Morgan Stanley’den Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini: Yüzde 37,50

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı tahmininde bulundu.

Avrupa merkezli finans şirketlerinden Societe Generale (SocGen), Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı beklentisini paylaşmıştı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkılaşmaya daha yavaş bir tempoyla devam edeceğini öngören kurumlar arasına Morgan Stanley de katıldı.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Morgan Stanley CEEMEA Ekonomisti Hande Küçük tarafından hazırlanan notta önümüzdeki toplantıda politika faizinin 250 baz puan artırılacağı tahmin edildi.

TCMB Para Politikası Kurulu’nun son açıklaması ve TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Enflasyon Raporu sunumunda yaptığı açıklamaların enflasyona ilişkin ilave sıkılaştırma adımlarının sinyali olduğunu belirten Morgan Stanley, ancak ileriye dönük spesifik bir yönlendirme yapılmadığının da altını çizdi.

Notta TCMB’nin sıkılaştırma döngüsünde yavaş bir tempoya geçebileceği yönünde bir yönlendirme olmasa da banka temponun yavaşlayacağını öngördü.

Morgan Stanley, parasal duruş büyük ölçüde normalleştiğinden ve şimdiye kadar yapılan sıkılaştırmanın etkisi önümüzdeki aylarda daha görünür hale geleceğinden, bir sonraki toplantıda 250 baz puanlık daha küçük bir artış beklediğini ifade etti.

Notta, “Büyümede ılımlı bir ayarlamaya yönelik politika tercihi ve parasal aktarımdaki gecikmeler göz önüne alındığında, TCMB’nin artış hızını azaltması ve birikimli sıkılaştırma adımlarının ekonomik aktivite ve enflasyon üzerindeki etkisini değerlendirmesi muhtemel” değerlendirmeleri yer aldı.

Faizde zirve beklentisi

Ayrıca 20 kurum 2024 yılına ilişkin faizde zirve beklentisini paylaştı. Buna göre 2024 yılında politika faizinin yüzde 40 seviyesinde zirve yapması bekleniyor. 2024 yılında zirve seviyeye ilişkin maksimum beklenti yüzde 50 olurken, minimum beklenti yüzde 38’de gerçekleşti.

Son olarak anket katılımcılarına faizde ilk indirim beklentileri de soruldu. Buna göre tahminini paylaşan 15 kurumun 7’si Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan ilk hamleyi 2024’ün son çeyreğinde bekliyor.

TCMB Para Politikası Kurulu Ekim’de bir haftalık repo faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltmişti. Son artışla TCMB, yeni yönetiminde 5. faiz artışına imza atmıştı.

Paylaşın

Borcunu Zamanında Ödeyen İller Belli Oldu!

Borcuna en sadık il takipteki alacakların toplam nakdi krediye oranı yüzde 0,59’la Çankırı oldu. Çankırı’dan sonra takibe düşme oranının en düşük olduğu iller Denizli, Nevşehir, Siirt, Kastamonu ve Aksaray oldu.

Takipteki alacak oranının en yüksek olduğu ilk 5 şehir ise yüzde 3,9 Konya, yüzde 3 Diyarbakır, yüzde 2,4 Mardin, Hakkari yüzde 2,2 ve yüzde 2,2 Adana şeklinde sıralandı.

Türkiye genelinde kredilerin takibe dönüşüm oranının en yüksek ve en düşük olduğu iller belli oldu.

Ekonomim’den İbrahim Ekinci’nin haberine göre, takipteki alacak oranının en yüksek olduğu ilk ise yüzde 3,9 ile Konya oldu.

Borcuna en sadık il ise takipteki alacakların toplam nakdi krediye oranı yüzde yüzde 0,59’la Çankırı oldu.

Takipteki alacak oranının en yüksek olduğu ilk 5 şehir ise yüzde 3,9 Konya, yüzde 3 Diyarbakır, yüzde 2,4 Mardin, Hakkari yüzde 2,2 ve yüzde 2,2 Adana şeklinde sıralandı.

Çankırı’dan sonra takibe düşme oranının en düşük olduğu iller de Denizli, Nevşehir, Siirt, Kastamonu ve Aksaray oldu.

Paylaşın

Tarımsal Girdi Enflasyonu Yüzde 40,97

Tarımsal girdi enflasyonu, eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,63, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 33,13, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,97 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 56,87 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) Eylül 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Tarım-GFE eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,63, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 33,13, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,97 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 56,87 arttı.

Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,36, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 4,31 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 35,80, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 81,65 arttı.

Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu alt gruplar yüzde 14,35 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 26,44 ile hayvan yemi oldu. Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 106,79 ile veteriner harcamaları ve yüzde 91,34 ile malzemeler oldu.

Bir önceki aya göre artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 0,91 ile hayvan yemi ve yüzde 1,24 ile tarımsal ilaçlar oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 7,75 ile tohum ve dikim materyali ve yüzde 5,21 ile malzemeler oldu.

Paylaşın

Trafiğe Kaydı Yapılan Taşıt Sayısı Yüzde 80,4 Arttı

Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 80,4 arttı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 196,4, motosiklette yüzde 158,8, otomobilde yüzde 72,3, otobüste yüzde 28,7, kamyonda yüzde 17,3, özel amaçlı taşıtta yüzde 3,0, traktörde yüzde 2,3 artarken kamyonette yüzde 5,3 azaldı.

Haber Merkezi / Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı ekim ayı sonu itibarıyla 28 milyon 365 bin 819 oldu. Ekim ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 53,0’ını otomobil, yüzde 17,4’ünü motosiklet, yüzde 15,7’sini kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Ekim 2023 verilerini açıkladı. Ekim ayında 184 bin 767 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 44,0’ını motosiklet, yüzde 40,9’unu otomobil, yüzde 8,4’ünü kamyonet, yüzde 3,8’ini traktör, yüzde 1,8’ini kamyon, yüzde 0,7’sini minibüs, yüzde 0,3’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 7,0 azaldı. Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre minibüste yüzde 4,1, otomobilde yüzde 2,5 artarken motosiklette yüzde 14,1, kamyonette yüzde 11,1, özel amaçlı taşıtta yüzde 11,1, traktörde yüzde 6,0, otobüste yüzde 2,2 ve kamyonda yüzde 1,1 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 80,4 arttı. Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 196,4, motosiklette yüzde 158,8, otomobilde yüzde 72,3, otobüste yüzde 28,7, kamyonda yüzde 17,3, özel amaçlı taşıtta yüzde 3,0, traktörde yüzde 2,3 artarken kamyonette yüzde 5,3 azaldı.

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Ekim ayı sonu itibarıyla 28 milyon 365 bin 819 oldu. Ekim ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 53,0’ını otomobil, yüzde 17,4’ünü motosiklet, yüzde 15,7’sini kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Ekim ayında 723 bin 1 adet taşıtın devri yapıldı. Ekim ayında devri(1) yapılan taşıtların yüzde 62,1’ini otomobil, yüzde 16,1’ini kamyonet, yüzde 12,9’unu motosiklet, yüzde 3,7’sini traktör, yüzde 2,4’ünü kamyon, yüzde 2,0’ını minibüs, yüzde 0,6’sını otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Ekim ayında 75 bin 494 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 13,1’i Fiat, yüzde 12,6’sı Renault, yüzde 6,5’i Toyota, yüzde 5,6’sı Hyundai, yüzde 5,2’si Opel, yüzde 4,8’i Peugeot, yüzde 4,7’si Volkswagen, yüzde 4,6’sı Chery, yüzde 4,0’ı Citroen, yüzde 3,6’sı Ford, yüzde 3,4’ü Mercedes-Benz, yüzde 3,2’si Skoda, yüzde 2,9’u Dacia, yüzde 2,8’i Nissan, yüzde 2,6’sı Kia, yüzde 2,3’ü Honda, yüzde 2,3’ü Audi, yüzde 2,2’si MG, yüzde 2,1’i BMW, yüzde 1,2’si Volvo ve yüzde 10,4’ü diğer markalardan oluştu.

Ocak-Ekim döneminde 1 milyon 908 bin 720 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 89,0 artarak 1 milyon 908 bin 720 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 15,2 azalarak 25 bin 80 adet oldu. Böylece Ocak-Ekim döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 883 bin 640 adet artış gerçekleşti.

Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 66,0’ı benzin yakıtlıdır. Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan 769 bin 650 adet otomobilin yüzde 66,0’ı benzinli, yüzde 17,6’sı dizel, yüzde 9,1’i hibrit, yüzde 5,9’u elektrikli ve yüzde 1,4’ü LPG’lidir. Ekim ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 44 bin 117 adet otomobilin ise yüzde 35,9’u dizel, yüzde 33,7’si LPG’li, yüzde 28,4’ü benzinli, yüzde 1,4’ü hibrit ve yüzde 0,4’ü elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir.

Ocak-Ekim döneminde en fazla 1300 ve altı silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı. Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan 769 bin 650 adet otomobilin yüzde 33,8’i 1300 ve altı, yüzde 23,4’ü 1401-1500, yüzde 19,8’i 1301-1400, yüzde 10,6’sı 1501-1600, yüzde 5,9’u 1601-2000, yüzde 0,8’i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Ekim döneminde kaydı yapılan otomobillerin 272 bin 608’i gri renklidir. Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan 769 bin 650 adet otomobilin yüzde 35,4’ü gri, yüzde 27,4’ü beyaz, yüzde 12,3’ü mavi, yüzde 11,1’i siyah, yüzde 7,4’ü kırmızı, yüzde 2,8’i yeşil, yüzde 2,1’i turuncu, yüzde 0,6’sı sarı ve yüzde 0,5’i kahverengi renklidir.

Paylaşın

Societe Generale’dan Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini: Yüzde 37,50

Avrupa merkezli finans şirketlerinden Societe Generale, Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı beklentisini paylaştı.

Societe Generale (SocGen), aralık ayında da benzer bir hamle ile politika faizinin yıl sonunda yüzde 40’a çıkarılacağını tahmin etti. Merkez Bankası (TCMB), son olarak banka 500 baz puan artışla politika faizini yüzde 35 seviyesine çıkarmıştı.

BloomberHT’nin aktardığına göre; Yabancı kurumlar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkılaşma döngüsünde Kasım ayında tempoyu düşüreceğini öngördü.

Societe Generale (SocGen) analistleri TCMB’nin Kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı beklentisini paylaştı. SocGen Aralık ayında da benzer bir hamle ile politika faizinin yıl sonunda yüzde 40’a çıkarılacağını tahmin etti.

Bankanın tahminleri yurt içindeki piyasa oyuncularının tahminiyle aynı yönde. Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi de politika faizinin Kasım ayında yüzde 37,50 seviyesine çıkarılacağı yönündeydi.

TCMB bundan önceki üç toplantıda şahin hamleler yapmıştı. Son olarak banka 500 baz puan artışla politika faizini yüzde 35 seviyesine çıkarmıştı.

Öte yandan Bloomberg HT’nin Kasım ayı Merkez Bankası (TCMB) faiz kararına ilişkin anketi sonuçlandı. Ankete katılan 27 kurumun medyan beklentisi, Kasım ayında faizin 250 baz puan artarak yüzde 37,5 seviyesine çıkacağı yönünde oldu.

Kasım ayı faiz anketinde; maksimum beklenti yüzde 40, minimum beklenti yüzde 37,5 oldu.

Öte yandan bu anket döneminde 25 kurum 2023 yıl sonuna yönelik tahminlerini aktardı. Kasım ayı anketinde 2023 yıl sonu için medyan beklenti yüzde 40 seviyesinde gerçekleşti. 2023 yıl sonuna ilişkin maksimum beklenti yüzde 42,5, minimum beklenti ise yüzde 38 seviyesinde oldu.

Faizde zirve beklentisi

Ayrıca 20 kurum 2024 yılına ilişkin faizde zirve beklentisini paylaştı. Buna göre 2024 yılında politika faizinin yüzde 40 seviyesinde zirve yapması bekleniyor. 2024 yılında zirve seviyeye ilişkin maksimum beklenti yüzde 50 olurken, minimum beklenti yüzde 38’de gerçekleşti.

Son olarak anket katılımcılarına faizde ilk indirim beklentileri de soruldu. Buna göre tahminini paylaşan 15 kurumun 7’si Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan ilk hamleyi 2024’ün son çeyreğinde bekliyor.

TCMB Para Politikası Kurulu Ekim’de bir haftalık repo faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltmişti. Son artışla TCMB, yeni yönetiminde 5. faiz artışına imza atmıştı.

Paylaşın

Karşılıksız Çek Oranı Rekor Seviyeye Çıktı

2023 yılı ekim ayında karşılıksız çek tutarı 8,1 milyar liraya ulaşarak rekor seviyeyi gördü. Aynı dönemde bankalara ibraz edilen toplam çek tutarı da 583,3 milyar lira ile tarihi zirveyi gördü.

Karşılıksız çek oranı haziran ve temmuz aylarında da yüzde 1,38 ile son zamanların en yüksek seviyesine çıkmıştı.

BloomberHT’de yer alan habere göre; Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre Ekim ayında karşılıksız çek tutarı 8,1 milyar TL’ye ulaşarak rekor seviyeyi gördü.

Aynı dönemde bankalara ibraz edilen toplam çek tutarı da 583,3 milyar TL ile tarihi zirveyi gördü.

Karşılıksız çek tutarındaki ivmeyi anlayabilmek için bu iki veri kıyaslandığında karşılıksız çek oranının yüzde 1,39 olduğu izlendi. Böylelikle karşılıksız çek oranında 2021 Haziran ayından bu yana en yüksek seyir izlendi. Karşılıksız çek oranı Haziran ve Temmuz aylarında da yüzde 1,38 ile son zamanların en yüksek seviyesine çıkmıştı.

Adet olarak bakıldığında ise karşılıksız çek oranı yüzde 0,9 olarak kaydedildi.

2023 yılı Ocak-Ekim döneminde bankalara ibraz anında karşılıksız çıkan, 13,8 bin keşideciye ait 122 bin adet çekin toplam tutarı 44 milyar TL oldu.

Karşılıksız işlemi yapılan 8 bin 811 keşideciye ait toplam 7,5 milyar TL tutarındaki 23,1 bin adet çek daha sonra ödendi.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Yurt Dışı Üretici Enflasyonu Yüzde 57,25

Yurt dışı üretici enflasyonu, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1,35, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 49,61, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57,25 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 51,04 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) Ekim 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; YD-ÜFE, 2023 yılı ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1,35, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 49,61, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57,25 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 51,04 arttı.

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 54,78, imalatta yüzde 57,30 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 49,77, dayanıklı tüketim malında yüzde 62,19, dayanıksız tüketim malında yüzde 61,27, enerjide yüzde 43,75, sermaye malında yüzde 65,49 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,79, imalatta yüzde 1,33 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 1,72 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,27 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 3,39 artış, enerjide yüzde 6,91 azalış, sermaye malında yüzde 1,30 artış olarak gerçekleşti.

YD-ÜFE sektörlerinden ana metaller yüzde 40,91, kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 40,94, kok ve rafine petrol ürünleri %43,75 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık tütün ürünleri yüzde 89,25, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler yüzde 72,53, b.y.s. makine ve ekipmanlar yüzde 72,29 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

YD-ÜFE sektörlerinden kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 6,91, motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork yüzde 0,11 ile endekslerin azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık tütün ürünleri yüzde 8,09, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 5,14, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler yüzde 4,78 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Paylaşın

Derin Yoksulluk, ABB’nin Sosyal Yardım Verilerine Yansıdı

2023 itibarıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden (ABB) sosyal yardım alan kişi sayısı 203 bine ulaştı. Başkent’te, belediyeden sosyal yardım alan kişi sayısında 2019-2023 döneminde yaşanan artış, yüzde 56 olarak gerçekleşti.  

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), ekonomik sıkıntı içerisindeki yurttaşların gıda, temizlik malzemesi, yakacak, ekmek, eğitim (bot-kaban, çanta, kırtasiye) gibi ihtiyaçlarını karşılıyor.

İktidar eliyle yaratılan ekonomik kriz, milyonlarca yurttaşı yoksulluğa mahkûm etti. Türkiye’de 7’den 77’ye tüm yurttaşlar, sosyal yardımlara mecbur bırakıldı.

Aile ve Sosyal Bakanlığı’nın verileri başta olmak üzere, sosyal yardımlara yönelik hemen her resmi veri, Türkiye’deki derin yoksulluğa ortaya koydu.

BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre; Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce (ABB) doğalgaz ödeme desteği, gıda, kırtasiye, kantin ve servis ücreti yardımı olarak gerçekleştirilen sosyal yardımlara yönelik veriler, çarpıcı gerçeği açığa çıkardı.

Mansur Yavaş’ın ABB Başkanlığı’na seçildiği 2019 yılında 130 bin olan sosyal yardım alan kişi sayısının dört yılda 73 bin arttığı tespit edildi.

Türkiye’deki krizin daha da derinleşmesine yol açan Covid-19 salgını döneminin de etkisiyle 2023 itibarıyla ABB’den sosyal yardım alan kişi sayısı 203 bine ulaştı. Başkent’te, belediyeden sosyal yardım alan kişi sayısında 2019-2023 döneminde yaşanan artış, yüzde 56 olarak gerçekleşti.

ABB, ekonomik sıkıntı içerisindeki yurttaşların gıda, temizlik malzemesi, yakacak, ekmek, eğitim (bot-kaban, çanta, kırtasiye) gibi ihtiyaçlarını karşılıyor. Başkent’te toplam 36 sosyal yardım başvuru merkezi bulunuyor.

Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’nın sosyal yardım verileri de Türkiye’deki aşırı yoksulluk çeken kişi sayısının büyüklüğünü ortaya koyuyor. Aşırı yoksulluk çeken ve bakanlığın Aile Destek Programı kapsamına alınan kişi sayısı, aylara göre şöyle sıralanıyor:

Nisan: 3,3 milyon hane,
Mayıs: 3,5 milyon hane,
Haziran: 3,5 milyon hane,
Temmuz: 3,7 milyon hane.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi Yüzde 67,23’e Geriledi

Merkez Bankası (TCMB) ekim ayında yüzde 68,01 olan yıl sonu enflasyon beklentisini kasım ayında yüzde 67,23’e, 12 ay sonrası enflasyon beklentisini ise yüzde 45,28’den 43,94’e çekti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası, yıl sonu dolar kuru beklentisini 30,05’ten 30,00 TL’ye indirdi. Banka, cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisini yüzde 33,22’den yüzde 37,71, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisini ise yüzde 33,68’den yüzde 37,80 yükseltti.

Merkez Bankası ekim ayında yüzde 4,1 olan yıl sonu büyüme tahminini kasım ayında da yüzde 4,1 olarak belirledi. Banka, 2024 yılı büyüme beklentisini ise yüzde 3,4’den yüzde 3,3’e çekti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı kasım ayı “Piyasa Katılımcıları Anketi” sonuçlarını açıkladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 68,01 iken, bu anket döneminde yüzde 67,23 olurken, 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 45,28 iken, bu anket döneminde yüzde 43,94 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 25,82 ve yüzde 25,09 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 33,22 iken, bu anket döneminde yüzde 37,71 olurken, TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 33,68 iken, bu anket döneminde yüzde 37,80 oldu.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 30,05 TL iken, bu anket döneminde 30,00 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 38,64 TL iken, bu anket döneminde 39,62 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde yüzde 4,1 olarak gerçekleşti. GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 3,4 iken, bu anket döneminde yüzde 3,3 oldu.

Paylaşın

Kısa Vadeli Dış Borç ‘211 Milyar Dolar’ İle Tarihi Zirvesinde

2023 Eylül sonu itibarıyla kısa vadeli dış borç stoku, 211,0 milyar dolar oldu. Kısa vadeli dış borç stoku, borçlu bazında değerlendirildiğinde, kamu sektörünün yüzde 20,5, Merkez Bankası’nın yüzde 21,7,  özel sektörün ise yüzde 57,8 oranında paya sahip olduğu gözlemlendi.

Haber Merkezi / Eylül sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 9,6 oranında artışla 163,3 milyar dolar oldu. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 3,3 oranında artarak 64,2 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 1,3 oranında azalarak 53,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri Eylül 2023 raporunu yayınladı.

Rapora göre; Eylül sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 9,6 oranında artışla 163,3 milyar dolar oldu. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 3,3 oranında artarak 64,2 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 1,3 oranında azalarak 53,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2022 yıl sonuna göre yüzde 14,3 oranında artarak 12,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 8,8 oranında azalarak 19,7 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 7,4 oranında artışla 18,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 9,1 oranında artışla 14,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 3,1 oranında azalarak 47,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2022 yıl sonuna göre yüzde 10,2 oranında artarak 31,8 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 1,8 oranında azalarak 85,7 milyar dolar oldu.

Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 23,6 oranında artarak 91,7 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 5,0 oranında azalarak 70,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

2022 yıl sonunda 676 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2023 Eylül sonu itibarıyla 978 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 270 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2023 Eylül sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 49,4’ü dolar, yüzde 23,5’i Euro, yüzde 9,9’u TL ve yüzde 17,2’si diğer döviz cinslerinden oluşmuştur.

2023 Eylül sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 211,0 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti

Söz konusu stokun 16,2 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 20,5, Merkez Bankası’nın yüzde 21,7,  özel sektörün ise yüzde 57,8 oranında paya sahip olduğu gözlemlendi.

Paylaşın