‘Kur Korumalı Mevduat’ Hesaplarında Gerileme Devam Ediyor

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 17 mayıs ile biten haftada 20,4 milyar lira düşüş kaydetti. Kur korumalı mevduat toplamı 2,18 trilyon liranın altına gelmiş oldu.

Haber Merkezi / Aynı hafta Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervleri eksi 14,8 milyar dolara geriledi. Bankanın toplam rezervleri ise 139,1 milyar dolara yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 17 mayıs ile biten haftada 20,4 milyar TL düşüş kaydetti. Kur korumalı mevduat toplamı 2,18 trilyon TL’nin altına gelmiş oldu.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre döviz mevduatları da aynı haftada parite etkisinden arındırıldığında 1,2 milyar dolar azaldı. Pariteden arındırılmış olarak bakıldığında gerçek kişilerin döviz mevduatlarının 1,1 milyar dolar düştüğü izlendi.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 17 mayıs ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı.

Buna göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri 139 milyar 100 milyon dolara yükseldi. Aynı haftada bankanın net rezervler 33,84 milyar dolara yükselirken, swap hariç net rezervleri ise eksi 14,8 milyar dolar olarak kaydedildi.

Ayrıca Merkez Bankası’ndan (TCMB) yapılan açıklamaya göre kısa vadeli TL mevduat için zorunlu karşılık oranı yüzde 8’den yüzde 12’ye, uzun vadeli mevduat için ise sıfırdan yüzde 8’e çıkarıldı.

Kısa vadeli KKM’de zorunlu karşılık oranı yüzde 25’ten yüzde 33’e, uzun vadeli KKM’de ise yüzde 10’dan yüzde 22’ye yükseldi. Yeni oranlarda tesis tarihi 24 Mayıs olarak açıklandı.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Tüketici Güven Endeksi 80,51’e Yükseldi

Nisan ayında 80,46 olan tüketici güven endeksi mayıs ayında yüzde 0,1 oranında artarak 80,51 oldu. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Güven Endeksi Mart 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Nisan ayında 80,46 iken Mayıs ayında yüzde 0,1 oranında artarak 80,51 oldu.

Alt endekslerden, mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 0,4 artışla 65,3 yükselirken, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde -0,01 azalışla 82,8’e geriledi. Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 0,2 artışla 78,3’e yükselirken, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde -1,2 azalışla 95,8 seviyesine geriledi.

Tüketici güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Tüketici güven endeksi, aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.

Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir.

Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir. İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında artış beklendiğini ifade etmektedir.

Paylaşın

Şimşek’ten Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: 30’lu Rakamı Görür

Finansal Okuryazarlık Platformu Lansmanı’nda konuşan Mehmet Şimşek, “Enflasyonu tek haneye indirme programımız başarılı bir şekilde devam ediyor. Mayıs ayında yıllık enflasyon yükselmeye devam edecek. Sürpriz olmasın Enflasyon yıllık bazda mayıs ayında zirveye ulaşacak. Enflasyon sene sonunda 30’lu rakama inecek” dedi.

Şimşek, borsa konusunda da uyarılarda bulunarak, “Burası bir oyun alanı değil” dedi ve ekledi: “Burası yatırım yapılan bir alan. Hisse senedi aldığınız zaman şirketi satın almış oluyorsunuz tamamını değil tabii. Burası bir oyun alanı değil. O nedenle bilgiye dayalı, analize dayalı değerlendirmeler üzerinden kararlar vermemiz lazım. Borsada hesabınız yoksa, kriptoya bulaşmadıysanız da verdiğiniz kararlar alternatifi olan kararlardır.”

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, “Finansal Okuryazarlık Platformu Lansmanı”nda konuştu. Karar’ın aktardığına göre; Şimşek’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Finansal okuryazarlık bizim temel eğitimin bir parçası olmak zorunda. OVP’ye bakarsanız kalkınma planımıza bakarsanız burada milli eğitim müfredatına, temel eğitimde finansal okuryazarlığın önemli bileşen olması hususunu vurguluyoruz. Önemli reform alanlarından bir tanesi bu… Önümüzdeki dönemde SPK ile MEB arasında protokoller, bunun müfredata temel bir beceri olarak konulması hususunu çalışıyoruz.

SPK Başkanı 8.6 milyon borsa yatırımcısı var dedi. Bunlar önemli rakamlar. Belki Batı’daki kadar değilse de büyük rakamlar. Borsadaki yatırımcı sayısı 2020 yılında 1.9 milyon kişiymiş, şu anda 4 kattan fazla ciddi bir artış var… SPK sertifikalandırıyor. Ücretsiz herkese açık bir platform. Biz vatandaşlarımızın portföy tercihlerine saygı duyuyoruz. Kripto paralar bir algoritmadır. Borsalar üzerinden işlem yapılıyor. Biz vatandaşın yatırım tercihlerine tabi ki saygılıyız. Vatandaşların kaynaklarını heba etmesini istemeyiz. Ekonomimize katkı verecek şekilde kaynakların yönlendirilmesini tercih ederiz.

ABD’de firmalar finansman ihtiyaçlarının neredeyse 3’te 2’sini sermaye piyasalarından karşılıyorlar. Avrupa o boyutta değil. Avrupa tam tersi, finansman ihtiyacının 3’te 2’sini bankalardan buluyorlar. Bizde durum daha sorunlu. Finansman ihtiyacının yüzde 88’i bankacılık sektöründen temin ediliyor.

Bankacılık sektörü bizim gibi ülkelerde kaynak yapısı uzun vadeli değil. Sizler mevduatınızı kaç günlük tutuyorsunuz? 90 günden fazla tutan var mı? Genelde 30 günlük, 90 günlük. Bunun üzerinden 10 yıllık proje kredisi vermek için bayağı bir mühendislik gerekiyor. Yatırıma, uzun vadeli projelere kaynakta Türkiye zorlanıyor. ABD’yi bu kadar başarılı kılan faktörlerden bir tanesi sermaye piyasalarının derinliğidir.

Önce bizim enflasyon düşük tek haneye indirmemiz lazım. İndirdiğinizde sermaye piyasaları güçlü bir şekilde ön plana çıkacak… Bizim enflasyonu tek haneye indirme programımız başarılı bir şekilde uygulanıyor. Aylık enflasyon rakamları ile bizim hedeflerimiz örtüşmeye başladı. Mayıs ayında yıllık enflasyon yükselmeye devam edecek. Geçen sene mayıs ayın aylık enflasyon 0’a yakın. Bu yıl yüzde 3 çıksa yıllık bazda artışı işaret ediyor.

Merkez Banka’mızın enflasyon raporunda ortaya koyduğu şekilde mayıs ayında zirveye ulaşacak. Yaz aylarında baz etkisiyle hem son 1 yıldır para politikasında attığımız adımlar, maliye politikasında attığımız ve atacağımız adımlar, gelirler politikasının desteği ile enflasyon çok hızlı bir şekilde bu sene sonunda 30’lu rakamı görür… Gelecek sene de 10’lu rakam, bir sonraki sene de tek hane. Daha sonra da bunu düşük tek haneye çekip orada tutmak. Biz buna fiyat istikrarı diyoruz.

Şimşek’ten borsa uyarısı

“Vatandaşımız ‘Borsada oynuyorum.’ diyor, burası bir oyun alanı değil aslında.” ifadesini kullanan Bakan Şimşek şöyle devam etti: “Burası yatırım yapılan bir alan. Hisse senedi aldığınız zaman şirketi satın almış oluyorsunuz tamamını değil tabii. Burası bir oyun alanı değil. O nedenle bilgiye dayalı, analize dayalı değerlendirmeler üzerinden kararlar vermemiz lazım. Borsada hesabınız yoksa, kriptoya bulaşmadıysanız da verdiğiniz kararlar alternatifi olan kararlardır.”

Sektörün karı şuradan şuraya çıktı diyorlar. O dönem enflasyon kaç? Acaba gerçekten değer yaratmışlar mı? Bütün her seviyede sadece gençler için değil her seviyede finansal okuryazarlık değerlidir. Üniversitelerimize, MEB, bütün kurumlarımıza büyük iş düşüyor. Her seviyede finansal okuryazar olmamız lazım… Geçen sene enflasyon yüzde 65, sizin şirketiniz karını 100’den 150’ye çıkarmış, aslında reel kar yok. Bunu bilmiyorsanız o kara binaen yeni yatırım kararları verebilirsiniz.

Bugünkü toplantımızın ben hayırlara vesile olmasını diliyorum. Buradan vatandaşlarımıza tekrar seslenmek istiyorum. Kolaycı para kazanma yolları tehlikelidir… Tüyolar, duyumlarla hareket etmeyelim. Gelin SPK’nın finansal okuryazarlık platformuna uğrayın.”

Paylaşın

Morgan Stanley’den Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 43,4

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, 2024 yıl sonu dolar/TL kuru tahminini 36 lira seviyesinde, yıl sonu enflasyon tahminini ise yüzde 43,4 olarak belirledi.

Morgan Stanley, Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım ayına kadar faizi bu seviyede tutacağını, yıl sonunda ise 2 faiz indirimiyle yüzde 45’e düşürüleceği öngörüldü.

Morgan Stanley ekonomisti Hande Küçük’ün kaleme aldığı notta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu hafta gerçekleşecek toplantıda politika faizini değiştirmeyerek yüzde 50’de tutacağı öngörüldü.

BloombergHT’nin aktardığına göre, bankanın para politikasının iç talep ve enflasyona gecikmeli etkilerini izlemeye devam edeceğini belirten uzman, şu anki para politikası duruşuyla, dolarizasyonunun azaldığını, Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonunda önemli bir iyileşme yaşandığını belirtti.

Notta “Para Politikası Komitesi’nin dezenflasyon patikasındaki risklere karşı daha fazla faiz artışı için kapıyı açık bırakmasını bekliyoruz” ifadesine yer verildi.

Ayrıca TCMB’den ek likidite adımları beklediğini belirten Küçük, “Politika faizinin bankalar arası faize ve daha geniş finansal koşullara aktarımını desteklemek için zorunlu karşılık oranlarındaki artış gibi ek likidite önlemlerinin alınmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Raporda dolar/TL için yıl sonu beklentisinin 36 olduğu belirtildi. Yüksek ve yapışkan hizmet enflasyonu ve iç talebin dirençli seyretmesi gibi faktörlerle yıllık enflasyon tahmininin de yüzde 43,4 olarak korunduğu belirtildi.

TCMB’nin kasım ayına kadar faizi bu seviyede tutacağı, yıl sonunda ise 2 faiz indirimiyle yüzde 45’e düşürüleceği öngörüldü.

Paylaşın

Bank of America’dan Dikkat Çeken Yıl Sonu Dolar Tahmini

Özellikle yaz aylarında TL’nin istikrar kazanması durumunda döviz mevduatlarında çözülme bekleyen Bank of America analistleri, 2024 yıl sonu dolar/TL kuru tahminini 38 TL seviyesine çekti.

ABD’li bankacılık devi Bank of America Securities, Türkiye’de para politikasının sıkılaşmasıyla hem yerli hem de yabancı yatırımcıların daha iyimser hale geldiklerini belirtirken, reel sektörün ekonomide kayda değer bir yavaşlama gördüğünü, bankaların ise dolardan dönüşün başladığını gördüğünü belirtti.

Bloomberg HT’nin aktardığına göre, Türkiye’ye gerçekleştirdikleri ziyaretin ardından bir rapor yayımlayan ve aralarında Zümrüt İmamoğlu’nun da olduğu BofA ekonomist ve stratejistlerinin yayımladıkları “İlk çeyrek karamsarlığı out, yaz iyimserliği in” başlıklı raporda, “Özel sektör artık ekonomideki yavaşlamayı hissediyor ve parasal duruşun yeterince sıkı olduğu görüşünde” denildi.

BofA, Türk Lirası ve Türk Lirası cinsi tahvillerde pozisyonlanmanın genele yayılmış halde olduğunu ve TL’deki kalabalık pozisyonlanma ve enflasyondaki ataletin en önemli endişe kaynakları olarak görüldüğünü belirtti.

“Yerel seçimlerden bu yana yurtiçi döviz talebi tersine döndü ve bankalarla yaptığımız görüşmelerde, satış tarafında hem bireysel yatırımcıyı hem de kurumsal şirketleri gördüklerini söylediler” denilen raporda, “TL’nin istikrara kavuşması halinde dolarizasyonun tersine dönmesi eğilimi yaz aylarında da devam edebilir. Yüksek enflasyon seviyesi göz önüne alındığında, sermaye girişleri yavaşladığında TL’de bir miktar nominal değer kaybı olabileceğini bekliyoruz” değerlendirmesi yapıldı.

Bank of America Securities, Dolar/TL ’nin yıl sonunda 38 seviyesinde olmasını bekliyor.

Paylaşın

Bireysel Kredi Borçları 3.1 Trilyon Liraya Ulaştı

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, bireysel krediler yüzde 65 artarak 3.1 trilyon liraya ulaştı. Bireysel kredilerin yüzde 99’u bankalar tarafından kullandırıldı.

Bireysel kredilerin yüzde 46’sını kredi kartları, yüzde 29’unu ihtiyaç kredileri, yüzde 15’ini konut kredileri, yüzde 3’ünü taşıt kredileri ve yüzde 7’sini kredili mevduat hesabı oluşturdu.

Yüksek enflasyon ile TL’deki değer kaybı nedeniyle alım gücünde büyük kayıp yaşayan vatandaşın, yüksek faizlere karşın kredi ve kredi kartlarıyla geçinmeye çalışırken borcu her geçen yıl katlanıyor.

Sözcü’den Deniz Bilici Göçmen’in aktardığına göre; bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, yüzde 65 artarak 3.1 trilyon TL’ye ulaştı.

Bireysel kredilerin yüzde 99’u bankalar tarafından kullandırılırken, bireysel kredilerin yüzde 46’sını kredi kartları, yüzde 29’unu ihtiyaç kredileri, yüzde 15’ini konut kredileri, yüzde 3’ünü taşıt kredileri ve yüzde 7’sini kredili mevduat hesabı oluşturdu.

Takipteki krediler hariç, bireysel kredi kullanan kişi sayısı ise son bir yılda yaklaşık 2 milyon kişi artarak 40.3 milyon kişi olurken, ortalama kredi bakiyesi ise 76.8 bin TL düzeyinde gerçekleşti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 10 Mayıs haftasına ait son verilerine göre bankalarca verilen bireysel krediler ile kredi kartı borçları toplamı 3 trilyon 64 milyar TL oldu.

Kişi başı borç 77 bin TL

Bunun 1 trilyon 653 milyar TL’sini bireysel krediler oluştururken, kredi kartı borçları ise 1 trilyon 410 milyar TL’ye ulaştı. Bireysel kredi borçlarının, 445 milyar 453 milyon lirasını konut kredileri, 90 milyar 398 milyon TL’sini taşıt kredileri, 1 trilyon 117 milyar 843 milyon TL’sini ihtiyaç kredileri oluşturdu.

Bireysel kredilerdeki artış, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22.2 bulurken, kredi kartlarındaki artış ise söz konusu dönemde yüzde 110.6 oldu. BDDK verilerine göre toplam borçtaki yıllık artış oranı ise yüzde 51.5’i buldu.

Bankaların bilançolarında yüzdürülen sorunlu krediler de dağ gibi büyüyor. TBB’nin açıkladığı sorunlu ve yeniden yapılandırılan kredilere ilişkin verilere göre ‘yakın izlemedeki kredi’ tutarı 2023 sonunda bir önceki yıla göre 263 milyar lira (yüzde 41) artışla 912 milyar TL’ye yükseldi.

Tahsili gecikmiş krediler ise 28 milyar lira (yüzde 18) artışla 182 milyar liraya yükseldi. Böylece bankacılık sektörünün takipteki krediler yanında yakın izleme kapsamındaki sorunlu kredi hacmi 2023 sonu itibarıyla 1 trilyon 94 milyar liraya yükseldi.

Paylaşın

Tarımsal Girdi Enflasyonu Yüzde 49,93

Tarımsal girdi enflasyonu mart ayında bir önceki aya göre yüzde 1,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,67, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,93 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 37,50 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) Mart 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Tarım-GFE mart ayında bir önceki aya göre yüzde 1,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,67, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,93 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 37,50 arttı.

Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 0,81, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 3,35 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 46,74, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 72,55 arttı.

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 165,31 ile veteriner harcamaları, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 7,04 ile tohum ve dikim materyali oldu.

Paylaşın

Mehmet Şimşek: Enflasyonu Düşürmekte Kararlıyız

Mehmet Şimşek, “Yaz aylarında sadece baz etkisiyle değil, sadece kur destekleyici olduğu için değil, şartlar daha elverişli olduğu için değil; para, maliye ve gelirler politikası daha sıkı olduğu için enflasyonun düşmemesi mümkün değil” dedi ve ekledi:

“Enflasyonu düşürmekte kararlıyız; bu sene bir yere düşürdükten sonra geri çekilmeyeceğiz, tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa yapacağız… Enflasyon düştükçe bu ülke sürdürülebilir bir büyüme patikasına girecek. Önümüzdeki 12 ay içinde enflasyon çok büyük ihtimalle 30’un altına düşecek.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TRT Haber yayınında ekonomiye ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Şimşek’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Program gerçekten çalışıyor; iç talepte bir yumuşama var, net ihracatın etkisi olumluya dönmeye başladı, büyümede bir dengelenme var. Türkiye’nin dış açığında neredeyse yarı yarıya bir düşüş var, önemli dengesizliklerden biri bu sayede giderilmiş oldu.

Temel dengesizlikleri giderme anlamında program çalışıyor. Risk priminin düşmesi aslında programının çalıştığını gösteren bir gösterge. Fon akışında bizim öngördüğümüzden çok daha büyük bir artış var. Programın çalıştığı ortaya çıktıkça Türkiye’ye talep artıyor.

Ekonomide büyümenin kompozisyonu iyileşiyor, daha sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme var. Makroekonomik dengesizlikler yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Programa olan güven güçlü, sürekli pekişiyor.

Programlar canlı organizma gibidir. Sürekli tekrar güçlendirilmesi, iyileştirilmesi, temellerinin sağlamlaştırılması çok önemli. Programı sürekli bir şekilde güçlendirme çabamız var ve bu devam edecek. Enflasyon beklentilerinde geçen yıla göre muazzam bir iyileşme var.

Programı güçlendirdikçe çok daha iyi sonuçlar alacağız; tasarruf paketi bunun bir ayağı, daha bir çok programı güçlendirecek adımlar atacağız, bir kısmı kamu maliyesi alanında, bir kısmı yapısal dönüşüm alanında olacak.

Bu seneyi çok büyük ihtimalle bütçe açığını hedefimizin çok daha altında gerçekleştireceğimize inanıyorum. Deprem hariç bütçede çok ciddi bir disiplin ve sıkılık var.

Şu anda biz piyasadan döviz almasak lira belki 30’un altına düşerdi. Biz rezerv biriktiriyoruz, rezerv pozisyonumuzu güçlendirmemiz lazım. Lirada ciddi bir değer kaybı için sebep yok, bu enflasyonu düşürmeyi destekleyecek. KDV’de herhangi bir artış öngörmüyoruz. Para politikası, maliye politikası ve gelirler politikası ahenkli bir şekilde çalışıyor.

“Enflasyon 12 ay içinde büyük ihtimalle 30’un altına inecek”

Yaz aylarında sadece baz etkisiyle değil, sadece kur destekleyici olduğu için değil, şartlar daha elverişli olduğu için değil; para, maliye ve gelirler politikası daha sıkı olduğu için enflasyonun düşmemesi mümkün değil.

Enflasyonu düşürmekte kararlıyız; bu sene bir yere düşürdükten sonra geri çekilmeyeceğiz, tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Enflasyon düştükçe bu ülke sürdürülebilir bir büyüme patikasına girecek. Önümüzdeki 12 ay içinde enflasyon çok büyük ihtimalle 30’un altına düşecek.

Devam etmesi için bir sebep görmüyorum, etmemesi gerektiğini düşünüyorum, etmesi yönünde yapılan bir çalışma da yok. Büyük ihtimalle devam etmez diye düşünüyorum. Piyasada fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğine inanıyorum.

Bizim bir kur hedefimiz yok. Her şeyin piyasada belirlendiği bir döneme doğru evriliyoruz; Şu anda kura herhangi bir müdahale yok ama Merkez Bankası döviz biriktiriyor. İhracatçılara her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. (TL’de) Aşırı bir değerlenmeyi de öngörmüyoruz.

Program sonuç verdikçe küresel doğrudan yatırımlarda çok ciddi artışlar olacağına inanıyorum. 1-16 Nisan arasında Merkez Bankası rezerv pozisyonundaki iyileşme neredeyse 49 milyar dolar. Sırtımızı kısa vadeli dış kaynağa dayayamayız ama programların başında genelde bu olur. Küresel yatırımcıların da TL’ye rağbeti arttı.

Bütün firmalar için asgari bir kurumlar vergisi hususunu çalışıyoruz. Vergide adaleti sağlamaya yönelik ciddi bir hassasiyet içindeyiz, önümüzdeki dönemde bu yönde adımlar atmaya devam edeceğiz. (Şehir rantları) Arsalar ve gayrimenkuller üzerinden elde edilen gelirler üzerine de bir çalışmamız var.

Biz o konuda şu ana kadar temkinli durduk. Önümüzdeki dönemde bu hususu değerlendireceğiz. İlk aşamada tek yönlü olmak üzere ve uzun vadeyi önceliklendirerek büyük ihtimalle bi adım atacağız. O konuyu biraz çalıştık.

Kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede dozu en yüksek seviyeye çıkaracağız, listeden çıksak da çıkmasak da. Her halükarda bu listeden çıkarız, zamanlaması konusunda umarım siyasi mülahazalar devreye girmez.

Paylaşın

Türkiye’nin Yurt Dışı Varlıkları 317 Milyar Dolara Geriledi

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, mart ayı sonunda, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,7 oranında azalışla 317 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,4 oranında artışla 634,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri Mart 2024 raporunu açıkladı.

Mart sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,7 oranında azalışla 317,0 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,4 oranında artışla 634,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 yıl sonunda -284,7 milyar dolar iken 2024 Mart sonunda -317,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2023 yıl sonuna göre yüzde 12,6 oranında azalışla 123,1 milyar dolar, diğer yatırımlar kalemi yüzde 3,0 oranında artışla 127,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 7,7 oranında artışla 50,2 milyar dolar oldu.

Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2023 yıl sonuna göre yüzde 11,0 oranında artışla 175,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Portföy yatırımları 2023 yıl sonuna göre yüzde 7,2 oranında artışla 102,8 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2023 yıl sonuna göre yüzde 15,4 oranında artışla 34,1 milyar dolar olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 9,5 oranında azalışla 2,4 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 1,4 artışla 43,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2023 yıl sonuna göre yüzde 1,0 oranında azalarak 356,0 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,2 oranında azalarak 41,8 milyar dolar olurken, TL mevduatı yüzde 10,2 oranında artarak 18,8 milyar dolar oldu.

Bankaların toplam kredi stoku yüzde 0,7 oranında artarak 62,9 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,4 oranında azalarak 99,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Paylaşın

Yurt Dışı Üretici Enflasyonu Yüzde 65,53

Yurt dışı üretici enflasyonu nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,37, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13,64, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,53 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,10 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) Nisan 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Yurt dışı üretici enflasyonu nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,37, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13,64, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,53 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,10 arttı.

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 69,45, imalatta yüzde 65,46 arttı.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 58,07 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 70,12, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 70,03, enerjide yüzde 74,24, sermaye mallarında yüzde 72,01 arttı.

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,57, imalatta yüzde 1,33 arttı.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 1,65, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,59, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 0,90, enerjide yüzde 2,68, sermaye mallarında yüzde 1,40 arttı.

Paylaşın