BYD, Dans Eden Ve Zıplayan Otomobilini Tanıttı

BYD, dans eden ve zıplayan YangWang U9 model otomobilini tanıttı. YangWang U9, 1100 beygir gücünde. 0’dan 100 kilometre hıza iki saniyede ulaşabiliyor ve 700 kilometre menzile çıkabiliyor.

Çinli otomobil firması BYD, Kısa süre önce elektrikli araç satış listesinde zirveye çıkarak Tesla’yı tahtından indirmişti.

Bu 4 motorlu ve elektrikli otomobil, “küresel olarak endüstrinin en gelişmiş gövde kontrol sistemi” diye lanse ediliyor.

YangWang U9 adı verilen otomobilin üç tekerlek üzerinde sürülebileceği ve hatta durduğu yerde zıplayabileceği belirtiliyor.

Aracın bu özelliklerinin ardında ise DiSus adı verilen süspansiyon sistemi var.

YangWang U9, 1100 beygir gücünde. 0’dan 100 kilometre hıza iki saniyede ulaşabiliyor ve 700 kilometre menzile çıkabiliyor.

Bunun yanı sıra akıllı hidrolik gövde kontrol sistemine sahip. Bu sistem de devrilme riskini en aza indiriyor.

Sistem, gövdenin savrulmasını engellemek, arazi sürüşü sırasında zorlu durumların üstesinden gelmek, aerodinamik sürtünmeyi azaltmak ve verimliliği artırmak üzere tasarlandı.

Twitter’da yayımlanan, BYD tanıtım etkinliğinden bir videoda Yangwang U9’un bahsi geçen yetenekleri sergilendi.

86 bin kullanıcının görüntülediği videoda Yangwang U9, sahnede yavaşça ilerlerken, dans ederken ve yanlara doğru sallanırken görülüyor.

Tweet’te “DiSus-X endüstrinin küresel olarak en gelişmiş gövde kontrol sistemi” ifadeleri yer alıyor.

BYD Başkanı Wang Chuanfu’ya göre, bu otomobiller yüksek hızla viraj alma, tam gaz hızlanma veya acil frenleme sırasında yolcuların kaymasını ve yer değiştirmesini de büyük ölçüde engelliyor.

Ayrıca sistemin kar, çamur ve su gibi çeşitli yol koşullarında aracı çizilmelere ve hasarlara karşı koruyabileceği söyleniyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, Bir Kez Daha ‘Beşli Çete’ye Seslendi: Sizden Mi Korkacağım?

Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı bir videoyla bir kez daha Beşli Çete’ye seslendi ve 14 Mayıs seçimlerinden sonra 418 milyar doları tahsil edeceğini vurguladı.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, ayrıca, Beşli Çete’den tahsil edeceğini söylediği 418 milyar doları halk için nasıl harcamayı planladığını anlattığı kısa filmleri, bazı televizyon kanallarının yayınlamayı reddettiğini açıkladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından bir video paylaştı. Kılıçdaroğlu, söz konusu videoda şunları kaydetti:

“Sevgili halkım sizden çalınan bir para var. Tam 418 milyar dolar. 20 yılda, bine yakın yandaş şirket bir araya geldi. Ve Hazine’yi soydu. Çalınan para sizin paranız. Evlatlarınızın parasını gasp ettiler. Bu arada şunu da söyleyeyim. Devletle birlikte dürüstçe hizmet veren on binlerce şirket var. Onların hepsinin başımın üstünde yeri var.

Ben de bu yandaş çetelerle ilgili çok net konuştum. Bu çeteler benim can düşmanım, dedim. Onlar bu ülkede yatağa aç giren çocukların hakkını yemiştir, dedim. Bu çetelerden tahsil edeceğim 418 milyar dolarla halkım için yapacaklarımızı anlattım. Kısa filmlerle. Bu filmler bu gece kanallarda yayımlanacaktı. Ama bazı kanallar yayımlamayı reddetti. Hırsızlığa kalkan olacak bir yasa için kimlere haber uçurduklarını da biliyoruz.

“Ben sizden mi korkacağım?”

Ey çeteler, ey o halkın gasp edilmiş parasıyla alınan medyalar! Ben sizden mi korkacağım? Ben bu mücadelede ölümü göze almışım! Sizin sansürlerinizden mi korkacağım? Halkımız refaha ve huzura kavuşacak. Bunun için ben sizinle ölümüne mücadele edeceğim, ölümüne! Şu net ki, ben sırtımı milletime yaslamışım. Vallahi biz bu işi yaparız ve yapacağız! Halkıma sesleniyorum: 418 milyar dolar serisinin ilk filmini birazdan paylaşacağım.”

Paylaşın

Yıldırımların Binalardan Gökyüzüne Yükselen Çarpıcı Görüntüsü

Sadece kümülonimbüs bulutlarında görülen şimşek ve yıldırım, diğer bulutlarda sadece enerji akımı sayesinde görülebilir. Yıldırımların binalardan gökyüzüne yükselen çarpıcı görüntüleri kaydedildi.

Brezilya’nın São José dos Campos kentinde kaydedilen görüntülerin analizi hakemli bilimsel dergi Geophysical Research Letters’ta yayımlandı.

Brezilyalı araştırmacılar, binalardaki paratonerlerinin gökyüzündeki şimşeklerle buluşması için yukarı doğru fırattığı enerjileri görüntülemeyi başardı.

Hazırlanan videoda São José dos Campos kentindeki yüksek binalara kurulan paratonerlerin adeta kendi şimşeklerini oluşturduğu ve gökyüzüne doğru fırlattığı görülüyor.

Görüntülerde havadan inen şimşeklerle yukarı çıkan enerjinin buluştuğu, nadir görülen anlar da yer alıyor.

18. yüzyılda Benjamin Franklin tarafından icat edilen paratonerlerin basit bir yapısı var. Bu cihazlar, bir binanın en yüksek noktasının üzerine yerleştirilmiş bakır veya alüminyum çubuklardan oluşuyor. Ancak bu çubukların toprağa bağlanan kabloları olması gerek.

Böylelikle binaya düşen yıldırım çubuktan ve ardından tellerden geçiyor ve binanın kendisiyle birlikte içindekiler de aşırı yüksek elektrik akımlarından korunmuş oluyor.

Öte yandan paratonerin tek işlevi bu değil. Zira bu çubuk aslında yıldırımın düşmesini pasif biçimde beklemiyor. Yıldırımın kendisine değmesinden yaklaşık bir milisaniye önce yıldırımın negatif yüküyle tetikleniyor.

Bunun sonucunda bu yüke bağlanmak için yukarıya pozitif bir enerji gönderiyor.

Araştırmacılar işte bu anları kayda alabilmek için olay yerinden yaklaşık 150 metre uzaklığa güçlü kameralar konuşlandırdı. Bu kameralar saniyede 40 bin görüntü kaydedebiliyordu.

Araştırmacılar, fırtınalı bir gecede paratonerlerin yıldırımlarla nasıl etkileşime girdiğini bu şekilde görüntüledi.

Öte yandan bilim insanlarına göre yakınlarsaki şimşekleri karşılamak için elektrik yükleri üreten tek nesne paratonerler değil. İnsan vücudunun da bunu yapabildiği biliniyor.

Brezilya’daki Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Marcelo M.F. Saba, “Doğrudan yıldırım çarpmasa bile ondan yaralanabilirsiniz” diyor:

Açık bir alanda duran herhangi bir kişi benzer şekilde başından veya omuzlarından yukarı doğru bağlantı sağlayan bir elektrik akımı başlatabilir.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Yeşil Sol Parti Seçim Şarkısını Paylaştı

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala Yeşil Sol Parti, seçimler için hazırladığı şarkıları, Türkçe ve Kürtçe olarak sosyal medya hesaplarından paylaştı.

Yeşil Sol Parti’nin seçim şarkısı için kurguladığı video klipte kadınların hak mücadelelerine, Gezi Direnişi eylemlerine, 2023 Newrozu görüntülerine, işçi ve emekçilere, Yeşil Sol Parti bayraklarına ve ülke genelinde yürütülen ekolojik tahribatlar ile onlara karşı verilen mücadelelere yer verildi.

Yeşil Sol Parti’nin seçim şarkısının Türkçesi şöyle:

Buradayız, birlikte değiştireceğiz, yine bizler buradayız,
Kadın, kadın, kadın,
Eşit, özgür yarınlara,
Haydi haydi ayaklanın, şimdi vakti kazanmanın,
Karşıyız biz savaşlara; gençlerle ve kadınlara,

Zorba ile mücadele,
Yine bizler buradayız,
Şimdi, şimdi, şimdi, buradayız hemen şimdi,
Özgür kadın, özgür toplum, yeni yaşam hemen şimdi,
Bizler, bizler, yine bizler,

Onlarca, milyonlarca bizler,
Kazanacak olan biziz,
Özgürlük biz, çözüm bizler,
Geliyoruz, geliyoruz, hep birlikte geliyoruz,
İşçi, köylü, emekçiyiz,

Çözüm biziz, geliyoruz,
Yalanın, talanın, nefretin ve karanlığın karşısında hep inatla yine bizler buradayız,
Buradayız, birlikte değiştireceğiz,
Yine bizler buradayız.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu Kadınlara Seslendi: Türkiye Sizleri Çok Yordu, Biliyorum

Sosyal medya hesabından kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Kadınların sırtında zaten devasa bir yük var. Çocuğa, yaşlıya, hastaya, evin işine; her şeye yetmeye çalışıyorlar. Ve çoğu ev kadınının hiçbir güvencesi yok bu ülkede. Bu yük yeterince ağır değilmiş gibi bir de şimdi en temel haklarının alınması tehdidiyle karşı karşıyalar. Çok ama çok büyük talihsizlik. Onlar için değil, tüm Türkiye için bu çok büyük bir talihsizlik” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu gece kadınlara seslenmek istiyorum: Türkiye sizleri çok yordu, bunu biliyorum. Özellikle genç muhafazakar kadınlara, Bay Kemal gelirse, kazanımlarınızı kaybedeceksiniz, propagandasını yaptılar. Aylarca yaptılar, günlerce yaptılar. Sürekli yalan söylediler, iftira attılar, karalamalar yaptılar”

Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, “Bunu yapanlar sonra pazarlık masalarına oturdular, sonra sizler bir çırpıda üç beş oy için yarı yolda bıraktılar. Mübalağa etmiyorum, üç beş oy için yarı yolda bıraktılar. Aslında bu yaptıklarının bir adı var ama söylemeye dilim varmıyor. Altını özellikle çizmek isterim: Bay Kemal asla ama asla kazanımlarınızı kaybetmenize izin vermez. Bay Kemal asla ama asla kadın ve çocuk hakları üzerinden pazarlık yapmaz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından kadınlara seslendi. 6284 sayılı kadına şiddeti önleyen yasada değişiklik isteyen Cumhur İttifakı’nın birkaç oy için kadınların geleceklerini karartmayı göze aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, açıklamalarında şunları söyledi:

“Bu aralar, gittiğimiz her yerde, kadınlar sessizce yanıma geliyor. Seçim ile ilgili sorular soruyorlar. Çok ama çok kaygılılar. Başörtülüsü, başı açığı, bekarı, evlisi, annesi… İnanın hiç fark etmiyor. Hepsinin kaygısı aynı. Temel kadın haklarının bir seçimde oylanmasını anlayamıyorlar. Haklarının bir seçim havucu olarak radikal unsurlara sunulması onları dehşete düşürmüş durumda. Kadınların sırtında zaten devasa bir yük var. Çocuğa, yaşlıya, hastaya, evin işine; her şeye yetmeye çalışıyorlar. Ve çoğu ev kadınının hiçbir güvencesi yok bu ülkede.

‘Türkiye sizleri çok yordu, bunu biliyorum’

Bu yük yeterince ağır değilmiş gibi bir de şimdi en temel haklarının alınması tehdidiyle karşı karşıyalar. Çok ama çok büyük talihsizlik. Onlar için değil, tüm Türkiye için bu çok büyük bir talihsizlik. Bu gece kadınlara seslenmek istiyorum: Türkiye sizleri çok yordu, bunu biliyorum. Özellikle genç muhafazakar kadınlara, Bay Kemal gelirse, kazanımlarınızı kaybedeceksiniz, propagandasını yaptılar. Aylarca yaptılar, günlerce yaptılar. Sürekli yalan söylediler, iftira attılar, karalamalar yaptılar.

Bunu yapanlar sonra pazarlık masalarına oturdular, sonra sizler bir çırpıda üç beş oy için yarı yolda bıraktılar. Mübalağa etmiyorum, üç beş oy için yarı yolda bıraktılar. Aslında bu yaptıklarının bir adı var ama söylemeye dilim varmıyor. Altını özellikle çizmek isterim: Bay Kemal asla ama asla kazanımlarınızı kaybetmenize izin vermez. Bay Kemal asla ama asla kadın ve çocuk hakları üzerinden pazarlık yapmaz.”

Paylaşın

Dişi Aslanın Nehirde Sürüklenen Yavrusunu Kurtardığı Anlar Kameraya Yansıdı

Güney Afrika’da yer alan Sabi Sands Av Hayvanlarını Koruma Alanı’nda dişi bir aslanın nehirde sürüklenen yavrusunu kurtardığı anlar kameraya yansıdı: Yavrunun su üzerinde kalmak için verdiği mücadeleyi korku içinde izledik.

O anları kaydetmeyi başaran Callum Robertson, söz konusu aslanı ve yavrularını bir süredir aradıklarını belirtti: Nerede olduklarına dair bir fikrimiz vardı ve o yöne doğru yola koyulduk. Sonunda onları taşan bir nehrin diğer tarafında bulduk. Yavruların sazlıklardan çıkıp tehlikeli suları geçmeye hazırlanmalarını izlediğimiz anlar gergindi.

Bölgede rehberlik yapan Robertson, “Nefesimizi tuttuk. Misafirlerimden biri kafasını bacaklarının arasına sıkıştırdığı ve izleyemedi bile” diye konuştu.

28 yaşındaki rehber, dişi aslanın bir yavrusunu güvenli bir yere götürdüğünü, ancak diğer yavrunun arkada kaldığını belirtti. Robertson o anları şöyle anlattı:

Rahatlamamız kısa sürdü çünkü güçlü akıntı ikinci yavruyu sürükledi. Yavrunun su üzerinde kalmak için verdiği mücadeleyi korku içinde izledik. küçük yavrunun annesine doğru yüzmeyi başarması bizi şaşırttı.

Robertson anne aslanın bunun ardından suya girip yavrusunu kurtardığını ve kıyıya sağ salim getirdiğini söyledi.

Dişi aslanlar annelik içgüdüleri ve yavrularına bağlılıklarıyla biliniyor. yavrular, diğer hayvanlardan korunmadan avlanmaya kadar pek çok beceriyi annelerinden öğrenbiyor. Suyu pek sevmeyen bu büyük kediler, sadece gerektiğinde yüzüyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Millet İttifakı Adayı Kılıçdaroğlu: Erdoğan’ı Göndereceğiz

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ı göndereceğiz. Bunu hep söylüyorum zaten. Bu hedeflerimizin en kolayı ama bizim asıl ana hedefimiz çok daha büyük” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Biz rekabetçi bir Türkiye inşa edecek şartları oluşturacağız. Bugün sistemik bir teknolojik rekabet çağında yaşıyoruz. Bakmayın siz Türk’ün Türkiye propagandasına İletişim Başkanlığı’nın çöpe attığı milyarlara. Biz dünyayla rekabet etmiyoruz. Sevgili dostlar, rekabette iyi olup olmadığımızı tek bir kriter gösterir. Kazanıyor musun? Kaybediyor musun?”

Kılıçdaroğlu, açıklamasının devamında, “Bu da iki şekilde anlaşılır. Yeni bir refah seviyesi yaratabiliyor musun? Bu refaha tam bir barış nesli yaratarak ulaşabiliyor musun? Rekabette kazanıyorsanız. Milletinizin standardı alım gücü, huzuru, mutluluğu artar. Seninki artıyor mu sevgili milletim? Sevgili halkım. Mutlu musun sevgili vatandaşlarım? Sevgili yurttaşlarım” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, yine evinin mutfağında çektiği bir video yayınladı.

Videoyu sosyal medya hesabından “Birleşeceğiz ve kazanacağız. Ama kime karşı?” notuyla paylaşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Bu akşam bir konuyu netleştirmek adına sizleri evime davet ettim. Asıl konuya geçmeden önce, seçim yaklaştıkça giderek artan tuhaf bir duruma dikkatinizi çekmek istiyorum. Saray İktidarı ve onunla yola çıkanlar kadınların en temel haklarını birkaç oy için pazarlık meselesi yapmaya hazır olduklarını gösterdiler. Kadınların en basit kazanımlarını çöpe atmaya kalkışıyorlar.

Bakın, açık konuşalım. Oradaki hedef başı kapalı genç muhafazakar kadınlardır. Bu genç kadınları ezmek istiyorlar. Onları kontrol altına almak istiyorlar. Evet, dehşetle izliyoruz onları ve evet bunların hepsi, üzülerek ifade edeyim, gerçek.

Şimdi gelelim asıl meseleye. Biliyorsunuz, birleştire birleştire ülkeyi, kazanan bir oyuncu haline getirmeye çalıştığımı. Uzun süredir anlatıyorum. Peki biz ne için birleşiyoruz, neyi kazanmanın peşindeyiz? Tayyip Erdoğan’a karşı mı birleşiyoruz? Bu kadar emeği, bu kadar küçük bir hedef için mi harcayacağız? Yok böyle bir şey.

Evet bizim demokrasimiz, ekonomimiz, adalet sistemimiz ve özgürlüklerimiz ağır bir Erdoğan tehdidi altında. Bu zaten uzun yıllardır böyle. Ancak herhalde bu yaşımda bu ülkeye bırakacağım miras, bu kadar küçük olmasa gerek. Erdoğan’ı göndereceğiz. Bunu hep söylüyorum zaten. Bu hedeflerimizin en kolayı ama bizim asıl ana hedefimiz çok daha büyük.

Biz rekabetçi bir Türkiye inşa edecek şartları oluşturacağız. Bugün sistemik bir teknolojik rekabet çağında yaşıyoruz. Bakmayın siz Türk’ün Türkiye propagandasına İletişim Başkanlığı’nın çöpe attığı milyarlara. Biz dünyayla rekabet etmiyoruz. Sevgili dostlar, rekabette iyi olup olmadığımızı tek bir kriter gösterir. Kazanıyor musun? Kaybediyor musun?

Bu da iki şekilde anlaşılır. Yeni bir refah seviyesi yaratabiliyor musun? Bu refaha tam bir barış nesli yaratarak ulaşabiliyor musun? Rekabette kazanıyorsanız. Milletinizin standardı alım gücü, huzuru, mutluluğu artar. Seninki artıyor mu sevgili milletim? Sevgili halkım. Mutlu musun sevgili vatandaşlarım? Sevgili yurttaşlarım.

Öyle boş propagandalarla algınızın manipüle edilmesine asla izin vermeyin. Biz maalesef rekabette zayıfız. Evet açık konuşalım. Bu problemler Erdoğan’la başlamadı. Ancak Erdoğan’la ayyuka çıktı. Çünkü Türkiye yıllardır enerjisini iç sorunlarına harcadı. Darbeler gördü. Ekonomik krizler gördü. Kutuplaşmalar gördü. Ayrımcılık gördü. Çeteler gördü. Terör gördü.

Birbirimize didişe didişe rekabetçi olmaktan çıktık. Dünyadan hak ettiğimiz payı alamadık. Yani, hepimizi birleştirmesi gereken asıl mesele şudur. Dünya ile rekabet etmek ve kazanmak ve hakkımız olanı almak. Türk’ü, Kürt’ü, Sünni’si, Alevi’si, başı açığı, başı kapalısı, solcusu, sağcısı bu müşterekte birleşmeli. Daha iyi bir yaşam müştereğinde hakkını alma müştereğinde buluşmalı. Ben bunun için Millet İttifakı’nın adayı seçildim.

“Finansal ve demokratik istikrarı getireceğiz”

Ben onarıcı, telafi edici, birleştirici, kucaklayıcı liderlik yapıp, asıl geleceğin yeni nesil liderlerine ortamı hazırlayacak kişiyim. Ben bundan sonra geleceklerin siyasi geleceği için taşları doğru döşeyecek kişiyim. Millet İttifakı olarak önce toplumu güçlendireceğiz. Devleti toparlayacağız. Açık yaraları kapatacağız. İnsanların yaşam sevincini geri vereceğiz. Dezavantajlı grupları, dezavantajlı olmaktan çıkaracağız. Doğru yerlere yatırım yapılmasını sağlayacağız. Finansal ve demokratik istikrarı getireceğiz.

Yani özetle ülkemizi rayına sokacağız. Ki bizden sonraki liderler ayaklarını yere sağlam basıp üzerinde güvenle yürüyebilecekleri sağlıklı bir zemine sahip olsunlar. Ve ben sonrasında da torunlarımla ilgilenmek üzere emekli olacağım. Bu kadar basit. Çünkü benim çözmem gereken çok önemli sorunlar var.

Bunu da ancak gelecekle ilgili bireysel siyasi emelleri olmayan bir lider yapabilir. Evet. Birleşe birleşe kazanacağız sevgili vatandaşlarım. Ama dünyaya karşı kazanacağız. Asıl elli yıldır rekabet etmemiz gerekenlere karşı kazanacağız. Ve sonunda ülkemizin yönü oraya dönecek. Herkes müsterih olsun. İyi akşamlar sevgili halkım.”

Paylaşın

CHP’den “Kılıçdaroğlu” Videosu: Bay Kemal Geliyor

CHP Genel Merkezi, sosyal medya hesaplarından, Kılıçdaroğlu’nun hayatını ve siyasi kariyerini anlatan bir videoyu “Kaldır başını Türkiye, önümüz aydınlık… Hak ettiğin gelecek geliyor, Bay Kemal geliyor.” notuyla paylaştı.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi, Millet İttifakı’nın Saadet Partisi Genel Merkezi’nde yaptığı Altılı Masa toplantısı sonrasında cumhurbaşkanı adayı olarak ismi ilan edilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun hayatını ve siyasi kariyerini anlatan bir video yayınladı.

Partinin sosyal medya hesaplarından yayınlanan video “Onunkisi bir cumhuriyet hikayesi. Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde büyüyen bir çocuğun, cumhuriyetin şefkatli ellerinde büyük bir devlet adamına dönüşmesinin hikayesi” ifadeleriyle başlayıp Kılıçdaroğlu’nun “Doğrul milletim, asla başını eğme, başlıyoruz” sözleriyle sona eriyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ev sahipliğinde bir araya geldi.

Saat 16.00’da başlayan liderler toplantısı yaklaşık 4,5 saat sürdü. Liderler Saadet Partisi Genel Merkezi’nden kalabalığın önüne çıktı.

SP Lideri Karamollaaoğlu, “Elbette içinde bulunduğumuz günler acılı günler. Vefat eden bütün kardeşlerimize cenab-ı haktan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Birçok şehirde neredeyse bina ayakta kalmadı. Allah vefat edenlere rahmet eylesin. Bugün burada bir araya gelmemizin sebebini biliyorsunuz. Hava biraz soğuk. Ben bu toplantılarımız neticesinde aldığımız kararı duyurmayı bir görev addediyorum. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bizim cumhurbaşkanımızdır. Bu görevin hayırlı olmasını diliyorum. Bu görevin hayırlı olmasını diliyorum” diyerek Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıkladı.

Paylaşın

“Biz Ülkeyi Siyasal Operasyonlarla Yönetmeye Talip Olmayacağız”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından paylaştığı videolu mesajda, “Biz ülkeyi siyasal operasyonlarla yönetmeye talip olmayacağız, hepimizin sorumluluğu var ve sorumlu davranacağız” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bana gelince, ben bu saatten sonra değişmem. Ben birleştiririm, birleştirmeye de devam edeceğim. Sofra büyümek zorunda. Bunu da kimse durduramaz. Bu sofrada siyasi oyunların, nezaketsizliğin, Erdoğan dilinin yerinin olmaması gerektirdi. Bu sofraya oturanlar böyle oturdu, kalkan da ancak bu sebepten kalkacaktır.”

Kılıçdaroğlu, mesajının devamında, “Umudum, niçin bir araya geldiğimizin farkındalığıyla sakin olmamız… Ben ve partim herhangi bir gerginliğe izin vermeyeceğiz, alet olmayacağız. Biz sorumlu davranmaya devam edeceğiz. Kimseyi geride bırakmayacağız. Türkiye’nin tüm vatandaşları bu sofraya davetli olacak. Halkımız kaygılanmasın. Biz her şekilde Erdoğan’ı da Erdoğan’ın propaganda makinasını da yeneriz, yeneceğiz.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından videolu bir mesaj paylaştı. Kılıçdaroğlu, “Soframızı büyütmeye devam edeceğiz. Sabırla…” notuyla paylaştığı mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Biz bu yola çıkarken hep Halil İbrahim sofrasından bahsettik. Çünkü bu sofraya bu ülkenin tüm renklerini davet etmemiz gerekir dedim. Türkiye’nin bütün renklerini birleştire birleştire kazanmak için yola çıktık.

Bu sofraya ‘o oturmasın, bu oturmasın’ diyerek bu ülkeyi toparlayamayız. Birilerini hor görerek, göz ardı ederek Türkiye’yi değiştiremeyiz. Bu Türkiye’yi 20 senedir yaşıyoruz zaten. ‘Erdoğan gitsin, ama Erdoğanizm gelsin’ bu da olmaz. Tarihi sorumluluğumuz var bizim. İttifakımızın diğer ortakları medyaya çıkıp hakaretler etmiyor. İttifaka zarar veren demeçler hiç vermiyor. Hiçbirinin ittifak içinden oy devşirmeye çalıştığını da görmedim.

Biz ülkeyi siyasal operasyonlarla yönetmeye talip olmayacağız, hepimizin sorumluluğu var ve sorumlu davranacağız.

Bana gelince, ben bu saatten sonra değişmem. Ben birleştiririm, birleştirmeye de devam edeceğim. Sofra büyümek zorunda. Bunu da kimse durduramaz. Bu sofrada siyasi oyunların, nezaketsizliğin, Erdoğan dilinin yerinin olmaması gerektirdi. Bu sofraya oturanlar böyle oturdu, kalkan da ancak bu sebepten kalkacaktır.

Umudum, niçin bir araya geldiğimizin farkındalığıyla sakin olmamız… Ben ve partim herhangi bir gerginliğe izin vermeyeceğiz, alet olmayacağız. Biz sorumlu davranmaya devam edeceğiz. Kimseyi geride bırakmayacağız. Türkiye’nin tüm vatandaşları bu sofraya davetli olacak.

Halkımız kaygılanmasın. Biz her şekilde Erdoğan’ı da Erdoğan’ın propaganda makinasını da yeneriz, yeneceğiz.”

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Yozlaşmış Ne Varsa Söküp Atacağız

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından, “Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir.” notuyla bir video paylaştı.

Haber Merkezi / Bu akşam size birkaç konuda seslenme ihtiyacı duydum. Affınıza sığınarak, birkaç dakikanızı alacağım diyen Kılıçdaroğlu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Çok zor bir zaman sürecinden geçiyoruz. Ve hepimiz acımızı farklı şekillerde yaşıyoruz. Günlerdir depremi konuşuyoruz. Depremle yatıyoruz, depremle kalkıyoruz. Aklımız hep bölgede… Doğru düzgün uyuyamıyoruz. Boğazımızdan geçen her lokmanın vicdan azabını çekiyoruz.

Ne zaman işler daha da kötüye gidemez desek daha da kötüye gideceğini bize gösterdiler. Ya daha da kötüsü olur diye düşünüp duruyoruz. Ama açık konuşalım; sevdiklerimiz için de çok kaygılıyız. ‘Ya daha da kötüsü olursa’ diye düşünüp duruyoruz.. Evet, 84 milyonluk koca bir ülke, ruhsal olarak o enkazın altında kaldı.

Bakın unutuyoruz ama günlerdir bu yaşadığımız felaketin yükünü küçük çocuklarımızın omuzlarına da yükledik. Anne babalarının düştüğü hali gördüler, onların çaresizliğini gördüler. Genç anne ve babalara sesleniyorum; biliyorum, çok zor… Başta yapamadık ama en azından bu saatten sonra çocuklarımızın yanında ne konuştuğumuza, ne izlediğimize dikkat etmemiz lazım ki onların taze zihinlerinde daha büyük yaralar açmayalım.

Peki bütün bunlar olurken, Saraylılar ve karanlık propaganda başkanlığı ne yaptı? Ben söyleyeyim; oturup seçim kampanyasını nasıl değiştireceğini düşündü. 20 yıldır deprem konusunda hiçbir şey yapmayan bu iktidar, insanlar molozlar altında can çekişirken, yine acılardan siyasi rant devşirmenin, yani yine seçim stratejisinin telaşına düştü. 100 milyon tonluk moloz yığını varken, o molozların altında insanımız cansız yatarken, asbest varken, zehir varken, toz varken, onlar konut pazarlama işine giriştiler.

Çünkü tek dertleri seçim. Varsa yoksa seçim. ‘Türkiye yüzyılı’ sloganından, ‘Yüzyılın felaketi’ sloganına geçişleri emin olun göz kırpma süresinde oldu. Vallahi hiç de utanmadılar. Covid-19 sırasında beş maskeyi dağıtamadı. Orman yangınında uçak kaldıramadı. E doğal olarak ekonomiyi batırdı. Türkiye’nin yüzyılı oldu mu size felaketin yüzyılı? Evet, oldu…

Mesajımın herkes tarafından duyulamayacağını biliyorum; çünkü derinden bölünmüş bir ülkede yaşıyoruz. Ancak ben yine de anlatacağım. Aslında insanları, konut vaadi görüntüsü altında tehdit ediyorlar. ‘Bak biz gidersek, siz bize bir sene daha vermezseniz, evsiz barksız kalırsınız’ diyorlar. Açıkça söylüyorum; yalan söylüyorlar. En basit insan hakkı olan barınma hakkı üzerinden insanımızı tehdit ediyorlar, yaptıkları bu. Çünkü şantajcı bunlar.

Sevgili halkım, bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir. Hiç kimse korkuya teslim olmamalıdır. Unutmayın, kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez. Tabii ki barınma sorunu çözülecek. Tabii ki konutlar yapılacak. Tabii ki depremde evsiz kalmış her vatandaşımız yeni evine kavuşacak. O molozların altında aileler kaldı, binlerce aile… Erdoğan iki beton dökecek, bitecek; bu mu yani? Böyle kandırabileceğini sanıyor milletimizi.

Gelecek nesillerimiz için inşa edilen Türkiye’nin bu olmasına izin mi vereceğiz? Asla. Önce ölün, Saray her sorunda tümüyle sınıfta kalsın, sonra bu beceriksizler gelsin her yere beton döksün, olsun bitsin. Bunların kafası şunu almıyor; milletimizi barınmayla tehdit edecek kadar aciz bir duruma sürüklenmelerine asla izin vermeyeceğiz. Bu aziz milleti, acizliğe asla mahkum edemeyecekler. Bunun için gittim, dünyanın öbür ucuna gittim, dünyanın en iyi üniversitelerinde bilim insanlarıyla bunun için buluştum.

Teknolojiyi ve ekonomiyi konuştum. Dünyanın en büyük yatırım fonlarıyla çalışma toplantıları yaptım. Yüzlerce milyar dolarlık yatırım sözleri aldım. Kimse aziz milletime aciz muamelesi yapmasın diye. Türkiye’de ve dünyanın her yerinde alanında öncü yüzlerce bilim insanımızdan büyük bir kurul kurdum. Ekonomide şampiyonlar ligi kadrosunu bir araya getirdim. Sizi en temel hakkınız üzerinden hiç kimse tehdit edemesin, beklentilerinizi sıfırlamasın diye yaptım.

“Yozlaşmış olan ne varsa söküp atacağız”

Bilimle, temiz parayla yepyeni bir zihniyet dönüşümüyle ülkemizi bu kaygı, keder ve depresyon sarmalından hızla çıkarıp yepyeni bir yüzyıla yelken açacağız. Belki adı ‘Türkiye yüzyılı’ olmayacak ama Türkiye yaralarını sarıp, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında mutlaka ayağa kalkacak ve koşmaya başlayacak. İnanın, o da olacak. Bu çürümüş düzeni geride bırakmak için yozlaşmış olan ne varsa söküp atacağız.

Saygın bir ülke olma fırsatı dururken, bin odalı Saraylarından barınma hakkıyla milletimizi tehdit etmelerine asla izin vermeyeceğim. Onlar alçaldıkça unutmayın biz daha da yükseleceğiz. Merhametli, dirençli, nezih insanlarımızla birlikte yürüyeceğiz. Birlikte yükseleceğiz.

Bu şantajlarına, bu onurlu millet asla pabuç bırakmayacak. Dünyanın en iyi ekibi çalışıyor. Benim dedikodulara, magazine vaktim yok. Türkiye bizi bekliyor, birlikte yapacak çok işimiz var halkım. Barınmadan çok daha fazlasını hak ediyorsunuz ve hak ettiklerinizi alacaksınız.”

Paylaşın