Merkez Bankası, Aralık Ayında Kaç Puan Faiz Artıracak?

14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası yönetimi değişen Merkez Bankası (TCMB), para politikalarında agresif adımlar atmış ve politika faizini yüzde 40’a kadar yükseltmişti.

Haber Merkezi / 2023 yılının son toplantısını haftaya perşembe günü yapacak olan Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz ile ilgili atacağı adım veya adımlar piyasaların sıkı takibinde.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay da faiz artışlarına devam etmesi, ancak artış hızını son üç toplantıdaki 500 baz puandan bu ay 250 baz puana düşürmesi bekleniyor. Merkez Bankası, bir önceki metinde mesajını verdiği üzere, kısa sürede sıkılaştırmayı tamamlayacak.

Merkez Bankası (TCMB), haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750 baz puan, eylül, ekim ve kasımda 500’er baz puan olmak üzere altı toplantıda toplam 3 bin 150 baz puan faiz artırmıştı. Reuters anketine katılan 12 ekonomistin tamamı yüzde 40 seviyesindeki politika faizinde 250 baz puan artış bekliyor.

Kasım ayında beklentilerin üzerinde politika faizi artışı yapan Merkez Bankası (TCMB) dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını belirtmişti.

Ankette 2024 sonu gelmeden faiz indirimlerinin başlayabileceği de öngörülüyor. On ekonomistlerin 2024 sonu için politika faizi tahminlerinin medyanı yüzde 37.5 seviyesinde. Tahminler yüzde 35 ile yüzde 45 bandında yer alıyor.

“Türk lirasına geçiş zamanı gelmiştir”

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi toplantısına katıldı.

TİM’den yapılan açıklamaya göre, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, fiyat istikrarının istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme için önemine değindiği konuşmasında hem ihracatçıların dış talep nedeniyle yaşadığı zorlukların hem de ekonominin güçlü taraflarının farkında olduklarını belirtti.

Merkez Bankası Hafize Gaye Erkan, küresel ekonominin geçirdiği dönüşümle birlikte Türkiye’nin yükselen potansiyelinden bahsederek “Fiyat istikrarı yoluyla öngörülebilirliğin artması, sizlerin bu potansiyeli gerçekleştirmesinin en güçlü destekçisi olacaktır” dedi.

Merkez Bankası Erkan konuşmasında, uygulanan politikanın etkisinin zamana yayıldığını, diğer yandan öncü gösterge niteliğinde bazı olumlu sonuçların alınmaya başladığını ifade etti.

Erkan, “2024’ün ikinci yarısında başlayacak dezenflasyon döneminden önceki geçiş sürecinde talepte dengelenme yaşanırken, doğru politika tasarımlarıyla, üretimin sürekliliğinin sağlanmasına katkı vermeyi sürdüreceğiz” dedi.

Kasım Ayı Para Politikası Kurulu kararına atıfta bulunarak dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını ifade eden Merkez Bankası Başkanı Erkan, “Türk lirasına geçiş zamanı gelmiştir. Bunun en doğrudan yansımalarını mevduat gelişmelerinde görüyoruz” dedi.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervi Eksi 41,1 Milyar Dolar

Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi geçen hafta eksi 41,1 milyar dolar olurken net rezervleri 38,2 milyar dolar olarak kaydedildi. Bankanın toplam rezervleri ise, 141,374 milyar dolara çıktı.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı.

Buna göre; Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, bir önceki haftaya göre 1 milyar 225 milyon dolar artışla 141 milyar 374 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 1 milyar 276 milyon dolar artışla 94 milyar 509 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 1 Aralık’ta 93 milyar 233 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.

TCMB’nin swap hariç net rezervi eksi 41,1 milyar dolar olurken net rezervleri 38,2 milyar dolar olarak kaydedildi.

Öte yandan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 8 Aralık haftası itibariyle 13,4 milyar liraya geriledi. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları, 2 trilyon 70 milyar lira olarak kayıtlara geçti.

8 Aralık haftasında Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında 10 ayın en yavaş gerilemesi kaydedildi.

Türkiye’nin risk primi 300 baz puanın altını test etti

Ayrıca, Türkiye’nin 5 yıllık risk primi CDS 19 baz puan gerilemeyle 300 baz puanın altını test etti. Böylelikle risk primi Şubat 2021’den bu yana ilk kez 300 baz puanın altını test etti.

Mart 2021’de Merkez Bankası’nın (TCMB) başkanlık görevine Şahap Kavcıoğlu’nun atanmasının ardından risk priminde yükseliş kaydedilmiş ve ay sonunda risk primi 480 baz puanın üzerine tırmanmıştı.

Takip eden dönemde görece yatay bir seyir izleyen risk primi parasal gevşeme döneminin başlamasıyla yükseliş ivmesine girmiş ve Temmuz 2022’de 900 baz puana dayanmıştı.

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten Kripto Para Düzenlemesi Sinyali

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kripto varlıklara ilişkin yasa çalışmasında son aşamaya gelindiğini belirterek, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yasasında değişikliğe gidileceğini söyledi.

Bakan Mehmet Şimşek, “Kripto varlıklar ‘değer veya hak ifade edebilen gayri maddi varlıklar’ şeklinde tanımlanıyor. Kripto varlık hizmet sağlayıcısı, kripto varlık saklama hizmeti tanımları yapılıyor. Platformların işleyişine yönelik düzenlemeler öngörülüyor” diye konuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuk olduğu Hürriyet Gazetesi’nde vergilendirmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Burada kripto varlıklara ilişkin yasa çalışmasında son aşamaya gelindiğini de belirten Şimşek, SPK yasasında değişikliğe gidileceğini söyledi.

Bakan Şimşek, “Kripto varlıklar ‘değer veya hak ifade edebilen gayri maddi varlıklar’ şeklinde tanımlanıyor. Kripto varlık hizmet sağlayıcısı, kripto varlık saklama hizmeti tanımları yapılıyor. Platformların işleyişine yönelik düzenlemeler öngörülüyor” diye konuştu.

Temel vergi yasalarını gözden geçirdiklerini ve gerekli reformları yapacaklarını dile getiren Mehmet Şimşek, “Çalışmalarımızı vergi tabanının genişletilmesi ve dolaysız vergilerin payının artırılması, vergilendirmede basitlik sağlanması, etkin olmayan istisnaların kaldırılması, kayıt dışılıkla mücadele ve vergi uyumunun artırılması, vergi güvenliğinin artırılması, döviz kazandırıcı faaliyetlerin teşviki başlıklarında yürütüyoruz. OVP’de yer verdiğimiz gibi vergi mevzuatımızda yer alan tüm istisna ve indirimleri gözden geçiriyoruz” dedi.

Önceki ‘Vergiyi tabana yaymak’ sözlerinin yanlış anlaşıldığını söyleyen Bakan Şimşek, “Vergiyi tabana yaymak derken kast ettiğim, vergi tabanının genişletilmesi. Vergi vermeyen, kayıt dışında olanları, kayıt içine, sistem içine almak” dedi.

KDV oranları artırılırken yatlardan vergi alınmamasına yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine, Bakan Şimşek yeni düzenlemeye dikkat çekti. “Eleştirileri dikkate alıyoruz” diyen Şimşek, Meclis gündemindeki torba yasa teklifinde bu konuda adımlar atıldığını belirtti. Mehmet Şimşek konu hakkında şunları söyledi:

“Özel amaçla kullanılan yat, kotra ve her türlü motorlu özel tekneler bağlama kütüğüne kayıtlı taşıtlar için, bunların ruhsatnamelerinden araçların boylarına göre tıpkı Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) gibi her yıl harç alacağız. Esasen, özel amaçla kullanılan yat, kotra ve her türlü motorlu özel tekneler beygir gücü ve yaş durumuna göre MTV’ye tabiydi. 2009’da MTV yerine ruhsat ve vize harcı alınması yönünde düzenlemeler yapıldı. 2017’de vize harcı da kaldırılarak ruhsat harcı alınmaya devam edildi. Bu defa yaptığımız düzenleme ile vize harcının her yıl alınması ve diğer harçların da tutarlarının güncellenmesi sağlanıyor.”

Paylaşın

Merkez Bankası Açıkladı: Özel Sektörün Yurtdışı Kredi Borcu 157,8 Milyar Dolar

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2022 yıl sonuna göre 975 milyon dolar azalarak 157,8 milyar dolar oldu. 1 yıl içinde gerçekleştirilecek anapara geri ödemelerinin 47,1 milyar dolar olduğu gözlemlendi.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Ekim 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Ekim sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2022 yıl sonuna göre 975 milyar dolar azalarak 157,8 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2022 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 1,6 milyar dolar azalarak 149,1 milyar doları; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 586 milyar dolar artarak 8,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,6 milyar dolar arttığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 213 milyar dolar artışla 14,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 163 milyar dolar azalmış, tahvil stoku ise 1,2 milyar dolar azalarak 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,5 milyar dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 521 milyar dolar azalarak 9,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2022 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 245 milyon dolar azalışla 4,8 milyar doları; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 489 milyondolar artışla 1,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Ekim sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 1,4 milyar dolar artarak 104,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 288 milyar dolar artarak 7,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 149,1 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 59,3’ünün dolar, yüzde 35,6’sının Euro, yüzde 2,2’sinin Türk lirası ve yüzde 2,9’unun ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 8,7 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 40,2’sinin dolar, yüzde 32,4’ünün Euro, yüzde 21,1’inin Türk lirası ve yüzde 6,3’ünün diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Sektör dağılımı incelendiğinde, Ekim sonu itibarıyla, 149,1 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 36,2’sini finansal kuruluşların, yüzde 63,8’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturmuştur. Aynı dönemde, 8,7 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 73,7’sini finansal kuruluşların, yüzde 26,3’ünü ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Ekim sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 47,1 milyar dolar tutarında olduğu gözlemlendi.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduat, 2,70 Trilyon Liraya Geriledi

8 Aralık haftası itibariyle Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları, 13,4 milyar liraya gerileyerek 2 trilyon 70 milyar lira olarak kayıtlara geçti. Merkez Bankası (TCMB) rezervleri de 141,4 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.

Haber Merkezi / Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 8 Aralık haftası itibariyle 13,4 milyar liraya geriledi. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları, 2 trilyon 70 milyar lira olarak kayıtlara geçti.

8 Aralık haftasında Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında 10 ayın en yavaş gerilemesi kaydedildi.

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Haftalık Para ve Banka İstatistiklerini yayımladı. Buna göre, Merkez Bankası rezervleri, mayıs sonundan bu yana 42,9 milyar dolar artarak 141,4 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.

Haftalık toplam net portföy girişi 1 milyar 453,8 milyon dolarla 21 Temmuz 2017’den bu yana en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Haftalık tahvil girişi Ağustos 2017’den bu yana en hızlı girişe işaret ederken, hisse senetlerinde de Kasım 2020’den bu yana en yoğun giriş yaşandı.

Türkiye’nin risk primi 300 baz puanın altını test etti

Ayrıca, Türkiye’nin 5 yıllık risk primi CDS 19 baz puan gerilemeyle 300 baz puanın altını test etti. Böylelikle risk primi Şubat 2021’den bu yana ilk kez 300 baz puanın altını test etti.

Mart 2021’de Merkez Bankası’nın (TCMB) başkanlık görevine Şahap Kavcıoğlu’nun atanmasının ardından risk priminde yükseliş kaydedilmiş ve ay sonunda risk primi 480 baz puanın üzerine tırmanmıştı.

Takip eden dönemde görece yatay bir seyir izleyen risk primi parasal gevşeme döneminin başlamasıyla yükseliş ivmesine girmiş ve Temmuz 2022’de 900 baz puana dayanmıştı.

Paylaşın

Elektrikli Otomobil Devi Tesla, 2 Milyon Aracını Geri Çağırdı

Ünlü girişimci Elon Musk’un sahibi olduğu elektrikli otomobil devi Tesla, 2 milyon aracını geri çağırdı. Geri çağırma haberinin ardından Tesla’nın hisseleri yüzde 3 oranında değer kaybına uğradı.

Tesla geri çağırma işlemiyle ilgili hazırladığı dosyada otopilot yazılım sisteminin, “Sürücünün kötüye kullanımını önlemede yetersiz kalabileceği ve bir kaza riskini artırabileceği” açıklamasında bulundu.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; Tesla, Amerika Bileşik Devletleri’nde (ABD) resmi makamların otopilot sistemlerinde güvenlik zafiyeti tespit etmesi üzerine, ürettiği 2 milyonun üzerinde aracı geri çağırdı.

Bu rakam, yaklaşık olarak Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Tesla’ların tamamına tekabül ediyor. Ünlü girişimci Elon Musk’un sahibi olduğu elektrikli otomobil devi, gelişmiş sürücü destek sistemine sahip araçlarında ek güvenlik tedbirleri kuracak.

Amerikan Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), Tesla’nın, araç otopilot modundayken sürücünün dikkatinin dağılmadığını yeterince güvence altına alıp almadığını inceliyordu. Tesla geri çağırma işlemiyle ilgili hazırladığı dosyada otopilot yazılım sisteminin, “Sürücünün kötüye kullanımını önlemede yetersiz kalabileceği ve bir kaza riskini artırabileceği” açıklamasında bulundu.

Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği İdaresi yöneticisi Ann Carlson, Çarşamba günü ABD Temsilciler Meclisi’nde katıldığı bir oturumda, “Tespit ettiğimiz şeylerden biri, bu sistem açıkken sürücülerin her zaman dikkatli olmadığıdır” diyerek, otopilot kullanımında ölümlü kaza haberlerinin devam etmesi üzerine 2021’de bir soruşturma açmaya karar verdiklerini belirtti.

Geri çağırma haberinin ardından dünyanın en değerli otomobil üreticisinin hisseleri yüzde 3 oranında değer kaybına uğradı. Tesla’nın otopilot sistemi araçların şerit içerisinde manevra yapabilmesini, hızlanmasını veya fren yapmasını sağlarken, geliştirilmiş otopilot sitemi ise şerit değiştirmeyi de mümkün kılıyor.

Tesla, trafik güvenliğinden sorumlu federal kurumun tespitlerine katılmadığını ancak otopilot devredeyken sürücüyü sürüş sorumluluğuna uymaya daha fazla teşvik etmek için mevcut olan tedbirlere ek olarak yeni uyarılar içeren güncellemeler yapacağını bildirdi. Şirket, geri çağırma işleminin ABD dışında yapılıp yapılmayacağı ya da yeni önlemler hakkında daha ayrıntılı bilgi verilip verilmeyeceği yönündeki bir soruyu ise yanıtlamadı.

Çin makamlarının aynı konuda bir geri çağırma talebinde bulunup bulunmayacağı henüz belli değil. Almanya’daki yetkililer ise konuyu incelediklerini bildirdi.

Paylaşın

Fed, Faiz Oranlarını Sabit Tutu, 2024’te Faiz indirimi Öngördü

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutarken, 2024 yılı için 3 faiz indirimi öngördü. Fed ayrıca, 2025 ve 2026’da da faiz indirimleri öngördü.

Haber Merkezi / Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (Fed), yılın son faiz kararını açıkladı. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), beklentiler dahilinde politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit bıraktı ve faizi 22 yılın en yüksek seviyesinde tuttu.

Fed’den faiz toplantısı sonrası yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Politika yapıcılar eylül projeksiyonları ile karşılaştırıldığında 2024’te zayıf GSYH büyümesi ve aynı işsizlik oranını bekliyorlar. Veriler ekonomik aktivitenin üçüncü çeyrekte güçlü şekilde yavaşladığına işaret etti.

Herhangi bir ek politika sıkılaştırma ihtiyacının belirlenmesinde bir dizi ekonomik faktörü hesaba katacağız. Sıkı finansal şartlar ve kredi şartlarının ekonomik aktvite, istihdam ve enflasyon üzerinde baskı yaratması büyük olasılık, ancak etkinin büyüklüğü belirsiz olmaya devam ediyor.”

Fed, dot plot olarak bilinen noktasal grafiklerde 2024 yılı için 3 faiz indirimi öngördü. Fed yetkilileri, 2025 ve 2026’da da faiz indirimleri öngördü.

Başkan Jerome Powell faiz kararı sonrası düzenlenen basın toplantısında geleceğe yönelik patikanın belirsiz olduğunu ve sıkılaşmanın tam etkilerinin henüz görülmediğini belirtti. Powell enflasyonun yavaşladığını ancak hala yüksek seyrettiğini belirtti. Powell ek faiz artış ihtimalinin tamamen masadan kalkmadığını belirtti.

Fed Kasım ayı toplantısında da faizleri değiştirmemiş, Başkan Jerome Powell para politikasında temkinli olarak ilerleyecekleri mesajını vermişti. Fed yüksek enflasyonla mücadele kapsamında Mart 2022’den bu yana 11 faiz artırımı gerçekleştirerek toplam 525 baz puanlık faiz artışı yapmıştı.

Paylaşın

Son 20 Yılda Emekliler İçin En Kötü Dönem: 2023

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da, veriler yaşanan derin ekonomik krizi gözler önüne seriyor. Derin ekonomik krizden en çok etkilenenler ise sabit gelirliler, özellikle emekliler.

Resmi verilere göre son 20 yılda emekliler için en kötü dönem 2023 yılı oldu. En düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı 2003 yılından bu yana hiç bu kadar düşmemişti.

2003 yılında en düşük 4a emekli maaşının asgari ücrete oranı 1,47’ydi. Yani en düşük emekli maaşı asgari ücretin 1,5 katıydı. 2023 yılının ikinci yarısında ise bu oran 0,66’ye geriledi. Yani, en düşük emekli maaşı asgari ücretin üçte ikisi yapıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK-AR) verilerine göre de Aralık 2002’de ortalama emekli sandığı aylığı asgari ücretin 2,7 katı iken Temmuz 2023’te bu oran 0,9’a geriledi.

Euronews Türkçe, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinden yola çıkarak 2001-2023 yılları arasında en düşük 4a emekli maaşı ile net asgari ücreti karşılaştırdı.

Buna göre AK Parti’nin iktidar yıllarının başında 2003 yılında net aylık asgari ücret 226 lira idi. 4a en düşük emekli maaşı ise 332 liraydı. En düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı 1,47’ydi. Bu da son 20 yıldaki en yüksek oran olarak kayıtlara geçti.

2016 yılına kadar en düşük emekli maaşı hep asgari ücretten fazla oldu. Ancak bu oran kademeli olarak düştü.

2016 yılında ise işin seyri değişti. 4a en düşük emekli maaşı net asgari ücretten daha düşük hale geldi. Asgari ücret bin 301 lira olurken emekli maaşı bin 265 lira oldu. Böylece en düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı 1’in altına düşerek 0,97 oldu.

Sonraki yıllarda da bu durum benzer eğilimde sürdü. Asgari ücret, en düşük emekli maaşından yüksek seyretti. Ancak durum emekliler lehine bozulmaya devam etti.

2022’in ilk yarısında bu oran 0,74’e kadar düştü. 2023 başında 0,69’u gören en düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı 2023 ikinci yarısında ise 0,66’ye kadar geriledi. Yani, 4a en düşük emekli maaşı alan bir kişi asgari ücretin üçte ikisi maaş alıyor.

DİSK-AR’ın raporu da son 20 senede maaşların emekliler aleyhine nasıl değiştiğini gösteriyor. Aralık 2002-Temmuz 2023 arasında ortalama emekli sandığı aylığı asgari ücretin 2,7 katı iken 0,89 katına geriledi.

Aynı dönemde en düşük SSK emekli aylığının asgari ücrete oranı da 1,39 kattan 0,66 kata geriledi. En düşük Bağ-Kur esnaf emekli aylığının asgari ücrete oranı da 0,81 kattan 0,66 kara geriledi. Ortalama memur maaşı ise 3,14 kattan 1,97 kata düştü.

Aralık 2002-Temmuz 2023 arasında net asgari ücret nominal olarak 62 kat artış gösterdi. En düşük memur maaşı da 52 kat yükseldi. Ortalama memur emekli aylığı ise aynı dönemde sadece 20 kat arttı.

DİSK-AR’ın aynı raporu asgari ücretin nasıl giderek ortalama ücret (ortalama maaş) haline geldiğini de gösteriyor.

Bu ne demek? Asgari ücrete yakın kazanan işçi oranının giderek yükselmesi demek. Bu olurken asgari ücretten daha yüksek kazananların oranlarının düşmesi anlamına geliyor.

Türkiye’de 10 işçiden 6’sı asgari ücretin yüzde 20 fazlasının altında çalışıyor. Bu oran 20 sene önce 10 kişide 4’tü.

Paylaşın

İnşaat Maliyetleri Yüzde 65,93 Arttı

İnşaat maliyetleri, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,20 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,93 arttı. Malzeme maliyetleri ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,43 artarken, işçilik maliyetleri yüzde 1,67 arttı.

Haber Merkezi / Malzeme maliyetleri ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52,00 arttı, işçilik maliyetleri ise 113,47 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İnşaat Maliyet Endeksi Ekim 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; İnşaat maliyet endeksi, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,20 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,93 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,43 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,67 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 52,00 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,47 arttı.

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,45 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,02 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,82 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,61 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,28 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,31 arttı.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1,43 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,88 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,28 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,85 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 57,30 arttı, işçilik endeksi yüzde 114,04 arttı.

Paylaşın

Türkiye, Reel Gıda Enflasyonunda Avrupa’nın Zirvesinde

Avrupa Birliği (AB) İstatistik Ofisi Eurostat’ın verilerine ekim göre ekimde enflasyonun en yüksek olduğu ülke yüzde 61,5 ile Türkiye oldu. İkinci sıradaki Macaristan’da yıllık enflasyon yüzde 9,6 oldu.

Yıllık reel gıda enflasyonu ekimde Avrupa Birliği’nde (AB) yüzde 4 oldu. Türkiye’de ise reel gıda enflasyonu ekim ayında yüzde 11’ken kasım ayında bu oran yüzde 5,2’ye geriledi. Gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark reel gıda enflasyonu olarak tanımlanıyor.

Türkiye’de gıda enflasyonu uzun süreden bu yana genel tüketici enflasyonunun (TÜFE) üzerinde seyrediyor. Gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık enflasyon kasımda yüzde 67,2 gerçekleşti.

Bu durum özellikle hanehalkı bütçesinde gıda harcamalarının yüksek paya sahip olduğu dar gelirli aileleri zorda bırakıyor. Maaş artışları enflasyon civarında bile gerçekleşse gıda alım gücü geriliyor.

AB İstatistik Ofisi Eurostat’ın son açıkladığı veriler ekim ayını kapsıyor. Buna göre ekimde TÜFE’nin en yüksek olduğu ülke yüzde 61,5 ile Türkiye oldu. İkinci sıradaki Macaristan’da yıllık enflasyon yüzde 9,6 oldu. AB’de ise enflasyonda yüzde 3,6. Almanya’da yıllık enflasyon yüzde 3.

Danimarka, Hollanda ve Belçika’da ise enflasyon eksi seviyelerde. Yani fiyatlar geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre düştü. Türkiye’de kasım ayında ise enflasyon çok az artarak yüzde 62’ye çıktı.

Gıda ve alkolsüz içecekler enflasyonunun da en yüksek olduğu Avrupa ülkesi açık ara Türkiye. Ekimde yüzde 72,5 olan gıda enflasyonu kasımda yüzde 67,2’ye geriledi. İkinci sırada yüzde 11,6 ile İzlanda var. AB’de gıda enflasyonunun yüzde 10’un üstünde olduğu tek ülke Yunanistan (yüzde 10,4).

Peki, gerçek gıda enflasyonu ne durumda? Gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark reel gıda enflasyonu olarak tanımlanıyor.

Yıllık reel gıda enflasyonu ekimde AB’de yüzde 4 oldu. Zirvedeki Türkiye’de ise bu oran yüzde 11 idi. Kasım ayında bu oran yüzde 5,2’ye geriledi. Türkiye’nin hemen ardından ise yüzde 10,9 ile Belçika geliyor. Hollanda, Yunanistan, Lüksemburg ve İspanya’da da bu oran yüzde 5’in üstünde.

Romanya, Macaristan, Kuzey Makedonya ve Çekya’da ise reel gıda enflasyonu eksi durumda. Fiyatlar geçen yılın aynı dönemine göre reel anlamda gerilemiş.

Son 3 üç yılda AB ve Türkiye’de reel gıda enflasyonuna bakıldığında bu oranının her zaman Türkiye’de daha yüksek olduğu görülüyor. Zaten Türkiye sadece Avrupa’nın zirvesinde değil; dünyada da reel gıda enflasyonunun yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor.

Öte yandan, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) yayımladığı raporda, dünya gıda emtia fiyatlarının kasım ayında genel olarak sabit kaldı ve bir önceki aya göre değişmedi.

Türkiye’de ise kasımda aylık gıda enflasyonu yüzde 2,78 gerçekleşti. Son yıllarda dünyada gıda fiyatları çoğu zaman düşerken Türkiye’de 3,5 seneden bu yana sürekli artıyor. Kasım 2022’de yıllık gıda enflasyonu Türkiye’de yüzde 100’ü aşarak yüzde 102 olmuştu.

Reel gıda enflasyonu özellikle hanehalkı tüketim harcamalarında gıdanın payının yüksek olduğu ülkelerde halkı zor durumda bırakıyor. Eurostat verilerine göre 2022 yılında Türkiye’de hanehalkları harcamalarının yüzde 23,2’sini gıdaya ayırdı. Bu oran AB’de ise sadece yüzde 11,2 oldu. Gıda harcamasının payı özellikle AB adayı ülkelerde yüksek.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın