, aynı yıl Selahattin Sarıkaya’nın sahibi olduğu Sarıkaya Plak ile “Giyin Kuşan Selvi Boylum/Hayatımı Sen Mahvettin” ve “Gitme Gel Gel/Haram Aşk” adlı iki 45’lik plak doldurdu.

Müslüm Gürses’in “Sevda Yüklü Kervanlar” adlı şarkısını da içeren “Sevda Yüklü Kervanlar/Vurma Güzel Vurma” isimli 45’lik Plağı 1969’da Palandöken’den çıktı. 300 bin basılan plak dönemin rekorunu kırdı. Askere gidince bir süre plaklarına ara veren sanatçı, döndüğünde İstanbul’a gelerek müzik yaşamına bıraktığı yerden devam etti. Palandöken firması ile 13, Bestefon ile 4, Hülya Plak ile 15 ve Çın Çın Plak ile 2 adet 45’lik plak doldurdu. Ardından 1999’a kadar 15 yıl boyunca Elenor Plak ile çalıştı.

Müslüm Gürses, yaşamının son yıllarında bazı pop ve rock tarzındaki şarkıları da repertuvarına katarak, Bülent Ortaçgil’in “Sensiz Olmaz”, Nilüfer’in “Olmadı Yar”, Teoman’ın “Paramparça”, Tarkan’ın “İkimizin Yerine”, Şebnem Ferah’ın “Sigara” ve Kenan Doğulu’nun “Tutamıyorum Zamanı” adlı çalışmalarını da seslendirmiş ve hayran kitlesini daha da arttırmıştı.

Müslüm Gürses, arabesk furyasının yükseldiği dönemde Yeşilçam’a da adım attı. Çoğu şarkılı, türkülü olmak üzere 38 filmde rol alan Gürses, ilk kez 1979’da çekilen ”İsyankar” filmiyle kamera karşısına geçti. Genellikle suça sürüklenen, alkolizmin batağına saplanmış gençlerin, acı dolu hayat hikayelerinin işlendiği filmlerde rol alan sanatçı, kariyerinin son döneminde de komedi filmlerinde yardımcı oyuncu olarak göründü.

Müslüm Gürses, 1978’de Anadolu turnesi dolayısıyla Tarsus’tan Adana’ya dönerken trafik kazası geçirdi. Sürücünün hayatını kaybettiği kazada, öldü sanılarak morga kaldırılan Gürses’in yaşadığı son anda fark edildi ve ameliyata alındı. Kazada, alnı ciddi biçimde zedelenen sanatçının başına, beynini koruyacak plaka takıldı. Gürses, kazadan dolayı koku alma duyusunu yitirdi. İşitme duyusu da ciddi biçimde zarar gören sanatçı, yavaş konuşmaya başladı. Usta sanatçı, 1990’lı yılların başında “Özür Diliyorum Senden”, “İsyankar” ve “Ben İnsan Değil miyim?” adlı albümleriyle müzik dünyasında ikinci büyük çıkışını yakaladı.

Sinema oyuncusu Muhterem Nur ile 1982’de Malatya turnesinde ilk kez karşılaşan ve “Sahneye ilk kim çıkacak” kavgası eden sanatçı, bu olaydan sonra Nur’dan ayrılmadı. Çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu Muhterem Nur ile 1986’da hayatını birleştiren Gürses’in, ”Esrarlı gözler” isimli şarkısını Muhterem Nur için bestelediği söylendi. O dönem Türk sinemasında oldukça popüler bir konumda olan Nur, eşinin isteğiyle sanat yaşamını sonlandırırken, Gürses’in yaşamındaki en büyük destekçisi oldu.

Yaklaşık 44 yıllık kariyerinin büyük bölümünde, hemen her yıl birkaç albüme imza atan ve toplam 78 albüm çıkaran Gürses, yaşamı boyunca “kenar mahalle” ya da “varoş” müziği yaptığı yönünde eleştirilere maruz kalsa da her türden müzisyenin ve müzikseverin saygısını kazanmayı başardı.

Mütevazi karakteriyle bilinen Gürses’in yaşamını beyaz perdeye aktaran “Müslüm” filmi, sanatçının Şanlıurfa’daki çocukluğundan başlayıp Adana’da keşfedilmesine ve İstanbul’da yıldızlaşmasına kadar pek çok bilinmeyen yönünü 2018’de sinemaseverlere sunuldu.

Paylaşın

Özel’den “Erken Seçim” Açıklaması: 1.5 Yıl Sonra Olur

CHP Lideri Özgür Özel, “Türkiye ilk seçimde Erdoğan yönetiminden kurtulacak. İlk seçim dediğim 2028 değil. Ben 31 Mart seçim sonuçlarını araçsallaştırarak seçim istemeyeceğimi söyledim” dedi ve ekledi:

“Bu seçim istemiyorum demek değil. En çok ben istiyorum. Vatandaş da, anketler gösteriyor ki, yavaş yavaş seçim istemeye başladı. Erdoğan 5 yıllığına seçildi ama bence seçildikten 2.5 yıl sonra, bugünden 1.5 yıl sonra erken seçim olur. Ben erken seçimden kaçmam, bunun için koşarım.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, BirGün yazarı Doğan Tılıç’a gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP Lideri Özel, “Daha önce yaptığımız tanımlamaları geriye alan hiçbir beyanımız olmadı. Otokrasi, tek adam rejimi, totaliter diktatoryal rejime evriliyor tespitlerini hepimiz yaptık ve bunları geri alan bir tavrımız yok” dedi.

Özgür Özel, “Bu rejimi değiştirmek için sadece söylem düzeyinde sert polemiklerin seçmene işlememesi. Meseleyi karşılıklı sürekli ateş halinden, iktidara oy veren seçmenin sorunlarını sürekli dile getiren, iktidarın kalesi Rize’de çay mitingi yapan, emekli mitinginde her siyasi görüşten emekliyi bir araya toplayan, geçinemiyoruz mitinginde her siyasi eğilimden seçmeni bir araya getirmeye çalışan bir muhalefet hattı izlemek olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

CHP Lideri, “AKP’nin nizami ve gayri nizami yollarla ele geçirdiği basınla CHP’yi sanki terör örgütleriyle birlikte hareket eden, iktidara geldiğinde yönetemeyecek, sorunlara duyarsız, kavgacı bir parti gibi gösteren bir kampanyası vardı. Buna karşı bir politika izliyor ve CHP’yi görmeyen seçmenin de görmesini sağlamaya çalışıyoruz” dedi.

Gündemdeki “normalleşme” adımlarıyla ilgili değerlendirmede bulunan Özel, “Ben iktidarı normalleştirme peşinde değilim. Ben MHP olmasa da AKP olmasa da normalleşirim. Benim derdim onların seçmenleriyle normalleşmek” ifadelerini kullandı.

CHP’nin düzenlediği mitinglerle ilgili konuşan Özel, şunları söyledi: Asgari ücrete zam vermezseniz biz sokaklara döküleceğiz diye söyledik. Geçinemiyoruz mitingine DİSK, Hak-İş ve Türk-İş başkanlarını arayıp davet ettim. Ben masadan ve görüşmeden bir asgari ücret zammı çıkarsam bunun kaybedeni olmazdı. Çıkaramadım, şimdi bunun bedelini iktidarın tek başına ödemesi için ben buna susmayacağım. Mücadele müzakere dengesi bu.

“1.5 yıl sonra erken seçim olur”

1.5 yıl sonra bir erken seçim olacağını öngördüğünü belirten Özel, “Türkiye ilk seçimde Erdoğan yönetiminden kurtulacak. İlk seçim dediğim 2028 değil. Ben 31 Mart seçim sonuçlarını araçsallaştırarak seçim istemeyeceğimi söyledim. Bu seçim istemiyorum demek değil. En çok ben istiyorum. Vatandaş da, anketler gösteriyor ki, yavaş yavaş seçim istemeye başladı. Erdoğan 5 yıllığına seçildi ama bence seçildikten 2.5 yıl sonra, bugünden 1.5 yıl sonra erken seçim olur. Ben erken seçimden kaçmam, bunun için koşarım.” dedi.

Paylaşın

Musa Eroğlu Kimdir? Hayatı, Albümleri

1946 yılında Mersin‘in Mut ilçesine bağlı Kumaçukuru köyünde dünyaya gelen Musa Eroğlu, Alevi Tahtacı Türkmenleri’ndendir. Musa Eroğlu, ortaöğrenimini Mut’ta tamamladı.

Küçük yaşlarda müziğe ilgi duyarak bağlama çalmaya başlayan Musa Eroğlu, 1964 yılında Ankara‘ya taşındı. Musa Eroğlu, Ankara Radyo’sunda “Radyo Sanatçısı” olmak için imtihana girdi, kazanamadı. Eroğlu, 1971 yılında tekrar girdi bu sefer kazandı.

1966 yılında askere giden Musa Eroğlu, askerlik dönüşü ilk plağını 1969 yılında “İkimiz Toprağa Girelim Elif” ismiyle çıkardı. Taşeli yöresinin türküleri: İrfaniye, Kullar Olam, Sarı Yaylam, Yatamadım Kasavetten, Aman Ayşam vb. türküleri derleyerek TRT reperatuarına kazandırdı. Musa Eroğlu, daha sonra 1970 ve 1980’li yıllarda TRT de mahalli sanatçı olarak çalıştı.

Türkiye genelinde “Mihriban” türküsüyle tanınmaya başlayan Musa Eroğlu, sanat yaşamı boyunca; Bedia Akartürk, Neşet Ertaş, Orhan Gencebay, Belkıs Akkale, İbrahim Tatlıses, Aşık Mahsuni Şerif, Gülşen Kutlu, vb. birçok sanatçıyla beraber çalıştı. Musa Eroğlu, sayısız derleme yaptı.

Musa Eroğlu, Yolun Sonu, Halil İbrahim, Telli Turnam gibi sözleri Karacaoğlan‘a ait birçok türkü ve değişik ozanlara ait birçok türkünün bestesini yaparak Türk Halk Müziğinin zenginleşmesine katkıda bulundu.

1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca Devlet Sanatçısı unvanı verilen Musa Eroğlu, Türk Halk Müziğinin genç kuşaklara sevdirilmesi ve geniş kitlelere ulaştırılması için büyük bir çaba içindedir. Eroğlu, evrensellik normları içinde Sevda Türküleri yanı sıra müziğin protest boyutuna da bağlı kalarak toplumsallık çizgisini geliştirdi.

Musa Eroğlu’nun albümleri: Yaralı Turnam, Bu Dünya, Yaz Gelir, A Kuzum, Muhabbet 1 (Arif Sağ ve Muhlis Akarsu ile birlikte), Muhabbet 2 (Arif Sağ ve Muhlis Akarsu ile birlikte), Muhabbet 3 (Muhlis Akarsu, Arif Sağ ve Yavuz Top ile birlikte), Muhabbet 4 (Arif Sağ ve Yavuz Top ile birlikte), Muhabbet 5 (Muhlis Akarsu, Arif Sağ ve Yavuz Top ile birlikte),

Seher Oldu Ey Nigarım, Muhabbet 6 (Muhlis Akarsu ve Yavuz Top ile birlikte), Yummayın Kirpiklerini, Divane Gönlüm Benim, Muhabbet 7 (Muhlis Akarsu ve Yavuz Top ile birlikte), Bir Yanardağ Fışkırması, Garip Yolcu, Benim Dünyam, Kevser Irmağı / Sevda Yükü, Yol Ver Dağlar, Bin Yıllık Yürüyüş 1, 2, Musa Eroğlu 94, Ömrüm Sana Doyamadım,

Halil İbrahim / Kerbela Destanı, Bağlama Resital 1,2 (Arif Sağ ile birlikte), Semahlarımız, Musique Instrumentale D’Anatolie (Arif Sağ ile birlikte), Kavimler Kapısı Anadolu, Bir Nefes Anadolu, Sele Verdim, Sazımızla Sözümüzle 2 (Güler Duman ile birlikte), Dedem Korkut, Armağan 1 (Yusuf Gül ile birlikte), Semahlar, Zamansız Yağmur, Musa Eroğlu ile Bir Asır, Taşeli Türküleri, Turnaların Göçü (Yeni Türküleriyle),

Paylaşın

Mustafa Çağlar Kimdir? Hayatı, Albümleri

1910 yılında Midilli Adası’nın Kapya köyünde dünyaya gelen Mustafa Çağlar, 27 Ocak 1961 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Mustafa Çağlar, Türkiye – Yunanistan nüfus mübadelesi ile ailesiyle Türkiye’ye göç etti.

Mustafa Çağlar, askerlik hizmetini yaptığı sırada, sanat ve sanatkâr hamisi olan Balıkesir valisi Ali Hikmet Paşa’nın Balıkesir’de kurmuş olduğu cemiyet girdi. Sesinin güzelliği ile dikkat çeken Mustafa Çağlar, yeni imkânlar aramak için İstanbul’a taşındı ve bir paşanın aracılığı ile Darüttalimi Musiki Cemiyeti’ne kaydoldu.

Neyzen İhsan Bey ile Fahri Kopuz’dan yararlanan Mustafa Çağlar, diğer taraftan Refik Fersan, Kemal Niyazi Seyhun ile Münir Nureddin Selçuk’dan ders alarak musiki bilgisini ilerletti. 1941 yılında o da diğer sanatkarlar gibi Ankara Radyosu’na nakleden Mustafa Çağlar, bir süre sonra geri İstanbul’a dönerek Belediye Konservatuarı İcra Heyeti’ne girdi.

Paylaşın

Mustafa Keser Kimdir? Hayatı, Albümleri

1 Ocak 1945 yılında Elazığ’ın Maden ilçesinde dünyaya gelen Mustafa Keser, ilk ve orta tahsilini Maden’de, lise tahsilini ise Diyarbakır Ziya Gökalp ve Sivas 4 Eylül Lisesi’nde tamamladı.

Babası müzisyen olan Mustafa Keser, ortaokul ve lise yıllarında keman, ud, bağlama gibi enstrümanları iyi derecede çalmasını öğrendi.

Mustafa Keser, 1975 yılında TRT’nin açmış olduğu amatör ses yarışmasını Türk Halk Müziği dalında kazandı ve 1982 yılına kadar TRT İzmir Radyosu’nda mahalli sanatçı olarak görev yaptı. Mustafa Keser, Kani Karaca’dan müzik dersleri aldı.

Mustafa Keser’in albümleri: Ahu Gözlüm, Bana Kötü Diyen, Seviyorum – Çaresizim, Üzüm Gözlüm, Tutku, Sabır.

 

Paylaşın