TOBB Duyurdu: 2023’te Kapanan Şirket Sayısı Yüzde 7,6 Arttı

2023 yılının ilk 11 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre kurulan şirket sayısı yüzde 7,3, kapanan şirket sayısı yüzde 7,2 oranın da arttı. Kasım ayında ise, bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 6,5 kapanan şirket sayısı ise yüzde 7,6 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) kasım ayında kurulan ve kapanan şirket istatistikleri raporunu yayımladı. Rapora göre, Kasım 2023’te, Kasım 2022’ye göre kurulan şirket sayısı yüzde 21 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 31,3 oranında azalırken, kurulan kooperatif sayısı yüzde 27,5 arttı.

Kasım 2023’te, kapanan şirket sayısı 2022 yılının aynı ayına göre yüzde 46,7 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 294 oranında artarken, kapanan kooperatif sayısında yüzde 20,8 azalma oldu. Kasım 2023’te kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısında bir önceki aya göre yüzde 9 artış oldu

Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 6,5 kurulan kooperatif sayısı yüzde 18,8 oranında azalırken, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 9 arttı. Bir önceki aya göre kapanan şirket sayısında yüzde 7,6 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 473,7 artış olurken, kapanan kooperatif sayısında yüzde 5,9 azalış gerçekleşti.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduatlarda Erime Devam Ediyor

15 Aralık haftasında Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Haber Merkezi / Öte yandan 15 Aralık haftasında Merkez Bankası’nın brüt rezervleri 142,5 milyar dolar düzeyinde kaydedildi. Bankanın net rezervleri ise 37,2 milyar dolar düzeyine geriledi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 15 Aralık haftasında 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son karar metninde Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin fonlama komposizyonundaki düzeltmeye katkı sağlanacağı belirtildi.

Merkez Bankası’nın başka bir açıklamada ise Türk Lirası mevduatın önceliklendirilmesine ilişkin politikalar kapsamında Türk lirası mevduatı destekleyici adımlar atılmaya devam edileceği ifade edildi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, 15 Aralık haftasında brüt rezervler 142,5 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta brüt rezervler 141,4 milyar dolar düzeyindeydi.

Net rezervlerde ise sınırlı bir geri çekilme yaşandı. Buna göre net rezervler 38,2 milyar dolardan 37,2 milyar dolar düzeyine geriledi.

Swap hariç net rezervlerdeki toparlanma hız kazandı. 15 Aralık haftasında swap hariç net rezervler eksi 39,2 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 42,1 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Bunun yanında haftalık olarak portföy akışları da devam etti. 15 Aralık haftasında yabancının net tahvil alımı 181 milyon dolar oldu. Hissede net alım ise 396 milyon dolar olarak kaydedildi.

Paylaşın

Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 42,50’ye Çıkardı

Geçtiğimiz ay politika faizi 500 baz puan artırılarak yüzde 35’ten yüzde 40’a yükselte Merkez Bankası (TCMB), politika faizi oranını 250 baz puan artışla yüzde 42,50’ye çıkardı.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), mayıs ayında yapılan seçimler öncesi yüzde 8,50 seviyesinde olan politika faizini, Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanlığına ise Hafize Gaye Erkan getirilmesiyle birlikte, yüzde 40’a yükseltmişti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizi kararını açıkladı. Politika faizini yüzde 42,50’ye çeken Merkez Bankası (TCMB), karara ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Kasım ayında sınırlı bir artış kaydeden manşet enflasyon son Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümle uyumlu seyretmektedir. Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin devam ettiğine işaret etmektedir.

Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını da değerlendirmektedir. Dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüş sürmektedir.

Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirerek parasal sıkılaştırma hızını yavaşlatmıştır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarını en kısa zamanda tamamlamayı öngörmektedir. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmasının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilirken, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin, parasal sıkılaşma eşliğinde aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleme amacıyla, kullandığı sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırarak miktarsal sıkılaştırmaya devam edecektir.

Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Paylaşın

JPMorgan’dan Dikkat Çeken Açıklama: Türkiye, Dış Borçlanmada Rekor Kırabilir

ABD merkezli yatırım bankası ve finansal hizmetleri şirketi JPMorgan’dan Stefan Weiler, Türkiye’nin ortodoks mali politikayı tekrar uygulamaya alması sayesinde 2024 yılında yurtdışı piyasalardan yapılacak borçlanmanın rekor kırabileceğini ve yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına geri dönmeyi sürdürebileceğini söyledi.

Stefan Weiler, “Bizim açımızdan bakılacak olursa Türkiye’yi gelecek yılın potansiyel büyük hikayelerinden biri olarak görüyoruz” dedi ve gelecek yıl devletin ve şirketlerin ihraç ettiği tahvil ve bono tutarının 25 milyar doları rahatlıkla aşabileceğini düşündüğünü söyledi.

Hükümetin 2024’te bu yılki rakamı tutturarak yurtdışı piyasalardan yaklaşık 10 milyar dolar borçlanması bekleniyor. Stefan Weiler, nakit açlığı çeken şirket ve bankaların borçlanmalarında “önemli bir artış” beklediğini söyledi.

Cumhuriyet‘te yer alan habere göre, JPMorgan’ın Orta Avrupa, Ortadoğu ve Afrika borç sermaye piyasalarından sorumlu yetkilisi Stefan Weiler, Türkiye’nin ortodoks mali politikayı tekrar uygulamaya sokması neticesinde 2024 yılında yurtdışı piyasalarına borçlanmada rekor kırabileceğini belirterek, yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına geri dönmeye devam edebileceğini söyledi.

Yabancı yatırımcılar, yüksek enflasyona rağmen yıllardır reel anlamda negatif faiz oranlarının yanı sıra karmaşık mali düzenlemeler ve döviz girişi ve çıkışına uygulanan kısıtlamalar nedeniyle Türkiye’den kaçmışlardı. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mayıs ayındaki seçimleri kazanmasının ardından, uluslararası kabul gören politikalara dönüşün başlaması uluslararası sermayeyi tekrar Türkiye’ye çekmeye başladı.

Reuters’a konuşan yetkilisi JPMorgan yetkilisi Stefan Weiler, “Bizim açımızdan bakılacak olursa Türkiye’yi gelecek yılın potansiyel büyük hikayelerinden biri olarak görüyoruz” dedi ve gelecek yıl devletin ve şirketlerin ihraç ettiği tahvil ve bono tutarının 25 milyar doları rahatlıkla aşabileceğini düşündüğünü söyledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haziran ayında Hafize Gaye Erkan’ın başkan olarak göreve getirilmesinin ardından hızla faiz oranlarını artırmaya başladı. Sonbaharda daha büyük faiz artırımlarının başlamasıyla birlikte Türk şirketleri için borçlanma piyasaları tekrar açılmış oldu. Arçelik eylül ayında 2022’nin başından bu yana ilk kez yurtdışından borçlanma gerçekleştirdi.

Türk şirketleri, bankaları ve devletin 2023 yılında yaptığı tahvil ihraçlarının büyüklüğü 18 milyar doları aştı. JPMorgan’ın hesaplamalarına göre bu yılki dış borçlanma büyüklüğü tüm zamanların en yüksek ikinci değerini aldı.

Seçim öncesi yüzde 8,5 seviyesinde olan politika faizi şu anda yüzde 40 seviyesinde ve bugün 14.00’da açıklanacak olan faiz kararı ile yeniden artırılarak yüzde 42,5’e yükseltilmesi bekleniyor. Hükümetin 2024’te bu yılki rakamı tutturarak yurtdışı piyasalardan yaklaşık 10 milyar dolar borçlanması bekleniyor. Weiler, nakit açlığı çeken şirket ve bankaların borçlanmalarında “önemli bir artış” beklediğini söyledi.

JPMorgan yetkilisi Stefan Weiler, “Küresel piyasa koşulları yapıcı olduğu ve yapılan bazı değişikliklerden geri dönülmediği sürece, Türkiye uluslararası sermaye piyasası ihraç faaliyetleri açısından şimdiye kadarki en yoğun yılı kaydedebilir” dedi.

Weiler, Erdoğan’ın geçmiş yıllarda sergilediği merkez bankası başkanlarını aniden görevden alma ve politikayı tersine çevirme eğilimine rağmen, ülkenin mali politakada gerçekleştirilen son değişiklikten geri adım atmasını beklemediklerini de ekledi.

JPMorgan yetkilisi Weiler, “Yabancı sermaye şimdiden geri gelmeye başladı ve Türkiye için hava değişmiş gibi görünüyor” dedi. Weiler, “Bu durum tersine dönerse oldukça şaşırırım ve yaklaşan yerel seçimlerin Türkiye’nin gidişatını daha da belirginleştireceğini düşünüyorum” diyerek 31 Mart’taki yerel seçimlere atıfta bulundu.

JPMorgan’ın önümüzdeki yıl gelişmekte olan ülkelerin döviz cinsinden borçlanma miktarında küresel bir artış beklediğini belirten Weiler, Çin’in yaptığı borçlanma azaldığı için toplam seviyenin tarihi zirvelere yaklaşmayacağını ifade etti.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 39,2 Milyar Dolar

15 Aralık haftasında Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervler eksi 39,2 milyar dolar oldu. Merkez Bankası’nın (TCMB) bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 42,1 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Haber Merkezi / Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 15 Aralık haftasında 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, 15 Aralık haftasında brüt rezervler 142,5 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta brüt rezervler 141,4 milyar dolar düzeyindeydi.

Net rezervlerde ise sınırlı bir geri çekilme yaşandı. Buna göre net rezervler 38,2 milyar dolardan 37,2 milyar dolar düzeyine geriledi.

Swap hariç net rezervlerdeki toparlanma hız kazandı. 15 Aralık haftasında swap hariç net rezervler eksi 39,2 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 42,1 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Bunun yanında haftalık olarak portföy akışları da devam etti. 15 Aralık haftasında yabancının net tahvil alımı 181 milyon dolar oldu. Hissede net alım ise 396 milyon dolar olarak kaydedildi.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 15 Aralık haftasında 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) son karar metninde Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin fonlama komposizyonundaki düzeltmeye katkı sağlanacağı belirtildi.

Merkez Bankası’nın başka bir açıklamada ise Türk Lirası mevduatın önceliklendirilmesine ilişkin politikalar kapsamında Türk lirası mevduatı destekleyici adımlar atılmaya devam edileceği ifade edildi.

Paylaşın

Türkiye’nin En Çok Sevdiği Otomobil Renkleri Belli Oldu

2023 yılının ilk 11 aylık döneminde trafiğe kaydı yapılan 855 bin 587 adet otomobilin yüzde 36,0’ı gri, yüzde 27,1’i beyaz, yüzde 12,3’ü mavi, yüzde 11,1’i siyah, yüzde 7,4’ü kırmızı, yüzde 2,7’si yeşil, yüzde 2,1’i turuncu, yüzde 0,6’sı sarı ve yüzde 0,5’i kahverengi renklidir.

Haber Merkezi / Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Kasım ayı sonu itibarıyla 28 milyon 545 bin 316 oldu. Kasım ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 53,0’ını otomobil, yüzde 17,5’ini motosiklet, yüzde 15,7’sini kamyonet, yüzde 7,6’sını traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Kasım 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; Kasım ayında 182 bin 301 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 47,1’ini otomobil, yüzde 37,0’ını motosiklet, yüzde 9,0’ını kamyonet, yüzde 3,9’unu traktör, yüzde 1,9’unu kamyon, yüzde 0,6’sını minibüs, yüzde 0,4’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 1,3 azaldı. Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre otobüste yüzde 23,0, otomobilde yüzde 13,8, kamyonette yüzde 5,7, traktörde yüzde 3,0 artarken motosiklette yüzde 17,1, minibüste yüzde 13,1, özel amaçlı taşıtta yüzde 8,7 ve kamyonda yüzde 0,8 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 48,4 arttı. Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı motosiklette yüzde 82,0, minibüste yüzde 64,5, otomobilde yüzde 55,0, otobüste yüzde 45,7 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 18,1, traktörde yüzde 8,7, kamyonette yüzde 7,1 ve kamyonda yüzde 2,9 azaldı.

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Kasım ayı sonu itibarıyla 28 milyon 545 bin 316 oldu. Kasım ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 53,0’ını otomobil, yüzde 17,5’ini motosiklet, yüzde 15,7’sini kamyonet, yüzde 7,6’sını traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Kasım ayında 705 bin 23 adet taşıtın devri yapıldı. Kasım ayında devri (1) yapılan taşıtların yüzde 64,1’ini otomobil, yüzde 16,1’ini kamyonet, yüzde 10,6’sını motosiklet, yüzde 3,8’ini traktör, yüzde 2,6’sını kamyon, yüzde 2,0’ını minibüs, yüzde 0,6’sını otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Kasım ayında 85 bin 937 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 12,1’i Renault, yüzde 9,1’i Fiat, yüzde 8,1’i Volkswagen, yüzde 5,8’i Hyundai, yüzde 5,8’i Toyota, yüzde 5,0’ı Opel, yüzde 4,7’si Peugeot, yüzde 4,6’sı Citroen, yüzde 4,3’ü Chery, yüzde 3,9’u Nissan, yüzde 3,7’si Skoda, yüzde 3,4’ü Mercedes-Benz, yüzde 3,1’i Ford, yüzde 2,9’u Dacia, yüzde 2,5’i MG, yüzde 2,3’ü BMW, yüzde 2,1’i Audi, yüzde 1,8’i Seat, yüzde 1,7’si Kia, yüzde 1,4’ü Honda ve yüzde 11,5’i diğer markalardan oluştu.

Ocak-Kasım döneminde 2 milyon 91 bin 21 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 84,6 artarak 2 milyon 91 bin 21 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 13,3 azalarak 27 bin 841 adet oldu. Böylece Ocak-Kasım döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 2 milyon 63 bin 180 adet artış gerçekleşti.

Ocak-Kasım döneminde trafiğe kaydı yapılan 855 bin 587 adet otomobilin yüzde 66,0’ı benzinli, yüzde 16,9’u dizel, yüzde 9,2’si hibrit, yüzde 6,5’i elektrikli ve yüzde 1,4’ü LPG’lidir. Kasım ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 131 bin 392 adet otomobilin ise yüzde 35,8’i dizel, yüzde 33,6’sı LPG’li, yüzde 28,5’i benzinli, yüzde 1,4’ü hibrit ve yüzde 0,5’i elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir.

Ocak-Kasım döneminde trafiğe kaydı yapılan 855 bin 587 adet otomobilin yüzde 33,5’i 1300 ve altı, yüzde 23,3’ü 1401-1500, yüzde 19,7’si 1301-1400, yüzde 10,4’ü 1501-1600, yüzde 5,8’i 1601-2000, yüzde 0,8’i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Kasım döneminde trafiğe kaydı yapılan 855 bin 587 adet otomobilin yüzde 36,0’ı gri, yüzde 27,1’i beyaz, yüzde 12,3’ü mavi, yüzde 11,1’i siyah, yüzde 7,4’ü kırmızı, yüzde 2,7’si yeşil, yüzde 2,1’i turuncu, yüzde 0,6’sı sarı ve yüzde 0,5’i kahverengi renklidir.

Paylaşın

Tarımsal Girdi Enflasyonu Yüzde 40,11

Tarımsal girdi enflasyonu, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,06, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 35,87, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 51,53 arttı.

Haber Merkezi / Yıllık tarımsal girdi enflasyonu göre 4 alt grup daha düşük, 7 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Aylık tarımsal girdi enflasyonu göre 3 alt grup daha düşük, 8 alt grup daha yüksek değişim gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) Ekim 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; tarımsal girdi enflasyonu, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,06, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 35,87, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 51,53 arttı.

Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 1,95, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,74 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 35,28, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 77,01 artış gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu alt gruplar yüzde 10,24 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 25,41 ile tarımsal ilaçlar oldu. Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 123,88 ile veteriner harcamaları ve yüzde 95,88 ile diğer mal ve hizmetler oldu.

Bir önceki aya göre artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 0,92 ile hayvan yemi ve yüzde 1,70 ile tarımsal ilaçlar oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 9,69 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,38 ile diğer mal ve hizmetler oldu. Bir önceki aya göre azalış gösteren tek alt grup, yüzde 0,74 ile gübre ve toprak geliştiriciler oldu.

Paylaşın

Reuters: Yerel Seçimler Ekonomi Yönetiminin Kararlılığını Test Edecek

Birleşik Krallık merkezli uluslararası haber ajansı Reuters, Türkiye’de ise yeni ekonomi yönetiminin iyileştirme planlarını sürdürmesi halinde son 10 yıldır ilk kez not artışı yaşanabileceğini kaydetti.

Moody’s’ten uzman Marie Diron, Mart’ta Türkiye’de yapılacak yerel seçimin ekonomi yönetiminin yüzde 40’ın üzerindeki faiz oranlarına bağlı kalma konusundaki kararlılığını test edeceğini, yetkililerin rotayı koruması ve yabancı yatırımcıların ülkeye geri dönmeye başlamasının “olumlu bir ivmeye işaret edeceğini” söyledi.

Reuters, ülkelere yatırım yapılırken önemli kriterlerden biri olarak görülen kredi derecelendirme notlarıyla ilgili 2024 tahminlerini yayınladı.

Ajans, dünya kredi derecelendirme piyasasının yüzde 95’ini kontrol eden üç kurum; Moody’s, Standard & Poor’s (S&P) ve Fitch uzmanlarıyla görüştü.

Buna göre, 2024’te Türkiye’nin kredi notunun son 10 yılda ilk kez artması, İsrail’in ise ilk kez düşmesi bekleniyor.

Reuters ayrıca, Moody’s kredi derecelendirme kuruluşunun 2024 için dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin’in görünümlerini negatif olarak değerlendirdiğine dikkat çekti.

Moody’s’ten uzman Marie Diron, kuruluşun 2024’te Washington’un “borç ödeyememe” tehdidiyle nasıl baş edeceğini ve Çin’in ise emlak ve yerel yönetim borçlarının azalıp azaltamayacağını yakından takip edeceğini bildirdi.

Moody’s’in yanı sıra, Ağustos ayında ABD’nin kredi notunu düşüren Fitch ve Standard & Poor’s da Kasım 2024’te yapılacak başkanlık seçimi nedeniyle ABD’yi yakından takip edeceği kaydedildi.

Fitch’ten Ed Parker, “ABD’nin notunu düşürürken işaret ettiğimiz faktörlerin çoğu geçerliliğini koruyor” dedi ve yüksek faiz oranları, savunma harcamaları ve yaşlanan nüfusun ABD’nin borç seviyelerini yükseltmeye devam edeceğini belirtti.

Reuters, Türkiye’de ise yeni ekonomi yönetiminin iyileştirme planlarını sürdürmesi halinde son 10 yıldır ilk kez not artışı yaşanabileceğini kaydetti.

Marie Diron, Mart’ta Türkiye’de yapılacak yerel seçimin ekonomi yönetiminin yüzde 40’ın üzerindeki faiz oranlarına bağlı kalma konusundaki kararlılığını test edeceğini, yetkililerin rotayı koruması ve yabancı yatırımcıların ülkeye geri dönmeye başlamasının “olumlu bir ivmeye işaret edeceğini” söyledi.

S&P, 30 Kasım 2023’te Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit etmiş, kredi notu görünümünü ise “durağan”dan “pozitif”e çevirmişti.

Fitch Ratings de 9 Eylül 2023’te Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, not görünümünü 2 yıl sonra “negatif”ten “durağan”a çıkardığını açıklamıştı.

Moody’s’in de 15 Aralık’ta Türkiye’nin kredi notunda ve not görünümünde iyileştirme yapabileceği yönünde beklenti vardı ancak bu gerçekleşmedi. Moody’s, Türkiye’nin kredi notuna ilişkin değerlendirme yapmadığını bildirdi.

Moody’s, halihazırda Türkiye’nin kredi notunu “B3” ve not görünümünü “durağan” olarak değerlendiriyor. Kurum, 12 Ağustos 2022’den bu yana Türkiye’nin notunu güncellemedi.

“Savaş İsrail’de not indirimine neden olabilir”

Diğer yandan İsrail’in devam eden Hamas savaşı nedeniyle 2024’te ilk not indiriminin yaşanabileceği belirtildi.

S&P’nin İsrail ile ilgili not görünümü negatif iken, Fitch ve Moody’s not indirimi uyarısı yaptı.

Fitch’ten Parker, Yemen’deki İran yanlısı Husi isyancıların Kızıldeniz’de İsrail’e giden gemilere saldırmaya başlamasıyla birlikte, “savaşın ne kadar süreceği ya da sonrasında ne olacağı konusunda büyük bir belirsizlik olduğunu” söyledi.

Kredi derecelendirme piyasasının en büyük üç oyuncusu Moody’s, S&P ve Fitch’in, ekonomik görünümü değerlendirerek ülkelere verdikleri notlar, yatırım dünyasına yön veriyor.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Kredi Kartı Borçlu Sayısı 36 Milyonu Aştı

Tüketici kredisi borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 1 milyon 804 bin kişi artarak Ekim 2023 sonu itibariyle 39 milyon 337 bin kişiye çıktı. Aynı dönemde sayıları 2 milyon 789 bin artan kredi kartı borçlularının sayısı ise 36 milyon 68 bin kişiyi buldu.

Yılbaşından bu yana ise tüketici kredileri yüzde 36,2 oranında artarak 1 trilyon 526 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 139,6 oranında artarak 1 trilyon 93 milyar liraya yükseldi.

Yurttaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borcu artamaya devam ediyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bankaların bireysel kredi ve kredi kartları nedeniyle vatandaşlardan olan alacaklarının bakiyesi 1-8 Aralık haftasında 442 milyon lira daha artarak 2 trilyon 613 milyar lira oldu.

Yılbaşından bu yana ise tüketici kredileri yüzde 36,2 oranında artarak 1 trilyon 526 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 139,6 oranında artarak 1 trilyon 93 milyar liraya yükseldi” dedi.

Bankaların icra takibine alınan alacakları ise söz konusu haftada 655 milyon lira artarak 44,4 milyar liraya yükseldi. Yılbaşından bu yana ise 14,1 milyar liralık artış yaşandı.

Sol Haber’in aktardığına göre Ömer Fethi Gürer şunları söyledi: Vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 84 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor. İcra dairelerinde dosya sayısı da 22 milyona dayandı. Risk merkezinin verilerine göre bankalara ve finansman kuruluşlarına tüketici kredisi borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 1 milyon 804 bin kişi artarak

Ekim 2023 sonu itibariyle 39 milyon 337 bin kişiye çıktı. Aynı dönemde sayıları 2 milyon 789 bin artan kredi kartı borçlularının sayısı ise 36 milyon 68 bin kişiyi buldu.

Paylaşın

Yurt Dışı Üretici Enflasyonu Yüzde 59,15

Yurt dışı üretici enflasyonu, kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 3,51, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 54,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 59,15 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 50,10 arttı.

Haber Merkezi / Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 51,39, dayanıklı tüketim malında yüzde 63,86, dayanıksız tüketim malında yüzde 64,38, enerjide yüzde 55,05, sermaye malında yüzde 66,60 artış olarak kayıtlara geçti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) Kasım 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; YD-ÜFE, kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 3,51, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 54,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 59,15 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 50,10 arttı.

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 59,51, imalatta yüzde 59,14 arttı. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 51,39, dayanıklı tüketim malında yüzde 63,86, dayanıksız tüketim malında yüzde 64,38, enerjide yüzde 55,05, sermaye malında yüzde 66,60 artış olarak kayıtlara geçti.

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 4,29, imalatta yüzde 3,50 arttı. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 3,37, dayanıklı tüketim malında yüzde 4,43, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,35, sermaye malında yüzde 4,16 arttı. Enerjide ise yüzde 1,39 azaldı.

YD-ÜFE sektörlerinden kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 42,72, ana metaller yüzde 44,07, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 44,24 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık tütün ürünleri yüzde 92,02, makine ve ekipmanlar b.y.s. yüzde 71,59, içecekler yüzde 70,74 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 1,39 ile kok ve rafine petrol ürünleri oldu. Buna karşılık içecekler yüzde 6,98, metal cevherleri yüzde 5,49, elektrikli teçhizat yüzde 4,88 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Paylaşın