Dört Türk Bankası İçin “Hisselerini Alın” Tavsiyesi

Türkiye merkezli bankalara ilişkin yeni bir rapor yayımlayan Bank of America (BofA), Akbank, Garanti, İş Bankası ve Yapı Kredi Bankasının hisse senetlerinin alınması tavsiyesinde bulundu.

BofA, ‘Türk bankaları yeniden radarda’ başlıklı raporunda, “Son dönemdeki etkileşimlerin yoğunluğu bize 2013 öncesini hatırlatıyor. Yoğun pozisyon alma, tek haneli oranlar ve yatırım yapılabilir not beklentisi yılları. Bu kez tetikleyiciler düşük pozisyonlama ve enflasyon, faizler ve bankaların reel getirileri için ‘normalleşme’ görünümü.

Sadece uzun vadeli fonlar derin bir dalış yapıyor. Son dönemdeki etkileşimler, önceki yılların aksine sadece uzun vadeli yatırımcıların hakimiyetinde gerçekleşti. Çoğu, bir süredir Türkiye üzerine çalışma yapmadıklarını, ancak şimdi yakından takip ettiklerini vurguluyor. Ortak görüş, Türkiye’nin ‘normalleşme’ temasına en iyi bankaların maruz kalacağı yönünde” ifadelerine yer verdi.

Bank of America ‘Türk bankaları yeniden radarda’ başlıklı yeni bir rapor yayınladı. Bank of America Analisti David Taranto, Türk bankaları ile ilgili analizinde yatırımcı ilgisinin son dönemde arttığına dikkat çekti.

BloombergHT’nin aktardığı raporda, “Son etkileşimlerin yoğunluğu, tek haneli faizlerin ve kredi notunda artış beklentisinin olduğu 2013 öncesi dönemi anımsatıyor. Bu kez düşük seviyede pozisyonlanma, enflasyon, faizlerde normalleşme görünümü ve bankaların reel getirileri ilginin sebepleri arasında” ifadesine yer verildi.

Önceki yılların aksine bu kez uzun vadeli yatırım yapan fonların Borsaya girişlerde hakim konumda olduğu belirtilerek “Ortak görüş, Türkiye’nin normalleşme temasına en iyi bankaların ayak uyduracağı yönünde. Neredeyse her toplantıda enflasyon beklentileri, kur görünümü ve ortodoks politikaların sürdürülebilirliğiyle ilgili sorular masada” ifadesine yer verildi.

Raporda regülasyonların, borsayı hedge fonların oyun alanı olmaktan çıkardığı belirtilerek “Açığa satış yasağı ve yüksek offshore TL fonlama maliyetleri hedge fonlarını işlem yapmaktan alıkoyuyor” dendi.

Yükseliş beklentileri ve temel endişelere dair olarak ise “Boğa görüşünde olan yatırımcılar kredi notu konusunda 2000’lerin başındaki gibi artışın başında olduğunu düşünüyor. Diğer taraftan değerlemeler, düşüş beklentisindeki yatırımcı için bir sorun olarak kalmaya devam ediyor.” değerlendirmesi yapıldı.

Bankaların uzun zamandır bir sonraki çeyreklik döneme odaklı olarak işlem gördüğünü belirten analist, “Şu anki döngüde bizim için temel değişim, soruların orta vadeli görünüme kaymış olması. Faizlerin zirve yapmasının ardından bankaların temel hikayesinin ilk çeyrek sonrasında hızlanmasını bekliyoruz” ifadesi kullanıldı.

Raporda CDS ve tahvil piyasalarında hızlı toparlanma olduğu, hisse senetlerinin de peşinden geleceği belirtilerek Akbank, Garanti, İş Bankası ve Yapı Kredi hisseleri için ‘Al’ tavsiyesi verildi.

Paylaşın

Dünyada En Yüksek Gıda Enflasyonuna Sahip Yedinci Ülke: Türkiye

İktidar ekonomi dair pembe tablolar çizmeye çalışsa da, veriler, iktidarın söylemlerini yalanlıyor. CHP’li Erhan Adem, Türkiye’nin; Venezuela, Arjantin, Zimbabve, Surinam, Lübnan, Mısır’dan sonra dünyanın en yüksek gıda enflasyonuna sahip 7’nci ülke olduğunu söyledi ve ekledi: Halkın hissettiği enflasyon zaten reelde yüzde yüzü aşmış durumda.

Erhan Adem, açıklamasının devamında, “‘Tarım ülkesiyiz’, Avrupa’da tarımda birinciyiz’ diyoruz ama dünyada en fazla gıda fiyatı yüksek olan ülkelerden biriyiz. Temel neden AKP zihniyetinden kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, gıda enflasyonu ile ilgili yazılı açıklama yaptı.

Birgün’ün aktardığına göre; Erhan Adem, yaptığı açıklamada, “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün, geçtiğimiz gün açıkladığı gıda ürünlerinin uluslararası fiyatlarındaki aylık değişiklikleri izleyen FAO Gıda Fiyat Endeksi’ne göre 2023 yılında dünyada gıda fiyatları yüzde 10 düştü. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre ise aynı dönemde Türkiye’de gıda fiyatları yüzde 72 yükseldi” bilgisini paylaştı.

“Türkiye, gıda fiyatlarında son bir yıllık dönemde dünya ile tamamen ayrıştı” diyen Adem, şunları söyledi: “Dünyada 40 aydır gerileyen gıda fiyatlarının, Türkiye’de artmaya devam etmesi nedeniyle aradaki makas tümden açıldı” ifadelerini kullandı.

Türkiye, dünyada yedinci sırada

Adem, Türkiye’nin; Venezuela, Arjantin, Zimbabve, Surinam, Lübnan, Mısır’dan sonra dünyanın en yüksek gıda enflasyonuna sahip 7’nci ülke olduğunu söyledi ve ekledi: “Halkın hissettiği enflasyon zaten reelde yüzde yüzü aşmış durumda. ”

“Ülkemizdeki yüksek enflasyonun en önemli etkenlerinden birini yüksek gıda fiyatları oluşturmaktadır” diyen Adem, şunları kaydetti:

“Her ay açıklanan enflasyon verilerinde fiyatı en fazla yükselen ürünler incelendiğinde ilk sırda yer alan 20 ürünün yarısından fazlasını her zaman gıda ürünleri oluşturmaktadır. Tarım ürünlerindeki fiyat artışının en önemli nedeni yüksek girdi maliyetleridir. Ülkemizde mazot, gübre, ilaç tohum başta olmak üzere tarımsal üretimin temel girdilerinin hepsi ya tamamen ya yüzde 80’e yakını ithal ediliyor. Kur artışı oldukça girdi maliyetleri de yükseliyor. Bu da tarımsal ürün fiyatlarını doğrudan etkiliyor.”

CHP’li Erhan Adem, son olarak şunları söyledi: “Dünyanın hiçbir ülkesinde kendi ürettiğine kota koyup o ürünü dışardan alan ve ona pazar oluşturan bir başka ülke yoktur. Tarımda üretimin ithalata dayalı olması ve üretimi gerçekleştirmeye yarayan gübre, ilaç ve enerji (mazot) gibi ürünler ile hammadde maliyetlerinin yüksek olması. ‘Daha pahalı üretim, daha pahalı tüketime’ yol açıyor.

AKP’nin genel hamlesi hiçbir hatayı kabul etmeme üzerine kurulu olduğu için her seferinde ‘sorun yok, hata yok’ deniliyor. O süreç bir şekilde geride bırakılmış gibi oluyor ama sorun çözülmediği için sonrasında tekrar ortaya çıkıyor. ‘Tarım ülkesiyiz’, Avrupa’da tarımda birinciyiz’ diyoruz ama dünyada en fazla gıda fiyatı yüksek olan ülkelerden biriyiz. Temel neden AKP zihniyetinden kaynaklanıyor.

Paylaşın

BM’den Türkiye İçin Enflasyon Tahmini: 2025 Yılına Kadar Çift Hanelerde Kalacak

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Teşkilatı (DESA), Türkiye’nin 2024 yılında yüzde 2,7 oranın büyüyeceğini, enflasyon oranının ise 2025 yılına kadar çift hanelerde kalacağının tahmin edildiğini açıkladı.

DESA, Türkiye’de son yıllarda uygulanan alışılmadık para politikasının, düşük faiz oranlarının ülkede üretkenliği ve ekonomik büyümeyi artırmada büyük ölçüde başarısızlık yarattığını kaydetti.

DESA, Türkiye’de, uygulanan farklı ekonomik yöntemlerin yerel para biriminin giderek zayıflamasına yol açtığını, Türk lirasının ABD doları karşısındaki değerinin, Ocak 2018 ile Kasım 2023 tarihleri arasında 3,76 Türk lirasından 28,59 Türk lirasına yükselip, değer kaybettiğini vurguladı.

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Teşkilatı (DESA), ‘’2024 Yılı Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentileri’’ raporunu yayınladı.

VOA Türkçe’den Can Kamiloğlu’nun aktardığına göre; DESA raporunda, Türkiye’nin 2024 yılında yüzde 2,7 oranın büyüyeceğini, enflasyon oranının ise 2025 yılına kadar çift hanelerde kalacağının tahmin edildiğini açıkladı.

Raporda, Türkiye’de ekonomi yönetiminden sorumlu yetkililerinin, 2024 yılında büyümeyi yavaşlatması beklenen enflasyonu dizginlemek için para politikasını agresif bir şekilde sıkılaştırdığı kaydedildi.

Rapora göre 2023 yılında, Türkiye, Arjantin, Venezuela, Kolombiya, Mısır, Gana, Malavi, Pakistan ve Güney Afrika’nın da bulunduğu birçok gelişmekte olan ülkenin para birimleri, yüzde 20’nin üzerinde değer kaybetti.

Raporda, Türkiye’de son yıllarda uygulanan alışılmadık para politikası, düşük faiz oranlarının ülkede üretkenliği ve ekonomik büyümeyi artırmada büyük ölçüde başarısızlık yarattığı kaydedildi.

Türkiye’de, uygulanan farklı ekonomik yöntemlerin yerel para biriminin giderek zayıflamasına yol açtığı, Türk lirasının ABD doları karşısındaki değerinin, Ocak 2018 ile Kasım 2023 tarihleri arasında 3,76 Türk lirasından 28,59 Türk lirasına yükselip, değer kaybettiği belirtildi.

Türk lirasındaki aşırı değer kaybının 2022 yılında enflasyon oranını yüzde 72’ye yükselttiği, 2023 yılında yüzde 55 oranında hala yüksek bir oranda kalacağı, 2024 yılında gevşemesinin beklediğini ancak 2025’e kadar çift haneli seviyelerde kalmasının tahmin edildiği belirtildi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın, 23 Kasım 2023’te faiz oranlarını yüzde 40’a kadar yükseltmek zorunda kaldığı hatırlatıldı.

Kapsamlı raporda, küresel işgücü piyasasının pandemi sonrasında hızla toparlandığı, geçtiğimiz yıl birçok ülkede işsizlik oranlarının salgın öncesi seviyelerin altına düştüğü, ABD ve bazı Avrupa ülkeleri ekonomilerinde neredeyse tarihi en düşük seviyelere ulaştığı ancak bu iyileşmenin özellikle gelişmekte olan ekonomilerin farklı eğilimler yaşaması nedeniyle dengesizlikler yarattığı kaydedildi.

2023 yılında, Türkiye ile birlikte Brezilya ve Çin’de işsizlik oranlarında belirgin bir düşüş görüldüğü ancak gelişmekte olan birçok ülke, özellikle Batı Asya ve Afrika ülkelerinin, yüksek işsizlik oranlarıyla mücadele ettikleri vurgulandı. Türkiye’nin işsizlikle mücadelesi sonucunda ülkedeki işsizlik oranlarının 2023’ün üçüncü çeyreğinde son dokuz yılın en düşük seviyesine ulaştığı kaydedildi.

‘’Küresel istihdam verileri daha da kötü olacak’’

Geçtiğimiz yıl, çoğu ülkede ücret artışlarının enflasyonun etkisini dengelemede başarısız olduğu, yaşam maliyetinin artışıyla birlikte yaşanan krizini daha da kötüleştiği vurgulandı. 2023 yılında, gelişmekte olan ülkelerdeki işgücü piyasası, kayıt dışı istihdam, cinsiyet eşitsizlikleri ve yüksek genç işsizliği gibi kalıcı zorluklarla yüzleşmeye devam edildiği kaydedildi.

Raporda, gelişmekte olan birçok ülkede işgücü piyasası koşullarının, zayıf beklentiler nedeniyle 2024’te muhtemelen kötüleşeceği, para sıkılaştırma politikalarının birçok ülkede istihdam üzerinde olumsuz etki yapacağı belirtildi.

Paylaşın

Son 16 Günde 1 Milyon 180 Kişi ‘Borsa’dan Çıktı

13 Aralık’ta Borsa İstanbul’da yatırımcı sayısı 8 milyon 601 bin 632 ile tarihi zirvesine çıktı 4 Ocak 2024 itibariyle ise yani yalnızca 16 işlem gününün ardından yatırımcı sayısı 1 milyon 180 azalarak 7 milyon 601 bin 452’ye düştü.

Borsa İstanbul BİST100 endeksi 2023 yılını TL bazında yüzde 36,5 nominal yükseldi ancak reel olarak yatırımcısına yüzde 18 kaybettirerek tamamladı.

Ekonomim’den Şebnem Turhanlı’nın haberine göre, borsa İstanbul geçen yılın son çeyreğinde oldukça dalgalı bir hareket sergiledi. Bir önceki çeyrekteki coşku artan alternatif yatırım araçlarının etkisiyle geride bırakılırken 2023’ün son ayındaki sert kayıplar ise yatırımcı kaçışını tetikledi. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre 13 Aralık’ta Borsa İstanbul’da yatırımcı sayısı 8 milyon 601 bin 632 ile tarihi zirvesine çıktı 4 Ocak 2024 itibariyle ise yani yalnızca 16 işlem gününün ardından yatırımcı sayısı 1 milyon 180 azalarak 7 milyon 601 bin 452’ye düştü. Uzmanlar halka arzlara aynı dönemde mola verilmesinin ve yaşanan kayıpların yatırımcının kaçışında etkili olduğunu vurguladı.

Borsa İstanbul BİST100 endeksi 2023 yılını TL bazında yüzde 36,5 nominal yükseliş ancak reel olarak yatırımcısına yüzde 18 kaybettirerek tamamladı. Bunda yılın son çeyreğindeki sert düşüşler de etkili oldu. Özellikle yılın son ayı borsa yatırımcısı için çok zor geçti. Buna rağmen yatırımcı rekoru da yılın son ayının ortasında 13 Aralık günü geldi. Yılın son halka arzı Avrupakent GYO’nun da talep toplama tarihleri 13-15 Aralık 2023 idi. 7 Aralık’tan bu yana Sermaye Piyasası Kurulu yeni halka arza onay vermiyor sermaye piyasası uzmanlarına göre de 2024 yılının ilk ayı boyunca da yeni halka arz gelmeyecek borsaya. İşte bu son halka arzın talep toplaması sırasında yatırımcı rekoru kırıldı ve sonra düşüş başladı.

Yatırımcı sayısı 7 milyon 601 bin 452’ye kadar düştü

Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre 13 Aralık’ın ardından 15 Aralık’a gelindiğinde 28.1 bin kayıpla yatırımcı sayısı 8 milyon 573 bin 476’y indi. Bir haftanın ardından 22 Aralık sonunda ise yatırımcı sayısı 8 milyon 456 bin 149’a geriledi. 2023 yılının yatırımcı sayısında en sert düşüşü ise 25 Aralık günü yaşandı. Tam 405 bin 429 yatırımcı tek günde hisse senedi piyasalarını terk etti ve yatırımcı sayısı 8 milyon 50 bin 720’ye indi. 8 milyon kişinin altına hemen ertesi işlem günü 26 Aralık’ta düşen yatırımcı sayısı gerilemesini her işlem günü sürdürmeye devam etti ve 4 Ocak 2024’e gelindiğinde sayı 7 milyon 601 bin 452’ye kadar düştü.

Aynı dönemde yani 13 Aralık’tan 4 Ocak kapanışa kadar borsada 533 hisseden 403’ünün yani yüzde 75,6’sının hisse fiyatı geriledi. Sadece 130 hissenin fiyatı yani yüzde 24,4’ü bu 16 iş gününde yükseliş sergilemeyi başardı. Bu dönemde en çok düşen sermaye artışı onayı alamamasının ardından üst üste taban seviyeyi gören Gübretaş hisseleri oldu. Gübretaş hisseleri 16 işlem gününde yüzde 53,95 gerilerken onu yüzde 45,03 düşüşle Kuyaş izledi. 14 Aralık’ta borsada işlem görmeye başlayan yeni halka arz hissesi Sur Tatil Evleri GYO’nun ise bu dönemdeki hisse fiyatı kaybı yüzde 43,76 ile dikkat çekici bir boyutta yaşandı. Yine 2023 yılında halka arz edilen ve 7 Aralık’ta borsada işlem görmeye başlayan Çates Elektrik hisse fiyatı 16 işlem gününde yüzde 42,94 düştü. 6 Aralık’ta borsada işlem görmeye başlayan diğer bir yeni halka arz hissesi Şeker Yatırım’ın hisse fiyatı ise 16 işlem gününde yüzde 41,44 geriledi.

Bu dönemde 17 hissenin fiyatı yüzde 25’in üzerinde kayıp yaşarken 98 şirketin hisse fiyatı ise yüzde 10’un üzerinde kaybettirdi yatırımcısına. 288 şirketin hisse fiyatı ise yüzde 10’un altında da olsa 16 işlem gününü negatif kapattı. Kayıp yaşayan şirketlerin yüzde 4’ü yüzde 25’in üzerinde, yüzde 24,3’ü yüzde 10’un üzerinde, yüzde 71,5’i ise yüzde 10’un altında kayıpla 16 işlem gününü geride bıraktı.

BİST100 endeksi 13 Aralık 2023’ten 4 Ocak 2024 kapanışa kadar çok sınırlı yüzde 0,25 yükseldi. Bankacılık endeksi yüzde 1,02 kayıp yaşarken aynı dönemde halka arz endeksindeki hareket ise yüzde 4’e varan kayıp şeklinde oldu. Sanayi endeksi yüzde 0,86, BİST100 dışı hisselerden oluşan BİSTTÜMY endeksi yüzde 2,1, ulaştırma endeksi yüzde 2,1, ticaret endeksi yüzde 5,26, holdingler endeksi ise yüzde 1,41 kayıp yaşadı 16 işlem gününde. Ticaret endeksi yüzde 2,11, gıda endeksi yüzde 6,5, teknoloji endeksi yüzde 4,07, iletişim endeksi yüzde 13,04 yükselişiyle aynı dönemde pozitif hareketiyle dikkat çeken endeksler oldu.

Bu dönemde 17 hissenin fiyatı yüzde 25’in üzerinde kayıp yaşarken 98 şirketin hisse fiyatı ise yüzde 10’un üzerinde kaybettirdi yatırımcısına. 288 şirketin hisse fiyatı ise yüzde 10’un altında da olsa 16 işlem gününü negatif kapattı. 16 işlem gününde yükseliş yaşayan şirket hisseleri arasında birincilik ise Haziran 2020’da halka arz olan Bayrak EBT Taban oldu. Bu şirket ana pazarda işlem görüyor ve 16 işlem günündeki yükselişi yüzde 58,35 seviyesinde. Ensari Deri yüzde 34,83, Ersu yüzde 27,76, Katılımevim ise yüzde 25,76 yükseliş yaşadı. Aksa Akrilik yüzde 25,24, Suwen ise yüzde 22,06 yükselişiyle dikkat çekerken İş Bankası hissesi ise yüzde 11,77 arttı.

Paylaşın

Tesla, Çin’de Satılan 1 Milyon 600 Binden Fazla Aracını Geri Çağırdı

ABD merkezli teknoloji devi Tesla, Çin’de satılan bir milyon 6 binden fazla elektrikli aracını otomatik destekli direksiyon ve kapı mandalı kontrollerindeki sorunlar nedeniyle geri çağırdı: Model S, Model X, Model 3 ve Model Y.

Söz konusu araçlar, 26 Ağustos 2014 ile 20 aralık 2023 tarihleri arasında üretilmiş modelleri ve Ekim 2022 ile Kasım 2023 arasında üretilerek Çin’e ihraç edilmiş 7 bin 500’den fazla aracı kapsıyor.

Tesla, geçen yılın son çeyreğinde Çin’e 484 bin 507 araç teslim etmişti. 2023 yılının tamamında ise yaklaşık 1 milyon 810 bin araç satan şirket, yıllık satış hedefini yakalamıştı.

Çin Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi, Pekin ve Şangay’daki Tesla Motors’un sorunları gidermek için uzaktan yükseltmeler kullanacağını, bu nedenle çoğu durumda araç sahiplerinin Tesla servis merkezlerini ziyaret etmelerine gerek kalmayacağını duyurdu.

Bildirimde, otomatik direksiyon işlevi devreye girdiğinde, sürücülerin kombine sürüş işlevini yanlış kullanabileceği ve bunun kaza riskini artırabileceği belirtildi.

Model S ve Model X EV’ler için kapı kilidi açma kontrolünü düzeltmeye yönelik geri çağırma, 26 Ekim 2022 ile 16 Kasım 2023 tarihleri arasında üretilen 7.538 aracı etkiliyor. Bu işlemin çarpışma sırasında kapı mandallarının açılmasını önlemek için gerekli olduğu kaydedildi.

ABD’de geçen ay sürücü izleme sistemini iyileştirmek için 2 milyondan fazla Tesla EV, geri çağrılmıştı. Araçlarda otopilot kısmen kullanımdayken meydana gelen bir dizi kaza sonrası ABD Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği İdaresi iki yıllık bir soruşturma yürütmüştü.

Güncellemeler, Tesla’nın otopilot sistemini kullanan sürücülerin yola daha fazla dikkat etmelerini sağlamayı amaçlıyor. Tesla tarafından ABD hükümetine sunulan belgelerde, çevrimiçi yazılım değişikliğinin sürücülere ellerini direksiyon simidinde tutmaları için uyarı ve ikazları artıracağı belirtildi.

Ancak uzman kurumların yaptığı araştırmalar, sadece direksiyon simidindeki torku ölçmenin sürücülerin yeterli dikkati gösterdiğini garanti etmediğini gösteriyor.

Paylaşın

2023 Yılında Küresel Gıda Fiyatları Yüzde 13,7 Düştü

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2023 yılının tamamında küresel gıda fiyatlarının yüzde 13,7 oranında düştüğünü açıkladı. En yüksek fiyat düşüşünün bitkisel yağda olduğu belirtildi.

2023’ün son aylarında düşüş tespit edilen şeker fiyatlarının ise yılın tamamında yüzde 26,7 arttığı gözlemlendi. Geçen yıl genel anlamda ürün tedarik konusunda sıkıntı yaşanmazken, pirinçte piyasalar sorun yaşadı.

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) küresel gıda fiyatlarının 2023 yılında düştüğünü açıkladı.

Dünyada en çok ticareti yapılan gıda ürünlerini inceleyen Gıda ve Tarım Örgütü’nün fiyat endeksi geçen yıl Aralık ayında 2022’nin Aralık ayına göre yüzde 10,1 düşüş kaydetti. Örgüte göre 2023 yılının tamamında ise gıda fiyatları yüzde 13,7 oranında düştü.

Geçen yıl en yüksek fiyat düşüşü bitkisel yağda oldu. FAO’nun bitkisel yağ fiyat endeksine göre, artan arz ve bitkisel yağların biyoyakıt üretiminde kullanımın azalması ile endeks yüzde 32,7 geriledi. Et fiyatlarındaki düşüş ise geçen yıl yüzde 1,8 olarak açıklandı.

Yılın tamamında fiyatı artan şekerde ise 2023’ün son aylarında düşüş tespit edildi. Kasım ayından Aralık ayına dek şeker endeksi yüzde 16,6 düştü. Organizasyona göre bu düşüşte “Brezilya’da üretimin artması ve Hindistan’da etanol üretimi için şeker kamışının kullanımının azalması” etkili oldu. Geçen yılın tamamına bakıldığında ise şeker fiyat endeksinin yüzde 26,7 arttığı gözleniyor.

BM örgütüne göre tahıl fiyatları son dönemde artışa geçmesine rağmen, piyasalar Rusya’nın önemli bir tahıl ihracatcısı olan Ukrayna’yı işgaliyle fiyatların yükseldiği 2022’ye oranla daha iyi durumda. Son aylarda tahıl fiyatlarındaki artışa gerekçe olarak önemli tahıl ihracatçısı ülkelerden buğday, mısır, pirinç ve arpa tedarikinde yaşanan sıkıntılar gösterildi.

Ancak BM örgütüne göre 2023 yılının tamamına bakıldığında tahıl fiyat endeksi yüzde 15,4 düştü. Piyasalarda özellikle pirinç konusunda sıkıntı yaşandı. El Nino hava olaylarının etkisiyle Hindistan pirinç ihracatına kısıtlama getirdi. Bu nedenle pirinç fiyat endeksi geçen yıl yüzde 21 arttı.

Küresel gıda fiyatları neredeyse son 2 yılın en düşük seviyesine gerilerken Türkiye’de Eylül 2020’den bu yana 40 aydır aralıksız yükseliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, gıda fiyatları yıllık olarak gıda fiyatları 2023’te yüzde 72,01 artış gösterdi. Aralıkta gıda fiyatları aylık bazdaysa yüzde 4,81 arttı. Aralık ayında genel enflasyonu yüzde 64,77 düzeyindeydi.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

“Kur Korumalı Mevduat” 2023 Yılını Düşüşle Kapattı

Kur Korumalı Mevduat hesapları 29 aralık ile biten hafta 2 trilyon 651,8 milyar liradan 2 trilyon 626,4 milyar liraya geriledi. Aynı haftada Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara geriledi.

Haber Merkezi / Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 29 aralık ile biten hafta ilişkin verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM)  hesapları 2 trilyon 651,8 milyar TL’den 2 trilyon 626,4 milyar TL’ye geriledi.

Aynı haftada krediler 11 trilyon 479,5 milyar TL’den 11 trilyon 630,3 milyar TL’ye, mevduat 14 trilyon 674 milyar TL’den 14 trilyon 843,1 milyar TL’ye yükseldi.

Tüketici kredileri 1 trilyon 497,9 milyar TL’den 1 trilyon 513,8 milyar TL’ye, bireysel kredi kartları 1 trilyon 99,8 milyar TL’den 154,9 milyar TL’ye çıktı. Takipteki alacaklar ise 175,1 milyar TL’den 191,4 milyar TL’ye çıktı.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri 13 hafta sonra ilk kez düşüş kaydetti.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre toplam rezervler, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara düştü. Böylece 29 Aralık 2023 tarihi itibarıyla biten haftada toplam rezervler 4 milyar 393 milyon dolar azaldı.

Brüt Döviz rezervleri, aynı haftada 4 milyar 727 milyon dolar azalarak 97 milyar 556 milyon dolardan 92 milyar 829 milyon dolara geriledi. Altın rezervleri ise 47 milyar 896 milyon dolardan 48 milyar 231 milyon dolara çıktı.

Öte yandan Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan geçici verilere göre, 2003=100 bazlı reel efektif döviz kuru endeksi, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bazında geçen ay bir önceki aya kıyasla 0,10 puan azalarak 55,15’e indi. Endeks, Kasım 2023’te 55,25 düzeyindeydi.

Bu dönemde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) bazında reel efektif Döviz kuru endeksi, 1,53 puan azalışla 87,40’tan 85,87’ye geriledi. TL’nin değeri, Aralık’ta 2022’nin aynı ayına göre TÜFE bazında 0,25 puan artarken, Yİ-ÜFE bazında 4,02 puan azaldı.

Paylaşın

2024’e “Enflasyon Ve Hayat Pahalılığı” Damgasını Vuracak

2024 yılında Türkiye’nin en büyük sorunları enflasyon ve hayat pahalılığı olacak. Onu daha yüksek vergiler ve göçmenler izleyecek. Yeni salgınlar ve susuzluk ise en gerilerden geliyor. Nitelikli insan kaynağına erişim ve bölgesel savaşlar diğer sorunlar oldu.

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlerden sonra Türkiye açısından her şeyin daha kötü olacağı da düşünülüyor.

Araştırma şirketi AGS Global tarafından 26-30 Aralık 2023 tarihleri arasında 224 beyaz yakalının katılımıyla gerçekleştirilen araştırmaya göre; her 10 katılımcıdan 6’sı 2024 yılından dünya ve Türkiye adına 2023 yılına kıyasla daha az ümitli olduğunu söylerken, yeni yıldan ümitli olanların oranı ise yüzde 25.

Birgün’ün aktardığına göre; 2024 yılında beyaz yakalılara göre Türkiye’nin en büyük sorunları enflasyon ve hayat pahalılığı olacak.  Onu daha yüksek vergiler ve göçmenler izleyecek. Yeni salgınlar ve susuzluk ise en gerilerden geliyor. Nitelikli insan kaynağına erişim ve bölgesel savaşlar diğer sorunlar oldu.

Araştırmaya göre beyaz yakalıların yarısına yakını yerel seçimlerden sonra Türkiye açısından her şeyin daha kötü olacağını düşünürken iyimserler ise yüzde 8,9 ile oldukça küçük bir kesim tarafından temsil ediliyor. Yüzde 39,3’lük bir kesim ise uzun sayılabilecek bir süre seçim olmamasını Türkiye açısından olumlu bir süreç olarak kabul ediyor.

Diğer yandan, beyaz yakalıların yüzde 39,3’ü enflasyonun ivme kaybetmesi için 2026 yılı sonrasının beklenmesi gerektiğini düşünen karamsarlardan oluştu.

Araştırmanın ilginç çıktılarından biri ise beyaz yakalıların 2024 yılında kariyerlerinden beklentilerine ilişkin. Buna göre yüzde 39,3’lük bir kesim 2024 yılında kariyerlerinden ümitli olduğunu söylerken, onu kariyeri adına ümitsiz olanlar  izliyor. 4 beyaz yakalıdan biri ise kariyerinin 2024 yılındaki akıbeti hakkında kararsız olduğunu ifade ediyor.

Kariyerle ilgili en büyük üç endişe ise sırasıyla yüzde 51,8 yetersiz maaş, yüzde 46,4 hedefsiz-motivasyonsuz kalmak ve yüzde 30,4 yetersiz özlük hakları olarak sıralanıyor. İşten ayrılmak ve istediği firmaya geçememek ise yüzde 17,9’ar ile takipçi endişe kaynakları.

Araştırmaya katılan beyaz yakalılara 2024’te en çok hangi kalemler için bütçe ayıracakları sorulduğunda enflasyonist etki karşımıza çıkıyor. Buna göre beyazların yüzde 60,7’si gıdaya, yüzde 42,8’i sağlığa ve yüzde 41,1’i ise kiraya daha çok harcayacağını söyledi.

Paylaşın

İstanbul’da Yaşamanın Maliyeti Aylık 50 Bin Liraya Dayandı

İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti ekim ayında 47 bin 493 lira iken, kasım ayında 49 bin 159 liraya yükseldi. Başka bir ifadeyle İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti aylık olarak yüzde 3,51 arttı.

Haber Merkezi / İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) kuruluşlarından İstanbul Planlama Ajansı (İPA), “İstanbul’da Yaşamanın Maliyeti” aralık verilerini açıkladı.

Buna göre; İstanbul’da yaşamanın maliyeti bir önceki aya göre yüzde 3,51, bir önceki yılın aralık ayına göre ise (son 12 ay) yüzde 78,13 arttı.

Aralık ayında İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti 49 bin 159 lira olarak hesaplandı. İstanbul’da ortalama yaşam maliyeti, geçtiğimiz aya göre bin 666 lira arttı.

Hanelerin sık kullandığı bazı ürünlerin bir önceki yılın aralık ayına göre fiyat artışlarına bakıldığında en çarpıcı fiyat artışlarından birinin yüzde 190,69 artış oranı ile ağız ve diş bakım ürünlerinde yaşandığı görüldü.

İstanbul Planlama Ajansı’nın kasım ayı verileri

İstanbul’da yaşamanın maliyeti kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 3.35, bir önceki yılın Aralık ayına göre ise yüzde 72,10 oranında arttı. Bir önceki yılın Kasım ayına göre ise İstanbul’da yaşam maliyetinin yıllık (son 12 ay) artış oranı yüzde 78,48 olarak gerçekleşti.

Kasım ayında İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti47.493 lira olarak hesaplandı. İstanbul’da ortalama yaşam maliyeti, geçtiğimiz aya göre 1.537 lira arttı.

Hanelerin sık kullandığı bazı ürünlerin bir önceki yılın Kasım ayına göre fiyat artışlarına bakıldığında en çarpıcı fiyat artışlarından birinin yüzde 173,59 artış oranı ile zeytin fiyatlarında yaşandığı görüldü.

İstanbul’un enflasyonu yüzde 74.88

İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2023 Aralık Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı.

Buna göre; 2023 Aralık ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 3.52, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 2.31 oranında arttı.

2022 Aralık ayına göre 2023 Aralık ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 74.88, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 62,77 olarak gerçekleşti.

Aralık 2023’te perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 5.15, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 5.10, Gıda Harcamalarında yüzde 4.90, Konut Harcamalarında yüzde 2.46, Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde 1.05, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 0.94, Diğer Harcamalar grubunda yüzde 0.31 ve Giyim Harcamaları grubunda yüzde 0.19 artış izlendi.

Aralık 2023’te toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde 5.79, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 3.14, Madenler Grubunda yüzde 1.86, İnşaat Malzemeleri grubunda yüzde 0.36, Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde 0.35 artış izlenirken, İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde -0.81 azalış izlendi. Mensucat Grubunda ise yüzde 0.00 ile değişim gözlenmedi.

Paylaşın

TCMB Duyurdu: Kredilerde Sıkılaşma Seyri Sona Erdi

2023’ün dördüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren “Banka Kredileri Eğilim Anketi” sonuçlarını yayımlayan Merkez Bankası (TCMB), işletmelere kullanıdırılan kredilerde sıkılaşma seyrinin sona erdiğini duyurdu:

Haber Merkezi / “Büyük işletmelere verilen krediler ile yabancı para cinsinden açılan kredilere uygulanan standartlardaki sıkılaşma yönlü seyrin zayıflayarak devam ettiği ve diğer işletme kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşmanın ise son bulduğu gözlendi.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bankaların 2023’ün dördüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren “Banka Kredileri Eğilim Anketi” raporunu yayımladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“2023 yılının son çeyreğinde, bankaların genel olarak işletmelere kullandırdıkları kredilere uyguladıkları standartlardaki sıkılaşma seyrinin sona erdiği görülmektedir. Alt kırılımlar incelendiğinde, büyük işletmelere verilen krediler ile yabancı para cinsinden açılan kredilere uygulanan standartlardaki sıkılaşma yönlü seyrin zayıflayarak devam ettiği, diğer işletme kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşmanın ise son bulduğu gözlenmektedir.

Tüm faktörler standartları sıkılaştırıcı yönde etkilerken, sermaye yeterliliği ile ilgili kısıtlar ve bankanın likidite pozisyonu standartları sıkılaştırıcı yönde etkileyen en önemli faktörler olmuştur. 2024 yılının birinci çeyreği için bankaların beklentisi, genel olarak işletmelere verilen kredilere uygulanan standartların gevşemeye başlayacağı yönündedir.

2023 yılının dördüncü çeyreğinde, konut ve taşıt kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşma seyrinin belirgin şekilde zayıfladığı, diğer bireysel kredi türüne uygulanan standartlarda ise sıkılaşmanın sona erdiği görülmektedir. Tüm bireysel kredi türlerinde fon maliyetleri/bilanço kısıtlamaları ile risk algılaması standartları sıkılaştırıcı yönde etkilemiştir.

2024 yılının ilk çeyreği için, konut kredisi standartlarındaki sıkılaşmanın daha da zayıflayacağı, diğer bireysel kredi standartlarının ise bir miktar sıkılaşacağı beklenmektedir. Bankaların yılın ilk çeyreği için taşıt kredilerine uygulanan standartlardaki beklentisi sıkılaşmanın düşük seviyede devam edeceği yönündedir

İşletmelerin banka kredilerine olan talebi incelendiğinde, genel olarak işletmelere verilen kredilere olan talepteki artış yönlü seyir, 2023 yılının son çeyreğinde zayıflayarak devam etmiştir. Alt kırılımlar incelendiğinde, küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen krediler ile kısa vadeli kredilere olan talepte artış olduğu ve yabancı para cinsinden açılan kredilere olan talepte azalış olduğu yönündeki değerlendirmelerin zayıflayarak devam ettiği görülmektedir.

Alternatif finansman olarak hisse senedi ihracı talebi azaltan en önemli faktör olurken, stok artırımı ve işletme sermayesi için finansman ihtiyacı talebi artırıcı yönde etkileyen en önemli faktör olmuştur. 2024 yılının ilk çeyreğinde, genel olarak işletmelere verilen kredilere olan talepteki artışın oldukça zayıf bir şekilde devam edeceği beklenmektedir.

2023 yılının dördüncü çeyreğinde, konut ve diğer bireysel kredi talebindeki azalış seyri zayıflayarak devam etmiş, taşıt kredi talebindeki azalış ise yerini artışa bırakmıştır. Konut kredilerinde tüm faktörler, diğer bireysel kredilerde ise dayanıklı tüketim mallarına yapılan harcama dışındaki faktörler talebi azaltıcı yönde etkilemiştir. Taşıt kredilerinde taşıt piyasasına ilişkin beklentiler talebi artırıcı yönde etkileyen tek faktör olmuştur.

2024 yılının ilk çeyreği için bankaların beklentisi, konut kredi talebindeki azalış yönlü seyrin daha da zayıflayacağı, diğer bireysel kredi talebinde ise azalış yönlü seyrin güçleneceği yönündedir. Yılın ilk çeyreğinde taşıt kredi talebinde ise belirgin bir azalış beklenmektedir.

şletmelere kullandırılan kredilere uygulanan koşul ve kurallara bakıldığında, ortalama krediler ve daha riskli krediler üzerindeki kâr marjlarındaki artış seyrinin devam ettiği gözlenmektedir. Diğer durum ve şartlarda vade ile kredi ya da kredi limitinin büyüklüğüne ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma yerini gevşemeye bırakmış, faiz dışında alınan ücret ve komisyonlar ile teminat ihtiyacına ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma ise zayıflamıştır.

Bireysel kredilere uygulanan koşul ve kurallar incelendiğinde, ortalama krediler ile daha riskli krediler üzerindeki kar marjlarındaki artış seyrinin taşıt ve diğer bireysel kredi türlerinde zayıflayarak devam ettiği, konut kredilerinde ise yerini azalışa bıraktığı görülmektedir. Bütün bireysel kredi türlerinde, vadeye ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma yerini gevşemeye bırakmıştır. Teminat ihtiyacına ilişkin koşul ve kurallar incelendiğinde ise sıkılaşma eğiliminin tüm bireysel kredi türlerinde önemli ölçüde zayıfladığı gözlenmektedir

Bankaların fon sağlama imkânlarının gelişimi incelendiğinde, 2023 yılının son çeyreğinde yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşma yönlü seyrin devam ettiği, yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin ise güçlendiği görülmektedir. Yurt dışı fonlama maliyeti ile diğer koşul ve kuralların, yurt dışı fonlama koşullarına olan gevşetici etkisi artmıştır. 2024 yılının ilk çeyreği için, yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın ve yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin devam edeceği beklenmektedir.”

Paylaşın