Aile Bütçesinde Aslan Payı Ulaştırma Ve Kiraya

Temel gelir kaynağı maaş, ücret, yevmiye geliri olan hanehalkları; ulaştırma harcamalarına yüzde 22,8, konut ve kira harcamalarına yüzde 22,2 ve gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 18,9 pay ayırdı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hanehalkı Tüketim Harcaması 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre, Hanehalkı Bütçe Araştırması’nın 2023 yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 23,9 ile konut ve kira harcamaları alırken, ikinci sırayı yüzde 21,9 ile ulaştırma harcamaları, üçüncü sırayı ise yüzde 20,6 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları aldı.

Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan harcama türleri ise yüzde 0,8 ile sigorta ve finansal hizmetler, yüzde 1 ile eğitim hizmetleri ve yüzde 1,9 ile eğlence, spor ve kültür harcamaları oldu.

Hanelerin tüketim harcamalarını karşılaştırılabilir hale getirmek amacıyla hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak elde edilen eşdeğer fert başına tüketim harcaması kullanılmaktadır. Aylık ortalama tüketim harcaması hanehalkı başına 24 bin 383 TL ve eşdeğer fert başına 12 bin 521 TL olarak tahmin edildi.

Temel gelir kaynağı maaş, ücret, yevmiye geliri olan hanehalkları; ulaştırma harcamalarına yüzde 22,8, konut ve kira harcamalarına yüzde 22,2 ve gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 18,9 pay ayırırken, müteşebbis geliri olan hanehalkları; ulaştırma harcamalarına yüzde 27,3, konut ve kira harcamalarına yüzde 19,7 ve gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 19,5 pay ayırdı.

Gelire göre sıralı yüzde 20’lik gruplar itibarıyla tüketim harcamalarının 2023 yılındaki dağılımına bakıldığında; en düşük gelir grubu olan birinci yüzde 20’lik grupta yer alan hanehalkları, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 36,6, konut ve kira harcamalarına yüzde 29,2, ulaştırma harcamalarına yüzde 8,8 ve mobilya ve ev eşyası harcamalarına yüzde 5,4 pay ayırdı.

En yüksek gelir grubu olan beşinci yüzde 20’lik grupta yer alan hanehalkları ise, ulaştırma harcamalarına yüzde 28,3, konut ve kira harcamalarına yüzde 21, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 14,5 ve lokantalar ve konaklama hizmetleri harcamalarına yüzde 6,9 pay ayırdı.

Hanehalkı büyüklüğüne göre tüketim harcamalarının 2023 yılındaki dağılımına bakıldığında; tek kişilik hanehalkları, konut ve kira harcamalarına yüzde 31,8, ulaştırma harcamalarına yüzde 18,7 ve gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 16,3 pay ayırdı.

Hanehalkı büyüklüğü 7 ve daha fazla kişi olan hanehalkları, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 30,2, konut ve kira harcamalarına yüzde 19,9 ve ulaştırma harcamalarına yüzde 14,9 pay ayırdı.

Paylaşın

Standard & Poor’s’dan Türkiye’ye “Sıcak Para” Uyarısı

Türkiye’ye yönelik sıcak para uyarısı yapan Standard & Poor’s Global Kıdemli Direktörü Frank Gill, “2024 için çok güçlü portföy girişleri göreceğimizi düşünüyorum. Mayıs ayı boyunca ve hatta geçen hafta boyunca gerçekten çok önemli girişler oldu. Ancak 2025 yılında küresel piyasa koşullarına bağlı olarak, paraların Türkiye’yi de hızla terk edebileceğini düşünüyorum” dedi ve ekledi:

“Bence bu para gidecek. Bu yüzden de Türkiye kalıcı ve doğrudan yatırımı çekmeli ve sermayeyi yeniden temel alarak inşa etmeli. Türkiye’nin avantajlarına yatırım yapılmalı. Genç bir nüfusa sahip, dirençli bir ekonomi. AB ile özel bir gümrük anlaşması var. Dolayısıyla Türkiye’ye daha fazla doğrudan yatırım yapılmasını görmek güzel olurdu.”

ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) Global Kıdemli Direktörü Frank Gill, CNBC-e’den Alara Akgün’e Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bir not artışı olması için Türkiye’nin net rezervlerine bakacağınızı söylemiştiniz. Net rezervler mayıs sonu itibarıyla ilk kez artıya döndü. Şimşek de eksi rezervin gündemden kalktığı mesajını verdi. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kredi notunuzun görünümü pozitif. Türkiye’nin B+ olan notunu yıl sonundan önce gözden geçireceğiz. Üçte bir olasılıkla yükselebilir. Türkiye’nin rezerv birikimini ve cari açığındaki trendi izliyoruz. 2023’te bütçe açığı oldukça büyüktü. Ancak bu yıl sonuna doğru bunun yaklaşık olarak bir puan kadar düşeceğini tahmin ediyoruz. Bu süreç ayrıca altın talebine de bağlı. Piyasa, para politikasına ve yüksek seviyede kalan enflasyonun gelişimine son derece duyarlı olacak.

Bir sonraki değerlendirmeniz 1 Kasım 2024’te. O tarihe kadar rezervlerde görmek istediğiniz bir seviye var mı?

Dikkate aldığımız bir konu da kısa vadeli dış borçların brüt rezervi karşılama oranıdır. Kısa vadeli dış borçları 200 milyar dolar olarak tahmin ettik. Brüt rezervler halen bunun yüzde yüzünü karşılamıyor. Örneğin bu, IMF’nin dikkate aldığı bir ölçüt ve bu karşılama oranına ulaşmak için daha fazla rezerv birikimine ulaşmamız gerekecektir. Ancak genel olarak, rezervlerdeki trendin olumlu olduğunu düşünüyorum. Yani, sonuç olarak, belki de Türkiye’nin kendi rezervlerini, iç bankalardan alınan borçlar veya yurt dışı yerleşiklerden alınan swaplar yerine yurt içinde biriktirmesi gerekecek. Ama görünüm pozitif.

Not artışına yönelik kurum açıklamasında, politika yapıcıların, cari açığın daraldığı ve dolarizasyonun tersine döndüğü ortamda enflasyonu düşürmeyi ve liraya olan güveni yeniden tesis etmeyi başarması halinde Türkiye’nin kredi notunun yükseltilebileceği ifade edilmişti. Bu parametrelerde ilerleme var mı? Bu yıl ikinci bir not artışı görür müyüz?

Dediğim gibi, bu yıl sonuna kadar daha fazla bir iyileşme olasılığının oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum. Politika faizinin yüzde 50’ye çıkması, birikimlerinizi TL’ye kaydırmayı oldukça cazip kılıyor. Böylelikle döviz mevduatlarının TL’ye kaydırılması eğilimini görüyoruz. Sanırım zorluk daha çok 2025’te olacak çünkü döviz kurundaki artış enflasyonun altında. Bu da giyim, tekstil gibi önemli ihracat sektörlerinin rekabet gücünü gerçekten olumsuz etkilemeye başlayabilir, ayrıca turizmi de bir dereceye kadar etkiler. Şu anda döviz kuru, enflasyonun düşmesindeki referans noktası. Mevcut politika veya strateji, döviz kurunun reel anlamda oldukça güçlü tutulması gibi görünüyor. Bu da rekabet gücünü etkileyebilir.

Teoride, bu, sadece hükümetin değil, şirketlerin de borçlanma maliyetinin sürekli olarak düşmesi gerektiği anlamına gelmelidir. Türkiye’nin yerel piyasalarına yabancı ilgisinin arttığını görüyoruz. Şirket tahvili piyasasında aşağı yönlü faiz eğrisi var. Bu da şirketlere daha uzun vadeli ve daha düşük faizli borçlanma fırsatı verebilir. Ancak bu paranın çoğu oldukça spekülatif para. Yabancılar, Türkiye’ye taşıma oranı çok çekici olduğu için geliyor. Bu durum, 2025’te sonlanabilir ve yabancı çıkabilir. Önemli olan içeri giren paranın kalıcı olması… Sanırım bu büyük bir zorluk. Daha fazla doğrudan yatırımı nasıl çekersiniz? Bu, gelecekteki kredi notunu etkileyebilir.

Türkiye’nin hazirandan itibaren dezenflasyon sürecine girmesi bekleniyor. Sizce enflasyonda kalıcı düşüş için bu bir başlangıç mı? Yoksa enflasyonda dalgalanma görebilir miyiz? Merkez Bankası yıl sonu hedefini 38 olarak açıklamıştı. Gerçekçi mi? Yüzde 55,8 olan tahmininizi revize edecek misiniz?

Bizim bu yıl için ortalama enflasyon tahminimiz, yanılmıyorsam, evet, yüzde 56 ile 57 arasında. Biz, bu yıl için ortalama olarak yüzde 57’ye bakıyoruz. Gelecek yılın ortalama tahmini ise yüzde 28. Yani enflasyonda çok yavaş ve karmaşık bir düşüş süreci yaşanabilir. Tek haneli enflasyonu 2027 sonuna kadar görmüyoruz. Bu da üç yıl uzakta ve açıkçası, dünya komplike bir yer.

Türkiye başka bir dış şok da alabilir. Bunun yanı sıra diğer izlediğimiz şey elbette gelir politikası. Asgari ücret politikası çünkü bu enflasyon için oldukça kritik. Yani, varsayılan olarak, 2024’te başka bir asgari ücret ayarlaması olmazsa, enflasyon daha hızlı düşebilir. Ancak aynı zamanda, 2025’te alınan ücret ayarlama kararlarına da bağlı olacaktır.

Faiz politikasında erken indirim riski görüyor musunuz?

Yani, bunun büyük ölçüde tasarrufların dolarizasyon eğilimleri ve açıkça enflasyon trendlerine bağlı olacağını düşünüyorum. Ancak belki Merkez Bankası’nın 2025’in başlarında faizleri düşürmeyi düşünebileceğini bir fırsat görebilirsiniz. Bana göre, 2024’te bu çok olası görünmüyor. Tabii, enflasyonda ciddi bir düşüş yaşanmadığı sürece.

Fatih Karahan’ın Merkez Bankası Başkanı olmasının üzerinden 4 ay geçti. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve kredibilitesi yeniden tesis edildiğini düşünüyor musunuz?

Bu durumu ölçmenin bir yolu, sadece faiz politikasına bakmak olabilir ve faiz oranları geçen yazdan bu yana oldukça keskin bir şekilde artırıldı. Seçimlerden önce faiz artışı yaşandı ve bence bu Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmek için gerekeni yapacağına dair güçlü bir sinyaldir. Bu, açıkça olumlu bir işaret. Ancak şu anda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Başkanı olmak kolay bir iş değil.

Türk tahvillerine yoğun talep var. Türkiye’ye sıcak para girişi sizce devam edecek mi? Olası bir geri çekilmede kurda ani bir şok riski gündeme gelir mi?

Bu nedenle, portföy girişleri açısından görünüm, özellikle gecelik piyasaya ve yerel piyasada çok iyi görünüyor. 2024 için çok güçlü portföy girişleri göreceğimizi düşünüyorum. Mayıs ayı boyunca ve hatta geçen hafta boyunca gerçekten çok önemli girişler oldu. Ancak 2025 yılında küresel piyasa koşullarına bağlı olarak, paraların Türkiye’yi de hızla terk edebileceğini düşünüyorum. Yetki alanımızda olan başka bölgelerdeki gibi, örneğin Mısır. Mısır’da yaşanılan şuydu: 2020-2021’de önemli portföy girişleri görülmüştü. 2022’de ise bazı büyük çıkışlar olmuştu. Benzer şekilde Türkiye’de de böyle bir durum yaşanabilir. Bence bu para gidecek. Bu yüzden de Türkiye kalıcı ve doğrudan yatırımı çekmeli ve sermayeyi yeniden temel alarak inşa etmeli. Türkiye’nin avantajlarına yatırım yapılmalı. Genç bir nüfusa sahip, dirençli bir ekonomi. AB ile özel bir gümrük anlaşması var. Dolayısıyla Türkiye’ye daha fazla doğrudan yatırım yapılmasını görmek güzel olurdu.’

Türkiye’nin gri listeden çıkması gündemde. Doğrudan yatırımlarda canlanma olur mu?

Eğer Türkiye gri listeden çıkarılırsa, bunun yardımcı olacağını düşünüyorum. Doğrudan yatırım yapan yabancı yatırımcılar çok dikkatli ve çok temkinli davranıyor. Bu yüzden Türk piyasasına milyarlarca dolar yatırım yapma kararı almaları uzun sürebiliyor. Bu nedenle, faiz oranlarının ve döviz kurlarının volatilitesine, işgücü maliyetine ve sadece iç piyasanın görünümüne de bakacaklarını düşünüyorum. Ancak Türkiye’de yatırım yapma fırsatları da var. Ve enflasyonu düşüren yönetim adımları ile sanırım daha fazla doğrudan yabancı yatırımcı göreceğimizi düşünüyoruz.

“Dolar yılı 32,5 seviyesinde tamamlar”

Son dönemde dolar/TL’de nispeten bir sakinleşme yaşanıyor. Bu suni mi sizce yoksa dolar/TL’de yukarı yönlü riskler durdu mu? Yıl sonunda dolar/TL öngörünüz nedir?

Yani, TL’nin dolar karşısında 2024’te oldukça istikrarlı olacağını düşünüyoruz. Yıl sonunda 32,5 seviyesinde sonlanabilir ve şu anki seviyeye oldukça yakın. Bunun bir numaralı nedeni, haziran ve eylül aylarındaki turizm sezonu ile güçlü bir döviz girişinin olması. Asıl soru, doların çıkacağı zamanlarda ne olacak? Yılın sonuna doğru normalde, daha yüksek döviz çıkışları ve enerji ithalatı için daha fazla döviz talebi olur. Bu nedenle, yıl sonunda biraz daha fazla volatilite olabileceğini hissediyorum. Ancak hala portföy girişlerinin çok güçlü olduğunu izliyoruz. Merkez Bankası aslında dolar alıyor, dolar satmıyor. Bu nedenle, 2024 için durum iyi görünüyor. 2025 ise daha büyük bir ayarın yapılıp yapılmayacağı sorusunu akıllara getiriyor. Çünkü 2025 yılı zor geçebilir ve özellikle ihracatçılar için bazı sektörlerin kar marjları oldukça sıkıntıya düşebilir.

Paylaşın

Sanayi Üretimi Nisan Ayında Yüzde 4,9 Azaldı

Sanayi üretimi nisan ayında yüzde 4,9 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 1,3, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 5,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,7 azaldı.

Haber Merkezi / Sanayi üretimi yıllık yüzde 0,7 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, nisan ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,2 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,5 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,6 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Sanayi Üretim Endeksi Nisan 2024 verilerini yayımladı. Buna göre, Sanayi üretimi yıllık yüzde 0,7 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, nisan ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,2 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,5 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,6 arttı.

Sanayi üretimi nisan ayında yüzde 4,9 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 1,3, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 5,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,7 azaldı.

Paylaşın

Nisan Ayında Cari Denge 5,3 Milyar Dolar Açık Verdi

Nisan ayında cari işlemler hesabı 5 milyar 285 milyon dolar, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 497 milyon doları açık verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı ise 7 milyar 649 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 3 milyar 110 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2 milyar 548 milyon dolar oldu. Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1 milyar 355 milyon dolar net çıkış ve 609 milyon dolar net giriş kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ödemeler Dengesi Gelişmeleri Nisan 2024 raporunu açıkladı. Buna göre; Nisan ayında cari işlemler hesabı 5 milyar 285 milyon dolar, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 497 milyon doları açık verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı ise 7 milyar 649 milyon dolar oldu.

Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 3 milyar 110 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2 milyar 548 milyon dolar oldu. Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1 milyar 355 milyon dolar net çıkış ve 609 milyon dolar net giriş kaydedildi.

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 856 milyon dolar oldu. Portföy yatırımları 2 milyar 023 milyon dolar tutarında net giriş kaydedildi. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 360 milyon dolar net alış ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 1 milyar 387 milyon dolar net alış yaptığı görüldü.

Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar ve diğer sektörler sırasıyla 758 milyon ve 500 milyon dola net borçlanma gerçekleştirdi. Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 3 milyar 298 milyon doları net artış kaydedildi.

Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 358 milyon dolar net artış ve Türk lirası cinsinden 1 milyar 246 milyon dolar net artış olmak üzere toplam 1 milyar 604 milyon dolar net artış kaydedildi.

Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 892 milyon dolar, 52 milyon dolar ve 140 milyon dolar net kullanım gerçekleştirdi. Resmi rezervlerde bu ay 2 milyar 392 milyon dolar net azalış oldu.

Paylaşın

Kullanılmayan Konutlara “Yeni Vergi” Yolda

Türkiye genelinde kullanılmayan konutlara yeni vergi düzenlemesi üzerinde çalışılıyor. Bu doğrultuda kullanılmayan konutların bölge bölge haritası çıkarılacak, kullanılmayan evlerin vergileri artırılacak.

Türkiye gazetesinden Necmi Çiçekçi’nin haberine göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı konut sektörünü de kapsayacak şekilde yeni vergi düzenlemeleri üzerinde çalışıyor.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulan taslağa göre; emlak vergileri ve tapu harçları artık gayrimenkullerin emlak vergisine esas değeri (belediye rayici) değil bölgesel rayiç bedeli üzerinden tahsil edilecek. Bu yolla gayrimenkullerden gelir elde edilmesi hedefleniyor.

Konutların bölge bölge haritası çıkarılacak

Kulis bilgiye göre, bu hedefin sağlanması için taşınmazların değerlerine yönelik veriler ile mülkiyet bilgilerinin tutulmasına yönelik Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’ne entegre bir gayrimenkul değer bilgi merkezi kurulacak.

Tapudaki işlemler bu merkezdeki bilgilere ve taşınmazla ilgili ekspertiz raporuna dayanılarak yapılacak. Bölgesel olarak rayiç bedel tespit edilerek, tapu harcı ödemeleri ve emlak vergisi ödemeleri bu bedel üzerinden gerçekleştirilecek. Söz konusu uygulama yeni düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarihten sonra tapuda yapılacak işlemleri kapsayacak.

Ankara kulislerinde konuşulan bir diğer konu ise kullanılmayan konutlar. Türkiye genelinde kullanılmayan konutlara yeni vergi düzenlemesi üzerinde çalışılıyor. Bu doğrultuda kullanılmayan konutların bölge bölge haritası çıkarılacak, kullanılmayan evlerin vergileri artırılacak.

Paylaşın

Resmi Gazete’de Yayımlandı: 5 TL’lik Madeni Para Tedavüle Çıkıyor

29 Ekim 2023 tarihinde “hatıra para” olarak piyasaya sürül madeni 5 liraların tedavüle çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Darphane’nin paraların üretimini yaptığı kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 500 ve 1000 liralık banknotların basımına ilişkin çalışma yaptıklarını söylemişti.

Madeni 5 TL’lerin tedavüle çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayımlanan tebliğde, Darphane’nin paraların üretimini yaptığı kaydedildi.

Paranın arka yüzünde Atatürk rölyefi yer alırken; ön yüzde sekiz köşeli Selçuklu yıldızı motifi kullanıldı. Ayrıca AK Parti hükümetinin Cumhuriyet’in 100’üncü yılı için hazırlattığı “Türkiye Yüzyılı” logosu da ön yüzün orta kısmında yer aldı.

5 TL’lik madeni paralar 29 Ekim 2023 tarihinde “hatıra para” olarak piyasaya sürülmüştü. Darphane o dönem, 100 milyon adetle sınırlı olmak kaydıyla 5 lira basmıştı.

Yeni paralar, hatıra 5 liralar ile aynı ağırlık ve boyutta olacak şekilde tasarlandı. Kenar özelliği düz tırtıllı, çapı 28,15 milimetre, kalınlığı 1,70 milimetre, ağırlığı ise 8,25 gram.

Yüksek enflasyon nedeniyle paranın değerinin eridiği Türkiye’de bir süredir daha büyük banknotların basılması da gündemde.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 500 ve 1000 liralık banknotların basımına ilişkin çalışma yaptıklarını söylemişti.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna 4 Haziran Salı günü sunum yapan Karahan, “Üst banknota ihtiyaç olup olmadığı teknik analizler sonucunda ortaya çıkıyor, bu konuda birimlerimiz çalışıyor, incelemelerimiz devam ediyor. Bir karar verildiğinde, bu, kamuoyuyla şeffaflık çerçevesinde paylaşılacaktır” diye konuşmuştu.

Paylaşın

Halkın Yüzde 50’sinin Tasarruf Edecek Bir Geliri Yok

Halkın yüzde 26,9’u para biriktirme hususunda bir sorun yaşamadığını yüzde 73,1’i para biriktiremediğini ifade etti. Para biriktiremediğini ifade edenlerin ise yüzde 49,8’i tasarruf edecek bir gelirinin olmadığını belirtti.

Halkın yüzde 46,5’i kişisel mali durumunun “kötü” olduğunu ifade ederken “ne iyi ne kötü” diyenlerin oranı yüzde 42,2, “iyi” diyenlerin oranı yüzde 11,3 oldu. Halkın yüzde 53,3’üne göre Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu, tıpkı kişisel mali durumu gibi kötü. “Ne iyi ne kötü” diyenlerin oranı yüzde 15,8 iken ülkenin ekonomisiyle ilgili iyimser olanların oranı yüzde 30,9 oldu.

Areda Piar, Türkiye genelinde bin 534 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, halkın yüzde 73,1’i para biriktiremiyor. Para biriktiremediğini ifade eden katılımcıların yüzde 49,8’i, tasarruf edecek bir gelirinin olmadığını belirtti.

Bu grubun yüzde 23,3’ü aylık harcamasının yüksek olduğunu, yüzde 12,6’sı borçlarının bulunduğunu, yüzde 5,5’i beklenmedik masraflardan dolayı para biriktiremediğini belirtti. Ayrıca yüzde 5’i para biriktirme konusunda planlamaya sahip olmadığını, yüzde 1,4’ü alışveriş bağımlısı olduğunu ve yüzde 0,2’si birikim amacı olmadığı için para biriktiremediğini kaydetti.

Yastık altı, döviz ve altın

Araştırmada yer alan katılımcıların yüzde 70,4’ü Türkiye’de tasarruf yapmanın “çok zor”, yüzde 13,9’u da “zor” olduğunu ifade etti. Yüzde 11,5’i orta düzeyde olduğunu belirtirken soruya “kolay” ve “çok kolay” yanıtı verenlerin oranı sırasıyla yüzde 2,2 ve yüzde 2’de kaldı.

“Tasarruf imkânınız olsa hangi aracı tercih edersiniz?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 47,7’si fiziki altın (yastık altı birikim, gram, çeyrek ziynet vs.), yüzde 25,3’ü döviz, yüzde 22,5’i altın, yüzde 21,8’i Türk lirası mevduat (faiz geliri), yüzde 8’i Borsa İstanbul, yüzde 6,6’sı katılım hesapları (faizsiz birikim hesapları), yüzde 4,5’i döviz mevduat (faiz geliri), yüzde 3,7’si bireysel emeklilik hesapları ve yüzde 1,8’i kripto para piyasası yanıtını verdi.

Araştırmada katılımcılara en çok hangi alanlarda tasarruf yaptıkları da soruldu. Araştırmaya katılanların yüzde 22,3’ü giyim ve ayakkabıdan, yüzde 16,1’i eğlence ve sosyalleşme masraflarından kısarak tasarruf yaptığını belirtti. Yüzde 14,6’sı elektrik kullanımı, yüzde 12,3’ü su kullanımı, yüzde 9,8’i gıdadan ve yüzde 8,8’i her alanda tasarruf yaptığını söyledi.

Ayrıca yüzde 3,8’i hediye ve bahşiş masraflarında, yüzde 2,8’i doğalgaz kullanımında, yüzde 2,3’ü kişisel bakım masraflarında, yüzde 1,8’i konut masraflarında ve yüzde 0,7’si sigorta masraflarında tasarrufa gittiğini belirtti.

Araştırmada katılımcılara tatil alışkanlıklarındaki değişkenlik de soruldu. Katılımcıların yüzde 50,7’si artık tatile gitmediğini ifade etti. Bununla birlikte yüzde 31,7’si bütçesi daha uygun yerleri tercih ettiğini belirtirken yüzde 11,1’i tatil planlamasında herhangi bir değişiklik olmadığını söyledi. Tatil süresini daha kısa tutarak tasarruf ettiğini belirtenler de katılımcıların yüzde 6,5’ini oluşturdu.

Araştırmaya katılanların yüzde 46,5’i kişisel mali durumunun “kötü” olduğunu ifade ederken “ne iyi ne kötü” diyenlerin oranı yüzde 42,2, “iyi” diyenlerin oranı yüzde 11,3 oldu. Katılımcıların yüzde 53,3’üne göre Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu, tıpkı kişisel mali durumu gibi kötü. “Ne iyi ne kötü” diyenlerin oranı yüzde 15,8 iken ülkenin ekonomisiyle ilgili iyimser olanların oranı yüzde 30,9 olarak araştırmaya yansıdı.

Türkiye genelinde bin 534 kişinin katıldığı araştırma, 29 Nisan-2 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Araştırmanın tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Mayıs Ayında Borsa Kazandırdı Altın Kaybettirdi

Mayıs ayında, BIST 100 Endeksi yatırımcısına en çok kazandıran yatırım aracı olurken, BIST 100 Endeksi’nden sonra en çok kazandıran yatırım aracı ise Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) oldu.

Haber Merkezi/ Son üç ayda ve son bir yılda yatırımcısına en çok kazandıran yatırım aracı külçe altın olurken, son altı ayda ise BIST 100 endeksi yatırımcısına en çok kazandıran yatırım aracı oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Mayıs 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 6,89, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 5,44 oranlarıyla BIST 100 endeksinde gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) yüzde 1,19 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 0,38 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Euro yüzde 1,44, Dolar yüzde 2,25 ve külçe altın yüzde 3,72 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde; mevduat faizi (brüt) yüzde 0,19, DİBS yüzde 0,99, Euro yüzde 2,79, Dolar yüzde 3,58 ve külçe altın yüzde 5,03 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 8,75, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 7,84 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 5,42, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 6,21 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 11,70, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 5,43 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde Dolar, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 5,65, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 10,95 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 44,44, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 29,81 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 14,76, Dolar yüzde 3,37 ve Euro yüzde 2,82 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 26,08 ve DİBS yüzde 46,01 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 3,14 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, Dolar yüzde 7,10, Euro yüzde 7,59, mevduat faizi (brüt) yüzde 33,57 ve DİBS yüzde 51,48 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Artıya Geçti

Merkez Bankası’nın (TCMB), 31 mayıs ile biten haftada, swap hariç net rezervleri 1,5 milyar dolara yükseldi. Bankanın toplam rezervleri ise 143,6 milyar dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük36,8 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2,12 trilyon lira olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 31 mayıs ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Buna göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) 31 mayıs ile biten haftada brüt rezervleri 143,6 milyar dolara yükseldi. Net rezervler de aynı dönemde 45,46 milyar dolara çıktı. Aynı hafta swap hariç net rezervler ise 1,5 milyar dolar oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 31 mayıs ile biten haftada 36,8 milyar TL düşüş kaydetti. Kur korumalı mevduat toplamı 2,12 trilyon TL’ye geriledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Rezervlerimiz ve makro finansal istikrarımız güçleniyor. Swap hariç net rezervlerimiz, 2020 yılı mart ayından sonra ilk defa pozitife döndü. Son 2 ayda swap hariç net rezervler 67 milyar dolar arttı. Brüt rezervler ise 143,6 milyar dolara ulaştı” dedi.

Şimşek, açıklamasında, “Rezervlerimizin daha da artırılması için yeşil dönüşüm, enerji verimliliği ve yeni sanayi politikalarıyla sürdürülebilir cari açığa ulaşılması, doğrudan yabancı yatırımları artırmaya yönelik politikalar ve sermaye benzeri dış kaynağa erişim önem arz etmektedir. Bunu da programı kararlılıkla uygulayarak başaracağız” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

“Kur Korumalı Mevduat”tan Son Dört Ayın En Hızlı Çıkışı

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 31 Mayıs ile biten haftada 36,8 milyar lira düşüş kaydetti. Böylece kur korumalı mevduat hesapları toplamı 2,12 trilyon liraya geriledi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervleri eksi 1,5 milyar dolara geriledi. Bankanın toplam rezervleri ise 143,6 milyar dolara yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 31 mayıs ile biten haftada 36,8 milyar TL düşüş kaydetti. Kur korumalı mevduat toplamı 2,12 trilyon TL’ye geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aynı hafta brüt rezervleri 143,6 milyar dolara yükseldi. Net rezervler de aynı dönemde 45,46 milyar dolara çıktı. Swap hariç net rezervler ise 1,5 milyar dolar oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Rezervlerimiz ve makro finansal istikrarımız güçleniyor. Swap hariç net rezervlerimiz, 2020 yılı mart ayından sonra ilk defa pozitife döndü. Son 2 ayda swap hariç net rezervler 67 milyar dolar arttı. Brüt rezervler ise 143,6 milyar dolara ulaştı” dedi.

Şimşek, açıklamasında, “Rezervlerimizin daha da artırılması için yeşil dönüşüm, enerji verimliliği ve yeni sanayi politikalarıyla sürdürülebilir cari açığa ulaşılması, doğrudan yabancı yatırımları artırmaya yönelik politikalar ve sermaye benzeri dış kaynağa erişim önem arz etmektedir. Bunu da programı kararlılıkla uygulayarak başaracağız” ifadelerini kullandı.

Paylaşın