Kur Korumalı Mevduat, 50 Milyar Daha Geriledi

Kur korumalı mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 576,5 milyar liradan 2 trilyon 529 milyar liraya gerilerken, Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi eksi 39,3 milyar dolar oldu.

Haber Merkezi / Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 12 Ocak ile biten hafta verilerine göre, kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 576,5 milyar liradan 2 trilyon 529 milyar liraya geriledi.

Aynı dönemde toplam kredi hacmi 11 trilyon 661 milyar 959 milyon liradan 11 trilyon 750 milyar 166 milyon liraya yükseldi. Tüketici kredilerinin tutarı, 12 Ocak itibarıyla 9 milyar 111 milyon lira artışla 1 trilyon 525 milyar 370 milyon liraya çıktı.

Söz konusu kredilerin 437 milyar 709 milyon lirası konut, 95 milyar 66 milyon lirası taşıt ve 992 milyar 596 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 7 milyar 266 milyon lira artarak 1 trilyon 400 milyar 748 milyon liraya çıktı.

Aynı haftada bireysel kredi kartları 1 trilyon 173,3 milyar liradan 1 trilyon 194,6 milyar liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 1,8 artışla 1 trilyon 194 milyar 631 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 510 milyar 318 milyon lirasını taksitli, 684 milyar 313 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervleri 12 Ocak ile biten haftada, iki haftalık düşüşün ardından sınırlı da olsa yeniden artış gösterdi.

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre rezervler 12 Ocak haftasında 139,8 milyar dolar olarak kaydedildi. Bir önceki hafta rezervler 139,6 milyar dolar düzeyindeydi. Net rezervler aynı dönemde 29,5 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta net rezervler 32,3 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Swap hariç net rezervlerde ise sınırlı bir artış izlendi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi geçen hafta eksi 39,3 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 39,6 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Ayrıca, yılın ilk haftasında durgunluk yaşanan tahvil piyasası yılın ikinci haftasında yüklü yabancı girişine sahne oldu. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yabancı yatırımcıların tahvilde net alımı 12 Ocak haftasında 425 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle 8 Aralık haftasından bu yana en yüklü yabancı girişi görüldü.

Aynı dönemde hisse tarafının da hareketlendiği izlendi. Yabancı yatırımcılar hissede net 157 milyon dolarlık alım yaptı. Seçimlerden bu yana özellikle tahvil tarafında yabancının ilgisinin arttığı görülüyor. Dünyanın tahvil piyasasındaki en büyük oyuncularından biri olan Pimco da TL tahvillerde yatırıma başladığını belirtmişti.

Paylaşın

Bireysel Kredi Kartı Borçları 1,2 Trilyon Liraya Dayandı

Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 1,8 artışla 1 trilyon 194 milyar 631 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 510 milyar 318 milyon lirasını taksitli, 684 milyar 313 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi geçen hafta eksi 39,3 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 39,6 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Öte yandan kur korumalı mevduat ve katılma hesapları geçen hafta 2 trilyon 576,5 milyar liradan 2 trilyon 529 milyar liraya geriledi.

Ayrıca, yılın ilk haftasında durgunluk yaşanan tahvil piyasası yılın ikinci haftasında yüklü yabancı girişine sahne oldu. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yabancı yatırımcıların tahvilde net alımı 12 Ocak haftasında 425 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervleri 12 Ocak ile biten haftada, iki haftalık düşüşün ardından sınırlı da olsa yeniden artış gösterdi.

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre rezervler 12 Ocak haftasında 139,8 milyar dolar olarak kaydedildi. Bir önceki hafta rezervler 139,6 milyar dolar düzeyindeydi. Net rezervler aynı dönemde 29,5 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta net rezervler 32,3 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Swap hariç net rezervlerde ise sınırlı bir artış izlendi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi geçen hafta eksi 39,3 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 39,6 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 12 Ocak ile biten hafta verilerine göre, kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 576,5 milyar liradan 2 trilyon 529 milyar liraya geriledi.

Aynı dönemde toplam kredi hacmi 11 trilyon 661 milyar 959 milyon liradan 11 trilyon 750 milyar 166 milyon liraya yükseldi. Tüketici kredilerinin tutarı, 12 Ocak itibarıyla 9 milyar 111 milyon lira artışla 1 trilyon 525 milyar 370 milyon liraya çıktı.

Söz konusu kredilerin 437 milyar 709 milyon lirası konut, 95 milyar 66 milyon lirası taşıt ve 992 milyar 596 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 7 milyar 266 milyon lira artarak 1 trilyon 400 milyar 748 milyon liraya çıktı.

Aynı haftada bireysel kredi kartları 1 trilyon 173,3 milyar liradan 1 trilyon 194,6 milyar liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 1,8 artışla 1 trilyon 194 milyar 631 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 510 milyar 318 milyon lirasını taksitli, 684 milyar 313 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Ayrıca, yılın ilk haftasında durgunluk yaşanan tahvil piyasası yılın ikinci haftasında yüklü yabancı girişine sahne oldu. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yabancı yatırımcıların tahvilde net alımı 12 Ocak haftasında 425 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle 8 Aralık haftasından bu yana en yüklü yabancı girişi görüldü.

Aynı dönemde hisse tarafının da hareketlendiği izlendi. Yabancı yatırımcılar hissede net 157 milyon dolarlık alım yaptı. Seçimlerden bu yana özellikle tahvil tarafında yabancının ilgisinin arttığı görülüyor. Dünyanın tahvil piyasasındaki en büyük oyuncularından biri olan Pimco da TL tahvillerde yatırıma başladığını belirtmişti.

Paylaşın

Türkiye’nin Kısa Vadeli Dış Borcu Beşinci Kez Rekor Kırdı

Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku, 20 milyar dolar artarak, 226,3 milyar dolar düzeyine yükseldi. Borcun yüzde 20,2’si kamu sektörüne, yüzde 20,4’dü Merkez Bankası’na, yüzde 59,4’e özel sektöre ait.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Ekim 2023 dönemine ilişkin kısa vadeli dış borç istatistikleri açıklandı.

Buna göre; Kasım sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 15,3 oranında artışla 171,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 8,0 oranında artarak 67,3 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 7,9 oranında artarak 58,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2022 yıl sonuna göre yüzde 24,6 oranında artarak 13,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 8,0 oranında azalarak 19,9 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 13,5 oranında artışla 19,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 13,9 oranında artışla 15,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 6,0 oranında artarak 51,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2022 yıl sonuna göre yüzde 15,8 oranında artarak 33,4 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 5,4 oranında artarak 92,2 milyar dolar oldu.

Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 27,3 oranında artarak 94,6 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 1,9 oranında artarak 75,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2022 yıl sonunda 676 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2023 Kasım sonu itibarıyla 1477 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 395 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2023 Kasım sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 50,0’ı  Dolar, yüzde 23,5’i Euro, yüzde 10,0’ı TL ve yüzde 16,5’i diğer döviz cinslerinden oldu.

2023 Kasım sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 226,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 17,5 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 20,2, Merkez Bankası’nın yüzde 20,4, özel sektörün ise yüzde 59,4 oranında paya sahip olduğu gözlendi.

Paylaşın

Merkez Bankası Duyurdu: Konut Fiyatları Yüzde 82,8 Arttı

Konut fiyatları kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,9, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 82,8 arttı. Üç büyük il incelendiğinde, konut fiyatları, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 69,2, 96,3 ve 76,9 arttı.

Haber Merkezi / Konut fiyatlarının en çok arttığı iller ise Ağrı, Ardahan Iğdır ve Kars oldu. Bu illerde konut fiyatları yıllık yüzde 130,7 artış gösterdi. Ayrıca, Çankırı, Kastamonu ve Sinop’ta konut fiyatları yüzde 128,5 artarken, Zonguldak, Bartın ve Karabük’te yüzde 127 arttı.

Türkiye genelinde ortalama bir konutun metrekare fiyatı 30 bin 318,6 lira olurken, ülke çapında 100 metrekarelik bir konutun fiyatı ortalama 3 milyon 318 bin lira oldu. 100 metrekarelik bir konutun ortalama fiyatı Ankara’da 2 milyon 329 bin TL, İstanbul’da 4 milyon 453 bin TL, İzmir’de ise 3 milyon 354 bin lira olarak kayıtlara geçti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 2023 Kasım ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksini (KFE) açıkladı.

Buna göre; Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,9 oranında artarak 1150,4 seviyesinde gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 82,8 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 12,4 oranında artış gösterdi.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, kasım ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 0,8, 1,8 ve 2,8 oranlarında arttı. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 69,2, 96,3 ve 76,9 oranlarında arttı.

Paylaşın

Özel Sektörün Yurt Dışı Borcu 163,6 Milyar Dolara Yükseldi

Özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu 3,5 milyar dolar artarak 154,2 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) ise 1,3 milyar dolar artarak 9,4 milyar dolar oldu.

Haber Merkezi / Bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 3,2 milyar dolar arttı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmaları ise 1,2 milyar dolar artışla 15,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Uzun vadeli kredi borcu tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 4,7 milyar dolar artarak 108,1 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcu ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 702 milyon dolar artarak 8,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri – Kasım 2023 verilerini yayımladı.

Buna göre; Kasım sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2022 yıl sonuna göre 4,8 milyar dolar artarak 163,6 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2022 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 3,5 milyar dolar artarak 154,2 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 1,3 milyar dolar artarak 9,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 3,2 milyar dolar arttığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 1,2 milyar dolar artışla 15,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları önemli bir değişiklik göstermediği, tahvil stoku ise 1,2 milyar dolar azalarak 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 360 milyon dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 221 milyon dolar artarak 9,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2022 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 271 milyon dolar azalışla 4,8 milyar dolar; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 718 milyon dolar artışla 1,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, kasım sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 4,7 milyar dolar artarak 108,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 702 milyon dolar artarak 8,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 154,2 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,5’inin dolar, yüzde 36,1’inin Euro, yüzde 2,2’sinin Türk lirası ve yüzde 3,2’sinin ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 9,4 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 40,2’sinin dolar, yüzde 31,1’inin Euro, yüzde 23,0’ının Türk lirası ve yüzde 5,7’sinin diğer döviz cinslerinden oldu.

Sektör dağılımı incelendiğinde, kasım sonu itibarıyla, 154,2 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 36,8’ini finansal kuruluşların, yüzde 63,2’sini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturmuştur. Aynı dönemde, 9,4 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 69,9’unu finansal kuruluşların, yüzde 30,1’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturmuştur.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, kasım sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 51,6 milyar dolar tutarında olduğu gözlenmektedir.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Tarım Üretici Enflasyonu Yüzde 52,66

Tarım üretici enflasyonu aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 6,34, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 52,66, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52,66 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 72,04 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE), Aralık 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Tarım üretici enflasyonu aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 6,34, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 52,66, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52,66 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 72,04 arttı.

Sektörlerde bir önceki aya göre, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 1,86, balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde yüzde 2,62 ve tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 6,55 arttı.

Ana gruplarda bir önceki aya göre çok yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 1,98 azalış, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 4,96 ve tek yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 11,81 artış oldu.

Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 25,93 ile lifli bitkiler ve yüzde 26,76 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu.

Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 170,59 ile yağlı meyveler ve yüzde 102,77 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar oldu. Bir önceki yılın aynı ayına göre azalış gösteren tek alt grup ise yüzde 24,96 ile turunçgiller oldu.

Bir önceki aya göre artışın düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,89 ile lifli bitkiler ve yüzde 0,93 ile çeltik oldu. Bir önceki aya göre artışın yüksek olduğu alt gruplar, yüzde 23,54 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular ve yüzde 11,65 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar oldu.

Paylaşın

KKM’nin Hazineye Maliyeti 152 Milyar Lirayı Aştı

Kur korumalı Mevduat KKM) hesaplarının 2022 yılı mart ayından bugüne kadar hazineye maliyeti, 152 milyar 22 milyon 517 bin lira seviyesinde gerçekleşti. 5 Ocak ile biten haftada KKM, 2 trilyon 576,5 milyar liraya geriledi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan merkezi yönetim bütçe verilerine göre, geçen yıl dövizden dönüşümler hariç kur korumalı mevduata bütçeden 59 milyar 870 milyon 556 bin TL aktarım yapıldı.

Aktarımın tamamı yılın ilk 7 ayında olurken, son 5 ayda maliyet sıfır olarak açıklandı. Böylelikle 2022 yılı Mart ayından bugüne kadar toplam maliyet 152 milyar 22 milyon 517 bin TL seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), TL dönüşümlü kur korumalı mevduat (KKM) için yeni hesap açılışlarını sonlandırdı; Ancak dövizden dönüşümlü KKM devam ediyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 5 Ocak ile biten haftaya ilişkin verilerine göre, kur korumalı mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 626,4 milyar liradan 2 trilyon 576,5 milyar liraya geriledi.

Aynı haftada krediler 11 trilyon 630,3 milyar liradan 11 trilyon 662 milyar liraya yükselirken, mevduat 14 trilyon 843,1 milyar liraya 14 trilyon 680,3 milyar liraya geldi.

Tüketici kredileri 1 trilyon 513,8 milyar liradan 1 trilyon 516,3 milyar liraya, bireysel kredi kartları 1 trilyon 154,9 milyar liradan 173,3 milyar liraya çıktı. Takipteki alacaklar ise 191,4 milyar liradan 192 milyar liraya yükseldi.

BDDK verilerine göre kur korumalı mevduat ve katılma hesapları 3,4 trilyon lira ile rekor seviyesini görmüştü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre 5 Ocak haftasında brüt rezervler 139,6 milyar dolar olarak kaydedildi. Bir önceki hafta rezervler 141,1 milyar dolar düzeyindeydi.

Geçen hafta net rezervler ise 34,9 milyar dolardan 32,3 milyar dolara geriledi. Swap hariç net rezervlerde de geçen hafta gerileme izlendi. Buna göre geçen hafta swap hariç net rezerv eksi 39,6 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezervler eksi 37,5 milyar dolardı.

Paylaşın

2023 Yılında Otomotiv Üretimi Yüzde 9 Arttı

2023 yılında otomotiv üretimi yüzde 9, otomobil üretimi ise yüzde 18 arttı. 2023’te, toplam otomotiv üretimi 1 milyon 468 bin 393 adet, otomobil üretimi ise 952 bin 667 adet düzeyinde oldu.

Haber Merkezi / 2023 yılında toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 5 oranında, otomobil ihracatı ise yüzde 16 oranında arttı. Bu dönemde, toplam otomotiv ihracatı 1 milyon 18 bin 247 adet, otomobil ihracatı ise 663 bin 90 adet düzeyinde oldu.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; 2023 yılında toplam üretim yüzde 9, otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 arttı. Bu dönemde, toplam üretim 1 milyon 468 bin 393 adet, otomobil üretimi ise 952 bin 667 adet düzeyinde gerçekleşti.

2023 yılında toplam pazar bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 55 artarak 1 milyon 283 bin 952 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 63 oranında arttı ve 967 bin 341 adet olarak gerçekleşti.

Ticari araç grubunda, 2023 yılında üretim yüzde 5, hafif ticari araç grubunda yüzde 7 azalırken, ağır ticari araç grubunda yüzde 16 arttı. Aynı dönemde göre ticari araç pazarı yüzde 35, ağır ticari araç pazarı yüzde 17 ve hafif ticari araç pazarı yüzde 39 arttı.

2023 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 5 oranında, otomobil ihracatı ise yüzde 16 oranında arttı. Bu dönemde, toplam otomotiv ihracatı 1 milyon 18 bin 247 adet, otomobil ihracatı ise 663 bin 90 adet düzeyinde gerçekleşti.

2023 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 13, Euro bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 arttı.

Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 35,7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 21 artarak 10,9  milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 17 artarak 10,1 milyar euro seviyesinde gerçekleşti.

Paylaşın

Bütçe, 1,37 Trilyon Lira Açık Verdi

2023 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri 6 trilyon 585,5 milyar lira, bütçe gelirleri ise 5 trilyon 210,5 milyar lira oldu. Başka bir ifadeyle, 2023 yılında bütçe açığı 1 trilyon 375 milyar lira oldu.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı, “Aralık 2023 Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri” raporunu yayınladı.

Buna göre; 2023 yılı Aralık ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 392,5 milyar TL, bütçe gelirleri 549,9 milyar TL ve bütçe açığı 842,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 1 trilyon 350,1 milyar TL ve faiz dışı açık ise 800,2 milyar TL olarak gerçekleşti.

Merkezi yönetim bütçesi 2022 yılı Aralık ayında 122 milyar 211 milyon TL açık vermiş iken 2023 yılı Aralık ayında 842 milyar 532 milyon TL açık verdi. 2022 yılı Aralık ayında 103 milyar 966 milyon TL faiz dışı açık verilmiş iken 2023 yılı Aralık ayında 800 milyar 199 milyon TL faiz dışı açık verdi.

Merkezi yönetim bütçe giderleri Aralık ayı itibarıyla 1 trilyon 392 milyar 477 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 42 milyar 332 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 1 trilyon 350 milyar 144 milyon TL olarak gerçekleşti.

2023 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 5 trilyon 589 milyar 85 milyon TL ödenekten Aralık ayında 1 trilyon 392 milyar 477 milyon TL gider gerçekleştir. Geçen yılın aynı ayında ise 375 milyar 143 milyon TL harcama yapıldı.

Aralık ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 271,2 oranında arttı. Giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2022 yılında yüzde 13,2 iken 2023 yılında yüzde 24,9 oldu.

Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 278,3 oranında artarak 1 trilyon 350 milyar 144 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2022 yılında yüzde 14,3 iken 2023 yılında yüzde 27,3 oldu.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri Aralık ayı itibarıyla 549 milyar 945 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 440 milyar 911 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 92 milyar 12 milyon TL oldu.

2022 yılı Aralık ayında bütçe gelirleri 252 milyar 931 milyon TL iken 2023 yılının aynı ayında yüzde 117,4 oranında artarak 549 milyar 945 milyon TL olarak gerçekleşti. Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin Aralık ayı gerçekleşme oranı 2022 yılında yüzde 9,9 iken 2023 yılında yüzde 11,2 oldu.

2023 yılı Aralık ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 108,3 oranında artarak 440 milyar 911 milyon TL oldu. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2022 yılında yüzde 9,7 iken 2023 yılında yüzde 10,3 oldu.

2023 yılı Ocak-Aralık döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 6 trilyon 585,5 milyar TL, bütçe gelirleri 5 trilyon 210,5 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 375 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 5 trilyon 910,8 milyar TL ve faiz dışı açık ise 700,4 milyar TL olarak gerçekleşti.

Merkezi yönetim bütçesi 2022 yılı Ocak-Aralık döneminde 142 milyar 660 milyon TL açık vermiş iken 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde 1 trilyon 374 milyar 968 milyon TL açık verdi. 2022 yılı Ocak-Aralık döneminde 168 milyar 243 milyon TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde 700 milyar 353 milyon TL faiz dışı açık verdi.

Merkezi yönetim bütçe giderleri Ocak-Aralık dönemi itibarıyla 6 trilyon 585 milyar 456 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 674 milyar 615 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 5 trilyon 910 milyar 841 milyon TL olarak gerçekleşti.

2023 yılı Ocak-Aralık döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 123,8 oranında artarak 6 trilyon 585 milyar 456 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 124,6 oranında artarak 5 trilyon 910 milyar 841 milyon TL olarak gerçekleşti.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri Ocak-Aralık dönemi itibarıyla 5 trilyon 210 milyar 488 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 4 trilyon 500 milyar 866 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 596 milyar 279 milyon TL oldu.

2022 yılı Ocak-Aralık döneminde bütçe gelirleri 2 trilyon 800 milyar 88 milyon TL iken 2023 yılının aynı döneminde yüzde 86,1 oranında artarak 5 trilyon 210 milyar 488 milyon TL olarak gerçekleşti. 2023 yılı Ocak-Aralık dönemi vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 91,2 oranında artarak 4 trilyon 500 milyar 866 milyon TL oldu.

Paylaşın

Milyarderlerin Serveti Hızla Artıyor!

Londra merkezli yardım kuruluşu Oxfam’ın yayınladığı veriler, dünyanın en zengin beş kişisine ait servetin, 2020 yılından bu yana her saat 14 milyon dolar arttığını ve toplam servetlerinin 405 milyar dolardan, 869 milyar dolara yükseldiğini ortaya koyuyor. 

Haber Merkezi / Bütün dolar milyarderlerinin toplam serveti ise küresel enflasyon oranından üç kat daha hızlı büyümüş durumda. Diğer tarafta ise raporda, dünya genelinde en yoksul kesimi oluşturan 4,77 milyar insanın, bir başka deyişle dünya nüfusunun yüzde 60’ının servet kaybının, 2020’den bu yana 20 milyar dolara ulaştığı vurgulanıyor.

791 milyon işçinin maaşlarının enflasyon oranında artmadığı ve her bir işçinin son iki yılda ortalama bir maaş kaybı olduğu da raporun aktardığı çarpıcı verilerden biri.

Dünya genelinde son yıllarda yaşanan kriz ve savaşlar yoksullarla zenginler arasındaki makasın daha da açılmasına neden oldu. Londra merkezli yardım kuruluşu Oxfam’ın, Davos Dünya Ekonomik Forumu’nun açılışından önce yayınladığı rapora göre, dünyanın, hepsi de erkek olan en zengin beş insanı, 2020 yılından bu yana servetlerini ikiye katlamış durumda.

Rapor, aynı dönemde, yaklaşık 5 milyar kişiye denk gelen dünya nüfusunun yüzde 60’lık yoksul kesiminin daha da fakirleştiğini ortaya koyuyor.

Pazartesi günü açıklanan Oxfam raporunda yayınlanan veriler farklı kaynaklardan toplanan bilgilerle destekleniyor. Örneğin dünyanın en zengin milyarderleri ile ilgili rakamlar için Forbes dergisi ile Bank Credit Suisse’in tahminlerinden yararlanılmış.

Yayınladığı raporda geleceğe dair değerlendirmelerde de bulunan Oxfam, güncel ekonomik büyümeyi baz alarak, önümüzdeki 10 yıl içinde, dünya tarihinde ilk kez bir dolar trilyonerinin ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Cümlenin devamında ise küresel yoksulluğun 230 yıl sonra bile tamamen aşılamayacağı tahmininde bulunuluyor.

Oxfam raporunun önsözünü yazan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Senatosu’nun üyesi ve eski ABD başkan adayı Bernie Sanders, “Milyarderler zenginleşiyor, işçi sınıfı mücadele etmek zorunda, yoksullar ise çaresizlik içinde yaşıyor. Küresel ekonominin hüzünlü durumu bu” ifadelerini kullandı.

Sanders ayrıca, tarihte hiçbir zaman gelir ve servet arasında bu denli büyük bir eşitsizlik yaşanmadığını, ayrıca aç gözlülük, kibir ve sorumsuzluğun da böylesi bir örneğinin hiç görülmediğini dile getirdi.

Oxfam’ın yayınladığı veriler, dünyanın en zengin beş kişisine ait servetin, 2020 yılından bu yana her saat 14 milyon dolar arttığını ve toplam servetlerinin 405 milyar dolardan, 869 milyar dolara yükseldiğini ortaya koyuyor. Bütün dolar milyarderlerinin toplam serveti ise küresel enflasyon oranından üç kat daha hızlı büyümüş durumda.

Diğer tarafta ise raporda, dünya genelinde en yoksul kesimi oluşturan 4,77 milyar insanın, bir başka deyişle dünya nüfusunun yüzde 60’ının servet kaybının, 2020’den bu yana 20 milyar dolara ulaştığı vurgulanıyor. 791 milyon işçinin maaşlarının enflasyon oranında artmadığı ve her bir işçinin son iki yılda ortalama bir maaş kaybı olduğu da raporun aktardığı çarpıcı verilerden biri.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; Oxfam Almanya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Serap Altınışık, yaşanan bu ekonomik adaletsizlik sebebiyle toplumun giderek artan bir baskı ile karşı karşıya olduğunu dile getirerek, “Bir yanda milyarlarca insan pandeminin artçı dalgaları, enflasyon ve savaşa katlanmak zorunda kalırken, diğer yanda milyarderlerin servetlerinde patlama yaşanıyor” diyor.

Bu eşitsizliğin, cinsiyete özgü ve ırkçı ayrımcılığı, daha da mağdur olan kadınlar ve beyaz olmayan insanlar gibi marjinalize edilen gruplara karşı körüklediğini belirten Altınışık, “Demokrasinin altı oyuluyor ve bu durum iklim krizinin bir felakete doğru gitmesinde büyük rol oynuyor” ifadelerini kullanıyor.

Oxfam’a göre gelir dağılımındaki adaletsizliğin azaltılması için küresel çapta varlık vergisi uygulamasına geçilmeli. Buradan elde edilecek kaynağın, iklim koruma, eğitimin yaygınlaştırılması, sağlık hizmetleri ve sosyal güvence alanlarında kullanılabileceğini belirtti.

Paylaşın