Şimşek’ten ‘Gabar Petrolü’ Paylaşımı: Cari Açığı Azaltacak

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gabar’daki petrol üretiminin 2024’te Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağını belirterek, “Böylece cari açık kalıcı olarak azalacak ve rezerv birikimi hızlanacak” dedi.

Haber Merkezi / TPAO’nun (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı) sosyal medya hesabından, Gabar bölgesinde günlük 25 bin varil petrol üretimine ulaşıldığı belirtilen bir açıklama yapıldı.

Açıklamada ayrıca, “Enerjide bağımsız Türkiye hedefimize doğru, ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde dağ taş, gece gündüz demeden tüm ekibimizle görevdeyiz” ifadelerine yer verildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, konuya ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden açıklamada bulundu. Mehmet Şimşek açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Gabar’daki petrol üretimi 2024’te ülkemiz ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. Böylece cari açık kalıcı olarak azalacak ve rezerv birikimi hızlanacak. 2026 itibarıyla toplam petrol üretimi, ihtiyacımızın yüzde 18’ini karşılayacak düzeye ulaşacaktır.”

Paylaşın

Morgan Stanley’den Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini: Yüzde 35

Deutsche Bank’ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) için öngördüğü yüzde 40’lık politika faizi beklentisini yıl sonuna çekmesinin ardından Morgan Stanley’de Merkez Bankası’nın (TCMB) 26 Ekim’de politika faizini yüzde 30’dan yüzde 35’e yükselteceğini öngördü.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) kasım ayında da faizin yüzde 37,50 seviyesine yükseltileceğini tahmin etti.

Morgan Stanley yayınladığı raporda, “TCMB’nin kısa vadeli hedeflerinde önemli bir yukarı yönlü revizyon yapacağına inanıyoruz. Enflasyon tahminlerini 2 Kasım’da açıklayacağı yeni Enflasyon Raporu’nda paylaşacak. Eylül ayında yayınlanan Orta Vadeli Program’da (OVP) 2023 yılsonu tahmini yüzde 65 ile daha da yüksekti. Bizim yılsonu için yüzde 67,1 olan tahminimiz ve yüzde 68,0 olan anket beklentileri göz önüne alındığında, TCMB’nin daha önce yüzde 58 olan yılsonu tahminlerini bu seviyelere yaklaştırmasını bekliyoruz” dedi.

Morgan Stanley, TCMB’nin Kasım’dan sonra faiz artırımlarına ara vereceğini, 2024’ün ilk faiz artırımının Nisan ayında 250 baz puan olacağını öngördüklerini de ifade etti.

Morgan Stanley, “Politika profiline bağlı olarak ve makro ihtiyati tedbirler finansal piyasaları koşullarının nispeten sıkı olduğu bir ortamda, enflasyonun 2024 sonunda yıllık yüzde 42,5’e gerileyeceğini öngörüyoruz” değerlendirmesini de yaptı.

Deutsche Bank ‘yüzde 40 faiz’ beklentisini öne çekmişti

Deutsche Bank, Merkez Bankası (TCMB) için öngördüğü yüzde 40’lık politika faizi beklentisini yıl sonuna çekmişti. Banka, daha önce, yüzde 40 nihai politika faizi seviyesine yerel seçimin ardından 2024’ün ikinci çeyreğinde ulaşılacağını öngörmüştü.

Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankacılık sektöründe yılın ikinci yarısında marjların yüksek kredi faizleri ve TÜFE endeksli tahvil getirileri sebebiyle hafif bir toparlanma sergileyebileceğini öngörmüştü.

Deutsche Bank ekonomistleri Yigit Onay ve Christian Wietoska, artan jeopolitik riskler ve bu risklerin Türkiye’nin enflasyon ve ödemeler dengesi dinamikleri üzerindeki olası etkilerini gözeterek, para politikası görünümüne ilişkin öngörülerini güncellediklerini ve artık Kasım ve Aralık aylarında TCMB’den 250’şer baz puanlık faiz artışı beklediklerini belirtmişlerdi.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Tüketici Güven Endeksi 74,6’ya Yükseldi

Tüketici Güven Endeksi, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 4,4 oranında yükseldi. Böylece eylül ayında 71,5 olan Tüketici Güven Endeksi, ekim ayında 74,6 olarak kayıtlara geçti.

Haber Merkezi / Tüketici Güven Endeksi, ağustos ayında68 olarak kayıtlara geçmişti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 Ekim ayına ilişkin Tüketici Güven Endeksini açıkladı. Buna göre, Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Eylül ayında 71,5 iken Ekim ayında yüzde 4,4 oranında artarak 74,6 oldu.

Alt endekslerden, mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 6,1 artışla 59,7, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde 5,4 artışla 72,6, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 7,2 artışla 72,9 ve gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde 0,5 artışla 93,2 seviyelerine yükseldi.

Tüketici güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Tüketici güven endeksi, aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.

Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir.

Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir.

İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında artış beklendiğini ifade etmektedir.

Paylaşın

Trafiğe Kayıtlı Taşıt Sayısı 28 Milyon 183 Bin 745’e Yükseldi

Eylül ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı 28 milyon 183 bin 745 oldu. Taşıtların yüzde 53,1’ini otomobil, yüzde 17,2’sini motosiklet, yüzde 15,8’ini kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Motorlu Kara Taşıtları Eylül 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Eylül ayında 198 bin 740 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 47,7’sini motosiklet, yüzde 37,1’ini otomobil, yüzde 8,8’ini kamyonet, yüzde 3,7’sini traktör, yüzde 1,7’sini kamyon, yüzde 0,6’sını minibüs, yüzde 0,3’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 15,5 azaldı. Traktörde yüzde 8,6, özel amaçlı taşıtta yüzde 8,3, minibüste yüzde 7,1 artarken kamyonette yüzde 27,0, otomobilde yüzde 17,8, motosiklette yüzde 13,4, otobüste yüzde 5,8 ve kamyonda yüzde 1,4 azaldı.

Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 228,3, motosiklette yüzde 153,4, otomobilde yüzde 85,0, otobüste yüzde 38,9, özel amaçlı taşıtta yüzde 28,6, kamyonette yüzde 21,5, traktörde yüzde 12,6 ve kamyonda yüzde 1,9 arttı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 93,9 arttı. Taşıtların yüzde 53,1’ini otomobil, yüzde 17,2’sini motosiklet, yüzde 15,8’ini kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Eylül ayı sonu itibarıyla 28 milyon 183 bin 745 oldu. Taşıtların %53,1’ini otomobil, yüzde 17,2’sini motosiklet, yüzde 15,8’ini kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Eylül ayında 774 bin 507 adet taşıtın devri yapıldı. Devri yapılan taşıtların yüzde 61,2’sini otomobil, yüzde 15,5’ini kamyonet, yüzde 14,8’ini motosiklet, yüzde 3,3’ünü traktör, yüzde 2,3’ünü kamyon, yüzde 2,1’ini minibüs, yüzde 0,6’sını otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Eylül ayında 73 bin 684 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Otomobillerin yüzde 12,1’i Renault, yüzde 8,9’u Fiat, yüzde 7,6’sı Volkswagen, yüzde 6,3’ü Chery, yüzde 6,3’ü Opel, yüzde 5,4’ü Peugeot, yüzde 5,4’ü Hyundai, yüzde 4,5’i Dacia, yüzde 4,3’ü Citroen, yüzde 4,2’si Mercedes-Benz, yüzde 3,1’i Ford, yüzde 3,0’ı Toyota, yüzde 3,0’ı Skoda, yüzde 2,7’si BMW, yüzde 2,3’ü Kia, yüzde 2,0’ı Audi, yüzde 2,0’ı MG, yüzde 1,6’sı Nissan, yüzde 1,1’i Volvo, yüzde 1,1’i Honda ve yüzde 13,3’ü diğer markalardan oluştu.

Ocak-Eylül döneminde 1 milyon 723 bin 953 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 90,0 artarak 1 milyon 723 bin 953 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 16,9 azalarak 22 bin 500 adet oldu. Böylece Ocak-Eylül döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 701 bin 453 adet artış gerçekleşti.

Ocak-Eylül döneminde trafiğe kaydı yapılan 694 bin 156 adet otomobilin yüzde 66,3’ü benzinli, yüzde 18,0’ı dizel, yüzde 9,0’ı hibrit, yüzde 5,3’ü elektrikli ve yüzde 1,4’ü LPG’lidir. Eylül ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 14 milyon 967 bin 44 adet otomobilin ise yüzde 36,0’ı dizel, yüzde 33,8’i LPG’li, yüzde 28,2’si benzinli, yüzde 1,3’ü hibrit ve yüzde 0,3’ü elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir.

Ocak-Eylül döneminde trafiğe kaydı yapılan 694 bin 156 adet otomobilin yüzde 34,3’ü 1300 ve altı, yüzde 23,4’ü 1401-1500, yüzde 19,7’si 1301-1400, yüzde 10,5’i 1501-1600, yüzde 6,0’ı 1601-2000, yüzde 0,8’i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Eylül döneminde trafiğe kaydı yapılan 694 bin 156 adet otomobilin yüzde 34,8’i gri, yüzde 27,9’u beyaz, yüzde 12,3’ü mavi, yüzde 11,0’ı siyah, yüzde 7,5’i kırmızı, yüzde 2,9’u yeşil, yüzde 2,2’si turuncu, yüzde 0,6’sı sarı ve yüzde 0,5’i kahverengi renklidir.

Paylaşın

Bakan Şimşek: Kapsamlı Yapısal Reformlar Geliyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Son dönemde ülkemize yönelik yabancı yatırımcı ilgisi artmıştır. Yurt dışından önemli bir finansman imkanı sağlanacaktır. Uluslararası rezervlerde iyileşme sürmektedir. Para ve maliye politikasındaki uygulamalar önümüzdeki dönemde kapsamlı yapısal reformlarla desteklenecektir” dedi ve ekledi:

“Türkiye, uluslararası ticarete elverişli merkezi konumu, büyük iç pazarı, genç ve dinamik nüfusu, nitelikli ve rekabetçi iş gücü, liberal yatırım ortamı ve tamamlanmış lojistik altyapısıyla yatırımcılar açısından oldukça cazip bir ülkedir. Türkiye’nin sahip olduğu bu potansiyel önemli fırsatlar yaratmaktadır.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep’in ev sahipliğinde düzenlenen Horasis Global Toplantısı’na katıldı. Bakan Şimşek, toplantıda, Türkiye ekonomisinin görünümüne ilişkin bir sunum yaptı. Şimşek, sunumunda özetle şu ifadeleri kullandı:

“Ticaret ortaklarımızın zayıf büyümesi, uzun süre yüksek seviyede kalacak küresel faizler, artan enerji fiyatları ile güçlü dolar karşılaştığımız küresel zorluklardır. Enflasyonla mücadele en önemli önceliktir. Dezenflasyon için sıkı para politikası ile seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları devreye alınmıştır.

Deprem harcamaları bütçe dengesinde geçici bozulmaya yol açtı. Mali disiplinin tesis edilerek kamu mali dengesinin iyileştirilmesi önemlidir. Mali disiplini yeniden sağlayacak gelir ve harcama politikaları uygulamaya alındı. Program dönemi sonunda bütçe açığının yüzde 3 olan Maastricht Kriterinin altına gerçekleşmesi hedeflenmektedir.

Ülkemizin borçluluk seviyesi düşük olmakla birlikte kamu borçluluğunun düşük seviyesi deprem kaynaklı büyük bir harcamayı karşılayabilecek imkan oluşturmaktadır. Türkiye’nin yüzyıllık büyüme ortalaması yüzde 4,8, son 20 yıllık ortalaması yüzde 5,4 seviyesindedir. Ancak, son dönemde büyümenin kompozisyonunda yeniden dengelenme ihtiyacı oluşmuştur.

“Yabancı yatırımcı ilgisi artmıştır”

Artan turizm gelirlerine rağmen son dönemde güçlü iç talep ve yüksek altın ithalatı cari işlemler açığını olumsuz etkilemiştir. Yeniden dengelenme ve normalleşmesi beklenen altın ithalatı ile cari açıkta iyileşme gözlenmiştir.

Ayrıca, doğal gaz ve petrol üretim potansiyelimiz önümüzdeki dönemde enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını karşılar hale gelecektir. Son dönemde ülkemize yönelik yabancı yatırımcı ilgisi artmıştır. Yurt dışından sağlanan finansman uluslararası rezervlere olumlu yansımıştır. Para ve maliye politikasındaki uygulamalar önümüzdeki dönemde kapsamlı yapısal reformlarla desteklenecektir.

Türkiye, uluslararası ticarete elverişli merkezi konumu, büyük iç pazarı, genç ve dinamik nüfusu, nitelikli ve rekabetçi iş gücü, liberal yatırım ortamı ve tamamlanmış lojistik altyapısı ile yatırımcılar açısından oldukça cazip bir ülkedir. Türkiye’nin sahip olduğu bu potansiyel önemli fırsatlar oluşturmaktadır.”

Paylaşın

İstanbul’da Yaşayanların Yarıya Yakını Kıt Kanaat Geçiniyor

27 Eylül – 12 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Barometresi Raporu’na göre ekonomik sıkıntılar İstanbul’da ikamet edenleri oldukça zorluyor. Raporda, 623 katılımcıya eylül ayında evde en çok ne konuşulduğu sorulurken yüzde 65’i “ekonomik sorunlar” yanıtını verdi.

Katılımcıların yüzde 33’ü kredi kartı borcunun asgari tutarını ödeyebildiğini kaydetti. Eylül ayında katılımcıların yüzde 43’ü kıt kanaat geçinebildiğini bildirdi. Ayrıca İstanbulluların yüzde 49’u son günlerde öfkeli olduğunu söyledi.

Katılımcılara göre İstanbul’un ilk üç sorunu yüzde 52 ile sığınmacı ve mülteciler, yüzde 50 ile ekonomik sorunlar ve yüzde 45 ile trafik olarak belirlendi. Bu üç sorunu konut satışı ve kiralama fiyatları ve olası İstanbul depremi izledi.

Euronews Türkçe’de yer alan habere göre; Resmi verilere göre son 5 yılda 2,2 milyon kişi İstanbul’dan diğer şehirlere göç etti. En büyük göç sebeplerinden birisi ‘daha iyi konut ve yaşam koşulları’ oldu.

Enflasyonun son 20 yıldaki en yüksek seviyeye ulaşmasıyla birlikte geçim sıkıntısı had safhaya ulaştı. Kira fiyatlarının en çok arttığı şehirlerin başında da İstanbul geliyor. Şehirdeki ikamet eden yabancı uyruklu kişi sayısı da hızla artıyor. Ekim başı itibariyle 576 bin yabancı ikamet izni ile İstanbul’da yaşıyor. Diğer taraftan İstanbul hala göç almaya devam ediyor; ancak giden sayısı gelenlerden daha fazla.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri İstanbul’un aldığı ve verdiği göç sayısını sebepleriyle birlikte gösteriyor. Buna göre 2018-2022 yıllarını kapsayan son 5 yılda 2 milyon 182 bin kişi İstanbul’dan göç etti. 2018’de bu sayı 596 bin idi. 2019’da 378 bine düşen İstanbul’un verdiği göç sayısı tekrar kademeli artışa geçerek 2022’de 418 bini aştı.

Peki, insanlar İstanbul’dan neden ayrılıyor? Son 5 yıla bakıldığında her sene en büyük sebep “hane/aile fertlerinden birine bağımlı göç”. 2022’de 95 bin kişi bu sebeple İstanbul’dan ayrıldı. Bu da sebeplerin yüzde 22,8’ine karşılık geliyor. Aslında bu seçenek insanların kendi tercihleri değil; aile durumuna dayanıyor.

Bunun dışında en büyük sebep ise yüzde 22,1 ile “daha iyi konut ve yaşam koşulları”. 2022’de 92 binden fazla kişi bu sebeple İstanbul’dan ayrıldı. 26 bin kişi de ev aldıkları için İstanbul’dan göç etti. TÜİK verilerine göre son 5 yılda 462 bin kişi daha iyi konut ve yaşam koşulları sebebiyle İstanbul’u terk etti.

Sebeplerdeki “bilinmeyen” oranı da oldukça yüksek. Bu durum aslında daha iyi yaşam şartları sebebiyle göç edenlerin oranının daha yüksek olabileceğine işaret ediyor. Şehirler hem göç alıyor hem de göç veriyor. Aradaki farka ise net göç deniliyor. Net göç sıfırdan büyük ise bu şehre gidenden daha fazla kişinin geldiğini gösteriyor. Eğer net göç eksi ise bu kente göç eden sayısı daha yüksek olduğu anlamına geliyor.

Her sene yüzbinlerce kişi İstanbul’a göç etmeye devam ediyor

İstanbul’a göç de durmuyor. Her sene yüzbinlerce kişi İstanbul’a göç etmeye devam ediyor. 2018-2022 yılları arasındaki son 5 yılda toplam 1 milyon 983 bin kişi İstanbul’a göç etti. İstanbul’da son 5 yılda net göç sayısı ise 199 bin oldu.

2019’da net göç sayısı artı verirken diğer yıllarda hep eksi seyretti. Yani, giden sayısı gelenlerden daha fazla oldu. 2022’de eksi göçün en yüksek olduğu şehir 33 bin ile İstanbul oldu.

İstanbul’da 532 bin Suriyeli yaşıyor

Göç İdaresi Başkanlığı’nın 12 Ekim 2023 verilerine göre İstanbul’da geçici koruma altında bulunan Suriyeli sayısı 532 bin. İstanbul’un nüfusu ise Suriyelilerle birlikte 16 milyon 440 bin. Bu da şehirde yaşayan bin kişiden 32’sinin Suriyeli olduğunu gösteriyor.

Yine Göç İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre İstanbul’da 576 bin kişi ikamet izni ile bulunuyor. Buna geçici koruma altındaki Suriyeliler dahil değil. Bu durumda İstanbul’da yaşayan her 100 kişiden 6-7 kişinin yabancı olduğu anlamına geliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe’nin açıklamasına göre İSKİ su tüketim verilerine göre İstanbul’da yaklaşık 2,5 milyon yabancı yaşıyor.

İstanbul Planlama Ajansı’nın verilerini aktaran Buğra Gökçe Ekim 2023 itibariyle İstanbul’da ortalama kira bedeli 13 bin 300 liraya yaklaştığını bildirdi. Buna göre asgari ücretin kirayı karşılama oranı yüzde 85’e düştü. Emekli maaşı da ortalama kiranın yalnız yüzde 40’ını karşılayabiliyor.

623 kişinin katılımıyla 27 Eylül – 12 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Barometresi Raporu’na göre ekonomik sıkıntılar İstanbul’da ikamet edenleri oldukça zorluyor. Katılımcılara Eylül ayında evde en çok ne konuşulduğu sorulurken yüzde 65’i “ekonomik sorunlar” yanıtını verdi.

Katılımcıların yüzde 33’ü kredi kartı borcunun asgari tutarını ödeyebildiğini kaydetti. Eylül ayında katılımcıların yüzde 43’ü kıt kanaat geçinebildiğini bildirdi. Ayrıca İstanbulluların yüzde 49’u son günlerde öfkeli olduğunu söyledi.

Katılımcılara göre İstanbul’un ilk üç sorunu yüzde 52 ile sığınmacı ve mülteciler, yüzde 50 ile ekonomik sorunlar ve yüzde 45 ile trafik olarak belirlendi. Bu üç sorunu konut satışı ve kiralama fiyatları ve olası İstanbul depremi izledi.

Paylaşın

Türkiye’de Otomobil Ve Hafif Ticari Araç Pazarı Yüzde 55,9 Arttı

Eylül ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın  aynı ayına göre yüzde 55,9 artarak 96.793 adet oldu. Eylül ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 76,7 artarak 78.971 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 2,4 artarak 17.822 adet oldu.

Haber Merkezi / Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD), Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazarı Eylül, Ocak-Eylül 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2023 yılı Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 64,8 oranında artarak 857.575 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2023 yılı Ocak-Eylül döneminde geçen yıla göre yüzde 67,0 oranında artarak 666.890 adet, hafif ticari araç pazarı yüzde 57,2 artarak 190.685 adet oldu.

Eylül ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın ayına göre yüzde 55,9 artarak 96.793 adet oldu. 2023 Eylül ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 76,7 artarak 78.971 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 2,4 artarak 17.822 adet oldu.

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 58,1 artarken, otomobil pazarı, 10 yıllık eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 69,3 arttı. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 22,1 artış gösterdi.

Otomobil pazarı segmentlere göre; Pazarın yüzde 88,9’unu vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 368.503 adetle yüzde 55,3 pay, B segmenti otomobiller 217.978 adetle yüzde 32,7 pay aldı.

Otomobil pazarı gövde tiplerine göre; Gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi SUV otomobiller (yüzde 50,5 pay, 336.572 adet) oldu. SUV otomobilleri, yüzde 26,8 pay ve 178.635 adet satış ile Sedan, yüzde 20,5 pay ve 136.992 adet satış ile H/B otomobiller takip etti.

Otomobil pazarı motor tipine göre; Benzinli otomobil satışları 448.152 adetle yüzde 67,2 pay, Dizel otomobil satışları 102.184 adetle yüzde 15,3 pay, Hibrit otomobil satışları 70.072 adetle yüzde 10,5 pay, Elektrikli otomobil satışları 39.051 adetle yüzde 5,9 pay ve Otogazlı otomobil satışları 7.431 adetle yüzde 1,1 pay aldı.

Otomobil pazarı motor hacmine göre; 1600cc altındaki otomobil satışları yüzde 57,4 artarak yüzde 82,7 pay, 1600-2000cc aralığındaki otomobil satışları yüzde 52,5 artarak yüzde 0,6 pay, 2000cc üstü otomobil satışları yüzde 83,3 artarak yüzde 0,3 pay aldı.

Otomobil pazarı emisyon seviyelerine göre; 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 258.141 adetle yüzde 38,7 pay, 140-160 gr/km arasındaki otomobiller 143.988 adetle yüzde 21,6 pay aldı.

Otomatik şanzımanlı otomobiller; 535.825 adetle yüzde 80,3 pay alırken, manuel şanzımanlı otomobiller 131.065 adetle yüzde 19,7 pay aldı.

Hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre; Van gövde tipi yüzde 78,1 pay ve 148.903 adet ile en çok tercih edilen gövde tipi olurken; Kamyonet gövde tipi yüzde 9 pay ve 17.174 adetle 2. sırada yer aldı.

Paylaşın

Hazine’nin Borcu 6 Trilyon Lirayı Aştı

Merkezi yönetim brüt borç stoku, eylül sonu itibarıyla 6 trilyon 69,6 milyar lira oldu. Borç stokunun 2 trilyon 153,2 milyar lira tutarındaki kısmı Türk Lirası, 3 trilyon 916,4 milyar lira tutarındaki bölümü ise döviz cinsi borçlardan oluştu.

Haber Merkezi / Ayrıca, hazine alacakları, eylül sonu itibarıyla 26 milyar lira oldu. Alacak stoku içindeki en yüksek payı 10,4 milyar lirayla mahalli idareler oluşturdu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Eylül itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku verilerini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Merkezi yönetim borç stoku 30 Eylül 2023 tarihi itibarıyla 6.069,6 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

Borç stokunun 2.153,2 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 3.916,4 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır.”

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Eylül itibarıyla Hazine alacaklarına ilişkin verileri de açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Hazine Alacak stoku 30 Eylül 2023 tarihi itibarıyla 26 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Hazine alacak stoku içerisinde en yüksek pay 10,4 milyar TL ile Mahalli İdareler’e aittir.

2023 Eylül ayı sonu itibarıyla Hazine alacaklarından toplam 2,7 milyar TL tahsilat gerçekleştirilmişti.”

Paylaşın

Deutsche Bank, Merkez Bankası İçin ‘Yüzde 40 Faiz’ Beklentisini Öne Çekti

Dünyanın en büyük bankaları arasında yer alan Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) için öngördüğü yüzde 40’lık politika faizi beklentisini yıl sonuna çekti. Banka, daha önce, yüzde 40 nihai politika faizi seviyesine yerel seçimin ardından 2024’ün ikinci çeyreğinde ulaşılacağını öngörmüştü.

Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankacılık sektöründe yılın ikinci yarısında marjların yüksek kredi faizleri ve TÜFE endeksli tahvil getirileri sebebiyle hafif bir toparlanma sergileyebileceğini öngördü.

Deutsche Bank ekonomistleri Yigit Onay ve Christian Wietoska, artan jeopolitik riskler ve bu risklerin Türkiye’nin enflasyon ve ödemeler dengesi dinamikleri üzerindeki olası etkilerini gözeterek, para politikası görünümüne ilişkin öngörülerini güncellediklerini ve artık Kasım ve Aralık aylarında TCMB’den 250’şer baz puanlık faiz artışı beklediklerini belirttiler.

BloombergHT’de yer alan habere göre, ekonomistler gelecek haftaki Para Politikası Kurulu toplantısında TCMB’den 500 baz puanlık faiz artışı bekliyor. Ekonomistler, faiz artışlarının bir haftalık repo faizinin %40’a ulaşmasıyla son bulacağı görüşlerini korumakla beraber, bu seviyeye önceki tahminlerine göre daha erken şekilde, yıl sonunda ulaşılacağını düşünüyor.

Kurum daha önce yüzde 40 nihai politika faizi seviyesine yerel seçimin ardından 2024’ün ikinci çeyreğinde ulaşılacağını öngörmüştü.

Notta, böyle bir politikanın, “Enflasyon beklentilerini kontrol altına alma, Merkez Bankası’nın ekonomiyi sürdürülebilir bir patikaya sokma ve kredibilitesini güçlendirme hedefleriyle daha uyumlu olacağı” ifade edildi.

Fitch Ratings’ten Türk bankaları için iyimser öngörü

Fitch Ratings, Türk bankacılık sektöründe yılın ikinci yarısında marjların yüksek kredi faizleri ve TÜFE endeksli tahvil getirileri sebebiyle hafif bir toparlanma sergileyebileceğini öngördü.

Kredi derecelendirme kuruluşu yılın ikinci yarısında KKM’deki kademeli azalışlara bağlı olarak Döviz mevduat paylarında ciddi bir yükseliş beklemiyor. Raporda, “CET1 rasyoları genel olarak yeterli kalmayı sürdürüyor” değerlendirmesi yapıldı.

Fitch 2023 2. çeyrekte regülasyonların bankacılık kredi büyümesini etkilediğini belirterek yılın ikinci yarısında bu büyümenin düşük kalmaya devam edeceğini öngördü. Fitch’in Datawatch raporu Türk bankacılık sektörü aktiflerinin yüzde 83’ünü temsil eden 13 bankayı kapsıyor.

Paylaşın

Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi Yüzde 68,01’e Yükseltildi

Merkez Bankası eylül ayında yüzde 67,22 olan yıl sonu enflasyon beklentisini ekim ayında yüzde 68,01’e, 12 ay sonrası enflasyon beklentisini ise yüzde 44,94’den 45,28’e yükseltti. Banka 24 ay sonrası enflasyon beklentisini yüzde 23,87’den 25,82’ye artırdı.

Haber Merkezi / Merkez Bankası, yıl sonu dolar kuru beklentisini 30,14’ten 30,05’e TL’ye indirdi. Banka, cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisini yüzde 29,26’dan yüzde 33,22, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisini ise yüzde 30,00’dan yüzde 33,68 yükseltti.

Merkez Bankası eylül ayında yüzde 3,9 olan yıl sonu büyüme tahminini ekim ayında yüzde 4,1’e yükseltti. Banka, 2024 yılı büyüme beklentisini ise yüzde 3,8’den yüzde 3,4’e çekti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı Ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 67,22 iken, bu anket döneminde yüzde 68,01 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 44,94 iken, bu anket döneminde yüzde 45,28 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 23,87 ve yüzde 25,82 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 29,26 iken, bu anket döneminde yüzde 33,22 oldu. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 30,00 iken, bu anket döneminde yüzde 33,68 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 30,14 TL iken, bu anket döneminde 30,05 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 37,26 TL iken, bu anket döneminde 38,64 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,9 iken, bu anket döneminde yüzde 4,1 olarak gerçekleşti. GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 3,8 iken, bu anket döneminde yüzde 3,4 olarak gerçekleşti.

Paylaşın