Üretici Enflasyonu Yüzde 57,68

Üretici enflasyonu mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1,96, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 17,87, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 47,24 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) Mayıs 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Yİ-ÜFE mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1,96, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 17,87, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 47,24 arttı.

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 75,84, imalatta yüzde 60,31, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 21,38 ve su temininde yüzde 75,86 arttı.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 55,48, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 64,91, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 66,12, enerjide yüzde 43,74 ve sermaye mallarında yüzde 63,51 arttı.

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,34, imalatta yüzde 1,44, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 7,32 ve su temininde yüzde 6,24 arttı.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 1,44, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 2,00, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 2,43, enerjide yüzde 3,32 ve sermaye mallarında yüzde 1,34 arttı.

Paylaşın

İTO Açıkladı: İstanbul’un Enflasyonu Yüzde 82,20

Mayıs ayında, İstanbul’da yıllık bazda perakende fiyatlar yüzde 82,20, toptan fiyatlar ise yüzde 61,21 arttı. Perakende fiyatlar mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 3,59, toptan fiyatlar ise yüzde 2,59 arttı.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2024 Mayıs Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı.

Buna göre; 2024 Mayıs ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 3,59, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 2,59 oranında arttı.

2023 Mayıs ayına göre 2024 Mayıs ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 82,20, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 61,21 oldu.

Mayıs 2024’te Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 7,86, Konut Harcamalarında yüzde 7,07, Giyim Harcamaları grubunda yüzde 6,76, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 3,48, Gıda Harcamalarında yüzde 2,35, Diğer Harcamalarda yüzde 1,36 artış; Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 0,13, Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde 0,45 azaldı.

Mayıs 2024’te Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; İşlenmemiş Maddeler grubunda yüzde 8,31, Madenler grubunda yüzde 5,13, İnşaat Malzemeleri grubunda yüzde 4,28, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 1,41 ve Yakacak ve Enerji Maddeleri grubunda yüzde 0,09 artış, Kimyevi Maddeler grubunda ise yüzde 7,40 azaldı. Mensucat grubunda herhangi bir değişim olmadı.

Paylaşın

‘Zam Rüzgarı’ Mayıs Ayında Da Devam Etti

Mayıs ayında markette satılan 35 ürünün 22’sinde fiyat artışı yaşandı. Fiyatı en fazla artan ürün yüzde 34,7 ile havuç olurken, havuçtaki fiyat artışını yüzde 16,6 ile limon, yüzde 16,3 ile patlıcan, yüzde 15 ile yumurta ve yüzde 13 ile Antep fıstığı takip etti.

Haber Merkezi / Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mayıs ayında üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri, hasadı başlayan hububatta yaşanan son gelişmeleri ve 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla süt sektörüne yönelik beklentileri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

Aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlere dikkati çeken Bayraktar, “Mayıs ayında üretici ve market arasındaki en fazla fiyat farkı yüzde 293,9 ile kuru incirde görüldü. Kuru incirdeki fiyat farkını yüzde 284,6 ile limon, yüzde 247,3 ile salatalık, yüzde 233,5 ile elma, yüzde 213,2 ile kuru soğan takip etti” ifadesini kullandı.

Bayraktar, kuru incirin 3,9 kat, limonun 3,8 kat, salatalığın 3,5 kat, elmanın 3,3 kat, kuru soğanın ise 3,1 kat fazlaya satıldığına işaret ederek, üreticide 115 lira olan kuru incirin markette 452 lira 99 kuruşa, 7,5 lira olan limonun markette 28 lira 84 kuruşa, 7,5 lira olan salatalığın 26 lira 5 kuruşa, 10 lira 70 kuruş olan elmanın 35 lira 69 kuruşa ve 6 lira 25 kuruş olan kuru soğanın 19 lira 58 kuruşa satıldığını bildirdi.

Mayısta markette 35 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 12’sinde fiyat düşüşü görüldüğünü, 1 üründe ise fiyat değişimi olmadığını ifade eden Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 34,7 ile havuç oldu. Havuçtaki fiyat artışını yüzde 16,6 ile limon, yüzde 16,3 ile patlıcan, yüzde 15 ile yumurta ve yüzde 13 ile Antep fıstığı takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 21,6 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 15,5 ile tavuk eti, yüzde 12,7 ile sivri biber, yüzde 9,7 ile domates ve yüzde 9,2 ile yeşil soğan izledi.”

Bayraktar, söz konusu ayda üreticide 27 ürünün 3’ünde fiyat artışı, 13’ünde fiyat azalışı yaşandığını, 11 üründe ise fiyat değişimi olmadığını belirterek şunları ifade etti:

“Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 34,2 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 31 ile salatalık, yüzde 23 ile elma, yüzde 22,2 ile kuru kayısı, yüzde 21 ile kabak ve yüzde 19,9 ile domates izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 41,5 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 25 ile patates ve yüzde 19,1 ile yumurta izledi.”

Mayısta fiyatların geçen aya göre 20.20.0 kompoze gübrede yüzde 0,1 arttığını, ÜRE gübresinde yüzde 5, DAP gübresinde yüzde 1,1, amonyum sülfat gübresinde yüzde 0,9 ve amonyum nitrat gübresinde yüzde 0,7 düştüğünü belirten Bayraktar, “Geçen yılın mayıs ayına göre son 1 yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 56,4, ÜRE gübresi yüzde 35,6, amonyum nitrat gübresi yüzde 32,2, DAP gübresi yüzde 30,1 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 29,4 arttı. Mayıs ayında nisan ayına göre besi yemi yüzde 1,7, süt yemi yüzde 1,5, son 1 yılda besi yemi yüzde 43,8, süt yemi ise yüzde 45,9 artış gösterdi. Elektrik fiyatları yıllık yüzde 19,8 artarken tarım ilacı fiyatları yüzde 66,6 yükseldi.” ifadesini kullandı.

“Mazot fiyatları yüzde 109 arttı”

Bayraktar, mazot fiyatlarının yıllık bazda yüzde 109 artışla fiyatı en fazla yükselen tarımsal girdi olduğuna işaret etti.

Türkiye İstatistik Kurumu tahmini verilerine göre, bitkisel üretimin geçen yıla göre yüzde 0,8 artışla bu yıl 138 milyon tona yükselmesinin beklendiğini belirten Bayraktar, “Veriler, hububatta toplam üretimin geçen yıla göre yüzde 5,4 azalacağını gösteriyor. Hububat içinde üretimin arpada yüzde 8,7, mısırda yüzde 5,6, buğdayda yüzde 4,5 gerileyeceği tahmin ediliyor. Son 10 yılda buğday ekim alanlarının yüzde 13,7 azaldığı görülüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün aldığı kararla her yıl 1 Haziran’da “Dünya Süt Günü”nün kutlandığına işaret ederek, ülkede hayvansal üretim değerinin yarısından fazlasının süt sektöründen geldiğine dikkati çekti. Bayraktar, insan sağlığı için çok önemli olan sütün hayvancılık sektörünün de lokomotif ürünü olduğunu vurguladı.

Sütün insanların beslenmesinde ve protein ihtiyaçlarının karşılanmasındaki önemine değinen Bayraktar, sektördeki sorunlara çözüm bulunması gerektiğini belirtti.

Bayraktar, “Süt fiyatlarını baskılamak yerine yem fiyatları kontrol altına alınmalı, küçük aile işletmelerimiz başta olmak üzere süt üreticilerimize makul fiyatlardan kaba ve kesif yem temini sağlanmalıdır. Üretimde yaşanan sorunların çözüme kavuşmasıyla uluslararası pazarlarda rekabetimizin önü açılacaktır.” ifadesini kullandı.

Bayraktar, “Çocuklarımız süt ve süt ürünlerini yeterince tüketemiyor, sağlıklı beslenemiyor. Bu ürünler özellikle yoksul aile çocuklarına ulaşamıyor. Okul sütü programlarıyla tüm çocukların gerek bedensel gerekse zihinsel gelişimi için çok önemlidir” dedi.

Paylaşın

Dikkat Çeken Araştırma: Karın Tokluğuna Hayat

Zincir market cari fiyatları baz alınarak yapılan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin gıda masrafları için harcaması gereken miktar yani açlık sınırı 16 bin 646 liraya yükseldi. 

Haber Merkezi / Başka bir ifadeyle asgari ücret yalnızca bir ailenin gıda masraflarını karşılıyor.

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) “Kent Gündemi Serisi”nin son raporu ”Enflasyonun Sofra Hali: Türkiye’de ve İstanbul’da Gıda Enflasyonu ” yayınlandı. Raporda öne çıkan bölümler şöyle:

“2017 – 2018 döneminde kişi başı tüketilen sebze miktarı 283,1 kg iken, bu miktar 2022 – 2023 döneminde 261,7 kg’ye düştü. 2010 yılında nüfusun yüzde 69,4’ü her gün en az bir kere sebze veya salata tüketirken bu oran 2022 yılında yüzde 41,2’ye indi.

2010’da nüfusun yüzde 57’si her gün bir kere veya daha fazla meyve tüketirken bu oran 2022 yılında yüzde 36,5’e geriledi. Ocak 2021 tarihinde pazarda 1 kg soğan 1 lira 88 kuruşken, Ocak 2024’te 17 lira oldu. Aynı dönemde 1 kg patatesin fiyatı 1 lira 88 kuruştan 21 liraya, domatesin kilosu da 5 liradan 34,9 liraya çıktı.

Yüksek enflasyon nedeniyle bakliyat fiyatları da cep yakmaya başladı. Ocak 2021 tarihinde pazarda 1 kilo pirinç 7,6 lirayken Ocak 2024’te 1 kg pirinç 48,5 liraya ulaştı. Bu dönemde nohutun kilosu 10.3 liradan 76 liraya, kuru fasulyenin kilosu 13,7 liradan 84 liraya ulaştı.

2024 yılında et ürün gruplarında yıllık fiyat artışı bir önceki yıla göre yüzde 107.79 oranında artış gösterdi. Önceki yıla göre dışarıda yemek yemenin maliyeti yüzde 106.5 oranında arttı.

Dünya Bankası araştırmasına göre nominal gıda enflasyonunun en yüksek görüldüğü ülke Arjantin olurken, Arjantin’i sırasıyla Zimbabwe, Türkiye, Venezuela, Lübnan, Filistin, Myanmar, Mısır, Sierra Leone, Nijerya takip ediyor.

2024 yılı mart ayında BİSAM tarafından TÜİK, İstanbul Halk Ekmek, zincir market cari fiyatları baz alınarak yapılan araştırmaya göre dört kişilik bir aile için açlık sınırı 16 bin 646 liraya ulaştı. Bu sınır ailenin sadece gıda masraflarından oluşuyor. Yani asgari ücret bir ailenin yalnız gıda masraflarına yetiyor.

İstanbullular gıda enflasyonu nedeniyle aldıkları gıda ürünü çeşidini ve miktarını azaltıyor. Gıda enflasyonu nedeniyle pazarlardan kalan ürünleri almak için semt pazarları çıkışını bekleyen İstanbulluların sayısı gün geçtikçe artıyor.”

Gıda enflasyonu

1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 1966 yılında Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Konvansiyonu’nun 11’inci maddesi ile yasal koruma altına alınan gıda hakkı, insan haysiyeti kavramından kaynaklanan temel bir hak olarak tanımlanmaktadır.

İnsan hakkı olarak değerlendirilen sağlıklı ve yeterli gıdaya erişim, insan hakları sözleşmeleri ile devletlerin yükümlülükleri olarak belirlenmiştir. Gıda hakkı çerçevesinde devletlere mevcut kaynaklarını maksimum düzeyde kullanarak vatandaşlarına yeterli beslenme imkanı sağlama görevi verilmiştir.

Gıda maddelerinde arzın yetersiz olmasına karşılık talep fazlalığı ve buna karşılık sürekli artan gıda fiyatları gıdaya erişimi zorlaştırmaktadır. Gıdaya erişim konusunda yaşanan sorunlar ise küresel bir endişe ortamının oluşmasına neden olmaktadır.

Bu gerçekliği daha iyi anlamak ve gıda enflasyonunun daha iyi anlaşılması için enflasyonun bilinmesi gerekmektedir. Enflasyon temel olarak ürün fiyatlarının genel seviyesindeki sürekli artış olarak tanımlanabilir. Enflasyonun yükselmesi paranın alım gücünü azaltırken, enflasyonun düşmesi ise insanların alım güçlerinin artmasını sağlamaktadır.

Gıda enflasyonu ise bir ülkenin tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) gıda kalemlerinde oluşan fiyat artışları anlamına gelmektedir.5 Gıda enflasyonu ekonomide yapısal bir sorun teşkil etmektedir. Temel olarak gıda enflasyonuna neden olan arz ve talep yönlü etkenler bulunmaktadır:

Gıda enflasyonuna neden olan arz yönlü etkenleri; iklim değişikliği, çevresel ve iklimsel koşullarla değişen hasat miktarı ve stok düzeyindeki değişiklikler olarak sıralamak mümkündür.

Gıda enflasyonuna neden olan talep yönlü nedenler ise; gelir, üretim ve nüfusta meydana gelen değişikliklerdir

Kentleşme, döviz kuru dalgalanmaları, petrol fiyatları, ticareti ve ihracatı kısıtlayan politikalar, finansal piyasalarda ortaya çıkan belirsizlik ve spekülasyonlar, tedarik zinciri kesintileri, hammadde kıtlığı, artan enerji maliyetleri ve makroekonomik faktörlerdeki değişim genel olarak gıda enflasyonunun oluşmasında fazlasıyla etkili olmaktadır.

Gıda enflasyonu, ekonomi ve tüketicilerin refahı üzerinde doğrudan etkili olduğundan birçok ülke için endişe kaynağı olmaktadır. Küresel ölçekte bir sorun olmasına rağmen bazı ülkeler gıda enflasyonundan daha fazla etkilenmektedir. Özellikle küresel pazarda gıda ihracatçısı olan, para birimi gün geçtikçe değer kaybeden ve düşük milli gelire sahip birçok ülke gıda fiyatları yükselmesi ve alım gücünün azalması problemi ile mücadele etmektedir.

Bunlarla birlikte, gıda enflasyonunun bazı ülkeleri daha fazla etkilemesinin sebepleri arasında diğer ekonomik sorunlar, tarımsal ve politik faktörler rol oynamaktadır. Gıda enflasyonu gıda üreticisi yoksul haneler dışında gelir dağılımında sorunlara neden olmakta, gelir adaletsizliği ve yoksulluğun etkilerini de artırmaktadır.

Gıda enflasyonunun ekonomiye olduğu kadar sosyal hayata da etkileri bulunmaktadır. En fazla alt ve orta gelir gruplarını etkileyen bu enflasyon ile haneler bütçelerinden büyük bir kısmı gıda harcamalarına aktarmakta, hatta zamanla bazı temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak duruma gelmektedir.

Gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle yetersiz beslenen ülkelerde verim kaybı yaşanmakta; bu verim kaybı da, Gayrisafi Yurt İçi Hasılada (GSYH) azalışa neden olmaktadır. Nüfusun büyük kesiminin yoksul olduğu ülkelerde gıda enflasyonu insanların yaşam kalitesini düşürmekte, yetersiz beslenmeye ve açlığa neden olabilmektedir.

Gıda enflasyonu, gıdaya erişimi zorlaştırmakta ve gıda güvencesini de tehdit etmektedir. Gıda güvencesini olumsuz etkileyen faktörlerin başında çatışmalar, iklim krizinin etkileri ve olağanüstü iklim olayları ile ekonomik krizler gelmektedir.

Gıda enflasyonu beslenme açısından da büyük sorunlar yaratmaktadır. Gıda maddelerinin fiyatlarında yaşanan artış ile bireyler öğünlerindeki besin çeşitlerini azaltarak, tek tip ve daha çok karbonhidrat ağırlıklı beslenmek zorunda kalmaktadır. Bu sağlıksız beslenme özellikle çocukların gelişimi üzerinde doğrudan etkili olmakta, obezite ve diyabet gibi rahatsızlıkları da beraberinde getirmektedir.

Gıda fiyatlarının artmasının bireyler üzerindeki bir başka etkisi de gıda kalitesinin bozulması ve bunun sonucunda bireylerin sağlıklarının olumsuz etkilenmesidir. Gıda maddelerinde fiyatların artması ile özellikle yoksul bireyler daha düşük kalitedeki gıda maddelerine yönelmektedir.

Gıdaya yapılan harcamaların artması farklı harcamalara yapılan kısıtlamaları da beraberinde getirmektedir. Temel ihtiyaç dışı görülen sosyal ve kültürel aktiviteler kısıtlanan harcamaların başında gelmektedir. Bu durum ise bireylerin kendilerini kısıtlamalarına, sosyal hayattan izole olmalarına neden olmaktadır.

Böylelikle bireyler sadece yoksullaşmayıp aynı zamanda sosyal hayattan da yoksun kalmaktadır. Dolayısıyla gıda enflasyonunu, alım gücünde yaşanan düşüşü tekil olarak değerlendirmemek, gündelik yaşamdaki alışkanlıkların devamlılığını sağlayabilmek adına oldukça önemlidir.

Paylaşın

Türkiye Ekonomisi İlk Çeyrekte “Tüketerek” Beklentilerin Üzerinde Büyüdü

Türkiye ekonomisi 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5,7 büyüme kaydetti. Beklentilerin üzerinde gerçekleşen büyümeye en yüksek katkı 5,5 puanla tüketimden geldi.

Haber Merkezi / Hanehalklarının tüketim harcamaları yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3 artış kaydetti. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3,9, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 10,3 arttı.

Mal ve hizmet ihracatı, 2024 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 4 artarken ithalatı yüzde 3,1 azaldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yılın ilk çeyreğine ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Buna göre; Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde tüketimin etkisiyle yüzde 5,7 büyüme kaydetti.

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2024 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; inşaat sektörü toplam katma değeri yüzde 11,1, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 5,5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 5,0, sanayi yüzde 4,9, tarım yüzde 4,6, hizmetler yüzde 4,3, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,3, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2,8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,5 ve finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 2,0 arttı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,4 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2024 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,8 arttı.

Üretim yöntemiyle GSYH tahmini, 2024 yılının birinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 90,0 artarak 8 trilyon 822 milyar 248 milyon TL oldu. GSYH’nin birinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 285 milyar 572 milyon oldu.

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2024 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 7,3 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3,9, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 10,3 arttı. Mal ve hizmet ihracatı, 2024 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 4,0 artarken ithalatı yüzde 3,1 azaldı.

İşgücü ödemeleri, 2024 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 108,4 arttı. Net işletme artığı/karma gelir yüzde 107,8 arttı. İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 37,8 iken, bu oran 2024 yılı birinci çeyreğinde yüzde 42,0 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 40,0 iken, 2024 yılı birinci çeyreğinde yüzde 44,2 oldu.

Paylaşın

Merkez Bankası Açıkladı: Dükkan Fiyatları Yüzde 82,8 Arttı

Dükkan fiyatları 2024 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre nominal olarak yüzde 82,8, reel olarak ise yüzde 9,6 oranında arttı. Üç büyük il incelendiğinde, dükkan fiyatları İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla 69,1, 92,6 ve 81,3 oranlarında arttı.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin Ticari Gayrimenkul Fiyat Endeksi (TGFE) verilerini açıkladı.

Buna göre; 2024 yılı birinci çeyreğinde Türkiye genelinde, bir önceki çeyreğe göre yüzde 12,0 oranında artan TGFE, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre nominal olarak yüzde 81,7, reel olarak ise yüzde 8,9 oranında arttı.

Türkiye genelinde, 2024 yılı birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 11,7 oranında artan Dükkan Fiyat Endeksi, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre nominal olarak yüzde 82,8, reel olarak ise yüzde 9,6 oranında arttı.

Aynı çeyrekte, bir önceki çeyreğe göre yüzde 13,0 oranında artan Ofis Fiyat Endeksi bir önceki yılın aynı çeyreğine göre nominal olarak yüzde 75,1, reel olarak ise yüzde 5,0 oranında arttı.

Üç büyük ildeki gelişmeler değerlendirildiğinde, İstanbul, Ankara ve İzmir’in ticari gayrimenkul fiyat endeksleri, 2024 yılı birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre, sırasıyla yüzde 11,2, 13,1 ve 11,4 oranlarında artış gösterdi.

Endeks değerleri bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 69,1, 92,6 ve 81,3 oranlarında artış gösterdi.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Hizmet Enflasyonu Yüzde 87,09

Hizmet enflasyonu nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 4,84, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 28,91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 87,09 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 79,39 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) Nisan 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Hizmet enflasyonu nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 4,84, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 28,91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 87,09 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 79,39 arttı.

H-ÜFE bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 82,10, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 88,82, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 89,24, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 72,96, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 101,91, idari ve destek hizmetlerde yüzde 94,39 arttı.

H-ÜFE bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 3,35, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 5,51 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 6,60, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 6,54, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 7,65, idari ve destek hizmetlerde yüzde 4,54 arttı.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Pozitif Bölgeye Yaklaştı

Merkez Bankası’nın (TCMB), 24 mayıs ile biten haftada, toplam rezervleri 142 milyar 200 milyon dolara, aynı haftada bankanın net rezervler 40 milyar 300 milyon dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük 14,6 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2,16 trilyon lira olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 24 mayıs ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı.

Buna göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 mayıs ile biten haftada brüt rezervleri 142,2 milyar dolara yükseldi. Net rezervler de aynı dönemde 40,3 milyar dolara çıktı. Aynı hafta swap hariç net rezervler ise 9,7 milyar dolar artışla eksi 5,1 milyar dolar oldu.

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, aynı hafta yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları 1,4 milyar dolar düşüşle 170,6 milyar dolar oldu. Parite etkisinden arındırıldığında düşüşün 708 milyon dolar olduğu görüldü.

Parite etkisinden arındırılmış veride tüzellerin ise alım tarafında olduğu izlendi. Buna göre gerçek kişilerin döviz mevduatlarında pariteden arındırıldığında 1,5 milyar dolarlık düşüş görülürken, tüzel kişilerin döviz mevduatları 809 milyon dolar arttı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 24 mayıs ile biten haftada 14,6 milyar TL düşüş kaydetti. Kur korumalı mevduat toplamı 2,16 trilyon TL’nin altına gelmiş oldu.

Merkez Bankası (TCMB) kur korumalı Döviz/altın dönüşümlü mevduat/katılma (DDKKM) ve Türk lirası mevduat/katılma (TL KKM) hesaplarının stok bakiyeleri aylık frekansta ve zaman serisi olarak Aylık Para ve Banka İstatistikleri kapsamında yayımlanmaya başlanacağını duyurdu.

Paylaşın

60 Kripto Hizmet Sağlayıcısı MASAK’ın Radarında

Kripto varlıklarla ilgili yapılan denetim çalışmaları hakkında bilgi veren Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanı Hasan Kaynak, 60 civarında kripto hizmet sağlayıcısının MASAK’ın radarında bulunduğunu söyledi ve ekledi:

“Denetimler neticesinde kripto varlık hizmet sağlayıcılarına 100 milyon liraya yakın ceza kesildi. Yasanın çıkmasıyla birlikte bu daha da artacaktır. MASAK ayrıca, geçen yıl 100 milyon dolara yakın kripto varlıklara el konulmasına vesile oldu. Böylece MASAK yurt dışındaki varlıklara da el konulmasını sağlamış olduk”

Kripto varlıkların ilk kez yasal çerçeveye oturtulmasını öngören Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Görüşmelerde CHP Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, düzenlemede kripto varlıklarla yapılan işlemlerden vergi alınıp alınmayacağına ilişkin bir madde olmadığını belirterek, vergi konusunda Bakan Yardımcısı Çelik’ten bilgi istedi.

Aynı şekilde komisyonun MHP’li üyesi İsmail Faruk Aksu, İYİ Partili Ümit Özlale, Saadet Partili Selim Temurci ve DEM Partili Hakkı Saruhan Oluç kripto varlıklardan vergi alınması gerektiğini yönünde görüş açıkladılar. AKP Milletvekili İsmail Güneş de kripto varlıklara belirli sınırlar dahilinde mevduatlarda olduğu gibi güvence verilmesi gerektiğini söyledi.

Milletvekillerinin sorularına yanıt veren Hazine Bakan Yardımcısı Osman Çelik, kripto varlıklarla ilgili verginin TBMM’ye getirilen yasa teklifinin konusu olmadığını belirterek, “Ancak sektör temsilcilerinden gelen ısrarlı talep üzerine bu konuda bir çalışma yapılıyor. Yerli ve yabancıyı kaçırmayacak bir düzenleme çalışması yürütüyoruz” dedi.

Yasa teklifini hazırlayan AKP Milletvekili Ömer İleri de, milletvekillerinin vergiyle ilgili sorularına, “Vergi bu yasanın konusu değil. Vergi konusunda ilerleyen süreçlerdeki gelişmeler zaten gündeme gelecektir” şeklinde yanıt verdi.

Sözcü’den Erdoğan Süzer‘in aktardığına göre; MASAK Başkanı Hasan Kaynak da kripto varlıklarla ilgili yapılan denetim çalışmaları hakkında bilgi verdi.

60 civarında kripto hizmet sağlayıcısının MASAK’ın radarında bulunduğunu bildiren Kaynak, “Denetimler neticesinde kripto varlık hizmet sağlayıcılarına 100 milyon liraya yakın ceza kesildi. Yasanın çıkmasıyla birlikte bu daha da artacaktır. MASAK ayrıca, geçen yıl 100 milyon dolara yakın kripto varlıklara el konulmasına vesile oldu. Böylece MASAK yurt dışındaki varlıklara da el konulmasını sağlamış olduk” dedi.

Paylaşın

2024 Yılında Dış Ticaret Açığı 30 Milyar Doları Aştı

2024 yılının ilk dört aylık döneminde ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,7 artarak 82 milyar 839 milyon dolar, ithalat yüzde 9,0 azalarak 113 milyar 81 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Başka bir ifadeyle 2024 yılının ilk dört aylık döneminde dış ticaret açığı 30 milyar 242 milyon dolar oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dış Ticaret İstatistikleri Nisan 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat nisan ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 artarak 19 milyar 254 milyon dolar, ithalat yüzde 4,0 artarak 29 milyar 117 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılının ilk dört aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,7 artarak 82 milyar 839 milyon dolar, ithalat yüzde 9,0 azalarak 113 milyar 81 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, nisan ayında yüzde 3,9 azalarak 17 milyar 985 milyon dolardan, 17 milyar 291 milyon dolara geriledi. Nisan ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 2,3 artarak 21 milyar 855 milyon dolardan, 22 milyar 354 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı nisan ayında 5 milyar 62 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 0,5 azalarak 39 milyar 645 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 77,4 oldu.

Nisan ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,9 artarak 8 milyar 739 milyon dolardan, 9 milyar 863 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Nisan ayında yüzde 68,8 iken, 2024 Nisan ayında yüzde 66,1’e geriledi.

2024 yılının ilk dört aylık döneminde dış ticaret açığı yüzde 30,5 azalarak 43 milyar 539 milyon dolardan, 30 milyar 243 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Nisan döneminde yüzde 64,9 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 73,3’e yükseldi.

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, nisan ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,6, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,3, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,7 oldu. 2024 yılının ilk dört aylık döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,1, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,9, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, nisan ayında ara mallarının payı yüzde 69,5, sermaye mallarının payı yüzde 13,8 ve tüketim mallarının payı yüzde 16,7 oldu. İthalatta, 2024 yılının ilk dört aylık döneminde ara mallarının payı yüzde 70,3, sermaye mallarının payı yüzde 14,5 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,1 oldu.

İhracatta Almanya ithalatta Çin ilk sırada

Nisan ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 483 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 186 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 170 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 876 milyon dolar ile Irak, 861 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,0’ını oluşturdu.

Ocak – Nisan döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 6 milyar 708 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 4 milyar 995 milyon dolar ile ABD, 4 milyar 373 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 4 milyar 310 milyon dolar ile İtalya ve 4 milyar 232 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,7’sini oluşturdu.

İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Nisan ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 754 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 327 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 242 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 984 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 331 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,4’ünü oluşturdu.

Ocak – Nisan döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 15 milyar 310 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 13 milyar 981 milyon dolar ile Çin, 8 milyar 524 milyon dolar ile Almanya, 6 milyar 617 milyon dolar ile İtalya, 5 milyar 477 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,1’ini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; Nisan ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 3,5 azalırken, ithalat yüzde 5,1 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat aynı kalırken, ithalat yüzde 5,9 arttı.

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Nisan ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,6’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,6’dır. Ocak – Nisan döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,1’dir. Ocak-Nisan döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,2’dir.

Nisan ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 82,6’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 9,3’tür. Ocak-Nisan döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 79,9’dur. Ocak – Nisan döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 11,2’dir.

Özel ticaret sistemine göre, nisan ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,8 azalarak 17 milyar 310 milyon dolar, ithalat yüzde 3,1 artarak 26 milyar 606 milyon dolar olarak gerçekleşti. Nisan ayında dış ticaret açığı yüzde 13,7 artarak 8 milyar 173 milyon dolardan, 9 milyar 296 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Nisan ayında yüzde 68,3 iken, nisan ayında yüzde 65,1’e geriledi.

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılının ilk dört aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,9 artarak 75 milyar 85 milyon dolar, ithalat yüzde 9,5 azalarak 105 milyar 701 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak – Nisan döneminde dış ticaret açığı yüzde 29,1 azalarak 43 milyar 172 milyon dolardan, 30 milyar 616 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 yılının ilk dört aylık döneminde yüzde 63,1 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 71,0’a yükseldi.

Paylaşın